• Sonuç bulunamadı

Matematik Öğretiminde Dil Ölçeği | TOAD

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Matematik Öğretiminde Dil Ölçeği | TOAD"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

MATEMATiK

ÖGRETiMiNDE

DiL ÖLÇEGi

*

LANGUAGE.IN

MATHEMATICS TEACHING SCALE

Gaye ÇALlKOÖLU BALİ ** ÖZET: Matematik eğitimin önemli bir öğesidir. Dil ise

ile-tişim sağlamak için kullandığımız en önemli araçlardan bi-ridir. Özeııikle ilköğretirnin ilk kademesindeki öğrenciler-de dilin gelişimi sırasında matematik kavramlarının öğretil-mesi ayrıca önem taşımaktadır. Bu da ilköğretim öğretmen-lerinin matcmatik dersinde dili nasıl kullandıkları ile yakın-dan ilişkilidir.

Bu araştırmada, ilköğretim matematik öğretmen aday-larının matematik öğretiminde dile ilişkin görüşlerinin de-ğerlendirilebileceği 'Matematik Öğretiminde Dil' ölçeği-nin faktör yapıları oluşturulmaya çalışılmıştır. Araştırma-nın verileri Hacettepe Üniversitesi İlköğretim Bölümünde okuyan öğrencilerden elde edilmiştir. Ölçekte dört anlamlı boyut saptanmış ve bu boyutlar adlandırılmıştır.

Anahtar Sözcükler: malemalik öğrelimi ve dil, malemalik öğrelmen adayları

ABSTRACT: Mathematics ıs an important element of education. T.anguage, on the other hand, is one of the most impartant tools we use for communicating. Besides, teac-hing Mathematical concepts during the Language develop-ment in studenls at the first level of eledevelop-mentary education bears a spccial importancc. This in turn is dosely related to how the elementary school teachers use Language in Mat-hematics courses.

Tnthis research, it hasbeentried to form factor

structu-res for the' Language in Mathematies Teaching ,

scale to be used for evaluating the pre-service elementary school mathematics teachers' opinions about Language in Mathe-matics teaching. The research data have been obtained from studenls of the Department of Elementary Education in the Hacettepe University. FOUf meaningful dimensions were obtained from this scale.

Keywords: malhematies teaehing and language, preserviee mathematics ıeachers

1. GIRIŞ

Dil sözcüklerden oluşur, sözcükler ise kav-ramlarınve fikirlerin etiketidir. Matematiğin bir sözcük dağarcığı (matllematical register) vardır. Bu dağarcıkta günlük yaşamda kullanılan söz-cükler olduğu gibi, matematiğin uzmanlık alam-na giren sözcükler de yer almaktadır.

Matematik öğretiminde her yeni kavram yeni sözcükler demektir, bu da yeni düşüncelerin oluşmasım sağlar. Matematik öğretiminde özel-likle öğretmenlerin, matematiksel sözcükleri doğru bir şekilde kullanmaları gerekmektedir. Otterburn ve Nicholson (1976) yaptıkları bir araştırmada öğrencilerin pek çok matematiksel terimi bildiklerini fakat tam kesinlikle ifade ede-medikleri aym zamanda öğretmenlerinin sıklık-la kulsıklık-landıksıklık-ları bir çok matematiksel sözcüğü açıklamakta zorlandıklarım belirlemişlerdir. Bu araştırmamn sonuçları, öğretmenlerin çoğunun bu problemin farkında olmadıklanm da ortaya koymuştur.

Öğrencilerin matematiksel sözcükleri doğru içerikle kullanmaları çok önemlidir. Matematik-te kullamlan Matematik-terimlerin ve kavramlann pek çoğu öğrencilere yabancı olabilir; bu kavram ve te-rimler doğru içerikle kullamlmadığı zaman fark-lı anlamlara gelebilir. Öğrenciler bu yeni söz-cükleri ve dolayısı ile kavramları söyleyerek, yazarak öğrenirler.

Matematik öğrenirken de öğretirken de 'üç-gen', 'oran' ve 'benzerlik' gibi sözcükleri kul-lamrız. Bu sözcükleri kullanırken kafamızda

*Bu makalenin özeli V. Ulusal Fen Bilgisi ve Matemalik Eğilimi Kongresinde bildiri olarak sunulmuştur. ** Dr., H.Ü. Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü, Ankara

(2)

58 Gaye Çalıkoğlu Bali

[

1. of i:<~23

oluşan fikiderle dinleyenlerin kafasında oluşan fikirlerin de aynı olduğunu varsayarız. Ne yazık ki bu her zaman böyle olmaz. Gerek matematik-te gerekse günlük konuşmada farklı bireylerin aynı sözcüğe farklı anlamlar yüklemeleri çok sık görülen bir durumdur, dolayısıyla tam da ileti-şim kurduğumuzu düşünürken bunu yapamıyor olabiliriz (Orton ve Frobisher, 1996).

Matematik öğretiminde sınıf içi etkinlikler öğrencilerin matematiksel terimleri ve kavram-ları öğrenmeleri ve kullanmakavram-larında önemli rol oynar. Sınıf içi etkinliklerden biri de matematik sınıfı içinde öğretmen ve öğrenci arasındaki ile-tişimdir. Bu iletişim matematiksel dilin kullanı-mı ile oluşur. Matematik öğretiminde dilin rolü-ne ilişkin çalışmalar 50 yıl öncesine dayanmak-tadır. Brune (1953) belirttiği gibi matematiksel sözcükler zihinsel oluşumlardır. Brune'nin yazı-sı matematik öğretinÜnde dilin önemini vurgula-yan verileri içermektedir. Daha sonra Aiken (ı 972) sınıf içi diyaloglar (classroom discourse) konusuna odaklanmıştır. Sınıfiçi dialoglar, sınıf içinde gerçekleşen dil etkileşimi şeklinde özetle-nebilir. Pimm (1987) sınıfiçi diyaloğu 'kendisi için konuşma' ve 'diğerleri için konuşma' olmak üzere iki şeklinde tanımlamaktaydı.

"Matematik dersinde nasıl bir konuşma kul-lanılmaya değerdir?" sorusuna Brown'un ceva-bı, dili 'ileti yönelimli' ve 'dinleyici yönelimli' olmak üzere iki biçimde açıklayarak olmuş ve bu biçimlerden birincisinin öğretilmesinin ge-rekliliğini vurgulamıştır (Brown, 1982).

Geleneksel matematik öğretiminde, öğrenci-lerin sınıf içinde konuşmalarına yeterince fırsat verilmemektedir. Öğrenciler sınıf içi diyaloglar-da matematiksel dili kullanmalı, bir problemin oluşturulması ve çözümü ile ilgili konuşmalara ve tartışmalara katılmalıdır. Matematik dersinde-ki konuşmalar en çok öğretmen tarafından yapıl-maktadır. Oysa öğrencilerde matematiksel dilin gelişmesinde sözlü anlatım önemli bir etmendir.

Bu araştırmanın amacı matematik öğretimin-de dile ilişkin boyutların belirlenmesi için bir öl-çeğin geliştirilmesidir. Bu ölçeği n geliştirilirken yapılan literatür taramasında matematik dersin-de dile ilişkin etkinliklerin ve olguların neler

01-duğu belirlenmeye çalışılmıştır. Bunlar, sınıf içi dilaoglar, yazılı anlatım ve yazılı ödevlerin ma-tematik dersinde kullanılabileceği, sembolik an-latımın matematik öğretimindeki yeri, matema-tiksel sözcüklerin matematik sözcük dağarcığını oluşturmasıdır (Ellerton, 1989; Orton ve Frobis-her, 1996). Bu araştırmada elde edilen boyutlar ile literatür taramasındaki veriler arasındaki pa-ralellik ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Araştırma Problemi

Öğretmen adaylarının matematik öğretimin-de dile ilişkin görüşleri hangi faktörleröğretimin-den oluş-maktadır?

2.VÖNTEM

Bu araştırmada nitel yöntem kullanılmıştır. 'Matematik Öğretiminde Dil' (MÖD) ölçeği li-teratür taraması ve uzman görüşü alınmak sure-tiyle elde edilen maddelerden oluşturulmuştur. 'Matematik Öğretiminde Dil' ölçeği, faktör ya-pılarını oluşturmak amacıyla Hacettepe Üniver-sitesi llköğretim bölümünün üç farklı anabilim dalında okuyan 243 öğrenciye uygulanmıştır. Ölçek 18 maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin alfa güvenirlilik katsayısı .8246 olarak bulunmuştur

3. BULGULAR

'Matematik Öğretiminde Dil' ölçeğinin fak-tör yükleri asal eksenlere göre döndürülmüş te-mel bileşenler analiziyle elde edilmişir (Tablo 1). Dört faktörün özdeğerleri (eigenvalues) l' den büyük bulunmuştur. Bu dört boyut var-yansın %50.90' ını açıklamaktadır. Boyutlarm özdeğerleri sırasıyla 5.531,1.856,1.589,1.197 olarak hesaplanmıştır.

Birinci boyutu oluşturan maddeler yazılı an-latım ve yazılı ödevler ilgili ifadeler içerdiğin-den bu boyuta 'Yazılı anlatım ve yazılı ödevler (MÖD F1)' adının verilmesi uygun bulunmuş-tur. Bu boyuta ilişkin maddelerden ikisi 'Yazılı ödev verilmesi matematik öğretimine yardımcı olmaz' ve 'Matematik öğretiminde de yazılı ödevler verilmelidir' dir. Liedtke (2001)'ye gö-re matematik dersinde yapılacak yazma etkinlik-leri öğrencietkinlik-lerin düşüncelerinin yansıtılmasına

(3)

F1 F2 F3 F4

Matematik dersinde öğretmen yazılı anlatıma da önem vermelidir. .52250 .13466 .10254 .30445 Yazılı ödev verilmesi matematik öğretimine yardımcı olmaz .68999 .15627 .22716 .03945 Matematik dersinde yazma ödevi veilmesi gerekmez .63392 .413 24 .08497 . lOro 1 Matematik öğretiminde de yazılı ödevler verilmelidir .80717 .15913 .05419 .02597 Öğrencilere diğer derslerde olduğu gibi yazılı ödevler de verilmelidir .81688 .10388 .00949 .03565 Matematiktc kullanılan semboller yazılı ifadelerle açıklanmasa da olur . Il436 .68566 .149Il .15437 Matematiksel semboller yeterince açıktır ayrıca sözlü anlatıma .17727 .65751 .01471 .07428 gerek yoktur

Matematiktc kullanılan sembollerin yazılı ifadelerlc açıklanması gerekir .20ro8 .61186 .28540 .02899 Problem çözme aşamalarının yazılı vc sözlü olarak ifade .19513 .49450 .51663 .03945 edilmesine olanak verilmelidir

Öğreııciler matematik konuları ile ilgili sınıf içi konuşmalara .26875 .04584 .60620 .17095 aktif olarak katılmalıdır

Öğrenciye problemi yazılı ve sözlü ifadelerle kendisinin .07814 .44345 .57826 .098 LO oluşturması fırsatı verilmelidir

GÜnlük hayat problemleri matematiksel ifadelere dönüştürülemez .07618 .25793 .62796 .27379 GÜnlük hayattan alınan problemler matematiksel .04143 .ILl77 .80933 .05348 ifadelere dönüştürülebilir

Matematik öğretiminde diğer dersler kadar akıeı ve anlaşılır bir .03137 .32912 .05671 .46951 anlatım dili kullanılması gerekmez

Problem çözümünde sözlü ifadelerle açıklama yapmak .29824 .35404 .03687 .56157 pek de gerekli değildir

Öğrenci matematik sembollerinin anlamını bilmeden de kullanabilir .00907 .02344 .07891 .72236 Öğretmen matematik kavramlarını açıklarken sözlü ifadelere .21635 .40366 .3ffJO .56196 önem vermese de olur

Öğretmen matematik kavramlarını açıklarken yanlış ifadeler .12541 .10527 .15748 .67819 kullansa sorun olmaz

F1: Yazılı anlatım ve vazılı ödevler -F2: Sembo6k anlatmı

-

F3: Problem oluşturma

-

F4: Sözlü anlatmı

Matematik Öğretiminde Dil Ölçeği 59

ve ortaya konmasına yardımcı olacaktır. Bu bo-yuttaki maddelerin faktör yükleri O.50'den yük-sek bulunmuştur. En yükyük-sek özdeğer 5.531 ile bu boyuta aittir. İlgili boyutun alfa güvenirIilik katsayısı .7876 olarak bulunmuştur.

'Sembolik anlatım (MÖD F2)' şeklinde isim-lendirilen ikinci boyut ise matematik sembolle-rinin yazılı ve sözlü ifadeler kullanılarak anlatı-mı ile ilgilidir.

(4)

60 Gaye Çalıkoğlu BaZi

[

J. of Ed 23

hgili boyuta ait maddelerden ikisi 'Matema-tiktc kullanılan semboller yazılı ifadelerle açık-lanmasa da olur' ve 'Matematiksel semboller yeterince açıktır ayrıca sözlü anlatıma gerek yoktur' biçimindedir. Öğrenciler matematik ki-taplarını ve diğer yazılı meteryallerdeki mate-matiksel terimler ve sembolleri okuyabilmeli ve anlayabilmelidirler (Orton ve Frobisher, 1996). Scmboller matematiğin yapıtaşlarıdır. Usiskin (1996) belirttiği gibi matematiksel semboller matematiği yazmak ve matematiksel anlamı ilet-mek için kullandığımız araçlardır. Matematiksel ifadelerde sembollerin kullanılması ve sembol-lerden yararlanarak matematiksel ifadelerin oluşturulması gereklidir. Pimm (1976) sembol-Ierin matematikteki fonksiyonlarını şöyle sırala-mıştır: Matematiğin yapısını gösterir, rutin ma-nipulasyonlar yapılmasına yardımcı olur, mate-matiklc ilgili yansımalar yapabilmeye olanak ta-nır ve düşüncelerin kalıcı ve bütünselolmasım sağlar. Bu özellikler sembollerin ve sembollik anlatımın matematiksel dilin kullamlmasındaki Öneminivurgulamaktadır. Bu boyuta ait alfa gü-venirlilik katsayısı .6960 olarak bulunmuştur.

Üçüncü boyut 'Problem oluşturma (MÖD F3)' matematik öğretiminde sımf içinde prob-lem çözme aktiviteleriyle ilişkilendirilebilir. Bu boyuta ilişkiıı maddelerden birisi 'Problem çöz-me aşamalanmn yazılı ve sözlü olarak ifade edilmesine olanak verilmelidir' . Ölçeğin bir baş-ka maddesi de 'Günlük hayattan alınanproblem-ler matematiksel ifadealınanproblem-lere dönüştürülebilir'dir. Ögrencilerin günlük hayatlarundan alınan ör-neklerden oluşturulan ve sözcüklerle anlatırnın yoğun olduğu problemler (sözel problemler -word problems), matematiksel terimlerin kulla-nılılmasım desteklenmiş olacaktır. Bu tip prob-lemlerde matematiksel ifadenin çok açık ve an-laşılır olması gerekmektedir. Bu problem biçimi günlük hayattaki bir durumunmatematiksel ola-rak ifade edilmesine olanak sağlayaola-rak öğrenci-ye matematiğin hayattan uzak bir alan olmadığı-nı göstermesi açısından önemlidir. Orton ve Fro-bisher (1996) belirttiği gibi sözel problemler öğ-rencilere zor gelmektedir. Bunun bir nedeni de dilin matematik dersinde kullanımına verilen

önemle ilgilidir. Bu boyuta ait alfa güvenirlilik katsayısı ise .7140 olarak bulunmuştur.

Dördüncü boyut ise' Sözlü anlatım (MÖD F4)' olarak isimlendirilmiştir. Her nekadar 'Öğ-renci matematik sembollerinin anlamım bilme-den de kullanabilir' maddesi sözlü anlatmla il-gili görünmesede bu boyuttaki diğer maddelerin ortak noktası sözlü anlatımla ilgili olmasından dolayı bu biçimde adlandırılmıştır.Bu boyuta ait diğer maddelerden biri "Problem çözümünde sözlü ifadelerle açıklama yapmak pek de gerek-li değildir' dir. Bu boyutun alfa güvenirgerek-ligerek-lik kat-sayısı ise .6691 olarak bulunmuştur.

NCfM'nin 1989 raporunda da belirtilen ve matematik eğitiminin genel amaçlarından biri olan 'öğrenci matematiksel konuşmayı öğren-meli' maddesinde matematiksel konuşmanınya-ni matematiksel dilin kullanılmasımn önemi vurgulanmıştır. Bu açıdan bakıldığında öğrenci-nin sımf içi diyaloglara katılması ve matematik-sel sözcükleri doğru kullanabilmesi gerekmekte-dir. Straker (1993) belirttiği gibi matematikle il-gili zorluk yaşayan öğrencilere öğretmenler da-ha çok kağıt ve kalemle yapacakları alıştırmalar vermektedir; bunun aksine matematikle ilgili konuşmaları ve tartışmaları öğrencilerin bu zor-lukları aşmalannda çok daha yardımcı olacaktır. Öğretmenin buradaki rolü öğrencilerin matema-tik ile ilgili konuşmalarınave tartışmalarınaola-nak verecek öğretim ortamları oluşturmaktır. Pimm (1987) öğrencileri tartışma ve konuşma-ya teşvik etme gereğinin nedenlerini şöyle sıra-lamıştır:

- düşünceler ve fikirler yoluyla başkalarıyla iletişim kurmak,

- öğrencinin düşünme süreçlerini anlamaya

yardımcı olmak ve

- öğrencilerin bunları daha iyi

yansıtmaları-m sağlayansıtmaları-mak.

4. SONUÇ

Matematik öğretiminde, matematiksel dilin öğrenciler tarafından kullanılabilmesinin öğren-meye katkıda bulunacağımn öğretmen adayları tarafından anlaşılması önemlidir. Matematik

(5)

Matematik Öğretiminde DiL Ölçeği 61

yalnızca problem çözülen ve sonucu ilc ilgileni-len bir ders olmaktan çok, problem çözüm aşa-malannın ve çözüm startejilerinin tartışıldığı bir ders olmalıdır.

Yazma ödevleri matematik dersinin bir par-çası olmalıdır. Bu ödevler öğrencinin araştırma yapmasına, bilgi toplamasına ve böylece mate-matiksel dili kullanmasına yardımcı olmalıdır.

Matematik semboller yardımı ile anlatılır. Öğrenciler bu sembolik dili öğrenmeli ve mate-matiksel sembolleri bilerek kullanmalıdır.

Matematik dersinde yazılı ve sözlü anlatıma-da yer verilmelidir. Matematiksel kavramlar ve ifadeler üzerine konuşmalara katılması öğrenci-nin düşüncelerini organize etmesine ve bu dü-şüncelerini aktarmasına yardımcı olacaktır.

KAYNAKÇA

Aiken LD. (1972) 'Language factOfs in learning mathema-tics' , Review of Educational Research, 42, 359-385.

Ellerton.N.F.(1989), 11ıe interface between mathematics and language. Austraüan Journal of Reading 12(2) 92-102.

Brown,G. (1982) 'The spoken language', in R. Carter (Ed.), Linguistics and the Teacher, Poutledge and Kegan Poul, London.

Brune, I.IL (1953) 'Language in mathematics', in H.F: Fehr (Ed). The Learning of Mathematics. Nati-onal Council of Mathematics. Washington. DC.,156-191.

Liedke, W.W. ve Sales, 1. (2001) 'Writing tasks that succe-ed' Mathematics Teaching in the Middle School (6),350 -355.

National Council of Teachers of Mathematics (NCTM) (1989), Currlculum and evaiuation standards for school mathematics, NCTM, Reston, W A. Orten,1\.. ve Frobisher, L. (1996), Insights into teaching

mathematics. Cassell. London.

Otterbum, M.K. and Nicholson, A.R.( 1976). The language of CSE mathematics, Mathematics in School. (5), 18-20.

Pimm,D.(1987). Speaking mathematically. London. Ro-utledge and Kegan Poul.

Pirie (1998). Crossing the gulf between thought and symbol-language as stepping stones. Language and Communication in the Mathematics Class-room. NCTM. Publication.

Straker, A. (1993). Talking points in mathematics. Cambridge: Cambridge University Press. Usiskin,Z.(1996) 'Mathematics as a language' in

Commu-nication in Mathematics, 1996 Yearbook of the NCTM, P.c. Elliott ve M.J.Kenney (Ed.), Reston Va.

Şekil

Tablo 1: 'Matematik Öğretiminde Dil' ölçeğinin maddeleri ve faktör yükleri

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu analiz sonucunda da lider-üye etkileşiminin işyeri yalnızlığı ile iş ve yaşam tatmini üzerindeki etkisinde aracılık rolü olduğu tespit edilmiştir.. Anahtar

Buna karşın kişibaşı karbon salımı (9-7) kg arasında kalarak kendisine benzer bir İngiltere’nin salım değerlerinden 2-3 kg daha aşağıda ve 10 kg sınırının

5018 sayılı Kanun’la kamu kesiminde bulunan idareler şöyle sınıflandırılmıştır: Genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri; merkezi yönetim kapsamındaki

120.. toplum odaklı bir sürecin içinde yer alması, söz konusu sürece halkın bakışını ve inan- cını olumlu yönde etkileyecek, halkın yöne- tişime

Modele dâhil edilen diğer bağımsız değişkenler olan firmanın piyasa değeri/ defter değeri oranı ile (satışlardaki) büyüme oranının ise, uzun vadeli

1980-2012 yıllarını kapsayan ve Türkiye özelinin ele alındığı bu çalışmada bütçe açıkları, kamu iç borçları ve faiz oranları arasındaki ilişki, kamu

In financial literature, market capitalization means the total value of the company’s outstanding shares in the stock exchange. It could be calculated by multiplying the total of

Araştırmada hybrid araç satın alırken tüketicilerin yaş grupları arasında yaşlarına göre araç tercihinde bulundukları, aracın çevreye daha az zarar