> -
■
- i - u
I
I G Ö R Ü Ş L E R - D Ü Ş Ü N C E L E R |
G İZ L İ P O LİS
Yazan:... »■ ■ ■ - - - - 1
|
A. ADNAN
-
ADI VA
r
\
On iki on üç yaşında iken H ay darpaşa çayırına karşı bir evde o tu ru rd u k . Bir gün akşam k a ranlığı basarken kom şunun ö- nünde b ir araba durdu. İçinden yüzü ancak gözlerini açık b ıra kacak kadar sarılı birisi çıktı ve eve girdi. Bu baştaki 'bezlerin y ara sargısı değil belki şahsını gizlem ek için âdeta bir m aske i olduğunu sonradan öğrendik. İ- şin hulâsası şu idi: Yanımızdaki , ev, siyasî polis (ki m erkezi o va-
j kit A bdülham idin sarayında idi)
| tarafın d an basılm ış ve önde o cinsafsız avcıya» hizm etle k a ra ra n yüzünü sargı ile örten şa hıs arkasında tevkif edilen kom şu ve saray m em urunun maiyeti ellerinde b ir torba -ki m utlaka kâğıd ve kitab ile dolu idi- bir m üddet sonra çıkıp te k ra r ara baya binm işlerdi. Komşu ya o devirde ağıza alınm ası bile y a sak olan bir kelipıeyi b ir yerde
i ağzından kaçırm ış veyahud me
selâ b ir ecnebi postahanesine gi- : rerk en görülm üş olacaktı. Gizli polis m em uru yüzünü acaba n e den sarıp sarm alayıp saklıyor du, acaba sarayın tanınm ış bi: m üşaviri mi idi? Bilmem, yalnız şunu bilirim ki araba evin önün den ayrılırken çıkardığı gürül tü evde kopan feryad ve figanı bastırm ış olacak ki geride kalan ların hiç b ir sesini duym adık F ak at sonradan öğrendik ki o evden bir adem çıkmış, yerine bir m atem girm işti. İşte gene y a şımda gizli polis ile ilk temasım böyle oldu. Bu tem astan çok, pek çok y ıllar sonra bir ecnebi di yarda beni bulup o zam anki re
jim in aleyhinde benden daha
fazla şiddet ve belâgatle konu şan ve gûya bütün refah ve ser vetini m em leket dışındaki hari- kulâde şahsî teşebbüslerine borç lu olduğunu söyleyip gezen biri sinden h ü riy et ve dem okrasinin faziletlerine dair n u tu k lar d in lerken garsonun gelip kendisini o zam anki rejim in en ileri gelen
sergerdelerinden birinin ismini
zikir ile tâ bizim m em leketten
kendisini telefona çağırdığını
söyleyince o efendinin renginin nasıl uçtuğunu gördüm ve gene gizli bir polis ile tem asa girdi ğimi anladım.
neral Revers tarafın d an Hindi-} çinî harek âtın a d air hazırlanan m ahrem raporun ne suretle H in- diçinî âsilerinin eline geçtiği m e selesi tetk ik edilmeğe başlan mıştı. K om isyonun kom ünist a-»
zası bu^ hususta ifşaata başla
yınca komisyon, m üzakereleri
gizli tu tm ak tan vazgeçerek şa-
hidlerin ifadelerini neşretm eğe
m ecbur olm uştur. B u ifadeler
şim diye k ad ar itham ve m ukabil itham ların doğurduğu karm a ka rışık b ir şekil gösterm ektedir M aam afih bu ifadelerden çıkan netice, vakanın pek ciddî oldu ğunu m eydana koym uştur. Ev velâ m uhtelif vesikalarla isbat edilm iştir ki şüpheli sicilli ve iş adam lığı ahlâkı yüksek m ev i kiler nezdinde haiz olduğu nü fuz ve tesiri hiç de haklı göster- miyen Roger Peyre adlı bir şa hıs ile G eneral Revers sıkı te m astadır. B undan başka geçen sene Queuille kabinesinin üç N a
zırı, Başvekil Mösyö Q ueuille, Millî M üdafaa Nazırı Mösyö Ra- m adier ve Dahiliye N azırı Mös
yö Moch (ki bu son ikisi Sosya list p artid en d ir) devlet m enfaa
tini yahud h ik m et-i hüküm et
nam ına bu işi örtbas etmeğe te şebbüs etm işlerdir. D iğer ta ra f tan Roger P e y re ’nin aynı zam an da m uhtelif ve birbirine rakib polis teşkilâtı tarafından bir ajan gibi kullanıldığı da m eydana çık m ıştır. Bu suretle bu senenin ilk ayının on dokuzuncu günü ko m ünistlerin M illet Meclisinde i- leri sürdükleri itham lar hiç ol mazsa kısm en doğru çıkm ıştır. P e y re’nin Sosyalist parti azası ile tem ası ve partiden birinin
kendisine v ak it kaybetm eden
m em leketten savuşm asını tavsiye etmesi meseleye m ühim bir si yasî çeşni verm iştir».
Bu vakadan çıkacak hisse şu
dur ki, propaganda, casusluk
teşkilâtının alıp yürüdüğü şu za m anda bu faaliyetlerin memle ket içinde vukua getireceği fena lıkları önlemek için h er devletin em niyet ve polis teşkilâtından ay rı b ir em niyet teşkilâtına ih ti yacı olduğunu kabul etsek bile
bu teşkilâta vazifesinin ifası için verilen salâhiyetin m aruf h u dudu geçerek k an u n dışı istis nalara k ad ar dayanm ası h ü rri yeti, dem okrasiyi ve h a ttâ temin etm ek istediği iç ve dış emniyeti bozarak ve asıl adlî kanunları çiğniyerek çok vahim neticeler verebilir.
B ir ta raftan kendilerine tem in edilen binbir kolaylıkla hesabsız para sarfederek seyahatlere çı kan lar ve ticaret ve komisyoncu büroları açarak gördükleri sa habet ve iltimas ile bol para k a zananlar ile diğer taraftan tü rlü kötü hareketlere iştirak ettikten veyahud ettirild ik ten sonra teş kilâta b ağ lananların hizm etleri bazı kere işte böyle vatanın yük sek m enfaatlerine taallû k eden
meselelerde, yahud bir takım
günahsız vatandaşların cezaya
çarpılm alarında ve hiç olmazsa rahatsız edilm elerinde oynadık ları kötü rollerle hiçe iner. H er halde lüzum u olsa da faydadan pek kolaylıkla zarara kayabile cek kaypak yollarda yürüdüğü için hak ve hakikat ve adalet sa hasında çok tehlikeli olabilecek bu teşkilâtı kullanm ak istiyen- ler hudud ve salâhiyetini aşm a m asına ve bilhassa siyasî p a rti lerle asla işbirliği yapm am asına dikkat etm elidirler.
İşte bu iki tem as arasında gizli polisin tü rlü sü n ü gördük, mena- kıbını işittik ve okuduk. Bugün »gizli polis kullanm ıyan bir dev let belki de hiç yoktur. En de m okrat m em leketlerde, Ingilte- rede, Am erikada tü rlü isimler altında gizli polis teşekkülleri ı vardır. Hele totaliter m em leket- J lerde gizli polisin ehem m iyet ve ihtişam ı gizli olacak yerde bilâ kis açığa vurm uş ve hususî isim
lerle meselâ Rusyada Guepeo,
A lm anyada Gestapo, Italyada
bilm em ne tü rlü isim lerle etrafa dehşet saçmıştı. B unların y ap tı ğı işlerin hepsi m em leketin da hilî ve haricî m enfaati adına ya pılırdı. Temizlik, tasfiye, ırk» ko rum a gibi m arifetler hep bu faa liyetler arasında idi. Bu gizli po lislerin gene tü rlü adlar altında
ecnebi m em leketlere uzanmış
beşinci kolları vardı. A rtık bu tâbirdeki gizli sıfatının XIX, a-
sır sonile XX. asır başındaki
m âna ve ehemmiyeti pek k al m am ıştır. Şimdi gazeteler bile o teşkilâttan bahsederler; h e r kes isimlerini, yerlerini bilir; an cak m em urların hepsini herkes tanıyam az. B unların asıl işi a n cak haricden gelecek propagan da ve casusluk teşkilâtına karşı koyarak m em leketin haricî em niyetini gözlemek olm ak lâzım gelir. Bundan dolayı bu teşki lâtın m em urları ecnebi m em le ketlerde de tü rlü sıfat ve m e m uriyetlerle dolaşırlar, h er ta raftan m ensub oldukları devletin m üm essilleri ya bile, bile yahud b ir dostun iltim ası ile iyi m ua mele ve kolaylık görürler ve bu m uam elelerden istifade ile bazan kendi işlerinden başka daha bir 1 çok m arifetler becerirler. B un
dan dolayı onlar tu ttu k la rı her tü rlü işlerde m uvaffak olurlar; p araları boldur, bu p aralar ile vesikalar, p lânlar ve h attâ en
acısı dostluklar satın alırlar.
B unların elinde her kapıyı açan an ah tarlar vardır. İstedikleri y e re girerler, çıkarlar, esrarengiz tav ırlarile herkesin tecessüsünü ve bazan korkusunu mucib o lu r lar. Çünkü onlar teşebbüslerine mâni olmak istiyenlere karşı b a zı defa amansız tedbirler a l m akta tereddüd etm ezler.
G aribi şudur ki, bazı m emle ketlerde bu cins teşkilât bir tü r lü değil, belki birbirinin aley hinde çalışan türlü, tü rlü d ü r. A ralarında tıpkı m üteahhidler, tüccarlar gibi bir rekabet, biz istihbar yarışı hüküm sürer. Biz İngiliz siyasetçisi günün birinde bana bir zamanın iki küçük şark
devleti arasında çıkan harbde
h er iki tarafın da İngilterenin iki ayrı teşkilâtından yardım gör düğünü söylemişti.
Geçen ay Fransada Millet Mec lisinin bir tahkik komisyonunun m üzakereleri neşredilm eğe baş lamıştı. Mesele şimdi «G eneral ler vakası» adını alm ıştır. Bu vakaya dair m eşhur liberal İn giliz gazetesi Manchester Guar- d ian ’m haftalık nüshasının v e r diği hulâsayı aynen naklediyo rum : «Fransa politika âleminde
en mühim mevki tu tan vaka
«G eneraller vakası» adını alan hâdise olm uştur. B ir ay evvel bir
parlam ento tahkik kom isyonu
, teşkil olunarak o vakitler F ran - | sa E rkânıharbiye Reisi olan Ge- ■
T a h a T o ro s Arşivi