• Sonuç bulunamadı

Atatürk'ün Dış İşleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras dün vefat etti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk'ün Dış İşleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras dün vefat etti"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

A TA TÜ R K Ü N DIŞ

İŞLERİ BAKANI

mm

Tevfik Rüştü

A ras dün

vefat elli

Uzun yıllar Dışişleri Bakanlığı ve Londra

Elçiliği yapan Aras'ın naşı bugün Bebek

Camiinden kald.rılacak.

—j'f l .

güven

TEV FİK RÜŞTÜ ARAS

A

TATÜRK döneminin ünlü Dışişleri Ba­ kanı Dr Tevfik Rüştü Araş, önceki gece saat 24’te Bebek’teki evinde 89 ya­ şında vefat etmiştir. Merhum Dr. Aras’ın ce­ nazesi bugün öğle namazından sonra Bebek Camiinden kaldırılarak Rumelihisar mezar­ lığındaki aile kabristanına defnedilecektir.

HAYAT HİKÂYESİ

1883 yılında Çanakkale’de doğan Dr. Tev­ fik Rüştü Araş, Üsküp İdadisi’nden sonra Numune-i Terraki’de öğrenimine devam et­ miş, Beyrut ve Paris Tıp Fakültelerinden me­ zun olmuştur.

Selanik Umum Sağlık Başmüfettişliği ve 1914 -1918 yılları arasında askerî doktorluk yapan Araş, ilk T.B.M.M. ne üye olarak ka­ tılmıştır. İki defa Sağlık Bakanlığında bulun­ duktan başka Türk - Yunan Muhacir Müba­ dele Heyeti Başkanlığı da yapmıştır.

Dr. Tevfik Rüştü Araş, 1925 yılında Dış­ işleri Bakanı olmuş ve 1938’e kadar bu gö­ revde kalmıştır.

1939 -1942 yılları arasında Londra Büyük­ elçiliği yapan Dr. Araş, Cemiyet-i Akvam de­ legeliği ve Başkanlığında da bulunmuştur. 1952 yılından sonra İş Bankası İdare Heyeti Başkanı, Denizcilik Bankası Deniz Nakliyat

|

Devamı Sa. 9, Sü. 2 de

TARİH İÇİNDE ARAŞ

C um huriyetin k u ru lu şu n d an sonra tü rk ’ün en v ak m a rk a d aşla rın d a n lunda) A tatü rk ’ün 1937 y ılın ın son ile uğ u rlark en görüyorsunuz.

İlk D ışişleri B ak a n la rım ızd a n b iri olan Tevfik R üştü A raş, Ata. b iriydi. Y u k a rd a k i resim de Tevfik R ü ştü A ras’ı (A ta tü rk ’ün so- a y ların d a güney illerin e yapacağı gezi dolayısıyle B ay ar ve İnönü [F oto: Cem al Işık sel’in koleksiyonundan]

1972' nin çok verimli bir yıl

olacağını belirten Odalar Birliği

Başkanı, hür teşebbüsü hükümete

yardımcı olmağa çağırdı

ANKARA,

AA, ÖZEL,

THA

T

ÜRKİYE Odalar Birliği Yönetim

Kurulu Başkanı Raif Onger,

«İkin­ ci Erim hükümetinin yeni dış ti­ caret rejimini iyi bulduklarını»

belirt­

miş ve

«Bu hükümet bize güven verdi. Az kâr, çok ciro prensibi ile kamuya yararlı olmak kararındayız»

demiştir.

Dün Ankara’da bir basın toplantısı düzenleyen Onger, «Yeni yatırımlara başlanaca­ ğını» açıklamış, «Hür teşeb­ büsü güven İçinde hükümete yardımcı olmaya» çağırmış ve «1972 yılının çok verimli bir yıl olacağını» bildirmiş­ tir. ’■ •

Birinci Erim hükümetiyle gerekli diyalogu maalesef ku­ ramamıştır. Bu yüzden dış ticaret işlerimizde bir takım aksamalar olmuştu. İkinci Erim hükümetiyle bu diyalo­ gu kurmuş bulunuyoruz.» di­ yen Önger, «Bunun neticesi olarak, Odalar Birliğinin esas görevi olan iktisadi, ticarî, sınaî, malî konularda. özel sektörün görüşlerini zaman zaman hükümete duyurmak, raporlar vermek suretiyle ça­ lışmalarım sürdürdüklerini» belirtmiştir.

Onger daha sonra şunlan söylemiştir:

«Yeni ilân edilecek ihracat

D U R U M

.

TEVFİK RÜŞTÜ ARAŞ

K

ATI ve aşırı görüşlere iltifat etmeyen, dog­

matik ve fanatik saplantılara kapılmayan,

barışçı ve insancıl bir yapıya sahip bulu­

nan devlet ve siyaset adamlarına daima ihtiyaç

duyulmuştur. Dün dünyamızdan göçen Tevfik

Rüştü Araş, bunlardan biriydi. Gerçi Araş aktif

politikadan çoktan uzaklaşmıştı. Ama çekildiği

köşede ilerlemiş yaşına, görmeyen gözlerine rağ­

men yurt ve dünya olaylarım

—yerli ve yabancı

radyoların haber yayınlarını hiç kaçırmadan—

adım adım izliyordu. Bu olayları engin tarihi

tecrübesinden ve yıpranmamış hafızasından ya­

rarlanarak değerlendiriyor, sonuçlar çıkarıyor ve

fırsat buldukça yazdığı yazılar, yaptığı konuşma­

larla görüşlerini açıklamaya, yararlı olmaya ça

lışıyordu. Belki sesini gerektiği kadar duyuramı­

yordu. Ama ondan istifade etmesini bilenler için

daima bir ilham kaynağı oluyordu.

Uyarmalarında

çabalarını

yoğunlaştırdığı

nokta Türkiye’nin Atatürkçü bir dış politika çiz­

gisinde kalması ile ilgiliydi. Bunun için herşey

den önce «yurtta barış, cihanda barış» ilkesini

hatırlatıyor, Amerika ve Batı ile ittifaklara sa­

dık kalırken Sovyetler Birliği ile dostluğa önem

verilmesini ve üçüncü dünya ülkeleriyle yakın

ilişkiler kurulmasını öneriyordu. Atatürk döne­

minin gerçekçi ve şahsiyetli dış politikasını sür­

dürmek için sadece Amerika’ya bağlı kalmayıp

Avrupa ülkeleriyle daha yakın temaslar kurul­

masını, bu arada Atatürk’ün Balkan ittifakının

canlandırılması için Balkan ülkeleriyle de yakın­

laşmanın sağlanmasını istiyordu. Çin gerçeğine

de herkesten önce dikkat çekmek istemiş bu ül

kenin dünya siyasetinin geleceğinde oynayacağı

rolün iyi değerlendirilmesini sağlamaya çalışmış

tı Bütün bu değerlendirmelerim yaparken dai

ma Atatürk’ü hatırlıyor ve hatırlatıyor, onun ba

rışçı, gerçekçi ve şahsiyetli politikasını yaşat­

maya uğraşıyordu.

Barışçılık Ve gerçekçilik ilkelerini iç politi­

kadaki gelişmeleri yorumlarken de titizlikle sa

vunuyordu. Aslında daima toplumcu ve ilerici

görüşlerden yana ölmüştü. Ama bunları doktri-

ner bir anlayışla savunmamış, Türkiyenin ger

çekleriyle yorumlamaya, bağdaştırmaya ve pra

tik çözüm yollan önermeye dikkat etmişti. Bı.

nu yaparken de ilham kaynağı Atatürk’ün prag­

matizmi. realizmi idi...

Araş ile birlikte Atatürk’ten kalan birkaç ya

Çgârdon biri daha dünyamızdan göçtü. Allah

ttım e t eyleye...

‘Bir Boğazda doğdum

bir Boğazda öleceğim,

Çanakkale'de doğan Araş, «Boğazlarla ilgili anlaşma­

yı imzalamak bana nasip oldu» diye gururlanırdı.

rejimi ve ihracatın teşviki ile ilgili çalışmalar yapılacaktır. Teşvik tedbirleri konusunda da yatırımların plânda öngö­ rülen hedefi bulması ve bu hedefi aşması gayesi ile evve­ lâ genel teşvik tedbirleri ha­ zırlanacak, bilâhare sektörler itibariyle gerekli tedbirleı etüd edilecektir. Bu meyan- da gıda, hayvancılık, tarım, kimya, montaj ve turizm sa­ nayii konulan için de bu sa­ nayilerin hususiyetlerine gö-

$

Devamı Sa. 9, Sü. 4 de

İR Boğaz’da doğ­ dum; Türk boğaz­ larına bağımsızlığı-nı kazandıran Montreux an­ laşmasını imzalamak şerefine nail oldum. Ve başka bir boğaz kenarında ebedî uy­ kuma yatacağım.»

Ölümü büyük üzüntü ya­ ratan Atatürk’ün Dışişleri Bakanı Dr. Tevfik Rüştü Aras, yakınlarına sık sık böyle derdi. Çanakkale’de do ğan Aras, İstanbul Boğazının güzel yeri Bebek’te vefat et­ ti ve yine boğaz kıyısında Rumelihisar mezarlığında ebedî uykusuna yattı.

Eski arkadaşı emekli Bü­ yükelçi Cemal Hüsnü Taray, Aras için şunları söyledi:

« Dr. Tevfik Rüştü Aras, İstiklâl mücadelesinde

Men-I

Devamı Sa. 9, Sü. 3 de

Gazeteci MURAT DAVMAN'ın son mâcerası :

MUTLAKA

ÖLECEKSİN

Cinayetlerin, entrikaların birbirini izlediği, korku ve heyecanla örülmüş bu son macerasında: gözüpek, kor­ kusuz ve çapkın gazeteci MU RAT DAVMAN, keskin zekâ­ sıyla binbir düğümü çözerek suçluları adalete teslim eder Ren sizlere yine «Pes» dedir tecek...

Yılın en güzel polis romanı

Pazar günü

MİLLÎYET'te

BEYKOZ TERSANESİNİ E

İÇİN FERİBOT YAP

BaTı A lm anya’nın K rem cr Sohn firm ası adına

Denizcilik Anonim Ş irketi ta ra fın d a n Beykoz Tersanesinde inşa edilen 999 tonluk «Wotan» gemisi dün törenle denize in d irilm iştir. 70 m et re boyunda ve 13 m etre genişliğindeki «Wo­ tan» gem isinin. Alman firm ası ta ra fın d a n De­ nizcilik Anonim Şirk etin e ısm arlan an 3 gem i­ den ilki olduğu ilgililerce a ç ık la n m ıştır.

Şir-ket M üdürü S a b a h attin Ülkü töre! konuşm ada A lm anya’ya ih raç edilect nin bedeli olarak net 1,5 m ilyon t viz sağlanacağını belirtm iş, «Bu lışm aların devam edeceğini umuyo ciliğe gerekli alâkayı gösterm esini rim izden bekliyoruz» d e m iştir. Re.‘ tan» ferib o tu denize indiği sıra d a

(2)

TEVFİK ROSTO

|

Baştarajı Birincide

ve Şilepçilik İdare Heyeti Başkanı olarak görev yap­ mıştır.

Fransızca ve İngilizce bi­ len Dr. Tevfik Btiştü Aras, bütün Balkanlar, İranı, Irak, Mısır, Lübnan, Suriye, Fran­ sa, İngiltere, İsviçre, İtalya, Almanya ve Amerika gibi ül­ kelerde bulunmuştur. Dr. A- ras ayrıca şu uluslararası konferanslara katılmıştır:

«Cemiyet-1 Akvam, Filistin Komisyonu, Montreux Kon­ feransı, Balkan Antantı, Si­ lâhsızlanma Konferansı, Sa- dâbâd Anlaşması, Türk-lran Hududunun Tanzimi, Ağrı Dağının Türk Topraklarına İthali.»

Meıhumun «Lozan’ın İzle­

rinde» adlı bir kitabı vardır. İstanbul Valisi Vefa Poy­ raz, dün merhumun eşini zi­ yaret ederek. Cumhurbaşka­ nı Cevdet Sunay, Başbakan Nihat Erim, Hükümet ve İs­ tanbul halkı adına taziyette bulunmuştur.

BAYAR'IN MESAJI

Eski Cumhurbaşkanı Celâl

Bayar, dışişleri eski bakan­ larından Dr. Tevfik Rüştü

Aras’m vefatı nedeni ile dün bir taziyet mesajı yayınlamış ve hissesi bulunan değerli ar.

ve hsisesi bulunan değerli ar­ kadaşımıza tarihimizin lâyık olduğu sayfaları ayıracağın­

dan eminim» demiştir. İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi

Referanslar

Benzer Belgeler

 Türkiye’nin çağrısı ile Türkiye, İngiltere, Fransa, SSCB, Yunanistan, Yugoslavya ve Japonya arasında Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalanmıştır (20

Bu derlemede, balıkların soğutulmasında, buzla soğutma ve buza alternatif soğutma yöntemleri ile; uzun süre muhafaza edilmesinde farklı ortamlardan yararlanılarak

Berrak doyurucu, yakıcı bir tokluktaki davudi sesiyle gazel okurken nağmeleri yerli yerine oturtuşu mükemmeldi.. Şiiri musiki nağmeleri arasında harcamaz, aksine, musikiyi

Mâlik, İkinci Akabe biatına katılmış, Bedir ve Tebük seferlerine katılmamış sahabilerin öncülerinden birisidir. Oğlu Abdullah, babasının ağzından aktardığı hadiste

Kardiyak rehabilitasyon (KR), kalp ve damar hastaları için bireye özel olarak yapılan kontrollü faaliyetleri ve egzersiz uygulamalarını içerir.. Bireyin hastalık

Clinical implications of hypermucoviscosity phenotype in Klebsiella pneumoniae isolates: association with invasive syndrome in patients with..

The ECH2O 10 dielectric aquameter was used in only one experiment and the read- ings were relatively unresponsive to changes in soil water potential in the range of −10 to −40 kPa

İran’ın batı ile etkileşiminin belki de en önemli durağı olan, hatta İsmail Kara’nın ifa- deleriyle Paris’in Osmanlı Devleti’nin kaderindeki işlevini İran için