SİSTEMVE EKOSİSTEM KURAMI
Fulya AKGÜL GÖK
1960’lı yıllarda sosyal hizmet müdahalelerindeki medikal model yerini
‘’çevresi içinde birey’’ yaklaşımına bırakmaya başlamıştır. Medikal model, müracaatçıyı hasta olarak görmekte ve müracaatçının yaşamış olduğu sıkıntılardan dolayı müracaatçıyı sorumlu tutmaktadır. Bu yıllarda birey, yaşamış olduğu sıkıntı ve sorunlardan dolayı sorumlu görülmemiş ve bu sorunların bireyin kendisinden değil çevresel etkenlerden kaynaklandığı vurgusu ön plana çıkmaya başlamıştır.
Sistem yaklaşımı, psikodinamik yaklaşımın yetersizliği ile gündeme
gelmiştir ve ‘’sosyal’’ e vurgu yapmaktadır (Payne, 1997).
Sistem teorisi, insan veya toplum davranışlarının parçalarıyla ilgilenmekten ziyade ‘’bütün’’ ile ilgilenmektedir. ‘’Bütün’’, kendisini oluşturan parçaların toplamından fazlasıdır. Bir
sistem; birbiriyle ilişkili parçaların oluşturduğu bir bütündür.
Parçalar denge durumunda bulunurlar ve eğer bir tanesi içinde değişimler olursa, diğerleri içinde de tamamlayıcı bir değişim olur. Kendi çevreleriyle enerji ve bilginin sürekli
değişimi sayesinde sistemler çok daha karmaşık ve etkili hale gelirler. Eğer bu değişim olmazsa, etkisiz olmaya yönelirler. Bir sistem sadece birbiriyle ilişkili parçalardan
oluşmaz; ayrıca kendisi de daha büyük bir sistemin birbiriyle
ilişkili bir parçasıdır (Maguire, 2002).
İnsan; diğer alt sistemleri etkileyen bir alt sistemlerden ibaret olarak
düşünülmüştür. Mesela; insan sinir
sistemi, iskelet sistemi, dolaşım sistemi bir takım sistemlerden meydana gelir.
Bu sistemlerin her biri insanın bir alt
sistemidir.
Üstelik bu alt sistemlerin her biri de diğer alt sistemlerden oluşur. İnsana bu açıdan
bakıldığında, her birey yaşayan daha büyük bir
sistemin bir alt sistemi olarak algılanabilir (Alle
Corliss ve Alle Corliss, 1999).
Sosyal hizmet uygulamalarındaki dört sistemden;
Değişim ajanı sistemi, sosyal hizmet uzmanlarının içinde bulunduğu sistemdir ve sosyal hizmet
uzmanlarının mesleki davranışlarını etkiler.
Müracaatçı sistemi, hizmet arayan ya da hizmeti kabul eden bireylerdir.
Hedef sistem, değiştirme ya da etkileme ihtiyacı bulunan sistemdir.
Eylem sistemi, sosyal hizmet uzmanlarının birlikte
eylemde bulundukları grup, aile, komşu, yardım
grupları veya disiplinlerarası ekiplerdir.
Sistem Yaklaşımı İle İlgili Temel Kavramlar
Sistemler teorisinin net bir şekilde anlaşılması için, teoride yaygın olarak kullanılan terimleri tanımlamak önemlidir. Bir sistem, tanımlanabilir sınırları ve etkileşim parçaları olan herhangi bir birimdir. Bu parçalar, fiziki (örneğin; para, barınma, moleküller veya organik madde); sosyal (örneğin;
aile, arkadaşlar, komşular ve meslektaşların bir sistemi); ekonomik (örneğin; bankacılık, maliye, bütçeleme ve yatırımlarla ilgili etkenler);
veya sonsuz sayıda gerçek etkileşim içinde bağlı kavramlar, fiziksel varlıklar, ideolojiler ve teorilerden herhangi biri olabilir (Maguire, 2002).
Sistem yaklaşımının temel kavramları, bütüncüllük, ilişki ve
dengedir. Bu kavramlar birbirleriyle ilişkilidir. Bütüncüllük kavramı,
sistemi meydana getiren öğelerin bütüncül katkısının her bir
öğenin ayrı ayrı katkısından daha fazla olduğunu açıklayan bir
kavramdır. İlişki kavramı, bir sistemin içindeki öğelerin birbirleriyle
olan ilişkisidir. Sistem yaklaşımı bir soruna açıklık getirmede tüm
değişkenlerin göz önünde bulundurulmasını öngörür. Denge
kavramı, yaşayan çoğu sistemin varlığını sürdürebilmesi için
denge arayışı içinde olduğunu belirtmek amacıyla kullanılan bir
terimdir (Zastrow, 2013).
EKOLOJİK SİSTEM YAKLAŞIMI
Germain ve Gitterman’ın sosyal hizmet uygulaması olan “yaşam modeli” ekolojşk sistem yaklaşımının formülüdür. Ekolojik sistem yaklaşımı, genel sistem kuramının bir parçasıdır. Ekolojik yaklaşım, bireyler ve çevreleri arasındaki etkileşimin doğasını anlamayı vurgular. Bu yaklaşıma göre bireyler, içinde bulunduğu çevrenin değişen özelliklerine ayak uyduran yapılardır.
Bireyler çevre tarafından etkilenir ve değiştirilirler ve
çevreyi değiştirirler (Barker, 1999).
Çevresi İçinde Birey
Ekolojik yaklaşım, bireyi, içinde bulunduğu çevre ile birlikte
değerlendiren ve ele alan bir yaklaşımdır. Bireyler ve onların çevreleri arasında işlevsel olmayan etkileşimleri kavramsallaştırmak için tedavi ve reform yaklaşımını bütünleştirmektedir. Ekolojik yaklaşım birey ve
çevresi arasında daha iyi bir uyum sağlanabilmesi için bireylerin baş etme mekanizmalarını geliştirmeye çalışmaktadır. Ekolojik yaklaşım çevresi içinde birey vurgusu yapmaktadır.
Maguire, L. (2002). Clinical Social Work. Canada: Brooks/Cole Product.
Payne, M. (1997). Modern Social Work Theory. London: Macmillan Press.
Zastrow, C. (1999). The Practice of Social Work. CA: Brooks/Cole Publishing Company.
Zastrow, C. (2013). Sosyal Hizmete Giriş. Durdu Baran Çiftci (Çev.). Ankara: Nika Yayınevi.