• Sonuç bulunamadı

Sağlıklı Arı- Doğru Arı Besleme

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sağlıklı Arı- Doğru Arı Besleme"

Copied!
77
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sağlıklı Arı- Doğru Arı Besleme

Prof.Dr. M.Kemal KÜÇÜKERSAN

(2)

Sağlıklı Arı –Nitelikli Arı Ürünleri

2

Arıcılık; özellikle narenciye endüstri bitkileri, yonca, kolza, korunga, üçgül gibi baklagil yem bitkileri yanında orman alanlarında, çalı ve makiliklerde, dağlık alanlarda ve

yaylalarda yayılmış az sermayeli tarımsal bir faaliyettir.

(3)

Sağlıklı Arı –Nitelikli Arı Ürünleri

3

BAL ARI SÜTÜ POLEN PROPOLİ

S

ARI

ZEHRİ PERGA BAL

MUMU

besin değerinin yüksekliği ile iyi bir gıda

maddesi

bir şifa kaynağı

olarak tıp alanında da kullanılmaktadır

(4)

BAL

aromatik ve visköz bir madde olup insan tüketimi için çok

değerli bir gıdadır.

%80 ŞEKER

%17 SU

%3’lük kısmında MİNERAL

MADDELER, AMİNO ASİTLER, RENK MADDELERİ, VİTAMİN VE

ENZİMLERDEN oluşmaktadır.

Enzimler vücuttaki tüm biyokimyasal süreci organize eder ve birçok

hastalığa karşı vücuda direnç sağlar.

İçerdiği A, B, C, diğer vitaminler ve mineraller zindelik verir, iştah açar, zihinsel gelişimi hızlandırır.

(5)

Ballar üretim veya elde edildiği kaynağa göre sınıflandırılır.

Bu anlamda;

Üretim açısından süzme ve petek bal,

Kaynağına göre çiçek balı ve salgı balı olarak adlandırılabilir.

Salgı balı çam, meşe, kayın, ladin gibi orman ağaçları üzerinde yaşayan böceklerin salgıladığı tatlı salgıların arılar tarafından toplanmasıyla elde edilir.

Çiçek balı ise bitkilerin çiçeklerinde bulunan nektarın arılar tarafından toplanmasıyla oluşur.

5

(6)

Arı Besleme ve Besinleri

6

 

Arıcılık yapılan köy sayısı

Arıcılık yapan

işletme sayısı Yeni kovan Eski kovan Bal Balmumu

 (adet) (adet) (adet) (adet) (ton) (ton)

1996 22 329 - 3 747 578 217 140 62 950 3 235

1997 22 145 - 3 798 200 204 102 63 319 3 751

1998 22 302 - 4 005 369 193 982 67 490 3 324

1999 22 447 - 4 135 781 185 915 67 259 4 073

2000 22 571 - 4 067 514 199 609 61 091 4 527

2001 22 606 - 3 931 301 184 052 60 190 3 174

2002 22 423 - 3 980 660 180 232 74 554 3 448

2003 22 110 - 4 098 315 190 538 69 540 3 130

2004 22 133 - 4 237 065 162 660 73 929 3 471

2005 22 550 - 4 432 954 157 059 82 336 4 178

2006 22 305 - 4 704 733 146 950 83 842 3 484

2007 21 560 - 4 690 278 135 318 73 935 3 837

2008 21 093 - 4 750 998 137 963 81 364 4 539

2009 21 469 - 5 210 481 128 743 82 003 4 385

2010 20 845 - 5 465 669 137 000 81 115 4 148

2011 21 131 - 5 862 312 149 020 94 245 4 235

2012 21 307 - 6 191 232 156 777 89 162 4 222

2013 - 79 934 6 458 083 183 265 94 694 4 241

2014 - 81 108 6 888 907 193 825 103 525 4 053

2015 - 83 467 7 525 652 222 635 108 128 4 756

2016 - 84 047 7 679 482 220 882 105 727 4 440

(7)

Bal Arılarının Beslenmesinde Başlıca Besin Kaynakları

Bal arılarının yaşamlarını optimum bir biçimde sürdürebilmesi, hayatta kaldığı sürede yeterli verim verebilmesi için temel

besin madde kaynağı NEKTAR, BAL, SU ve POLEN dir.

Arıcılık yapılan yerde endemik bitki örtüsü ??????

7

İ Y İ G Ü Z E L K Ö T Ü

(8)

Bal Arılarının Beslenmesinde Başlıca Besin Kaynakları

Balın kuru maddesinin neredeyse tamamına yakını (%95-99) şeker ve bu şekerinde önemli bir kısmını glukoz, früktoz ve sakaroz

oluşturmaktadır.

Arılar nektarı daha çok enerji kaynağı olarak kullanırlar.

Bir kolonide yıllık bal gereksinimi ortalama 80-85 kg kadardır.

Burada önemli olan balın kalitesidir.

Balın kalitesi NEKTAR SEKONDER METABOLİT DÜZEYLERİ

Nektarın yapısında şeker oranı çok değişkenlik gösterir (%5-75).

Bu durumda balcılık yapılacak yerin seçiminin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

8

(9)

Bal Arılarının Beslenmesinde Başlıca Besin Kaynakları

Mısırdan elde edilen;

Nişasta ve Mısır şurubu

Arıların beslenmesinde kullanıldığı zaman önemli

ölçüde beslenme hastalıklarıyla karşı karşıya kalınır.

Arıların vücutlarında bulunan enzimlerin yeterliliği

9

(10)

Bal Arılarının Beslenmesinde Başlıca Besin Kaynakları

Polenin yapısında yağ, mineral, vitamin ve şekerler bulunur. Bir kolonide ortalama polen tüketimi 60 kg/yıl dır.

Nektarda olduğu gibi polenin kalitesini endemik bitki örtüsü belirler. Polen, gözden çıkmış genç işçi arıların büyümeleri ve yavru bezlerinin gelişmesi için gerekli bir gıdadır.

İşçi arılar polen tüketimi yanında gelişimleri için balda tüketirler.

Erkek arılar gözden çıktıktan 8 güne kadar işçi arılar tarafından bezsel salgı, bal ve polen karışımından hazırlanan gıda ile

beslenir ve daha sonra kendi kendilerini besler hale gelirler.

Ana arılar ise, larvadan başlayıp tüm yaşamları boyunca arı sütü ile beslenmek zorundadır.

10

(11)

Bal Arılarının Beslenmesinde Başlıca Besin Kaynakları

KOLONİ VERİMLİLİĞİ

Koloni verimliliği arının genotipi ve çevre faktörlerinin etkisi altındadır.

Genotipde; arıcılık yapılan yörede uygun ana arı ve onun çiftleştiği erkek arının sağlıklı ve isabetli bir şekilde tespit edilmesi önem taşımaktadır.

Çevresel faktörlerde; mevsimsel koşullar, iklim değişiklikleri, bitki varlığı, doğada bulunan diğer böcekler, arıcının yeteneği, kullanılan alet ve ekipmanlar, arıcıların birbirlerine uzaklıkları gibi unsurlar zor kontrol altına alınmaktadır. Arının uçuş

mesafesinde alacağı nektar, polen gibi gıdaların nerede nasıl temin edildiği farklılık göstermektedir. Bu durum arı

ürünlerinin kalitesine direkt yansıtmaktadır. 11

(12)

ARILARIN BESLENMESİ NE ZAMAN YAPILMALIDIR?

Eksik kalan besin madde ihtiyaçlarının karşılanması,

Ana arının düzenli bir şekilde yumurtlaması,

İlkbaharın geç geldiği veya nektar akımı süresince uçuş yapamadıkları olumsuz hava şartlarında,

Kıtlık dönemlerinde veya nektar akımının zayıf ve yetersiz olduğu dönemlerde,

Yeni kovana alınmış doğal oğulların yiyecek ihtiyaçlarını karşılamada,

Zayıf ve anasız kolonilerin birleştirilmesi ve ana arı yetiştirme gibi tekniklerin uygulanmasında,

Arıların kendi yiyeceklerini depolayamadıkları veya kış yiyeceklerinin yetersiz olduğu yıllarda,

Çeşitli tarımsal ürünlerin döllenmelerinde kullanılan, dolayısıyla fazla nektar ve polen toplayamayan kolonilerin yiyecek ihtiyaçlarını karşılamada,

Kolonilerde hastalıklar ile mücadelede ilaçların kolayca uygulanmasını sağlamada şeklinde sayılabilir.

12

(13)

Arı Besleme ve Besinleri

ARICILIKTA BESLEMENİN ÖNEMİ

Kolonilerde optimum düzeyde verim alınabilmesi için arıların gereksinim duyduğu besin maddelerinin sağlanması gereklidir.

Ergin bal arılarının ve diğer arıların temel enerji kaynağı karbonhidratlar yani şekerlerdir. Arılar ihtiyaçları olan karbonhidratları, bal özü (nektar) ve bitki üzerinde yaşayan bazı böceklerin salgıladığı tatlı gıda (salgı balı)

kaynaklarından sağlarlar.

Yiyecek kaynaklarının miktarı ve kalite yönünden yetersiz olduğu

zamanlarda koloniler, pancar veya kamış şekeri (sukroz) ile beslenirler.

PROF.DR. M.KEMAL KÜÇÜKERSAN ANKARA ÜNIVERSITESI VETERINER FAKÜLTESI HAYVAN BESLEME VE BESLENME HASTALIKLARI

ANABILIM DALI 13

(14)

Arı Besleme ve Besinleri

ARICILIKTA BESLEMENİN ÖNEMİ

Ergin arılar hayatlarını sadece karbonhidrat tüketerek sürdürebilirler.

Ancak larvalar ve gelişme çağındaki arıların büyümesi, dokuların, kasların ve salgı organlarının gelişebilmesi için mutlaka polene yani proteine

ihtiyaçları vardır.

Polen, proteince zengin bir besin maddesi olup, arıların protein, vitamin, yağ ve mineral madde ihtiyaçlarını karşılayan doğal bir gıdadır. Kovan içerisinde yavru üretimi ve buna bağlı olarak koloninin gelişmesi için

yeterince bal ve polen bulunmalıdır. Yılın hiçbir döneminde kovandaki bal miktarı 10 kilogramın altına düşmemelidir.

Eğer bu değerlerin altına inilirse, koloni yeterince beslenemez ve ciddi problemler yaşanır. Bu nedenle arıcılıkta yapılan kontrollerle eğer arının gelişimine topladığı gıdalar yeterli gelmiyorsa ek besleme yapılmasında yarar vardır.

PROF.DR. M.KEMAL KÜÇÜKERSAN ANKARA ÜNIVERSITESI VETERINER FAKÜLTESI HAYVAN BESLEME VE BESLENME HASTALIKLARI

ANABILIM DALI 14

(15)

Arı Besleme ve Besinleri

Ek besleme materyalleri;

BAL, POLEN, PERGA, YAĞSIZ SÜT TOZU, ARI KEKİ, SU VE PUDRA ŞEKERİ

Ek besleme materyali olarak bal kullanılacaksa; balın temiz, kaliteli,

kaynağı belli, hastalıksız koloni ve peteklerden alınan ve fermantasyona (ekşime) uğramamış olmasına özen gösterilmelidir.

Şeker kullanılacaksa; rafine edilmiş, pancar ve kamıştan elde edilen şekerin değerlendirilmelidir, Çeşitli kimyasal maddelerle karıştırılmış, boyanmış, pekmez şekeri, kahve renkli şekerler ve nişasta karışımı

şekerlerin kullanılması sakıncalıdır. Bu materyallerin kullanılması arılarda bir takım sindirim bozukluklarına neden olur ve hastalıklara yol açar.

PROF.DR. M.KEMAL KÜÇÜKERSAN ANKARA ÜNIVERSITESI VETERINER FAKÜLTESI HAYVAN BESLEME VE BESLENME HASTALIKLARI

ANABILIM DALI 15

(16)

Arı Besleme ve Besinleri

Ek besleme materyalleri;

Polen kullanılacaksa; bunun nemsiz, taze, küflenmemiş, fermantasyona uğramamış, kaynağı bilinen ve hastalıksız kolonilerden alınan polen

olmalıdır. Polen bulunmadığı durumda yerine yağsız soya unu ve yağsız süttozu kullanılabilir.

Perga kullanılacaksa; nitelikli, hastalıklardan ari ve yeterli düzeyde olması istenir. Perga daha çok kraliçe arılar için hazırlanan bir arı gıdasıdır. Kraliçe arılar perga ile uzun süre yaşayabilme şansına sahip olurlar.

Arılara verilecek suyun temiz ve nitelikli olmasına özen gösterilmelidir.

PROF.DR. M.KEMAL KÜÇÜKERSAN ANKARA ÜNIVERSITESI VETERINER FAKÜLTESI HAYVAN BESLEME VE BESLENME HASTALIKLARI

ANABILIM DALI 16

(17)

Arı Besleme ve Besinleri

Ballı petek yoksa bal ve pudra şekerinden yapılan kek hazırlanarak

verilmelidir. Her kovanda 3-4 çerçeve polen olması kuluçka çalışmasının istenilen düzeyde yürütülmesini sağlayacaktır.

Polenin yetersiz olması durumunda önceki yıldan toplanmış ve

kurutulmamış olan polen bir miktar pudra şekeri ile karıştırılıp hamur yapılarak saklanır ve gerektiğinde kolonilere verilir.

Kekler her kovana 250-3.000 g arasında verilebilir. 3 kg kek bir koloninin 2- 3 haftalık besin gereksinimini karşılayabilmektedir.

Şurup vermeye başlamadan önce arılar mümkün olduğunca

sıkıştırılmalıdır. Şurup ve kek akşam üzeri verilmesi tercih edilir.

Arıcılıkta en çok kullanılan arı besinleri KEK ve ŞURUP tur.

PROF.DR. M.KEMAL KÜÇÜKERSAN ANKARA ÜNIVERSITESI VETERINER FAKÜLTESI HAYVAN BESLEME VE BESLENME HASTALIKLARI

ANABILIM DALI 17

(18)

Arı Besleme ve Besinleri

KEK, 3 kg pudra şekeri ile 1 kg bal, elde veya hamur yapma makinesinde karıştırılarak hamur haline getirilir.

Bir başka formül 3 kg bal + 1 kg polen + 6 kg pudra şekeri şeklinde de yapılabilir.

Ekmek hamuru kıvamına gelen kek naylon poşetlere doldurulur. Poşet kovana temas edecek yerinden yırtılarak yemleme deliği veya petekler üzerine konularak arılara verilir. Koloniye polen geldiği müddetçe vitamin ve mineral karışımı vermeye gerek yoktur. Doğal koşullarda arının besin kaynağı olmayan maddeleri keke ayrıca katmaya da gerek yoktur. Kek yapımında sofra şekeri olan sakarozdan öğütme yoluyla elde edilmiş olan pudra şekeri kullanılmalıdır. Hiçbir surette nişasta kullanılmamalıdır.

PROF.DR. M.KEMAL KÜÇÜKERSAN ANKARA ÜNIVERSITESI VETERINER FAKÜLTESI HAYVAN BESLEME VE BESLENME HASTALIKLARI

ANABILIM DALI 18

(19)

Arı Besleme ve Besinleri

PROF.DR. M.KEMAL KÜÇÜKERSAN ANKARA ÜNIVERSITESI VETERINER FAKÜLTESI HAYVAN BESLEME VE BESLENME HASTALIKLARI

ANABILIM DALI 19

KEK KULLANIMI HANGİ

DURUMLARDA

TERCİH EDİLMELİDİR

(20)

Arı Besleme ve Besinleri

Kek kullanımı hangi durumlarda tercih edilmelidir?

Ana arı yetiştiriciliğinde,

Geç sonbahar ve erken ilkbaharda,

Açlık tehlikesiyle karşı karşıya gelindiğinde ve hava koşullarının uçuşların olmasını engellediği dönemlerde,

Uzun süre kovan kontrolü yapılamayan dönemlerde,

Arının suya ihtiyacının en az olduğu dönemlerde kullanılmalıdır.

PROF.DR. M.KEMAL KÜÇÜKERSAN ANKARA ÜNIVERSITESI VETERINER FAKÜLTESI HAYVAN BESLEME VE BESLENME HASTALIKLARI

ANABILIM DALI 20

(21)

Arı Besleme ve Besinleri

Şurup, yapılacak olan su temiz ve mümkün olduğu takdirde iyice kaynatılmalı ve soğutulmalıdır. Soğumuş su ile genel anlamda şeker

şurubu hazırlamak için kullanılacaksa, 1 lt suya 1.5 kg çay şekeri katılarak iyice karıştırılır. Hazırlanacak olan şurup günlük tüketilecek miktarda

olmalıdır.

Bekleyen şurup ekşiyebileceğinden dolayı kolonilerde sindirim sistemi rahatsızlıklarına neden olabilir.

Teknolojinin gelişmesine paralel olarak farklı şekillerde üretilmiş olan

şekerler arı beslemede kullanılmaktadır. Ancak bu tip şekerlerin yapısı tam anlaşılmadan ve sadece ekonomik gerekçelerle tüketilmesi tehlike arz

etmektedir. ABD'de invert şuruptaki HMF ve kullanılan asitler yüzünden zehirlenmeler olmuş, toplu koloni ölümleri yaşanmıştır.

PROF.DR. M.KEMAL KÜÇÜKERSAN ANKARA ÜNIVERSITESI VETERINER FAKÜLTESI HAYVAN BESLEME VE BESLENME HASTALIKLARI

ANABILIM DALI 21

(22)

Arı Besleme ve Besinleri

Asitler ve ısıtılarak yapılan invert şurubu arı beslemede risklidir.

Enzimle yapılan invert şuruplarda HMF ve asit zehirlenmesi riski yoktur.

Ancak pahalıdır. Şurup hazırlanmada sonbahar ve ilkbahar beslemesi için farklı konsantrasyonlar önerilmektedir.

Bu amaçla;

İlkbahar beslemesi için şurup formülü:

• 4 kg bal + 1kg şeker + 3 litre su

• 1kg şeker + 1 litre su

• 1 kg şeker + 1/2 litre su

• 1 kg bal + 1/2 litre su

Sonbahar beslemesi için şurup formülü:

• 1 kg şeker + 1/2 litre su

• 1 litre su + 4 kg bal

• 5 kg şeker + 20 kg bal + 2,5 litre su uygulanarak yapılabilmektedir.

PROF.DR. M.KEMAL KÜÇÜKERSAN ANKARA ÜNIVERSITESI VETERINER FAKÜLTESI HAYVAN BESLEME VE BESLENME HASTALIKLARI

ANABILIM DALI 22

(23)

BAL

aromatik ve visköz bir madde olup insan tüketimi için çok

değerli bir gıdadır.

%80 ŞEKER

%17 SU

%3’lük kısmında MİNERAL

MADDELER, AMİNO ASİTLER, RENK MADDELERİ, VİTAMİN VE

ENZİMLERDEN oluşmaktadır.

Enzimler vücuttaki tüm biyokimyasal süreci organize eder ve birçok

hastalığa karşı vücuda direnç sağlar.

İçerdiği A, B, C, diğer vitaminler ve mineraller zindelik verir, iştah açar, zihinsel gelişimi hızlandırır.

(24)

BAL

aromatik ve visköz bir madde olup insan tüketimi için çok

değerli bir gıdadır.

%80 ŞEKER

%17 SU

%3’lük kısmında MİNERAL

MADDELER, AMİNO ASİTLER, RENK MADDELERİ, VİTAMİN VE

ENZİMLERDEN oluşmaktadır.

Enzimler vücuttaki tüm biyokimyasal süreci organize eder ve birçok

hastalığa karşı vücuda direnç sağlar.

İçerdiği A, B, C, diğer vitaminler ve mineraller zindelik verir, iştah açar, zihinsel gelişimi hızlandırır.

(25)

BAL

aromatik ve visköz bir madde olup insan tüketimi için çok

değerli bir gıdadır.

Baldaki fitokimyasallar:

Antioksidatif ve antikarsinojenik

flavonoidler (chrysin, pinocembrin, pinobanksin, quercetin, kaempferol, luteolin, galangin, apigenin,

hesperetin, myricetin),

fenolik asitler (caffeic, coumaric, ferrulic, ellagic, chlorogenic),

askorbik asit,

katalaz, peroksidaz ve

karetenoid maddeleri bulunmaktadır.

(26)

BAL

aromatik ve visköz bir madde olup insan tüketimi için çok

değerli bir gıdadır.

Antibakteriyel

Antienflamatuar

ülser ve diğer mide hastalıkları,

kalp yetmezlikleri, çarpıntı,

kemik hastalıkları,

öksürük, alerji, bronşit,

kansızlık,

boğaz ağrısı,

sinir hastalıkları

(27)

BAL

aromatik ve visköz bir madde olup insan tüketimi için çok

değerli bir gıdadır.

Antibakteriyel

Antienflamatuar

ülser ve diğer mide hastalıkları,

kalp yetmezlikleri, çarpıntı,

kemik hastalıkları,

öksürük, alerji, bronşit,

kansızlık,

boğaz ağrısı,

sinir hastalıkları

Kabızlık, kan dolaşımını ve yağ sindiriminmi kolaylaştırma, kalbi güçlendirme, yara ve yanıkları iyileştirmede

(28)

Propolis

antimikrobiyal ,

antiinflamatuvar ve

rejeneratif etkileri

immunmodülatör,

antioksidan ,

antimutajenik ve

antikarsinojenik etkileri

Çeşitli bitkilerin yaprak, gövde ve

tomurcuklarından üretilen, yapışkan

özelliğe sahip doğal bir urundur

(29)

Propolis

antimikrobiyal ,

antiinflamatuvar ve

rejeneratif etkileri

immunmodülatör,

antioksidan ,

antimutajenik antikarsinojenik etkileri

1 mg propolis yaklaşık olarak 20 mg penisiline denk gelmektedir.

Propolis’in 100 kat doğal antibiyotik etkisi!!!!!!

Reçineli ve mum

kıvamında olan, arılar tarafından kovan içi temizlikte ve yalıtımda kullanılmak üzere

ağaçların tomurcuk ve kabuklarından toplanan çok önemli bir

maddedir.

(30)

Arı Sütü

Doğal ve güçlü bir antidepresan ve antibakteriyel

yorgunluk giderici

kan damarlarını genişletici ve kan basıncını düşürücü

yangı giderici

tümör önleyici

antialerjik

antioksidatif

bağışıklık sistemini uyarıcı

büyümeyi hızlandırıcı, hormon düzenleyici, cinsel gücü ve döl verimini arttırıcı

Arı sütü işçi arılar tarafından üretilen bir besin maddesidir. Arı sütü temel yağ asitleri, amino asitler, mineral maddeler, kollajen, lesitin, A, B5, B6, C, D, E, K vitaminleri içerir.

(31)

Polen

Polende insan vücuduna yararlı tam 22 çeşit amino asit, 27 çeşit madensel tuz, doğal hormon, enzim, pigment, karbonhidrat ve kimi fermente ürünler bulunur. Bileşiminde A, B1, B2, B3, B4, B5, B6, B7, B8, B9, B12, C, D, E ve H vitaminleri yer alır.

%55 karbonhidrat, % 35 protein, 22 çeşit aminoasit, doğal hormon, enzim, koenzim

% 3 mineral, likopen ve flavonoid

% 2 yağ asitleri içerdiği bilinmektedir.

pantotenik, linoleik ve araşidonik asit

Arıların yaklaşık 200- 3000 farklı çiçekten toplayarak,

kanatlarında kovana getirdikleri,  bitkinin erkek üreme hücresi olan bir bitki özüdür.

(32)

Polen

vücut direncini artırmada,

yüksek enerji ve performans sağlamada,

beyin yorgunluğunda

sinir sistemi dengesini korumada,

görme yeteneğini artırmada,

yüksek tansiyon ve kolesterole karşı koruyucu etkide

kan yaptığı ve bünyeyi güçlendirici etkiye sahip olduğu bildirilmiştir.

Arıların yaklaşık 200- 3000 farklı çiçekten toplayarak,

kanatlarında kovana getirdikleri,  bitkinin erkek üreme hücresi olan bir bitki özüdür.

(33)

Perga

Bileşiminde amino asitler, enzimler, hormonlar, çok miktarda ve türde vitaminler (özellikle A, B1, B2, B3, B6, C, E, H, biyotin, folik asit) ve değerli mineraller içerir.

Perga’nın 1000 kat doğal antioksidan etkisi

Kanser

Bağışıklık sistemini güçlendirdiği

Kemoterapiden sonra alınmasının çok faydalı olacağı, vücudu zinde tutarak yaşlanmayı geciktirdiği, şeker, tansiyon ve kolesterolü dengelediği, sindirim sistemine iyi geldiği, vücuda enerji ve zindelik verdiği bildirilmektedir.

Üreme hormonu, cinsel yaşama yardımcı, sperm sayısı ve kalitesi, prostat

İşçi arıların toplamış oldukları özel polenleri nektar ve kendi

salgıladıkları enzimler ile karıştırarak

özümsediği (özel

olarak mayaladığı) çok değerli bir arı

ürünüdür.

(34)

Arı Hastalıkları

Ergin Arı

1-Amerikan YÇ 2-Avrupa YÇ

3-Kireç Hastalığı 4-Taş Hastalığı 5-Tulumsu YÇ

1-Nosema Hastalığı 2-Septisemi Hastalığı 3-Kronik Arı Felci

4-Dizanteri

Yavru

(35)

Arı Zararlıları

Varroa

Mum Güvesi Trake akarı

Arı Biti ve Diğerleri

(36)

Amerikan YÇ Etmeni: Paenibacillus larvae Spor Formu:Bakteri

İhbarı mecburi hastalıklardandır. Bakteriler Gram (+), spor oluşturan ve flagellumlu bir yapıya sahiptir. Ergin arılarda herhangi bir hastalık oluşturmaz.

Larva ve pupalarda hastalık oluşturabilmesi için spor formunun vücuda alınması gerekir.

Yavru gözleri birbirine karışmıştır.

Delinmiş petek gözü bir çöple karıştırılıp çekildiğinde iplik gibi uzadığı görülür.

Uzama miktarı ortalama 10 cm’yi bulur.

Kovandan ekşi tutkal kokusu gelir.

(37)

BELİRTİLERİ

En önemli belirtilirinden biride petek renginin görünümüdür. Amerikan Y.Ç. Sonucu ölmüş

yavruların bulunduğu peteğin rengi kızarmış patates gibi canlı ve parlak bir görünüm

alırken Avrupa Y.Ç.’de görünüm mattır.

Yavru pupa döneminde ölmüş ise dil

sertleşerek petek gözünü deler. Avrupa

Y.Ç.’de ölümler genellikle larva döneminde olduğundan bu durum pek gözükmez.

(38)

Amerikan YÇ’de Düzensiz Petek

(39)

Amerikan YÇ’de Petek Gözleri

(40)

Amerikan YÇ’de Larvanın Uzaması

(41)

Avrupa Yavru Çürüklüğü

(42)

Etmeni: Melisococcus pluton Bacterium eurydice

Bacillus alvei

Bacillus laterasporus Formu: Bakteri

(43)

Bu hastalığın belirtileri arasında 3 belirti çok önemlidir. Bunlar;

1- Ölmüş larvaların gözün tabanında C harfi şeklinde görülmesi

2- Ölen yavruların gözün tabanına yapışmaması

3- Ölü yavru bulunan göze çöp

sokulduğunda yavrudaki çürüme miktarı A.Y.Ç’ne göre daha az olduğundan

uzama miktarıda azdır (3-4 cm kadar uzar)

Ancak teşhis koyabilmek için tüm belirtilerin birlikte ele alınması

gerekmektedir.

(44)

Avrupa YÇ’de Hasta Larvalar

(45)

Avrupa YÇ’de Peteğin Durumu

(46)

Avrupa YÇ’de Peteğin Durumu

(47)

Kireç Hastalığı

(48)

Kireç Hastalığı

 Kireç hastalığının etmeni fırsatçı bir fungus olan Ascosphaera apis 'tir.

 A. apis sporları sadece arı larvalarında hastalık yapar. Çoğalma sporlanma ile olmaktadır.

 Çoğalma aşamasında spor keseleri oluştururlar. Spor keseleri içinde çok miktarda spor bulunur. Bunlar

olgunlaştıkça toz halinde dağılarak çevreye yayılırlar.

(49)

Kireç Hastalığının Nedenleri

 İklim koşulları

 Yoğun antibiyotik kullanımı

 Stres (olumsuz koşullar, Açlık)

 Diğer hastalık ve zararlılar

 Aşırı nem

 Uygun olmayan kullanılmış siyah petekler

 Arılar tarafından kovan temizliğinin doğru yapılmaması

 Hastalığa duyarlı koloniler

(50)

Kireç Hastalığına Yakalanmış Larvalar

(51)

Kireç Hastalığında Peteğin Durumu

(52)

Etmeni: Aspergillus flavus

TAŞ HASTALIĞI

(53)

Larva ölümden sonra sertleşerek kırılması güç bir yapıya dönüşmektedir. Bu sebepten dolayı hastalık taş hastalığı olarak isimlendirilmiştir. Sonuç

itibariyle Fungus larvanın vücut duvarını patlatarak yalancı bir dış kabuk oluşturur. Bu devrede

larvaların dış yüzeyleri yeşil renkli fungal sporlar tarafından kaplanabilmektedir.

(54)

Etmeni:Marator aitatulas Formu: Virüs

Etmeni normal mikroskopla görülemeyen bir virüs olup bu hastalık torba çürüklüğü olarak da

adlandırılır. Hastalık henüz ülkemizde görülmemekle birlikte komşularımız

olan,Yunanistan,Ermenistan,İran ve Gürcistanda bulaşıklılık mevcuttur.

TULUMSU YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ

(55)

ERGİN ARI

HASTALIKLARI

(56)

Nosema Hastalığı

(57)

NOSEMA

Etmeni Nosema apis adı verilen bir

protozoadır. Spor oluşturarak çoğalırlar.

Ergin arı hastalığıdır. Tüm arı

bireylerinde görülebilir. N.apis arılarda ishale sebep olurken diğer birçok bakteri ve amip bağırsak içindeki bu üremeye

paralel olarak gelişir ve hastalığı dahada şiddetli hale getirir.

(58)

Nosema Hastalığı Belirtileri

 Oksijen eksikliğinden dolayı arılar uçamaz, yerde sürünür gibi yürürler. Kanat ve vücutları titrer.

Kasılma ve felç gibi belirtiler ortaya çıkar.

Kanatları ayrık pozisyondadır.

 Belirtiler ilkbaharda yavru gelişimi ile ortaya çıkar.

Yazın baskı altına alınır. Sonbaharda ekim ve kasım aylarında tekrar görülür.

 Normalde kırmızı kahverengi olan bağırsağın rengi sporların etkisiyle gri beyaz renkte ve şişmiş olarak görülür.

(59)

Nosema Hastalığının Teşhisi

 Teşhiste belirtiler çok önemlidir. Ancak kesin teşhis için belirtiler ve protozoonun sporlarının mikroskopta görülmesi ile olur.

 Teşhis yöntemlerinden biride mikroskobik muayenedir. Bir pens yardımı ile çıkarılan

bağırsak bir lam üzerine yerleştirilir. Üzerine bir damla distile su ve bir damlada nigrosin boya

damlatılır. Lamelle kapatılarak hafifçe bastırılır ve mikroskopta bakılır. Nosema sporları siyah zemin üzerinde parlak oval şekilde görülür.

(60)

Nosema Hastalığının Etkileri

 Nosemanın yaptığı zararlı etkilerin temelinde bağırsak epitel hücrelerini parçalaması vardır.

 Epitel hücrelerinin işlevi engellendiğinden besinler tan olarak hazmedilemezler. Sindirim enzimlerinin miktarı azalır. Bunun sonucunda besinlerden yararlanma azalır.

 Koloni zayıflar, yavru bakımı azalır ve bal verimi düşer.

 Ana arı nosemaya yakalanmışsa yumurta bırakma kapasitesi azalır.

(61)

Nosema Hastalığının Tedavisi

Arı kolonilerine koruyucu olarak ilkbahar ve sonbahar aylarında fumagillin içeren şurup verilerek hastalığa karşı etkili bir önlem alınabilir.

Sonbaharda 2:1, ilkbaharda 1:1 oranında

şurup hazırlanır. Hazırlanan 25 lt şuruba 25 g olan 1 şişe Fumagillin etken maddeli ilaç

eklenir. (Fumidil-B)

(62)

Nosema Hastalığında Kovan Önü

(63)

Varroa

(64)

Arı kolonilerinde tespit edilen 30 kadar farklı akar

türünden sadece birkaçı arılara zararlı olmakta ve arıcılık için önem taşımaktadır.Varroa destructor bunlardan bir tanesidir.

.

(65)

Varroanın Biyolojisi

Ergin arılar ile larva ve pupaların kanını emerek beslenen tehlikeli dış parazittir.

Ergin dişi Varroalar 1.1-1.2 mm

uzunluğunda, 1.5-1.6 mm genişliğinde koyu kızıl kahverengi renktedir. Erkek Varroalar ise 0.8-1 mm genişliğinde gri- beyaz sarımtırak renktedir.

(66)

Varroanın Biyolojisi

Dişi varroaların ağzı delici-emici

yapıdadır. Yaşam uzunluğu yazın 2-3 ay, kışın 5-8 aydır.

Dişi varroanın üremesi ilkbaharda arı kolonisinde kuluçka faaliyetleri ile

başlamakta, sonbahara kadar sürmektedir.

(67)

Varroanın Koloniye Etkisi

 Kısa süreli fakat sık sık hemolenf emerler. Her emmede arı vücut ağırlığının yaklaşık %0,1’ini kaybeder.

 Varroalar arıların kitini tabakasını delerler ve bu yaralardan diğer zararlı mikroorganizmalar vücuda girer. Hemolenf

emmesi sonucu arı devamlı olarak protein kaybeder. Mikrobik enfeksiyon ve protein kaybı arıların ömrünü kısaltır.

 Koloniler rahatsız olduklarından dolayı kış salkımı yapamaz ve ana arıyı soğuktan koruyamazlar.

(68)

Varroanın Koloniye Etkisi

 Üzerinde 6-10 akar bulunan larvalar gelişemeyip ölür. 5’ten az akar bulunan larvalar ise gelişmesini tamamlamakta ancak kanatsız, tek kanatlı veya

bacakları eksik anormal bireyler oluşur.

 Erkek arıların sayısı dikkati çekecek kadar azalır.

 Varroalar sindirim sistemlerinde taşıdıkları mikroorganizmaları arılara bulaştırırlar.

 Ağırlık yaparak arıların faaliyetlerini yavaşlatırlar

(69)

Varroanın Koloniye Etkisi

 İşçi arıların yavru bakımı zayıflar ve

buna bağlı olarak ana arının yumurtlama kapasitesi azalır

 Petek gözlerinde ölü larva sayısı fazla ise, arılar bunları dışarı atamazlar. Bu nedenle gözlerde kuruyan larvalar

Avrupa YÇ benzeri belirtiler oluşturur.

(70)

Varroanın Bulaşması

 Bulaşık kolonilerden sağlıklı kolonilere yavru ve genç işçi arı verilmesi,

 Kolonilerin kontrolsüz birleştirilmeleri veya yeni oğul kovanların oluşturulması,

 Bulaşık arıların kovanlarını şaşırarak

diğer kovanlara girmeleri, özellikle erkek arıların kovanlarını şaşırmaları,

(71)

Varroanın Bulaşması

 Oğul kontrolü için gerekli önlemlerin yeterince alınmaması ve başıboş çıkan oğulların kaçması,

 Arılık içerisinde ve arılıklar arasında zayıf koloniler nedeniyle sık sık

yağmacılık yapılması,

 Gezginci arıcılığın denetimsiz yapılması,

(72)

Varroa ile Mücadele

Öncelik korunmaya verilmelidir.

Yağmacılık önlenmeli bunun için kovan uçuş delikleri daraltılmalıdır.

Arıların kovanları şaşırması engellenmeli

Yoğun enfestasyona maruz kalmış kovanlar yakılmalıdır.

Kovanın oğul vermesi önlenmelidir.

Kovanlar yerden en az 50cm yükseğe konulmalıdır ve devamlı güneş alan yerler seçilmelidir.

(73)

Varroa

(74)

Pupa ve Larva Üzerinde Varroalar

(75)

Kovan Önünde Pupa Ölüleri

(76)

SONUÇ

 Sağlıklı arı elde edilmesinde arı hastalıklarının kontrolü ve koruma yöntemlerinin iyi bilinmesi

 Sağlıklı arının sağlıklı arı ürünleri üretecekleri

 Sağlıklı arı ürünlerinin elde edilmesinde bölge

endemik bitki örtüsünün iyi bilinmesi ve kolonilerin kuvvetli olmasına özen gösterilmesi

 Bölge bitki endemik örtüsünün zirai ilaç ve benzeri kalıntı bırakacak uygulamalardan kaçınılması

 Taklit ve tahşişin önlenmesi

(77)

SONUÇ

SAĞLIKLI ARI

SAĞLIKLI ARI ÜRÜNÜ

İLAÇ VE BENZERİ KALINTILARDAN ARİ BİTKİ ÖRTÜSÜ

SAĞLIKLI İNSAN

Referanslar

Benzer Belgeler

• 13-18 aylık yaşta günlük canlı ağırlık artışı 600 g, • 19-24 aylık yaşta 500 g ı geçmemelidir. • Beslemede iyi kalitede kaba yeme ağırlık verilmeli, kesif

• Sütten kesimden bir hafta sonra kuzu meraya çıkartılabilir, ancak alıştırma yemi ve iyi kalite kaba yem meraya ek olarak verilmelidir.. • Sütten kesimden sonra alıştırma

Etlik piliçlerde canlı ağırlık gelişimi ve yemden yararlanma yıllara göre gelişme göstermiş, karkasta but etinin oranı azalırken göğüs eti oranında ise artış

 Buna karşın kahverengi yumurta veren ırklar daha iri olmaları nedeniyle yağlanmaya elverişlidirler.. Bu nedenle bu ırkların piliç dönemindeki yem tüketimlerinin kontrol

necessary to increase the levels of digestible amino acids in the diet above those levels which produce maximum live bird profitability. This is because of the

 This is a system where the requirement of the main amino acids that may be limiting in broiler feeds are calculated and then lysine is used as the

Pellet processing of poultry feed has become a standard practice, mainly to improve feed handling properties and feed utilisation by the birds.. Feed conversion improves when

Bu florayı düzenlemede günümüze dek etkin olarak kullanılmış olan antibiyotiklerin en önemli özelliği bakterilerin ürettiği toksik bilelşikleri azaltmak,