• Sonuç bulunamadı

Birinci fıkrasında; "Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır."

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Birinci fıkrasında; "Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.""

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1 / 7

Karar No : 828

Karar Tarihi : 07/05/2015

CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Oğuz OYAN tarafından Kurulumuz Başkanlığına gönderilen 05/05/2015 tarihli dilekçede özetle; Kurulumuzun 236 sayılı kararı ile 25. Dönem Milletvekili Genel Seçiminin 07 Haziran 2015 günü yapılmasına karar verdiği, anılan kararın I. maddesinin (J) fıkrasında seçim süresince yapılmayacak işlerin düzenlendiği, yine Kurulumuzun 04/03/2015 tarih ve 2015/291 sayılı kararında yer alan, yayın organlarının eşit ve adil seçimler için fırsat eşitliğini bozmayacak şekilde yayın adaletine uymalarına ilişkin hükümler ile 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun "Dini ve dince kutsal sayılan şeyleri istismar yasağı" başlıklı 87. maddesindeki hüküm ile Anayasa'nın 10. maddesindeki "Kanun önünde eşitlik" hükmüne göre herkes için bağlayıcı olduğu, fiili duruma uygun olarak iç ve dış kamuoyunda hakim olan kanaat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN'ın göreve başlarken etmiş olduğu yazılı metni ihlal ettiği, Cumhurbaşkanının 10 Mart 2015 tarihinden sonra yaptığı çeşitli toplantı, ziyaret, kabul, toplu açılış töreni vs. nedeniyle yaptığı konuşmalarda "benim gönlümde yatan partiyi biliyorsunuz" diyerek iktidar partisi Ak Partiyi işaret ederek "400 milletvekili istiyorum" dedikten sonra "ben 400 milletvekili istiyorum ama parti adı vermiyorum" dediği, muhalefet partilerin seçim bildirgelerini rakip siyasi parti başkanı gibi eleştirdiği, bunları yaparken dini ve milli değerleri kullandığı, 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun 87.

maddesinin, siyasi partiler için getirdiği "dini ve dince kutsal sayılan şeyleri istismar yasağı" tarafsızlığı Anayasal kısıtlara bağladığı ve yürütme organı olarak "Devletin başı" diye tanımladığı, 01 Mart 2015 Batman ve 4 Mart 2015 Siirt tören-mitinglerinde Kuran'ı kürsüden seçim propagandası malzemesi olarak kullandığı, Kürtçe Kur'an imgesini kullanarak HDP'nin baraj altında bırakılması ve böylece iktidar partisinin seçimlerde avantaj sağlaması için gayret etmesi, bunu yaparken asıl misyonunun tam tersine toplumu kutuplaştırmaktan dolayı hiçbir çekince duymadığını belli ettiği, Cumhurbaşkanı'nın bu konuşmalarına basın yayın kuruluşlarında yer verildiği, Yüksek Seçim Kurulunun 236, 290 ve 291 sayılı kararlarımızda belirtilen seçim sürecinde uyulması istenen yayın ilkelerine ve yayın adaletine ters düştüğü, seçim hukukunun gerektirdiği eşitlik, serbestlik ve dürüstlük ilkelerine aykırılık teşkil ettiği, yayın içeriklerinin denetlenmesi görevini de ortaya çıkardığı, Anayasa'nın 10. maddesinde tanımlanan "kanun önünde eşitlik" ilkesinin ve bu maddenin 5'inci fıkrasına göre "Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorundadırlar" hükmünün Cumhurbaşkanı dahil bütün devlet organları için bağlayıcı olduğu, Cumhurbaşkanınca bundan sonraki süreçte yapılacak konuşmalarda herhangi bir şekilde seçim sürecine ve vatandaşın oyuna tesir edecek kısımların radyo ve televizyon yayınlarında yer verilmemesine, 236 sayılı kararımızın Sonuç bölümü II. Başlığı altında 28 Mayıs 2015 tarihinde, kamu görevlileri, başbakan, bakanlar vb. hakkında getirilen yasaklamaların tarafsızlığı Anayasal güvenceye alınmış Cumhurbaşkanı için geçerli olduğuna karar verilmesi istenilmiş olmakla, konu incelenerek;

GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın;

"Seçimlerin genel yönetimi ve denetimi" başlıklı 79. maddesinin;

Birinci fıkrasında; "Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır."

İkinci fıkrasında; "Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz."

"Sorumluluk ve sorumsuzluk hali" başlıklı 105. maddesinin;

(2)

2 / 7

Birinci fıkrasında; "Cumhurbaşkanının, Anayasa ve diğer kanunlarda Başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, Başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan Başbakan ve ilgili bakan sorumludur."

İkinci fıkrasında; "Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil, yargı mercilerine başvurulamaz."

Üçüncü fıkrasında; "Cumhurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin teklifi üzerine, üye tamsayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır."

hükümleri yer almaktadır.

Anayasa'nın 105. maddesindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, Cumhurbaşkanının görevi ile ilgili işlem ve eylemlerinden dolayı, siyasal sorumluluğu olmadığı gibi, ceza sorumluluğu da bulunmamaktadır. Cumhurbaşkanının yalnız vatana ihanetten dolayı ceza sorumluluğu vardır.

Yüksek Seçim Kurulunun yerleşmiş uygulamalarına göre, seçim işlemlerinin ve seçim sürecinin işlemeye başladığı tarih, aynı zamanda seçimin başlangıç tarihi olarak kabul edilmekte, seçim sürecinin başlaması ile oy verme gününe kadar bütün ilgililerce uyulması gereken seçim yasakları her seçim türüne göre 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un yukarıda belirtilen ilgili hükümleri göz önünde bulundurularak Yüksek Seçim Kurulunca ayrıntılı olarak düzenlenmektedir.

298 sayılı Kanun'un "Seçim Propagandası" başlıklı "İkinci kesim" indeki 49 ilâ 66. maddelerindeki hükümler göz önünde bulundurularak, 25. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde, propaganda döneminin başlangıç tarihinden bitimine kadar uyulması gereken usul ve esaslara ilişkin Kurulumuzun 23/02/2015 tarihli, 2015/236 sayılı kararı Resmî Gazete'nin 03/03/2015 tarihli, 29284 sayılı nüshasında ve Kurulumuzun www.ysk.gov.tr internet adresinde yayınlanmıştır.

Bununla birlikte, Kurulumuzun 04/03/2015 tarihli, 2015/290 sayılı 25. Dönem Milletvekili Genel Seçiminin 10 Mart 2015 olan başlangıç tarihinden bitimine kadar olan dönemde basın ve yayın kuruluşlarının yayın ilkelerinin belirlenmesine ilişkin kararı Resmî Gazetenin 08/03/2015 tarihli, 29289 sayılı nüshasında ve Kurulumuzun www.ysk.gov.tr internet adresinde yayınlanmıştır.

Kurulumuzun 2015/290 sayılı kararında atıf yapılan 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un "Seçim dönemlerinde yayınlar" başlıklı 30.maddesinde seçimlerle ilgili olarak seçim dönemlerinde yapılan yayınlara ilişkin usul ve esasların Yüksek Seçim Kurulu tarafından düzenleneceği, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun, medya hizmet sağlayıcılarının seçim dönemlerindeki yayınlarını Yüksek Seçim Kurulunun kararları doğrultusunda izleyeceği, denetleyeceği ve değerlendireceği, 298 sayılı Kanun'un 55/A maddesinde ise, seçimlerin başlangıç tarihinden oy verme gününün bitimine kadar özel radyo ve televizyon kuruluşlarının, yapacakları yayınlarda 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanun'un 5, 20, 22 ve 23. maddeleri ile 31.maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine tabi olduğu, seçimin başlangıç tarihinden itibaren oy verme gününden önceki yirmi dört saate kadar olan sürede, siyasi partiler veya adayların radyo ve televizyonlarda birlikte veya ayrı ayrı açık oturum, röportaj, panel gibi programlara katılarak görüşlerini açıklayabilecekleri, siyasi partiler veya adayların açık veya kapalı yer toplantılarının radyo ve televizyonlarda canlı olarak yayınlanabileceği, 298 sayılı Kanun'un "Basın, iletişim araçları ve internette propaganda" başlıklı 55/B maddesinde de, seçime katılan siyasi partiler ve bağımsız adayların, seçim propaganda süresinin sona ermesine kadar, yazılı basında ilan ve reklam yoluyla veya internet sitesi açarak sözlü, yazılı veya görüntülü propaganda yapabilecekleri, vatandaşların elektronik posta adreslerine, taşınabilir veya sabit telefonlarına sesli, görüntülü veya yazılı mesaj göndermek suretiyle propaganda yapılamayacağı, ancak siyasi partilerin kendi üyelerine sesli, görüntülü veya yazılı mesaj göndermekte serbest olduğu öngörülmüştür.

Yukarıda bazı hükümleri açıklanan 2015/290 sayılı kararda; 25. Dönem Milletvekili Seçiminde başlangıç tarihinde bitimine kadar olan dönemde basın ve yayın kuruluşlarının yayın ilkeleri düzenlenmiş olup, kararın bütününe bakıldığında, medya hizmet sağlayıcılarının siyasi partiler ve bağımsız adaylarla ilgili yapacakları yayınlar esas alınmış, yayın ilkeleri olarak seçim hukukunun temel ilkeleri olan eşitlik,

(3)

3 / 7

serbestlik, dürüstlük ilkelerine titizlikle uyulması benimsenmiş, Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan Türkiye Radyo Televizyon Kurumu ile ulusal düzeyde yayın yapan bütün özel radyo ve televizyon kanallarının ayrım gözetilmeden izlenmesi, yayın ilkelerine aykırılığın tespiti halinde düzenlenecek raporların, seçim dönemi içinde değerlendirilerek her haftanın perşembe günleri saat 17.00'ye kadar Kurulumuza sunulması istenilmiştir. Bir başka anlatımla, medya hizmet sağlayıcılarının seçim döneminde siyasi partiler ve adaylar hakkında eşitlik, serbestlik, dürüstlük ilkelerine aykırı olan yayınlarının Radyo ve Televizyon Üst Kurulu uzmanı tarafından raporlanarak, Üst Kurulca değerlendirilmesini müteakip Kurulumuza sunulması gerekmektedir. Söz konusu kararda, Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna medya hizmet sağlayıcılarının Cumhurbaşkanının faaliyetleri ile ilgili yayınlarını izlemesi, raporlaması ve değerlendirmesi görevi verilmemiştir.

Anayasanın 79. maddesindeki düzenlemenin, Cumhurbaşkanının sorumsuzluk haline ilişkin 105.

maddesini de kapsayacağı şeklinde yorumlanması da mümkün değildir.

Nitekim aynı konuda Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent TEZCAN'ın başvurusu 29/03/2015 tarih ve 472 sayılı, Halkların Demokratik Partisinin iki ayrı başvurusu 05/05/2015 gün ve 799 ile 06/05/2015 tarihli ve 821 sayılı kararlarımızla oybirliği ile reddedilmiştir.

Kurulumuzun 04/03/2015 tarihli, 2015/290 sayılı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu ile özel radyo ve televizyon kuruluşlarının, seçimin başlangıç tarihi olan 10 Mart 2015 tarihinden oy verme gününün bitimine kadar yapacakları yayınlarda uymakla yükümlü oldukları yayın ilkelerinin belirlenmesine ilişkin kararında, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu ile özel radyo ve televizyon kuruluşlarının siyasi partiler ve adaylar arasında fırsat eşitliği tanıması esası düzenlenmiş olup, söz konusu kararda Cumhurbaşkanının faaliyetlerinin denetlenmesine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gibi, yukarıda değinildiği üzere Anayasanın 105. maddesindeki düzenleme nedeniyle Cumhurbaşkanının faaliyetlerine ait yayınların bu kapsamda değerlendirilmesi olanağı da bulunmamaktadır.

Kurulumuzca yapılan değerlendirme neticesinde; 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 49 ilâ 66. maddelerinde seçim propagandasının usul ve esasları düzenlenmiş olup, bu maddelerdeki düzenlemeler siyasi parti ve adaylara yönelik olduğu gibi, anılan Kanun'da ve diğer seçim kanunlarında bu konuda yetki ve görev veren bir düzenlemeye yer verilmemesi nedeniyle Yüksek Seçim Kurulunun Cumhurbaşkanının faaliyetlerini denetleme yetkisi de bulunmadığından istemin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

S O N U Ç: Açıklanan nedenlerle;

1- İstemin reddine,

2- Karar örneğinin CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Oğuz OYAN'a gönderilmesine,

07/05/2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

Başkan Başkanvekili Üye Üye

Sadi GÜVEN Turan KARAKAYA Mehmet KÜRTÜL Nilgün İPEK

Üye Üye Üye Üye

Ünal DEMİRCİ Ali KAYA İbrahim ZENGİN İlhan HANAĞASI

(M)

(M)

Üye Üye Üye

Zeki YİĞİT Ahmet TUNCAY Haluk KIRCA

(4)

4 / 7

- K A R Ş I O Y-

2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 79. maddesinin;

Birinci fıkrasında; “Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.”

İkinci fıkrasında; “Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.”

298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 55/A maddesinin birinci fıkrasında; “Seçimlerin başlangıç tarihinden oy verme gününün bitimine kadar özel radyo ve televizyon kuruluşları, yapacakları yayınlarda 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanununun 5, 20, 22 ve 23 üncü maddeleri ile 31 inci maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine tâbidir.”

2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu’nun "Yayın esasları" başlıklı 5. maddesinde;

"a) Anayasanın sözüne ve ruhuna bağlı olmak; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü, milli egemenliği, Cumhuriyeti, kamu düzenini, genel asayişi, kamu yararını korumak ve kollamak,

b) Atatürk ilke ve inkılâplarını kökleştirmek, Türkiye Cumhuriyetinin çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmasını öngören milli hedeflere ulaşmayı gerçekleştirmek,

c) Devletin milli güvenlik siyasetinin, milli ve ekonomik menfaatlerinin gereklerine uymak,

d) Devletin bir kişi veya zümre tarafından yönetilmesini veya sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde egemenliğini sağlamak yahut Devleti ve Devlet otoritesini ortadan kaldırmak veya dil, ırk, din ve mezhep ayırımı yaratmak yahut sair herhangi bir yoldan bu kavramlara ve görüşlere dayanan bir Devlet düzeni kurmak amacı güden rejim ve ideolojilerin propagandasına yer vermemek,

e) Genel ahlakın gereklerini, milli gelenekleri ve manevi değerleri gözetmek, …

i) Karamsarlık, umutsuzluk, kargaşa, dehşet, saldırganlık gibi olumsuz duygular uyandırmak ve telkin etmek amacına yönelik yayın yapmamak,

j) Kişilerin özel hayatlarına, şeref ve haysiyetlerine saygılı olmak ve dürüstlük anlayışına bağlı kalmak,

k) Haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayınlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak,

m) Kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak.”

6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un,

8. maddesinde “ (1) Medya hizmet sağlayıcılar, yayın hizmetlerini kamusal sorumluluk anlayışıyla bu fıkrada yer alan ilkelere uygun olarak sunarlar. Yayın hizmetleri;

a) Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılâplarına aykırı olamaz.

b) Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz.

c) Hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz.

(5)

5 / 7

ç) İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.

d) Terörü övemez ve teşvik edemez, terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz. Terör eylemini, faillerini ve mağdurlarını terörün amaçlarına hizmet eder şekilde sunamaz.

e) Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez.

f) Toplumun millî ve manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz.

ı) Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır; soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz; haberin verilişinde abartılı ses ve görüntüye, doğal sesin dışında efekt ve müziğe yer verilemez; görüntülerin arşiv veya canlandırma niteliği ile ajanslardan veya başka bir medya kaynağından alınan haberlerin kaynağının belirtilmesi zorunludur.

i) Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilân edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz.

j) Haksız çıkarlara hizmet eden ve haksız rekabete yol açan unsurlar içeremez.

k) Siyasî partiler ve demokratik gruplar ile ilgili tek yönlü veya taraf tutar nitelikte olamaz.

o) Kişi veya kuruluşların cevap ve düzeltme hakkına saygılı olmak zorundadır.

p) Medya hizmet sağlayıcı tarafından yapılan veya yaptırılan anket ve kamuoyu yoklamalarının, hazırlık aşamasından sonuçların ilânına kadar noter nezaretinde gerçekleştirilmesi zorunludur.

...”

30. maddesinde; “(1) Seçimlerle ilgili olarak seçim dönemlerinde yapılan yayınlara ilişkin usul ve esaslar Yüksek Seçim Kurulu tarafından düzenlenir.

(2) Üst Kurul, medya hizmet sağlayıcılarının seçim dönemlerindeki yayınlarını Yüksek Seçim Kurulunun kararları doğrultusunda izler, denetler ve değerlendirir.

(3) 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 149/A maddesinde düzenlenen hükümler, Yüksek Seçim Kurulu kararlarını müteakip Üst Kurulca yerine getirilir.”

45. maddesinde; “8 inci maddede belirtilen yayın ilkeleri ile bu Kanunun yayın hizmetlerinde ticarî iletişimi düzenleyen hükümleri, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu yayınları hakkında da uygulanır.

(2) Söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu ihlâlin niteliği açıkça belirtilerek Üst Kurulca uyarılır ve yükümlülüğün gereğinin yerine getirilmesi ilgili Bakanlığa bildirilir.”

hükümleri yer almaktadır.

Öte yandan Yüksek Seçim Kurulunun 04/03/2015 tarihli, 2015/290 sayılı kararında özetle;

"Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 79. maddesi ile seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma görevi Yüksek Seçim Kuruluna verilmiş, radyo ve televizyon yayınları ile yazılı, sözlü ve görsel basının toplum üzerinde önemli bir rolü olduğu kabul edilerek, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 55/A ve 55/B maddelerinde gerekli hükümlere yer verilmiş, ayrıca 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un bazı

(6)

6 / 7

maddeleri ile seçim hukukunu ilgilendiren "Yayın ilkeleri" başlıklı 8, 30 ve 45. maddeleri dikkate alınarak düzenleme yapılması gerekmiştir.

Seçimlerin özgür ve adil bir ortamda yapılmasında, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsuru olan siyasi partilerin, kendilerini halka anlatmalarında önemli bir payı olan basın ve yayın kuruluşlarının yayın ilkelerine uymaları zorunluluk arz etmektedir.

Bu kuruluşların bilgi toplamada ve halkı bilgilendirmede önemli rol ve katkıları göz önünde bulundurularak, seçim kanunları ve 6112 sayılı Kanun'un 30. maddesinde; “Seçim dönemlerindeki yayınlara ilişkin usul ve esaslar Yüksek Seçim Kurulu tarafından düzenlenir.” hükmüne dayanılarak;

25. Dönem Milletvekili Genel Seçiminin 10 Mart 2015 olan başlangıç tarihinden bitimine kadar olan dönemde basın ve yayın kuruluşlarının yayın ilkeleri karara bağlanmıştır.

Ulusal iradenin sağlıklı ve serbest biçimde oluşabilmesi amacıyla Anayasa'nın 79. maddesiyle;

seçimlerin yargı yönetim ve denetimi altında yapılmasını kurala bağlamış; seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama görevi Yüksek Seçim Kuruluna verilmiştir.

Demokratik toplum düzeni gereklerine uygun bir seçimin yapılabilmesi, oy verme gününden önce siyasi partilerin ve bağımsız adayların özgür, eşit, serbest biçimde kendilerini topluma tanıtmalarına, program ve projeleriyle yarışmalarına olanak sağlayan bir ortamın oluşturulması koşuluna bağlıdır. Nitekim demokratik bir seçim için gerekli ortamın oluşturulabilmesi amacıyla seçimin başlangıcı olarak belirlenen tarihten oy verme gününe kadar geçen süreyi kapsayan seçim döneminde uygulanacak usul ve esaslar ilgili kanunlarda düzenlenmiştir.

Kamuoyunu etkileyip, yönlendirebilmeleri nedeniyle radyo ve televizyon yayınları, seçim döneminde daha ayrıntılı ve özenle uygulanması gereken usul ve esaslara tabi tutulmuştur. 298 sayılı Kanun ile 6112 sayılı Kanun radyo ve televizyon, basın, iletişim araçları ve internet yayınları ile ilgili düzenlemeleri içermektedir.

Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) ile Özel Radyo ve Televizyon Kuruluşları Yayınlarında;

1) Radyo ve televizyon kuruluşları, tek yönlü, taraf tutan yayınlar yapamazlar. Bu kuruluşlar yayınlarında demokratik kurallar çerçevesinde siyasi partiler arasında fırsat eşitliğini sağlamak zorundadırlar.

2) Adalet ve tarafsızlığa, kanunlara uygun davranmakla yükümlü olan yayın kuruluşları, ırk, cinsiyet, sosyal sınıf veya dini inançları esas alarak yayın yapamazlar.

3) Seçimin başlangıç tarihinden itibaren oy verme gününden önceki yirmi dört saate kadar olan sürede, siyasi partiler veya adaylar radyo ve televizyonlarda birlikte veya ayrı ayrı açık oturum, röportaj, panel gibi programlara katılarak görüşlerini açıklayabilirler. Siyasi partiler veya adayların açık veya kapalı yer toplantıları, radyo ve televizyonlarda canlı olarak yayınlanabilir.

10 Mart 2015 tarihinde başlayan seçim döneminde;

1- Türkiye Radyo Televizyon Kurumu ile özel radyo ve televizyon kuruluşlarının, seçimin başlangıç tarihi olan 10 Mart 2015 tarihinden oy verme gününün bitimine kadar yapacakları yayınlarda;

a) 2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu'nun 5. maddesinde öngörülen genel yayın esasları ile 6112 sayılı Kanun'un 8. maddesinde yer alan yayın hizmet ilkelerine titizlikle uymaları gerektiğine,

b) Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine uygun davranmakla yükümlü radyo ve televizyon kuruluşları ile yazılı, sözlü ve görsel basının, tek yönlü, taraf tutan yayınlar yapamayacaklarına, bu kuruluşların yayınlarında demokratik kurallar çerçevesinde siyasi partiler arasında fırsat eşitliğini sağlamak zorunda olduklarına,

c) Siyasi parti ve adayların seçim döneminde görüşlerinin eşitlik, serbestlik, dürüstlük ilkelerine uygun bir şekilde yansıtılması için gerekli katılımın sağlanması, bu konudaki girişimlerini ve sonucunu yayınlarında açıkça ilân ederek kamuoyuna duyurması gerektiğine,

(7)

7 / 7

d) Yayınlarında adalet ve tarafsızlığa, kanunlara uygun davranmak zorunluluğu bulunan anılan kuruluşların, ırk, cinsiyet, sosyal sınıf veya dini inançları da esas alarak yayın yapamayacaklarına,

….

i) Seçim dönemi içinde, özel tanıtıcı programların (Ulusa sesleniş, millete hizmet yolunda vb.

konuşmaları) banttan veya canlı olarak yayınlanamayacağına,"

düzenlemelerine yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri ile 2015/290 sayılı Kurul kararının birlikte değerlendirilmesinden, Yüksek Seçim Kurulunun Seçim Takvimi içinde Cumhurbaşkanının seçim yasaklarına ilişkin faaliyetlerini inceleme, denetleme ve durdurma yetkisi bulunmamaktadır.

Ancak; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 79. maddesi uyarınca seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama yetkisi Yüksek Seçim Kuruluna ait olduğuna, 6112 sayılı Kanun'un 30. maddesi uyarınca seçimlerle ilgili olarak seçim dönemlerinde yapılan yayınlara ilişkin usul ve esasların düzenlenme yetkisi Yüksek Seçim Kuruluna verildiğine ve Yüksek Seçim Kurulunun 04/03/2015 tarihli, 2015/290 sayılı yayın ilkelerine ilişkin kararında da belirtildiği üzere; siyasi partilerin ve bağımsız adayların özgür, eşit, serbestçe seçime katılmalarının sağlanması, seçimlerin demokratik toplum düzeni gereklerine uygun, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğünü sağlamak amacıyla her türlü işlemleri yapmak, karar almak konusunda tek yetkili merci Yüksek Seçim Kurulu olduğuna göre, Yüksek Seçim Kurulunun seçimin adil, eşit ve dürüstlük kurallarına uygun şekilde yapılmasını sağlamak görevi olup, bu konuda her türlü karar alma ve uygulama yetkisi bulunmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 101, 103 ve 104. maddelerinde Cumhurbaşkanının görevini tarafsızlıkla yerine getireceği belirtilmiş olup, tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanının seçim döneminde herhangi bir siyasi parti lehine ya da aleyhine propaganda yapabileceği yasa koyucu tarafından öngörülmediğinden, Cumhurbaşkanının propaganda yapmasını yasaklayan bir hükme mevzuatta yer verilmemiştir.

Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olduğuna göre istinasız herkesin kurallara uyma mecburiyeti vardır. Hiçbir kimseye kurallara uymama konusunda ayrıcalık tanınmamıştır.

Cumhurbaşkanının açık ve kapalı yer toplantıları ile toplu açılış törenlerinde, mitinglerde milletvekili genel seçimine yönelik olarak bazı siyasi parti ve kişileri doğrudan hedef alan söylem ve eleştirilerde bulunduğu ve bu suretle seçim sonuçlarını etkileyecek mahiyette propaganda konuşmaları yaptığı görülmektedir.

Bu tespit ve hukuki açıklamalar karşısında, 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimine yönelik siyasi partiler ve bağımsız adayların özgür, adil, eşit ve dürüstlük kurallarına uygun şekilde seçime katılmalarını engelleyecek şekilde ve vatandaşın oyunu etkileyecek nitelikte Cumhurbaşkanı tarafından yapılan bu propaganda konuşmalarının, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 79, 6112 sayılı Kanun’un 8, 30, 45. maddeleri, 2954 Kanun’un 5. maddesi ve 298 sayılı Kanun’un 55/A ve 55/B maddeleri uyarınca radyo ve televizyon kanalları yayınlarında yer verilmemesi yönünde Radyo ve Televizyon Üst Kurulu aracılığıyla konunun Kurul gündemine gelmesini sağlayacak nitelikte yeni bir karar alınması gerektiği kanaatiyle verilen karara katılmıyoruz.

Üye Üye

Ünal DEMİRCİ Ahmet TUNCAY

Referanslar

Benzer Belgeler

bu işler dolayısiyle serbest meslek erbabı sayılır. Yabancılara İstisna Kapsamında Konut ve İşyeri Tesliminde Elde Tutma Süresi Katma Değer Vergisi Kanunu’nun

Türkiye Kızılay Derneğine tüzüğünde belirtilen amaçlarına uygun olarak afet yönetimi ve yardımları, barınma, beslenme, sosyal yardımlar, toplumu

(4) Tehlikeli atık üreticisi, sahibi, olması durumunda önceki sahibi, göndericisi, taşıyıcısı veya alıcısı olan kişi, talep üzerine, Daire’ye bu Tüzük

6552 sayılı Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla (bu tarih hariç) kesinleşmiş olup, bu tarih itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş olan vergiler ve vergi aslına

camalar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kirletenden tahsil edilir. Ancak kirletenler, kirlenmenin 'önlenmesi ve sınırlanması

MADDE 2 – (1) Bu Kanun; müsabaka öncesinde, esnasında veya sonrasında, spor alanları ile bunların çevresinde, taraftarların sürekli veya geçici olarak gruplar

- 6 (altı) Adet USB Bellek (Özgeçmiş, Akademik Etkinlik Değerlendirme Formu, Doçentlik Belgesi Onaylı Sureti, Yabancı Dil Belgesi, Yayın Listesi, Bilimsel Çalışma

Bu durumda da stajyer ve kefil herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın kredi borcunu defâten kapatmayı, gecikilen süre için yasal faiz ödemeyi peşinen kabul ve