• Sonuç bulunamadı

TUNCAY NAS

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TUNCAY NAS"

Copied!
49
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

Gebelik ve Otoimmün Problemler

Dr. Tuncay NAS

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı,

Perinatoloji Bilim Dalı

(3)

Bağ Dokusu Hastalıkları (Kollajen Vasküler Hastalıklar)

• İki şekilde görülür:

1. Otoantikor aracılığı (immüne sistem aracılığı) oluşan immün-kompleks hastalıklar

• İmmün komplekslerin spesifik organ veya dokulara yerleşip bağ dokusuna hasar vermesi ile ortaya çıkar

• Cilt, eklemler, damarlar ve böbrekler başta olmak üzere birçok organda steril inflamasyon yaptıkları için romatizmal hastalıklar olarak adlandırılır

– SLE, Romatoid artrit, antifosfolipid antikor sendromu, vaskülit sendromları gibi

2. Kalıtsal olarak ortaya çıkan hastalıklar

• Kemik, cilt kıkırdak, damarlar ve bazal membranda görülen hastalıklardır

– Marfan sendromu, osteogenesis imperfekta, Ehlers-Danlos sendromu

(4)

İmmüne sistem aracılığı ile oluşan Kollajen-Vasküler Hastalıklar

• Sistemik Lupus Eritematosis (SLE)

• Antifosfolipid Antikor Sendromu

• Romatoid Artrit

• Sleroderma

• Vaskülit Sendromları

– Poliarteritis Nodosa

– Wegener Granulomatosis – Takayasu Arteriti

(5)

İmmüne sistem ve Gebelik

• Gebelik genellikle immün supresyon özelliği nedeni ile birçok romatolojik hastalığın

aktivitesini azaltır

(6)

İmmün Sistem ve Gebelik

• Allogenik embryonun anne tarafından kabul edilmesi gereklidir

• Burada en önemli ajan PROGESTERONDUR

Normal sağlıklı gebelikte embryo antijeni ile karşılaşan maternal lenfositlerde progesteron reseptör ↑

Abortus ve preterm eylem olgularında maternal lenfositlerde progesteron reseptör↓bulunmuştur.

Szekeres-Bartho ve ark. 1990 Paldi ve ark. 1994

King ve ark 1996

(7)
(8)

İmmün Sistem ve Gebelik

• Progesterone-induced blocking factor (PIBF):

Lenfositler tarafından salgılanan gebelikte

progesteronun etkisine aracılık eden bir moleküldür.

PIBF:

– Hücresel ve humoral immune sistem üzerinde etki gösterir – Araşidonik asit salımını inhibe eder

– Th2-tip sitokin olan IL-10 de 8 kat ↑

– NK hücre aktivitesinde ↓, IFN gammasağlar

– Asimetrik antikor artışını sağlar

(9)

İmmün Sistem ve Gebelik

– T helper (Th) 2 sitokinler (gebeliği koruyucu)→interleukin (IL) 4, 6,10 – Th1 sitokinler (gebelik için zararlı)→

interferon (IFN) gamma

• Sağlıklı gebeliklerde gebeliğin başlangıcında maternal immune sistem Th 2 lenfositlere kayma şeklindedir (gebeliği koruyucu

)

(10)

İmmün Sistem ve Gebelik

• Asimetrik antikorlar

– Asimetrik antikorlar bir anlamda etkin olmayan embryo için zararlı olmayan bloke edici

antikorlardır

– Embryo için toksik olabilecek antikorlarla yarışarak reseptörleri bloke eder ve bu antikorların

zararlarından korur (blocking antibodies)

– Tekrarlayan gebelik kaybı olanlarda asimetrik antikor düzeyinin oldukça düşük olduğu gösterilmiştir

Christmas ve ark 1991, Kelemen ve ark. 1996, Eblen ve ark. 2000, Gruber ve ark 2005

(11)

İmmün Sistem ve Gebelik

• Otoimmün hastalıkların gebelik üzerine etkisi

1. Tromboz

• Otoantikorların (antifosfolipid antikorlar)

sinşiotrofoblast ve endotel hücre membranında hasarı veya trombositlerin direkt aktivasyonu ile trombusların oluşması

• Gebelik komplikasyonları sadece TROMBOZ ile

açıklanamaz. İnflamatuar immün cevabın ikinci vuruşu olarak düşünülebilir

(12)

İmmün Sistem ve Gebelik

• Otoimmün hastalıkların gebelik üzerine etkisi

2. İnflamatuar immün cevap

• İmmün sistemde feto-plasental dokuyu kabul etmek bir yana, tam tersi inflamatuar immün cevap ile rejeksiyon ortaya çıkar

– Otoimmün hastalıklarda fetal ve plasental antijenlere anormal immün cevap vardır

– Maternal sitotoksik antikorların üretimi

– Maternal bloke edici antikor üretiminin yokluğu – Natüral killer hücre fonksiyonunda artış

(13)

Sistemik Lupus Eritematosis (SLE)

• SLE heterojen otoimmün hastalık olup,

hastalık için var olan genetik hassasiyet ve bu genetik hassasiyeti açığa çıkaran çevresel

faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkar

(14)
(15)
(16)

SLE-Gebelik

• SLE-gebelik ilişkisinde en önemli kötü prognostik faktörler:

– Gebeliğin başında hastalığın aktif olması – Yaş, parite

– Beraberinde olan medikal ve obstetrik hastalıklar – Antifosfolipid antikor sendromu varlığı

(17)

SLE-Gebelik

• Gebelikte hastaların

– 1/3 ünde lupusta iyileşme, – 1/3 ünde kötüye gidiş,

– 1/3 ünde bir değişim olmaz

• Gebelikte alevlenme herhangi bir işaret vermeden başlayabilir

• Sadece cilt tutulumu olanlarda gebelikte prognoz iyi

• Böbrek tutulumu varsa prognoz kötü

• SLE anne ve fetus için yaşamsal tehlike yaratabilen bir hastalıktır

(18)
(19)

SLE-Gebelik

• Genel olarak gebelik sonuçları aşağıdaki durumlarda en iyi sonuç verir;

– Lupus gebelikten en az 6 ay öncesine kadar aktif değil ise

– Protienüri ve renal disfonksiyon bulguları veren lupus nefriti yok ise

– Antifosfolipid antikor sendromu yok ise

– Superimpoze preeklampsi ortaya çıkmaz ise

(20)

SLE-Gebelik

• Akut nefrit

– Gebelik için kötü prognostik faktördür

• Gestasyonel hipertansiyon ve preeklampsi insidansı artar

• Aktif nefrit var ise immünosupresif tedavi gebelik boyunca devam edilir

(21)

SLE-Gebelik

• Gebelikte takip ve tedavi;

– Maternal klinik ve laboratuar bulguların takibi – Fetusun iyilik hali takibi

(22)

SLE-Gebelik

• Maternal

– Gebelik takibinde en önemli olay hastalığın alevlenmesini yakalamaktır

• Fasyal ve palmar eritemde artış

• Erken dönem çıkan kronik trombositopeni

• Lökopeni

• Hemoliz (pozitif direkt Coombs testi)

• Retikülositoz, unkonjuge hiperbilirubinemi

• Yeni başlayan veya kötüye giden proteinüri

• Anormal serum kreatinin

(23)

SLE-Gebelik

• Fetal

– Gelişme kısıtlılığı, oligohidramnios takibi – Fetal komplikasyonlar yaratabilecek

• Anti-Ro (anti-SS-A),

• Anti-La (anti-SS-B) antikorların taranması

– Fetal bir sorun çıkmaz, preeklampsi gelişmez ise terme kadar beklenilir

(24)

SLE-Gebelik

• Farmakolojik tedavi

– SLE de kesin tedavi yoktur, tam remisyon nadir bir durumdur

– Hastaların sadece ¼ ü hastalığı ağrı ve yorgunluk olarak hafif şekilde yaşar

– Artralji ve serozit gibi durumlar sıkıntı yaratır ve tedavi gereklidir

(25)

SLE-Gebelik

• Aspirin

– Düşük doz aspirin gebelik boyunca verilebilir – Gebelikte güvenilir bir ilaçtır

• Kortikosteroid

– Daha ağır semptomlarda prednison 1-2 mg/kg/gün oral olarak başlanır,

hastalık kontrol altına alınınca doz düşülerek sadece sabahları 10-15 mg verilir – Lupus alevlenmelerinde yüksek doz kullanılabilir

– Gebelikte güvenilir bir ilaçtır

• Azotioprin

– Aktif hastalık durumunda (lupus nefriti) 2-3mg/kg oral olarak verilir – Gebelikte güvenilir bir ilaçtır

• Antimalarial ilaçlar (hidroksikloroquin)

– Cilt lezyonları için kullanılabilir – Gebelikte güvenilir bir ilaçtır

(26)

SLE-Gebelik

• Siklofosfamid

– Çok ağır SLE olgularında 12. haftadan sonra verilebilir

– Teratojeniktir

• Mikofenalat

– Teratojenik, gebelikte kullanılmaz

• Metotreksat

– Teratojenik, gebelikte kullanılmaz

(27)

SLE-Gebelik

• Perinatal mortalite ve morbidite

– Perinatal sonuçlar

– Lupus alevlenmesi, ciddi proteinüri, böbrek yetmezliği, kronik hipertansiyon ve preeklampside perinatal sonuçlar daha

kötüdür

• Preterm doğum,

• Fetal büyüme kısıtlılığı,

• Ölüdoğum,

• Neonatal lupus sendrome

(28)
(29)

SLE-Gebelik

• Neonatal Lupus Sendromu

– Cilt lezyonları, lupus dermatiti, hematolojik ve sistemik bozukluklar, konjenital kalp bloğu ile karakterizedir

• Konjenital kalp bloğu: Yaygın myokardit ve AV nodu ve bundle of His bölgesindeki fibroza bağlıdır

• SS-A ve SS-B antijenlerine karşı oluşan antikorlar sorumludur

– SLE de ölüdoğumu açıklar

(30)

SLE-Gebelik

• Konjenital kalp bloğu

– SS-A ve SS-B antijenlerine karşı oluşan antikorların varlığında 18-26 gebelik haftalarında fetal

monitorizasyon

– Kardiak hasar kalıcı olup pacemaker gereklidir – Prognoz kötü

– Maternal kortikosteroid, plazma exchange, iv immunoglobulin blok riskini azaltmaz

(31)

Antifosfolipid Antikor Sendromu

• Fosfolipidler hücre ve organel mebranlarının ana lipid komponentleridir.

• Plasmada bu fosfolipidlere nonkovalent bağlarla bağlanabilen antikoagulan aktivitesi olan

proteinler vardır.

• Antifosfolipid antikorlar bu fosfolipidlere veya bunlara bağlanan proteinlere karşı yapılardır

– Öncesinde enfeksiyon vardır

– Bu antikorlar Ig G, M, veya A olabilir.

– Genellikle Lupus veya başka bir bağ dokusu hastalığı ile beraber olup, bazen de izole olarak ta görülebilir.

(32)

Antifosfolipid Antikor Sendromu

• Patofizyoloji

– Prokoagulanların aktivasyonu

– Doğal antikoagulanların inaktivasyonu – Komplement aktivasyonu

– Sinsişiotrofoblast differensiasyonunun inhibisyonu

(33)
(34)

Antifosfolipid Antikor Sendromu

• Antifosfolipid antikorlar

– Anti Beta-2 glikoprotein 1 antikoru

• Beta-2 glikoprotein 1 (Apolipoprotein H): Bir Phospholipid-binding plasma proteindir

– Bu protein trombosit içindeki protrombinaz enzimini ve trombosit agregasyonunu inhibe eder (antikoagulan).

– Bu plasma proteinine karşı oluşan antikor tromboza neden olur

– Lupus antikoagulan (LAC)

• Phospholipid-binding plasma proteinlere karşı oluşan heterojen antikorlardır

– Antikardiolipin antikorlar (ACA)

• Trombosit ve mitokondrial hücre membranlarındaki fosfolipid kardiolipinlere karşı oluşan antikorlardır

– ACA Ig G, ACA Ig M

(35)

Antifosfolipid Antikor Sendromu

• Lupus antikoagulan

– Uzamış aPTT ile tanısı konulur

• Fosfolipid-bağımlı koagulasyon testlerinde (aktive parsiyel tromboplastin zamanı, kaolin pıhtılaşma zamanı, dilüe Russel viper venom zamanı) uzamış pıhtılaşma zamanı ile varlığı

gösterilir

• Uzamış aPTT heparin gibi koagulasyonu inhibe ajanlarda veya koagulasyon faktörleri eksikliğinde (hemofili) görülür.

• Burada PARADOKS vardır. Antikorun adı (lupus antikoagulan) ve in vitro pıhtılaşma testinin süresini uzatması, buna karşın in vivo tromboz yapması paradokstur.

(36)

Antifosfolipid Antikor Sendromu

• Bu paradoks, in vitro bir antikor olan lupus antikoagulanı test tüpündeki koagulasyon indüksiyonu için gerekli fosfolipidlere

bağlanarak, pıhtılaşma süresini uzatması ile

açıklanır.

(37)
(38)

Antifosfolipid Antikor Sendromu

• Tanı

– Klinik klasifikasyon kriterlerinin varlığı test endikasyonudur

• Venöz tromboz

• Arterial tromboz

• Trombositopeni, otoimmün hemolitik anemi

• Preeklampsi, fetal ölüm, fetal büyüme kısıtlılığı, tekrarlayan düşükler

• Migren başağrısı, epilepsi, renal arter veya ven trombozu, artrit veya artalji

(39)

Antifosfolipid Antikor Sendromu

• Tanı

– Öncelikle vasküler tromboz veya gebelik komplikasyonundan birisi olmalı +

– En az bir laboratuar bulgusu (en az 12 hafta ara ile iki kez)

• LAC aktivitesi

• Medium veya yüksek IgG veya IgM ACA varlığı

(40)

Antifosfolipid Antikor Sendromu

• Gebelik ve Antifosfolipid Antikorlar

– Nonspesifik düşük düzeylerde APL antikor normal erişkinlerin %5 inde görülebilir

– Yüksek düzeylerde ACA özellikle beraberinde LAC varlığında

• Maternal venöz veya arterial tromboz, serebral tromboz, hemolitik anemi, trombositopeni, pulmoner hipertansiyon

• Desidual vaskülopati, plasental enfarkt, fetal büyüme

kısılılığı, erken başlayan preeklampsia, sebebi açıklanamayan fetal ölüm, tekrarlayan düşükler görülebilir

(41)

Antifosfolipid Antikor Sendromu

• Gebelikte patofizyoloji

– Bu antikorların multifaktorial etkisi vardır

• Trombosit hasarı, endotel veya sinsişiotrofoblast membran hasarı, tromboz

• İkinci yol ise inflamatuar immün cevabı tetiklemesi (aspirin kullanılma gerekçesidir)

(42)

Antifosfolipid Antikor Sendromu

• Tedavi

– Aspirin 60-80 mg oral

• Prostasiklin/tromboksan ↑

– Full doz unfraksiyone heparin veya düşük moleküler ağırlıklı heparin

(43)

Romatoid Artrit

• Kronik multisistem organ tutulumu olan immünolojik bir hastalıktır

• Kadınlar erkeklere göre 3 kat daha fazla tutulum gösterir

• Hastalığın başlama yaşı 25-55 (üreme çağı)

• Kardinal özellik periferal eklemlerde inflamatuar sinovit (kronik poliartrit)

• Ekstra artikular olarak romatoid nodüller,

vaskülit, pleuropulmoner bulgular gösterir

(44)
(45)

Romatoid Artrit

• Ağrının kesilmesi

• İnflamasyonun azaltılması

• Eklem yapılarının ve fonksiyonun korunması

– Cyclooxygenase enzim-2 inhibitörleri (gebelikte kullanılmaz)

(46)

Romatoid Artrit

• Medikal tedavi (gebelikte kullanılanlar)

– Azotioprin

– Glukokortikoidler – Prednizon

– Sulfasalazin

– Hidroksikloroquin – Altın preparatları

(47)

Romatoid Artrit

• Medikal tedavi

– NSAID

• Aspirin 100 mg ın altında sorun yok. Yüksek dozlarda özellikle son trimesterde duktus arteriosisin kapanması pulmoner hipertansiyon gelişmesi olur

(48)

Romatoid Artrit

• Medikal tedavi

– Metotreksat, Leflunomid teratojendir. Gebelikte kullanılmaz

(49)

Romatoid Artrit

• Gebelik

– Romatoid artritli kadınların %90 nında gebelikte klinik iyileşme olur

– T hücre değişiminden kaynaklandığı düşünülmektedir

– Postpartum alevlenme sık görülür

– Genel olarak perinatal sonuçlar üzerine olumsuz etkisi yoktur

Referanslar

Benzer Belgeler

Gebelerdeki tiroid fonksiyon bozukluklarında kullanılan ilaçlar genel olarak güvenli olsa da bazı tür- leri, annede agranülositoz, trombositopeni, taşikardi, nefrotik sendrom

• Probun serviks üzerine basınç uygulamadığından emin olunmalıdır (eğer anterior ve posterior serviks arasında ekojenite farkı veya genişlik (servikal kalınlık) farkı var

– Amaç fetal anemiyi ağır anemiye bağlı hidrops fetalis oluşmadan yakalamaktır (Fetal anemi durumunda azalmış kan viskositesi ve artmış kardiak outputa bağlı kan

• Abdominal defekt yoluyla ince ve kalın barsak ve diğer abdominal organlar amniotik sıvı içine dağılır. • Barsakları çevreleyen periton ve amnion zar

• Serolojik tarama gebe kadında influenza benzeri bulguların varlığı veya USG de CMV enfeksiyonunu düşündürecek bir bulgu varsa yapılmalıdır. • Seronegatif gebe

• YÜT uygulanan sikluslarda luteal fazda progesteron eklenmesi klinik gebelik, devam eden gebelik ve canlı doğum açısından önemli pozitif etkisi vardır... • YÜT

Hafif gastrointestinal veya grip-benzeri semptomları (hafif miyalji, hafif bulantı, kusma veya diyare) olan bir kadın asemptomatik olgularda olduğu gibi

Eritrositik şizogoni ilk 1-2 hafta aseksüel olarak sürmekte ve genel olarak düzensiz seyreden sıtma nöbetlerini oluşturmaktadır.. Daha sonra bir kısım