DUYGUSAL VE DAVRANIŞ SORUNLARI İLE ANNELERİNİN TUTUM VE RUHSAL BELİRTİLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ*
Tülin Yurtbay**, Işık Görker ***
ÖZET:
A m a ç : Ç alışm anın am acı ç o cu k lu k m a stü rb a sy o n u olgularının d u yg u sa l ve davran ış sorunları ile annelerinin tu tu m u ve ru h sa l belirtileri a ra sın d a k i ilişkiyi in celem ektir. Y ö n te m : A raştırm an ın ör- n eklem ini, klin iğim ize b aşvu ran y a ş la n 4 - 8 a rasın da olan 2 6 (16 k ız +10 erkek) ç o cu k lu k m a s tu r- b a syo n u olgusu ve anneleri, k o n tro l g ru p la n olarak y a ş la n 4 - 7 a rasın da olan ve farklı p sik iy a trik tanı alan 16 (8 k ı z , 8 erkek) ço cu k ve anneleri ile p sik iy a trik tanı alm ayan ya şla rı 5 - 8 a rasın da olan 21 (10 k ız + 11 erkek) ço cu k v e an n eleri o lu ştu rm u ştu r. A ra ştırm a d a veri toplam a aracı olarak ço
cukların d u yg u sa l v e davran ış sorunlarını değerlen dirm ek için 4 - 18 y a ş Ç ocuk v e G ençlerde D av
ran ış D eğerlen dirm e Ölçeği (ÇGDÖ), annelerinin p sik o lo jik du rum larını değerlen dirm ek için K ısa S em p to m E n van teri (KSE), çocuklarına olan tu tu m ların ın değerlen dirilm esin de d e Aile T u tu m Ö lçe
ğ i (PARI) uygulanm ıştır. Ç ocukların z e k â bölüm lerinin sa p ta n m a sın d a Stan ford B in e t Z eka Ölçeği kullan ılm ıştır. B ulgular: M astu rb a syo n g ru b u n d a k i çocukların d ü şü n c e sorunları, su ça y ö n e lik d a v
ranışlar, saldırgan davranışlar, cin sel so ru n la r ve d ışa yö n elim a lt ölçeklerin de h e r ik i k o n tro l g ru b u n d a k i çocuklardan is ta tis tik s e l olarak anlam lı dereced e dah a y ü k s e k p u a n aldıkları g örü lm ü ştü r.
A yrıca ÇGDÖ p u a n la rı ile annelerin K ısa S em p to m E n van teri (KSE) p o z itif belirti toplam ı p u a n ı ve A i
le T u tu m Ölçeği (PARI) a lt ölçekleri a rasın da anlam lı ko rela syo n la r b u lu n m u ştu r. T a rtışm a : Ç alış
m a d a n elde edilen veriler, örneklem in y e te r li sa yıd a olm am asın a k a rşın ç o cu k lu k m a stu rb a sy o n u ol
gu ların da çocuğa verilen bakım d ışın d a b ed en sel tem asın ve d u yg u sa l d esteğ in d e n e k a d a r önem li olduğunu g ö sterm iştir.
A n a h ta r S ö z c ü k le r : Çocuk, m a stu rb a syo n , anne, tu tu m
SUMMARY: THE ASSOCIATION S OF EMOTIONAL AND BEHAVIORAL PROBLEM S OF CHILDREN WITH CHILDHOOD M ASTURBATION AND THEIR M O TH E RS’ ATTITU DES AND PSYCHOLOGI
CAL SYM PTOM S
O b je c tiv e : The aim o f th is s tu d y w as to in vestig a te th e relation o f em otion al a n d behavioral p r o b le m s o f ch ildh ood m a stu rb a tio n ca ses w ith th eir m o th e r s ’ a ttitu d e s a n d psych o lo g ica l sym p to m s.
M e th o d : The s tu d y g rou p c o n siste d o f 2 6 ca se s (16 g irls+ 10 boys) betw een th e ages o f 4 -8 y e a r s who w ere referred to o u r o u tp a tie n t clinic w ith ch ildh ood m a stu rb a tio n a n d th eir m o th ers. The first co n t
ro l g rou p c o n siste d o f 16 children (8 girls+ 8 boys) betw een th e ages o f 4 - 7 y e a r s who h a d oth er p sy c h ia tric diagn oses a n d th eir m o th ers a n d th e se c o n d control g rou p c o n siste d o f 21 children (10 girls+11 boys) betw een th e ages o f 5 -8 y e a r s who d id n o t h a ve a n y p sy c h ia tric diagn oses a n d th eir m oth ers. C hild a n d A d o le sc e n t B eh avior C h eck L ist (CBCL) fo r 4 -1 8 y e a r s o f age w as u se d to evalu a te th e em otion al a n d behavioral pro b le m s o f th e children, B rie f S ym p to m In ven to ry (BSI) w as u se d fo r th e s e lf a s s e s s m e n t o f th e m o th e r s ’ own psych o lo g ica l sy m p to m s a n d P aren t A ttitu d e R atin g In
v e n to r y (PARI) sca le w as u se d for th e a s s e s s m e n t o f th eir a ttitu d e s tow ard th eir children.T he in telli
g en ce q u o tien t (IQ) o f th e children w ere d eterm in ed b y u sin g Stan ford B in e t Scale for Intelligence.
R e s u lts : C ases w ith ch ildh ood m a stu rb a tio n h a d sign ifican tly h igh er sco res from th e su b sc a le s o f th o u g h t d istu rb a n ces, d elin q u en t a n d aggressive behavior, sex u a l p ro b le m s a n d extern alizin g b eh a viors w hen com p a red w ith th e children in th e control grou ps. There w ere significant correlations b e t
w een CBCL scores a n d p o sitiv e sy m p to m total p o in ts o f th e m o th e r s ’ BSI, a s w ell a s betw een PARI sco res a n d CBCL scores. D is c u s s io n : A lth ou gh th e sm a ll n u m b e r o f ca se s lim its th e in terp reta tio n o f th e s e re su lts, ou r s tu d y sh o w ed th e im p o rta n ce o f b o d ily c o n ta ct a n d em otion al su p p o r t to ch ild ren w ith ch ildh ood m a stu rb a tio n .
K e y w o rd s: Child, m a stu rb a tio n , m oth er, a ttitu d e
GIRIŞ
Latince m anus (el) ve stupratio (kirlilik) sözcük
lerinin birleşm esinden türeyen m asturbasyon;
* 14. Ulusal Ç ocuk ve E rgen R u h Sağlığı ve H a sta lıkla rı K o ngresinde (21 2 4 N isa n 2 0 0 4 , B ursa) p o s te r bildiri olarak su n u lm u ştu r.
** P sk. Doç. Dr. İs ta n b u l Üniv. İst.Tıp F ak. Ç ocuk R u h Sağlığı ve H ast. A n a b ilim Dalı, İsta n b u l.
*** Uzm.Dr. İs ta n b u l Üniv. İst.T ıp Fak. Ç ocuk R u h Sağlığı ve H ast. A n a b ilim Dalı, İsta n b u l.
çocuklarda da görülebilen, çocukların cinsel or
ganlarını uyarm aları ile başlayan; terleme, kızar
m a ve sık nefes alma ile kendini gösteren bir or
gazm davranışıdır. DSM IV tanı ölçütlerinde yer alm ayan çocukluk m asturbasyonu; ICD-10 da 'çocuklukta ve ergenlikte başlayan diğer davra
nışsal ve duygusal bozukluklar' başlığı altında yer alm aktadır (APA 1994, W HO 1992). Çocuk-
Ç ocuk ve G ençlik R u h Sağlığı D ergisi : 11 (2) 2 0 0 4
luk m astürbasyonu konusunda gerek ülke dışın
da (Mc Cray 1978, Bradley 1985, Rutter 1971, Le
ung ve Robson 1993, Nechay ve ark. 2003, Bye ve N unan 1992, Schupper ve M imouni 1995), gerek ülkem izde olsun (Söhmen ve Aydınalp 1981, Etaner ve Dirimlili 1978, Ünal ve Sonuvar 1994, Ünal 2000a, Ünal 2000b) kaynak sayılarının ol
dukça sınırlı olduğu görülm üştür.
Çocuk gelişim dönemlerine bakıldığında, 3-4 ay
lıkken cinsel organlarını keşfeden çocuk, 6-7 ay
lıkken cinsel organları ile oynam aya başlar. Be
bekler 10-11 aylıkken cinsel organları ile oynaya
rak kendilerini uyarırlar. Erken dönem de pato
lojik bir süreç olarak görülm eyen bu cinsel oyun, anne-babaları ile sağlıklı ve iyi bir ilişki içinde olan çocukların bedenlerini keşfetme gereksini
mi olarak değerlendirilebilir. Cinsel oyun ile m asturbasyonu karıştırm am ak gerekir. Çoğun
lukla 2-3 yaş arası başlaması, gittikçe artış gös
termesi ve orgazm ın olması, m asturbasyonu cin
sel oyundan ayıran özelliklerdir (Yates 2002).
M asturbasyon sırasında çocuklar gözlerini bir noktaya diker, hızlı soluk alır, kızarma, hom ur
danm a ve ritmik hareketler oluşur. Kız çocukla
rı bacaklarını, kasıklarını ve parm aklarını kulla
narak, bacakları arasına yum uşak objeler koya
rak m asturbasyonu gerçekleştirirler. Çocuk mas- turbasyona ilk başladığında anne-baba ile beden teması kurm ak ister ve çoğunlukla bu istek anne baba tarafından reddedilir. Temas arayışı, kendi içine dönüş ile yer değiştirir. M asturbasyon ço
cuğun bağımsızlık kazandığı ve genellikle haz aldığı bir davranıştır. A nne-babadan bağımsız olarak bu davranışı yapm a yetisi, ayrımlaşma- bireyselleşme sürecini hızlandırır (Yates 2002).
M alone (1968), anne ile yeterli duygusal iletişimi olm ayan küçük çocukların kendi bedenini keş
fetmeye yöneldiklerini ve sonrasında kendini uyararak stresi ortadan kaldırıp, doyum sağla
dıklarını belirtmiştir.
Bebeklerde doğum u izleyen anne yoksunluğu
nun, normal gelişime engel olduğu, bebeklerin rahatlam a ve doyum kaynağı olarak kendilerini uyardıkları ifade edilmektedir. M asturbasyonun oluşabilmesi için obje bağımlılığının gerekli ol
duğu, çocuğun rahatlam ak amacıyla kendi bede
nine yönelm esinden önce de bir sevgi objesi ola
rak anne ya da anne yedeğinin varlığının gerek
li olduğu ifade edilm ektedir (Spitz 1962, Mc Cray 1978). Engellenme, regresyon, korku, akti- vite azlığı, üzüntü gibi durum larda yum uşak oyuncaklar ve bebek gibi cansız nesneler kulla
nılarak aktivitenin beden bölgelerine yer değiş
tirmesi söz konusudur (Yates 2002). Mc Cray (1978), beş olgu örneği sunduğu bildirisinde, kardeş doğum unun, anne-babanın u zun süreli yokluğunun, boşanm a ya da ölüm ile anne-baba kaybının aşırı m asturbasyona yol açabildiğini, ayrıca anne-babanın tutum larının olum lu yönde değişmesi ve uygun dokunsal uyarılar ile m as
turbasyonun ortadan kalktığını vurgulam ıştır.
Bazı çocuklarda m asturbasyon, cinsel organ böl
gelerinde lokal bir irritasyon nedeni ile de oluşa- bilmektedir. Dar pantolonlar, idrar yolu enfeksi
yonları, paraziter hastalıklar, balanitis, vulvova
ginitis, diyaper derm atit (pişik) ve fimozis m as
turbasyonu başlatan nedenler olabilm ektedir (Bakwin 1952). Aşırı m asturbasyon, travm atik yaşantıları izleyen dönem lerde de ortaya çıkabi
lir. Sauzier (1984), cinsel tacize uğrayan çocukla
rın aşırı m asturbasyon yaptığını saptam ıştır.
M asturbasyon, tem poral lob ve frontal lob epi
lepsilerinde iktal dönem de cinsel bir davranış değişikliği olarak ta görülebilm ektedir (Parasio ve Devinsky 1997).
Çocuğa bakım verm ek sadece onu beslemek de
ğil aynı zam anda ona dokunsal ve duygusal do
yum sağlamaktır. Bununla birlikte annenin ço
cuğuna ayırdığı zam anın azalması ilerde hayal kırıklığına neden olacağından m asturbasyonun, bu rahatlatıcı ilişki kaybı ile ilgili olduğunu d ü şünm ek m üm kündür. Anne çocuk ilişkisinde çok az doyum sağlandığında çocukların kendile
rini gittikçe artan bir şekilde uyarm aya başladık
ları u zun yıllar önce bildirilm iştir (Mc Cray 1978). Bu çalışmanın amacı, m asturbasyon olgu
larının duygusal ve davranış sorunları ile anne
lerinin tutum ları ve ruhsal belirtileri arasındaki ilişkiyi incelemektir.
YÖNTEM Ö rneklem
Araştırm a grubunu (Gj), İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağ
lığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Polikliniği'ne, 2002-2003 yılları arasında Çocukluk M asturbas- yonu yakınması ile başvuran 4-8 yaş arası 26 ço
cuk (16 kız+10 erkek) ve anneleri oluşturm uştur.
Ev ya da okuldaki işlevselliği bozulan ya da an
ne babayı çok rahatsız eden kendi cinsel organı
nı uyarm a yakınması ile getirilen bu çocuklar ve anne babaları bir çocuk ruh sağlığı ve hastalıkla
rı uzm anı tarafından değerlendirilmiş; bu davra
nışın medikal bir bozukluğa bağlı olmadığı sap
tandıktan sonra terleme, kızarma ve sık nefes al
m a bulgularının eşlik ettiği bu davranış, çocuk
luk m asturbasyonu tanısının konulması için ye
terli görülm üştür. Zihinsel ve m otor gerilik, yay
gın gelişimsel bozukluklar, psikoz, epilepsi ve diğer nörolojik bozuklukların olması dışlama öl
çütü olmuştur.
Kontrol grubu olarak İstanbul Üniversitesi İstan
bul Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Polikliniği'ne getiri
len, farklı psikiyatrik tanıları olan, m asturbasyon öyküsü olmayan, cinsiyet ve yaş olarak eşleştiril
miş 16 (8 kız+8 erkek) çocuk ve anneleri (G2) ile bir devlet ilköğretim ve anaokulunda eğitimleri
ni sürdüren, psikiyatrik tanı almayan, cinsiyet ve yaş olarak eşleştirilmiş 21 (10 kız+11 erkek) çocuk ve anneleri (G3) seçilmiştir. Birinci kontrol grubunu (G2) oluşturan ve farklı psikiyatrik tanı alan çocukların araştırm a grubuyla eşleştirilerek olabildiğince yakın yaş ve cinsiyette olması, öy
külerinde m asturbasyon, zihinsel ve motor geri
lik, yaygın gelişimsel bozukluklar, psikoz, epi
lepsi ve diğer nörolojik bozuklukların olmaması temel alınmıştır. İkinci kontrol grubunu (G3) oluşturan ve psikiyatrik tanı alm ayan çocukla
rın, okul rehberlik merkezi ve sınıf öğretmenleri tarafından değerlendirilerek okulda ve evde uyum lu, davranış sorunu olm ayan başarılı ço
cuklar olması öngörülm üştür.
Veri Toplam a Araçları
4-18 Yaş Çocuk ve G ençlerde D avranış D eğer
lendirm e Ölçeği (ÇGDÖ) - C hild Behavior C hecklist for Ages 4-18 (CBCL).
ÇGDÖ, 4-18 yaş grubu çocuk ve gençlerin, yeter
lik alanları ve sorun davranışlarını anne ve baba
lardan elde edilen bilgiler doğrultusunda değer
lendirm ek amacıyla Achenbach ve Edelbrock (1983) tarafından geliştirilmiştir. Ölçek, 20 yeter
lik ve 118 problem m addesinden oluşm aktadır.
Sorun davranışlar son altı ayda görülm e sıklık derecesine göre 0, 1, 2 olarak derecelendirilir ve m addeler çeşitli alt ölçekler içinde gruplandırı
lır. Ölçekten, İçe Yönelim ve Dışa Yönelim gibi iki ayrı davranış belirti puanı elde edilir. İçe Yö
nelim grubunu (Sosyal içe dönüklük, Somatik yakınmalar, A nksiyete/Depresyon); Dışa yöne
lim grubunu (Suça yönelik davranışlar, Saldır
gan davranışlar) alt testlerinin toplam ı oluştur
m aktadır. Ayrıca her iki gruba da girm eyen sos
yal sorunlar, dikkat sorunları ve düşünce sorun
ları alt ölçekleri de ölçekte yer almaktadır.
Tüm alt ölçeklerin toplam ından Toplam Prob
lem Puanı elde edilmektedir. Ölçeğin Türkçe'ye uyarlam ası Erol ve arkadaşları (1995) tarafından yapılmıştır. Ölçeğin Toplam Problem Puanında test-tekrar test güvenirliği .84 olarak saptanmış, Cronbach alfa katsayısı ile hesaplanan iç tutarlı
lığı ise .88 olarak bulunm uştur (Erol ve ark. 1995, Erol ve Şimşek 2000). Bu sonuçlar ölçeğin ele alı
nan yaş ve cinsiyet gruplarında güvenilir olarak kullanılabileceğini göstermektedir.
Aile H ayatı ve Çocuk Yetiştirme T utum u Ölçeği - Parent A ttitude Research Instrum ent (PARI)
Anne-babaların çocuklarıyla olan ilişkilerini ve onlara karşı tutum larını değerlendirm ek am a
cıyla (Schaefer ve Bell 1958) tarafından geliştiril
miştir. Ölçek 60 m adde ve 5 alt ölçekten oluş
m aktadır. Alt ölçekler (Aşırı kontrolcu annelik, Demokratik tutum ve eşitlik tanıma, Ev kadınlı
ğı rolünü reddetm e, Karı-koca geçimsizliği, Bas
kı ve disiplin)'dir. Ölçeğin değerlendirilmesi:
Uygun buluyorum (4), Oldukça uygun buluyo
rum (3), Biraz uygun buluyorum (2), Hiç uygun bulm uyorum (1) şeklinde olmaktadır. Ölçeğin Türkçe'ye uyarlam ası Le Compte ve arkadaşları (1978) tarafından yapılmıştır. Ölçeğin test-tekrar test güvenirliği .58 ile .88 arasında bulunm uştur.
Kısa Sem ptom Envanteri (KSE) Brief Sym ptom Inventory (BSI)
KSE Derogatis ve arkadaşları (1992) tarafından olum suz stres tepkilerinin düzeyini ölçm ek amacı ile geliştirilen SCL-90- R Belirti Tarama Listesinin (Symptom Check List) kısaltılmış for
m udur. KSE'de 53 m adde ve 9 alt ölçek yer al
m aktadır. M addeler 4'lü likert tipi bir ölçek üze
rinden değerlendirilmektedir. Alt ölçekler için ayrı ayrı puanlar elde edilebildiği gibi rahatsız
lık ciddiyeti indeksi (RCI), Belirti Toplamı (BT) ve Semptom Rahatsızlık indeksi (SRI) adı verilen 3 genel gösterge içinde puanlar elde edilmekte
dir. RCI puanı genel belirti düzeyini, BT puanı belirtilerin sayısını ve SRI ise belirtilerin şiddeti
ni göstermektedir. RCI puanı genel belirti düze
yini, BT puanı belirtilerin sayısını ve SRI ise be
lirtilerin şiddetini göstermektedir. RCI ve SRI p uan dağılımı 0-4, BT p uan dağılımı ise 0-53 tür.
Kısa sem ptom envanterinin Türk gençleri için uyarlam a çalışmaları (Şahin ve D urak 1994) tara
fından gerçekleştirilmiştir. Genel göstergeler için hesaplanan Cronbach Alfa katsayılarının .93 ile .96 arasında değiştiği görülm üştür.
Stanford - Binet Zeka Ölçeği - Stanford - Binet Intelligence Scale
Terman ve Merril (1962) tarafından geliştirilen sözel ve performans kısım larından ibaret olan bir zeka ölçeğidir. Türkçe'ye uyarlam ası (Şemin 1972) tarafından yapılmış olup sadece normları saptanm ıştır. O rta yetişkin yaş dilimleri için 8 di
ğerleri için 6 alt test vardır. 2-5 yaş arası grup içinde de her yaş dilim inde bir yedek test bulun
maktadır.
İşlem
M asturbasyon olgularının ve farklı psikiyatrik
tanı alan kontrol grubunun sosyo demografik verileri İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakül
tesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında yarı yapılandırılm ış görüşm e form u ile bir uzm an hekim tarafından değerlendirilmiştir.
M asturbasyon yakınması ile başvuran çocukla
rın, ürolojik ve rutin biyokimya tetkikleri yapıl
mış, normal sonuçlar alınmıştır. Tarafımızdan is
tenen EEG tetkikleri, Nöroloji Anabilim Dalında yapılmış, olgularım ızın EEG sonuçları normal bulunm uştur.
M asturbasyon olgularına ve farklı psikiyatrik ta
nı alan kontrol grubuna Stanford -Binet Zeka Ölçeği, m asturbasyon olguları ve farklı psikiyat
rik tanı alan kontrol grubu olgularının anneleri
ne de ölçekler, klinikte psikolog odasında, psiko
log tarafından bireysel olarak uygulanm ıştır.
Annelerin Çocuklarına Yönelik Anne Değerlen
dirm eli (ÇGDÖ) Ölçeğini ve Kendilerine Yönelik Ruhsal Belirti Tarama Listesini (KSE), Aile Tu
tum Ölçeğini (PARI), kendileri okuyarak dol
durm uş olup, gerektiğinde yardım edilmiştir.
Psikiyatrik tanı alm ayan grubun annelerine, ço
cuklara yönelik anne değerlendirm eli Davranış Değerlendirme Ölçeği (ÇGDÖ); Kendilerine Yö
nelik Aile Tutum u (PARI) ölçeği; Ruhsal Belirti Tarama Listesi (KSE), araştırmacılar tarafından oluşturulan ve Sosyo-Demografik özellikleri içe
ren bir soru listesi, çalışma yapılan okulun bir sı
nıfında okul rehberi, araştırmacı psikolog ve doktor gözetiminde grup halinde uygulanmıştır.
Anneler ölçekleri kendileri doldurm uş gerekti
ğinde yardım edilmiştir.
V erilerin A nalizi
Verilerin Analizi, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Biyoistatistik Bilim Dalında yapıl
mış olup SPSS paket program kullanılmıştır.
Çalışma ve kontrol grubundaki çocukların cinsi
yet farklılıkları, eğitim düzeyleri, anne babaları
nın eğitim düzeyleri ve mesleklerinin karşılaştı
rılm asında x2 testi kullanılmıştır. ÇGDÖ'de cin
siyet değişkeni norm al dağılım göstermediği için kızlar ve erkekler için ayrı ayrı verilen pro
filler bu çalışmada bu nedenle birleştirilmiştir.
Çalışma ve kontrol grubundaki anne babaların yaşlarının, ÇGDÖ, PARI ve KSE bulgularının karşılaştırılmasında normal dağılım a uygunluk göstermemeleri nedeni ile non param etrik bir test olan Kruskal Wallis Tek Yönlü Anova Testi kullanılmıştır.
Çalışma Grubu annelerinin KSE'deki pozitif be
lirti toplamı ile ÇGDÖ alt ölçek ve toplam prob
lem puanı arasındaki ilişki ve çalışma grubu an
nelerinin PARI Alt Ölçekleri ile ÇGDÖ alt ölçek
leri arasındaki ilişkinin saptanm asında Pearson Korelasyon testi kullanılmıştır.
Bulgular
A raştırm a g rubu (G1) 16 (%61.5) kız ve 10 (%38.5) erkek çocuktan, farklı psikiyatrik tanı alan olgulardan oluşan kontrol grubu (G2) 8 (%50) kız, 8 (%50) erkek, psikiyatrik tanı alma
yan grup (G3) ise 10 (%47.6) kız; 11 (%52.4) erkek çocuktan oluşm aktadır. A raştırm a g rubu ile
kontrol grupları arasında cinsiyet açısından an
lamlı fark bulunam am ıştır (x2 = 1.04 p>0.05).
Araştırm a G rubunun (G1) yaş ortancası (medi
an) 5.8, çeyrekler arası aralığı (IQR) 0.9; (G2) kontrol grubunun yaş ortancası 6.4, çeyrekler arası aralığı 0.9, (G3) kontrol grubunun yaş or
tancası 6.0, çeyrekler arası aralığı 0.7 yıldır. Araş
tırm a grubu ile kontrol gruplarının yaş ortanca
ları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark
lılık yoktur (x2=4.325 p> 0.05).
Araştırm a G rubunda (G1) eğitim düzeyleri ince
lendiğinde 7 (%41.2) çocuğun okul öncesi eğitim, 10 ( %58.8) çocuğun ilköğretim düzeyinde oldu
ğu; (G2) kontrol grubunda 6 (%46.1) çocuğun okul öncesi eğitim, 7 (%53.9) çocuğun ilköğre
tim; (G3) kontrol grubunda ise 8 (%38.1) çocuğun okul öncesi eğitim, 13 (%61.9) çocuğun da ilköğ
retim düzeyinde olduğu görülm üştür. 3 grubun eğitim düzeyleri arasında istatistiksel olarak an
lam lı bir farklılık bulu nm am ıştır (x2=0.22 p>0.05).
Tablo 1: M asturbasyon ve Kontrol G ruplarının Anne-Babalarının Eğitim ve Mesleklerinin Karşılaştırılması
A nne Eğitimi
Masturbasyon G(1)
Kontrol G(2)
Kontrol G(3)
N % N % N % x2 p
İlk-ürfa 6 23 5 31 8 38
Lise 10 38 5 31 10 47 1.26 AD
Yüksek 10 38 6 37 3 14
A nne M esleği
Ev Kadını 12 46 9 56 19 90
M emur 13 50 6 37 2 9 10.33 <0.01
Serbest 1 3 - - - -
Emekli - - 1 6 - -
Baba Eğitimi
Ilk-Orta 8 30 4 25 8 38 0.74 AD
Lise 8 30 5 31.3 7 33
Yüksek 10 39 7 43.8 6 28
Baba M esleği
M emur 15 57 8 50 9 43 9.28 AD
Serbest 5 20 8 50 11 52
işçi 5 20 - - 1 4
Emekli 1* 3 - - - -
G(1) : Masturbasyon Olguları G(2): Psikiyatrik Tanı Alan Grup G(3) : Psikiyatrik Tanı Almayan Grup
* : Analiz Dışı Bırakılmıştır. AD: Anlamlı Değil
M astürbasyon olgularının (G1) S-Binet testindeki IQ ortalam aları 108, farklı psikiyatrik tanı alan olguların (G2) ise 110'dur. Psikiyatrik tanı alma
yan grup (G3), okul rehberlik merkezi tarafından değerlendirildiğinden zekâ faktörü elimine edil
miş olup zeka testi uygulanm amıştır.
A raştırm a grubundaki çocukların annelerinin (n=26) yaş ortancası 31.5, çeyrekler arası aralığı 4; babalarının (n=26) yaş ortancası 35, çeyrekler arası aralığı 4.2; (G2) kontrol grubundaki çocuk
ların annelerinin (n=16) yaş ortancası 33, çeyrek
ler arası aralığı 4.6; babalarının (n=16) yaş ortan
cası 36, çeyrekler arası aralığı 4.7, (G3) kontrol grubundaki çocukların annelerinin (n=21) yaş ortancası 31, çeyrekler arası aralığı 4; babalarının (n=21) yaş ortancası 35, çeyrekler arası aralığı 3.5 yıldır. Araştırm a ve kontrol gruplarındaki ço
cukların annelerinin (x2= 0.862 p> 0.05) ve baba
larının yaşları (x2 = 1.065 p>0.05) 3 grup için ista
tistiksel olarak farklılık göstermemiştir.
M asturbasyon olgularının ve kontrol grupları
nın anne-babalarının eğitim düzeyleri ve mes
lekleri Tablo 1'de gösterilmiştir. 3 grubun anne
lerinin eğitim düzeyleri arasında anlamlı bir fark yoktur. Ancak m asturbasyon grubu (G1) ile (G3) kontrol grubu annelerinin meslekleri arasında istatistiksel olarak anlam lı fark bulunm uştur (Tablo 1). Analiz sırasında çalışan annelerin meslekleri birleştirildiğinde m asturbasyon gru
bundaki çalışan anne sayısının kontrol grupları
na kıyasla istatistiksel olarak anlamlı düzeyde (x2=10.10, p<0.01) daha fazla olduğu saptanm ış
tır. M asturbasyon olgularının babalarının eğitim düzeyleri ve meslekleri açısından kontrol gru p larındaki babalar ile istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunam am ıştır (Tablo 1).
Kardeş sayısı, sırası ve boşanm a oranı açısından gruplar arasında istatistiksel açıdan herhangi bir fark bulunm azken; m asturbasyon grubundaki çocukların farklı psikiyatrik tanı alan kontrol grubuna kıyasla istatistiksel olarak anlamlı d ü zeyde (x2=4.27, p<0.05) daha az oranda anne sü
tü aldıkları anlaşılmıştır.
M asturbasyon sıklığı konusunda 20 çocuğun (%76) ailesinden güvenilir bir açıklama elde edil
miştir. Bu çocuklardan 15 (%75) çocuğun günde birkaç kez 3 (%15) çocuğun geceleri uykuya da
larken, 2 (%10)çocuğun da haftada 3 kez m astur
basyon yaptığı söylenmiştir. Ayrıca bu çocukla
rın çoğunun (n=15, %75) yalnızken onunla ilgile- nilm ediğinde m asturbasyon yaptıkları aileleri tarafından gözlenmiştir.
M asturbasyon ve farklı psikiyatrik tanı alan gruplarda eşlik eden bozukluklar Tablo 2'de ve
rilmiştir. iki grup arasında ortak olan tanılar açı
sından istatistiksel bir farklılık saptanm am ıştır.
M asturbasyon olgularına eşlik eden bulgular ise Tablo 2: M asturbasyon ve Farklı Psikiyatrik Tanı Alan Gruplara Eşlik Eden Tanılar
M asturbasyon Tanısı
A lan G rup n=26 %
Farklı P sikiyatrik Tanı
A lan G rup (G2) n=26 % P
Prim er Enürezis N okturna 4 15.4 Primer Enürezis N okturna 3 18.7 AD
DEHB 3 11.5 DEHB 2 12.4 AD
Anksiyete Bozukluğu 3 11.5 Anksiyete Bozukluğu 3 18.7 AD
Enkoprezis 2 7.6 Enkoprezis 2 12.4 AD
Depresif Uyum Bozukluğu 1 3.8 Depresif U yum Bozukluğu 1 6.2 AD
Ayrılık Kaygısı 1 3.8 Ayrılık Kaygısı 3 18.7 AD
Astım 1 3.8 Kekemelik 2 12.4 KY
Depresyon 1 3.8 Sosyal Fobi 2 12.4 KY
Atopik Dermatit 1 3.8 Enürezis Diurna 1 6.2 KY
Behçet Hastalığı 1 3.8 Depresyon 1 6.2 KY
Yeme Bozukluğu 1 6.2 KY
Alopesia Areata 1 6.2 KY
AD: Anlamlı Değil, KY: Karşılaştırma Yapılmadı.
Tablo 3'de görülm ektedir.
ÇGDÖ alt ölçekleri incelendiğinde, masturbas- Tablo 3: M astürbasyon Olgularına Eşlik Eden Bulgular
M asturbasyon G rubu n=26 %
Tırnak Yeme 6 23
Sinirlilik 6 23
Diş Gıcırdatma 3 11
Sıkıntı 2 7.6
İştah Azlığı 2 7.6
Yaşıtları ile İlişki Kurma 1 3.8
Sorunu 1 3.8
Karanlık Korkusu 1 3.8
Parmak Emme 1 3.8
Yaşıtlarına Zarar Verme 1 3.8
İçine Kapanıklık 1 3.8
Okul Başarısızlığı 1 3.8
Kardeş Kıskançlığı 1 3.8
Uykuda Konuşma 1 3.8
sek p uan aldıkları görülm üştür. Ayrıca bu grup sosyal içe dönüklük, anksiyete/depresyon, sos
yal sorunlar, dikkat sorunları, içe yönelim alt öl
çekleri ve toplam problem puanı açısından da (G3) kontrol grubundan istatistiksel olarak an
lamlı derecede daha yüksek puan almışlardır (Tablo 4).
M asturbasyon grubunun ve kontrol gruplarının PARI'ye ilişkin alt ölçek puanları karşılaştırıldı
ğında aşırı kontrolcü annelik, dem okratik tutum ve eşitlik tanıma, baskı ve disiplin alt ölçekleri açısından anlamlı bir fark bulunam am ıştır. karı koca geçimsizliği; ev kadınlığını reddetm e alt öl
çeklerinden ise m asturbasyon grubundaki anne
ler (Gj) her iki kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek puan al
m ışlardır (Tablo 5).
Annelerin KSE'deki pozitif belirti toplamı puanı ile ÇGDÖ'deki sosyal içe dönüklük (r=0.48, Tablo 4: G rupların ÇGDÖ Puanlarının Karşılaştırılması
Etkinlik Sosyallik Okul Yeterlilik Sosyal İçe Dönüklük Somatik Sorunlar Anaxiete/ Depresyon Sosyal Sorunları Düşünce Sorunları Dikkat Sorunları Suça Yönelik Davranışlar Saldırgan Davranış Cinsel Sorunlar Toplam Problem Puanı İçe Yönelim Dışa Yönelim
Mastürbasyon Grubu (G1) N 13 12 8 8 26 26 26 26 26 26 26 26 26 26 26 26
M e d 42 39 3 7 3 4 62.50 55 66 5 8 .5 0 65 63 6 2 .5 0 61.50 73 69.5 6 5 .5 62
I Q R 6 4 4 .1 2 5 4 .7 5 12.5 7 6 6.5 6.12 6.87 7 .2 5 4.5 4.875 6.12 7 .2 5 5.75
Kontrol Grubu (G2)
N 11 11 8 6 16 16 16 16 16 16 16 16 16 16 16 16
M e d 42 39 3 9 .5 0 4 2 62.50 55 6 1 .5 0 52 57 57.50 5 4 55 50 63 61 54
I Q R 7 8.5 6.75 8.75 8.87 6 .7 5 7.5 6 .2 5 4 5.37 4 .5 4.375 7 7.75 6 .6 2 5.62
Kontrol Grubu (G3)
N 18 16 12 10 21 21 21 21 21 21 21 21 21 21 21 21
M e d 46 45 5 3 .0 4 6 .5 0 50 50 5 4 52 57 54 51 50 50 52 52 50
I Q R 3 .3 7 6 5 6.75 4.75 4 5 1 5.5 3.75 4 .5 3.5 7.25 6.25 6 7.75
X 2 2 .4 3 1 1.42 1 0.52 5 .7 5 15.87 7 .2 2 9.91 8 .9 7 9.60 13.95 9 17.36 36.60 21.31 14.47 16.13
p A D <0.01 <0.01 A D <0.001 < 0 .0 5 < 0.01 < 0.01 <0.01 <0.001 < 0 .0 5 <0.001 <0.001 <0.001 <0.01 <0.001
G(1) : Masturbasyon Olguları G(2): Psikiyatrik Tanı Alan Grup G(3) : Psikiyatrik Tanı Almayan Grup AD: Anlamlı Değil.
yon grubundaki (Gj) çocukların düşünce sorun
ları, suça yönelik davranışlar, saldırgan davra
nışlar, cinsel sorunlar ve dışa yönelim alt ölçek
lerinde her iki kontrol grubundaki çocuklardan istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yük-
p<0.05); anksiyete / depresyon (r =0.43, p<0.01);
sosyal sorunlar (r =0.52, p<0.01); suça yönelik davranışlar (r =0.50, p<0.01); saldırgan davranış
lar (r =0.56, p<0.01); cinsel sorunlar (r =0.42, p<0.05); toplam problem puanı (r =0.61, p<0.01);
Tablo 5: Çalışma (G1) ve Kontrol G rubu (G2-G3) Annelerinin PARI ye İlişkin Alt Ölçek Puanlarının Karşılaştırılması
Masturbasyon Olguları (G1)
Kontrol Grubu (G2)
Kontrol Grubu (G3)
N Med IQR N Med IQR N Med IQR x2 p
Aşırı Kontrolcü Annelik 26 41 5. 5 15 36 9. 5 20 37.5 7.62 0. 8 AD
Demokratik Tutum ve Eşitlik 24 28 2. 5 16 27. 5 2 20 29 1.875 0.375 AD
Ev Kadınlığını Reddetme 25 28 3.25 13 24 5 19 25 2 6. 56 < 0.05
Karı-Koca Geçimsizliği 24 15.5 2.37 16 1.5 2. 37 17 11 2 13.77 < 0.01
Baskı ve Disiplin 24 29 3. 5 14 34 9. 25 18 30 5.12 0.857 AD
G(1) : Mastürbasyon Olguları G(2): Psikiyatrik Tanı Alan Grup G(3) : Psikiyatrik Tanı Almayan Grup AD: Anlamlı Değil
içe yönelim (r=0.54, p<0.01); dışa yönelim (r=0.56, p<0.01) alt ölçekleri arasında pozitif yönde; etkinlik ile de (r = -0.60, p< 0.05) negatif yönde anlamlı bir ilişki saptanm ıştır. Annelerin (PARI) alt ölçeklerinden ev kadınlığı rolünün reddi puanı ile anksiyete/depresyon (r =0.40, p<0.05); dem okratik tutum ile de dışa yönelim (r=0.45, p<0.05) alt ölçekleri arasında ise pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunm uştur.
TARTIŞMA
Bu çalışmada çocukluk m asturbasyonu olguları
nın duygusal ve davranış sorunları ile anneleri
nin tutum ve ruhsal belirtileri arasındaki ilişki
nin incelenmesi amaçlanmıştır. Kaynakları ince
lediğim izde bu konuda yapılan çalışmanın tara
fım ızdan yapılan ilk çalışma olduğu görülm üş
tür.
Yaklaşık bir yıl gibi bir süre içinde anabilim da
lımıza çocukluk m asturbasyonu yakınması ile başvuruda bulunan 26 olgunun sayıca az oluşu, kültürel yaklaşımın diğer sosyal faktörlerle bir
likte etkili olabileceği varsayımını akla getirmek
tedir. Bu konuda bir diğer olasılık da ana-baba- ların cinsellikle ilgili utanm a ve suçluluk duygu
ları nedeni ile m asturbasyon olgularının başvu
rularını engellemiş ya da geciktirmiş olabileceği
dir.
Annelerin gözlemlerine göre bu çocukların daha çok yalnızken ve kendileri ile ilgilenilmediğinde
m asturbasyon yapmaları, bu davranışın gergin
liklerini giderm e amacını taşıyan bir uyarana ge
reksinim duym a niteliğinde olduğunu akla ge
tirmektedir. Bu bulgum uzun Mc C ray'in (1978) 5 olgu bildirisindeki ortak görüşü desteklemekte
dir.
M asturbasyon olgularının, farklı psikiyatrik tanı alan kontrol gruplarına kıyasla yok denecek ka
d ar az anne sütü almaları veya hiç almamaları, m asturbasyon grubuna eşlik eden bulgulardan tırnak yeme ile birlikte dikkate alındığında; be
beğin bir şekilde engellenme tepkisini dü şü n dürm ektedir. Bu yoksunluğu kendini uyararak giderm eye çalışması uyarılm aya duyulan gerek
sinimi göstermektedir. Mc C ray'in (1978) bildir
diği beş olgudaki ortak noktada daha önce do
yurucu nesne ilişkileri yaşayan bebeklerin her hangi bir nedenle ilişkinin doyuruculuğu azaldı
ğında kendilerini aşırı bir şekilde uyarm aya baş
lamalarıdır. M asturbasyon Olgularının ÇGDÖ' de suça yönelik davranış, saldırgan davranışlar, cinsel sorunlar, dışa yönelim gibi alt ölçek puan
larının diğer kontrol gruplarına kıyasla yüksek olması m asturbasyon olgularının yukarıda adı geçen sorun davranışları olduğunu d üşü n d ü r
mektedir.
PARI'ye ilişkin puanlar incelendiğinde m astur
basyon olgularının annelerinin ev kadınlığı rolü
nü reddetm e puanlarının her iki kontrol grubu
na kıyasla yüksek olması, ev kadınlığı rolünü reddetm elerinin, çocuk bakım ını üstlenm ekte
duydukları endişeyi kendi annelerine ya da baş
kalarına bağımlı olmalarını; çocuklarla u zun sü
re bir arada olm aktan hoşlanm amalarını akla ge
tirmektedir. H er iki kontrol grubuna kıyasla m asturbasyon olgularında çalışan anne sayısının da fazla oluşu, bu annelerin iş hayatını ev haya
tına tercih ediyor izlenimini uyandırm aktadır.
Etaner ve Dirim lili'nin (1977) farklı yöntemle yaptıkları benzer bir çalışma bulgularım ızı des
teklemektedir. Annelerin, bu özellikleri nedeni ile çocukları ile yeterli dokunsal ve duygusal ile
tişim kuram am aları, çocukların kendi bedenleri
ne dönm elerine neden olduğunu düşündürm ek
tedir.
M asturbasyon olgularının anne babaları arasın
da kontrol gruplarına kıyasla karı koca geçimsiz
liği puanlarının çok yüksek olması, m asturbas
yon olgularının anne babaları arasında şiddetli bir geçimsizlik olduğunu düşündürm üştür. Bu geçim sizliğinin çocukların kaygı düzeylerini yükseltmiş olabileceğini ve oluşturdukları geri
lim den kurtulabilm ek içinde m asturbasyona yö
nelmiş olabileceklerini düşündürm ektedir.
Annelerin KSE'deki ruhsal belirti düzeyindeki artışın ÇGDÖ'deki sosyal içe dönüklük, anksiye- te /depresyon, sosyal sorunlar, suça yönelik davranışlar ,saldırgan davranışlar, cinsel sorun
lar; toplam problem, içe yönelim, dışa yönelim düzeyindeki artışla; etkinlik düzeylerinde ise bir azalm a ile; PARI alt ölçeklerinde, ev kadınlığı ro
lünün reddi düzeyindeki artışın anksiyete/dep- resyon, dem okratik tutum , dışa yönelim düze
yinde bir artış ile; dem okratik tutum daki artışın, dışa yönelim (suça yönelik davranışlar ve saldır
gan davranışlar) düzeyindeki bir artışla paralel
lik gösterdiği görülm ektedir. Bu bulgular anne
lerin hoşgörü ile boş vermeyi birbirine karıştır
dıklarını düşün d ürm üştür ki bu duru m kararsız davranm a karşısında çocukların sorum suz, suça yönelik ve saldırgan davranışlar sergileyebile
ceklerini düşündürm ektedir.
SONUÇ
Bu çalışma, çocukluk m asturbasyonu olguları
nın duygusal ve davranış sorunları ile anneleri
nin tutum ve ruh sal belirtileri arasındaki ilişkiyi belirlemek amacı ile yapılmıştır. Çocukluk m as
turbasyonu ile ilgili yayınlar gözden geçirildi
ğinde, çalışma konum uzun bir benzerine rast
lanmamıştır. ilk kez bu çalışmada çocukluk m as
turbasyonu olgularının duygusal ve davranış so
runları ile annelerinin tutum ve ruhsal belirtileri arasındaki ilişki konusunda bilgi edinilmiştir.
Ancak olgu sayısının yetersiz oluşu, cinsiyet ayı
rım ına olanak sağlayamadığı gibi kontrol gru p ları ile karşılaştırm alarda sorunlara yol açmıştır.
Yine de bu araştırm anın bulgularına dayanarak şu sonuçlar çıkarılabilir: M asturbasyon olgula
rında sorun davranışları gösteren ÇGDÖ alt öl
çek puanlarının her iki kontrol grubuna göre yüksek olduğu, m asturbasyon olgularının anne
lerinin PARI alt ölçek puanlarından ev kadınlığı rolünü reddetm e ve karı koca geçimsizliği p uan
larının kontrol gruplarına kıyasla yüksek olması, annenin ruhsal belirti düzeyindeki artışın top
lam problem düzeyindeki artışla paralellik gös
terdiği, annenin ev kadınlığı rolünü reddi düze
yindeki artışla anksiyete/depresyon düzeyinde
ki artışın, annenin dem okratik tutum düzeyin
deki artışın dışa yönelim düzeyindeki artışla pa
ralellik gösterdiği görülm üştür.
Bulgular çocuğa verilen bakım dışında bedensel tem asın ve duygusal desteğin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Bulgularımızın, ileriye yönelik geniş alan çalışmalarında yararlanılabi
lecek ipuçları içermesi açısından önem taşıyaca
ğı kanısındayız.
KAYNAKLAR
A c h e n b a c h TM, E delbroc C (1983) M anual f o r th e Child B eh a vio r C hecklist 4 -1 8 a n d R e v ise d Child B ehavior ProJUe. U niversity o f Verm ont, D ep a rtm en t o f P sychiatry.
B urlington VT.
A c h e n b a c h TM (1991) M anual fo r th e Child B ehavior C h ecklist4 -1 8 a n d 1991 Profile. U niversity o f V erm ont D ep a rtm en t o f P sychiatry, B urlington VT.
A m erica n P sychiatrie A sso cia tio n (1994) D iagnostic a n d S ta tisc a l M anual o f M ental D isorders: 4 th e d n (DSMIV).
A m erica n P sychiatric A sso cia tio n W ashington.
B a k w in H (1952) M a sturbation in in fa n ts. J P ediatr 40:
675-678.
B ra d ley SJ(1985) C hildhood fe m a le m asturbation. C an M ed A s s o c J 1 3 2 :1 1 6 5 -1 1 6 6
B y e AM, N u n a n J (1992) Video EEG a n a liy sis o f non-ic-
tal e v e n ts in children. Clin E xp Neurol 29:92-98.
M cCray GM (1978) E x c e ssiv e m a stu rb a tio n o f childhood:
a s y m p to m o f tactile deprivation?Pediatrics 62: 2 7 7 279.
D erogatis, LR, (1992) T he B r ie f S y m p to m Inventory (BSI), A d m inistration, Scoring a n d Procedures M anual II.
Clinical P sychom etric R e se a rc h Inc.
Erol N, A rsla n BL, A k ç a k ın M (1995). T h e a d a p ta tio n a n d sta n d a rd iza tio n o f th e C hild B ehavior C h ecklist a m ong 6 -18 y e a r old T u rk ish Children. E u ro p ea n A ppro
a c h e s to H yp erkin etic D isorder içinde. J S e rg e a n t (ed) Zürih, Fotoratar, s:97-113
Erol N, Ş im ş e k Z (1998) T ü rkiye ru h sağlığı profili. çocuk ve gençlerde ru h sağlığı: y ete rlik alanları d a v ra n ış ve d u y g u s a l sorunların dağılım ı. E k s e n T anıtım Ltd. Şti.
A n ka ra .
E ta n e r U, Dirimlili T (1977) Ç çocukluk m a stü r b a sy o n u ile a n n e kişiliği a r a s ın d a k i ilişkiler ve te d a v iy e etkisi. X U lusal P sikiya tri ve Nörolojik B ilim ler Kongresi. B ilim sel Çalışm aları. E.Ü. Tıp F ak. O fset B a sım evi. B ornova-İz
mir, s:37-42
L ecom pte G, L ecom pte A , Ö zer A S (1978) Üç sosyo-eko- n o m ik d ü z e y d e A n ka ra lI ann elerin ço cu k yetiştirm e tu tum ları. B ir ölçek u ya rla m a sı. Psikoloji Dergisi. 1: 5-8 L eung AKC, R o b so n WLM (1993) C hildhood M a stu rb a ti
on. Clin P ediatr (Phila) 32: 238-2 4 0 .
M alone CA(1968) Some ob serva tio n s o f low socioecono
mic children a n d autoeroticism . J A m P sych o a n a l A sso c 16:95
N ech a y A, R o ss LM, S te p h e n s o n J B P ve a rk.( 2004) Gra- fica tio n d iso rd e r (infantile m asturbation) a review . A rch
Dis C hild 89:225-226.
Paraiso I, D e v in sk y O (1997) N eurobehavioral A s p e c ts o f E p ilep sy. B ehavioral Neorology a n d N europsychology içinde TE Feinberg, M J F arah (eds.) Mc Graw-Hill, N ew York, s:641-656.
R u tte r M .(1971) N orm al p s y c h o s e x u a l develo p m en t. J
C hild P sychol P sych ia try 11: 259-283.
S a u zie r M (1984) S e x u a l a b u s e o f children a n d a d o le s
cen ts. A u d io Dig P sych ia try 13: 17.
S ch a e fe r ES, B ell A R (1958) D evelo p m en t o f a p a re n ta l a ttitu d e resea rch in stru m en t. Child D ev 29: 3.
S ö h m e n G, A y d ın a lp K (1981) B ir a şırı m a s tu r b a sy o n ol
g u su . 17.P sikiyatri ve Nörolojik Bilim ler K ongresi K itabı içinde. K K um ral, N Ö zdem ir ve S İlh a n (eds) B ilgehan M atbaası, İzmir, s:120-121.
S p itz RA(1962) A u to ero tism R e-exam ined: T he R ole o f E arly S e x u a l B eh a vio r P atterns in P ersonality Form a
tion. T he P sych o a n a lytic S tu d y o f th e Child içinde R S E issler, A H a rtm a n n , M Kris (eds.) International Univer
sitie s P ress, Inc, s:283-315.
Ş a h in N.H, D u ra k A (1994) K ısa S e m p to m E nvanteri.
T ü rk G ençleri İçin U yarlanm ası. T ü rk P sikiya tri D ergisi 9: 44-56.
Ş e m in RU (1972)Z ekâın D eğerlendirilm esi. E d e b iy a t F a k ü lte si B a sım evi. İsta n b u l 1972.
Ünal F, S o n u v a r B (1994) Ç o cu klu k M a stu rb a syo n u . Ço
c u k ve G ençlik R u h Sağlığı D ergisi 2:87-95.
Ünal F (2000a) P redisposing fa c to r s in childhood m a s turbation in T urkey, E ur J P ediatr 159: 338-3 4 2 . Ünal F (2000b) T h e Clinical O utcom e o f C hildhood M a s
turbation. T u rk ish J P ediatr 42: 304-307.
W orld H ea lth O rganization (1992) ICD-10 C lassification o f M ental a n d B ehavioral D isorders:Clinical D escrip
tions a n d D iagnostic G uidelines. G en eva W orld H e a lth O rganization,
Y a te s A (1996) C hildhood sexu a lity. C hild a n d A d o le s c e n t P sych ia try içinde, M L e w is (ed.) W illiam s a n d Wil
kin s, Baltim ore, s:221-235.
Y a te s A (2002) C hildhood S exu a lity. Child a n d A d o le s c e n t P sych ia try içinde, M L e w is (ed.) Lippincott W illiam s
& W ilkins. P hiladelphia, s:274-286.