• Sonuç bulunamadı

Takviyeli Sütler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Takviyeli Sütler"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

 

Takviyeli Sütler

 

İnsan  beslenmesinde  önemli  yer  tutan  gıdalara  protein,  vitaminler,  mineral  maddeler  gibi  besin  elementleri  ilave  edilerek  bileşim yönünden zenginleştirme yapılabilir.

 

Süt, günlük beslenmede ihtiyaç duyulan besin öğelerini yeterli ve dengeli bir biçimde bileşiminde bulundurmakla birlikte, bu  bileşenler  yönünden  eksiklik  ya  da  yetersizliğin  meydana  geldiği  durumlarla  karşılaşılabilir.  Örneğin;  süte  uygulanan  ısıl  işlemler  bazı  vitaminlerde  kayba  yol  açabilir  ya  da  yağı  azaltılan  süt  ürünlerinde  yağda  çözünen  vitaminlerin  miktarı  azalabilir. Bu gibi durumlarda sütün takviyesine ihtiyaç duyulabilir. Zenginleştirme ya da takviye işlemi, tek bir besin maddesi  ilavesiyle  yapılabileceği  gibi,  bu  maddelerin  bir  kaçını  kullanmak  suretiyle  de  gerçekleştirilebilmektedir.  Diğer  taraftan,  yağsız sütün süt yağsız kuru madde içeriği yönünden takviye edilerek tüketiciler tarafından daha fazla kabul gören bir ürün  haline getirilmesi de zenginleştirme olarak kabul edilmektedir. Dahası, laktozun ortamdan uzaklaştırılması veya parçalanması  gibi uygulamalar da takviye kapsamına girmektedir. Dolayısıyla, takviye teriminin kapsamını tam olarak tanımlamak güçtür.

 

Takviyeli süt ürünleri genellikle üç ana grupta incelenebilir:

 

a) Besleyici amaçla zenginleştirilmiş ürünler

b) Ürünün çekiciliğini artırmak amacıyla zenginleştirilmiş ürünler

c) Sağlık amacıyla zenginleştirilmiş ürünler

(2)

1.1. Besleyici Amaçla Takviye Edilen Sütler  

1.1.1. Vitamin ve Mineral Takviyeli Sütler  

1.1.1.1. D vitamini takviyeli sütler  

Yağda çözünen vitaminler arasında yer alan D vitamini, kalsiyum metabolizmasını destekleyici işlevlere sahiptir. Bağırsaktan kalsiyum ve  fosfor  emilimini  artırarak  bu  minerallerin  kan  serumundaki  normal  düzeylerinin  korunmasına  yardımcı  olur.  D  vitamini  fazlalığında  hiperkalsemi olarak bilinen rahatsızlık meydana gelmektedir. Bazı ülkelerde, aşırı dozda vitamin alma tehlikesine karşı zenginleştirmeye  izin verilmemektedir.

 

D  vitamini  bakımından  iyi  bir  kaynak  olarak  kabul  edilen  sütün,  2  yaşın  üzerindeki  çocuklar  ve  yetişkinlerin  beslenmesinde  günlük  D  vitamini  alımına  katkısı  %46-68  arasında  değişmektedir.  Süt  yağının  seperasyonu,  pastörizasyonu,  sterilizasyonu  gibi  teknolojik  uygulamalar çiğ sütün D vitamini içeriğinde kayba yol açmakta, ayrıca az yağlı/yağsız süt ürünlerinde de D vitamini düzeyi azalmaktadır. 

Bu nedenle yağ oranı azaltılan süt ürünlerinde D vitamini ile zenginleştirme yoluna gidilmektedir.

 

- İçme sütünün D vitamini yönünden zenginleştirilmesi  

a) Süt hayvanının yemlenmesi yoluyla zenginleştirme  

Bu  yöntem  1  litre  sütte  400  IU  düzeyinde  D  vitamini  bulunduracak  şekilde,  süt  hayvanının  ultraviyole  ışığıyla  ışınlanmış  maya  ile  yemlenmesi  esasına  dayalıdır.  D  vitamininin  yemden  süte  geçişi  düşük  oranda  olduğu  için,  bu  yöntem  yerini  sütün  ışınlanmasına  bırakmıştır.

(3)

b) Sütün ışınlanması yoluyla zenginleştirme

 

Sütün ışınlanması II. Dünya savaşına kadar rağbet görmüş bir yöntem olmakla beraber halen bazı ülkelerde uygulanmaktadır.

 

Ultraviyole  ışığın  etkisiyle  deri  gibi  canlı  dokularda  ya  da  gıdalarda  bulunan  D  vitamini  öncülerinden  D  vitamini  oluşmaktadır. 

Işınlama yoluyla, 1 litre sütte 150-400 IU düzeyinde D vitamini kazanımı sağlanmış olmaktadır. Ultraviyole ışığı mikroorganizmalar  üzerinde öldürücü bir etki yaratmaktadır, buna bağlı olarak sütün raf ömrü uzayabilmektedir. Sütün ışınlanmasının C vitamininde bir  miktar kayba yol açtığı bilinmektedir.

 

c) Süte doğrudan D vitamini ilavesiyle zenginleştirme

 

Zenginleştirme  işlemi  D2  ve  D3  vitaminlerinin  konsantratlarını  sütte  dispers  hale  getirmek  suretiyle  yapılmaktadır.  Bu  amaçla,  genellikle 2 tip konsantrat kullanılmaktadır:

 

- D vitamininin sıvı yağda emülsifiye haldeki çözeltisi

- Emülsifiyer bir madde içeren sıvı yağda D vitamini çözeltisi  

- Peynirin D vitamini yönünden zenginleştirilmesi

 

Peynir  üretiminde  D3  vitamininin  toz  ya  da  sıvı  haldeki  preparatlarından  yararlanılabilmektedir.  Peynir  pıhtısında  tutulan  vitamin 

miktarı bakımından, toz formundaki preparatların doğrudan peynir sütüne katılmasının daha başarılı sonuç verdiği ve yağlı formdaki 

preparatların kullanılması halinde de homojenizasyon işleminin yarar sağladığı belirtilmektedir.

(4)

- Süttozunun D vitamini ile zenginleştirilmesi  

Yağsız  süttozunun  zenginleştirilmesinde,  D  vitamini  kurutma  aşamasından  önce  süte  katılabilir  ancak  bu  durumda  stabilite  sorunlarıyla  karşılaşılabilir.  Bu  nedenle  vitamin  ilavesinin,  kurutma  işleminden  sonra  dışı  jelatinle  kaplı  kapsüller halinde yapılması yaygın bir uygulamadır.

 

1.1.1.2. A vitamini takviyeli sütler  

A vitamini takviyesi daha çok az yağlı ve yağsız sütlere yapılmaktadır. Yağın azaltılmasına bağlı olarak ortaya çıkan  eksikliği gidermek amacıyla A vitamini ilave edilmektedir.

 

1.1.1.3. Tamamlayıcı gıdalar  

Bu  ürünler,  besin  maddelerince  zengin  gıda  tüketiminin  istendiği  durumlarda  tüketilmek  üzere,  mineral  ve  vitamin  içeriği  yönünden  zenginleştirilen  süt  esaslı  ürünlerdir.  Bu  ürünlerin  mineral  madde  içeriği  genellikle  tam  yağlı  sütünkine benzer olup, demir, manganez, bakır, iyot ve çinko gibi elementler yönünden zenginleştirme yapılmaktadır. 

Vitamin  takviyesi  amacıyla  çoğunlukla  A,  D,  B1  ve  B2  vitaminleriyle  nikotinik  asitten  yararlanılmaktadır.  Bazı 

durumlarda E, B6, B12 vitaminleri biyotin, folik asit ve pantotenik asit takviyesi de yapılmaktadır. Ayrıca C vitamini 

yönünden  zenginleştirme  yapılabilmektedir.  Ancak  bu  vitaminin  işleme  ve  dağıtım  aşamalarında  kolayca  tahrip 

olabileceği dikkate alınmalıdır.

(5)

1.1.1.4. Kalsiyum takviyeli sütler  

Gıdaların kalsiyum yönünden zenginleştirilmesi konusuna duyulan ilgi giderek artmaktadır. Bunun nedenleri şöyle sıralanabilir:

 

- Birçok bireyin günlük kalsiyum ihtiyacını yeterince karşılayamaması, - Osteoporozun görülme sıklığının artması,

- Osteoporozla kalsiyum arasındaki ilişkinin pazarlama alanında avantaj olarak kullanılmak istenmesi.

 

Endüstriyel açıdan gelişmiş ülkelerde kişilerin çoğu kalsiyum ihtiyaçlarını süt ürünlerini tüketim yoluyla karşılamaktadır. Ancak,  dünya nüfusunu oluşturan bireylerin yaklaşık %80’inin laktoza duyarlılık gösterdiği ve bu nedenle sürekli süt tüketemediği tahmin  edilmektedir.  Ayrıca,  süt  dışındaki  içeceklerin  tercih  edilmesi  de  birçok  bireyin  yetersiz  düzeyde  kalsiyum  almasına  neden  olmaktadır.

 

- Takviye amacıyla kullanılacak kalsiyumun seçimi  

Süt ve ürünlerinin zenginleştirilmesinde kullanılacak kalsiyum kaynağının seçiminde aşağıdaki hususlar dikkate alınmalıdır:

 

- Vücut tarafından yüksek düzeyde emilebilmelidir.

- Kemik kütlesinde artış sağlamaya elverişli olmalıdır.

- Ucuz olmalı ve güvenli bir şekilde kullanılabilmelidir.

- Taşıyıcı gıdanın nitelikleri üzerinde olumsuz bir etki yaratmamalıdır.

(6)

1.1.2. Az Yağlı Sütler  

Sütün  yağının  çekilmesi,  yağsız  besin  maddelerinin  tümünde  bir  artış  yaratarak  ürünün  besleyici  değerini  artıracağı  için  zenginleştirme olarak kabul edilebilir. İçme sütleri bazı ülkelerde aşağıdaki yağ oranlarında satışa sunulmaktadır:

 

- Yağ içeriği en az %3,5 olacak şekilde standardize edilen sütler - Standardize edilmeyen, en az %3 yağ içeren sütler

- Yağ içeriği %1,5-1,8 arasında değişen yarım yağlı sütler - En fazla %0,3 yağ oranına sahip yağsız sütler

 

Yağ içeriği azaltılan sütler tam yağlı süt kadar lezzetli bir tada sahip değildir. Yağ içeriğinin %2,5’in altına düşürülmesi ile  lezzetteki  azalma  belirgin  hale  gelmektedir.  Az  yağlı  sütlerde  karşılaşılan  bu  olumsuzluğu  giderebilmek  için  yöntemler  vardır.

 

1.1.3. Zayıflamaya Yardımcı Sütler  

Kilosunu kontrol altında tutmak isteyen bireylere yönelik, aynı zamanda 1 litre sütteki esansiyel besin maddelerinin tümünü  karşılayan sütlerdir. Bu ürünlerin bir öğünde sağladıkları enerji 125-230 kcal arasında değişir. Toz ya da sıvı (pastörize veya  sterilize)  halde  üretilirler.  Toz  haldeki  ürün  tüketilmeden  önce  suya  veya  süte  (yağlı/yağsız)  karıştırılıp  sıvı  hale  getirilir. 

Çoğunun bileşiminde, süt ve süt kuru maddesine ilaveten, soya ürünleri, mısır özü yağı, nişasta ve aroma maddeleri bulunur.

(7)

1.2. Ürünün Çekiciliğini Artırmak Amacıyla Takviye Edilen Sütler  

1.2.1. Aromalı Sütler  

İçme  sütlerinin  aromalı  olarak  piyasaya  sunulması  daha  geniş  bir  tüketici  kitlesi  tarafından  kabul  görmesini  sağlamaktadır. Yağ içeriği düşük, yağsız kurumadde içeriği yüksek içme sütleri aromalı olarak tüketilmektedir.

 

Tipik bir aromalı süt formülasyonu

Katılan Maddeler Miktarlar (%)

  Süt

Aroma maddeleri Renk maddeleri Tatlandırıcılar

Stabilizerler (isteğe bağlı)

Diğer katkı maddeleri (isteğe bağlı)

  95,00

0,10 0,01 5,00 0,05

-

(8)

1.2.1.1. Aromalı süt üretiminde yararlanılan maddeler  

1.2.1.1.1. Aroma maddeleri  

Temel  olarak  bir  aroma,  çözücü  bir  sistemde  çözündürülmüş  aroma  materyallerinin  karışımından  oluşur. 

Kullanılan  aroma  materyalleri  esansiyel  yağlar,  turunçgil  yağları,  meyve  suları,  yumuşak  meyveler  ve  ekstraktlarıdır.  Bunlar  dışında  baharatlar  da  kullanılır.  Kimyasal  kökenli  aroma  materyalleri  hidrokarbonlar,  alkoller,  aldehitler,  asitler,esterler,  ketonlar  ve  laktonlardır.  Bunların  birçoğu  doğada  bulunanlara  özdeş  maddelerdir. Doğada olmayan fakat güvenli bir şekilde kullanılan aroma materyalleri de vardır, etil vanilin böyle  bir maddedir. Çözücü olarak kullanılan maddeler, propilen glikol,etanol veya gliserol diasetattır. İçme sütlerinin  aromalandırılmasında karşılaşılan sorunlar iki grupta toplanabilir;

 

a)  Süt  bileşenenlerinin  niteliğinden  kaynaklanan  sorunlar;  Lipofil  karakterli  aroma  maddeleri  sütteki  yağ  globüllerine  doğru  göç  edebilir,  bu  da  lezzetli  tat  sağlayıcı  etkilerini  maskeler  ve  depolama  sırasında  tüm  tat  profili değişebilir. Sütün yağ oranı da önemli bir noktadır.

b) Süte uygulanan işlemlerin yol açtığı sorunlar; Birçok aroma materyali pastörizasyonda uygulanan sıcaklık ve 

süre koşullarında stabil durumdadır ancak UHT yöntemiyle sterilizasyonda değişik aroma materyalleri birbiriyle 

ya da süt bileşenleri ile reaksiyona girebilir. Ayrıca UHT sütün kendine özgü bir tadı vardır, bu nedenle katılacak 

aroma maddelerinin bu tada  uygun olmalıdır. Çikolatalı sütlerde kakao  tozu kullanımı tat profilinin  tam olarak 

sağlanmasında  yetersiz  kalır.  Kakao  tozu  ile  uyumlu  bir  aroma  maddesi  seçilerek  hem  üstün  nitelikte  bir  ürün 

elde edilebilir hem de kullanılacak kakao tozunun miktarında bir azaltma sağlanarak üretim maliyeti düşebilir.

(9)

1.2.1.1.2. Renk Maddeleri  

Renk  maddeleri  piyasada  suda  çözünen  toz  ya  da  sıvı  halinde  bulunmaktadır.  Renk  maddelerinin  seçiminde  etkili  faktör  kullanılacağı  ürünün sahip olduğu koşullarda stabilitesini koruyabilmesidir. Aromalı sütlerde renk maddelerinin stabilitesi üzerine etkili faktörler; ışık,  pH değeri, işleme sıcaklığı, ve indirgen maddelerin varlığıdır. Aromalı sütlerde en fazla kullanılan doğal renk maddeleri; carmine, annatto,  karameldir.

 

1.2.1.1.3. Tatlandırıcılar  

Bu maddelerin aromalı sütlerde fonksiyonları;

 

a) Ürünü tatlandırmak,

b) Karbonhidratın sağladığı aromayı daha da arttırmak, c) Ürüne iyi bir yapı kazandırmak ve lezzetini arttırmak,

d) Stabilizerlerin ve toz halindeki aroma maddelerinin sütle dispers hale gelmesini sağlamak.

 

Sakkaroz, asitlendirilmeyen sütlü içeceklerde çocuklar ve yetişkinlere göre değişmek üzere sırasıyla ortalama %4-5 ve %2,5-3,5 oranlarında  kullanılır.  Asitli  içeceklerde  ise  %5-10  arasındadır.  Glikoz,  fruktoz  ve  invert  şeker  belirli  amaçlarla  tüketilecek  ürünlerin  üretiminde  kullanılır.

 

Laktoz  kullanımı,  aynı  zamanda  bir  yan  ürün  olan  peyniraltı  suyunun  değerlendirilmesi  bakımından  avantajlıdır.  Olumsuz  yönleri  ise  çözünürlüğünün düşük olması ve tatlılık derecesinin sakkaroza göre düşük olmasıdır.

 

Mısır  şurupları  çikolatalı  sütlerde  sakkarozdan  daha  iyi  sonuç  verirler,  çünkü  çikolata  aromasını  daha  az  maskeleyici  etkiye  sahiptirler. 

Sterilize sütlerde ise esmerleşmeye neden olurlar.

(10)

1.2.1.1.4. Stabilizerler  

Stabilizerler  ve  kıvam  arttırıcıların  çoğunluğu  doğal  kaynaklardan  elde  edilen  maddelerdir.  Bununla  birlikte,  bazıları belirli bir özellik kazandırmak amacıyla kimyasal olarak değişime uğratılabilir. Süt endüstrisi açısından  önem taşıyan stabilizerler polisakkaritlerdir.

 

Aromalı sütlerde kullanılan stabilizerler

Elde edildiği kaynak Stabilizer

 

Deniz yosunundan elde edilen ekstraktlar  

   

Tohumdan elde edilen sakızlar  

 

Bitki ekstraktları  

Biyosentetik sakızlar  

Selüloz türevleri  

Nişastalar

 

Karragenan Aljinat

Fulsellaran (Danimarka yosunu)  

Keçi boynuzu sakızı Guar sakızı

  Pektin  

Ksantan sakızı  

Karboksimetil selüloz  

Modifiye mısır nişastası Modifiye tapiyoka nişastası  

(11)

1.2.1.1.5. Diğer katkı maddeleri  

Ekşi tada sahip sütlü içeceklerin üretimi için ortama tampon tuzlar ilave edilebilir. Böylece sütün pıhtılaşmasına meydan vermeden istenen  tadın yaratılması mümkün olabilir. Meyve sularınınkine benzer bir tat oluşturmak için sitrik asit/trisodyum sitrat sisteminden yoğurt benzeri  tat oluşturmak için de laktik asitten yararlanılır.

 

Aromalı sütleri proteince zenginleştirmek amacıyla sodyum kazeinat,modifiye kazeinden türetilen glikoproteinler, serum proteini izolatları  ve mısır nişastası ile kısmen kompleks oluşturmuş halde bulunan yağından ayrılmış ve koyulaştırılmış peyniraltı suyu kullanılır.

 

Aromalı  sütlerde  özellikle  yüksek  sıcaklığa  sahip  yörelerde  daha  uzun  raf  ömrüne  sahip  olması  için  koruyucu  bir  madde  olan  nisin  katılabilir. Aromalı sütler B vitaminleri, A vitamini, D vitamini ve askorbik asit katılarak vitamince zenginleştirilir. Minerallerden demir ve  iyot yönünden zenginleştirmek için ferrik amonyum sitrat ve potasyum iyodürden yararlanılır.

 

1.3. Sağlık Nedeni ile Takviye Edilen Sütler  

1.3.1. Kalp rahatsızlığı bulunan bireylere yönelik sütler  

Bazı kalp rahasızlıklarında günlük besindeki sodyum düzeyinin azaltılması gerekir. Böyle durumlarda nisbeten yüksek düzeydeki sodyum  içeriği sütün istenmeyen bir gıda haline gelmesine yol açar. Sodyum içeriği düşük sütler bu nedenle üretilir. Kalp rahatsızlığı ile kolesterol  düzeyi  arasında  net  bir  ilişki  olmamasına  rağmen  hipokolesteremik  besinleri  tüketmemek  isteyen  bireylere  yönelik  ürünlerin  hazırlanmasında sütte aşağıdaki adaptasyonlar yapılmaktadır:

 

- Toplam yağ oranının azaltılması,

- Biyomanipülasyon yoluyla ya da bazı bitkisel yağları kullanarak çoklu doymamış yağ asitlerinin artırılması,

- Kan kolesterol düzeyini azaltıcı bir etki yaratmak amacıyla yayıkaltı kullanarak yağ globül membran materyalinin artırılması.

(12)

1.3.2. Laktoz intoleransı görülen bireylere yönelik ürünler  

Laktoz  intoleransı,  doğuştan  veya  bir  enfeksiyon  ya  da  yetersiz  beslenme  sonucu  laktaz  enziminin  yokluğu  ya  da  eksikliğinden  ileri  gelen  rahatsızlık  halidir.  Bu  durumda  laktoz  parçalanmamakta  ve  artan  laktoz  yoğunluğuna  bağlı  olarak  bağırsakta  yüksek  bir  ozmotik  basınç  oluşmaktadır.  Oluşan  bu  basınç  bağırsak  boşluklarına  doğru  bir  su  akımı  yaratarak  şişkinlik,  bağırsakta  gaz  birikimi,  sancı  ve  ishal  gibi  rahatsızlıklara neden olmaktadır.

 

Laktoz intoleransı görülen bireylere yönelik ürünlerin üretiminde uygun enzimler yardımıyla laktozun glikoz ve galaktoza parçalandığı süt veya  peyniraltı suyundan yararlanılmaktadır. Laktozun parçalanması ile aynı zamanda sütün tatlılığında artış meydana gelir. Laktozun hidrolizasyon  düzeyine bağlı olarak artan tatlılık bu tip sütlerin aromalı süt ve ürünlerinde de kullanılabilmesine olanak sağlar. Böylece süte katılması gereken  sakkaroz ve kakao tozu miktarları azaltılabilir. Bu da aromalı süt ve ürünlerinin başlıca tüketicisi olan çocuklarda aşırı şeker alımının ve diş  çürüklerinin önlenmesi bakımından yararlı görülmektedir.

 

Laktaz olarak bilinen beta galaktozidaz enzimi ticari olarak Aspergillus niger, Saccharomyces lactis ve Kluyveromyces fragilis’den elde edilir.

 

Laktozu  hidrolize  süt  üretimi  için  Tetra  Lacta  olarak  adlandırılan  işleme  göre,  çok  az  miktardaki  laktaz  enzimi  UHT  yöntemiyle  sterilizasyondan  sonra  kutulara  aseptik  dolum  yapılırken  steril  bir  filtreden  geçirilerek  süte  katılır.  Sütün  depolanması  sırasında  7-8  gün  içerisinde  enzimin  faaliyeti  ile  laktoz  kendini  oluşturan  monosakkaritlerine  parçalanır.  Süte  katılacak  enzim  miktarı  laktozun  hidrolizasyon  derecesine  ve  hidrolizasyonun  gerçekleştiği  sıcaklık/süre  koşullarına  bağlı  olarak  değişir.  Enzim  miktarı  ve  hidrolizasyon  sıcaklığı  arttıkça  hidrolizasyon oranı da artar.

 

Laktozu hidrolize dondurma üretimi için, miks pastörizasyondan önce 40 derecede 2 saatte veya olgunlaştırma sırasında 5 derecede hidrolize  edilebilir.  Ayrıca  miksin  hazırlanmasında  süt  yerine  hidrolize  laktoz  içeren  peyniraltı  suyundan  yararlanılır.  Lactozym  enzimi  yardımıyla  laktozun  %65-80 oranında  hidrolize  edildiği  sütten üretilen  cheddar  peynirinden  hızlı  bir  tat gelişimi sağlandığı  ve  peynirin  3-4 ay  sonunda  geleneksel yolla üretilerek 6-8 ay depolanan peynirdekine benzer bir tat, yapı ve tekstüre sahip olduğu bildirilmektedir. Laktozu sindiremeyen  bireylerin  tüketimine  sunulacak  ürünlerin  yapımında  izlenen  diğer  bir  yol  ise  süte  veya  peyniraltı  suyuna  ultrafitrasyon  gibi  işlemlerin  uygulanması suretiyle laktoz içeriğinin azaltılmasıdır.

(13)

1.3.3. Süt proteini allerjisi bulunan bireylere yönelik ürünler  

Genellikle sütteki beta laktoglobülin allerjiye neden olur. Bu proteinin kazeinle kompleks halde bulunması allerji  sorununu en aza indirmektedir. Bu nedenle sütü hipo-allerjenhale getirmek için başvurulan yöntemlerden birisi  ısıtmadır.  Isıl  işlem  uygulaması  β-laktoglobülinin,  midede  kazeinle  kompleks  halinde  %99’a  ulaşan  oranda  presipite olmasını sağlayacak bir düzeyde olmalıdır.

 

1.3.4. Vitamin veya mineral eksikliği durumunda yararlanılan sütler  

A ve D vitaminlerinin eksikliği sırasıyla körlük ve raşitizm gibi sorunlara yol açar. Böyle durumlarda söz konusu 

vitaminlerce zenginleştirilmiş yağsız süttozlarından yararlanılmaktadır. Bu vitaminler kurutma aşamasından önce 

katılabilir,  ancak  bu  durumda  stabilite  sorunları  ile  karşılaşılabilir.  O  nedenle,  kurutma  işleminden  sonra 

süttozuna dışı jelatinle kaplı kapsüller halinde katılmaları daha yaygın bir uygulamadır. Zenginleştirme için 100 

gram süttozuna retinol halinde 1500 mikrogram A vitamini ve kolkalsiferol halinde 12,5 mikrogram D vitamini 

ilave edilmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Mustafa Kemal ile Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleştirdiği mülakattan bir gün önce köşesinde yeni harfler konusunu işleyen Yunus Nadi ise, Yine Yeni Harflerimiz

Modalaşmayla birlikte yükle- nen hayâli kodlamalarla, popüler kültür dairesinde askerî giyim-kuşama yükle- nen anlamlar da etkilenmekle birlikte bu tarzın geniş

2008 yılının aynı döneminde 1.5 milyon ton olan ithalat 2009 yılında yüzde 29 artarak 2 milyon tona yükseldi.. Yani gübre kullan ımının yarıdan fazlası ithalat

Öte yandan, Büyükşehir Belediyesi önünde gerçekleşen eylemlerde sık sık, "Gökçek istifa" ve “Tatile de gitmeyeceğiz, dua da etmeyeceğiz, temiz içilebilir

K ızılırmak suyu ile beslenen Kesikköprü Baraj Gölü'nün Limnolojik Araştırma sonuçları, su kalitesinin oldukça düşük olduğunu göstermektedir.. Suyun

Manyas Kuş Cenneti, her mart ayında uzun yolculuklarından dönen göçmen kuşlara kuluçkaya yatmaları için en uygun ortamı sunuyordu.. Kuşlar, su içindeki ağaç ve

5393 sayılı Belediye Yasası’nda stratejik plana ve performans hedeflerine değinilen bir başka hüküm faaliyet raporu ba şlıklı 56. Maddeye göre, belediye başkanı, 5018

Yıllardır süren iç savaş sonucu vahşi yaşamı son bulan Sudan'da antilopların ve ceylanların göçü havadan yapılan bir araştırmayla ortaya çıkarıldı.. Vah şi