Avusturya muhabirimiz Mimar Kaya Enişte bildiriyor Avusturyanın 1878 de (Bosna-Her-sek) 'i işgalinden sonra, Viyanada üsle-nen müslüman askeriler için bir cami in-şasına 'karar verilmiş, bunun gerçekleş-tirilmesi için imparator François Joseph 25.000 altın tahsis etmişti. 1. dünya har-binden mağlup çıkan Avusturya'dan, Bos-na-Hersekin ayrılması ile camii projesi tahakkıik etmemiştir.
2. Dünya harbinden sonra Avustur-ya'daki kalkınma projelerinin gerçekleş-mesile Ibu ülkeye pek çok müslüman ya-bancı işçi gelmiş olduğundan, Viyana da bir camii ve islâm kültür merkezi inşası fikri yeniden canlanmıştır.
1968 de Hubertusdamm semtinde mo-dern bir camii inşası için Birleşmiş mil-letler binası yakınında ve Tuna kenarın-da bir arsa tahsis edilmiştir. Sonrakenarın-dan maddî irrtkânsızlıklar nedenile iş yarıda kalmıştı. 1977 de başta Suudî Arabistan hükümeti olmak üzere, islâm ülkeleri bu işle ilgilenmişler ve maddî yardımda bu-lunmuşlardır.
Suudî Arabistan 'kırallığı
"Baumeis-i M İŞ* £ , j r ^ g ^ g Ş ^ _
ter ing. Riöhard Lugner" firmasını camiin yapımı için görevlendirmiş ve ilk proje-nin aiksine camiin tradisyonel islâm mi-marisinde olması uygun görülmüştür.
Proje çalışmalarında camiin Avustur-ya iklimine daha elverişli olan, sivri ke-merleri, kubbeleri ve minaresile Türk Os-manlı 'mimarî tarzında Olması tercih edil-miş ancak iç tezyinat Tunus ve Fas mi-marî tarzlarından esinlenilerek
uygulan-mıştır.
Bu hususta sık sık islâm devletleri misyonlarının fikirleri ve telkinlerile ca-mii'nin klâsik uslubunda bir beraberlik sağlanamadığını, inşaatı yapan firmanın yetkilileri ifade etmişlerdir.
Cami yalnız bir ibadethane olmayıp, toplantı salonları ve kütüphanesile aynı zamanda 'kültür merkezi niteliğini de ta-şımaktadır.