• Sonuç bulunamadı

Fârâbî’den Latin Dünyasına İlimler Tasnifinin Geçişi ve Kabulü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fârâbî’den Latin Dünyasına İlimler Tasnifinin Geçişi ve Kabulü"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Fârâbî’den Latin Dünyasına İlimler Tasnifinin Geçişi ve Kabulü

Bilindiği gibi Fârâbî, ilimler tasnifine devraldığı felsefi mirasın etkisiyle olduğu kadar İslâm düşüncesinin kendi iç dinamiklerinin de etkisiyle ayrı bir önem vermiş ve ilimler tasnifi için müstakil ve oldukça değerli bir eser yazmıştır. Grek felsefesinin bir devamı olarak ilimler tasnifinin Aristo ve Porphyrius’tan intikal eden mirası Fârâbî’de dikkate değer bir değişime uğramıştır. İslâm düşüncesinde ardılları tarafından da önemli ölçüde benimsenen Fârâbî ilimler tasnifi, XII. Yüzyılda İbranice ve Latince olmak üzere Batı dünyasına üç ayrı çeviri ile intikal etmiştir. Dominic Gundisalvi 1140’larda eserin önemli bir kısmını “De Scientiis” adı altında felsefenin kısımları (De Divisionephilosophiae) olarak, Gerard of Cremona ise “De Divisione Scientarum” adıyla 1175’lerde çevirmiştir. Üçüncü çeviri ise Avendauth (Ebu Davut)’a ithaf edilmiştir.

Bu bildiride Fârâbî’den Latin dünyasına intikal eden eserin yukarıda zikredilen iki çeviri yoluyla etkileri üzerinde durulacaktır. Elverdiği ölçüde Gundisalvi’nin kendi ilimler tasnifi ile bir karşılaştırma yapılacaktır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Gençlik yıllarında akli ilimlere yönelik büyük bir meraka sahip olduğu, felsefe ve genel olarak nazari meselelere ilgi duyduğu ve antik dönemde yaşamış olan

An- cak Fârâbî’nin yaşadığı dönem göz önünde bulundurulduğunda müzik kuramlarına hakim olduğu, aynı zamanda Bağdat tamburu, ud ve rebab gibi çeşitli

sırada bulunan, Türk ve İslam dünyasının en iyi üniversitelerinden biri olan bu güzide kuruma Fârâbî’nin adının verilmesi ve El-Farabi Kazak Millî Üniversitesi

Şöyle ki, medinenin hak ettiği hariçteki iyiliğin elde edilmesi, sözlü olarak iyili- ğe yönelmeyen hariçtekileri kendi iyiliklerine zorlama, tabiÎ mertebesine uygun

76 Görüldüğü üzere Fârâbî, erdemleri kazanmak ve mutluluğa ulaşmak için birbirine yardım eden bir toplum olarak nitelendirdiği ideal toplumu, bireylerinin bilgi ve

İnsanın erdemli ve mutlu olmasının ancak erdemli bir toplumda mümkün ol- duğunu düşünen Fârâbî, bu terimle, erdemli toplumda yaşayan ancak erdemli toplu- mun temel

Fakat Plotinus tarafından varlık olarak kabul edilmeyen Bir, var olmayan da değildir. Birçok araştırmacıya göre varlık ötesinde bulunan Bir, bir şekilde vardır..

Cins, tür ve fasl (ayrım) zatî; hassa ve ilinti ise arazîdir. Bu ayrım sayesinde kavramların özü ve niteliklerini daha iyi kavrarız. Örne- ğin “insan akıllı