ANALJEZI-AĞRI YÖNETIMI
Dr. Murat ÇALIŞKAN
Analjezikler dört ana başlıklta toplanabilir:
• opioidler
• non-steroidal anti-inflamatuar ilaçlar (NSAIDs)
• α-2 agonistleri
• lokal anestezikler
•opioidler:
morfin, fentanil, buprenorfin.
Oldukça etkili mu reseptör blokörleri
Preoperatif,intraoperatif ve post op
kullanılabilir.
•
non-steroidal anti-inflammauar ilaçlar (NSAIDs):
karprofen ve meloksikam
Karprofen 12 saat arayla, meloksikam 24 saat arayla uygulanır.
Kedilerde Karprofen tek doz uygulanabilir,
meloksikam 24 saat arayla tekrar edilebilir.
•lokal anestezikler
A: Superficial mental block.
B: Deep mental block.
C: Inferior alveolar nerve – intra-oral approach.
D: Inferior alveolar nerve – percutaneous approach.
E: Superficial infra-orbital block.
F: Deep infra-orbital block and maxillary block.
G: Maxillary block.
Veteriner hekimlikte yaygın olarak kullanılan lokal /
bölgesel anestezik bloklar için enjeksiyon alanları
Superficial mental block.
Mandibular premolar 2 nin mezial kökünün apeksi hizasındaki mental foramen.
İğne rostral veya kaudal doğrultuda yönlendirilir
Lokal anestezik uygulanmadan önce iğne aspire
edilerek intravasküler ortamda olunmadığından emin
olunduktan sonra uygulanır.
Derin mental block.
.
Mandibular kanalda basınca neden olup nöropreksi şekillenmemesi için (lokalize sinir hasarı) yavaş uygulama yapılır.
Orta-iri ırk
köpeklerde mental nörovasküler demet labial frenilumun kaudalinde palpe edilir.
Lokal anestezik uygulanmadan önce iğne aspire edilerek intravasküler
ortamda
olunmadığından emin olunduktan sonra uygulanır
Mandibular blok-intra oral yaklaşım
.
İğne submukozal olarak ilerletilir ve foramen hizasında lokal anestezik verilirken parmakla hafifçe bastırılarak sınırlandırılır.
İntraoral olarak parmağımızı
Mandibular molar 3.
den angular processe doğru ilerletirken palpe edilir.
Mandibular blok- perkutanöz yaklaşım
İğneyle üçündü molar diş ve angular processin
ortasına denk gelen alandan girilir ve mandibular
kanala submukozal olarak ilerletilir.
Superficial-yüzeysel infraorbital blok.
Maxillar 3. premolar kökü hizasında infraorbital nörovasküler demet palpe edilir.
İğne submukozal olarak infra orbital foramane
girene kadar dikkatlice ilerletilir.
Derin infra-orbital block
İğneyi infra-orbital kanala yerleştirin ve
maksiller 4. premolar genişliğin yaklaşık yarısına
kadar ilerletin
Maksillar blok-intra oral yaklaşım
İğne derin ibfra orbital blokta olduğu gibi
maksiller molar 1 hizasında ilerletilir.
Maksillar blok-perkutanöz yaklaşım
Elmacık kemeri ve kaudal maksilla tarafından
oluşturulan açıdan(maksiller molar 2 nin hemen
kaudali) iğneyle girilir ve rostro-medial bir yönde
ilerletilir.
KARİES
Tanım:
Mikroorganizmalar tarafından oluşturulan ve dişin renk değişikliği ile birlikte sınırlı yıkımı, erimesi veya kaybına denir.
-Karieste m.o ların karbonhidratlar üzerine
etkimesiyle minede renk değişikliği ile
karakterize inorganik, dentin tabakasında ise
daha hızlı organik yıkımlanmalar oluşur.
-ençok premolar ve molar dişlerde olmak üzere tüm dişlerde görülür.
-maksillar dişlerin kariese yakalanma
oranı mandibular dişlere oranla daha
çoktur.
Atların maksillar birinci molar dişlerinde infindubular çürükler daha sık görülür.
İnfindubulumda biriken gıda maddelerinin
fermentasyonu sonucu başlangıçta sement
daha sonra mine ve dentin tabakalarında
oluşan yıkımlanma pulpaya penetre olarak
pulpitise neden olur
Nedenleri:
-Fermente olabilen karbonhidratlara bakterilerin etkimesi sonucu metabolik bir ürün olarak ortaya çıkan laktik asit, asetik asit ve piropionik asit gibi organik asitler.
- İnsanlarda Strep. mutans, Staphy. sanguis, laktobasiller
- Köpeklerde……bacillus acidophyllus - Ratlarda alınan gıdadaki yağ oranı
- Köpeklerde karies oluşumu insanlara oranla daha az
- Köpeklerde kariesten en çok üst 1. ve 2. molar ile
alt 1. molar dişler
Köpeklerde daha az karies oluşumunun nedenleri:
-salyanın pH’sı: salya alkali karakterde
-üre içeriği : karies görülmeyenlerin salyası karies görülenlere oranla daha fazla amonyak içerir.
Ürenin parçalanması ile oluşan amonyum karbonat köpek salyasının nötralizasyon gücünü arttırır
-anotomik yapı: kronun konik ve keskin sonlanması ve okluzyonda okluzal yüzlerin tam karşı karşıya gelmemesi nedeniyle dişlerin doğal olarak kendiliğinden temizlenmesi
-diyet: diyetlerinde genelde karbonhidratlar az
bulunur.
Klinik bulgular:
Hayvanlarda kariesin belirlenmesinin zor olması nedeniyle genellikle subklinik seyreder !
Büyük ırkların molar dişlerinin öğütücü yüzeylerinde sık görülür
Koronal kariesler siyahımsı esmer renkli alanlar halinde görünür
Ağıza sert gıdalar alındığında belirginleşen disfaji ve tek taraflı çiğneme
Yüzünü yere sürtme veya ayakjlarıyla sık sık ağzını kaşıma
Huyda değişiklik ve agresif davranışlar
Olduğundan yaşlı görünme
Maksiller sağ molar 1 oklüzal yüzeyinin
çukurunda çürük
.Kedilerin subgingival rezorpsiyon lezyonları ve Kedi kariesi
Tanım : semontaminal birleşim yerlerinde diş
dokularında oluşan erezyonlara kedilerin subgingival rezorpsiyon lezyonları(boyun lezyonları) denir.
Bu olay karies ile ilişkili değildir !
Osteoklast ve odontoklastların anoloğu olan çok
çekirdekli dev hücreler tarafından dental dokularda sellluler sindirim ile boyun lezyonları oluşur. Bu
lezyonları dev hücre içeren yangılı ve hiperplastik gingiva doldurur.
Lezyonlar kanin ve insisiv dişlerde görülmekle birlikte
en çok molar ve premolar dişler etkilenir.
Small Animal Dentistry A manual of techniques Cedric Tutt
www.vet-dentist.com