• Sonuç bulunamadı

Artvin’in Hopa ilçesinde ve Kemalpa

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Artvin’in Hopa ilçesinde ve Kemalpa"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Artvin’in Hopa ilçesinde ve Kemalpaşa beldesinde çay üreticilerinin sloganı bu. Yıllardır sürdürülen tarımda yıkım programları çayda, 2007 Mayıs’ında etkili bir biçimde kendini gösterdi. Günde dönüm başına 8-10 kg. Çay vermekle sınırlandırılan köylü, çayını toplayamaz hale geldi. Bir hafta on gün içerisinde toplanamayan çaylar kartlaşacağından çay üreticisi çaresiz duruma düşürüldü. çaykur’un bu politikası üreticiyi özel sektörün ağına düşürüyor. Öyle ki geçtiğimiz yıllarda çay alımı için üreticinin ayağına gelen özel firmalar şimdi üreticiyi kendi ayağına getiriyor. Geçtiğimiz yıllarda bir yıl sonrasına ödeme tarihi veren özel sektör bu yıl tarih vermeyi reddetmekte.

Çay üreticisinin bu durum karşısında eylemden başka yolu kalmadı. Hızlı bir şekilde bir araya gelen ve daha önceden bir hazırlık olmayışının eksikliklerini taşıyan ilk eylem Kemalpaşa’da 500 civarında üreticinin 26 mayıs cumartesi günü çay fabrikasına yürümesiyle başladı. çay fabrikasının önünde uluslar arası yolu da trafiğe kapatarak sloganlar atan ağırlığını kadınların oluşturduğu kitle karşısında jandarmanın etkisiz kalması üzerine kaymakam devreye girdi. Kaymakamın emir veren üsluptaki konuşması yüzüne fırlatılan çaylarla sona erince fabrika müdürü devreye sokuldu. Fabrika müdürünün günlük çay alımını 15 kg a çıkaracağını söylemesi üzerine yolu açan kitle kent meydanına kadar sloganlarla yürüyüp dağıldı.

Kemalpaşa eyleminin bittiği sırada Hopa’nın çavuşlu köyünde kadınlar Artvin yolunu trafiğe kapadılar. Olay yerine sevk edilen jandarmanın bir Halkevciyi gözaltına almak istemesine kadınlar sert tepki göstererek engellediler. Bir saat kadar yolu trafiğe kapatan kadınlar iki gün sonraki Hopa eyleminde buluşmak ve bu sorunlar çözülene kadar eylemlere devam etmek üzere yolu açtılar.

28 Mayıs Pazartesi günü saat 13’de Hopa Kaymakamlığı önündeki parkta bir araya gelen çay üreticileri sloganlarla birikmeye başladılar. Kemalpaşa eyleminden sonra harekete geçen kaymakamlık, jandarma komutanlığı ve emniyet müdürlüğü muhtarları toplayarak, ilerici örgütlerin temsilcileri ile görüşmeler yaparak, pazartesi günü alım

yapılmayan köylerde alım yerlerini açtırarak, köylerde “anlaşma sağlandı eylem iptal edildi” duyuruları yaparak eylemi kırmaya zayıflatmaya çalıştı. Bu çabalar kısmen etkili de oldu. Daha önce böyle bir eylem deneyimi yaşamamış olan halk bu tür yalanlar karşısında savunmasız kaldı.

Köylerden gelen ağırlığını kadınların oluşturduğu üreticiler, Halkevleri Bölge Temsilcisi Kamil Ustabaş’ın yaptığı bir konuşmanın ardından, şehir yolunu trafiğe kapatarak çay fabrikasına doğru yürüyüşe geçti. Yolda zaman zaman oturarak trafiği felç eden yürüyüş kolu çay fabrikasının önünde beklenmedik bir anda uluslararası otoyolu gidiş geliş trafiğine kapattı. Kaymakamın eylem alanına gelip yolu açmak üzere müdahale emri vermesi üzerine polisin ve jandarmanın müdahaleye hazırlanması kitlede öfkenin artmasına yol açınca polis ve jandarma müdahale

pozisyonundan vazgeçti.

Üreticilerin çözüm için adım atılıncaya kadar eylemi sürdürmekte kararlı olduğunu görülmesi üzerine fabrika müdürü pazarlığa başladı. Önce kotanın çay alımının 12 kg a çıkarılması üzerinde anlaşmaya “2 kilo için mi geldik buraya” diye tepki verilmesi üzerine pazarlık tekrarlandı ve 15 kiloya çıkıldı. Üreticilerin bunu yeterli görmemesine rağmen eylemde yaşanan karars ızlıkların etkisi ve inisayitif eksikliği sonucunda geri eğilime sahip olanların etkili olmasıyla eyleme son verildi.

Şimdi üreticiler on günden beri sorunların çözümü için yaptıkları tartışmalarda dile getirdikleri bir sendika fikrini nasıl gerçekleştireceklerini tartışıyorlar.

Eylemlerden kesitler

Bir üretici “özel sektör gelip çayımı aldı, ne zaman ödeme yapacaksın diye sorduğumda ‘bana gün sorma, işine gelmezse çayını verme’ diye beni tersledi, hâlbuki adamın geçen yılın çayından bana borcu var” diyerek nasıl aşağılandığını anlatıyordu. Bir başkası “birine çayımı verdim ama paramı verecek mi vermeyecek mi bilmiyorum adamı tanımıyorum bile” diyerek nasıl özel firmaların kucağına itildiklerini anlatıyordu.

(2)

nasıl özele mecbur edildiğinizi ama siz de beni anlayın ben de yolu açmak zorundayım” diyordu.

Eylemlerde belirgin bir biçimde kadınlar ağırlıktaydı ve en kararlı kitleyi kadınlar oluşturuyordu. Eylemlerin uzaması ve gerilimin artması karşısında geri çekilmeyi hep kadınlar reddetti.

Kadınlar “demokratik haklarını kullanmaya, basın açıklaması yapmaya ve seslerini duyurmaya” değil haklarını

almaya sorunu çözmeye gelmişlerdi. “Tamam, sesinizi duyurdunuz bundan sonra yapacaklarınız sizi haklıyken haksız duruma düşürür” laflarını saçma buldular. “Ben buraya sesimi duyurmaya gelmedim, çayımı alın” diyerek eylemi etkisizleştirmeye çalışanlara tepki gösterdiler. 8–9 yaşlarında torununu yanından ayırmayan bir nine “ben bu çocukları nasıl doyuracağım” diye bağırıyordu.

Kadınların bu kararlığının altında tek parasal kazançları olan çayın para etmemesi kaygısı yatıyor. çünkü kadınlar, kocalarının ne maaşlarına ne başka gelirlerine karışabiliyorlar. çay toplamada en çok onların emeği olduğundan ve solcu çocuklarının katkısıyla da son yıllarda çay parası üzerinde söz hakları vardı.

Erkekler devlet yetkililerinden gelen önerilere inanmasalar da daha açık iken, kadınlar her an kandırılacakları ruh haliyle yetkililerden gelen önerilere karşı açıkça önyargılıydılar. Kadınlar çocuklarının devletten şiddet görecekleri korkusuyla onları geri çekip kendileri ön plana çıkmayı tercih ediyorlardı. “Bu bizim işimiz siz geride durun, bize söyleyin biz yaparız” diyerek biri oğluna biri kardeşine nasihatte bulunuyordu.

Kadınıyla erkeğiyle çocuğuyla tüm çay emekçileri yol kesmenin bir “grev” yöntemi olduğunu keşfettiler. “Yolu kesmemiz yukarıdakileri çok rahatsız etmiş” diye hafif dalga geçen birine, bir diğeri” demek doğru iş yapıyoruz” diye alaylı bir yanıt veriyordu.

29/05/2007 sendika.org

Referanslar

Benzer Belgeler

Açılış törenine, Artvin Valisi Kemal Cirit, Artvin Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Yadigar Gökalp İlhan, Sosyal Güvenlik

Buradan Anadolu Caddesi’ne yapılan yürüyüşte “çöpe hayır”, “çöplüğe değil ulaşıma bütçe” ve “çöplük değil orman istiyoruz” sloganlarını attı..

Hopa Halkevleri, Karadeniz'de görülen kanser vakalarının her geçen gün daha da artması üzerine, bölgede kanser ara ştırma ve tanı merkezinin kurulması konusunda

Satışa tepki gösteren vatanda şlar, ihaleyi engellemek için eylem yaparken, daha sonra E-90 karayolunu iki saat boyunca trafiğe kapatt ılar.. Çeşitli ilçelerden ve

ŞİRKETLER MUHASEBESİ MUHİTTİN BEŞİKTAŞ MESLEKİ YABANCI DİL MUHİTTİN BEŞİKTAŞ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ AYŞENUR BİRGÖREN. İNGİLİZCE

2)Döner Sermaye ve maliye hesabına yatırılmış belge dekontu 3)T.C. Kimlik No beyanı.. 4)Süresi dolmuşsa Sağlık Raporu Sureti(onaylı)

Aynı şekilde Hopa Limanında Serbest Bölge kurulması ihracat ve istihdam açısından önemli bir adım olacaktır.. Hopa Limanı'na serbest bölgenin yapılması ile yıllık 1,5

1 10DİN DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ 2 YALÇIN SAĞLAMYAŞAR 2 10EEESA ELEKTRİK-ELEKTRONİK ESASLAR 1 ENGİN DURSUN 3 10EEÖLÇ ELEKTRİK-ELEKTRONİK VE ÖLÇME 2 ENGİN DURSUN