• Sonuç bulunamadı

• Aydınlanma (veya akıl çağı) entelektüellerin Avrupa’da 17.yy’ın sonlarında başlattığı,

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "• Aydınlanma (veya akıl çağı) entelektüellerin Avrupa’da 17.yy’ın sonlarında başlattığı, "

Copied!
24
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

Aydınlanma

• Aydınlanma (veya akıl çağı) entelektüellerin Avrupa’da 17.yy’ın sonlarında başlattığı,

geleneklerden ziyade akla ve bireyciliğe vurgu yapan kültürel bir harekettir

• Amacı aklı kullanarak geleneklere ve kadere dayanan geleneğin üstesinden gelerek ve

bilimsel yöntem yoluyla bilgiyi ilerleterek

toplumsal reform yapmaktır.

(3)

• Aydınlanma insan düşüncesindeki devrimdir

• Bu yeni düşünüş biçimine göre akılcı düşünce açıkça ifade edilen ilkelerle başlar, sonuca

varmak için mantığı doğru kullanır, sonuçları kanıtlara karşı test eder ve sonrasında kanıtlar ışığında ilkeleri gözden geçirir

• Aydınlanma, Immanuel Kant'ın 1784’te

"Answering the Question: What is

Enlightenment?" /”Aydınlanma nedir sorusunu yanıtlama” başlıklı denemesinde kullandığı

Almanca terimdir

(4)

• Kant için Aydınlanma insanlığın geldiği en son çağdır; insan bilincinin olgunlaşmamış cahil bir durumdan özgürleşmesidir

• Bertrand Russell’ın iddiasına göre Aydınlanma, Protestanların Katolik kilisesine karşı

reaksiyonu olan reformun sonucudur

• Aydınlanmanın bilimsel devrimle tetiklenen, aklı temel alarak geleneksel düşüncelere ve

düşünme tarzına meydan okuyan bir ilerleme süreci değil de “politik bir hedef” arayışı

sırasında icad edildiğini söyleyenler de vardır

(5)

• 17.yy’dan itibaren Aydınlanma düşüncesinin iki farklı çizgide şekillendiği görülür

Radikal Aydınlanma: Büyük ölçüde Spinoza’nın tek madde felsefesinden esinlenmiştir. Bu felsefenin politik biçimini

demokraside, ırk ve cinsiyet eşitlğinde, bireysel yaşam tarzında özgürlükte, tam bir düşünce ve basın

özgürlüğünde, yasama

sürecinde ve eğitimden dini otoritenin kaldırılmasında ve kilise ile devletin birbirinden

tam olarak ayrılmasında görmek mümkündür

Ilımlı Aydınlanma:

Farklı felsefi

sistemlerde, eleştirel değerlendirme ve eski düşünme biçimlerinin yenilenmesini

destekleyen, eski güç

ve inanç sisteminde bir

reform arayışıdır.

(6)

• Aydınlanmanın sonuçlarının uygarlığı barbarlığa ve faşizme dönüştürdüğünü

söyleyenler vardır. Onlara göre Aydınlanma kendi karşıtların yaratmıştır; çünkü

Aydınlanmanın düşünme biçimi sorunludur

• Jürgen Habermas gibi Aydınlanmanın bir

çürüme süreci olduğu görüşüne katılmayanlar da vardır. Habermas Aydınlanmanın iletişimsel eylemler sürecinde, tamamlanmamış bir

modernite projesi olduğunu ileri sürer.

(7)

• Aydınlanmayı bilimsel devrimle ilişkilendirenler, bilimsel keşiflerin birçok geleneksel kavramı

sarstığını, doğa ve insanın doğadaki yeri hakkında yeni perspektifler sunduğunu ileri sürerler ve

Aydınlanmanın

• 1800’lerden sonra akla vurgu yapmaktan ayrılarak romantizme yöneldiğini ve duygulara vurgu

yapmaya başladığını ileri sürerek bunu, karşıt bir hareket olarak değerlendirirler

• Romantikler Aydınlanmacıların indirgemeci olduğunu ve şimdiye kadar hayal, gizem ve

duyguyu gözardı ettiklerini iddia ederek bir karşı

hareket başlatmışlardır

(8)

• Aydınlanmanın kültürel yorumlamasının temel unsurlarından biri Avrupa'da kamusal alanın yükselişidir

Kamusal Alan Kahvehane

ler

Salonlar

Münazara Toplulukları

Edebiyatçılar Çevredi

(9)

Orta Sınıf Kamusal Alanı(bourgeois public sphere)

• 17.yy sonu ve 18.yy’da ortaya atılan orta sınıf kamusal alanı/kamuoyu düşüncesinde amaç,

kamusal meselelerin akılcı, eleştirel ve gerçekten açık biçimde tartışılabilmesidir. Bu doğrultuda açık ve ulaşılabilir kamu alanları, tartışma platformaları ve sosyalleşme alanları yaratılmaya çalışılmıştır.

• Habermas’a göre modern ulus devlet, kamu

gücünü devletten bağımsız, farklı seslerin biraraya getirildiği özel bir toplumsal alan oluşturarak-

kamusal alana izin vererek- sağlamlaştırmıştır.

(10)

• Habermas’a göre kapitalizm de toplumun

özerkliğini ve farkındalığını ve enformasyon alış verişine olan gereksinimi artırmıştır

• Dorinda Outram kamusal alanın yükselişinin endüstri devriminin yarattığı ekonomik ve

toplumsal değişimle bağlantılı olduğunu söyler.

Ona göre ekonomide durağanlığın yerini ekonomik büyüme almıştır

• kentleşme ve nüfus artışı olmuştur; üretim

tekniklerindeki gelişme ile tüketiciye sunulan

ürünler çeşitlenmiş, fiyatları ucuzlamıştır

(11)

• Kahvehaneler

Benzer düşüncelere sahip

bilginlerin toplandığı, okuduğu, birbirlerinden birşeyler öğrendiği ve birbirleriyle münazaralarda

bulunduğu bir yerdi, ama bir

üniversite değildi. Fransa’daki ilk kahvehane Paris’te 1686’da

açıldı(Café Procope). Café

Procope özellikle aydınlanmanın merkezi oldu. Voltaire ve

Rousseau gibi ünlüleri ağırladı.

Diderot ve D'Alembert’in

Encyclopédie’yi oluşturmaya

karar verdiği yerdi

(12)

Münazara Toplulukları

• 1780’de Londra’da görülmeye başlayan

münazara toplulukları aydınlanma döneminde kamusal alanın en iyi örneklerindendi. Bu

kulüpler: 50 ya da daha fazla kişinin 18.yy’ın başlarında dini ve devlete ait meseleleri

tartışmak üzere toplandığı pub’lar; hukuk öğrencileri tarafından hitabet alıştırması yapmak için kurulmuş olan tartışma

kulüpleri(Mooting clubs); aktörlerin tiyatrodaki rollerine hazırlanmalarına yardımcı olması için kurulan ezbere okuma kulüpleri(Spouting

clubs) şeklinde ortaya çıkmışlardır.

(13)

• Bu topluluklar çok çeşitli konuları tartışıyordu.

Tartışma konularından bazıları kadınlar, iltifat, evlilik ve kamusal alanda kadının rolü idi.

Topluluklar oy kullanma hakkı gibi politik meseleleri de tartışıyordu.

• Tarihsel açıdan bakıldığında bu münazara topluluklarının en önemli özelliği halka açık olmalarıydı, kadınlar dinleyici veya katılımcı olabiliyordu. Giriş ücretini ödeyebilen tüm

sınıflara açıktı. İçeride dinleyiciler eşitlikçi bir

tarzda toplumsallaşabiliyordu ki bu, aydınlanma

fikirlerinin yayılmasına yardımcı oldu.

(14)

• Salonlar

• Edebiyat çevresinde kibar sohbetin ve mektup yazmanın toplumsal kurumu salondu. Kadınlar Fransız salonlarında önemli rol oynadılar.

-salonnières-. Bunlar dikkatlice seçilmiş insanlardan oluşan gruplardı; bunlar ortak bir konuyu yetenekli birinin yönetiminde tartışmak üzere salonlarda biraraya geliyorlardı.

• Salonların üyeleri en yüksek ideal olan gerçek ve güzelliği arıyor, birliği beslediğine inandıkları mükemmelliğe, ahenk ve orana vurgu

yapıyorlardı.

(15)

• 18.yy ortalarında edebiyatçıların Fransız toplumunun elitleriyle kaynaşması yeni bir eğilime yol verdi. Örneğin: Voltaire,

“Dictionnaire philosophique” de zevk (taste) tanımı yaparken, "zevk felsefe gibidir, çok az sayıda ayrıcalıklı ruha aittir ... orta sınıf

ailelerinde bilinmez, onlarda kişi sürekli servete göz kulak olmakla meşguldür” diyordu

• Tarihçi Darnton’a göre "edebiyatçıların ve

elitlerin kaynaşması" muhalif bir edebiyat

alanını yarattı: Grub Street

(16)

Çok sayıda şair ve yazar edebiyatçılar çevresine ait olmanın getirdiği

şan ve şöhrete

sahip olma hevesiyle

Yazar olmak için Paris’e geldiler. Edebiyat pazarı çok sayıda yazarı

destekleyecek durumda değildi

Bu acı ve nefret, edebiyatta

yansımalarını buldu Grub Street Hacks libelle diye adlandırılan eserler(saldırgan nitelikli) ürettiler Daha çok broşür biçiminde

yazılan bu eserler saraya, kiliseye, aristokrasiye,

akademilere, salonlara, yüceltilen ve saygı duyulan herşeye

iftiralarda bulunuyordu.

Darnton’a göre, the Grub Street hacks felsefecilerin gösterdiği

"devrim ruhunu" aldılar ve

Fransa’da politik, ahlaki ve dini otorite figürlerinin kutsallığını ortadan kaldıran devrimin yolunu açtılar

(17)

• Edebiyatçılar cumhuriyetinin idealleri bazı

Aydınlanma idealleriyle aynıydı. Bilgi ile yönetilen siyasi sınırların ötesinde davranabilen, eşitlikçi bir bölge ve devlete rakip bir güç olmak. Din veya

yasalarla ilgili soruları irdeleyen, özgür kamuoyunu destekleyen bir forumdu

• Müzisyenlerin giderek daha çok halk desteği bulması, halk konserlerini popüler hale getirdi ve icra edenler ile kompozitörlerin gelirlerini

artırdı; böylelikle konserler daha geniş kitlelere

ulaşmaya başladı

(18)

• Ekonomi ve orta sınıf büyüdükçe amatör müzisyenlerin sayısı da arttı. Bunun bir

göstergesi kadınların katılımıydı. Bu hareket

kadınların toplumsal düzeyde müzikle daha çok ilgilenmesini olanaklı kıldı

• Bilgiyi kaydetme ve sistematize etme

arzusunun müzik yayınlarında önemli bir etkisi oldu

• Müzik yayıncıları, amatör müzisyenlerin ihtiyacını karşılamaya/onlara hitap eden

yayınlar basmaya başladılar. (müziği onların

çalabileceği ve anlayabileceği hale getiren).

(19)

• Güzel sanatlar çalışmalarının artması ve yanı sıra amatör dostu yayınlanan çalışmalara

ulaşım daha çok insanın müziği okuma ve

tartışmasına yol açtı. Hem amatörler hem de bilenler için müzik dergileri(magazines),

değerlendirmeleri eleştirel çalışmalar ortaya çıkmaya başladı

• Aydınlanma düşünürleri büyük şehirlerde

fikirlerinin kadın-erkek eğitimli insanlar arasında

yayılması için büyük enerji harcadılar

(20)

• Aydınlanma üzerine yapılan çalışmaların çoğu entelektüellerin eğitimin ne hakkında olması

gerektiğinden çok eğitimin nasıl olması gerektiğine vurgu yapmasıydı. İngiltere’nin John Locke’u ve

İsviçre’nin Jean Jacques Rousseau’su gibi önde gelen eğitim teorisyenleri genç beyinlerin erken yaşlarda biçimlendirilmesinin önemine vurgu

yapıyordu

• Her tür materyalin okunmasında artış sağlama,

“toplumsal aydınlanma”nın önemli özelliklerinden biriydi. Sanayi devrimindeki gelişmeler kitapların, broşürlerin, gazete ve dergilerin fikir ve tutumların

iletilme ortamları olarak yayılmasını teşvik ederek bu tüketim mallarının daha büyük miktarlarda ucuz

fiyatlarla üretimini olanaklı kıldı

(21)

• Ticaretteki gelişmeler de benzer biçimde nüfus ve kentleşme artışının yanı sıra enformasyona olan talebi artırdı

• Okuma materyaline olan talep ticaret yoluyla üst ve orta sınıfın dışına genişledi: Bibliothèque Bleue

• Bibliothèque Bleue pratik bilgiler içeren

metinlerden(tarifler, almanaklar ve nasıl yapılır-

kitapları) dini metinlere(azizlerin yaşamöyküleri, dua kitapları ve diğer dini eğitici kitaplar) ve eğlence

kitaplarına (roman, kahramanlık öyküleri, şarkı kitapları, taşlama) metinlerine kadar, 17.yy’dan

19.yy’ın ortalarına kadar Fransa’daki popüler kültüre hitap eden yayınlar sağlamıştır. https://

artfl-project.uchicago.edu/bibliotheque-bleue

(22)

• Okuma 18.yy’da ciddi değişikliklere uğramış bir okuma devrimi olmuştur.

• 1750’ye kadar okuma, yoğun biçimde

yapılıyordu: insanların eğilimi, az sayıda kitaba sahip olmak ve onları genelde küçük bir

dinleyici kitlesine tekrar tekrar okumak yönündeydi.

• 1750’den sonra, insanlar geniş çaplı okumaya yöneldi, olabildiğince çok kitap bulmak, daha çok kitabı yalnız okumak.

• 17. ve 18.yy’larda bütün Avrupa’da özel ya da

devlet tarafından işletilen çok sayıda kütüphane

vardı.

(23)

• Sınıfları yukarı taşımak için çeşitli kurumlar, okuyucuların bir şey satınalma zorunluluğu olmadan okuma materyaline ulaşmasını

olanaklı kıldı. Materyalini dışarıya küçük bir ücret karşılığı ödünç veren kütüphaneler

görülmeye başladı. Kahvehaneler kitap, dergi ve bazen popüler romanları müşterilerine sundu

• Bu dönemde yayınlanan bilim ve edebiyat dergilerinin çoğu(daha çok kitap

değerlendirmelerinden oluşanlar)

aydınlanmanın entelektüel yayınıydı

(24)

• Bu dergiler, yeniliklere olan ilginin kültürlü

yetkelerden halka yayılmasını sağlamıştır

Referanslar

Benzer Belgeler

1933 - İ934 tiyatro sezonunda «Üç Saat Opereti» ile Şehir T yatrolarına intisab eden ve Türk tiyatrosunun ünlü isimle­ rinden Komik - Şehir Şevki’nin kızı

Kremlin Sarayı’ndan j yapılan açıklamaya f göre, Yeltsin’in naaşı I bugün Moskova’nın en [ büyük kilisesinde düzenlenecek ayinden sonra Novodeviçi

babasının denetiminde öğrendiği gita­ rını, profesyoneller gibi konuşturuyor Şu anda ilkokul beşin­ ci sınıfa giden Cennet Erdoğan da ablası gibi bale yapıyor,

15 aralık tarihine kadar açık ka­ lacak olan sergide sanatçının 25-30 kadar yağlıboya tablosu

Bu çalışmanın amacı Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakülte- si Hastanesi Acil Servisine kene ısırığıyla başvuran hastaların analizini yapmak ve Bolu İl

I.B2.24 Ozlem Osmanagaoglu, Basak Oral, Bilge Cetin, Fadime Kiran (2011) Phylogenetic analysis of some Lactic Acid Bacteria as determined on the basis of their 16S-23S

10th International Statistics Congress, Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi, İstatistik Bölümü, December 6-8, Ankara, Türkiye (2017).

Kesin olan bir şey var: Bir şeyin doğruluğundan şüphe etmek.. Şüphe