Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kenan Kaynaş, Kaz Dağı Yöresi’nde altın madeni arama çalışmalarında kullanılan siyanürün toprak ve su kaynaklarını kirletmesi nedeniyle sürdürülebilir tarımsal üretimin olanaksızlaşacağını söyledi
Prof. Dr. Kaynaş, bölgenin, dağlar, platolar ve ovalarla birlikte fiziksel, hidrolojik, ekolojik, biyolojik, kültürel özellikleriyle bir bütünlük içinde değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Prof. Dr. Kaynaş, Kaz Dağı ve yöresinde 2007 verilerine göre 4 milyar 345 milyon dolar bitkisel, 2 milyar 550 milyon dolar da hayvansal olmak üzere yıllık tarımsal üretim miktarının 6 milyar 895 milyon dolar olduğunu, yöredeki 338 ton altın rezerviyle ülke ekonomisine bir kereye mahsus 5 milyar dolar gelir sağlanacağını ifade etti.
Kaz Dağı Yöresi’nde altın madeni işletmeciliğinin başlaması durumunda 2.5 milyar ton kayaç ve toprağın işleneceğini ve yaklaşık 400 bin ton siyanürün kullanılacağının ifade edildiğini bildiren Prof. Dr. Kaynaş, kullanılan siyanür
nedeniyle oluşan ağır metallerin, toprak ve su kirlenmesine neden olarak üretimi etkilediğini belirtti.
Altından bir defa elde edilecek parasal değerin tarımsal üretimden kazanılan ve ülke ekonomisine giren bir yıllık kazancı bile karşılamadığının altını çizen Prof. Dr. Kaynaş, yöredeki altın işletmelerinin çalışmalarına başlamasıyla doğal, tarihi ve kültürel varlıkların yok olacağı uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Kaynaş, siyanürden başta insanlar olmak üzere yörede yaşayan tüm canlıların olumsuz etkileneceğini
belirterek, “Tarım, insan beslenmesine hizmet ederken, altın, insanların hastalanmasına hatta ölümüne neden olacaktır. Bu nedenle Kaz Dağları’nda yaşam altından daha değerlidir” dedi.