Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Boğazpınar köylüleri, filmlere geçecek türden bir HES hikâyesinin kahramanı oldular. Daha önce iş vaadiyle ikna oldukları HES tamamlanıp üretime başlayınca, köyün eski muhtarından başka çalışan kimse kalmadığını gören köylüler, bugünlerde ikinci bir HES yapılmak istenen Karasu Nehrini vermemek için direniyor.
Bu amaçla 10-11 Ağustos tarihlerinde Boğazpınar köyünde kapsamlı bir direniş etkinliği gerçekleştirildi. Forum’dan yürüyüşe, konserlerden yerel oyunlara kadar iki gün boyunca birçok etkinliğe ev sahipliği yapan Boğazpınar
köyündeki kararlılık, görenlere adeta “Boğazpınar geçilmez” dedirtti. HES Yıkımı Köylüleri Birleştirdi
Boğazpınar HES Karşıtı Platform Sözcüsü Ahmet Öztürk, şenlikten önce ve sonrasında köylülerde yaşanan çarpıcı dönüşümü değerlendirdi. Daha önce köyde kurulan HES’in yarattığı yıkımın ve hayal kırıklığının köylüler üzerindeki etkisine değinen Öztürk, eski Boğazpınar’ın kabuğunu kırdığına dikkat çekerek, “unutulmuş olan imece tekrar hayata döndü. Siyaset sözcüğünden korkan köylüler şimdi ‘bize destek olacak kim varsa gelsin’ diyorlar. Gelen kızların etek ve şortlarının boyuna, erkeklerin küpelerine karışan köylüler artık bunları umursamıyor. Jandarma görünce saklanan insanlar artık gelen polise, jandarmaya ‘bir suçumuz mu var da bu HES çıktı çıkalı köye geliyorsunuz?’ diye hesap sorabiliyor. 60-70 yaşındaki kadınlar, ‘canımızı veririz suyumuzu vermeyiz’ diyorlar. Köyün çocukları, hep birlikte yazdıkları ‘HES yapma boşuna, yıkacağız başına’ şarkısını söyleyerek dolaşıyorlar” dedi.
Köylüler ‘Kavurmaya Tav Olmayız’ Dediler
Boğazpınar’da düzenledikleri şenliğe köylülere destek vermek amacıyla Adana, Mersin ve Tarsus’tan yaklaşık 500 doğa tutkununun katıldığının altını çizen Öztürk, “aynı saatlerde köye ilk HES’i yapan şirketin yetkilileri kurban keserek yemek organizasyonu yapmış ve köylüyü davet etmişti. Ancak köyden sadece ilk HES’in yapımında şirkete yardımcı olan ve tamamlanınca HES’te bekçilik yapan eski köy muhtarı gitti. Köylü, ‘biz kavurmaya tav olmayız ve yemeklerini alsınlar başlarına çalsınlar’ dedi. ‘Bugün günlerden Karasu’ diye de ekledi” diye konuştu.
HES Uğruna Bu Güzelliği Yok Etmek Vicdansızlık
Karasu şelalesi ve kanyonun güzelliğiyle gelen konukları oldukça etkilediğini anlatan Öztürk, HES uğruna bu güzellikleri yok etmenin vicdansızlık olduğu görüşünü savundu. Boğazpınar köylülerinin ikinci HES projesi
karşısında kararlı olduğunun da altını çizen Öztürk, “köylülerin kararlılığı şenliğe gelenleri de umutlandırdı. Gelenler ‘Boğazpınar hepimizindir’ duygusuyla köyden ayrıldı. Bu amaçla bize destek veren tüm yaşam savunucularına teşekkür ediyoruz” dedi.
