• Sonuç bulunamadı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş İKİNCİ BORÇLANMA ARAÇLARI GRUP EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş İKİNCİ BORÇLANMA ARAÇLARI GRUP EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş İKİNCİ BORÇLANMA ARAÇLARI GRUP EMEKLİLİK YATIRIM FONU

YILLIK RAPOR

Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. İkinci Borçlanma Araçları Grup Emeklilik Yatırım Fonu’nun 01.01.2018-31.12.2018 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, fonun bir önceki dönemle karşılaştırmalı olarak hazırlanmış bağımsız denetimden geçmiş yıllık fon bilanço ve gelir tablolarının, bağımsız denetim raporunun, bilanço tarihi itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir.

BÖLÜM A: 01.01.2018-31.12.2018 DÖNEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

MAKROEKONOMİK GELİŞMELER

Yurt içi piyasalar 2018 yılına benzer ülke piyasaları ile paralel olarak olumlu bir başlangıç yaptı. 2017 yılında üst düzeyde faydalanılan Kredi Garanti Fonu ve vergi indirimleri gibi imkânlarla %7,4’lük potansiyel üzeri bir büyüme rakamına ulaşan Türkiye ekonomisinde, yüksek büyümenin yan etkileri olarak 2018 yılında enflasyon ve cari açık gibi kırılganlıklar ön plana çıktı. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin normal şartlarda yapılacağı 2019 yılı yerine 2018 Haziran döneminde gerçekleştirilmesine karar verildi. Böylece yılın ilk çeyreğinde güçlü bir patikada ilerlemeye devam eden büyüme ile yurt dışına paralel bir iyimserlikle performans gösteren piyasalarda nisan ayından itibaren bazı çekinceler görülmeye başlandı. Küresel risk iştahındaki bozulma da yurt içi piyasalarda kazançların geri alınmasında etkili olan bir başka unsur oldu. Seçimler öncesinde maliye politikasının ekonomiyi destekleyeceği yönünde görüşlerin ortaya çıkması ve Merkez Bankası’nın sıkılaşmayı beklentilerden daha yavaş ve kademeli şekilde gerçekleştirmesiyle enflasyon ulaştığı yüksek seviyelerde katılık gösterdi.

Seçimlerin ardından yılın üçüncü çeyreği itibarıyla Türkiye resmi olarak Cumhurbaşkanlığı sistemine geçerken, ABD ile karşılıklı ilişkilerde anlaşmazlıkların artması yurt içi piyasalarda ve özellikle Türk lirası üzerinde olumsuz etkisini gösterdi. Yalnızca ağustos ayında lira ABD doları karşısında %33,1 değer kaybederken, reel sektörün GSYH’ye oranla %30 düzeyindeki yabancı para borcu nedeniyle kur şoku reel ekonomiye hızlı bir şekilde etki etti ve hem ithalat hem de iç talebi düşürücü rol oynadı. Ayrıca bu durum döviz riski taşımayan bankacılık sektörüne reel sektörün kredi ödemelerinde yaşanan zorluklar nedeniyle takipteki alacak oranında yükseliş, kredi büyümesinde düşüş gibi çeşitli yan etkiler olarak yansıdı. Bu dönemde kamu otoritelerinin aldığı tedbirler yatırım ortamının bir miktar iyileşmesine yardımcı oldu. BDDK ağustos ayında swap piyasası ile ilgili bazı düzenlemeler getirirken, ayrıca Merkez Bankası eylül ayında politika faizinde 625 baz puanlık belirgin bir artırım yaptı ve politika faizini %24 seviyesine yükseltti.

Yatırım ortamını destekleyici yöndeki başka bir unsur da eylül ayı içinde duyurulan Yeni Ekonomi Programı (YEP) ile hükümetin büyümeyi değil, enflasyonu ve cari açığı iyileştirecek politikalara öncelik vereceğinin anlaşılmasıydı. Bir yandan da

(2)

ABD ile ilişkilerin bir miktar normalleşmesi ülke risk priminin iyileşmesine ve makroekonomik koşullara dair beklentilerin daha makul bir zemine oturmasına katkı sağladı.

Böylece 2018 yılının ilk çeyreğine olumlu bir performansla başlayan yurt içi piyasalar ikinci ve üçüncü çeyreklerde değer kayıpları yaşarken, yılın son çeyreğinde yeniden toparlanma fırsatı buldu. Bu dönemde küresel dinamikler de Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelere destek oldu ve yurt içinde bir miktar toparlanmaya alan açtı. Türk lirası 2018 yılında ABD doları ve eurodan oluşan eşit ağırlıklı döviz sepeti karşısında %36,1 oranında değer kaybederken, BIST100 endeksinde yıllık getiri %20,9 ile eksi yöndeydi. 2 yıl vadeli tahvil faizi 2017 yılsonunda göre 633 baz puanlık artışla yılı %19,7 seviyesinde, 10 yıl vadeli tahvil faizi ise 474 baz puanlık yükselişle yılı %16,5 seviyesinde tamamladı. 2018 yılına %10,4 seviyesinde başlayan yıllık TÜFE enflasyonu ağustos ayında yaşanan kur şokunun da etkisiyle ekim ayında %25,2 ile 2003 yılında başlayan endeks tarihinin zirvesine ulaştı. Yılsonunda ise yıllık enflasyon hem kamu otoritesi tarafından bazı sektörlere getirilen vergi indirimleri, akaryakıt fiyatlarında yükselişi önleyen eşel mobil uygulamasının başlatılması, hem de kurun istikrar kazanması sayesinde %20,3’e geriledi. İktisadi aktivite tarafında ise yaz aylarında finansal koşullarda yaşanan belirgin sıkılaşmanın etkileri hissedildi ve iktisadi aktivite yılın ilk yarısında kaydedilen yıldan yıla %6,3’lük büyümeden ikinci yarıda %0,6’lık daralmaya doğru zayıfladı. Bu güç kaybında hem sıkılaşan kredi koşulları kanalıyla iç talebin zayıflaması, hem de kur şokunun yarattığı etkilerle ithalatın belirgin şekilde düşmesi etkiliydi. İkinci yarıda büyümeye yukarı yönlü katkı yapan ve daha derin bir küçülmeyi engelleyen en önemli unsur ise dış talep oldu. Böylece Türkiye ekonomisi 2017 yılında elde edilen yıllık %7,4’lük büyüme rakamının ardından, 2018 yılının tamamında belirgin şekilde yavaşladı ve %2,6 büyüdü.

Yavaşlayan iktisadi aktivite, 2017 yılının hızlı büyümesinden miras kalan yüksek enflasyon gibi olumsuz makroekonomik göstergelerin yanında, Türk lirasındaki değer kaybının olumlu bir yan etkisi cari dengedeki iyileşme oldu. 2017 yılını 47,1 milyar dolar seviyesinde tamamlayan cari açık 2018 yılsonunda 27,8 milyar dolara geriledi. Özellikle Euro Bölgesi’ne ihracatın sürmesi ve ithalattaki genele yayılan yavaşlama sayesinde dış denge koşulları iyileşirken, cari denge Türk lirasının görece istikrarlı bir zemine oturmasına yardımcı oldu. Bununla birlikte, dış borç geri ödemeleri de dâhil edildiğinde dış finansman ihtiyacı yüksek seyretmeye devam etti. Yıl içinde bütçe performansının ekonomideki ivme kaybına ve bazı sektörlere sağlanan teşviklere rağmen resmi hedefler içinde seyretmesi de risk iştahını destekleyen başka bir unsurdu. İmar barışı, bazı borçların yapılandırılması ve bedelli askerlik gibi tek seferlik gelir getiren uygulamaların yardımıyla bütçe açığı 2018 yılında GSYH’nin %1,9’una denk gelen 72,6 milyar TL düzeyinde gerçekleşti.

2018 yılının genelinde yatırım ortamını zayıflatan unsurlar küresel büyümenin yavaşlaması, Fed’in faiz artırım süreci ve ABD ile Çin arasındaki ticaret anlaşmazlıkları oldu. IMF Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nda küresel büyümenin 2017 yılındaki %3,8’den 2018 yılında %3,7’ye gerilediğini ve önümüzdeki yıllarda yavaşlamanın belirginleşeceğini öngördü. IMF ayrıca büyüme

(3)

risklerin de bulunduğuna dikkat çekti. Bazı ülkelerle yaşadığı ticaret anlaşmazlıklarının yanında ABD’nin ayrıca İran’la 2015 yılında varılmış olan nükleer anlaşmadan çekildiğini açıklaması küresel petrol fiyatlarında oynaklığa sebep oldu.

Bu kapsamda İran’a çeşitli yaptırımları yeniden başlatan ABD’nin Türkiye’nin da dâhil olduğu 8 ülkeye İran ile petrol ticaretinde 180 gün süreyle muafiyet tanıması ise risk iştahındaki bozulmayı sınırlayan bir unsurdu. 2018 yılında toplam 4 faiz artırımı yapan Fed ayrıca 2017 yılı son çeyreğinde başlattığı bilanço küçültme programına da devam etti ve bilanço büyüklüğü daha önceki 4,5 trilyon dolardan yılsonu itibarıyla 4 trilyon dolara kadar geriledi. Ancak aralık ayındaki toplantıda Fed 2019 yılı için daha önce 3 olarak öngördüğü faiz artırım sayısını 2’ye revize etti ve artan ekonomik riskler karşısında kayıtsız kalmayacağını gösterdi. Avrupa Merkez Bankası (ECB) ise varlık alım programını kademeli şekilde sonlandırdı ve faizleri negatif bölgede korudu. ECB ayrıca faizleri 2019 yılı yaz ayları sonuna kadar artırmayacağı şeklindeki yönlendirmesini de değiştirmeyerek, burada olası bir değişikliği 2019 yılına ertelemiş oldu.

2019 yılında küresel büyümenin 2018 yılına kıyasla bir miktar hız keseceği, enflasyonda hedeflere ulaşılamaması nedeniyle gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarını normalleştirme konusunda daha yavaş davranacakları varsayılmaktadır. 2019’da Fed’in faiz artırımlarına bir süre için ara vereceği, ECB’nin de daha gevşek bir parasal duruşa geçeceği ve faiz artırımını pas geçeceği değerlendirilmektedir. Türkiye ekonomisinde 2018 yılının son çeyreğindeki negatif büyümenin 2019 yılının ilk yarısında sürebileceği, ancak yılın ikinci yarısında Merkez Bankası’nın para politikasını gevşetmesi ve zayıf baz etkisinin desteğiyle büyüme hızının artabileceği öngörülürken, böylece GSYH büyümesinin 2019 yılında

%1,5 ile sınırlanması beklenmektedir. Talep koşullarındaki zayıf seyrin bir yansıması olarak cari açığın 21,5 milyar dolara düşeceği öngörülürken, kurun gecikmeli etkilerinin hafiflemesi ve yüksek baz etkisinin devreye girmesi sayesinde yıllık TÜFE enflasyonunun 2019 yılı sonunda %16’ya gerileyeceği tahmin edilmektedir. Yılın ikinci yarısında ekonomide dengelenme, uluslararası ilişkilerde normalleşme ve siyasi belirsizliklerin azalmasıyla ülke risk priminin iyileşmeye devam edeceği ve Türk lirasının reel olarak değer kazanacağı öngörülmektedir.

BÖLÜM B: FON KURULU FAALİYET RAPORU İLE İLGİLİ BİLGİLER

01.01.2018-31.12.2018 döneminde olağan olarak iki haftada bir toplanan fon kurulu bu toplantılarda fonun performansı başta olmak üzere piyasalar ve diğer fonlarla ilgili birçok konuyu görüşmüştür. Fon kurulu faaliyet raporu, yıllık raporun ekidir.

BÖLÜM C: BAĞIMSIZ DENETİMDEN GEÇMİŞ MALİ TABLOLAR

Bağımsız denetimden geçmiş 31.12.2018 tarihli bilanço ve gelir tablosu ile dipnotları raporun ekidir.

(4)

BÖLÜM D: FON PORTFÖY DEĞERİ - NET VARLIK DEĞERİ TABLOLARI (31.12.2018)

FON PORTFÖY DEĞERİ TABLOSU

MK KODU VADE NOMİNAL DEĞER RAYİÇ DEĞERİ ORAN%

BORÇLANMA SENETLERİ Devlet Tahvili

TRT150519T15 15/05/19 9.600.000,00 9.402.400,00 4,71

TRT100719T18 10/07/19 10.376,00 10.204,06 0,01

TRT050220T17 05/02/20 1.200.000,00 1.093.757,13 0,55

TRT080720T19 08/07/20 17.200.000,00 15.869.414,13 7,94

TRT120820T12 12/08/20 6.000.000,00 6.859.585,65 3,43

TRT170221T12 17/02/21 13.400.000,00 12.112.953,43 6,06

TRT220921T18 22/09/21 3.900.000,00 3.304.988,61 1,65

TRT120122T17 12/01/22 5.036.925,00 4.299.021,16 2,15

TRT020322T17 02/03/22 20.700.000,00 18.206.013,16 9,15

TRT170822T15 17/08/22 4.000.000,00 3.436.630,15 1,72

TRT140922T17 14/09/22 1.165.527,00 929.783,52 0,46

TRT180123T10 18/01/23 8.100.000,00 7.360.504,50 3,68

TRT080323T10 08/03/23 71.394,00 52.245,32 0,03

TRT140623T19 14/06/23 8.500.000,00 8.319.635,44 4,16

TRT270923T11 27/09/23 3.097.623,00 2.359.957,70 1,18

TRT181023T19 18/10/23 1.900.000,00 2.187.001,27 1,09

TRT240724T15 24/07/24 915.106,00 707.299,26 0,35

TRT120325T12 12/03/25 4.000.000,00 2.868.446,76 1,44

TRT110226T13 11/02/26 10.800.000,00 8.792.102,69 4,40

TRT240227T17 24/02/27 5.600.000,00 4.545.536,63 2,27

TRT070727T13 07/07/27 2.000.000,00 2.395.277,22 1,20

TRT110827T16 11/08/27 7.700.000,00 6.049.287,82 3,03

TRT080328T15 08/03/28 7.000.000,00 6.107.951,00 3,06

Özel Sektör

TRFISFN11919 10/01/19 4.250.000,00 4.225.889,39 2,12

TRSORFN31910 15/03/19 1.500.000,00 1.439.278,09 0,72

TRFORFN41916 05/04/19 2.000.000,00 1.882.247,91 0,94

TRSKCTF11919 16/01/19 1.200.000,00 1.263.165,08 0,63

TRSTBTF31910 01/03/19 400.000,00 382.033,01 0,19

TRSKCTF31917 11/03/19 2.000.000,00 2.028.355,16 1,02

TRSBEDS81914 12/08/19 1.000.000,00 1.379.394,11 0,69

TRFHEKT91910 20/09/19 1.000.000,00 1.007.115,77 0,50

TRSISGYK1917 25/11/19 650.000,00 670.028,68 0,33

TRSAKFH12015 06/01/20 1.920.000,00 2.009.245,72 1,01

TRSMGTIE2015 21/10/20 1.000.000,00 1.061.776,76 0,53

(5)

TRSHEKTA2014 18/12/20 1.000.000,00 1.007.953,80 0,50

TRSENRJ22110 23/02/21 2.000.000,00 2.722.578,01 1,36

TRSISGY32111 23/03/21 910.000,00 913.787,23 0,46

TRSMGTI72110 14/07/21 2.880.000,00 3.073.775,73 1,54

TRSENSA32314 30/03/23 4.000.000,00 4.786.267,03 2,39

TRSTISB72712 27/07/27 6.000.000,00 6.203.373,16 3,10

TOPLAM: 175.606.951,00 163.326.261,25 81,75

T.REPO

TRT060121T16 02/01/19 1.385.295,00 3.002.093,51 1,50

TRT060121T16 02/01/19 2.308.825,00 5.003.489,19 2,50

TOPLAM: 3.694.120,00 8.005.582,70 4,00

MEVDUAT

Mevduat 31/01/19 10.000.000,00 10.095.657,39 5,05

Mevduat 04/02/19 4.000.000,00 4.035.666,97 2,02

TOPLAM: 14.000.000,00 14.131.324,36 7,07

TPP

TPP 02/01/19 280.377,42 280.188,64 0,14

TPP 07/01/19 2.014.767,12 2.007.039,47 1,00

TOPLAM: 2.295.144,54 2.287.228,11 1,14

DİĞER

IAG-İŞ PORTFÖY ALTYAPI GSYF

3.000.000,00 3.517.224,00 1,76

ISZ-İŞ PORTFÖY

BİRİNCİ GYF

7.140.000,00 8.553.027,42 4,28

TOPLAM: 10.140.000,00 12.070.251,42 6,04

PORTFÖY DEĞERİ: 205.736.215,54 199.820.647,84 100,00

FON TOPLAM DEĞERİ TABLOSU

AÇIKLAMA TUTAR

A-)FON PORTFÖY DEĞERİ 199.820.647,84

B-)HAZIR DEĞERLER 18.863,74

C-)ALACAKLAR 0,00

D-)DİĞER VARLIKLAR 0,00

E-)BORÇLAR -611.198,87

F-)İHTİYAT 0,00

G-)VERGİ 0,00

FON TOPLAM DEĞERİ 199.228.312,71

(6)

BÖLÜM E: FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER PERFORMANS BİLGİSİ

YILLAR

Toplam Getiri

(%) Fon Brüt Getirisi

(%)

Karşılaştırma Ölçütünün

Getirisi (%)

Enflasyon Oranı

(%)

Fon Getirisinin Zaman İçinde

Standart Sapması

(%)

Karşılaştırma Ölçütünün

Standart Sapması

(%)

Bilgi Rasyosu

***

Sunuma Dahil Dönem

Sonu Fon Net Varlık Değeri

(TL)

2018 6,87 7,92 6,61 33,64 0,58 0,56 0,01 199.306.843

2017 8,54 9,59 8,15 15,47 0,21 0,17 0,02 271.040.845

2016 0,65 (d) 7,98 (e)

0,74 (d) 8,94 (e)

0,81 (d) 9,07 (e)

9,94 0,26 0,22 -0,08 191.218.484

2015 1,56 (a) -1,43 (b)

1,63 (c)

1,70 (a) -1,17 (b)

2,28 (c)

1,64 (a) -1,21 (b)

2,44 (c)

5,71 0,32 0,30 -0,09 189.763.221

2014 13,94 14,98 16,08 6,36 0,26 0,29 -0,86 239.728.776

2013 -0,28 - 0,19 6,97 0,30 0,30 - 215.788.736

(*):Portföyün geçmiş performansı gelecek dönem performansı için bir gösterge olamaz.

(**):Enflasyon oranı TUİK tarafından açıklanan 12 aylık ÜFE oranıdır.

(***):Performans sunumlarında riske göre düzeltilmiş getirinin hesaplanmasında "Bilgi Rasyosu"

(Information Ratio) kullanılacaktır. Bilgi rasyosu, Sermaye Piyasası Kurulu’nun 17/12/2013 tarih ve 28854 sayılı “Performans Sunuş Tebliği” nde belirtildiği şekilde hesaplanmaktadır.

(a) 31.12.2014-16.02.2015 tarihleri arası getiridir.

(b) 16.02.2015-18.05.2015 tarihleri arası getiridir.

(c) 18.05.2015-31.12.2015 tarihleri arası getiridir.

(d) Sene başından 01.02.2016 tarihine kadar olan getiridir.

(e) 01.02.2016 tarihinden 31.12.2016 tarihine kadar olan getiridir.

Fon Kodu 02.01.2019 fiyatı 02.01.2018 fiyatı Yıllık Getirisi(%)

AG1 0,056704 0,053059 6,87

Fon Kodu

Toplam Fon Giderleri (%)

1Fon Giderleri İçin Ayrılan Karşılık

Oranı (%)

Dönem Brüt Getirisi(%)

AG1 1,05 0,00 7,92

Fon, performans kriteri olarak %45 BIST-KYD DİBS TÜM Endeksi + %35 BIST-KYD DİBS Orta Endeksi + %5 BIST - KYD Repo (Brüt) Endeksi + %5 BIST-KYD ÖSBA Sabit Endeksi, %5 BIST- KYD Borçlanma Araçları Fon Endeksi + %5 BIST- KYD 1 Aylık Mevduat TL Endeksi’yi hedef almaktadır.

Performans kriterinin 31.12.2017-31.12.2018 dönemi getirisi: % 6,61 Ayrıntılar için performans sunum raporuna bakılmalıdır.

1

(7)

GRAFİK

0 5 10 15 20 25 30 35

AG1 Karşılaştırma

Ölçütü ÜFE

6,87 6,61

33,64 Değişim(%)

* (31.12.2017-31.12.2018) (**):Enflasyon oranı TUİK tarafından açıklanan 12 aylık ÜFE oranıdır.

GEÇMİŞ GETİRİLER GELECEK DÖNEM PERFORMANSI İÇİN BİR GÖSTERGE SAYILMAZ.

BÖLÜM F: FON HARCAMALARI İLE İLGİLİ BİLGİLER

Bu bölümde portföye alınan varlıkların alım satımlarında aracı kuruluşlara ödenen komisyonların oranlarına yer verilir.

i. Borçlanma Araçları: İşlem tutarı üzerinden alım-satım işlemlerinde 0.00001+BSMV

ii. Ters Repo İşlemleri: İşlem tutarı üzerinden O/N işlemlerinde ve diğer vadeli işlemlerde 0.00005+BSMV

iii. Borsa Para Piyasası İşlemleri: İşlem tutarı üzerinden O/N işlemlerde 0,00002+BSMV ve diğer vadeli işlemlerde 0.0000025+BSMV

Fon Malvarlığından Yapılabilecek Harcamaların Senelik Olarak Fon Net Varlık Değerine Oranı

Aşağıda fondan yapılan harcamaların senelik tutarlarının ortalama fon toplam değerine oranı yer almaktadır.

(8)

AG1 Fon Gider Bilgileri Dönem İçi Ortalama Fon Toplam Değerine Oranı (%)

İhraç İzni Giderleri 0,00%

Tescil ve İlan Giderleri 0,00%

Sigorta Giderleri 0,00%

Noter Ücretleri 0,00%

Bağımsız Denetim Ücreti 0,00%

Alınan Kredi Faizleri 0,00%

Saklama Ücretleri 0,01%

Fon Yönetim Ücreti 1,00%

Hisse Senedi Komisyonu 0,00%

Tahvil Bono Komisyonu 0,00%

Gecelik Ters Repo Komisyonu 0,01%

Vadeli Ters Repo Komisyonu 0,00%

TPP Komisyonu 0,00%

Yabancı Menkul Kıymet Komisyonu 0,00%

Vergi ve Diğer Giderler 0,00%

Türev Araçları Komisyonu 0,00%

Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş. Komisyonları 0,00%

Diğer Giderler 0,02%

TOPLAM GİDERLER 1,04%

DÖNEM İÇİ ORTALAMA FON TOPLAM DEĞERİ 222.424.110,20

BÖLÜM G: ÖDÜNÇ MENKUL KIYMET İŞLEMLERİ VE TÜREV ARAÇ İŞLEMLERİNE İLİŞKİN BİLGİLER

01.01.2018-31.12.2018 döneminde, ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. İkinci Borçlanma Araçları Grup Emeklilik Yatırım Fonu’nda herhangi bir ödünç menkul kıymet işlemi ve türev araç işlemi gerçekleştirilmemiştir.

EKLER:

1. Fon Kurulu Faaliyet Raporu,

2. 31.12.2018 Tarihi İtibariyle Fon Portföy Değeri Ve Net Varlık Değeri Tabloları.

3. Bağımsız denetimden geçmiş bir yıllık fon bilanço ve gelir tabloları.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu rapor AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş Kamu Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu’nun 01.01.2009-31.12.2009 dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu

Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu’nun iç tüzük hükümlerine uygunluk arzetmekte; ilişikteki finansal tablolar, Fonun 31 Aralık 2009

Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu’nun iç tüzük hükümlerine uygunluk arzetmekte; ilişikteki finansal tablolar, Fon’un 31 Aralık 2009

GELİ R AMAÇLI KAMU DIŞBORÇLANMA ARAÇLARI GRUP EMEKLİLİ K YATIRIM FONU (eski unvanı yla “Aviva Hayat ve Emeklilik A.Ş.Gelir Amaçlı Kamu Dı şBorçlanma AraçlarıGrup

KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİ Lİ K YATIRIM FONU (eski unvanı yla “Aviva Hayat ve Emeklilik A.Ş. Gelir Amaçlı Kamu Borçlanma AraçlarıEmeklilik Yatı rı m Fonu”) 31 ARALIK

İlk tepkinin ardından Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) faiz artışı beklentileri ciddi şekilde ötelenirken, global büyüme beklentilerinin aşağıya revize edilmesi

Arz fazlası nedeniyle 2015 yılı genelinde düşen petrol fiyatları gelişmekte olan ülkeleri ve petrol ithal eden ülkeleri olumlu etkilese de, toparlanan ABD

Kurul, bu dönemde kredilerdeki beklenenden hızlı artış oranı karşısında finansal istikrara dair riskleri dengelemek adına bir yandan faiz oranlarını düşük