• Sonuç bulunamadı

VEZİRKÖPRÜ MESLEK YÜKSEKOKULU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "VEZİRKÖPRÜ MESLEK YÜKSEKOKULU"

Copied!
38
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ORMANCILIK / ORMANCILIK VE ORMAN ÜRÜNLERİ PROGRAMI

VEZİRKÖPRÜ MESLEK YÜKSEKOKULU

ORP112 – ORMANCILIKTA YABAN HAYATI

Öğr. Gör. Cemil ÖZDEMİR

(2)

Orman Bakımının Yaban Hayatına Etkisi

Hafta-6

ORP112 – ORMANCILIKTA

YABAN HAYATI

(3)

Orman Bakımının

Yaban Hayatına

Etkisi

(4)

Orman Bakımı

• Meşcerenin kurulmasıyla kesime olgunluk yaşına gelerek hasadına, özellikle tensiline başlanmasına kadar geçen uzun bir devre içinde uygulanan bütün maksatlı silvikültürel tedbirlere

“meşcere yetiştirme” denir. Bu tedbirlere “Orman Bakımı” veya sadece “Bakım” denmektedir.

• Meşcere yetiştirmeye ait tedbirler (bakım tedbirleri);

1. Gençlik bakımı 2. Ayıklama

3. Aralama(ferahlandırma) 4. Işıklandırma

5. Alt tesis

6. Budama

(5)
(6)

1- GENÇLİK BAKIMI: Meşcerede, meşcere gelişme çağlarından gençlik çağında uygulanan bakım tedbirlerine gençlik bakımı denir.

 Gençliğin zarardan korunması,

 Gençlikte zarar ve kontrol görmüşlerin alınması,

 Sık doğal gençliklerin seyreltilmesi,

 Karışımın düzenlenmesi,

 Boğma tehlikesinin önlenmesi,

 Toprağın işlenmesi,

 Boş kalan yerlerin doldurulması (tamamlama),

 Azmanlarla savaş gibi bakım

tedbirlerini içerir.

(7)

• AYIKLAMA (SIKLIK BAKIMI): Gençlik bakımlarının sona ermesinden sonra başlayan ilk planlı kesim

müdahaleleri olup, meşcerede sıklık çağında

uygulanan orman bakımı tedbiri.

(8)

• ARALAMA(FERAHLANDIRMA): Sıklık çağından

sonra gelen meşcere gelişme çağlarında(direklik veya sırıklık çağı, ince-orta kalın ağaçlık çağı) uygulanan bakım tedbirleri.

• SEÇME KESİMİ: Bir kesim maktasında (alanında)

belirli dönüş süreleri ile sadece belirli çapa ulaşabilen fertlerin kesilmesine seçme kesimi denir.

• SİPER KESİMİ: Siper durumu meydana getirmek için

yapılan tedrici gevşetme kesimleri siper kesimi denir.

(9)

• SAĞLIK KESİMLERİ: Ormanda herhangi bir afet sonucu ölen veya ölmek üzere olan ağaçların

çıkarılmasına sağlık kesimleri denir.

• TIRAŞLAMA KESİMİ: Makta büyüklüğü ve şekli ne olursa olsun, o maktadaki ağaçların hepsinin bir

defada kesilmesi.

(10)

• ARTIKLARIN DÜZENLENMESİ: Kesimden sonra

ormanda kalan artıkların çeşitli amaçlar için istiflenme veya dağıtılması.

• OTLAMA: Genelde evcil hayvanların açık alanda

veya ormanda otlatılmak suretiyle beslenmesine

otlatma denir.

(11)

• MEŞCERE: Yaş, ağaç türü, ağaç türü bileşimi,

büyüme(bonitet), yahut kuruluş şekli, bunların hepsi veya bir kısmı ile kendisini çevresinden açık olarak ayıran ve en az bir hektar büyüklüğündeki orman parçasına meşcere denir.

• MONOKÜLTÜR: Aynı yaşlı tek bitki türünün geniş

alanlarda saf olarak yetiştirilmesine monokültür denir.

(12)

• BUDAMA: Ağaç gövdelerini

üzerindeki yeşil ve

kuru alt dalların belli

esaslara uyulmak

koşulu ile kesilerek

uzaklaştırılmasına

budama denir.

(13)

• Bakım kesimleri ve son kesim, yaban hayvanları üzerinde ilk planda fiziki rahatsızlık unsuru olarak, orta ve uzun vadede ise habitat modifikasyonunu meydana getirmek suretiyle etkili olur.

• Özellikle son kesim, hayvanları yerinden ederek sahayı terketmelerine yol açabilir. Keza kısmi ara kesimler için sık sık ormana girmek ve ortamda kesimle ortaya çıkan dağınık manzara hayvanları tedirgin ederek son kesimde olduğu gibi sahadan uzaklaşmaya yol açabilir.

Buna karşılık, bakım kesimleri ve aralamanın çifttırnaklı türler lehine sonuçlar verdiğini gösteren araştırmalar da bulunmaktadır.

• Özellikle aralama, geyik gibi herbivor türlerin beslendiği

yem bitkilerinde, harikulade hızla, ani bir artış husule

getirir.

(14)

• Geyiğin faydalanması üzerine yapılan bir araştırmada, aralamadan sonra yem bitkisindeki artış karşısında geyik kullanımının nasıl değiştiği gözlenmiş, %30’a varan yem ürünü artışına mukabil geyiğin bu artıştan aynı oranda faydalanamadığı, çünkü kesimle devrilen ağaçların geyiğe engel olduğu tespit edilmiştir.

• Bu sebeple geyiğin küçük alanda yapılan bir tıraşlamadan, aralamaya göre daha fazla faydalandığı söylenebilir.

• Yine aynı bu sebeple yaban hayvanlarının ara

kesimden faydalanabilmesi için ağaçların ya iyice

boylanıp kalınlaşması beklenmeden kesilmesi ya da

emvalin derhal kaldırılması gerekir.

(15)

• Kesimlerde yaban hayatı açısından gözetilecek en önemli husus;

kesimlerin belli bir noktada yoğunlaştırılmayıp, uzun bir dönemi kapsayacak şekilde, geniş bir alana dağıtılmasıdır.

• Kesim programı, bunu sağlayacak tarzda hazırlanmalıdır. Buradaki maksat hayvanın yaşama alanında büyük çapta bir değişiklik hasıl etmekten kaçınmak, yani kesimi bölmelerin küçük bir kısmında yapmak ve böylece o bölmede el değmemiş ve sağlıklı habitat miktarını yüksek tutabilmektir.

• Gerek yapraklı gerekse ibreli ormanlarda, içi kovuk ağaçlar bulunabilir.

Bunlar; sincap, yabankedisi ve baykuş gibi türler tarafından yuva veya barınak olarak kullanılabilir.

• Bu türlere yuva sağlayan bu gibi ağaçlar, her ne kadar ormancı tarafından değersiz veya zararlı gibi de görünseler, söz konusu türler açısından kritik bir öneme sahiptirler.

• Dolayısıyla, ormanda belirli genişlikteki bir alanda, belli sayıda içi boşalmış veya oyuk ihtiva eden ağacın, bu boşlukları kullanan türler için muhafaza edilmesi gerekir. Bu amaçla korunacak ağaçlardan hektarda iki ağacın bulunması yeterli sayılmaktadır.

(16)

• Orman ağaçlarından meşe, kayın, kestane; çalılardan da kuşburnu, ahududu, böğürtlen gibi türlerin meyveleri, bilhassa kışın yabani hayvanların beslenmesinde önemli bir yer tutar. Bunlar, ormanın asli ağaç türüve hem de yaban hayvanları için maksimum fayda sağlayacak sayıya indirilebilir.

• Bu sayı tartışmalı olmakla birlikte hektarda 10 adet olarak düşünülmektedir. Buna göre, baltalık olarak işletilen meşe ve kayın sahalarında kesim sırasında bazı olgun fertlerin bırakılması, keza her türlü diri örtütemizliği sırasında meyveli çalılardan bir kısmının belli bir oranda muhafazası gerekmektedir.

• Çevresi nispeten açıklık ve ışık ihtiyacında olan çalı türleri, ormanın iç kısımlarından ziyade açıklıklarında ve meşcere kenarlarında daha iyi geliştikleri için, bu gibi alanlardaki meyveli çalıların bırakılması daha isabetlidir.

• Diğer taraftan dik yamaçlarda ki meyve veren boylu ağaçların meyvesi, yamaç boyunca geniş bir alana yayılabildiğinden bakım sırasında bunların çevresi kesimle bir miktar açılarak daha fazla ışık ve mekan elde etmeleri sağlanmalı ve böylece meyve verimlerinin artmasına imkan verilmelidir

(17)

• Gerek bataklık ve su kaynağına yakın yerlerde, gerekse nispeten yüksek rakımlarda vejetasyondaki süksesyonun genç dönemleri, tavşan için, olgunluk döneminden daha yararlıdır.

• Bu sebeple, bu alanlardaki vejetasyonun olgunluk dönemini aşıp yaşlı hale gelmesi arzu edilmez. Bunun için, verimli çağını geçirmiş ağaçları kesmek veya boğmak suretiyle gençlerin önü açılabilir.

• Bu taktirde meydana gelen boşluklar, ilk planda kuruyan ağaçlardan düşen dallar, daha sonra bu boşlukları kaplayan ot ve çalılar ve nihayet gençlik ve sıklık tarafından doldurulurken, bu arada tavşan için yaşlı bir meşcereye göre çok daha elverişli habitatlar sağlanmış olur.

• Tavşan için bundan başka, kışın besin bulamadığı zamanlarda

titrekkavak (Populus tremula)ve benzeri ağaçların sırıklık

çağındaki fertlerini kesip devirmek de faydalı olur. Tavşan

bunların tepe sürgünleri ve ince dalların kabuk kısmıyla beslenir.

(18)

• Orman bakımının uygulama vasıtası silvikültürel işlemlerdir.

• Silvikültürel müdahale habitat koruma ve geliştirme prensibine uygun yapıldığı ölçüde, yaban hayatı da gelişme imkanı bulur.

• Bu prensip; “Ormanda yaban hayatı türlerine gıda ve örtü sağlayan flora kompozisyonu ve strüktürlerin devamını sağlamak ve bunlarda gereken yer veya zamanlarda gereken modifikasyonları yapmak” şeklinde açıklanabilir.

Farklı hayvan türlerinin ekolojik istekleri de farklı farklı olduğundan belirli bir silvikültürel tedbirin her tür için ayrı tarzda uygulanması gerekebilir.

• Diğer yandan, sözgelimi geyik gibi bir herbivor türe kışın

besin imkanı sağlamak için, yapraklı bir ormandaki aralamayı

ormanın karla kaplı olduğu bir döneme, mesela şubat ayına

kaydırmak ise silvikültürel bir işlemin zamanını belli bir türe

göre ayarlamaya bir örnektir.

(19)

• Bakım-aralama kesimleri sırasında meşceredeki hayvanların gıda kaynağı olan ağaçların korunmasına önem verilmeli ve gereken özen gösterilmelidir.

• Çünkü çoğunluğu tali ağaç türlerinden olan,

diğerleri de diri örtüyü oluşturan ve bu sebeple

kesilip çıkarılan bu unsurlar, yaprak, sürgün ve

meyveleriyle çeşitli hayvanın beslenmesi

bakımından önemli olduğu gibi, örtü ihtiyacının

karşılanmasında da önemli rol oynarlar.

(20)

Bunlar arasında;

• Gürgen (Carpinus americana),

• Dağ elması (Malus communis),

• Ekşi muşmula (Craetagus monogyna),

• Barut ağacı (Rhamnus frangula),

• Çoban püskülü(İlex sp.),

• Kuş üvezi (Sorbus aucuparia),

• Huş (Betula pendula),

• Sasafras (Sassafras albidum),

• Muşamba ağacı (Amelanchier sp.),

• Demir ağacı (Casuarina equisetifolia),

• Pırnal meşesi (Quercus coccifera),

• Alıç (Craetagus sp.),

• Üvez (Sorbus sp.),

• Gıcır ağacı (Smilax sp.),

• Ahlat (Pyrus sp.),

• Mahlep (Prunus sp.),

• Anadolu kestanesi (Cestanea sativa) ve

• Okaliptüs (Eucaliptus sp.) gibi türler sayılabilir.

(21)

• Titrekkavak (Populus tremula) gibi türler şayet çok fazla miktarda ve yaygın durumdaysa, seyreltme kesimleri sırasında bunların bir kısmı kesilip çıkarılarak sahadaki yoğunlukları azaltılabilir. Hem böylece bunların gövde sürgünüvermesi teşvik edilmiş olur ki bu sürgünler geyik gibi sürgün yiyen türlere erişebilecekleri yükseklikte ve bol miktarda besin sağlamaktadır. Yaşlı baltalıklarda kesimle oluşacak dar maktalar da yine aynı amaca hizmet etmektedir.

• İşletme amacının dikte ettiği silvikültürel amaçlar, yani hedeflenen meşcere kuruluşu, gençleştirme ve meşcere bakımı tedbirlerine şekil veren faktör de keza işletme amacının kapsamı ve niteliği olmaktadır.

Mesela odan üretimi ve yaban hayatı potansiyelinden eşit ölçüde faydalanmayı amaçlayan bir işletme modelinde “Ekolojik Silvikültür”ün prensipleri ön plana çıkar ve silvikültürel uygulamanın kriterleri de buna göre değişir.

• Sözgelimi tabii tür komposizyonu ve katlı meşcere yapısı muhafaza edilerek su yapının üretebildiği odun miktarıyla yetinilir. Veyahut idare süresi biyolojik çeşitliliğin devamını sağlayacak ölçüde uzatılır veya kısaltılır. Keza, daha pratik ve ekonomik olan fakat aynı yaşlı kuruluşu netice veren maktalı orman yerine değişik yaşlı meşcereler hasıl eden seçme işletmesinin külfetine katlanılır.

(22)

Ayıklama (Sıklık bakımı)

• Ayıklama kesimleri sonunda ormanda bırakılan yapraklı dallar, geyik ve tavşan gibi herbivor türler için kısa süreli de olsa gıda kaynağı oluşturması yönüyle çok yararlı olmaktadır. Bu kesimler, ayrıca, sürgün gelişmesini hızlandırdığı için sürgünle beslenen türleri sevindirir.

• Ayıklama kesimlerinin dezavantajı ise bu kesimler sırasında

meşcerede bulunan ve yaban hayvanları için besin kaynağı

oluşturan kızılağaç (Alnus spp.), titrekkavak (Populus

tremula), çınar (Platanus spp.), huş (Betula spp.) ve çalıların

sahadan uzaklaştırılmasıdır. Şu halde meşcerenin gelişme

çağında dolgu ağacı görevi yaparak düzgün gövdelerin

yetişmesine de hizmet eden bu tür tali ağaç ve çalıların

yaban hayvanları için imkan ölçüsünde korunması

gerekmektedir.

(23)

Bakım Kesimleri (Aralama)

• Aralama kesimleri genel olarak yaban hayatı lehine sonuçlar doğurur. Bu kesimler, sürgünle beslenen hayvanlara, özellikle gıdalarının tükendiği kış aylarında taze gıda imkanı sunar. Ayrıca ağaçları düzenli periyotlarla ek sürgün geliştirmeye teşvik eder.

• Genç bir çam meşceresi, tepe kapalılığı oluştuktan sonra yaban hayvanlarına gizlenme ve termal örtüden başka herhangi bir fayda sağlayamaz. Bu sebeple, habitat geliştirmek isteniyorsa çam ormanlarında aralamalara ekonomik ölçüler elverdiğince erken başlamalı ve sık sık tekrarlanmalıdır. Zira, sıkça yapılan aralamalar alt tabakadaki yem ürününün miktarını, çeşidini, kalitesini arttırdığı gibi bu kısımdaki bitkilerin meyve ve tohum tutmasını da hızlandırır.

• Aralama çağına gelmiş bir meşcere besin kaynağı olarak artık gerilemiştir. Yani önceki dönemlerine göre hayvanlara daha az besin sağlayabilir. Çünkü kapalılığa ulaşmış bir meşcerede ağaçlar, alt dal ve sürgün vermekten ziyade boy verip yukarı yönelmekte, böylece gövde alt seviyesindeki sürgün miktarı azalmaktadır.

(24)

Bakım Kesimleri (Aralama)

• Ayrıca, kapalılık oluştuktan sonra orman tabanı daha az güneş aldığından alt flora yoğunluğu da düşmektedir.

• Böyle bir meşcerede yapılacak aralama kesimi, beslenme imkanını arttırır. İbreli meşcerelerde aralama için en uygun zaman kışın karlı dönemidir.

• Zira, bu zamanda yapılan bir aralama, geyik ve benzeri türlere, kesilen ağaçların sürgünlerinden faydalanma imkanı verir.

• Aralamadan sonra sahada gelişen komüniteler ve kenar

etkisi de keza besin ve örtü elemanlarının artması

yönünde etkili olmaktadır. Bu sebeple, silvikültür, yaban

hayatında besin ve gıdayı arttırma aracı olarak

kullanılmaktadır.

(25)

Budama

• Budaksız ağaç yetiştirmek esas olduğu için ormancılıkta budamaya ancak zaruri hallerde başvurulur.

• Çam sıklıklarında meşcere kalitesini yükseltmek ve özellikle yangın tehlikesini azaltmak için iyi gövdelerde 2-2.5 m yüksekliğe kadar kuru dalların alınması yoluna gidilmektedir.

Bu işlem yaban hayvanları ve bilhassa çam ormanlarında barınan kuşlara hareket imkanı sağlama yönünde faydalı olur;

besin şartlarında ise herhangi bir değişikliğe yol açmaz.

• Yeşil budama denilen, gövdenin alt kısmındaki canlı dalların kesilmesi, meşcerenin alt seviyesindeki besin miktarını azaltır.

Bu da geyik, tavşan ve karaca gibi alçak dal ve sürgünlerden

faydalanan türleri olumsuz etkiler. Bu sebeple yeşil budamayla

gövdelerin dal ve sürgünlerden arındırılması, yaban hayvanları

bakımından zararlıdır.

(26)

Sağlık Kesimleri ve Enkaz Kaldırma

• Sağlık kesimleri; ormanda yangın, böcek salgını, fırtına gibi afetler veya çeşitli hastalıklar neticesinde ölen ağaçların ormandan çıkarılmasıdır. Bu kesimler, bir mecburiyet olmadıkça, memelilerin doğurduğu, kuşların da kuluçkaya yattığı yavru uçurduğu dönem dışında, yani Mart-Ağustos dönemi çıktıktan sonra yapılmalıdır.

• Sağlık kesimlerinde esasen ölmüş veya yaşama ihtimali kalmayan ağaçlar çıkarılır. İçi oyulmuş fakat hayatiyeti devam eden ağaçlar sağlık kesimi dışında tutulmalıdır. Zira bu tip ağaçlar; sansar, sincap hatta tilki gibi memelilere; baykuş, ibibik, ağaçkakan gibi kuşlara yuva mekanı sağlarlar.

• Ormandaki ölüp kurumuş ve kurumakta olan ağaçların kaldırılması; bir yandan ekosistemdeki hayati öneme sahip ayrıştırıcı organizma kitlesini, diğer yandan da habitatta mevcut niş çeşitliliğini azaltmak suretiyle, özellikle sülün, bıldırcın, çulluk gibi kuşların beslenme ve barınma şartlarını değiştirir. Zira, bu tür kuşlar ve birçok küçük memeli, dikili kurular ve devrik gövdelerin boşluklarında veya aralarında hem barınma imkanı bulur hem de bunlar üzerinde ya da çevresinde yoğunlaşan böceklerin larva, pupa ve erginleriyle beslenirler.

(27)

Sağlık Kesimleri ve Enkaz Kaldırma

• Ormandaki dikili kurular, birçok yaban hayvanına tüneme, yuva yapma ve beslenme yerleri sağlayan önemli bir habitat unsurudurlar.

• Gövde oyuklarına yuvalanan kuşlardan gerek yuva oyuklarını kendileri açan primer oyukçular, gerekse tabii olarak veya başka bir şekilde oluşmuş oyuk veya boşlukları kullanan sekonder oyukçu türler, orman kuş faunasının büyük bir kısmını oluşturur ve endemik böcek popülasyonlarının dengelenmesinde de önemli bir rol oynarlar.

• Dikili kuru ağaçların oyuk veya kovukları, ayrıca, Sincap (Sciurus

vulgaris), Yarasa (Myotis spp.), Fındık faresi (Muscardianus sp.),

Meşefaresi (Elyomis quercinus) ve Cüce fare (Micromys sp.) gibi

birçok memeli türüne yuva yeri sağladığı için de önemlidir. Bu

bakımdan, yaşlı veya kovuklu ağaçların ve keza dikili kuruların

kaldırılması, birçok yaban hayvanına zarar verdiği gibi dolaylı

olarak da böcek popülasyonlarının artmasına yol açmaktadır.

(28)

Sağlık Kesimleri ve Enkaz Kaldırma

• Ormanda dikili kuruların bulunması yaban hayatı bakımından o denli önemlidir ki bunların bulunmadığı yerlerde yapraklı ağaçlardan bazılarının herbisit şırınga ederek veya boğmak suretiyle kurutulması yoluna gidildiği bile olur. Çünkü modern ormancılıkta gitgide kısalan idare süreleri, ormanda yeteri kadar yaşlı ağaç bırakılmasına imkan vermemektedir.

• Tıraşlama alanlarında bırakılan dikili kurular, özellikle kuş popülasyonlarının yoğunluğu ve çeşitliliğinin artmasına hizmet eder.

• Tohum ağacı veya siper ağacı olarak bırakılacak ağaçlar kesileceği zaman, bunlardan bir kısmı kesilmeyip alanda bırakılırsa, bunlar dikili kuruların yaptığı fonksiyonu karşılayabilirler. Keza bu amaçla boşaltma kesimi sonrasında kesim çağını geçmiş kıymet artımına veya ihtiyat bırakılan ağaçlardan faydalanabilir.

• Yabani hayvanların dikili kuru veya oyuklu-kovuklu ağaç ihtiyacını karşılamanın bir diğer yolu da orman içi suların kıyılarında veya dere vadilerinde veyahut da arazinin yüksek ve sarp yerlerinde bazı ağaç topluluklarını kesim dışı bırakmaktır.

(29)

Gençleştirme - Meşcere Kurma

• Ormanda kesim çağına gelmiş ağaç ve meşcerelerin, faydalanma amacıyla kesilerek yerlerine yeni ve genç orman jenerasyonunun getirilmesine ”Gençleştirme” yahut

“Meşcere Kurma” denir.

• Gençleştirmenin ekolojik ifadesi, mevcut kesime olgun yaşlı ağaç topluluğunun yerine yeni bir komünitenin, yani gençliğin gelmesidir.

• Gençleştirme ister tabii isterse suni yolla yapılacak olsun yaban hayatı bakımından dikkat edilecek en önemli husus, geniş sahalarda tek ağaç türünden ibaret gençliğin/kültürün gelmesine yol açmamak, yani monokültür oluşturmaktan kaçınmaktır.

• Çünkü her mevsim çeşitli gıda ve örtü imkanı sağladıkları

için, karışık ormanlar yaban hayatı bakımından saf

ormanlara göre daha yararlıdır.

(30)

Gençleştirme - Meşcere Kurma

• Suni gençleştirme yapılıyorsa, dikilecek fidan çeşidi ve oranlarını seçerek bunu ayarlamak ve sahadaki yaban hayvanlarının isteklerine cevap verecek türden fidanları kullanmak mümkündür.

• Yaban hayatında, prensip olarak, sahayı birden tamamen

açmayan tabii gençleştirme tercih edilmekle birlikte, tür

çeşidini çoğaltmak ve istenen karışımları sağlamak için,

tabii gençliği farklı türden fidanlar dikerek takviye etmek

suretiyle aynı alanda tabii ve suni gençleştirme

metotlarının kombine edildiği bir sisteme gidilebilir. Bu

şekilde elde edilen karışık meşcereler sayesinde sahada

hem tür çeşitliliği hem de farklı yaş sınıfından fertlerin

bulunması sağlanmış olur.

(31)

Ağaç Türü Karışımı

• Tek ağaç türünden oluşan bir saf orman veya aynı yaşlı bir meşcere dahilinde, karışık bir ormana veya değişik yaşlı meşcereye oranla çok daha az sayıda hayvan türüne rastlanır.

• Çünküçoğu hayvan türü, farklı tipte birkaçvejetasyonun yan yana veya içiçe olduğu yerleri tercih eder.

• Maksimum popülasyon yoğunluğu türün esneklik sınırları içerisinde kalmak kaydıyla vejetasyon tipleri bakımından yeterli çeşitliliğin bulunduğu alanlarda görülür.

• Bunlar ise iki veya daha fazla vejetasyon tipinin birleştiği ve kenar etkisinin ortaya çıktığı alan veya ekotonlardır. Bu sebeple, bir ormanda ağaç türü sayısının fazla olması, genel olarak yaban hayatı için bir avantaj teşkil etmektedir.

• Farklı türlerin homojen dağılış göstermeyip yan yana meşcereler

veya bloklar halinde bulunması, habitat çeşitliliğini arttırarak bu

avantajı daha da güçlendirmektedir

(32)

Meşcere Tekstürü ve Strüktürü (Kapalılık)

• Meşcerenin yatay ve dikey kapalılığı, habitatın örtüve besin şartlarını değiştirmek suretiyle o alandaki hayvan türlerinin çeşidi ve sayısı üzerinde etkili olur.

• Memeli büyük hayvanların ihtiyacı olan örtü tipleri

şekillenmesi, meşcerenin hem yatay hem de dikey

kapalılığına bağlı olarak gerçekleşir. Bunlardan mesela

termal örtünün kalitesi büyük ölçüde yatay kapalılığa göre

değişirken, gizlenme örtüsünün elverişliliği yatay kapalılık

yanında dikey kapalılığın derecesine de bağlıdır.

(33)

Meşcere Tekstürü ve Strüktürü (Kapalılık)

• Aynı derecede dikey kapalılık sağlayan biri yaşlı ve kalın çaplı ağaçlardan, diğeri ise ince çaplı, fakat sık durumdaki genç ağaçlardan oluşan iki ibreli meşcereden ikincisi, fazla sayıda gövdenin oluşturduğu yapılar sayesinde görüş mesafesinin azalmasına ve dolayısıyla daha fazla emniyet örtüsü teminine hizmet eder. Böyle bir meşcere altında kırılıp yatmış gövdelerin ve yer yer ağaççık ve çalılıkların bulunması, bir kısım iri cüsseli hayvan türleri için yeterli yapılar oluşturabilmektedir.

• İbreli ormanlarda, meşcere iyice yaşlandığında, yatay

kapalılığın belli bir derecede azalması sayesinde alana

değişik çalı türleri ve bilhassa otsu türler gelebilmekte, bu

ise besin miktarının artması yönünde olumlu bir etki

meydana getirmektedir.

(34)

Meşcere Tekstürü ve Strüktürü (Kapalılık)

• Çoğunlukla, orman örtüsü aynı yapıda gitmez. Bu sebeple belli bir istikamette ilerlendiğinde farklı yapıda vejetasyonlara girilir. Bu vejetasyon tiplerinin bazıları Geyik (Cervus spp.) tarafından gizlenme örtüsü, bazıları termal örtüolarak, keza bazıları da otlak olarak kullanılır.

• Ancak diğer yabani türler gibi geyik de bu farklı ihtiyaçlarını kısa mesafe dahilinde karşılayabildiği alanları tercih ettiğinden belli bir alan dahilinde muhtelif vejetasyon tiplerinin bir arada yer alması gerekmektedir. Bunun için de belli bir vejetasyonla kaplı alanın belli bir büyüklüğü geçmemesi gerekir.

• Zira bir vejetasyon tipinin diğerleri aleyhine geniş bir alana yayılması halinde diğer ihtiyaçlarını karşılayacak alanlar uzakta kaldığından geyik bu alanı ya hiç kullanmaz ya da bunun sadece diğer vejetasyon tiplerine yakın kısımlarını tercih eder.

• Geyiğin bir alandaki orman örtüsünü kullanımı yaklaşık olarak kenardan itibaren 140-180 metreden sonra azalmaktadır.

• Silvikültürel işlemler sonucu ormanda oluşacak boşlukların büyüklüğü, olgun ağaç boyunun 5-8 katından fazla olmamalıdır. Bu ise takriben daha önce maksimum boşluk alanı olarak verdiğimiz 140-180 m’lik genişliğe tekabül etmektedir.

(35)

Meşcere Tekstürü ve Strüktürü (Kapalılık)

• Meşcere kuruluşu aynı zamanda yaban hayvanlarının habitat strüktürünü de belirlediğinden, habitatın yaban hayatı türlerine elverişliliğini ortaya koymak için, habitat strüktürü nümerik değerler ile ifade edilerek tanımlanmaya çalışılır. Bu tanımlama için , tepe tacı ve kapalılığı, üst tabakadaki ağaç türlerinin kompozisyonu ve oranı, gövde sıklığı, profildeki-düşey- tabakaların yükseklikleri, meşceredeki yaş sınıflarının dağılımı ve her sınıfın ortalama boy ve çapları ile varyasyonları ve nihayet varsa olgunluk yaşını geçmiş oranı ölçümlerle belirlenir. Yapılan bu işe “Habitat Strüktür Analizi” veya

“Örtü Envanteri” denir.

• Çünkü bu envanterin sonunda habitattaki gizlenme ve termal örtülerin miktar ve kalitesi ortaya çıkmış olmaktadır. Habitat strüktürünün analizinde ayrıca katlı meşcerelerdeki alt tabakaların, yani çalı tabakası ve otsu bitkiler tabakasına ait envanter de yapılır.

• Meşcerede dikey kapalılığı sağlayan unsurlar; orta tabakayı oluşturan tali ağaç türleri ve ağaççıklar ile alt tabakayı dolduran çalılar ve kaba otsulardır. Bunlar, yaban hayvanlarına gizlenme örtüsü sağlama yanında, yerine göre yaprak, sürgün, meyve ve tohumlarıyla besin miktarını arttırma yönüyle de faydalı olur.

(36)

Meşcere Tekstürü ve Strüktürü (Kapalılık)

• Dikey kapalılık gösteren bir meşceredeki strüktür, çok sayıda kuş türünün bu yapıda barınmasını mümkün kılar. Zira dikey kapalılığı oluşturan flora elemanları, genellikle bu kuş türlerinin besin ve örtü ihtiyaçlarını karşılar, üst tabakadaki ağaçlar da dal ve gövde oyuklarıyla yuvalanma ve kuluçka imkanı sağlarlar.

• Meşcere yaşı; genel olarak gövdelerin alt kısımlarındaki dalların oranı ve mikroiklim oluşumunda etkili olmaktadır. Meşcere yaşlandıkça alt dalların azalması besin miktarı üzerinde olumsuz etki yapar.

• Olgun meşcereler, gençlere veya kısmen kesilmiş olanlara oranla

daha sağlam bir mikroklima hasıl eder ve dolayısıyla daha iyi

izolasyon sağlarlar. Bu tip bir meşcerenin katlı yapıda olması

izolasyonu daha da güçlendirir. Bu sebeple yaban hayvanları iki

tabakalı meşcereleri, tabakasız yapıda olanlara tercih ederler.

(37)

Diri Örtüyle Mücadele

• Kesim sonrası, gençleştirmeye uygun bir zemin hazırlamak amacıyla yapılan diri örtü temizliği sırasında uzaklaştırılan ağaççık,çalı ve kaba otsu türleri, esasen yaban hayvanlarının birinci derecede örtü ve bazen de besin ihtiyacını karşıladıkları için bunların imha edilmesi hayvanları örtü veya besinden mahrum etme sonucunu doğurmaktadır.

• Diri örtüyü kaldırmanın diğer bir etkisi de toprağın organik madde kaybına uğramasıdır

. Oysa kaybolmadığı takdirde bitki içerisinde sirkülasyona girecek ve böylece gıda zincirine katılacak olan bu besin maddelerine ise yaban hayvanlarının ihtiyacı vardır.

• Diri örtü temizliğinde yaban hayatına ortam hazırlayabilmek için

kimyasal teknikler mekanik usullere tercih edilir. Zira kimyasal

mücadeleyle hem orman tabanına ışık girmesine imkan

sağlanabilir hem de ortamda kalan dikili kurular, kurumuş odunlar

ve bunun yanı sıra baltalıklarda sürgün verimi artan ağaçlar

sayesinde yaban hayvanlarına elverişli besin ve örtü şartları

geliştirilebilir.

(38)

KAYNAKLAR

• Prof. Dr. İdris OĞURLU – ORMANCILIKTA YABAN HAYATI – SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ YAYINEVİ

• Prof. Dr. Hasan ÇANAKÇIOĞLU, Prof. Dr. Torul MOL – YABAN HAYVANLARI BİLGİSİ – İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ YAYINEVİ

• Prof. Dr. İdris OĞURLU – YABAN HAYATINDA ETÜT VE

ENVANTER https://docplayer.biz.tr/13669019-Yaban-hayatinda-

dr-idris-ogurlu.html

(erişim 22.10.2019)

• Doç. Dr. Ebubekir GÜNDOĞDU – TÜRKİYE’NİN ÖNEMLİ AV HAYVANLARI

http://konyasube.ormansu.gov.tr/Konya/Files/Yurdumuzdaki%20%

C3%96nemli%20Av%20Hayvanlar%C4%B1%20(Zeki%20G%C3

%9CNEY).pdf

(erişim 14.11.2019)

Referanslar

Benzer Belgeler

Mevcut çalışma ile yumurtacı tavuk rasyonlarına 45, 90, 135 mg kg -1 düzeylerinde ilave edilen hünnap (Zizyphus jujuba) yaprak ekstraktının ince

Farklı gübre kaynaklarının uygulaması sonucunda en düşük değerin kontrol parsellerinde, en yüksek bin tane ağırlığını ise yıllara göre değişmekle

Siliyat türleri doğ- rudan balıkları enfekte edebildikleri gibi, bakteri ve mantar gibi diğer balık patojenleriyle etkileşime gi- rerek balık sağlığını dolaylı olarak

Kuşburnu bitkisinde çoğaltılmasında oksin ve mikoriza uygulamalarının kök yumağı eni, kök boyu, ana kök sayısı ve köklenme oranı üzerine olan etkileri, Ortalama ±

İstatistiki olarak sadece ekim zamanının önemli bulunduğu bitki boyu açısından incelendiğinde en yüksek bitki boyu 129.9 cm ile Nisan başında yapılan ilk ekim zamanında,

Çalışmada ele alınan uygulamalar incelendiğinde, fide boyu, gövde çapı, fide yaş ağırlığı ve fide kuru ağırlığı bakımından en yüksek değerler UV-C+US

(2019a) yaptıkları çalışmada “aşırı/yanlış gübreleme toprak ve suyu kirletir”, “doğru/uygun ilaçlama aletini kullanırım”, “tarımsal ilaçlar kuşlar ve

Yaşam döngüsü analizi uygulanan çalışmada fonksiyonel birim olarak 1 kg sanayi domatesi dikkate alınmış ve bu değer üzerinden açık tarlada sanayi domates