• Sonuç bulunamadı

NÜKLEİK ASİTLERİN KEŞFİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "NÜKLEİK ASİTLERİN KEŞFİ"

Copied!
32
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

NÜKLEİK ASİTLERİN KEŞFİ

-İlk defa T. Friedrick miescher 1869 yılında cerahatta (irinde) ve somon balığı hücrelerinin çekirdeğinde görüldüğü için bu moleküllere çekirdek asidi anlamında nükleik asit adını vermiştir. Daha sonra yapılan

araştırmalarda, çekirdek olsun olmasın tüm canlı hücrelerde bulundukları saptanmıştır.

-Bilim insanları önceleri, hücrelere ait genetik bilginin, proteinler

tarafından taşındığını kabul ediyorlardı. Çünkü proteinler, hücrenin kuru ağırlığının yaklaşık yarısını oluşturan ve hücreden hücreye farklılık gösterebilen moleküllerdi.

-Ayrıca tüm hücrelerin yapısındaki proteinlerin farklı olması ve proteinleri oluşturan amino asitlerin 20 farklı çeşidinin bulunması, proteinlerin

kalıtsal bilgiyi taşıdığına olan inancı güçlendiriyordu.

-İlk olarak Friedrich Miescher tarafından keşfedilen nükleik asitlerin

yapısı, o zamana kadar kalıtsal bilgiyi taşıdıkları kabul edilen proteinlerin yapısından daha farklıydı. Proteinlerin yapısındaki bazı amino asitler kükürt taşımaktaydı ancak nükleik asitlerin yapısında hiç kükürt

bulunmuyordu. Proteinlerin yapısında 20 farklı amino asit bulunmasına rağmen nükleik asitler 4 farklı nükleotitten oluşuyordu.

- 1944 yılında Oswald Avery (Ozvıld Evıri, 1877-1955), Colin MacLeod (Kolin Meklod, 1909-1972) ve Maclyn McCarty (Maklin Mekkarti, 1911- 2005) adlı bilim insanları daha önce 1928 yılında Frederick Griffith (Frederik Griffit, 1879-1941) tarafından yapılmış olan deneyleri temel alarak gerçekleştirdikleri deneyle DNA’nın genetik madde olduğunu ispatlamışlardır.

-Bu deneyde zatürreye neden olduğu bilinen Streptococcus pneumoniae (Streptokokus pnömoni) bakterisi kullanılmıştır. Bu

bakterinin iki formu vardır. Kapsüllü olan form zatürreye neden olurken kapsülsüz form bu hastalığa neden olmamaktadır. Griffith, bu bakterilerle yaptığı deneyler sonucunda kapsüllü canlı bakterilerin hastalığa neden olduğunu, kapsülsüz canlı bakterilerin ve ısıtılarak öldürülmüş kapsüllü bakterilerin hastalığa neden olmadığını belirlemiştir

(2)

1. Canlı kapsüllü bakteriler fareye enjekte edildiğinde fare zatürreden ölmüştür.

2. Canlı kapsülsüz bakteriler fareye enjekte edildiğinde fare zatürreye yakalanmamış ve yaşamaya devam etmiştir.

3. Isıtılarak öldürülmüş kapsüllü bakteriler fareye enjekte edildiğinde fare yaşamaya devam etmiştir.

4. Isıtılmış kapsüllü bakteriler,

kapsülsüz canlı bakteriler ile karıştırılıp fareye enjekte edildiğinde fare

zatürreden ölmüştür. Ölen fareden alınan kan örneği incelendiğinde kapsüllü bakteriler tespit edilmiştir.

SONUÇ: Griffith, tek başına hastalığa neden olmayan kapsülsüz

bakteriler ile ısıtılarak öldürülmüş kapsüllü bakterileri bir arada tuttuktan sonra fareye verdiğinde, farenin zatürre hastalığına yakalanıp öldüğünü tespit etmiştir. Ölü farenin kanını incelediğinde ise çok sayıda kapsüllü bakteri formunun bulunduğunu gözlemlemiştir. Bu durumda ölü kapsüllü bakterilerden kapsülsüz bakterilere geçen ve kapsülsüz bakteriye kapsül yapma özelliği, dolayısıyla zatürreye neden olma özelliği kazandıran bir maddenin bulunduğunu fark etmiştir. Griffith, canlı bakterilerin yaşadıkları ortamdan ölü bakterilere ait maddeleri alması şeklinde gerçekleşen bu olaya transformasyon adını vermiştir ancak bu maddenin ne olduğunu açıklayamamıştır.

-1944 yılında Avery, MacLeod ve McCarty yaptıkları deney ile Griffith’in deneyinde ölü kapsüllü bakterilerden canlı kapsülsüz bakterilere geçen, genetik bilginin taşınmasında görevli maddeleri bulmuşlardır. Bu

deneyde; ısıtılarak öldürülmüş kapsüllü bakterilerden elde edilen özüt, üç ayrı ortamda proteaz (proteinleri parçalayan enzim), DNAaz (DNA

(3)

molekülünü parçalayan enzim) ve RNAaz (RNA molekülünü parçalayan enzim) enzimleri ile bir arada tutulduktan sonra her üç ortama da canlı kapsülsüz bakteriler eklenmiştir. Elde edilen özüt, farelere enjekte edilmiştir. Buna göre;

DNAaz

Ölü kapsüllü bakteriler Canlı kapsülsüz bakteriler

RNAaz

Ölü kapsüllü bakteriler Canlı kapsülsüz bakteriler

Proteaz

Ölü kapsüllü bakteriler Canlı kapsülsüz bakteriler

SONUÇ: Bu bakterilerden sadece DNAaz enzimi ile müdahale edilen özüt, farede zatürreye neden olmazken diğer bakteriler yine kapsül yapma yeteneği kazanmış ve farede zatürreye neden olmuştur. Öyleyse DNAaz, kapsüllü bakterilere ait DNA moleküllerini parçalamış, böylece kapsülsüz bakterilerin kapsül yeteneği kazanmasına engel olmuştur. Bu deneyle, kapsüllü bakterilerden kapsülsüz bakteriye geçerek kapsül oluşumu sağlayan yani hastalık yapma özelliği taşıyan transformasyon ajanının DNA olduğu bilgisine ulaşılmıştır.

NÜKLEİK ASİTLERİN ÖNEMİ

Nükleik asitler, organizmaların genetik bilgiyi bir nesilden diğerine aktarmasına izin veren moleküllerdir.

-Nükleik asitler, hücre çekirdeğindeki genlerden hücrenin diğer kısımlarına bilgi aktaran mesaj molekülleridir, hücrenin yapısal özelliklerini ve yaşamsal fonksiyonlarını düzenler.

Örneğin, canlılarda enerji üretimi, protein sentezi, hücre bölünmesi gibi yaşamsal olaylar nükleik asitlerdeki bilgilerle kontrol edilir. Bu

özelliklerinden dolayı nükleik asitlere yönetici moleküller de denir.

(4)

NÜKLEİK ASİTLERİN YAPISI

-Nükleik asitler, nükleotid adı verilen yapı birimlerinden meydana gelir.

-Bir nükleotidin yapısında ; 1. Azotlu organik bir baz, 2. Beş karbonlu bir şeker,

3. Fosfat grubu (fosforik asit= H3 PO4 ) bulunur.

-Baz ve şekerin glikozit bağı ile bağlanarak oluşturduğu yapıya nükleozit denir.

-Nükleozite bir fosfat, fosfoester bağı ile bağlanarak nükleotid oluşur.

-Baz + Şeker = Nükleozit

Şekil: Yanda nükleik asitlerin yapı

birimi olan bir nükleotidin yapısını

oluşturan moleküller ve bağlar

gösterilmiştir.

1. Beş karbonlu şekerler:

-Riboz ve deoksiriboz olmak üzere iki çeşittir.

-Riboz, RNA’nın, Deoksiriboz ise DNA’nın yapısında bulunur.

- Deoksiribozda, riboza göre bir oksijen atomu eksiktir.

Nükleik asitlerin isimlendirilmesi yapılarındaki 5 C’lu bu şekerlere (pentozlara) göre yapılır

- Nükleozit + Fosfat = Nükleotid

(5)

Deoksiriboz (DNA’da) Riboz (RNA’da)

2. Azotlu organik bazlar:-Azot ve karbon atomlarının halka şeklinde birleşmesi ile meydana gelir. İki çeşittir.

a. Pürinler : Çift halkalı, büyük moleküllerdir. Adenin (A) ve Guanin (G) olmak üzere iki çeşittir.

b. Pirimidinler : Tek halkalı olup, küçük moleküllerdir. Timin (T), Sitozin (S veya C) ve Urasil (U) olmak üzere üç çeşittir.

-DNA’daki bazlar: A,T,G,C; RNA’daki bazlar: A,U,G,C DNA’ya özgü baz Timin, RNA’ya özgü baz ise Urasildir.

3. Fosforik asit (fosfat grubu= H3 PO4 ): DNA ve RNA’da ortak bulunan inorganiktir. Kompleks moleküllerin yapısına girdiği zaman fosfat grubu adını alır.

Nükleik asitlerin yapısında aminoasit ve peptid bağları bulunmaz.

-Canlılarda; DNA (Deoksiribo Nükleik Asit) ve RNA (Ribonükleik Asit) olmak üzere iki çeşit nükleik asit bulunur.

DNA (Deoksiribo Nükleik Asit)

-DNA, Prokaryot hücrelerin sitoplazmasında, ökaryot hücrelerin çekirdek, mitokondri ve kloroplastlarında bulunur.

-Ökaryot hücrelerin sitoplazmasında DNA bulunmaz. RNA sentezi de olmaz.

-Prokaryot hücrelerin sitoplazmasında DNA bulunur ve RNA sentezi de olur

(6)

-Bugün geçerli olan DNA modeli Watson-Crick modelidir.

-DNA molekülü sarmal (heliks) şeklinde kıvrılmış iki iplikten oluşmuştur.

-Yangın merdivenine benzeyen bu sarmal yapıda, merdivenin kenarında şeker ve fosfat molekülleri, basamaklarda ise pürin ve pirimidin bazları bulunur.

-Bazlardan Adenin ile Timin arasında ikili, Guanin ile sitozin arasında üçlü zayıf hidrojen bağları bulunur.

DNA molekülünün ikili sarmal yapısı

-Bu zayıf hidrojen bağları DNA çift sarmalını bir arada tutar.

-Her zaman A karşısına T, G karşısına C gelir.

- DNA’da nükleotidlerden birinin fosfatı diğerinin şekeri ile özel bir bağ yapar. Bu bağa 3-5 fosfo-diester bağı denir.

-Bir zincirdeki nükleotidler, fosfodiester bağları ile birbirine bağlıdır.

- Çift sarmalda bir iplikteki nükleotitlerin birbirine bağlanma yönü, öbür

ipliktekilerin yönünün tersidir.

DNA ipliklerinin bu düzenine antiparalel denir.

-DNA ipliklerin asimetrik olan uçları 5′ (beş üssü) ve 3′ (üç üssü) olarak adlandırılır, 5′

uç bir fosfat grubu, 3′ uç ise bir hidroksil grubu taşır.

(7)

Şekil: DNA molekülünde karşılıklı iki zincirdeki bazların eşleşmesi

-Bütün DNA’larda;

- A = T ve G = C ise A/T = G/C=1 - A+C = G+T

-A+G = T+C (pürin bazları = pirimidin bazları) -A+G/T+C = A+C/G+T = 1

-Toplam nükleotit sayısı = (A+T)+(G+C)

-H bağı sayısı= Toplam Nükleotit sayısı + Guanin (Sitozin) sayısı -3G + 2T veya 3C + 2A = Toplam H bağı sayısı

-A+T/G+C oranı türe özgüdür.

-Nükleotidler arasındaki hidrojen bağları, zayıf fiziksel bağlar olduğu için oluşumları sırasında su açığa çıkmaz, yıkımları sırasında da su harcanmaz.

(8)

Adenin ve timin birbirine iki hidrojen bağıyla, guanin ve sitozin ise üç hidrojen bağıyla bağlıdır. Bu nedenle DNA molekülünün yapısındaki guanin ve sitozin nükleotitlerinin oranı arttıkça üçlü hidrojen bağı sayısı da artacağından DNA’nın iki ipliğini

birbirinden ayırmak güçleşir. Yani daha yüksek sıcaklık gerekir.

RNA (Ribonükleik Asit)

-Prokaryot hücrelerde sitoplazma ve ribozomda, ökaryot hücrelerde ise çekirdek, sitoplazma, ribozom, kloroplast, mitokondri gibi yapılarda bulunur.

-Tek nükleotid dizisinden oluşmuştur.

-Yapısındaki 5 C’lu şeker riboz’dur.

-Organik bazları adenin, guanin, sitozin ve urasildir. Timin bulunmaz.

-Protein sentezinde görev alır.

-Tek nükleotit zincirinden oluştuğu için kendini eşleyemez.

-Nükleotidleri fosfodiester bağları ile bağlanarak nükleotid zinciri oluşur.

-A- T, G-C eşitliği de yoktur.

-Bütün RNA çeşitleri DNA’da bulunan şifreye göre sentezlenir.

-Sentezlenmesini sağlayan enzim RNA polimeraz, hidrolizini sağlayan enzim ribonükleaz (RNAaz) dır.

-Bütün RNA çeşitleri protein sentezinde görev alarak hücredeki yaşamsal olayların yönetiminde DNA'ya yardımcı olur.

-Mesajcı RNA (mRNA), Taşıyıcı RNA (tRNA), Ribozomal RNA (rRNA) olmak üzere üç çeşit RNA vardır.

-Mesajcı RNA (mRNA): Sentezlenecek proteinin amino asit dizisini belirleyen bilgiyi DNA’dan alan alır ve ribozomlara taşır. Hücrede en az olandır. Toplam RNA'nın %5'ini oluşturur.

-Ribozomal RNA (rRNA): Proteinlerle birlikte ribozom organelinin yapısını oluşturur. Protein sentezi sırasında peptid bağlarının

kurulmasında görev alır. En fazla olandır. Hücrede bulunan toplam RNA’nın %80’ini oluşturur.

RNA çeşitlerinden tRNA ve rRNA kendi üzerinde katlandığı için hidrojen bağı içerir ancak mRNA hidrojen bağı içermez.

(9)

-Taşıyıcı RNA (tRNA): Protein sentezi sırasında kullanılacak aminoasitleri ribozomlara taşır. Hücredeki toplam RNA'nın %15'ini oluşturur.

-RNA’nın her hücredeki miktarı farklılık gösterir. Örneğin kas hücreleri gibi protein sentezinin yoğun olduğu hücrelerde fazla miktardadır.

rRNA’nın yapısı, tüm ökaryotlarda aynıdır. Bu nedenle sentezlenen proteinin yapısının ve işlevinin belirlenmesinde rRNA’nın etkisi yoktur.

RNA Zinciri

-RNA çeşitlerinin ortak özellikleri:

-Protein sentezinde görev yaparlar.

-Kendilerini eşleyemezler, DNA tarafından üretilirler.

-Tekrar tekrar kullanılabilirler.

-Yapılarında organik yapıda olan adenin, urasil, guanin sitozin bazları ile riboz şekeri, inorganik yapıda olan fosfat (fosforik asit) bulunur.

n = nükleotid sayısı olmak üzere;

RNA sentezinde açığa çıkan su molekülü sayısı: 3n–1 dir.

(10)

DNA ve RNA’nın Ortak Yönleri - C, H, O, N ve P elementleri içermesi

-Polinükleotit yapılı olmaları

-Adenin, guanin, sitozin bazlarının bulunması -Beş karbonlu şekerin (pentoz) bulunması -Yapılarında inorganik fosfat grubu bulunması -Genetik bilgiyi taşıması (DNA-mRNA için)

-Ökaryot hücrelerde çekirdek, çekirdekçik, mitokondri ve kloroplastlarda; prokaryot hücrelerde ise sitoplazma ve bulunması

-Protein sentezinde görev yapmaları - Tüm canlılarda bulunur.

DNA ve RNA’nın Farklı Yönleri

DNA RNA

Timin bazı DNA’ya özgüdür. Urasil bazı RNA’ya özgüdür.

Yapısında deoksiriboz şekeri

vardır. Yapısında riboz şekeri vardır.

Çift ipliklidir. Tek ipliklidir.

DNA çift zincirinde;

Adenin = Timin; Guanin = Sitozin

Böyle bir eşitlik yok Kendini eşleyebilir ve

onarabilir.

Kendini eşleyemez ve onaramaz.

Yıkılıp yeniden yapılamaz. Yıkılıp yeniden yapılabilir.

Ökaryot hücrelerde çekirdek, çekirdekçik, mitokondri ve kloroplastlarda; prokaryot hücrelerde ise sitoplazmada bulunur.

Ökaryot hücrelerde çekirdek, çekirdekçik, sitoplazma, mitokondri, kloroplast ve ribozomlarda; prokaryot hücrelerde ise sitoplazma ve ribozomlarda bulunur.

Protein sentezine dolaylı olarak katılır.

Protein sentezine doğrudan katılır.

DNA polimeraz ile sentezlenir RNA polimeraz ile sentezlenir.

Hidrolizleri DNAaz ile olur. Hidrolizleri RNAaz ile olur.

Yöneticidir. Emir verir. DNA’nın emirlerini uygular.

Her türün diploit hücresinde miktarı sabittir.

Hücreden hücreye miktarı değişir.

DNA’da gen bulunur. RNA’da gen bulunmaz.

(11)

Gen ve DNA ilişkisi

Kalıtımı sağlayan materyalin küçükten büyüğe doğru sıralanması;

Azotlu organik baz ˂ Nükleozit ˂ Nükleotit ˂ Gen ˂ DNA ˂ Kromozom

DNA EŞLENMESİ (REPLİKASYON)

-DNA molekülü, her hücre bölünmesi öncesinde kendisini eşleyerek kalıtsal bilginin yavru hücrelere eşit miktarda aktarılmasını sağlar.

-DNA eşlenmesinin nasıl gerçekleştiğini ispatlamak için 1958 yılında Matthew Meselson (Methiv Meselsın, 1930- ) ve Franklin Stahl (Franklin Sıtal, 1929- ) tarafından deneyler yapılarak farklı modeller test edilmiştir.

Sonuçta DNA’nın her iki ipliğinin de kendisini eşleyerek yeni birer iplik oluşturduğu “yarı korunumlu (semikonservatif) eşlenme” modelinin doğruluğu ispatlanmıştır.

- Meselson ve Stahl, bakterilerin gelişme ortamlarına azotun izotopunu ekleyerek deneylerini yaptılar.

İzotop: Atom veya proton numaraları aynı kütle numaraları farklı elementlere denir. Örneğin 14N ve 15N birbirinin izotopudur.

(12)

-Bir DNA’nın her iki ipliğindeki azotların kütle numaraları 14 olursa (14N14N) buna normal azotlu DNA denir.

-Her iki ipliğindeki azotların kütle numaraları 15 olursa (15N15N) buna ağır azotlu DNA denir.

-Eğer bir zincirindeki azotun kütle numarası 14 diğer zincirindeki azotun kütle numarası 15 olursa buna da melez DNA denir.

-Bu DNA’lar, santrifüj edildiğinde deney tüpünde farklı batnlaşmalar gösterirler. Ağır DNA’lar dibe çöker, melez DNA’lar ortada, hafif DNA’lar ise en üstte bantlaşma gösterirler.

-Meselson ve Stahl, tafından yapılan çalışmalar aşağıda özetlenmiştir:

a) Meselson ve Stahl tarafından E. coli bakterileri azotun ağır izotopu olan 15N içeren kültür ortamında birçok nesil boyunca üretilmiştir. Nesiller sonra ortamdaki bakteri DNA'larının 15N izotopunu taşıdığı

gözlemlenmiştir. Bu bakterilerin DNA'ları ayrıştırılıp santrifüjlendiğinde DNA'ların tüpün dip kısmında bir bant oluşturacak şekilde toplandığı görülmüştür.

(13)

b) DNA'larında 15N bulunan bakteriler, 14N izotoplu azotun bulunduğu ortama bırakılmıştır. Birinci üreme sonucunda bakteri DNA'ları ayrıştırılıp santrifüjlendiğinde deney tüpünün orta kısmında bir bantlaşma olduğu gözlemlenmiştir. Orta kısımda bantlaşmanın nedeni birinci bölünme sonucu meydana gelen bakteri DNA'larının %50 15N, %50 14N (%100 melez) taşımasıdır.

c) İkinci üreme sonunda santrifüj edildiklerinde ise oluşan bakteri DNA’larının %50’sinin melez (14N15N) olduğu, %50’sinin normal azot (14N14N) içerdiği, bu nedenle de hem ortada hem üstte bantlaşma olduğu gözlemlenmiştir.

SONUÇ: Çalışmaların sonucunda DNA'nın bir ipliği aynen korunurken diğer ipliği yeniden sentezlenmiştir. Bunun sonucu DNA kendisini “yarı korunumlu” olarak eşler denilmiştir.

Radyoaktif azotlu (15N’li ) bir DNA nın normal azotlu (14N) ortamda veya normal azotlu (14N) bir DNA nın radyoaktif azotlu (15N’li ) ortamda birkaç kez eşlenmesi soruluyorsa, DNA nın yarı korunumlu olarak

eşlendiği dikkate alınır. Bu durumda bu DNA kaç kez eşlenirse eşlensin;

isterse 200 DNA oluşsun bu DNA lardan ikisi melez geriye kalanlar ise ortam azotunu taşıyan DNA’lar olacaktır.

(14)

DNA eşlenmesinin önemi:

-Hücrenin bölünmesini sağlar.

-Kalıtsal özelliklerin yeni hücrelere aktarılmasını sağlar.

-Çok hücreli bir organizmanın tüm vücut hücrelerinin aynı genetik bilgiye sahip olmasını sağlar.

-Üremeyle kalıtsal özelliklerin oğul döllere aktarılmasını sağlar.

-Bazı organellerin (mitokondri ve kloroplast) hücre içinde çoğalmasını sağlar.

DNA EŞLENME MEKANİZMASI

- DNA eşlenmesinin başladığı özel bölgelere replikasyon orijini adı verilir.

-Prokaryotlarda çembersel DNA da bir başlangıç ve bir bitiş noktası, ökaryotik hücrede ise çok sayıda başlangıç ve bitiş noktaları vardır.

-Ökaryotlardaki DNA moleküllerinin çok uzun olması ve DNA polimerazlarının nükleotit ekleme hızının prokaryot

hücrelerdekinden daha düşük olması fazla sayıda replikasyon orjininin oluşturulmasına neden olur. Bu farklılık, DNA’nın kısa zamanda replikasyonunu sağlar.

DNA replikasyonunda görev yapan enzimler ve görevleri:

Helikaz: DNA çift sarmalını replikasyon orijinleri bölgelerinden iki kolu tersine büküp açan enzim.

DNA polimeraz: Açılan DNA zincirlerini kalıp olarak kullanarak yeni DNA zincirinin oluşumunu sağlayan enzim.

DNA ligaz: DNA parçalarını birleştiren (yapıştıran) enzim.

(15)

Prokaryotlarda DNA replikasyonu

-Prokaryotlarda DNA çembersel olduğu için bir noktadan başlayan replikasyon, iki yönde ve her iki iplikte birden devam ederek DNA tamamen kopyalanıncaya kadar sürer.

Şekil: Prokaryotlarda DNA replikasyonu

DNA eşlenmesini sitoplazmada gerçekleştiren bir hücre kesinlikle prokaryot yapısına sahip bir hücredir. Çünkü ökaryotik hücrelerin sitoplazmasında DNA yoktur.

Ökaryotlarda DNA replikasyonu

-Ökaryotların DNA’ları doğrusaldır ve çok daha uzundur. Ökaryot DNA’larında replikasyon sırasında yüzlerce replikasyon orijini oluşur. Böylece DNA eşlenmesi daha kısa sürede tamamlanır.

-DNA eşlenmesi sırasında helikaz adı verilen enzim, çift sarmalın replikasyon orijinleri bölgelerine gelerek iki kolu tersine büküp açar.

Arkasından DNA polimeraz enzimi, ayrılmış olan her DNA ipliğinin karşısına uygun yeni nükleotitleri sıralayarak kalıp DNA ipliklerine uygun birer DNA ipliği daha oluşmasını sağlar.

- Sentezlenen yeni iplikler farklı şekillerde uzar. DNA polimeraz enzimi, uzayan bir ipliğin sadece 3´ ucundaki nükleotidin karşısına yeni nükleotit ekleyebilir.

Bunun için DNA replikasyonu, 5’ → 3’ yönünde ilerler; Kalıp olarak görev gören zincir 3’ → 5’ yönünde okunur. 3´→ 5´ yönünde uzanan kalıp ipliğin karşısına gelecek olan yeni iplik, 5´ ucundan 3´ ucuna doğru kesintisiz olarak sentezlenir.

-Diğer kalıp DNA ipliği ise 5´→3´ yönünde uzanır. Bu nedenle

karşısındaki ipliğin kesintisiz bir şekilde sentezlenmesi mümkün olmaz.

Replikasyon çatalı açıldıkça yeni iplik, 5´ ucundan 3´ ucuna doğru uzanan parçalar hâlinde sentezlenir. Oluşan parçaların bir süre

sonra ligaz enzimi ile birbirine bağlanmasıyla kesintisiz bir iplik oluşur.

(16)

DNA replikasyonu (sentezi), 5’ → 3’ yönünde ilerler. Çünkü DNA polimeraz enzimi, uzayan bir ipliğin sadece 3´ ucundaki nükleotidin karşısına yeni nükleotit ekleyebilir.Kalıp zincir 3’ → 5’ yönünde okunur.

Şekil: Ökaryotlarda DNA replikasyonu

(17)

ÇÖZÜMLÜ ÖRNEKLER

SORU 1

Bir bakteri türünün S (kapsüllü) ve R (kapsülsüz) tipleri bulunmaktadır. Bu bakteri tipleri değişik aşamalardan geçirilip farelere enjekte edilerek aşağıdaki çalışma yapılmıştır.

Bu çalışmaya göre,

I. R-tipi bakteriler çevresel nedenlerle mutasyona uğrayarak S-tipine dönüşebilir.

II. S-tipi bakterilerin canlı olup olmamalarına

bakılmaksızın enjeksiyonu, her durumda farelerin ölümüyle sonuçlanır.

III. Canlı R-tipi bakteriler, ölü S-tipi bakterilere ait bazı faktörlerin etkisiyle kapsül oluşturma özelliği kazanabilir.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C)Yalnız III D) I ve II E) I ve III

1. Mutasyona neden olabilecek bir faktör verilmemiştir. Isıtılarak öldürülmüş S-tipi bakterilerin verildiği fare yaşamaya devam etmiş. Dolayısı ile her durumda farelerin ölümüne neden olmamıştır. Canlı R-tipi bakteriler, ölü S-tipi bakterilere ait DNA yı transformasyon ile alarak kapsül oluşturma özelliği kazanmıştır.

Cevap: C

SORU 2

Kaynatılarak öldürülmüş hastalık yapma özelliğine sahip kapsüllü bir bakterileriye ait;

I. Protein II. Glikoprotein III. DNA

IV. Yağ

moleküllerinden hangisi ya da hangileri kapsülsüz bakterilere kapsül yapma yeteneği kazandırabilir?

A) Yalnız III B) I ve III C) II ve IV D) I, III ve IV E) I, II, III ve IV

2. Kapsüllü bakterilerden kapsülsüz bakteriye geçerek kapsül oluşumu sağlayan yani hastalık yapma özelliği taşıyan molekül DNA’dır.

Cevap: A

(18)

SORU 3

İlk önce Griffith, daha sonra Avery ve arkadaşlarının yaptığı deneyler sonucu zatürre hastalığına neden olan bakterilerin kapsüllü ve kapsülsüz olmak üzere iki formu olup ve kapsüllü bakterilerin zatürreye neden olduğu, kapsülsüz bakterilerin ise zatürreye neden olmadığı görülmüştür. Isıtılmış kapsüllü bakteriler, kapsülsüz canlı bakteriler ile karıştırılıp fareye enjekte edildiğinde farenin zatürreden öldüğü görülmüştür.

Bu açıklamaya göre hangisi yukarıda verilen açıklamayı desteklemez?

A) Kapsüllü bakteriler hastalık oluşturabildiğine göre vücut direncini kırmıştır.

B) Kapsülsüz bakteriler zatürreye neden olmazlar.

C) Kapsülsüz bakterileri vücudun bağışıklık sistemi etkisiz hale getirebilmektedir.

D) Isıtma işlemi, kapsüllü bakterilerin DNA yapısını tamamen bozmaktadır.

E) Kapsüllü bakteri DNA parçası, kapsülsüz bakteriye geçerek (transformasyon olayı) kapsül yapma özelliğini kazandırabilir.

3. Isıtma işlemi ile kapsüllü bakterilerin DNA yapısı tamamen bozulmamıştır. Şayet bozulmuş olsaydı bu DNA parçalarını alan kapsülsüz bakteriler kapsül dolayısı ile hastalık oluşturamazlardı.

Cevap: D

SORU 4

I. Çekirdekten tek zincir hâlinde sentezlendikten sonra katlanarak yonca yaprağı şeklini alır.

II. Ribozomun yapısında yer alır ve ribozomun 2/3'sini oluşturur.

III. Antikodon adı verilen, üçlü nükleotit dizilerinden oluşan kısımları vardır.

Yukarıdaki ifadelerden hangileri tRNA'nın özelliklerindendir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III

4. tRNA, çekirdekten tek zincir hâlinde sentezlendikten sonra katlanarak yonca yaprağı şeklini alır. Ribozomun yapısında yer alan rRNA'dır. tRNA'daki üçlü baz dizilerine antikodon adı verilir. I ve III doğru.

Cevap: E

(19)

SORU 5

Ökaryot bir hücrede ribozomal RNA (rRNA) aşağıdakilerden hangisinde sentezlenir?

A) Golgi cisimciği B) Lizozom C) Çekirdekçik

D) Granüllü endoplazmik retikulum E) Sitoplazma

5.Ribozomun yapısında bulunan RNA, ribozomal RNAdır. Çekirdekçik bölgesinde sentezlenir.

Cevap: C SORU 6

I. Fosfat grubunun organik baza bağlandığı yer II. Taşıdığı şeker

III. Organik bazın şekere bağlandığı yer IV. Yapıdaki nükleik asit zinciri sayısı

DNA ve RNA yukarıdakilerin hangileri bakımından birbirinden farklılık gösterir?

A) I ve II B) I ve IV C) II ve III D) II ve IV E) II ve IV

6. Fosfat grubunun baza, bazın şekere bağlandığı yer DNA ve RNA için ortaktır. Ancak DNA deoksiriboz, RNA riboz şekeri taşır. DNA çift zincirli RNA ise tek zincirlidir.

Cevap: D

SORU 7

Nükleik asitlerin,

I. organel yapısında yer alma, II. protein sentezinde rol oynama, III. amino asitleri tanıma

özelliklerinden hangileri RNA çeşitlerinin tümünde bulunur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) II ve III

7. Organel yapısına katılma rRNA'nın, amino asitleri tanıma tRNA'nın görevidir.

mRNA ise DNA’dan aldığı proteinin amino asit dizilim ve sayısının şifresini ribozomlara taşır. Görüldüğü gibi hepsi de protein sentezinde görevlidir.

Cevap: B

(20)

SORU: 8

Bir geni oluşturan DNA molekülünün fosfat sayısının saptanmasııyla, gende bulunan,

I. Organik baz sayısı

II. Nükleotid çeşitlerinin sayısı III. Nükleotid sayısı

IV. Deoksiriboz molekül sayısı

bilgilerinden hangilerine erişilebilir?

A) Yalnız II B) Yalnız IV C) I ve II D) I, II ve III E) I, III ve IV 8. DNA’daki nükleotid sayısı = fosfat sayısı = deoksiriboz şekeri sayısı = Organik baz sayısı

eşitlikleri vardır.

Fosfat sayısı bilinirse nükleotid sayısı da bilinir. Ancak çeşitlerinin sayısı bilinemez.

Yani kaç tane adenin nükleotid, kaç tane sitozin nükleotid vardır bilinemez.

Cevap: E

SORU 9

I. Fosfodiester bağı II. Zayıf hidrojen bağı III. Glikozit bağı

IV. Fosfat - ester bağı

Yukarıda belirtilen kimyasal bağ çeşitlerinden hangileri bütün RNA çeşitlerinde bulunur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I, III ve IV E) I, II, III ve IV

9. I. RNA’ların hepsinde nükleotidler tek zincire fosfodiester bağları ile birbirlerine bağlanır.

II. Zayıf hidrojen bağı katlanmalar yapan rRNA ve tRNA da bulunur. mRNA'da bulunmaz.

III. Bütün RNA çeşitlerinde riboz şekeri azotlu organik baza glikozit bağı ile bağlıdır.

IV. Bütün RNA çeşitlerinde fosfat grubu şekere fosfat-ester bağı (ester bağı) ile bağlıdır.

Cevap: D

(21)

SORU 10

Nükleik asitlerin,

I. organel yapısında yer alma, II. protein sentezinde rol oynama, III. aminoasitleri tanıma özelliklerinden

hangileri RNA çeşitlerinin tümünde bulunur?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III 10. Organel yapısında yer alma rRNA'nın. Aminoasitleri tanıma tRNA'nın.

Tüm RNA çeşitleri protein sentezinde görev yapar. Cevap B SORU 11

Organik bazların dizilişi,

I. AGGCCTAGC II. AAAGCCGAG III. GGGAGUCC

şeklinde olan polinükleotit zincirlerinden hangileri RNA’ya ait olabilir?

A) Yalnız III B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III E) I, II ve III 11. I. AGGCCTAGC: T bulunduğu için kesinlikle DNA’ya aittir.

II. AAAGCCGAG: Belirleyici olan T ve U yok. Bu durumda hem DNA’ya hem de RNA’ya ait olabilir.

III. GGGAGUCC: U bulunduğu için kesinlikle RNA’ya aittir.

Cevap: D

SORU 12.

Aşağıdakilerden hangisi ökaryot bir hücrede DNA ve RNA’nın ortak bir özelliği değildir?

A) Yapılarında 5 C’lu şeker bulunur.

B) Protein sentezinde görev alır.

C) Çok sayıda nükleotitten oluşmuşlardır.

D) Sentezleri sırasında ATP harcanır.

E) Ribozomun yapısına katılırlar.

12. Sadece rRNA ribozomun yapısına katılır. DNA katılmaz. Cevap: E

(22)

SORU 13

Bir bakterinin bütün nükleik asitleri hidroliz edildiğinde aşağıdaki organik maddelerden hangisi oluşamaz?

A) Riboz B) Fosforik asit C) Amino asit D) Guanin E) Timin 13. Nükleik asitlerin hiçbirinin yapısında amino asit bulunmaz. Dolayısı ile hidrolizlerinde de oluşamaz. Cevap: C

SORU 14.

Herhangi bir nükleozitin yapısında;

I. Deoksiriboz II. Fosforik asit III. Urasil IV. Timin

moleküllerinden hangisi veya hangileri bulunamaz?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) III ve IV D) I, III ve IV E) II, III ve IV

14 Baz + Şeker = Nükleozit. Nükleozitin yapıasında fosforik asit bulunmaz.Cevap: B SORU 15.

DNA, RNA ve ribozom için;

I. Yapısında glikozit bağı bulundurma II. Yapısında azot bulundurma

III. Yapısında protein bulundurma IV. Kendisini eşleyebilme

özelliklerinden hangileri ortaktır?

A) I ve II B) I ve III C) II ve IV D) I, III ve IV E) II, III ve IV 15.

I. Yapısında glikozit bağı bulundurma: DNA, RNA ve ribozomun rRNA'larının nükleotitlerindeki baz ile şekerleri arasında bulunur.

II. Yapısında azot bulundurma: DNA, RNA ve ribozomun rRNA'larının nükleotitlerindeki bazlarda azot bulunur.

III. Yapısında protein bulundurma: DNA ve RNA için geçerli değildir.

Ribozomlarda blunur.

IV. Kendisini eşleyebilme: Sadece DNA kendini eşler. Cevap: A

(23)

SORU 16.

Bir organizmanın kalıtımı sağlayan bazı birimler aşağıda verilmiştir.

I. Kromozom II. Nükleozit III. Gen IV. Nükleotit

Bu birimlerin basitten karmaşığa doğru sıralanışı aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?

A) I, III, IV, II B) IV, II, III, I C) II, IV, III, I D) II, IV, I, III E) IV, III, II, I 16. Doğru sıralama;

II. Nükleozit ˂ IV. Nükleotit˂ III. Gen ˂ I. Kromozom Cevap: C

SORU 17.

RNA çeşitlerinin tümünde aşağıda verilen özelliklerden hangisi ortak değildir?

A) Protein sentezinde görev alma B) Riboz şekeri bulundurma

C) Zayıf hidrojen bağı bulundurma D) Tekrar tekrar kullanabilme E) DNA tarafından sentezlenme

17. tRNA ve rRNA’da zayıf hidrojen bağı bulunur. mRNA'da bulunmaz. Cevap: C SORU 18

DNA’nın replikasyonuyla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Replikasyon sırasında DNA’nın iki iplikçiği de kalıp olarak kullanılır.

B) Replikasyon sonucunda hücredeki DNA miktarı başlangıçtakinin iki katına çıkar.

C) Replikasyonda DNA polimeraz enzimi helikaz enziminden önce görev alır.

D) DNA polimeraz enzimi, DNA ipliğinin karşısına, doğru bazların getirilmesinden sorumludur.

E) Helikaz enzimi replikasyona uğrayacak DNA’nın iki iplikçiği arasındaki hidrojen bağlarını koparır.

18. Önce helikaz DNA çift zincirini bir arada tutan zayıf hidrojen bağlarını yıkarak açar. Daha sonra açılan zincirler kalıp olarak kullanılarak DNA polimaraz aracılığıyla yeni zincirler oluşturulur.

Cevap: C

(24)

SORU 19.

Melez DNA içeren bir bakteri bir kez ağır azotlu (15N) ortamda bölündükten sonra bir kez de normal azotlu (14N) ortamda bölünüyor.

Bölünme sonunda ortamda, azot akımından,

I. Ağır, II. Normal, III. Melez

DNA’ya sahip bakterilerin bulunma oranları hangisinde doğru olarak verilmiştir?

I II III

A) 1/4 2/4 1/4

B) 2/4 1/4 1/4

C) 1/4 1/4 2/4

D) 2/4 0 2/4

E) 0 1/4 3/4

19

Cevap: E

SORU 20

DNA’nın kendini eşlemesi sırasında,

I. ATP II. Helikaz

III. Ribonükleotid

moleküllerinden hangileri harcanır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III

20. DNA eşlenmesi dehidrasyon olayıdır. ATP harcanır. Helikaz, eşlenme sırasında çift zinciri açan enzimdir. Enzimler tekrar tekrar kullanılır. Harcanmaz. Ribonükleotit RNA’da bulunur. DNA’da bulunmaz. Harcanmaz.

Cevap: A

(25)

ÇALIŞMA SORULARI

Soru 1 I. Sitoplazma II. Mitokondri III. Ribozom IV. Çekirdek

RNA molekülü prokaryot hücrelerde yukarıdaki yapıların hangilerinde bulunur?

A) I ve II B) I ve III C) II ve IV D) I, III ve IV E) I, II, III ve IV

Soru 2

Yukarda verilen DNA molekülünde I, II, III ve IV nolu bağların adları hangi seçenekte doğru verilmiştir?

A) I:Glikozit II:Hidrojen III:Fosfodiester IV:Ester B) I: Fosfodiester II: Ester III:Hidrojen IV:Glikozit C) I:Hidrojen II:Fosfodiester III:Glikozit IV:Ester D) I:Ester II: Hidrojen III.Fosfodiester IV:Glikozit E) I:Ester II:Glikozit III:Hidrojen IV:Fosfodiester

(26)

Soru 3

Prokaryot ve ökaryot hücrelerde DNA, kalıtımdan sorumlu olup yüzlerce, binlerce geni taşır. Ayrıca hücrenin işlevlerinin yerine getirilmesinde görev yapar.

DNA’nın bu görevi gerçekleştirmesinde I. Vitamin

II. Amino asit III. RNA IV. Ribozom V. Steroit

hangileri etkilidir?

A) I ve II B) I, II ve V C) II, III ve IV D) I, III ve IV E) II, IV ve V Soru 4

I. Nükleotitlerin bir araya gelmesi ile oluşmuş organik bir moleküldür.

II. Çift zinciri zayıf hidrojen bağları ile bir arada tutulur.

III. Pürin / Pirimidin bazlarının oranı tüm molekülleri için sabittir.

IV. Hücrede üç çeşit olarak bulunur.

V. Proteinle birleşerek organel yapısına katılır.

Yukarıda verilen ifadelerden hangileri DNA'ya hangileri RNA' ya aittir?

A) DNA: I, II, III RNA: IV, V B) DNA: I, II, IV RNA: III, V C) DNA: I, IV, V RNA: I, II, III D) DNA: II, III , V RNA: I, II, IV E) DNA: I, II , III RNA: I, IV, V Soru 5

Ökaryot bir hücrede aşağıdaki bileşiklerden hangisi DNA'nın yapısında bulunur?

A) Karbonhidrat B) Yağ C) Hormon D) Vitamin E) Enzim

(27)

Soru 6

Taralı olan bölgeye aşağıdakilerden hangisi yazılabilir?

A) Çift zincirli olma

B) Deoksiriboz şekeri bulundurma C) Kendini eşleyebilme

D) Protein sentezinde görev alma E) Urasil bazı taşıma

Soru 7

I. Protein sentezi için gerekli olan genetik bilgiyi DNA'dan alıp ribozoma taşır.

II. Çekirdekçikte üretilir, ribozomun yapısına katılır.

III. Amino asitleri ribozoma taşır.

Yukarıda görevleri verilen RNA çeşitleri hangisinde doğru verilmiştir?

A) I: mRNA II: rRNA III :tRNA B) I: mRNA II: tRNA III: rRNA C) I: tRNA II: mRNA III: rRNA D) I: tRNA II: rRNA III: mRNA E) I: rRNA II: mRNA III: Trna Soru 8

DNA replikasyonunun gerçekleştiği bir hücre ile ilgili I. Adenin miktarı azalır.

II. ATP miktarı azalır.

III. DNA polimeraz miktarı azalır.

yukarıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) II ve III

(28)

Soru 9

Streptococcuc pneumoniae adı verilen bakterilerin kapsüllü olanları zatürre

hastalığına neden olur. Aynı bakterinin kapsülsüz formu hastalık yapmaz. Kapsüllü bakteriler öldürülerek kapsülsüz bakterilerle aynı ortama konulduğunda kapsülsüz olanların da hastalık yaptığı görülmüştür.

Hastalık yapmayan kapsülsüz bakterilerin hastalık yapan kapsüllü bakterilerle aynı ortamda bulunmasıyla hastalık yapıcı özellik kazanmasının nedeni

aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?

A) Kapsülsüz bakterilere kapsüllü bakterilerden geçen enzimler hastalık yapıcı özellik kazandırmışlardır

B) Kapsüllü bakterilerle kapsülsüz bakterilerin DNA'larının yer değiştirmesi C) Kapsüllü bakterilerin DNA'ları, kapsülsüz bakterilerin DNA'larına eklenerek hastalık yapıcı özellik kazanmasına neden olmuştur

D) Kapsülsüz bakteri DNA'larının mutasyona uğraması

E) Kapsüllü bakteri DNA'larının kapsülsüz bakteri hücrelerine girmesi ve bakterinin çift DNA'lı olması

Soru 10

DNA molekülü kendini eşlerken I. Kullanılan ATP artar.

II. Ortamdaki deoksiriboz şekeri azalır.

III. Kullanılan urasil miktarı artar.

IV. Kullanılan timin miktarı artar.

ifadelerinden hangileri doğrudur?

A) I ve II B) III ve IV C) I, II ve IV D) I, III ve IV E) II, III ve IV Soru 11

I. DNA polimeraz II. Helikaz III. RNA polimeraz

Yukarıdaki enzimlerden hangileri DNA replikasyonunda görev alır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I, II ve III

(29)

Soru 12

RNA molekülü ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) Şekeri deoksiribozdur.

B) Çift nükleotit zincirinden oluşur.

C) Kendini eşleme özelliği vardır.

D) Tüm çeşitlerinde hidrojen bağı bulunur.

E) Protein sentezinde görevlidir.

Soru 13 I. Adenin II. Deoksiriboz III. Urasil IV. Riboz V. Fosforik asit

Yukarıda verilenlerden hangileri bir deoksiribonükleotitin yapısında kesinlikle yer alır?

A) II ve V B) I, II ve V C) I, III ve V D) II, III ve IV E) III, IV ve V Soru 14

Aşağıdaki organellerden hangisi RNA taşır?

A) Ribozom B) Golgi C) Koful

D) Sentrozom E) Lizozom Soru 15

Bir nükleotidin yapısında I. Peptit bağı

II. Ester bağı III. Glikozit bağı

verilenlerden hangileri bulunabilir?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) II ve III E) I, II ve III

(30)

Soru 16

I. Deoksiriboz şekeri bulunur.

II. Kendini eşleyebilir.

III. Urasil bazı bulundurur.

IV. Prokaryot hücrelerde sitoplazmada bulunur.

V. Kendini eşleyemez.

Yukarıda verilen ifadelerden hangileri DNA'ya hangileri RNA' ya aittir?

A) DNA: I, II ve IIIRNA: IV ve V B) DNA:I, II ve IVRNA:III, IV ve V C) DNA: I, IV ve VRNA: I, II ve III D) DNA: II, III ve V RNA: I, II ve IV E) DNA: I, II ve IIIRNA: I, IV ve V Soru 17

tRNA, mRNA ve rRNA için;

I. Riboz şekeri

II. Zayıf hidrojen bağı

III. Azotlu organik baz içerme IV. DNA' dan üretilme

ifadelerinden hangileri ortaktır?

A) II ve III B) I, II ve III C) I, III ve IV D) II, III ve IV E) I, II, III ve IV Soru 18

I. G / C oranı her DNA için bire eşittir II. DNA iki zincirden oluşan sarmal bir yapıdır.

III. G / C oranı her RNA için bire eşittir.

IV. mRNA tek zincirden oluşur.

Yukarıdaki ifadelerden hangileri yanlıştır?

A ) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III

(31)

Soru 19

Ökaryot yapılı hücrelerde DNA replikasyonu sırasında gerçekleşen olayların sıralanması ile ilgili

I. DNA çift ipliğinin ayrılması

II. Replikasyon orijin (başlangıç) noktalarının belirlenmesi III. Yeni sentezlenen DNA parçalarının birleştirilmesi IV. DNA polimeraz aktivitesi ile yeni ipliğin sentezlenmesi V. Kromatin yapısının yeniden oluşması

verilenlerin doğru sıralanması aşağıdakilerden hangisidir?

A) I, II, V, III ve IV B) II, I, IV, III ve V C) II, IV, III, I ve V D) III, II, I, V ve IV E) IV, III, II, I ve V Soru 20

Nükleik asitlerin yapısında yer alan I. Adenin bazı

II. Deoksiriboz şekeri III. Fosforik asit IV. Urasil bazı

moleküllerinden hangileri DNA ve RNA’da ortak olarak bulunmaz?

A) I ve III B) I ve IV C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV Soru 21

Bir DNA molekülünde aşağıda verilenlerden hangisi bulunmaz?

A) Guanin ribonükleotiti B) Deoksiriboz şeker C) Fosfodiester bağı D) İnorganik fosfat E) Glikozit bağı

(32)

Soru 22

Nükleik asitlerle ilgili olarak verilen kavramların “En kapsamlı olandan daha az kapsamlı olana doğru” uygun sıralaması nasıl olmalıdır?

A) Kromozom - Gen - Nükleotit - Azotlu baz B) Kromozom - Nükleotit - Gen - Azotlu baz C) Kod - Gen - Nükleotit - Kromozom

D) Nükleotit - Kromozom - Gen - Kod E) Nükleotit - Kod - Kromozom - Gen

Soru 23

Nükleik asitlerle ilgili aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?

A) Hücrenin en büyük organik bileşikleridir.

B) İçerdikleri şeker ve baza göre isimlendirilir.

C) Nükleotit adı verilen birimlerden oluşur.

D) Yapılarında C, H, O, N ve P elementleri bulunur.

E) Bileşik yapısında sadece fosfodiester bağları bulunur.

Soru 24

Nükleik asitlerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) DNA’daki toplam pürin bazı sayısı, pirimidin bazı sayısına eşittir.

B) Prokaryotlarda DNA ve RNA sitoplazmada dağınık olarak bulunur.

C) Bütün çeşitlerinde pirimidin bazlarının tamamı ortak olarak bulunur.

D) DNA, metabolik olayları ve hücre bölünmesini kontrol eder.

E) DNA kendini eşlerken, RNA ise DNA üzerinden sentezlenir.

Soru 25

Ökaryot bir hücrede DNA’nın anlamlı ipliği üzerinde RNA molekülünün sentezini gerçekleştiren enzim aşağıdakilerden hangisidir?

A) DNA ligaz B) Helikaz

C) DNA polimeraz D) RNA polimeraz E) RNA az

Referanslar

Benzer Belgeler

DNA Aşılarının Avantajları •  Herhangi bir DNA sekansı uzun ekler içerenler dahi plasmid içine yerleştirilebilir, •  Fazla miktarda üretilip purifiye edildiklerinde,

Bidirectional replication of a circular bacterial chromosome is initiated at a single origin.... DNA Polymerases Are the Enzymes That

Ökaryot hücreler kas ve sinir hücreleri gibi çok farklılaşabilirler veya üreme hücreleri embriyonik blastomerler gibi çok az farklılaşabilirler.. Yahut bazı epitel ve

• Denaturation of proteins is achieved by using sodium dodecyl sulfate (SDS), proteinase K, phenol and organic solvents.. • SDS is a powerful detergent which separates proteins

• Hücre zarı, aşağıdaki yöntemlerden herhangi biriyle bozulur: akışkanlığı arttırmak için ısı, disülfit bağlarını azaltmak için dithiothreitol (DTT) veya

Doğum sonu eş desteği ve aile desteğine göre ADSGHÖ puanları incelendiğinde, eş desteği ve aile desteği olan annelerin toplam puan ortalamasının eş desteği ve aile desteği

K aliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden (Caltech) Paul Rothemund ve bu alanda çalışan diğer bilim insanları nano ölçekte (metrenin milyarda biri) yapıla- rın nasıl

Çekirdek DNA’sına göre mitokondriyal DNA’da oksidatif baz hasarının fazla şekillenmesinin olası nedenleri, mtDNA’nın en önemli hücre içi ROS kaynağı