• Sonuç bulunamadı

Erciyes Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Merkezi. Yayınları No : 2

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Erciyes Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Merkezi. Yayınları No : 2"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Erciyes Üniversitesi

Türk

Dünyası Araştırmaları

Merkezi

Yayınları

No : 2

. TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN KURULUŞ VE GELİŞMESİNE HİZMETİ GEÇEN

TÜRK DÜNYASI AYDINLARI SEMPOZVUMU BİLDİRİLERİ

(23-26 Mayıs 1996)

Yayır.a Hazırlayanlar

Prof.Or. Abdulkadir YlJVALI Ooç.Or. Mustafa

ARGUNŞAH

Ooç.Or. Mustafa KESKİN Yrd.Ooç.Or. Ayhan ÖZTÜRK

Kayseri - 1996

(2)

Doç.Dr. Mustafa BALCIOGLu(*)

Merhum Akifin Safahat'ının ikinci kitabı "Süleymaniye Kürsüsünde" başlığını ta-·

şıll\ak~dır. Bu kitabın vaaz bölümünde;

Kimdi kürsideki? Bir bilmediğim pir amma Hiç de bigane değil kalbe o cazib sima Bembeyaz lihye-i pakiyle beyaz destan O mehib alnı, o pek mfınis olan. didarı

Her taraftan kuşatıp bedri saçan hale gibi Ne şehamet, ne melahat veriyor yarabbi Hele gözler iki mihrak-ı semavidir ki;

Bir şufüyle alevlendiriyor idraki

Ah

o gözlerden inen huzme-i nfıra-nürfın

Bağlı her tar-i füsfınkarına bin rfıh-u zebfın!

Bu mısralarıyla, beyaz sakalı ve sarığı, mehib alnı, munis yüzü, idraki alevlendiren gözleriyle Akif, tebliğimizin konu.su olan Abdürreşid İbrahim'i tanıtmaktadır. Akif, kitabın

bu bölümünde Abdürreşid İbrahim'in Alem-i İslam ve Japonya'da lntişar-ı lslamiyyet adlı ki-

tabından istifade ederek, bin mısralı bu kısımda vaiz olarak kahramanımızı konuşturmakta-

dır. (!) . .

Rusya Türklüğü arasında Kadı Reşid, lstanbul'da Seyyah-ı Şehir, Hatib-i Şehir;

Teşkilat-ı Mahsusa belgelerinden Hoca Abdürreşid İbrahim diye anılan bu ilginç insan, son devir Türk dünyası aydınlan arasında mümtaz bir yere sahiptir. 87 yıllık uzun hayatında

Abdürreşid İbrahim, büyük bir aksiyoner, düşünür, gazeteci, gizli servis mensubu gibi çok kimliğe sahip bir kimse olarak karşımıza çıkmaktadır. Rusya Türkleri arasında ilk siyaset temsilcisi ve ilk siyasi döküman neşreden kişi olarak tanıtıldığı gibiC2) yine Rusya

Türklüğünün 1905-1908 yılları arasında düzenledikleri dörtkurullayın da organizasyonunu, sağlayan şahısların başındadır. Kurultayların toplanmasını gerçekleştirmek amacıyla Türk bölgelerinde aylarca süren seyahatlar yapmış, toplantılari en~cllcmck isteyen Rus hü.küme-

(*) Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi.

(1) M. Akif Ersoy: Safahat, Tertip Eden; Ömer Rıza Doğrul; lst-1974, s. 155-188.

(2) Nadir Devlet, Ru~·ya Türklerinin Milli Mücadele Tarihi, Ank-1985, s. 78.

(3)

Hoca Abdürreşid lbrahim Efendi ( 1857-1944)

tine karşı her türlü mücadele yollarını denemiş ve başarılı olmuştur.(3)

Abdürreşid İbrahim, uzun ve verimli ömrünü Türkçü ve Pan-lslfunist ideale adamış­

tır. Okullar açmaktan, gazete, dergi ve kitap neşrine, kadılıktan gizli-açık siyasi faaliyetlere kadar, bir çok alanda pek çok emek sarfedilmiştir. Kendisine meşhur seyyah Unvanını kazan- dıran ilk seyahatinde İstanbul'dan hareket edip, Mısır'ı, Filistin'i, Hicaz'ı dolaşmış, buradan Fransa'ya geçip, İtalya, Avusturya, Sirbistan, ·Bulgaristan üzerinden Batı Rusya' ya oradan Kafkasya, Buhare, Batı ve Doğu Türkistan, Yadisu ve Sibirya yoluyla.asıl yurdu olan Taro'ye gelmiştir. Başka bir dönemde Batı Türkistan, Sibirya, Moğolistan, ManÇurya, Japonya, Kore, Çin, Hindistan-Ortadoğu ve İstanbul'da son bulan bir seyahata daha çıkmış­

tır. Bu seyahatlerinde dünyanın pek geniş bölgelerini kısıtlı imkanların olduğu dönemde

gezmiş; hedeflerine ulaşmak için Petrograd, Berlin, Tokyo, Mekke, Stokholm, İstanbul ara-

sında sanki mekik dokumuştur. , ·

İsla~ dünyasında en az Cemaleddin Efgani kadar renkli bir kişiliğe sahip ve ondan daha fazla etkili olmuş olan Abdürreşid İbrahim, kendi ifadesiyle,23 Nisan 1857 tarihinde Sibirya'da Tobolsk vilayetinin Tara kaza 'merkezinde dünyaya gelmiştir.(4) Babası Ömer Efendi Tara'nın eski Özbek ailelerinden İbralı.im Ahund'un oğludur. Baba Ömer, Sibirya'nın özerkliği uğruna mücadele etmiş bu nedenle hapse bile girmiş siyasi bir kişilik; anne Afife ·

Hanım Başkurt kökenli, kız çocuklarına okuma-yatma öğreten aydın bir kadındır. Yirmi iki yaşına kadar İdil-Ural ve Orta Asya bölgelerinde çeşitli medreselerde eğitim görmüştür.<5) Bu esnada yukarıdaki bölgeleri de gezip görme fırsatını elde etmiştir. Buralarda aldığı eğitimi

yeterli görmeyen İbrahim İstanbul'a geldi. Burada iki ay kadar kaldıktan sonra hacca gitti.

Hacdan sonra tahsil hayatının ikinci devresi başladı. Çeşitli alimlerden dersler okuyarak kı­

raat, fıkıh ve hadis ilimlerinden icazet aldı. İstanbul'a gelen İbrahim bir süre Fatih medrese- sine devam etti. Ahmet Mithat, Muallim Naci, Şeyh Cemaleddin Efgani gibi fikir adamla-

rıyla görüşen İbrahim 1855 yılı başında doğum yerine döndü. Hemşehrilerinin isteği üzerine Tara'da Medreselerde dersler verdi ve aynı yıl içinde evlendi. Bu evliliğinden Münir, Karriye ve Fevziye adında üç çocuğu olur.C0) Bu dönemde, eğitim sisteminde İsmail Gaspıralı tara-

fından geliştirilen "Usul-i Cedid"i yaygınlaştırmaya çalışan İbrahim, Rusya Türklüğünün

önde gelen isimleriyle yazışmalarda bulunur.1892 yılında Orenburg Ruhani Meclisi'nde Rusça sınavını vererek kadı oldu. Bu meclisin bir ara başkanlığını da yapan İbrahim, Rus hükümetinin çalışmalarından rahatsız olması üzerine istifa etmek zorunda kalmıştır.

Nihayet Abdürreşid İbrahim, Rusya'da daha fazla kalamayacağını anlayarak, İstanbul'a hicret etti. Burada, İstanbul'da Rusya Türklerinin siyasal amaçlar taşıyan ilk metni olarak değerlendirilen "Çulpan Ildızı" adlı mühim eseri neşretti. İbrahim bu risalesinde Rus otokrasisine şiddetle hücum ed<'.rek, Rusya Türklerine yapılan baskı ve haksızlıkları dile getirmiş, Rusların Türkleri Hristiyanlaştırmak istediğini söyleyerek(?) Rus hükümetine kaşı

(3) İsmail Türkoğlu, "20.yüzyılda Bir Türk Seyyiıhı" Toplumsal Tarih, C. s. 17, İ;t-1995 s. 6 (4) İbrahim'in doğum tarihi ile ilgili olarak kaynaklarda 1850, 1847, 1857 gibi çeşitli tarihler

verilmektedir. '

(5) "Meşhur İslam Seyyahı Abdürreşid İbrahim Efendi", İslam-Türk Ansiklopedisi Mecmuası,

Cilt II, nr. 53, 54, s. 3.

(6) Nadir Ôzbek,"Abdürrcşid Tbrahim İslamcı Bir Eylem Adamı", Toplumsal Tarih, s.17, s.7.

(7) Yusuf Hikmet Bayur; Türk inkılabı Tarihi, C. II, Kısım. 4, Ank-1983, Il. bs, s.272.

114

(4)

halkı mücadeleye çağırmıştır. 1896'da Avrupa'ya gitti. lsviçre'de tanıştığı Rus sosyalistlerine Rusya'daki Türklerin durumunu anlattı ve yardımlarını istedi. 1897 yılında

yeniden lstanbul'a dönen İbrahim, lstanbul'da bir kaç ay kaldıktan sonra ilk büyük seyahatine çıktı. Üç yıl gibi uzun bir müddet süren bu seyahatte· İstanbul-Mısır-Hicaz üzerinden Filistin'e ulaşan lbrahim, Filistin'den gemi ile ltalya'ya oradan da Avusturya, Yugoslavya, Bulgaristan, Romanya, Odessa, Kaf\<asya, Maveraünnehir, Batı Türkistan,

Doğu Türkistan, Yedisu Vilayeti ve Sibirya'yı dolaştıktan sonra doğum yeri olan Tara'ya döndü.(8) Bir görüşe göre İbrahim Avrupa gezisi, Rus sosyalist muhalefet hareketi ile

görüşüp Rusya'daki müslümanlar için gelecekte yeni medeni ve siyasi çalışmalar için gerekli olan vasatı hazırlamaktı.(9) Tara'da bir süre kalan İbrahim Japonya'ya gidip bazı temaslarda bulunduktan sonra geriye dönüp Petersburg'a geldi. Burada bir matbaa kurarak Mirat adlı ilk dergisini yayın hayatına soktu. Bu arada yine Japonya'ya giden İbrahim, anti Rus propaganda yaptığı gerekçesiyle Rus Büyükelçisinin ricası üzerine Japonya hükümeti

tarafından sınırdışı edildi. Bu esnada II. Abdülhamit'e yazdığı mektuptan O'nun bu ülkede İslamı yaşamağa çalıştığı anlaşılmaktadır.(10) 1904 yılında İstanbul'a geldi ve Rus Büyükelçisinin isteği üzerine tevkif edilip, Odcsa'ya gönderildi. Fakat Rusya Türklerinin

baskıları sonucunda serbest bırakıldı. Petersburg'a yerleşti. Müslümanlar arasında birlik fikrini yaygınlaŞtırmak için Ülfet ve Tilmiz adlı gazeteleri yayınlamağa başladı. 1905 Rus ihtilalinden sonra ortaya çıkan özgürlük vasatında Rusya Türklüğü de çeşitli milli-siyasi faaliyetlere girişmişlerdi. Bütün Rusya Türklerini biraraya getirmeye yönelik faaliyetlerin

önderliğini İbrahim üstlendi. Değişik yer ve tarihlerde yapılan toplantılarla Rusya

Türklüğünün izleyeceği yöntemler tesbit etmeye çalışılmıştır. Rus yönetiminin zecri tedbirleri bu hareketleri akamete uğratınca, İbrahim için yeni bir dönem başlar. i907'de ailesini Tara'da bırakıp, Batı Türkistan, Buhara, Semerkant, Yedisu ve civarını içine alan bir

yıllık geziden sonra tekrar Tara'ya geldi ve ailesini alıp Kazan'a yerleştirdi. 1908 Eylülünde buradan hareketle,. 1910 yılında tamamlayacağı Sibirya, Moğolistan, Mançurya, Japonya, Kore, Çin, Hindistan, Hicaz ve Ortadoğu üzerinden lstanbul'da son bulan seyahatine çıktı.

İbrahim bu seyahatle ilgili anılarını yeni harflere de çevrilmiş olan Alem-i İslam ve Japonya'da lntişar-ı İslamiyet adıyla 1328-1331 (1912-1915) yılları arasında formalar halinde

yayınlamıştır.

İbrahim gezisinin Japonya'daki bölümünde, Şark milletlerinin Rusya, İngiltere ve Amerika başta olmak üzere batılı sömürgeci devletlere karşı birlikte hareket etme imkanları

üzerinde çalışılmış ve ilk adım olarak "Asya Savunma Gücü" Asya Kay adlı örgüt kurul- muŞıur. Japonya'da bulunduğu dönemde ileri gelen devlet adamları ile de görüşmeler yapmış­

tır.

İbrahim bu gezisinin dönemin gizli bir radikal milliyetçi örgüt olan ve Japon istih-

baratının kurucusu Uehida tarafından 1901 yılında kurulan Kara Ejderler'ce organize edildiği

anlaşılmaktadır.<10*) Japonya'dan ayrılıp Kore'ye gelen İbrahim, burada bir süre kaldıktan sonra Çin'e geçti. Çeşitli temaslardan sonra Singapur'a oradan Hindistan'a geldi. Kelküt'a, Haydarabad; Bombay gibi şehirleri ziyaret edip, konferanslar veren İbrahim, 1910 yılında

(8) TDV.lslam Ansiklopedisi, "Abdürreşid İbrahim ...

(9) İslam Türkoğlu, a.g.m., s.8.

(10) Fethi Okyar; Üç Devirde Bir Adam, Yay-Haz., Cemal Kutay, İst. 1980, s. 101.

(10*) Selçuk Esenbel, "İslam Dünyı~sında Japonya İmgesi", Toplumsal Tarih, s.17, s.19.

115

(5)

Hoca Abdürreşid lbrahim Efendi (1857-1944)

Hacca giderek Hicaz demiryolu ile İstanbul'a geldi.Ol) İstanbul'da Japonyalı Müslüman Ömer Y amdoka ile birlikte çeşitli konferanslar verdiler ve bu konuşmalar İstanbulluların yo- ğun ilgisine mazhar oldu. Trablusgarp harbi patlak verince bu defa İbrahim, Mısır üzerinden karayolu lie gizlice Trablusga'rp'a geçer. (12) Burada Enver Paşa ile tanıştı: l912 yılında Batı Türkistan, Afganistan, Hindistan ve Hicaz bölgelerini içine alan yeni bir seyahat gerçekleş­

tirdi. Bir yandan da yayınladığı lsıam Dünyası dergisiyle entellektüel birikimini yaymaya ça- ·

lışmaktaydı. Sözkonusu derginin çeşitli sayılarında yazdığı yazılarda, aydının millete karşı

sorumlu olduğunu, ona önderlik etmesi gerektiğini ve yardımcı olmasını bilhassa vurgula- mıştır. Aydınların, ulemanın hiç vakit geçirmeden Anadolu köylerini dolaşmasını ziraat, sa- nat ve ticareti teşvik etmelerinin de onların. bu millete borçları olduğunu ifade etmiştir.

Onun yazılarında halk kavramı ve halka doğru gitmek, halkı aydınlatmak düşünceleri

mühim bir yer tutar. Köylüyü sevmek, köylüyü unutmamak, köylünün, ahalinin fikrini tasvir etmek gibi Cumhuriyet döneminde de başlıca endişelerinden olan ve "köylü milletin efendisidir" şeklinde Atalürk'e ifadesini bulan anlayış O'nun daha 1913 yılında başlıca kaygısı olmuştur. Matbuat lisanı ile halk lisanı arasındaki farkın giderilmesi, cuma hutbe- lerinin Türkçe olarak verilmesini İslam Dünyası Dergisinde müdafaadan da kaçınmamıştır.03) O aynı dönemde Müdafaa-i Milliye Cemiyeti'nin Heyet-i Tasviriye diye adlandırılan organında da görev almıştır.<14) Birinci Dünya Savaşı'nın başlarında O'nun Sebilür Reşad Dergisi'nde ulemayı cihad meydanlarına çağıran ateşli yazılarına şahit

oluyoruz.(15) Rusların Sarıkamış harekatı sırasında ordunun hemen yanıbaşında manevi cephenin kurulması için çabalarken yine O'nu görüyoruz. 1915 yılının sonunda, Yusuf Akçura, Ahmet Ağaoğlu, Hüseyinzadc Ali ile birlikle A vrupa'ya bir seyahate çıkarak,

Sofya, Macaristan, Viyana, Berlin ve Zürih'te Rusya Türklerinin taleplerini dünya kamu- oyunun dikkatlerine sundular. Birinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından çeşitli

cephelerden esir alınan müslüman ve Türk asker esirlerinin leyhe kazandırılması çalışmalarına katıldı ve bu askerlerden bazılarınca Asya Taburu isminde bir birlik

oluşturulup, Irak cephesine gönderildi. O'nun bu faaliyetleri hep Teşkilat~ı Mahsusa

talimatlarına göre yapılı yordu. 191 :]'de Rus ya' da başgösteren kominizm hareketi sırasında bu defa İbrahim Teşkilat-ı Mahsusa tarafından Rusya'daki Türk ve Müslümanların izlemeleri gereken politikaların koordinasyonuyla görevlendirildi. lbrahim'in yeni görevi şöyle tesbit

edilmişti; Bütün Türk ve Müslümanlar arasında siyasi ve alemi teşkilat yaparak, birleşik ve kuvvetli bir siyasi parti vücuda getirmek, Rusya'daki milletlere en geniş imtiyazlara vermeye program en fazla müsait olan ihtilalci amele fırkalarıyla ortak hareket etmek, sulhun bir an evvel imzalanmasına çalışmak, Rusya'nın bundan sonra her türlü istilacı

fikirlerden feragat ettiğini neşrettirmck, Rusya içerisinde Türk ve Müslümanlara mim

inkışaflarını sağlayacak imtiyazlar elde etmek, Rusya Türklüğünün Rusya'dan ayrılmak

fikirlerini hiçbir şekilde ncşretmemck. Abdürreşid İbrahim belirtilen bu esasları koordine etmek için Stokholm'a gönderildi. Burada eskiden beri varolan Alman istihbarat servisi ile

. (11) Abdürreşid İbrahim, 20 .. Asrın Başlarında lslam Dünyası ve Japonya' da lslamiyyet.

Mehmet Paksu, Ist.1987, s. 32.

(12) Nazmi Sangar, (Haz.Ayhan Songar) "Trablusgarp Hatıraları", Tarih ve Medeniyet, S.l, Mart 1954, s. 64,66

(13) Nadir Özbek; "Abdürreşid İbrahim'in lkinci Meşrutiyet Yılları", Toplumsal Tarih, s.18, s. 21,22.

(14) Nazım H. Polat, Müdafaa'i Milliye Cemiyeti, K. Bak. Yay;, Ank:-1991, s: .62.

(15) SEBlLÜRREŞAD, 13(328) 2.330-120-121.

116

(6)

de işbidiği yapacaktıJ16) Birinci Dünya Savaşının son günlerinde !stanbul'a döner. Bu dönemde bir çok kez Tara'ya, Moskova'ya gidip gelir. Sebilürreşad'da çıkan yazılannda, Rusya'da inkılabın henüz biunediğini, bütün eksikliklerine rağmen her ne pahaya olursa ol- sun Rusya Türklüğünün hürriyeti alacaklarını ifadeden geri dunnuyordu.<17) Rusya'ya gidip gelen İbrahim, Moskova'da Sultan Galiev, Mollanur Vahitov, İlyas Alkin ve Türk bolşevik­

leriyle görüştü. Afganistan'dan Kremlin'i ziyarete gelen kişilere tercümanlık da yaptı.

Bolşevik devriminin Rus şovenizmine dönüşmesi üzerine İstanbul'a dönen Abdürreşid . İbrahim yine yazmaya devam eder. Bu yazıların birinde Komünizmin inhilal ettiğini, Rusya'nın karışıklıklar içerisinde çalkalanıp durduğunu bilhassa ifade eder.(18)

1924 yılında O'nun bir defa daha Japonya'ya gittiğini görüyoruz. 1925'in sonlarında

Türkiye'ye dönen İbrahim bu defa da Ortadoğu seyahatleri yapmaya devam eder. İbrahim iler-

lemiş yaşına rağmen 1933'de İkinci Dünya Savaşına hazırlanan Japonya'ya son defa seyahat etti. lstanbul,Mısır, Hicaz-Çin yoluyla vefatına kadar kalacağı topraklara ulaşan İbrahim, Japonlar tarafından büyük bir ilgiyle karşılanır. Burada İbrahim'in savaş yılları sırasında Türk sefaretinin askeri ateşesi ile düzenli görüşmeler yaptığı Japon Dışişleri Bakanlığı

kayıtlarından anlaşılmaktadır.09) Japonya'da İslam dininin resmen tanınmasını sağlayan İbrahim, 17 Ağustos 1944'te Tokyo'da vefat etti. Ölümü Japon radyosu ile lıan edilerek cenazeye katılmak isteyenlerin gelmesi için dört gün beklendikten sonra büyük bir törenle

aynı yerde defnedildi. (20) ·

Tebliğimizin konusu olan Abdürreşid İbrahim'in hikayesi Osmanlı İmparator­

luğu'nun, Japonya'nın ve belki bir ölçüde Almanya'nın 19. Asrın sonu ve 20. yüzyılın ilk yarısındaki siyasi tarihiyle sanki "örtüşmüş" gibidir. Özellikle il. Abdülhamit'in imparator-

luğu Güneye inme tutkunu Rusya'dan, öte yandan artık imparatorluğun yaşama şansının kalmadığına inanan Fransa ve bilhassa İngiltere'den korumak amacıyla dahilde ve Orta Asya, Afrika, Hindistan gibi Avrupa'lı sömürgecilerin zulmü altında bulunan müslümanları

Hilafet makamının ruhaniyeti etrafında toplamak teşebbüslerinin önde gelen icracılarından

biri de İbrahim olmuştur. Aynı dönemde Japonya'nın da Güneye inme tutkunu Rusya ile B(\tılı sömürgecilerle Uzakdoğuda kendi coğrafyası11da mücadelesi ittihad-ı İslam ve İttihad-ı Şark siyasetlerinin örülmesi işini Abdürreşid lbrahim'e yükledi. O bti idealinin uğruna hiç bir fedekarlıktan çekinmedi. Pek müspet anlamdaki Japon imajının Türkiye'qe oluşmasında baş mimarı da olan bu seyyah-ı meşhurun, hayatı boyunca Türk-İslam dünyasının kurtuluş ve yükselme yolunun eğitimden geçtiğini sık sık belirttiğini hatırlatmak isterim. Akif

tabiatlı bu adam dostlarının kendisine geçinmesi iÇin verdikleri para ile Topkapı civarında

bir okul yaptırmakla da bu anlayışının somut bir örneğini vermiştir. Son söz olarak şunları söylemek istiyorum:

(16) Mustafa Balcıoğlu, "Bolşevik İhtilali Sırasında Teşkilat-ı Mahsusa'nın Rusya'daki Faaliyetleri", yıl XXX, s. 347, s. 137.

(17) Abdürreşid İbrahim, "Rusyadaki lnkılab", Scbilürreşad, 14(362) 7(334-225).

(18) Abdürreşid İbrahim; "Komünizm İnhilal Ediyor mu?" Sebilürreşad, 23 (595)4.1340-364.

(19) Selçuk Esenbel; a.g.m., s. 26.

(20) Hee-Soo Yee; lslam ve Türk Kültürünün Uzak Doğu'ya Yayılması, T.D.Vak.Yay.

Ank.1991, s.~71.

(7)

Hoca Abdürreşid lbrahim Efendi ( 1857-1944)

19. yüzyılın sonları 20. yüzyılın ilk yarısında Türk-İslam dünyası Cemaleddin Efgani, Mehmet Akif, Abdülaziz Çaviş, Şeyh Surusi gibi yıldız şahsiyetler yetiştirmiştir.

Abdürreşid İbrahim bunlar arasında apayrı bir yere sahiptir. O başta da ifade ettiğimiz gibi pek çok sırlarla dolu hayatının bilinen kısımlarından Berlin'den Tokyo'ya, Sibirya'dan Mekke'ye, Rombuy'dan Stokholm'e kadar uzanan bölgelerde dünya tarihini etkileyen iki bü- yük savaşta önemli roller üstlenmiştir, O başta Abdülhamit'in Yıldız İstihbaratına bağlı bir gizli servis üyesi gibi görünürken, daha sonra Japon istihbaratı ile iç içedir. Teşkilat-ı

Mahsusa'dan Türkiye Cumhuriyeti'ne miras olarak pek çok ismin ihtikal ettiği herkesin malumudur. Bu dönemde Abdürreşid tbrahim'in faaliyetlerinin kimi zihinlerde böyle

düşünceler yaratması da mümkündür. Belki de o yaşadıği dönemlerde Rus emperyalizmine, İngiliz sömürgeciliğine ve siyonizme karşı olan beynelmilel bir teşkilatın üyesiydi.

118

Referanslar

Benzer Belgeler

bölümünde de belirtildiği gibi, çağdaş alışveriş merkezlerinin kullanıcı grup- ları ile ilgili yapılan araştırmalarda, çok farklı yaş grupları ve farklı sosyal

O devirde âdet olduğu üzere «Ec- lectique» adını verebileceğimiz üslûp- ta Stockholmde yeni binalar yapılmış ol- saydı dünyanın diğer büyük şehirlerin- de meselâ

&#34;Osman Kavala'nın tutuklanmasına karar veren hâkimin, Kavala'nın darbe girişimine karıştığı iddiasıyla ilgili olarak, daha önceki tutuklama kararıyla aynı

Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Yenidoğan Dergisi, Yenidoğan bebek/Neonatoloji konusunda tüm bilimsel temel alınan hususlarda, örneğin; Sosyal

2023 ve 2071 yılları gibi 2040 yılı da Türk dünyası için önemli olacak ve Türk devletleri teşkilatı bu yıldönümlerinde kurucusu oldukları Türk birliğinin

Bilâhare İsveç mimarının müsabakayı tanzim eden heyet azasından o l - duğu anlaşıldığından bu proje diskalifiye edi- lerek bunun yerine satın alınmış eserlerden bir

Fen bilgisi ve sınıf öğretmen adaylarının fen bilimleri dersinde model kullanımına yönelik tutumlarının, cinsiyet, yaş, bölüm ve okul öncesi eğitim alma

Zaman ve mekan iliĢkisinin kadın temelinde ele alındığı bu sempozyumdan yola çıkılarak, kadını etkileyen ve kadının etkilendiği unsurlar olan zaman ve mekânın