• Sonuç bulunamadı

Hemşirelerin Psikiyatrik Hastalıklara Yönelik Tutumlarının İncelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Hemşirelerin Psikiyatrik Hastalıklara Yönelik Tutumlarının İncelenmesi"

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

JOURNAL OF ORGANIZATIONAL PSYCHOLOGY AND BEHAVIOR ÖRGÜTSEL PSİKOLOJİ VE DAVRANIŞ DERGİSİ

ISSN: 2717-9281

Hemşirelerin Psikiyatrik Hastalıklara Yönelik Tutumlarının İncelenmesi

Nuray Aşkalli* Melike Ertem**

ÖZET

Amaç: Hemşirelerin psikiyatrik hastalıklara yönelik tutumlarının incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Kesitsel tarama modeli olarak planlanan çalışmanın evrenini; bir üniversite hastanesinin dahili ve cerrahi kliniklerinde görev yapan 305 hemşire oluşturmakta olup, gönüllü 285 hemşire katılmıştır. Araştırmanın evreni üzerinden çalışma yürütülmüş olup, Temmuz-Ekim 2019 tarihleri arasında veriler yüzyüze görüşme yöntemiyle toplanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından hazırlanan sosyo-demografik bilgi formu, Ruhsal hastalıklara yönelik inanç ölçeği kullanılmıştır. Bulgular: Katılımcıların %91,6’sının kadın, %42,5’inin “45 ve üstü” yaş grubunda olduğu, %73,0’ının “evli”, %64,6’sının “lisans mezunu” olduğu saptanmıştır. Dahili ve Cerrahi kliniklerde çalışmakta olan hemşirelere yönelik yapılan bu çalışmada, genel olarak ruhsal hastalıklara yönelik olumsuz inançların orta düzeyde (51,65±17,08) olduğu saptanmıştır. Alt ölçek puanları incelendiğinde ise; hem ruhsal hastalığı olan kişilerin tehlikeli olduğu inancının (22,87±6,80), çaresizlik yaşanacağı inancının (27,28±10,68) orta düzeyde olduğu, olumsuz inancın ise nispeten daha düşük (1,49±2,14) olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Sağlık çalışanları içinde hastalarla daha uzun süreli temas halinde olan özellikle hemşirelerin ruhsal hastalıklar konusunda farkındalık ve bilgi düzeyleri oldukça önemlidir. Bu bağlamda ruhsal hastalığı olan kişilere yönelik inanç ve tutumlarının iyileştirilebilmesi için sağlık kurumlarında çalışan hemşirelere yönelik anti-stigma eğitim programlarının düzenlenmesi önerilmektedir.

Anahtar Sözcükler: Mental Hastalıklar, Psikiyatri Hemşireliği, Sağlık Kurumları, Tutum.

Investigation of Nurses' Attitudes Towards Psychiatric Diseases

ABSTRACT

Aim: Evaluation of nurses' beliefs and attitudes about mental illness is important in terms of affecting the quality of the care provided. To examine the attitudes of nurses towards psychiatric diseases. Methods: 305 nurses working in the internal and surgical clinics of a university hospital constitute the universe of the research, and 285 volunteers working in the internal and surgical clinics participated in the study. In the research, the socio-demographic information form prepared by the researcher and the belief scale for mental illnesses were used as data collection tools.

Results: It was determined that 91.6% of the participants were women, 42.5% were in the "45 and over" age group, 73.0% were "married" and 64.6% were "undergraduate". In this study conducted with nurses working in internal and surgical clinics, it was found that generally negative beliefs about mental illnesses were moderate level (51.65 ± 17.08). When the subscale scores are examined; the belief that people with mental illness are dangerous (22.87 ± 6.80), the belief that helplessness will be experienced (27.28 ± 10.68) is moderate, and the negative belief is relatively lower level (1.49 ± 2.14).

Conclusion: Awareness and knowledge levels of nurses, who are in contact with patients for a longer period of time, are very important among healthcare professionals. In this context, it is recommended to organize anti-stigma training programs for nurses working in health institutions in order to improve beliefs and attitudes towards people with mental illness.

Keywords: Mental Disorders, Psychiatric Nursing, Health Organizations, Attitude

* Hemşire, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Servisi, İzmir-Türkiye, e-mail: nurayelifsude@hotmail.com, tel: 05438432883. ORCID No: 0000-0002-0269-657x

** İletişimden sorumlu yazar, Dr. Öğr. Üyesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Hemşirelikte Öğretim AD. Çiğli- İzmir, Türkiye. e-mail: melike_yonder@hotmail.com, Tel: +90 530 252 8027, ORCID no: 0000-0002-7039-3650

(2)

1. GİRİŞ

Ruh sağlığı kavramı; kültürel normlarla uyumlu, yaşa uygun olan düşünce, duygu ve davranışlarla kanıtlanan, iç ve dış çevredeki stres kaynaklarına başarılı uyum olarak tanımlanmakta olup, ruhsal bozukluk ise temel ruhsal işlevselliğin, psikolojik, biyolojik ve gelişimsel bir rahatsızlığını yansıtan, bireyin düşünce, duygu ve davranışlarında önemli düzeyde bozulmaya yol açan bir sağlık durumu olarak açıklanmaktadır (Çetinkaya Duman, 2016). Psikiyatrik hastalıklar, ulusal hastalık yükü bakımından değerlendirildiğinde kardiyovasküler hastalıklardan sonra ikinci sırada yer almakta (Alataş, Kahiloğulları ve Yanık, 2011) ve her dört kişiden biri yaşamının herhangi bir döneminde herhangi bir ruhsal hastalıktan etkilenmektedir (Orak, 2016). Ruhsal hastalıkların yaygın olarak görülmeleri, kronikleşme eğiliminde olmaları ve uzun süreli tedavi ve izlemlerinin olması nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunudur (Alataş, Kahiloğulları ve Yanık, 2011).

Damgalama kavramı, ‘normal dışı’ olarak kabul edilen özellikler nedeniyle toplumdaki diğer bireyler tarafından kişinin sosyal hak ve bireysel prestijini azaltacak şekilde atıf yapılması olarak tanımlanmaktadır (Gary, 2005). Tarihsel süreçte ruhsal hastalıklara yönelik farklı dönemlerde ve farklı kültürlerde farklı tutumlar sergilenmiştir. Bazı toplumlar psikiyatrik tanısı olan bireylere yönelik olumlu tutumlar sergileyip, onları kabul ederken; bazı toplumlar ise onları dışlayarak damgalayıcı tutumlar sergilemişlerdir (Arslantaş vd., 2010). Ruhsal bozukluk nedeniyle bazı zorluklar yaşayan bireylerin, hastalık belirtileri ve tedavi süreci ile ilgili olarak üstesinden gelinmesi gereken pek çok güçlükleri bulunmaktadır. Bu sorunlara damgalama da eklendiğinde yaşadıkları zorluklar artmakta olup bu durumla da mücadele etmeleri gerekmektedir. Damgalama, kişinin ev ve iş bulma, toplumsal etkileşim sorunlarını güçleştirmektedir (Avcil, Bulut ve Sayar, 2016). Ruhsal bozukluğa sahip bireyler damgalama nedeniyle genellikle izole, yalnız ve yanlış anlaşılmış olarak yaşamaktadırlar (Malas, 2019).

Ruhsal hastalığı olan bireylerin damgalanmasının; tedaviye uyumsuzluğuna, kişilerarası ilişkilerde bozulmaya, benlik saygısında azalmaya, izolasyona, barınma güçlüklerine, mesleki ve akademik alanda sorunlara yol açtığı bilinmektedir (Ünal, Hisar ve Özgüven, 2010; Avcil, Bulut ve Sayar, 2016). Sağlık kurumları açısından ele alındığında; birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinde çalışan sağlık profesyonelleri, ruhsal hastalığı olan bireylerle karşılaşabilmekte, onların bakım ve tedavi sürecinde aktif rol alabilmektedir. Ruhsal hastalığa sahip bireyler, hekim, hemşire, psikolog gibi sağlık çalışanlarının kendilerine yönelik gösterdikleri davranışlara karşı oldukça duyarlı olabilmektedirler (Karakaş ve ark., 2017).

Sağlık çalışanlarının olumsuz tutumları hastaların gereken yardımı alabilmelerini ve gerektiğinde yönlendirilmelerini etkileyen önemli bir faktör olarak ortaya çıkabilmektedir (Çam ve Bilge, 2013). İçinde yaşadığı toplumun bir üyesi olan sağlık çalışanlarının bu hasta grubuna yönelik tutumları olumlu ya da olumsuz olabilmektedir (Yüksel ve Taşkın, 2005;

Arkan, Bademli ve Duman, 2011). Sağlık profesyonelleri içinde hasta ve hasta yakınlarıyla en çok etkileşim içinde olan hemşirelerin, psikiyatrik hastalıklara yönelik duygu, düşünce ve tutumları, verilen bakımın kalitesini etkilemektedir. Ruhsal hastalığa sahip hastaların büyük bir bölümünün psikiyatri dışında tedavi edildiği ya da psikiyatri kliniğine geç ulaşabildiği göz önünde bulundurulduğunda önemli bir faktör olarak görülmektedir. Toplumda sağlık hususunda ‘danışman’ ve ‘lider’ işlevi gören sağlık profesyonellerinin damgalayıcı ve dışlayıcı tutumları, bireylerin tedavi arayışlarını ya da mevcut tedavilerine devam etmelerini engelleyici bir rol oynayabilmektedir (Arkan, Bademli, & Duman, 2011; Moran, 2008).

1.1. Literatür İncelemesi

Konu ile ilgili çalışmalar incelendiğinde toplumun bir üyesi olan hemşirelerin; bu hastalara yönelik tutum ve davranışı hakkında az sayıda çalışma olduğu görülmüştür. Hemşirelerin ruhsal

(3)

hastalıklar ile ilgili inançları ve tutumlarının değerlendirilmesi, verilen bakım hizmetinin kalitesini etkilemesi bakımından önemlidir. Ergün tarafından psikiyatri kliniklerinde çalışan hemşirelerin şizofreni tanılı bireylere ilişkin bakış açılarının değerlendirildiği çalışmada;

hemşireler şizofreni tanısı almış bir bireyle evlenmek istemediğini, şizofreni tanısının norma olabileceğini, rahatsızlık duymayacağını bildirmiştir (Ergün, 2005). Ülkemizde yapılan bir diğer çalışmada; iki farklı hastanede çalışan hemşirelerin görüşleri saptanmıştır. Buna göre hemşirelerin bir kısmı hastalık olarak depresyonu değerlendirirken, bir kısmı da zaman zaman herkesin içine düştüğü durum olarak değerlendirmiştir (Eşsizoğlu, & Arısoy, 2008). Ekinci ve Bağ tarafından hemşire ve doktorların psikiyatrik sorunları olan bireylere yönelik tutumlarının incelendiği araştırmada, eğitim düzeyi yüksek olan sağlık profesyonellerinin iyi niyetli tutum içinde oldukları saptanmıştır. Psikiyatrik hastalık tanılı bireyle çalışmak istemeyeceğini ifade eden sağlık çalışanının psikiyatri hastalarına yönelik korku duyduğu belirlenmiştir (Bağ ve Ekinci, 2005). Arkan, Bademli ve Duman (2011)’ın çalışmasında öğrencilerin ve kurumlarda çalışan sağlık çalışanlarının psikiyatri hastalarına ve hastalıklarına yönelik tutumun son 10 yılda değişiklik göstermediğini, hala reddedici ve dışlayıcı olduğunu belirtmiştir (Arkan, Bademli ve Duman, 2011). Bir başka çalışma sonucunda, psikiyatri kliniklerinde çalışan hemşirelerin ruhsal hastalıklara karşı olumsuz tutum sergiledikleri saptanmıştır (Karakaş vd., 2017). Genel kliniklerde çalışan hemşirelerle yapılan çalışmaların oldukça sınırlıdır. Bu bağlamda, psikiyatri dışı kliniklerde çalışmakta olan hemşirelerin ruhsal hastalıklara ilişkin görüşlerinin belirlenmesi, elde edilecek sonuçlara göre müdahale çalışmalarının planlanabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Ayrıca bu araştırma ile elde edilecek sonuçların, literatüre ışık tutacağı düşünülmektedir.

1.2. Araştırmanın Amacı

Bu araştırma; dahili ve cerrahi kliniklerde hemşirelerin psikiyatrik hastalıklara yönelik tutumlarının incelenmesi amacıyla yapılmıştır.

1.3. Araştırma Problemi Araştırmanın soruları;

Hemşirelerin sosyo-demografik özellikleri ile ruhsal hastalığa yönelik inançları arasında farklılık var mıdır?

Hemşirelerin mesleksel özellikleri (çalışma süresi, çalışılan klinik, vb.) ile ruhsal hastalığa yönelik inançları arasında farklılık var mıdır?

2. YÖNTEM

Araştırma, İzmir’de bir üniversite hastanesinde görev yapmakta olan hemşirelerin, ruhsal hastalıklara yönelik inançlarının belirlenmesi amacıyla kesitsel tarama modeli olarak planlanmıştır.

2.1. Araştırma Grubu

İzmir’de bir Eğitim Araştırma Hastanesinin dahili ve cerrahi kliniklerinde görev yapan 305 hemşire araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Araştırmanın evreni üzerinden çalışma yürütülmüş olup, gönüllü hemşireler örnekleme dahil edilmiştir. Çalışmaya Dahili ve Cerrahi Kliniklerde görev yapan gönüllü 285 hemşire katılmıştır.

(4)

2.2. Araştırmanın Yeri ve Zamanı

Bu çalışma Temmuz-Ekim 2019 tarihleri arasında bir eğitim araştırma hastanesinin dahili ve cerrahi kliniklerinde gerçekleştirilmiştir.

2.3. Veri Toplama Araçları

Araştırma için ilgili birimlerden kurum onayı ve çalışmaya katılmaya gönüllü hemşirelerden yazılı onam alınmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından hazırlanan sosyo-demografik bilgi formu, Ruhsal hastalıklara yönelik inanç ölçeği (RHİÖ) kullanılmıştır.

2.3.1. Sosyodemografik Bilgi Formu

Sosyo-demografik özellikleri (yaş, meslek, cinsiyet, vb.) içeren sorulardan oluşmaktadır.

Literatür incelemesi yapılarak soru formu araştırmacılar tarafından hazırlanmıştır.

2.3.2. Ruhsal Hastalığa Yönelik İnançlar Ölçeği (RHYİÖ)

Ruhsal Hastalığa Yönelik İnançlar Ölçeğinin (RHYİÖ) geçerlilik ve güvenirlilik çalışması Bilge ve Çam (2006) tarafından yapılmıştır (Bilge ve Çam, 2008). 21 maddeden oluşan ölçeğin ruhsal hastalığı değerlendiren maddelerinde, “ruhsal hastalık” ve “ruhsal hastalığı olan birey”

şeklinde ifadeler yer almaktadır. 6’lı likert tipi ölçek olup; “tamamen katılmıyorum” (0),

“çoğunlukla katılmıyorum” (1), “kısmen katılmıyorum” (2), “kısmen katılıyorum” (3),

“çoğunlukla katılıyorum” (4) ve “tamamen katılıyorum” (5) şeklinde puanlanmaktadır. 3 alt ölçekten oluşmaktadır: Tehlikelilik: 8 maddeden oluşan, 0-40 arasındadır. Çaresizlik ve kişilerarası ilişkilerde bozulma: 11 maddeden, 0-55 puan arasındadır. Utanma: 2 maddeden oluşur, 0-10 puan arasında puanlanır. Bu çalışmada ölçeğin Cronbach alfa katsayısı 0,90 (yüksek derecede güvenilir) olarak bulunmuştur.

2.4. Verilerin Toplanma Süreci

Araştırmacı tarafından hemşirelere çalışma hakkında bilgi verilerek anket formları dağıtılmış ve yüz yüze görüşme yöntemiyle veriler toplanmıştır. Yanıtlamaları için istenen süre 30 dakika olarak hesaplanmıştır. Anketlerin doldurulduğu sürenin hemşirelerin mesai saatlerini etkilememesine dikkat edilmiştir.

2.5. Araştırma Etiği

Araştırmanın yapılabilmesi için İnvaziv olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’ndan izin alınmıştır (Karar no:2019/262). Ayrıca ilgili kurumdan çalışmanın yapılabilmesi için kurum izni alınmıştır. Çalışmaya katılan hemşirelere çalışmanın amacı açıklanarak yazılı onamları alınmıştır. Araştırma, Helsinki Deklerasyonu ilkelerine uygun biçimde yürütülmüştür.

2.6. Verilerin Değerlendirilmesi

Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metotlar (ortalama, standart sapma, medyan, frekans, oran, minimum, maksimum) kullanılmış, 0.05 anlamlılık düzeylerinde değerlendirilmiştir. Niceliksel verilerin normal dağılıma uygunlukları Shapiro-Wilk testi ile karar verilmiş ve normal dağılım gösteren bağımsız iki grup karşılaştırmalarında Bağımsız Örneklem T (Student T) testi, normal dağılım göstermeyen bağımsız iki grup

(5)

karşılaştırmalarında Mann Whitney U testi uygulanmıştır. Normal dağılım gösteren üç ve üzeri grupların karşılaştırmalarında Anova, normal dağılım göstermeyen üç ve üzeri grupların karşılaştırmalarında ise Kruskal Wallis test ve farklılığa neden çıkan grubun tespitinde Bonferoni testi kullanılmıştır. Ölçek puanlarının birbiri ile ilişkilerinin değerlendirmesinde normal dağılım gösteren değişkenlerde Pearson korelasyon analizi; normal dağılım göstermeyen değişkenlerde ise Spearman’s korelasyon analizi yapılmıştır. İstatistiksel analizler için IBM SPSS 22 programı kullanılmıştır.

3. BULGULAR

Hemşirelerin ruhsal hastalıklara yönelik olumsuz inançların orta düzeyde (51.65±17.08) olduğu, alt ölçek puanları incelendiğinde ise; hem ruhsal hastalığı olan kişilerin tehlikeli olduğu inancının (22.87±6.80), çaresizlik yaşanacağı inancının (27.28±10.68) orta düzeyde olduğu, olumsuz inancın ise nispeten daha düşük (1.49±2.14) olduğu belirlenmiştir.

Katılımcıların cinsiyetlerine göre dağılımları incelendiğinde %91.6’sının kadın,

%42.5’inin “45 ve üstü” yaş grubunda olduğu, %73.0’ının “evli”, %64.6’sının “lisans mezunu” olduğu saptanmıştır. Katılımcıların meslekteki çalışma sürelerine göre dağılımları incelendiğinde %43.2’sinin “21 yıl ve üzeri” grubunda olduğu, %44.2’sinin

“dahili kliniklerde” çalıştığı, %92.6’sının “0-10 yıllık” klinik çalışma süresinin olduğu belirlenmiştir (Tablo 1).

Tablo 1. Hemşirelerin Demografik Özelliklerine göre Dağılımları

Demografik Özellikler n %

Yaş 20-29 33 11.6

30-35 45 15.8

36-40 86 30.2

45 ve üzeri 121 42.5

Cinsiyet Kadın 261 91.6

Erkek 24 8.4

Medeni Durum Bekar 53 18.6

Evli 208 73.0

Boşanmış 24 8.4

Eğitim Durumu Lise 15 5.3

Ön lisans 39 13.7

Lisans 184 64.6

Yüksek lisans 45 15.8

Doktora 2 .7

Meslekteki Çalışma Süresi 0-10 yıl 62 21.8

11-15 yıl 57 20.0

16-20 yıl 43 15.1

21 yıl ve üzeri 123 43.2

Hastanedeki Görev Süresi 0-10 yıl 168 58.9

11-15 yıl 52 18.2

16-20 yıl 28 9.8

21 yıl ve üzeri 37 13.0

Çalışılan Klinik Dahili Klinikler 126 44.2

Cerrahi Klinikler 109 38.2

Psikiyatri Kliniği 11 3.9

Diğer Birimler 39 13.7

Çalışılan Klinikteki Görev Süresi 0-10 yıl 264 92.6

11-15 yıl 13 4.6

16-20 yıl 2 .7

21 yıl ve üzeri 6 2.1

(6)

Daha Önce Psikiyatri Kliniğinde Çalışma

Durumu Evet 33 11.6

Hayır 252 8,4

Evet İse Çalışma Yılı 2 yıl ve altı 19 57.6

2 yıl üstü 12 36.4

Herhangi Bir Psikolojik Rahatsızlık Durumu

Evet 48 16.8

Hayır 237 83.2

Çevrede Psikiyatrik Tanılı Bir Yakını

Olma Durumu Evet 114 39.9

Hayır 169 60.1

Evet ise, Yakınlık Durumu 5 4.4

Kardeş 14 12.4

Arkadaş 36 31.9

Çocuk 2 1.8

Akraba 1 0.6

Ruhsal sorunlu bireylerin sizde

çoğunlukla yaratığı duygu nedir? Korku 43 15.1

Üzüntü 185 64.9

Sıkıntı 74 26.0

Öfke 20 7.0

Heyecan 8 2.8

Ruhsal hastalığı olan biriyle aynı birimde

çalışmak ister misiniz? Evet 48 16.8

Hayır 236 82.8

Yanıtınız hayır ise neden çalışmak istemezsiniz?

İş yükü artar 77 32.6

İşini tam olarak yapamaz 82 34.7 Hastaya ve çalışana zarar

verebilir 152 64.4

Diğer 67 28.4

Araştırmaya katılan hemşirelerin yaş gruplarına göre Ruhsal Hastalığa Yönelik İnançlar ölçeği toplam puanı ile Tehlike alt boyutlarından aldıkları toplam puan ortalamaları ile yaş grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p<0.05).

Farklılığı yaratan grup ya da grupların belirlenebilmesi için Bonferroni testi uygulanmıştır. Buna göre, “20-29” yaş grubu ile “36-40” yaş grubu arasında istatistiksel olarak bir fark bulunmuş (p=.046) olup, “36-40” yaş grubundaki katılımcıların ortalamalarının “20-29” yaş grubundaki katılımcıların ortalamalarından fazla olduğu saptanmıştır (Tablo 2).

Araştırmaya katılan hemşirelerin medeni durumlarına göre Ruhsal Hastalığa Yönelik İnançlar ölçeği toplam puanı ile alt boyutları arasındaki farklılık incelendiğinde, Tehlike alt boyutu toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p<0.05). Farklılığı yaratan grup ya da grupların belirlenebilmesi için yapılan Bonferroni testine göre “bekar” grubu ile “evli” grubu arasında istatistiksel olarak bir fark bulunmuştur (p=.024). “Evli” olan hemşirelerin RHYİ ölçeği Tehlike alt boyutu puan ortalamalarının daha yüksek olduğu saptanmıştır (Tablo 2).

Tablo 2. Araştırmaya Katılanların Ruhsal Hastalığa Yönelik İnançlar Ölçeği Alt Boyutları Puan Ortalamalarının Sosyodemografik Özelliklerine Göre Karşılaştırılması

Ölçek ve alt boyutları Sosyodemografik Özellikler

N 𝑿̅ ss F P

Yaş Grupları Tehlike Alt Boyutu 20-29

33 20,66 5,41 2,823 ,039*

30-35

45 23,00 7,00

36-40

86 24,37 7,12

41 yaş ve üzeri 119 22,36 6,68

(7)

Çaresizlik Ve Kişilerarası İlişkilerde Bozulma Alt Boyutu

20-29

32 24,84 9,53 1,350 ,258

30-35

45 26,53 11,72

36-40

84 28,96 10,78

41 yaş ve üzeri 118 27,03 10,43

Utanma Alt Boyutu 20-29 33 2,00 2,66 154,06 ,458

30-35 45 1,82 2,34 152,06

36-40 86 1,50 2,20 141,28

41 yaş ve üzeri

119 1,22 1,81 135,37

Ölçek Toplam Puanı 20-29

32 47,59 15,61 1,729 ,161

30-35

45 51,35 18,60

36-40

84 54,82 18,01

41 yaş ve üzeri

118 50,61 15,99

Medeni Durum

Tehlike Alt Boyutu Bekar 53 20,71 6,79 3,628 ,028*

Evli 206 23,49 6,52

Boşanmış 24 22,41 8,35

Çaresizlik ve Kişilerarası İlişkilerde Bozulma Alt Boyutu

Bekar

52 24,78 11,30 117,46 5,185

Evli

204 28,02 10,18 145,95

Boşanmış

23 26,30 12,96 138,17

Utanma Alt Boyutu Bekar

53 1,43 2,51 132,88 1,900

Evli 206 1,56 2,10 145,74

Boşanmış 24 1,00 1,41 130,06

Ölçek Toplam Puanı Bekar 52 46,98 18,65 2,851 ,059

Evli 204 53,07 16,01

Boşanmış

23 49,60 21,03

Cinsiyet Tehlike Alt Boyutu Kadın

259 22,96 6,87 ,693 ,489

Erkek

24 21,95 6,06

Çaresizlik ve Kişilerarası İlişkilerde Bozulma Alt Boyutu

Kadın 255 27,30 10,70 ,096 ,924

Erkek 24 27,08 10,66

Utanma Alt Boyutu Kadın 259 1,51 2,16 142,56 2962,00

Erkek 24 1,29 1,82 135,92

Ölçek Toplam Puanı Kadın 255 51,77 17,25 ,555 ,693

Erkek 24 50,33 15,48

Eğitim Durumu

Tehlike

Lise

15 21,26 6,01 2,010 ,113

Ön lisans

39 23,10 7,051

Lisans

182 23,46 6,60

Lisansüstü 47 20,95 7,34

Çaresizlik ve Kişilerarası İlişkilerde Bozulma

Lise 15 25,53 8,53 1,333 ,264

Ön lisans 39 27,53 12,01

(8)

Lisans

178 28,04 10,33

Lisansüstü

47 24,74 11,29

Utanma Lise

15 1,53 2,03 144,50 ,997

Ön lisans 39 1,71 2,40 143,99

Lisans 182 1,46 2,12 141,41

Doktora 47 1,40 2,07 141,84

Ölçek Toplam Puanı Lise 15 48,33 11,34 1,689 ,170

Ön lisans

39 52,35 18,35

Lisans

178 52,97 16,76

Lisansüstü

47 47,10 18,27

*p<0,05

Araştırmaya katılan hemşirelerin, ruhsal hastalığı olan biriyle aynı birimde çalışmak isteme durumuna göre RHYİ ölçeği ve alt boyutlarının toplam puanlarının ortalamaları arasındaki farklılık incelenmiştir. Araştırmaya katılan kişilerin “Ruhsal hastalığı olan biriyle aynı birimde çalışmak ister misiniz?” sorusuna verilen cevaplara göre "Tehlike"

alt boyutlarından aldıkları toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p<0.05). Buna göre “hayır” grubunda bulunan katılımcıların tehlike alt boyutundan aldıkları toplam puan ortalamasının “evet” grubunda bulunan katılımcıların toplam puan ortalamasından daha fazla olduğu saptanmıştır.

Araştırmaya katılan hemşirelerin, RHYİ ölçeği "Kişilerin Çaresizlik ve Kişilerarası İlişkilerde Bozulma" alt boyutundan aldıkları toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p<0.05). Buna göre “hayır”

grubunda bulunan katılımcıların Kişilerin Çaresizlik ve Kişilerarası İlişkilerde Bozulma alt boyutundan aldıkları toplam puan ortalamasının “evet” grubunda bulunan katılımcıların toplam puan ortalamasından daha fazla olduğu saptanmıştır.

Hemşirelerin "Utanma" alt boyutundan aldıkları toplam puan sıra ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p<0.05). Buna göre “hayır”

grubunda bulunan katılımcıların Utanma alt boyutundan aldıkları toplam puan sıra ortalamasının “evet” grubunda bulunan katılımcıların toplam puan sıra ortalamasından daha fazla olduğu saptanmıştır. Katılımcıların RHYİ ölçeği toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p<0.05). Buna göre “hayır”

grubunda bulunan katılımcıların tehlike alt boyutundan aldıkları toplam puan sıra ortalamasının “evet” grubunda bulunan katılımcıların toplam puan sıra ortalamasından daha fazla olduğu saptanmıştır (Tablo 3).

Tablo 3. Araştırmaya Katılanların Ruhsal Hastalığa Yönelik İnançlar Ölçeği ve Ölçek Alt Boyutları Puan Ortalamalarının Mesleki Özelliklerine veRuhsal Hastalığı Olan Biriyle Aynı Birimde Çalışmak İsteme Durumuna Göre Karşılaştırılması

Ölçek ve alt boyutları Ruhsal Hastalığı Olan Biriyle Aynı Birimde Çalışmak İsteme Durumu

n 𝑿̅ ss t P

Tehlike Evet 48 18.31 6.84 -5.346 .000*

Hayır 235 23.81 6.42

(9)

Çaresizlik ve Kişilerarası İlişkilerde Bozulma

Evet 48 20.50 10.73 -5.043 .000*

Hayır 231 28.69 10.13

Utanma Evet 48 1.04 2.08 119.04 .020*

Hayır 235 1.58 2.14 146.69

Ölçek Toplam Puanı Evet 48 39.85 17.64 -5.530 .000*

Hayır 231 54.10 15.94

Çalışılan Klinik

Tehlike

Dahili Klinikler 124 23,02 6,75 ,109 ,955

Cerrahi Klinikler 109 22,82 7,09

Psikiyatri Kliniği 11 21,81 5,70

Diğer Birimler 39 22,87 6,63

Çaresizlik ve Kişilerarası

İlişkilerde Bozulma Dahili Klinikler 123 27,63 9,83 1,410 ,240 Cerrahi Klinikler 108 26,75 11,65

Psikiyatri Kliniği 11 22,09 12,60

Diğer Birimler 37 29,21 9,59

Utanma Dahili Klinikler 124 1,47 2,06 12,26 2,182

Cerrahi Klinikler 109 1,64 2,21 146,29

Psikiyatri Kliniği 11 ,72 1,55 112,64

Diğer Birimler 39 1,35 2,29 137,47

Ölçek Toplam Puanı Dahili Klinikler 123 52,17 16,24 ,862 ,461 Cerrahi Klinikler 108 51,09 18,29

Psikiyatri Kliniği 11 44,63 18,33

Diğer Birimler 37 53,64 15,83

Çalışılan birimdeki Görev Süresi

Tehlike 0-10 yıl 262 22,84 6,85 ,080 ,923

11-15 yıl 13 23,61 6,34

16 yıl ve üstü 8 22,75 6,67

Çaresizlik ve Kişilerarası

İlişkilerde Bozulma 0-10 yıl 258 26,90 10,63 2,463 ,087

11-15 yıl 13 30,46 10,72

16 yıl ve üstü 8 34,25 10,30

Utanma 0-10 yıl 262 1,51 2,16 142,68 ,110

11-15 yıl 13 ,38 ,65 107,42

16 yıl ve üstü 8 2,50 2,44 176,00

Ölçek Toplam Puanı 0-10 yıl 258 51,26 17,17 1,086 ,339

11-15 yıl 13 54,46 16,29

16 yıl ve üstü 8 59,50 14,91

4. SONUÇ, TARTIŞMA VE ÖNERİLER

Çalışma kapsamında dahili ve cerrahi kliniklerde çalışan hemşirelerin psikiyatrik hastalıklara tutumları belirlenmiştir. Profesyonel sağlık ekibi içerisinde hasta ve hasta yakınları ile uzun

(10)

süreli ve yakın temas halinde olan hemşirelerin psikiyatrik hastalık tanılı bireylere yönelik tutum ve inançları, verilecek bakımı ve hasta hemşire ilişkisini etkilemesi bakımından önemlidir.

Dahili ve Cerrahi kliniklerde çalışmakta olan hemşirelere yönelik yapılan bu çalışmada, genel olarak ruhsal hastalıklara yönelik olumsuz inançların orta düzeyde (51.65±17.08) olduğu saptanmıştır. Alt ölçek puanları incelendiğinde ise; hem ruhsal hastalığı olan kişilerin tehlikeli olduğu inancının (22.87±6.80), çaresizlik yaşanacağı inancının (27.28±10.68) orta düzeyde olduğu, olumsuz inancın ise nispeten daha düşük (1.49±2.14) olduğu belirlenmiştir. Sağlık çalışanları ile yapılan bir çalışmada da benzer bulgular elde edilmiştir (Tümer, Kırağ, Çoşkun, 2019). Bu sonuç, araştırmaya katılan hemşirelerin %81.1'lik bir oranla eğitim düzeyinin lisans ve lisansüstü düzeyde olması ve bu grubun lisans eğitiminde psikiyatri hemşireliği dersi almış olması göz önünde bulundurulduğunda ruhsal hastalıklar konusunda daha bilgili ve farkındalık sahibi olması gerekirken damgalama eğiliminin düşük düzeyde olmaması düşündürücüdür.

Dolayısıyla özellikle üniversite eğitimi sürecinde öğrencilerin teorik bilgi düzeyinin artırılmasının yanı sıra olumsuz tutum ve önyargılarda da değişim amaçlanması, buna yönelik programlar geliştirilmesi ve mezuniyet sonrası eğitimlerin sürdürülmesi önemli görülmektedir.

Nitekim Karakaş, Polat, Ay ve Küçükoğlu (2017) tarafından yapılan bir çalışmada da psikiyatri kliniklerinde çalışan hemşirelerin tedavi ve bakımlarının sürdürülmesine yönelik düşüncelerinin negatif yönde olduğu, ruhsal hastalık tanılı bireylerin uzaklaştırıldığı, bu bireylere korku duyulduğu ve dışlandığı saptanmıştır (Karakaş, Polat, Eda, & Küçükoğlu, 2017). Benzer olarak ülkemizde yürütülen diğer çalışmalarda da hemşirelerin ruhsal hastalığı olan bireylere yönelik olumsuz tutum içinde oldukları bildirilmiştir (Arkan, Bademli, Duman, 2011; Bağ, Ekinci, 2005).

Dahili ve Cerrahi servis hemşirelerinin RHYİÖ puan ortalamalarının sosyodemografik özelliklerine göre dağılımı incelenmiş ve yaş ile medeni durum dışında hiçbir demografik özelliğin inanç ve tutumları arasında istatiksel olarak anlamlı bir farkın olmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Araştırmada RHYİ ölçeği Tehlike alt boyutlarından aldıkları toplam puan ortalamaları ile yaş grupları arasında anlamlı farklılık bulunmuştur. Buna göre, RHYİ ölçeği Tehlike alt boyutu puan ortalaması açısından “36-40” yaş grubundaki katılımcıların ortalamalarının “20-29” yaş grubundaki katılımcıların ortalamalarından fazla olduğu saptanmıştır. Bu sonuca benzer şekilde Büyükbayram ve ark. (2017) tarafından psikiyatri kliniğinde çalışanlar ile yapılan bir çalışmada da, y kuşağı hemşirelerin x kuşağı hemşirelere göre ruhsal hastalıklara ilişkin daha olumsuz tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Ayrıca hemşirelerin medeni durumlarına göre "Tehlike" alt boyutu toplam puan ortalamaları arasında anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). Buna göre “evli” olan hemşirelerin RHYİ ölçeği Tehlike alt boyutu puan ortalamalarının daha yüksek olduğu saptanmıştır (Büyükbayram vd., 2017). Elçi (2013) tarafından yapılan bir çalışmada da benzer bir sonuç elde edilmiştir (Elçi, 2013). Literatür incelendiğinde, sağlık çalışanlarının ruhsal hastalıklara ilişkin inanç ve tutumlarının incelendiği çalışmalarda da bu konuda farklı sonuçlar elde edilen araştırmalar mevcuttur. Yapılan çalışmaların bir kısmında yaş, cinsiyet gibi değişkenler ruhsal hastalıklara yönelik inanç ve tutumları etkilerken (Tümer, Kırağ, Çoşkun, 2019; Björkman, Angelman, Jönsson, 2008; Arvaniti vd., 2009; Lauber, Nordt, Braunschweig, & Rössler, 2006), diğer çalışmalarda etkilemediği belirlenmiştir (Bağ, Ekinci, 2005; Ünal, Hisar, Çelik, Özgüven, 2010; Hsiao, Lu, Tsai , 2015; Günay, Bekitkol, Beycan ve Ekitli, 2016).

Ruhsal hastalığı olan bir kişiyle aynı birimde çalışmak istemeyen hemşirelerin RHYİ Ölçeği

"Tehlike," "Çaresizlik ve Kişilerarası İlişkilerde Bozulma," "Utanma" alt boyutları puan ortalamaları yüksek olarak bulunmuştur. Bu sonuca göre ruhsal hastalıkların, ruhsal hastalığa sahip bireylerle kişilerarası ilişkide engellenme ve çaresizlik yaşandığı, ruhsal hastalığın utanılacak bir durum olduğu görüşündeki hemşirelerin, ruhsal hastalığı olan bir kişiyle aynı birimde çalışmak istemediğine işaret etmektedir. Bu bulgu, bu birimlerde çalışan hemşirelerin

(11)

yakın ilişki gerektiren profesyonel bir ortamda bir arada bulunmak istemediğini, bu durumdan çekindiğini göstermektedir. Chen ve Chang (2016) tarafından yapılan bir çalışmada da bu sonuca benzer şekilde, ruhsal hastalığı olan kişilerle yakın ilişki kurmaktan kişilerin kaçındıkları saptanmıştır (Chen, Chang, 2016). Del Olmo-Romero, González-Blanco, Sarró, Grácio (2019) yılında yapılan çalışmada psikolog, sosyal çalışmacı ve hemşirelerden oluşan sağlık çalışanları içinde hemşirelerin daha fazla psikiyatrik hastalıklara yönelik olumsuz tutuma sahip oldukları saptanmıştır (Del Olmo-Romero, González-Blanco, Sarró, Grácio et al., 2019).

Siqueira, Abelha, Lovisi, Sarução ve ark. (2017) tarafından yapılan çalışmada da benzer sonuç elde edilmiştir (Siqueira et al., 2017). Ubaka, Chikezie, Amorha ve Ukwe (2018) tarafından sağlık çalışanlarına yönelik yapılan bir araştırmada psikiyatri hastalarına yönelik olumsuz tutumların mesleki deneyim süresinin az olması ile ilişkili olduğu saptanmıştır (Ubaka, Chikezie, Amorha, & Ukwe, 2018). Diğer taraftan Cremonini, Pagnucci, Giacometti ve Rubbi (2018) tarafından yapılan bir çalışmada da hemşirelerin de yer aldığı sağlık çalışanlarının psikiyatrik hastalıklara yönelik duyarlı ve pozitif tutum sergiledikleri belirlenmiştir (Cremonini, Pagnucci, Giacometti, & Rubbi, 2018).

Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda, araştırmaya katılan dahili ve cerrahi servis çalışanlarının ruhsal hastalıklara yönelik orta düzeyde olumlu inanca sahip oldukları ayrıca yaş, medeni durum ve aynı birimde ruhsal hastalığı olan bir kişiyle çalışmaya yönelik düşüncesi dışında hiçbir sosyodemografik özelliği ile ruhsal hastalıklara yönelik inanç ve tutumları arasında farklılık bulunmamıştır.

Araştırmanın, dahili ve cerrahi servis hemşirelerinin ruhsal hastalıklara yönelik inanç ve tutumlarıyla ilgili mevcut durumun belirlenerek yeni araştırmalara ışık tutması adına önemli sonuçlarının olduğu düşünülmektedir.

Bu sonuçlar doğrultusunda;

* psikiyatri dışındaki servis çalışanlarıyla olmak üzere daha büyük bir örneklem grubuyla araştırmaların yapılması, ayrıca inanç ve tutum gibi sübjektif kavramların değişkenlik göstermesi nedeniyle aralıklı olarak tekrarlanması,

* psikiyatri servis hemşireleri ve psikiyatri dışındaki servis hemşirelerinin karşılaştırmalı olarak ruhsal hastalıklara yönelik inanç ve tutumlarının belirlenmesi,

* araştırmada elde edilen bulgulara göre; çalışmaya katılan hemşirelerin eğitim düzeyi her ne kadar ruhsal hastalıklara ilişkin tutumları etkilemese de RHYİ ölçeği toplam puanı orta düzeyde olumsuz inanca sahip olduklarını göstermektedir. Bu bakımdan hem lisans eğitiminde hem de mezuniyet sonrası süreçte psikiyatri hastaları ve hastalıklarına ilişkin eğitim içeriklerinin geliştirilmesi, tutumları iyileştirecek yeni programların oluşturulması ve bunların sürekliliğinin sağlanması önerilmektedir.

5. KAYNAKÇA

Alataş, G., Kahiloğulları, A. K. & Yanık, M. (2011). “Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı (2011- 2023)", Ed.: Erkoç, Y., Çom, S., Torunoğlu MA., Alataş G., Kahiloğulları AK., T.C.

Sağlık Bakanlığı, s: 5-15, Ankara.

Arkan, B., Bademli, K. & Duman, ZÇ. (2011). Sağlık çalışanlarının ruhsal hastalıklara yönelik tutumları: son 10 yılda Türkiye’de yapılan çalışmalar. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 3(2),214- 231.

Arslantaş, H., Gültekin, BK., Söylemez, A. & Dereboy, F. (2010). Bir üniversite hastanesi psikiyatri polikliniğine ilk kez başvuran hastaların damgalamayla ilgili inanç, tutum ve davranışları. ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi, 11(1):11-17.

(12)

Arvaniti, A., Samakouri, M., Kalamara, E., Bochtsou, V., Bikos, C. & Livaditis, M. (2009).

Health service staffs’ attitudes towards patients with mental illness. Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol, 44,658-665.

Avcil, C., Bulut, H. & Sayar, GH. (2016). Psikiyatrik hastalıklar ve damgalama. Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, (2),175-202.

Bağ, B. & Ekinci, M. (2005). Sağlık personelinin ruhsal sorunları olan bireylere yönelik tutumlarının araştırılması. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 3:107- 27. (Erişim:

24.09.2020). www.e-sosder.com.

Bilge, A. & Çam, O. (2008). Ruhsal hastalığa yönelik inançlar ölçeği’nin geçerliliği ve güvenilirliği. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 9(2), 91-96.

Björkman, T., Angelman, T. & Jönsson, M. (2008). Attitudes towards people with mental illness: a cross-sectional study among nursing staff in psychiatric and somatic care.

Scand J Caring Sci, 22, 170-177.

Büyükbayram, A., Baysan Arabacı, L., Arabacıoğlu, İ., Ayyıldız, C. & Acar, K. (2017).

Psikiyatri kliniğinde çalışan x ve y kuşağındaki hemşirelerin alkol - madde bağımlılığı ve ruhsal bozukluğu olan bireylere yönelik tutumları. J Depend. 18,122-134.

Chen, M.D. & Chang, Y.C. (2016). Personnel attitudes toward people with mental illness at a psychatric hospital in Taiwan. Social Psychatry, 62(4),361-368.

Cremonini, V., Pagnucci, N., Giacometti, F. & Rubbi, I. (2018). Health care professionals’

attitudes towards mental illness: observational study performed at a public health facility in northern Italy. Arch Psychiatr Nurs, 32(1),24-30. doi: 10.1016/j.apnu.2017.09.007.

Çam, O. & Bilge A. (2013). Türkiye’de ruhsal hastalığa / hastaya yönelik inanç, tutum ve damgalama süreci: sistematik derleme. Psikiyatri Hemşireliği Dergisi, 91-101.

Çetinkaya Duman, Z. (2016). “Ruhsal Sağlık ve Ruhsal Hastalık", Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliğinin Temelleri Kanıta Dayalı Uygulama Bakım Kavramları. Çev. Ed. Özcan C.T., Gürhan N. Akademisyen Tıp Kitabevi, s. 2-13, Ankara.

Del Olmo-Romero, F., González-Blanco, M., Sarró, S., Grácio, J., Carrasco, MM., Martinez Cabezon, AC., Perna, G., Pomarol-Clotet, E., Varandas, P., Ballesteros-Rodriguez, J., Rebolleda-Gil, C., Vanni, G. & Gonzales Fraile, E. (2019). Mental health professionals' attitudes towards mental illness: professional and cultural factors in the INTER NOS study. Eur Arch Psychiatry Clin Neurosci, 269(3),325-339. doi: 10.1007/s00406-018- 0867-5.

Elçi, T. (2013). Hemşirelerin ruhsal hastalıklara ve hastalara yönelik inanç ve tutumları.

İstanbul: Haliç Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü Doktora tezi.

Ergün, G. (2005). Psikiyatri servislerinde çalışan hemşirelerin şizofren tanısı almış bireylere bakış açıları. Antalya: Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans tezi.

Eşsizoğlu, A. & Arısoy, Ö. (2008). Hemşirelerin depresyona ve depresyon hastalarına karşı tutumları: karşılaştırmalı bir çalışma. Dicle Tıp Dergisi, 35,167-176.

Gary, F.A. (2005). Stigma, barrier to mental health care among ethnic minorities. Issues in Mental Health Nurs, 979-999.

Günay, S., Bekitkol, T., Beycan Ekitli, G. & Yıldırım, S. (2016). The determining of a faculty of nursing students’ beliefs toward mental disorders. J Psychiatr Nurs, 7,129-134.

(13)

Hsiao, C.Y., Lu, H.L. & Tsai, Y.F. (2015). Factors influencing mental health nurses’ attitudes towards people with mental illness. Int J Ment Health Nurs, 24(3), 272-80.

Karakaş, SA., Polat, H., Eda, AY. & Küçükoğlu, S. (2017). Türkiye’de bir psikiyatri hastanesinde çalışan hemşirelerin ruhsal sorunu olan bireylere karşı tutumları ile tükenmişlikleri arasındaki ilişkinin incelenmesi. Bozok Tıp Dergisi, 7(1), 40-8.

Lauber, C., Nordt, C., Braunschweig, C. & Rössler, W. (2006). Do mental health professionals stigmatize their patients? Acta Psychiatr Scand Suppl, 429,51-59.

Malas, E.M. (2019). Ruhsal bozukluklara karşı stigma-derleme. MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi, 8(1), 1170-1188.

Moran, M. (2008). Psikiyatri alanında ve diğer kliniklerde çalışan hemşirelerin ruh hastalarına ve hastalıklarına ilişkin görüşleri. Mersin: Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans tezi.

Orak, O.S. (2016). "Ruhsal Sağlık ve Ruhsal Hastalık", Ruh Sağlığı ve Psikiyatri Hemşireliği.

Ed.: Gürhan N., Nobel Tıp Kitabevleri, s. 3-13, Ankara.

Siqueira, S.R., Abelha, L., Lovisi, G.M., Sarução, K.R. & Yang, L. (2017). Attitudes towards the mentally ıll: a study with health workers at a university hospital in Rio de Janeiro.

Psychiatr Q, 88(1),25-38. doi: 10.1007/s11126-016-9431-5.

Tümer, A., Kırağ, N. & Çoşkun, S. (2019). Beliefs of primary health service professionals towards mental disorders. Turkish Journal of Family Medicine and Primary Care, 13(3), 241-247.

Ubaka, C.M., Chikezie, C.M., Amorha, K.C. & Ukwe, C.V. (2018). Health professionals' stigma towards the psychiatric ıll in Nigeria. Ethiop J Health Sci. 28(4),483-494. doi:

10.4314/ejhs.v28i4.14.

Ünal, S., Hisar, F., Çelik, B. & Özgüven, Z. (2010). Üniversite öğrencilerinin ruhsal hastalığa yönelik inançları. Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi, 23(3),145- 150.

Yüksel, E.G. & Taşkın, E.O. (2005). Türkiye’de hekimler ve tıp fakültesi öğrencilerinin ruhsal hastalıklara yönelik tutum ve bilgileri. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 6,113-121.

Araştırma ve Yayın Etiği Beyanı

Araştırmanın yapılabilmesi için İnvaziv olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’ndan izin alınmıştır (Karar no:2019/262). Ayrıca ilgili kurumdan çalışmanın yapılabilmesi için kurum izni alınmıştır. Çalışmaya katılan hemşirelere çalışmanın amacı açıklanarak yazılı onamları alınmıştır. Araştırma, Helsinki Deklerasyonu ilkelerine uygun biçimde yürütülmüştür

Destek Beyanı

Araştırmada herhangi bir kurum veya kuruluş tarafından destek alınmamıştır.

Teşekkür

Araştırmaya katılan hemşirelere teşekkür ederiz.

Çıkar Beyanı

Yazarlar arasında çıkar çatışması bulunmamaktadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

(………) Egemenliğin kayıtsız, şartsız ulusa ait olduğu, ulusal iradenin egemen kılınması gerektiği ilk kez Havza Genelgesi’ nde belirtilmiştir. --- Soru-2)

Asepromazin zehirlenmesinin yenidoğan bebekte neden olduğu bütün yan etkileri içeren klinik bir vaka takdimi daha önce yayınlanmamıştır.. Bu yazıda infantil kolik ve

Klasik antibiyotik tedavisine 10 günde yanıt alınamayan, klinik ve radyolojik olarak tüberküloz peritonit olabileceği düşünülen iki hastaya laparoskopik periton

Hı ris ti yan mez hep le ri nin ken di için de ve di ğer din ler le di ya log fik ri ni öne çı ka ran, da ha doğ ru su te mel ama cı açık ça din le ra ra sı di ya log olan

Hastaların yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi gibi sosyo-demografik bilgileri ve SD klinik özellikleri kayıt altına alındıktan sonra, hastalara Hastane anksiyete ve depresyon

Farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu bulmak için yapılan LSD testi sonucuna göre; lise mezunu olan hemşireler ile lisans mezunu olan hemşirelerin takım/grup

Yapılan bu araştırma sonucunda; bir üniversite hastanesi- nin dahili ve cerrahi kliniklerinde çalışan hemşirelerin kanıta dayalı hemşireliğe yönelik tutumlarının orta

褪去陰霾不留疤 -小傷口的處理 萬芳醫院整形外科醫師提醒民眾,該如何處理日常生活留下的小傷口。外科處理的原