• Sonuç bulunamadı

ĠġLETME FĠNANS YÖNETĠCĠLERĠNĠN FĠNANSAL ĠNOVASYONLARA YÖNELĠK ALGILARI ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA (Doktora Tezi) Olcay ÖLÇEN ESKĠġEHĠR, 2019

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ĠġLETME FĠNANS YÖNETĠCĠLERĠNĠN FĠNANSAL ĠNOVASYONLARA YÖNELĠK ALGILARI ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA (Doktora Tezi) Olcay ÖLÇEN ESKĠġEHĠR, 2019"

Copied!
161
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ĠġLETME FĠNANS YÖNETĠCĠLERĠNĠN FĠNANSAL ĠNOVASYONLARA YÖNELĠK

ALGILARI ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA

(Doktora Tezi) Olcay ÖLÇEN ESKĠġEHĠR, 2019

(2)

ĠġLETME FĠNANS YÖNETĠCĠLERĠNĠN

FĠNANSAL ĠNOVASYONLARA YÖNELĠK ALGILARI ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA

Olcay ÖLÇEN

T.C.

EskiĢehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

ĠĢletme Anabilim Dalı DOKTORA TEZĠ ESKĠġEHĠR, 2019

(3)
(4)
(5)

i ÖZET

ĠġLETME FĠNANS YÖNETĠCĠLERĠNĠN FĠNANSAL ĠNOVASYONLARA YÖNELĠK ALGILARI ÜZERĠNE

BĠR ARAġTIRMA ÖLÇEN, Olcay

Doktora-2019 ĠĢletme Anabilim Dalı DanıĢman: Arzum ERKEN ÇELĠK

Finansal yönetimde ve Finans Teorisi‘nde, finansal inovasyonların son yılların önemli bir konusu olduğu tespit edilmiĢtir.

Sosyal Psikoloji Bilimi‘ne göre algılar, tutumlar, niyetler ve davranıĢlar iliĢki içindedir. BiliĢsel, duygusal ve davranıĢsal olarak gruplandırılan algılar zamanla tutumları belirler. Niyetler, bu tutumların ürünleridir. Sonuç olarak, davranıĢlar, algı, tutum ve niyetlerin bir sonucu olarak karĢımıza çıkarlar. Bu süreci açıklayan Teknoloji Kabul Modeli (TKM) gibi yaklaĢımlar mevcuttur.

ÇalıĢmada finansal inovasyona bu sosyal psikolojik yoldan yaklaĢılmıĢtır. Ġlk olarak, finansal inovasyon bir davranıĢ olarak kabul edilmiĢtir. Daha sonra, Ġnovasyon Yayılım Teorisi (ĠYT) ve benzer yaklaĢımlardan yararlanarak dikkatlice gruplandırılan değiĢkenler, Likert tipi sorular vasıtasıyla toplanan veriler kullanılarak parametrik olmayan istatistiksel testlerle, regresyon, faktör analizleri ve Teknoloji Kabul Modeli (TKM) ile ölçülmüĢ ve anlamlandırılmıĢtır. Algı değiĢkenlerinin ve demografik değiĢkenlerin, finansal inovasyon kullanım niyeti davranıĢı üzerinde etkiye sahip olduğu bulunmuĢtur.

Anahtar Kelimeler: Finansal Ġnovasyon, FinTech, Finansal Yönetim, Sosyal Psikoloji, Algı.

―Bu tez çalıĢması, EskiĢehir Osmangazi Üniversitesi Bilimsel AraĢtırma Projeleri Komisyonu tarafından desteklenmiĢtir. Proje No: 2015-907‖

(6)

ii ABSTRACT

A STUDY ON THE PERCEPTIONS OF FINANCIAL MANAGERS TOWARDS FINANCIAL INNOVATIONS

ÖLÇEN, Olcay

Ph. D. Thesis-2019

Business Administration Department Advisor: Arzum ERKEN ÇELĠK

Financial Innovations have been determined as an important research area last decades in financial management practices and financial theory.

According to Social Psychology, there is a relationhip among perceptions, attitudes, intentions and behaviors. Perceptions, which are classified as cognitive, emotional and behavioral forms determine attitudes over time. Intentions are products of these attitudes. At the end, behaviours can be determined with these perceptions, attitudes and intentions. There are some theories and approaches explain these process such as Technology Acceptance Model (TAM).

In this study, financial innovations are explained with this social psychological way. The data collected through Likert-type questions, the variables classified by using Innovation Diffusion Theory (IDT) and similar approaches, the non-parametric statistical tests, regression, factor analyzes and Technology Acceptance Model (TAM) are used for modelling. The results show that perception and demographic variables have statistically significant effect on the intention to use financial innovations.

Key words: Financial Innovation, FinTech, Financial Management, Social Psychology, Perception.

(7)

iii ĠÇĠNDEKĠLER

ÖZET... i

ABSTRACT ... ii

ĠÇĠNDEKĠLER ... iii

TABLOLAR LĠSTESĠ ... vi

ġEKĠLLER LĠSTESĠ ... viii

DENKLEMLER LĠSTESĠ ... ix

EKLER LĠSTESĠ ... x

KISALTMALAR LĠSTESĠ ... xi

ÖNSÖZ ... xii

GĠRĠġ ... 1

BĠRĠNCĠ BÖLÜM FĠNANSAL ĠNOVASYON 1.1. Ġnovasyon Kavramı ... 3

1.2. Ġnovasyonun Sınıflandırılması ... 5

1.3. Ġnovasyon Modelleri ... 8

1.4. Finansal Ġnovasyona GiriĢ ... 15

1.4.1. ĠĢletme Amaçları, Sürdürülebilirlik ve Finansal Ġnovasyon ĠliĢkisi ... 15

1.4.2. Finansal Ġnovasyon Kavramı ... 18

1.4.3. Finansal Ġnovasyonların Diğer Ġnovasyonlardan Ayrılması ... 19

1.4.4. Finansal Ġnovasyon Tanımı ... 20

1.5. Finansal Ġnovasyon ve Bazı Kavram ile Teorilerin ĠliĢkileri ... 21

1.5.1. Finansal Ġnovasyon, Enformasyon Asimetrisi ve Finansal Aracılık .. 21

1.5.2. Finansal Ġnovasyon ve Etkin Piyasalar Hipotezi ... 23

1.5.3. Finansal Ġnovasyon ve Finansal Risk ... 24

1.5.4. Finansal Ġnovasyon ve Finansal Kriz ... 25

1.5.5. Finansal Ġnovasyon, Regülasyon, Deregülasyon ve Finansal Liberalizasyon ... 25

1.5.6. Finansal Ġnovasyon ve Rekabet ... 27

1.6. Finansal Ġnovasyonun Olumlu ve Olumsuz Yönleri ... 27

(8)

iv

1.7. Uygulamada Finansal Ġnovasyon: ―Fintech‖ ... 33

ĠKĠNCĠ BÖLÜM ARAġTIRMANIN PRATĠK VE TEORĠK MODELLERĠ 2.1. AraĢtırma Probleminin Tanımı ... 35

2.2. AraĢtırmanın Pratik Problemi ... 35

2.3. AraĢtırma Pratik Modeli ile Ġlgili Tanımlar ... 35

2.3.1. Algı…… ... 35

2.3.2. Tutum………… ... 35

2.3.3. DavranıĢ ... 37

2.3.4. Norm ve Normatif DavranıĢ ... 37

2.3.5. Niyet ve DavranıĢsal Niyet ... 37

2.3.6. Ġnanç….. ... 37

2.3.7. Teknoloji Kabul Modeli ... 38

2.3.8. Ġnovasyon Yayılım Teorisi ... 41

2.3.8.1.Yayılım (Ġkna) Kavramı - Ġnovasyon Yayılım Teorisi ĠliĢkisi ... 41

2.4. AraĢtırmanın Teorik Problemleri ... 47

2.5. AraĢtırmanın Teorik Modeli ... 47

2.5.1. AraĢtırma Teorik Modelinin DeğiĢkenleri ... 48

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ĠġLETME FĠNANS YÖNETĠCĠLERĠNĠN FĠNANSAL ĠNOVASYONA YÖNELĠK ALGILARI ÜZERĠNE BĠR ARAġTIRMA 3.1. AraĢtırmanın Amacı ... 50

3.2. AraĢtırmanın Önemi ... 50

3.3. AraĢtırmanın Yöntemi ... 50

3.4. Kuramsal Çerçeve ve AraĢtırmanın Hipotezleri ... 50

3.5. AraĢtırmanın Ġstatistiksel Modeli ... 50

3.5.1.Örneklem OluĢturulması ... 51

3.5.2.Veri toplama biçimi ve Anket OluĢturma ... 51

3.5.3.AraĢtırmaya Uygun Ġstatistiksel Model Seçimi ... 51

3.5.4.AraĢtırmanın Ġstatistiksel Modeli ... 51

3.5.5.AraĢtırma Anketinde Demografik Veriler ... 51

3.5.5.1.AraĢtırma Anketinde Cinsiyet DeğiĢkeni ... 51

(9)

v

3.5.5.2.AraĢtırma Anketinde YaĢ DeğiĢkeni ... 52

3.5.5.3.AraĢtırma Anketinde Gelir DeğiĢkeni ... 53

3.5.5.4.AraĢtırma Anketinde Eğitim Düzeyi DeğiĢkeni ... 53

3.5.5.5.AraĢtırma Anketinde Sektör DeğiĢkeni ... 53

3.5.5.6.AraĢtırma Anketinde ĠĢletme Pozisyonu DeğiĢkeni ... 55

3.5.6.AraĢtırmanın Anket Sorularının Ġstatistiksel Modellerinin Analizi, Bulguları ve Yorumu ... 58

3.5.6.1.AraĢtırma Anket Verilerinin Normalliği ... 60

3.5.6.2.Anket Verilerinin Varyans Homojenliği ... 67

3.5.7.AraĢtırma Hipotez Testleri ... 71

3.5.7.1.AraĢtırmanın Hipotezlerinin Mann-Whitney U Testi ile Test Edilmesi ... 71

3.5.7.2.AraĢtırma Hipotezlerinin Kruskal Wallis H. Testi ile Test Edilmesi ... 80

3.5.7.3.AraĢtırma Hipotezlerinin Spearman Korelasyon Testi ile Test Edilmesi ... 87

3.5.7.4.Finansal Ġnovasyon Algıları Arasındaki ĠliĢkinin Regresyon Modeli ile Açıklanması... 92

3.5.7.5.Ek DeğiĢkenler ile OluĢturulan ve ĠliĢkili Teknoloji Kabul Modeli DeğiĢkenleri ile Hazırlanan Regresyon Modeli ... 99

SONUÇ, TARTIġMA VE ÖNERĠLER... 102

EKLER ... 108

KAYNAKÇA ... 127

(10)

vi TABLOLAR LĠSTESĠ

Tablo 1 Farklı Yazarlar Tarafından Yapılan Ġnovasyon Tanımları ... 4

Tablo 2. Ġnovasyon Türleri ... 7

Tablo 3. Yazar, Yıl ve Tanımlamalara Göre Doğrusal (Lineer) Ġnovasyon ... 8

Tablo 4. Rotwell (1992)' e Göre Ġnovasyon Modellerinin GeliĢimi ... 13

Tablo 5. Ġnovasyona Dayalı Sürdürülebilirlik ile Sermaye Tipleri ... 18

Tablo 6. Yeni Finansal Aracılık Teorisi ile Eski Finansal Aracılık Teorisinin Farkları ... 22

Tablo 7. Finansal Ġnovasyonların Olumsuz Yönlerinin Taksonomisi ve Yüksek Frekanslı Ticaret ile Borsa Yatırım Fonu Uygulamaları... 30

Tablo 8. Teknoloji Kabul Modeli Ġle Ġlgili Düzenlemeler ... 39

Tablo 9. Ġnovasyon Yayılım Teorisi Çekirdek Yapısalları ... 44

Tablo 10. Finansal Ġnovasyon Yönelik Algıları Açıklayan Teorik (Kavramsal) Modelin DeğiĢkenleri ... 48

Tablo 11. AraĢtırma Anketinde Cinsiyet DeğiĢkeni ... 52

Tablo 12. AraĢtırma Anketinde YaĢ DeğiĢkeni ... 52

Tablo 13. AraĢtırma Anketinde Eğitim DeğiĢkeni ... 53

Tablo 14. AraĢtırmaya Katılan ĠĢletme Finans Yöneticilerinin Bulundukları Sektörler ... 54

Tablo 15. ĠĢletme Finans Yöneticilerinin Bulundukları Pozisyonlar ... 55

Tablo 16. AraĢtırmanın Açıklayıcı Ġstatistikleri Tablosu ... 58

Tablo 17. Finansal Ġnovasyon Algıları Hipotezleri ... 60

Tablo 18. Finansal Ġnovasyon Algıları Çarpıklık ve Basıklık Değerleri ... 61

Tablo 19. Kolmogorov- Smirnov Normallik Testi ... 63

Tablo 20. Shapiro-Wilk Normallik Testi ... 64

Tablo 21. Hipotez Testi Sonuçları ... 64

Tablo 22. Varyans Homojenliği Testleri Hipotezleri ... 67

Tablo 23. Levene Test Değeri ... 68

Tablo 24. Algıların Varyans Testi Hipotezleri ve Sonuçları... 69

Tablo 25. Finansal Ġnovasyon Algılarının ve Demografik Cinsiyet DeğiĢkenlerinin Hipotezlerinin Mann-Whitney U Testi ile Test Edilmesi ... 72

Tablo 26. Finansal Ġnovasyon Algılarının ve Demografik Meslek DeğiĢkenlerinin Hipotezlerinin Mann-Whitney U Testi ile Test Edilmesi ... 76

(11)

vii Tablo 27. YaĢ DeğiĢkenlerine Göre Kruskal Wallis H. Testi, Hipotezleri ve Sonuçları

... 80

Tablo 28. Gelir DeğiĢkenlerine Göre Kruskal Wallis H. Testi, Hipotezleri ve Sonuçları ... 82

Tablo 29. Eğitim DeğiĢkenlerine Göre Kruskal Wallis H. Testi, Hipotezleri ve Sonuçları ... 85

Tablo 30. Finansal Ġnovasyon Algılarının Spearman Korelasyon Sonuçları ... 88

Tablo 31. Ortalama_Risk değiĢkeni ile ilgili Regresyon Analizi ... 94

Tablo 32. Ortalama_EriĢilebilirlik ile Regresyon Analizi ... 96

Tablo 33. Ortalama_Göreceli Avantaj ile Regresyon Analizi ... 98 Tablo 34. Teknoloji Kabul Modeli ve Kontrol DeğiĢkenleri Ġle Regresyon Modeli 100

(12)

viii ġEKĠLLER LĠSTESĠ

ġekil 1. Teknolojinin Soyut ve Somut Olarak Sınıflandırılması ... 6

ġekil 2. BütünleĢmiĢ Teknoloji ve Bilimin Ġtmesiyle OluĢan Doğrusal Ġnovasyon .... 9

ġekil 3. ĠĢletme Düzleminde Teknoloji ve Bilimin Ġtmesiyle OluĢan Doğrusal Ġnovasyon ... 10

ġekil 4. Pazarın Çekimiyle GerçekleĢen Ġnovasyon ... 10

ġekil 5. Teknolojinin ĠĢ Ağı ve Doğasına Göre Sınıflandırılması ... 11

ġekil 6. ĠĢ Ağı ve Doğasına Göre Sınıflandırılan Teknolojiye Devlet TeĢvikleri ... 12

ġekil 7. Kavramsal Ġnovasyon ve Sürdürülebilirlik ĠliĢkisi ... 17

ġekil 8. Tutum Öğeleri ... 36

ġekil 9 Teknoloji Kabul Modeli ... 38

ġekil 10. Ġnovasyon Yayılım Teorisi ... 43

ġekil 11. Wang ve ekibi‘nin Ġnovasyon Yayılım Modeli Ġçin Algı, Tutum, DavranıĢ Modeli Yorumu ... 46

(13)

ix DENKLEMLER LĠSTESĠ

Denklem 1. Finansal Ġnovasyon Ortalama Risk Algıları Regresyon Denklemi ... 93 Denklem 2. Finansal Ġnovasyon Ortalama EriĢebilirlik Algıları Regresyon Denklemi ... 95 Denklem 3. Finansal Ġnovasyon Ortalama Göreceli Avantaj Algıları Regresyon

Denklemi ... 97 Denklem 4. Finansal Ġnovasyon Kullanım Niyeti Regresyon Denklemi ... 100

(14)

x EKLER LĠSTESĠ

Ek 1. Anket Soruları ... 108 Ek 2. Spearman Korelasyon Ġle Soru Grubu Verilerinin, Tek DeğiĢkene

Ġndirilmesinin Test Edilmesi... 113 Ek 3. Regresyon Analizi Ġçin OluĢturulan Yeni Anketin Faktör Analizi Sonuçları 119

(15)

xi KISALTMALAR LĠSTESĠ

APA: American Psychological Association(Amerikan Psikoloji Birliği) FINTECH: Finansal Technologies (Finansal Teknolojiler)

IYT: Ġnovasyon Yayılım Teorisi TKM: Teknoloji Kabul Modeli

(16)

xii ÖNSÖZ

Değerli aileme, danıĢmanıma, tez izleme kurulu, tez değerlendirme kurulu jüri hocalarıma Ģükran ve saygılarımla.

(17)

1 GĠRĠġ

Finansal Kriz olgusunun ilk kez tanımlandığı kitaplardan olma özelliğini yitirmeyen ve insanların büyük servetler edinmek için, bireysel ve toplumsal olarak ne gibi çılgınlıklar yapabileceğini, 2000 yılında dilimize kazandırılan eserlerinde Mackay, ―Olağanüstü Kitlesel Yanılgılar ve Kalabalıkların Çılgınlığı‖ ile ve Vega,

―KarıĢıklığın KarmaĢası‖ ile tarihsel veriler ıĢığında açıklamıĢlardır. Stiglitz, 2002 yılında Türkçeye kazandırılan ―KüreselleĢme, Büyük Hayal Kırıklığı‖ adlı eserinde baĢta küreselleĢme olmak üzere IMF, Dünya Bankası gibi kurumların çözüm odaklı olarak yönetilmediğini ve ekonomik sistemin bu tip resmi ve gayri resmi kurumların yanlıĢ yönetilmesi nedeniyle sürekli kriz üreten bir yapıya bürüdüğünü iktisadi olarak ispat etmektedir. Krugman, 2008 yılında yazdığı ―The Return of Depression Economics and The Crisis of 2008‖ kitabında iktisadi bir bakıĢ açısıyla ekonomik sistemin neden 1929 yılında baĢlayan ―Büyük Buhran‖a benzer bir kriz ürettiğini ayrıntılarıyla tartıĢmaktadır. Piketty, 2014 ve 2015 yıllarında Türkiye iktisadi literatüründe de oldukça yer tutmuĢ ―Yirmi Birinci Yüzyılda Kapital‖ isimli eserinde, küresel düzeyde ve yerel düzeyde örnekler vererek, öncelikle ekonomik ve finansal krizlerin iktisadi anatomisini çıkardıktan sonra, kriz olgusu ile baĢa çıkabilmek için devrim niteliğinde ekonomi politikaları önermiĢtir.

Balı ve BüyükĢalvarcı (2011) yazdıkları kitaplarında, lale soğanlarının, demiryolu tahvillerinin, borsa kâğıtlarının, petrol ve petrole dayalı ürünlerin, internetin, gayrimenkullerin, devlet tahvillerinin ve bankacılık iĢlemlerinin ve benzerlerinin birer finansal yönetim fonları aynı zamanda türdeĢ araĢtırma objesi olarak bireyleri-toplumları, iĢletmeleri, devletleri ve dünyayı finansal ve ekonomik olarak nasıl etkilediğini, kronolojik sıra ile açıklamıĢlardır.

Günümüzde finansal yönetim, gereksinim duyulan fonların sağlanmasını ve yönetimini ifade etmektedir (Aydın, BaĢar ve CoĢkun, 2010: 2). Bireyler-toplumlar, iĢletmeler, devletler ve dünyadan oluĢan sistem, girdileri, çıktıları ve geri beslemesi ile bu fonların alıĢ-veriĢi ile iĢlemektedir. Sistemin herhangi bir elemanından kaynaklanacak bir bozukluk tüm sistemin bozulmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle finansal yönetim literatüründe mikro, makro ve uluslararası düzeylerde iktisat yazınına sıklıkla atıf yapılması bilimsellik açısından gerekli bir durumdur.

Ġktisat teorisinin geliĢim tarihi aynı zamanda, finans teorisinin geliĢim tarihidir.

(18)

2 AraĢtırmada, iĢletmelere para giriĢ ve çıkıĢlarını sağlayan yetkili konumunda olan finans yöneticilerinin, günümüzde özellikle geliĢmiĢ ülke finansal piyasalarında çok yaygın bir terim olarak kullanılan finansal inovasyon kavramına yönelik tutumları ve bu tutumların ölçülmesinde yararlanılacak modeller incelenmektedir.

20. yüzyılın son yarısı ve 21. yy da, finansman üzerine çalıĢan reel ve finans sektörü temsilcilerinin, akademisyenlerin belirttikleri gibi, son yüzyılın en önemli finansal kavramlarından aynı zamanda da göreceli olarak en belirsiz olanlarından birisi finansal inovasyondur. Beck ve ekibinin, 2016 yaptıkları gibi finansal inovasyonu sadece bankacılık sektörüne indirgemek bu belirsizliği bir ölçüde giderse de, diğer sektörlerden iĢletmeler de bu inovasyonları uygulamak, kullanmak, hatta yönlendirmek durumundadırlar. Bu amaca ulaĢmak için finansal kaynak temin etmek ve bu kaynağıı iĢletmeye yarar sağlayacak Ģekilde harcamak durumundadırlar.

Finansal Ġnovasyon kavramını özellikle 21. yüzyılda finansal piyasaların en tartıĢılan konulardan birisi haline getiren nedenlerinden bazılarını belirtecek olursak, 1) Özellikle finans sektörünü de derinden etkileyen büyük küresel krizlerin meydana gelmesi ve finansal kaynak bulma konusundaki zorluklar,

2) Hükümetlerce uygulanan regülasyon, deregülasyon ve finansal liberalizasyon politikalarının finansal piyasalar üzerinde yarattığı baskı,

3) Uygulamalı matematik ve finansal mühendislik yaklaĢımlarındaki yeni buluĢlar ve artan yaratıcılık, bilgisayar ve yazılım teknolojilerinde meydana gelen inovasyonlar ve buluĢlar ile birlikte iyi örneklerle birlikte giriĢimciliğin artması, 4) ―Risk alma ve finansal karar verme‖ davranıĢında meydana gelen değiĢimler olarak sıralanabilir.

AraĢtırmanın ilk bölümünde, inovasyon kavramı, finansal inovasyon kavramının ortaya çıkıĢı ve bu kavramın irdelenmesi yapıldıktan sonra, reel ve finans sektöründe ortaya çıkan yararları ve zararları üzerinde durulacaktır. AraĢtırmanın ikinci bölümünde, araĢtırmanın üzerine bina edildiği pratik (kavramsal) ve teorik model açıklanmaktadır. AraĢtırmanın üçüncü bölümünde, teorik ve pratik modelin ölçülebilir hale getirildiği istatistiksel model açıklanacaktır. Son bölümde ise, araĢtırma ile ilgili olarak tartıĢma, sonuç ve öneriler yer alacaktır.

(19)

3 BĠRĠNCĠ BÖLÜM

FĠNANSAL ĠNOVASYON 1.1. Ġnovasyon Kavramı

KüreselleĢme sürecini tamamlamıĢ veya tamamlamakta olan bir ülkede, ya da birçok uluslu Ģirkette ―Yaratıcı yıkım‖ faaliyetleri, rekabet ile birlikte anılmaktadır.

Ülkelerin ya da çokuluslu Ģirketlerin bu faaliyetlerde bulunma yöntemleri, bir buluĢun direkt olarak ticarileĢtirilmesi Ģeklinde gerçekleĢebileceği gibi, bir ürünün veya hizmetin daha iyi hale getirilip, yeni bir ürün veya hizmetmiĢ gibi ticarileĢtirilmesi Ģeklinde de olabilir (Schumpeter, 1983‘den aktaran, Wagner (2008)).

Yukarıdaki tanımdan yapılabilecek en önemli çıkarım, inovasyon faaliyetlerinin, iĢletmelerin ve ülkelerin, buluĢ ve iyileĢtirmeleri ile değil, buluĢ ve iyileĢtirmelerinin ticarileĢtirilmesi ile iliĢkili olduğudur.

Kelime anlamı olarak inovasyon, Latince bir sözcük olan ―innovatus‖tan türemiĢtir. Toplumsal, kültürel ve idari ortamda yeni yöntemlerin kullanılmaya baĢlanması anlamına gelmektedir (Elçi, 2006: 1).

Schumpeter, ―Yaratıcı Yıkım‖ kavramını açıklarken (1934 ve 1975), yepyeni ya da niteliksel olarak büyük ölçüde değiĢmiĢ bir ürünün tanıtılması, bir endüstri içine yeni bir sürecin yerleĢtirilmesi, yeni bir piyasanın açılması, yeni bir ham madde veya girdinin tedariğinde yeni bir kaynağın geliĢtirilmesi ve örgütün endüstriyel örgütlendirilmesinde meydana gelen değiĢimler sınıflandırmasını yapmaktadır.

Schumpeter‘in yapmıĢ olduğu bu tanımlama, daha sonra uluslararası nitelikte önem kazanacak ve özellikle inovasyon ile ilgili kavramlaĢtırmalarda bir rehber niteliğine bürünecek Oslo Kılavuzu‘nda kullanılacaktır. Bu tanıma göre inovasyon:

―ĠĢletme içi uygulamalarda, iĢ yeri organizasyonunda veya iĢletmenin dıĢ iliĢkilerinde yeni veya önemli derecede iyileĢtirilmiĢ bir ürün (mal veya hizmet), veya süreç, yeni bir pazarlama yöntemi ya da yeni bir organizasyonel yöntemin gerçekleĢtirilmesidir.(http://www.tubitak.gov.tr/tubitak_content_files/BTYPD/kilavu zlar/Oslo_3_TR.pdf, EriĢim Tarihi: 12.01.2017)‖

(20)

4 Tablo 1‘de, inovasyon kavramının, 1960‘lardan bu yana farklı bilim insanları tarafından yapılan tanımlamaları gösterilmektedir.

Tablo 1 Farklı Yazarlar Tarafından Yapılan Ġnovasyon Tanımları

YAZAR YIL TANIM

Schmookler 1966 Bir iĢletme, kendisi için yeni bir ürün veya hizmet geliĢtirirse ya da kendisi için yeni bir yöntem veya girdi kullanırsa teknik bir değiĢiklik yapmıĢ olur. Belli bir teknik değiĢikliği ilk yapan iĢletme, inovasyonu yapandır ve yaptığı bu eylem inovasyondur.

Becker ve Whisler

1967 Ġnovasyon, bir fikrin, benzer hedefleri olan organizasyonlardan biri tarafından ilk defa kullanılmasıdır.

Knight 1967 Ġnovasyon, bir organizasyon ve onun çevresi için yeni olan bir değiĢikliğin gerçekleĢtirilmesidir.

Downs ve Mohr

1976 Organizasyonlardaki farklı uygulamalar inovasyondur.

Goldhar 1980 Fikirlerin ortaya atılmasından ticarileĢtirmeye kadarki süreci kapsayan inovasyon, tanımlı kaynak ayırma karar noktalarıyla bağlantılanan organizasyonel ve bireysel davranıĢ kalıpları dizisidir.

Freeman 1982 Endüstriyel inovasyon, yeni (veya iyileĢtirilmiĢ/geliĢkin) bir ürünün pazarlanması ya da yeni (veya iyileĢtirilmiĢ/geliĢkin) bir sürecin veya ekipmanın ilk defa ticari kullanımı için yürütülen tasarım, üretim ve ticaret faaliyetlerini kapsar.

Moore ve Tashman

1982 Ġnovasyon, pazardaki bir gereksinimin sentezlenmesi ve bu gereksinime yanıt veren ürünün üretilmesidir.

Drucker 1985 Ġnovasyon, giriĢimcilerin farklı bir iĢ veya hizmet ortaya koymak için değiĢiklik yapmalarını sağlayan araçtır. Bir disiplin, öğrenme yeteneği, uygulama yeteneği olarak gösterilme özelliğine sahiptir.

Rothwell ve Gardiner

1985 Ġnovasyon sadece teknolojik açıdan önemli bir ilerlemenin ticarileĢtirilmesi anlamına gelmez (radikal inovasyon) aynı zamanda teknolojik bilgide küçük çaplı değiĢikliklerin

(21)

5 kullanımını da içerir (iyileĢtirme veya artımsal inovasyon).

Rickards 1985 Ġnovasyon, yeni fikirlerin uygulamaya konmasıdır.

Sistemlerin problemlerinin (gereksinimlerinin) yeni yaklaĢımlarla çözülmesidir.

Roberts 1987 ―Ġnovasyon= BuluĢ + Kullanım.‖ BuluĢ, yeni fikirler yaratmak ve bunları iĢler hale getirmek için ortaya konan tüm çabaları ifade eder. Kullanım süreci, ticari geliĢtirme, uygulama ve transferi kapsar; belli hedeflere yönelik fikirlere ve buluĢlara odaklanmayı, bu hedefleri değerlendirmeyi, araĢtırma ve/veya geliĢtirme sonuçlarının transferini ve teknolojiye dayalı sonuçların geniĢ bir alanda kullanımını, yayılmasını ve yaygınlaĢtırılmasını da içine alır.

Porter 1990 ġirketler, inovasyon ile rekabet avantajı yakalar. Ġnovasyona, hem yeni teknolojileri hem de yeni iĢ yapıĢ Ģekillerini kapsayacak Ģekilde geniĢ bir açıdan yaklaĢırlar.

Senge 1990 Fikir, yalnızca, önemli bir ölçek üzerinde iĢlem maliyetinde çoğaltılabildiği zaman inovasyon adını alabilir.

Rouse 1992 Ġnovasyon, yeni Ģeyler ile değiĢimin tanıtılmasıdır.

O‘Sullivan ve Dooley

2009 Ġnovasyon, yepyeni bir Ģeyin yapılmasından fazlasıdır.

Ġnovasyon aynı zamanda, müĢterilere sunulan ürünlerde değer artırımı yolu ile iĢletmeye kazanç sağlamayı da içerir.

Kaynakça: Elçi, 2006: 27, 28, 29 ve Kotsemir ve ekibi 2013: 7.

1.2. Ġnovasyonun Sınıflandırılması

Bir iĢletmenin içinde bulunduğu inovasyon faaliyetleri çeĢitlilik gösterebilir.

Ġnovasyon tanımlarından hareketle, bu inovasyon faaliyetleri ürün, hizmet, süreç, örgüt, piyasa vb. olarak sınıflandırılabilir.

Ancak, inovasyon kavramının sağlıklı bir Ģekilde çözümlenmesi için, inovasyon ile iliĢkili olan diğer kavramların da gözden geçirilmesi doğru olacaktır.

Bu kavramlar bilim, teknoloji, buluĢ (icat) ve yetenektir.

Günümüzde çokça kullanılan bir kavram olan ―Teknoloji‖ kavramı da belirli uzmanlık alanlarından, çeĢitli kaynaklarda, farklı sınıflandırmalara tabi tutulmuĢtur.

(22)

6 Özellikle soyut ve somut teknolojiler olarak yapılan sınıflandırma bu çalıĢmada kritik bir öneme sahiptir.

AĢağıdaki ġekil 1‘de soyut ve somut teknoloji kavramları üzerine yapılan bu ayrım gösterilmektedir.

ġekil 1. Teknolojinin Soyut ve Somut Olarak Sınıflandırılması Kaynakça: Jin, 2002:3

BuluĢ (icat), bilimsel araĢtırmalar veya rastlantı sonucunda insanoğlunun o güne değin bilmediği yeni bir mal, üretim yöntemi/tekniği ya da yeni bir madde veya malzeme gibi herhangi bir Ģeyin ortaya çıkarılmasıdır (http://tdk.gov.tr/index.php?option=com_bilimsanat&view=bilimsanat&kategoriget=

terim&kelimeget=bulu%C5%9F+&hngget=md, EriĢim Tarihi: 13.01.2017).

Yetenek ise ―bir kiĢinin üretken bir Ģekilde tekrar edebilen düĢünme, hissetme ve davranma yetilerinin uygulanabilmesidir‖ Bu bağlamda, iĢ hayatı/endüstri açısından ―yetenek‖ kavramının ifade ettiği anlam, ―iĢletmenin kaderinde rol oynayabilecek düzeyde üstün nitelikleri olan, yönetsel ve teknik pozisyonları doldurma potansiyeline sahip geleceği parlak çalıĢanlar‖ olarak tanımlanmaktadır.‖(Buckingham ve Vosburgh, 2001:21‘den ve Çırpan ve ġen, 2009:

110 ‗den aktaran Alayoğlu, 2010: 70)

TEKNOLOJİ

1. Problemleri çözmek için kullanılan araç, usul, yol ve yöntemler.

2. Kullanılabilir bilgi sistemi

SOYUT (SOFT) TEKNOLOJİ Geleneksel ve doğal olmayan yollardan gelen bilgilerle oluşan, fiziksel olmayan dünyada kullanılabilir TEKNOLOJİ.

SOMUT (HARD) TEKNOLOJİ Doğa bilimlerinden gelen bilgi ve fiziksel dünyada kullanılabilir TEKNOLOJİ.

(23)

7 Ġnovasyon, nicelik ve niteliksel olarak farklı Ģekillerde sınıflandırılabileceği gibi, bu çalıĢma çerçevesinde, derecelerine göre ve Oslo Kılavuzu‘ndan hareketle uygulandıkları yerlere göre sınıflandırmalar yapılacaktır.

Derecelerine göre inovasyonlar üç Ģekilde incelenir. Bunlar, radikal inovasyon, artımsal inovasyon ve yeni nesil teknoloji inovasyonudur. Ġnovasyonlar hem soyut hem de somut teknoloji artırımları olarak karĢımıza çıkabilirler. Tablo 2‘de derecelerine göre inovasyonlar tanımlanmıĢ ve hem soyut hem de somut teknolojik örnekler verilmiĢtir.

Tablo 2. Ġnovasyon Türleri ĠNOVASYON

TÜRÜ

TANIM ĠNOVASYON ÖRNEKLERĠ

SOMUT TEKNOLOJĠ

SOYUT TEKNOLOJĠ Radikal

inovasyon

Yeni bir fonksiyon sağlayan temel bir teknolojik inovasyondur (Betz, 2010: 82 ).

Otomobil Fren Sistemi

Motivasyon kavramının bulunması (Parça baĢı ödeme ile motivasyon) Artımsal

inovasyon

Var olan bir teknolojide, fonksiyonu değiĢtirmeyen ancak performans, özellikler, güvenlik ve kaliteyi artıran veya maliyeti düĢüren bir dönüĢümdür (Betz, 2010: 82 ).

Otomobillerde Hidrolik Fren Sistemi.

Duygusal motivasyon

Yeni nesil teknolojik inovasyonu

Var olan bir teknoloji sisteminde fonksiyonu değiĢtirmeyen ancak performans, özellikler, güvenlik veya kaliteyi önemli ölçüde değiĢtiren ya da geliĢtiren veya maliyeti

Otomobillerde ABS.

Ruhsal Motivasyon

(24)

8

düĢüren ve yeni

uygulamalara yol açan inovasyonlardır (Betz, 2010:

82 ).

Kaynak: Betz, 2010.

Oslo Kılavuzu‘ndan yola çıkılarak yapılmıĢ olan inovasyon sınıflandırmasına göre ise, inovasyon, ürün ve hizmet, süreç, organizasyonel ve pazarlama inovasyonu olarak sınıflandırılmaktadır. Tablo 3‘te bu sınıflandırmada temel alınan tanımlar ve uygulama örnekleri verilmiĢtir.

1.3. Ġnovasyon Modelleri

Ġnovasyon kavramının çözümlenmesinin bu aĢamasında, inovasyon faaliyetlerinde bulunmak isteyen bir iĢletmenin öncelikle sağlaması gereken ortamdan bahsedilecektir. Bu ortamın en temel bileĢenleri, etkililiği ve etkinliği sürekli geliĢen bir bilgi yönetim sistemi ile öğrenen bir örgüttür.

Ġnovasyon modelleri, iĢletmenin ―nasıl‖ inovasyon yapabileceğine verilen yanıtlardır. Ġnovasyon kavramı ortaya atıldığından beri bu soru tartıĢılmaktadır.

Godin (2006) çalıĢmasında inovasyon modellerinden çok kullanılanlarından birisi olan ―Doğrusal (Lineer) Ġnovasyon‖ konusunu tartıĢmaktadır. Doğrusal bir düzlemde bilimsellik, araĢtırma, geliĢtirme, ticarileĢtirme ve difüzyon (yayılım) olarak tanımladığı doğrusal inovasyon modelini diğer yazarların nasıl ele aldığını Tablo 4‘ teki gibi göstermektir.

Tablo 3. Yazar, Yıl ve Tanımlamalara Göre Doğrusal (Lineer) Ġnovasyon

YAZAR YIL DOĞRUSAL ĠNOVASYON BĠLEġENLERĠ

Mees 1920 Saf Bilim – GeliĢtirme – Üretim Schumpeter 1939 Ġcat – Ġnovasyon – Ġmitasyon

Stevens 1941 Temel AraĢtırma – Uygulamalı AraĢtırma - Test Tüpleri veya Kıyaslamalı AraĢtırma – Pilot Uygulama – Üretim ( GeliĢtirme, Hata Ayıklama, Süreçlerin ve Kalitenin Teknik Kontrolü )

(25)

9 Bichowsky 1942 AraĢtırma - Mühendislik (veya GeliĢtirme) – Fabrika (veya

Üretim)

Furnas 1948 Açıklayıcı ve temel araĢtırma – Uygulamalı AraĢtırma- GeliĢtirme - Üretim

Mees ve Leermakers

1950 AraĢtırma – GeliĢtirme (Küçük Ölçekli Kullanım Denemeleri, Pilot Denemeler, Üretime Uyum)

Brozen 1951a Ġcat – Ġnovasyon – Ġmitasyon

Brozen 1951b AraĢtırma – Mühendislik geliĢtirme – Üretim - Servis Maclaurin 1953 Saf bilim – Ġcat – Ġnovasyon – Finans – Kabul Etme, Ettirme Ruttan 1959 Ġcat – Ġnovasyon – Teknolojik DeğiĢim

Ames 1961 AraĢtırma – Ġcat – GeliĢtirme – Ġnovasyon Scherer 1965 Ġcat – GiriĢimcilik – Yatırım – GeliĢtirme Schmookler 1966 AraĢtırma – GeliĢtirme – Ġcat

Mansfield 1968 Ġcat – Yayılım – Ġnovasyon Myers ve

Marquis

1969 Problem Çözme – Çözüm – EtkinleĢtirme – Yayılım

Utterback 1974 Bir Fikrin Üretimi – Problem Çözme veya GeliĢtirme – Uygulama ve Yayılım.

Kaynak: Godin (2006: 658).

Nemet (2009), doğrusal inovasyonun üç Ģekilde gerçekleĢeceğini belirtmektedir. Bu üç Ģekilden birincisi, teknolojinin ve bilimin itmesiyle oluĢan doğrusal inovasyon, ikincisi pazarın talep etmesiyle (çekmesiyle) oluĢan doğrusal inovasyon ve üçüncüsü devlet teĢvikiyle oluĢan doğrusal inovasyonlardır.

Freeman (1996: 28) teknoloji ve bilimin itmesiyle oluĢan doğrusal inovasyonu, bütünleĢmiĢ düzeyde aĢağıdaki Ģekildeki gibi inceler:

ġekil 2. BütünleĢmiĢ Teknoloji ve Bilimin Ġtmesiyle OluĢan Doğrusal Ġnovasyon Kaynak: Freeman (1996: 28).

Temel Araştırma

Uygulamalı

Araştırma İCAT Pazarlama

Testi

Yayılma ve Taklit

(26)

10 Freeman (1996: 28) teknoloji ve bilimin itmesiyle oluĢan doğrusal inovasyonu da iĢletme düzleminde aĢağıdaki Ģekildeki gibi inceler:

ġekil 3. ĠĢletme Düzleminde Teknoloji ve Bilimin Ġtmesiyle OluĢan Doğrusal Ġnovasyon

Kaynak: Freeman (1996: 28).

Godin (2006: 653) ise araĢtırma ve geliĢtirme faaliyetlerini aĢağıdaki Ģekilde tanımlamaktadır:

 ―Basit veya Temel AraĢtırma: AraĢtırma yapan Ģirketin, mevcut ya da potansiyel çıkarına olabilmesine rağmen, bilimsel bilginin ilerlemesi ve özel bir ticari amacı olmayan ilksel özellik taĢıyan araĢtırma projeleridir.

 Uygulamalı AraĢtırma: Ürünler veya süreçlerin her ikisi açısından da, özel ticari amaçları olan ve bilimsel bir bilginin keĢfine yönlendirilmiĢ, araĢtırmaları temsil eden projelerdir.

 GeliĢtirme: Ürün ve süreçler içindeki rutin olmayan sorunlarla araĢtırma bulgularını veya diğer bilimsel bilgi türlerini kullanarak baĢ etmek amacıyla yapılan teknik faaliyettir.‖

Pazar çekimli inovasyonlar ise, ġekil 4‘teki gibi pazarda bulunan müĢterilerin isteklerine ve gereksinimlerine ve gelecekte olabilecek gereksinimlerine ve isteklerine göre yapılan inovasyonlardır.

ġekil 4. Pazarın Çekimiyle GerçekleĢen Ġnovasyon Kaynak: Elçi, 2006: 21.

Devlet desteğiyle yapılan doğrusal inovasyonlarda ise devlet, hem teknoloji ve bilimin itmesiyle oluĢan inovasyonu, hem de pazarın çekimiyle gerçekleĢen inovasyonu çeĢitli teĢviklerle sürekli beslemektedir.

Araştırma Geliştirme

Üretim Pazarlama

Temel Araştırma

Pazarın

İhtiyaçları Geliştirme Üretim Satış

(27)

11 Dolfsma ve Seo (2013) devlet teĢvikiyle yapılan teknolojik inovasyonları ġekil 5‘deki gibi sınıflandırmaktadır.

ġekil 5. Teknolojinin ĠĢ Ağı ve Doğasına Göre Sınıflandırılması Kaynak: Dolfsma ve Seo (2013:174).

Dolfsma ve Seo (2013), teknolojileri yukarıdaki Ģekilde olduğu gibi sınıflandırdıktan sonra, devletin sınıflandırılan teknolojilere ne Ģekilde teĢvik verdiğini ise aĢağıdaki gibi (ġekil 6) göstermektedir.

Yüksek

Düşük

Bağımsız Kümülatif

Dev şirketlere yapılan destekler: Yazılım, Nükleer Enerji, lazer baskı teknolojisi, yarı iletkenler.

Romantik Yaklaşım:

Eczacılık, kimyasal teknoloji, içten yanmalı motor, nano teknoloji vb.

teknolojiler

Schumpeterci evre 1:

Otomobil, telefon demiryolu, Internet Protokolü teknolojisi, elektronik devre.

Schumpeterci evre 2:

Gelişmiş internet protokolü teknolojileri, uzay ve hava teknolojisi, elektronik motor.

Pazardaki İş Ağı Etkisi

Teknolojinin Doğası

(28)

12

ġekil 6. ĠĢ Ağı ve Doğasına Göre Sınıflandırılan Teknolojiye Devlet TeĢvikleri Kaynak: Dolfsma ve Seo (2013).

Godin ve Lane (2013: 636) ise Rotwell (1992)‘den yaptıkları alıntıda, inovasyon modellerinin geliĢimini Tablo 4‘teki gibi ele almaktadır.

Teknolojinin Doğası Yüksek

Düşük

Yüksek Düşük

Schumpeterci evre 1:

Üçüncü kişiliklerin elindeki, entelektüel varlıklara kolay

erişim, uyumlu

standartların konması veya farklı bilimsel branşlar arasında uyumluluğun sağlanması.

Romantik yaklaşım:

AR&GE için vergi ve kredi desteği, üniversiteleri ve araştırma merkezlerini desteklemek, İnovasyon faaliyetlerinin ticarileşmesi, İnovasyon teşvikleri, inovatif girişimciliğin desteklenmesi

Schumpeterci evre 2:

Anti-tröst yasalar, endüstrilerin

deregülasyon, Pazar liberalizasyonu, Standart durumların

güçlendirilmesi, Esnek İnternet protokolü rejimi.

Dev şirketlere yapılan destekler: Bölgesel küme ekonomisinin teşviki, teknoloji gelişimini sübvansiyon ve vergi indirimleri ile teşvik etme, inovasyon simsarlığı, tedarik politikaları.

Pazardaki İş Ağı Etkisi

(29)

13 Tablo 4. Rotwell (1992)' e Göre Ġnovasyon Modellerinin GeliĢimi

Nesil Ġsim Ana özellik Özellikler

Birinci Nesil

Teknoloji Ġtmesiyle OluĢan Ġnovasyon

AraĢtırma ve

geliĢtirmeye yapılan vurgu

 Pazar,

araĢtırma ve

geliĢtirmenin

meyveleri (ürünleri) için bir koruyucu kap görevi görür.

 Basit,

doğrusal ve sıralı bir süreçtir.

Ġkinci Nesil

Pazarın çekmesiyle oluĢan Ġnovasyon

Pazarlamaya yapılan vurgu

 Pazar,

araĢtırma ve

geliĢtirmeye

yöneltilmiĢ fikirlerin kaynağıdır.

 Basit,

doğrusal ve sıralı süreçtir.

 AraĢtırma ve geliĢtirme yaratıcı bir role sahiptir.

Üçüncü Nesil

BağlanmıĢ Ġnovasyon Modeli

AraĢtırma ve

geliĢtirme/pazarlama entegrasyonu ara yüzüne yapılan vurgu

 AraĢtırma ve geliĢtirme ve pazarlama daha dengededir.

 Basit,

doğrusal ve sıralı süreçtir.

 Ġtme veya

çekme ya da it/çek kombinasyonlarından

(30)

14 oluĢur.

Dördüncü Nesil

Entegre Ġnovasyon Modeli

AraĢtırma ve geliĢtirme ve üretim arasındaki entegrasyona vurgu.

 Entegre edilmiĢ geliĢtirme takımları ile paralel geliĢtirme.

 Güçlü

tedarikçi bağlantıları.

 Son

kullanıcılarla yakın bağlar kurma.

BeĢinci Nesil

Sistem entegrasyonu ve network modelleri

Kurumsal esnekliğe ve geliĢtirmenin hızına vurgu (zaman temelli strateji)

 Tam entegre paralel geliĢtirme yapılır.

 Uzman

sistemlerin ve simülasyon

modellerinin

araĢtırma ve

geliĢtirmede kullanılır.

 Son

kullanıcılarla güçlü bağlantılar kurulur.

 CAD

(Bilgisayar destekli tasarım) sistemleri ile bağlantılı olarak, yeni ürünlerin ortaklaĢa geliĢtirilmesini de kapsayacak bir

Ģekilde ilk

tedarikçilerle stratejik bütünleĢme.

(31)

15

 Joint ventures (ortak giriĢim), ortaklaĢa araĢtırma grupları ve pazarlama düzenlemeleri gibi yatay bağlantılar oluĢturulur.

 Kalite ve

diğer bedelsiz faktörlere artan Ģekilde odaklanılır.

Kaynak: Godin ve Lane (2013: 636).

1.4. Finansal Ġnovasyona GiriĢ

Bölüm 1.1‘de belirtildiği gibi, inovasyon kavramının özü Schumpeter‘in oluĢturduğu ―yaratıcı yıkım‖ kavramıdır. Kapitalizmin etkililiğin bu kavram ile birlikte arttığı belirtilmiĢtir. Kapitalizmin ana uğraĢı olan sermaye birikimini ve sermaye kullanımını ―yaratıcı yıkım‖ kavramından ayrı olarak düĢünmek, sistemin yapısında bir hataya neden olacaktır. Bu nedenle, finansal inovasyon içinde bulunduğu bağlamdan (finansal sistem) ayrı düĢünülmesi mümkün değildir.

Etkinliğini tamamlamamıĢ, asimetrik enformasyonun, rekabetin, finansal riskin, regülasyon ve deregülasyon politikalarının etkisinde geliĢen kapitalist (yaratıcı yıkımın bulunduğu) bir finansal piyasanın üreteceği sonuçlar pek çok yazar tarafından tartıĢılmıĢtır. Bu değiĢkenlerin doğal sonucu, daha çok finansal yeni ürün ve hizmet inovasyonunun ortaya çıkmasıdır. Bu finansal ürün ve hizmet inovasyonlarının baĢarıya ulaĢması, finansal sistemin bir müddet daha öteleneceği anlamına gelirken, baĢarısızlığı finansal sistemin ötelenemeyeceği ve mikro, makro veya uluslararası boyutta finansal kriz anlamlarına gelmektedir.

1.4.1. ĠĢletme Amaçları, Sürdürülebilirlik ve Finansal Ġnovasyon ĠliĢkisi

Finansal inovasyon, son elli yılda çok bahsedilen bir kavram olarak kullanılmakla birlikte, ilkel dönem değiĢ-tokuĢ iĢlemlerinden, paranın bulunmasına, tahvil, hisse senedi ve bankacılık iĢlemlerinin ortaya çıkmasından, türev iĢlemlere kadar pek çok yenilik, finansal inovasyon baĢlığı altında incelenebilir.

(32)

16 Aydın ve ekibine (2010:8) göre günümüzde iĢletmelerce klasik kar maksimizasyonu yerine, çağdaĢ ve bu amacın eksiklerini tamamlayan iĢletmenin cari piyasa değerini maksimum yapma ya da hissedarların varlığını maksimum yapma Ģeklinde ifade edilen amaç, nihai amaç olarak benimsenmektedir.

Fried ise makalesinde(2014), iĢletmelerin uzun dönemli hissedarları tercih ettiklerini belirtmiĢtir. Uzun dönemli yatırımcıyı/hissedarı iĢletme bünyesinde tutmak bir ―finansal/ekonomik sürdürülebilirlik‖ sorunudur.

Sürdürülebilirlik, Brundtland‘ın 1987‘de Dünya Çevre ve GeliĢim Raporu‘nda bahsettiği gibi ―Bugün dünyada yaĢayan nesillerin ihtiyaçlarını, gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karĢılama yeteneğini tehlikeye atmadan karĢılanmasının sağlanması‖dır.

Sürdürülebilirlik kavramını finans bilimine uygularken, iki temel fonksiyonun gerçekleĢmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bunlardan ilki, para ve sermayenin depolanma fonksiyonu gereği, finans bilimi gelecek nesillerin ihtiyaçlarını gerçekleĢtirmek ya da gerçekleĢtirmemek için çok önemli olmasıdır. Emeklilik fon politikaları bu fonksiyona verilebilecek güzel bir örnektir. Ġkinci olarak, eğer finansal süreçlerin, bir amaçtan ziyade, reel ekonomik süreçleri yansıttığı varsayılıyor ise, uzun dönemde entegrasyona ve güvene odaklanmıĢ bir finansal politikaya dikkat çekmek önemlidir. Geleceğe dönük politikalar uygulamak üzere vakit kazanmak için kısa dönemli finansal kararlar almak er ya da geç sürdürülemezliğe neden olacaktır Soppe (2004:214).

Leon çalıĢmasında (1993) finansal sürdürülebilirliği, dörtlü bir sütun üzerine inĢa etmektedir. Bunlar, stratejik ve finansal planlama, gelir çeĢitlendirme, sağlam bir yönetim ve finansal yapı, kendi gelirini üretmedir.

Leon (1993)‘a göre stratejik ve finansal planlamada, iĢletmenin veya örgütün uzun vadede eriĢmek istediği hedefler stratejik plan, iĢletmenin bir hedefi gerçekleĢtirirken harcamayı düĢündüğü ve bu hedefi gerçekleĢtirmekten sağlayacağı faydayı belirten dinamik bir süreç, finansal planlamadır. Gelir çeĢitlendirme, finansal sürdürülebilirliğin ikinci sütunudur ve sadece iĢletme kendini iç gelir üretiminden değil, aynı zamanda fonlama sağlayan diğer gelir kaynaklarından oluĢur. Sağlam bir kurumsal ve finansal yapı, finansal kaynakların Ģeffaflık gibi ilkelerle etkin bir Ģekilde yönetilmesini ve iĢletmenin sürdürülebilirliğini sağlamasını hedeflemektedir.

(33)

17 Son olarak, kendi gelirini üretmek, gelir elde etmek için, iĢletmenin kaynaklarını çeĢitlendirmesidir.

Hansen ve ekibi (2009) ise, sürdürülebilirlik ile inovasyon kavramları arasındaki iliĢkiyi aĢağıdaki ġekil 7‘deki gibi incelemektedir.

t0

Ġnovasyonlar t0 Ġnovasyonlar t1

t1

ġekil 7. Kavramsal Ġnovasyon ve Sürdürülebilirlik ĠliĢkisi Kaynakça: Hansen ve ekibi, 2009: 686.

Sürdürülebilirliğe dayalı inovasyon, Hansen ve Grose-Dunker (2013) tarafından, yeni veya büyük ölçüde yeni olarak tanıtılan bir ürünün, ürün hizmet sisteminin veya sadece hizmetin, daha önceki versiyonlarla kıyaslandığında, fiziksel yaĢam döngüsü üzerinde, çevre ve sosyal kazançlarının daha fazla faydasının olmasının sağlanmasıdır.

İnovasyon Projeleri İnovasyon

Süreci

İnovasyon Fikirleri İnovasyon Kavramları

İnovasyonlar

Sürdürülebilirlik etkisi

Sürdürülebilirlik etkisi

Sürdürülebilirlik potansiyeli

İnovasyonların sürdürülebilirlik etkisi üzerinde Holistik bakış açısı t Pazara giriş

(34)

18 Hansen ve ekibi (2009), Fichter (2005)‘den yaptıkları alıntıda, inovasyona dayalı sürdürülebilirlik tanımına konu olan, sermaye tiplerini Tablo 5‘deki gibi incelemiĢ, sosyal ve ekolojik sermaye tiplerini inovasyona dayalı sürdürülebilirlik baĢlığı altında incelemiĢtir. Bu çalıĢmada inovasyona dayalı sürdürülebilirliğe konu olan sermaye tipi ise ekonomik sermayedir. Ancak, uygulamada bu sermaye tipleri birbiriyle yakın iliĢki içindedirler.

Tablo 5. Ġnovasyona Dayalı Sürdürülebilirlik ile Sermaye Tipleri

Sermaye Tipleri Örnekler

Ekolojik Sermaye

Doğal Kaynaklar Ağaç, petrol, mineraller vb.

Ekosistematik fonksiyonlar

Ġklimin dengesi, flora ve faunanın yenilenmesi

Sosyal Sermaye

Ġnsani Sermaye Yeterlilik, bilgi, know- how vb.

Toplumsal Sermaye Sosyal kurumların etkinliği

Ekonomik Sermaye

Maddi Varlıklar Filolar, makineler vb.

Sermaye Nakit Rezervleri,

Alacaklar vb.

Kaynak: Hansen ve ekibi, 2009: 689.

Günümüzde her iĢletme, sürdürülebilirlik amacını gerçekleĢtirme peĢindedir.

Ġnovasyon sürdürülebilirliğin sağlanmasında etkili bir araçtır.

1.4.2. Finansal Ġnovasyon Kavramı

―Finansal Ġnovasyon, finansal sistem baĢlığı altında incelenen, asimetrik enformasyon, Etkin Piyasalar Hipotezi, rekabet olgusu, finansal risk, regülasyon ve deregülasyon ile finansal liberalizasyon gibi iĢletmelerin yönetemeyeceği ya da kısıtlı bir Ģekilde yönetebileceği dıĢsal değiĢkenler ile iĢletme amaçları ve sürdürülebilirlik olgusu gibi içsel değiĢkenler arasındaki etkileĢimin bir ürünüdür‖

diyebiliriz.

Ancak, Frame ve White‘a (2002) göre, finansal inovasyon kavramının çokça kullanılmasına rağmen, finansal inovasyon üzerine yapılan çok fazla ampirik çalıĢma

(35)

19 bulunmamaktadır. Bu nedenle, finansal inovasyonun çok net bir tanımının yapılması zordur.

Merton (1992), finansal sistemin en temel görevinin ekonomik kaynakların dağılımını ve yayılmasını, zaman değiĢkenini de göz önüne alarak, niteliksel ve niceliksel olarak kolaylaĢtırmak olduğunu belirtmektedir.

Frame ve White‘a (2002: 3, 4) göre, Merton‘un yaptığı bu temel görevin geri dönüĢünde, değiĢ tokuĢ aracı ile bir ödemeler sistemine karĢılık gelmektedir:

Kaynakların tasarrufçulardan yatırımcı-kullanıcılara transferi (tasarrufçulara yapılan peyderpey geri ödemeler), tasarrufların zaman dönüĢümleri için toplanması (tüketimin ötelemesi/düzlemesi) ve sigorta ve çeĢitlendirme yolu ile riskin azaltılması bu ödemeler sistemine örnektir.

Bir finansal sistemin faaliyetleri, bankalar, sigorta Ģirketleri gibi finansal aracılar; brokerlar, market yapıcılar, finansal danıĢmanlar gibi kurumlar iĢ gücü, hammadde ve sermaye gerçek kaynak maliyetlerini iĢletenleri kapsar. Bu iĢlemlerin tümü bir risk barındırır. Yatırımcıların pek çoğu riskten bir maliyet olarak söz eder.

Bu açıdan bakıldığında, finansal inovasyon maliyetleri ve riskleri azaltan ve katılımcıların taleplerinin daha iyi olmasını sağlayan geliĢtirilmiĢ ürün/hizmet ve araçları temsil etmektedir (Frame ve White, 2002).

Engelen ve ekibi (2010: 30)‘ne göre finansal inovasyon, ne finansal piyasalarda görülen, neo-klasik piyasa modelinden, gerçek dünya sapmaları, ne de cesur akademik teorisyenerin ve aracıların bir ürünüdür. Bunun yerine, yapısal Ģartların, konjonktürel durumların ve birlikte bir kaynak oluĢturacak, tekniklerin, keĢifsel mekanizmaların ve yeteneklerin, baĢarılı ya da baĢarısız bir Ģekilde, zincirler halinde, inovasyon yapan kiĢilerce bir araya getirilmesi ile oluĢur.

1.4.3. Finansal Ġnovasyonların Diğer Ġnovasyonlardan Ayrılması

Finansal inovasyonların, daha doğrusu finansal hizmetlerde yapılan inovasyonların, diğer inovasyonlardan farklarının olabileceğini, finansal hizmet sektörünün yapısından ve iĢlevlerinden kaynaklanan değiĢikliklere bağlı olarak değiĢiklik gösterebileceğini varsayan Lerner‘a (2006: 9,10) göre finansal inovasyonların farkları aĢağıda sıralanmaktadır:

(36)

20

 Patentleme: Finansal hizmetlerin geliĢimi, kitlesel üretim endüstrilerinden inovatörlerin, kendi buluĢlarını patentlemeleri açısından ayrılır. Son zamanlara kadar finansal iĢletmeler, yeni fikirlerini patentlendirme konusunda son derece kısıtlandırılmıĢtı. ĠĢletmeler, patentler için baĢvurduğunda dahi, bu patentleri uygulayabileceği beklenmemekteydi. Bu nedenle yeni finansal ürünler rakipler arasında hızla yayıldı.

 Düzenleme: Finansal hizmetlerdeki pek çok ürün inovasyonu, kamu düzenleyici kuruluĢlarının detaylı denetimi altındadır. Üretimde bu tip denetimler tam olarak bilinmese de ( örneğin: eczacılık), denetimsel karmaĢanın önemi burada büyüktür. Bu denetimler, finansal hizmetlerdeki inovasyona bariyer çekmektedir. Özellikle, daha genç ve tecrübesiz olan iĢletmeler, bu denetimleri kaynaklarını kısıtlayıcı etkenler olarak görebilirler.

Aynı zamanda bu düzenleyici değiĢiklikler, iĢletmeler yolunu bu kısıtlar altında, sürdürme eğiliminde olduğundan, finansal inovasyona hizmet edebilir.

 Ortaklık: Finansal hizmet endüstrisinin pek çok bölümünde, iĢletmeler sıklıkla ortaklaĢa faaliyetlere giriĢirler. Ġnovatif kâğıtların veya Joint ventures (ortak giriĢim) pazara yeni finansal ürünler sunmasındaki ortaklıklarda olduğu gibi. Standartların yaratılması, finansal kurumlar arasında etkileĢimin kolaylaĢtırılmasında da önemlidir. Ortaklık kavramı, üretim endüstrilerinde de görülebilir ve standardizasyon aynı zamanda, enformasyon teknolojileri için de önemlidir. Finansal hizmetlerde de bulunan bu iliĢkiler, inovasyon için teĢvikleri ve inovasyonların doğasını Ģekillendirebilir.

1.4.4. Finansal Ġnovasyon Tanımı

Tarihsel olarak finansal inovasyon, ekonomilerin geliĢmesinde her yerde bulunabilecek bir karakterdedir. Yeni finansal araçların geliĢtirilmesi, yeni iĢletme yapılarının olması, yeni muhasebe ve finansal rapor tekniklerinin geliĢtirilmesi, baĢarılı teknolojik inovasyonlar, yeni finansal düzenlemelerin icadını veya geliĢtirilmesini gerektirmektedir (Michalopoulos, Laeven, Levine, 2011).

Frame ve White yaptıkları çalıĢmada (2002:3), Oslo Kılavuzu‘ndaki tanımlamadan hareketle, iĢletmenin yürüttüğü finansal faaliyetleri, finansal inovasyon baĢlığı altında aĢağıdaki Ģekilde gruplandırmıĢtır:

(37)

21

 Yeni finansal ürünler (örneğin, ayarlanabilir oranlı mortgage krediler, takaslı ticari endeks fonları),

 Yeni finansal hizmetler (örneğin, online değerli kağıt ticareti, internet bankacılığı),

 Yeni finansal ürün veya hizmet üretim süreçleri (örneğin, değerli kâğıtlar için elektronik kayıt tutma, kredi puanlaması),

 Yeni örgüt (iĢletmecilik) Ģekilleri (örneğin, değerli kâğıt ticareti için elektronik takasın yeni Ģekilleri, yalnızca internet bankacılığı).

Akhavein, Frame ve White çalıĢmalarında (2001), finansal inovasyonun

―tepkisel ve etkin sermaye pazarlarının yaĢam suyu‖ olarak tanımlandığına dikkat çekerek, finansal inovasyonun üretkenliği artırmada ciddi bir rol oynadığının, bunun yanı sıra finansal inovasyonun ekonomi içinde ne hızda yayıldığının da önemli olduğunun altını çizmiĢlerdir. Finansal inovasyonların yayılmasının daha hızlı olması, daha hızlı etki sağlama ve böylece ilk yatırımdan daha yüksek sosyal geri dönüĢ alma anlamına gelmektedir.

1.5. Finansal Ġnovasyon ve Bazı Kavram ile Teorilerin ĠliĢkileri

Bu bölümde, finansal Ġnovasyon ile ilgili yapılan literatürden yararlanılarak finansal inovasyon ile en çok iliĢkisi olan kavram ve teoriler derlenmiĢtir. Bu kavram ve teorilere aĢağıda yer verilmektedir.

1.5.1. Finansal Ġnovasyon, Enformasyon Asimetrisi ve Finansal Aracılık

ÇalıĢmanın bu kısmında, finansal inovasyon, enformasyon asimetrisi ve finansal aracılık konularını iliĢkilendiren çalıĢmalara değinilecektir.

Allen ve Gale (1995), Alman ve Amerikan Finans Sistemleri kıyaslamalı olarak incelenmiĢ, ters seçim, ahlaki riziko ve iĢlem maliyetleri gibi enformasyon asimetrilerinin çok olduğu ve karmaĢık sistemli bankacılığa ve aracılığa dayanan Alman sistemi ile finansal inovasyonlar gibi dinamik yapıların daha çok bulunduğu ve piyasanın kendisine dayanan Amerika BirleĢik Devletleri piyasasına göre daha az etkin olduğu ortaya konulmuĢtur.

Duffie ve Rahi(1994), asimetrik enformasyonun bulunduğu piyasalarda hisse senedi tasarımına odaklanılmakta, risk ve enformasyon paylaĢımında finansal inovasyonun önemine dikkat çekilmektedir. Hyytinen ve Toivanen(2005), Finlandiya örnekleminde sermaye piyasasındaki enformasyon düzensizliklerinin finansal

(38)

22 inovasyona engel olduğu ileri sürülmüĢtür. Zapatero(1998) finansal inovasyon, volatilite ve piyasa faiz oranı arasındaki iliĢkiyi modellemiĢtir. Santomero ve Trester(1998), bankalardaki enformasyon iliĢkilerini asimetrik enformasyonu kapsayacak Ģekilde tanımlamıĢ, finansal inovasyonların bankalarda kredi ve ödeyebilirliği arttırdığı sonucuna ulaĢmıĢtır.

Allen ve Santomero(1998), geleneksel finansal aracılık teorisinin, iĢlem maliyetleri ve asimetrik enformasyon temelinde oluĢtuğunu belirtmiĢtir. ĠĢlem maliyetleri ve asimetrik enformasyon azaldığında, aracılığın arttığı belirtilmekte, Finansal inovasyonun piyasadaki rekabete bir yanıt olduğu ile sonuçlandırılmaktadır.

Scholtens ve Dick van Wensveen(2000), finansal aracılık teorisinde, asimetrik bilgi sorunlarının mevcut olduğu eski tip bir tanımlamadan, finansal inovasyonları da hesaba katan yeni bir finansal aracılık teorisi açıklanmaktadır. AĢağıdaki Tablo 6‘da açıklanan yeni finansal aracılık teorisi ile eski finansal aracılık teorisinin farkları ve inovasyonların bu kıyaslamada nasıl konumlandığı görülmektedir.

Tablo 6. Yeni Finansal Aracılık Teorisi ile Eski Finansal Aracılık Teorisinin Farkları Mevcut (Eski) Teori DüzeltilmiĢ (Yeni) Teori

Statik: Mükemmel Piyasa Dinamik: Piyasa farklılaĢması Piyasada Düzensizlikler Ürün inovasyonu

Finansal aracı tasarruf sahipleri ile yatırımcılar arasında bir vekildir.

Finansal aracı, finansal hizmetleri sağlamak için bir giriĢimcidir.

Tasarrufların Etkin Dağılımı Finansal dönüĢüm

Maliyetler Değer

Asimetrik enformasyon MüĢteri oryantasyonu (kredi verenlerin ve alanların her ikisinde de)

Ters seçim, ahlaki riziko, kredi tayınlaması

Ödül/risk optimizasyonu ve risk yönetimi

Aracısız ortam yaratma Yeni piyasalar ve ürünler yoluyla dinamik finansal aracılık

Kaynak: Scholtens ve Dick van Wensveen (2000:1250).

(39)

23 Mishkin (2009), Amerika BirleĢik Devletleri finansal piyasasında, enformasyonun iĢlenmesi ve toplanmasının, enformasyon asimetrisi temelinde vuku bulduğu belirtildikten sonra, böyle bir finansal sistem içerisinde, finansal inovasyonların kötü yönetilmesinin 2007-2008 krizinin temel sebeplerinden birisi olduğunu, finansal inovasyonların piyasayı etkinleĢtirici doğasına vurgu yapılarak incelenmiĢtir. Shiller (2013), inovasyon kavramını, kapitalizmin odağına oturtmuĢ.

Menkul kıymetleĢtirmenin, asimetrik enformasyon problemini çözmek için tasarlanmıĢ olduğu vurgulanmıĢtır.

1.5.2. Finansal Ġnovasyon ve Etkin Piyasalar Hipotezi

Etkin Piyasalar Hipotezi, finansal bilginin elde edilmesi ve kullanılması üzerine ortaya atılmıĢ olan bir teoridir (Malkiel ve Fama, 1970). Bu teoriye çok farklı yaklaĢımlar bulunmaktadır (Gonedes(1972), Zhang(1999), Losey ve Talbott(1980), Snyder(1978) Gordon ve Kornhauser(1985), Cochrane(1991), Foster ve Hahn(1995), Levmore(1984), J.S. Jordan(1983), LeRoy(1976), Farmer ve Lo(1999), Malkiel(2003), Shiller(2003), Lo(2005), Bondt ve Thaler (1985)).

Dynan, Elmendorf, Sichel (2006)‘e göre, ekonomik faaliyetlerin dengeye ulaĢması 1980‘lerin temel konusu olarak belirlenmiĢtir. ÇalıĢmada bu durum için ılımlı hale getirilmiĢ ekonomik Ģoklar, ileri envanter yönetimi, daha iyi bir para politikasının gerekliliği ve özel olarak finansal inovasyonların düzenleyici bir unsur olarak sisteme eklenmesi gösterilmektedir.

Lo (2007)‘ye göre, etkin piyasalar hipotezi, davranıĢsal göndermeler yapılarak eleĢtirilmektedir. Finansal inovasyonlar, bu eleĢtiride hayatta kalmak için insanların kullandığı bir araç olarak sunulmaktadır.

Allen ve Gale (1991) ‗e göre, tamamlanmamıĢ piyasalarda genel bir denge modeli tanımlanmıĢtır. Bu piyasada iĢletmelerin keyfi ve maliyetli inovasyonlar yapabileceği belirtilmiĢtir. Kısa dönemli satıĢlara izin verildiğinde, bu durumlar yok olur. Kısa dönemli satıĢlar sınırsız olduğunda, potansiyel inovatörlerin sayısı fazla olduğunda dahi kusursuz rekabet sürebilir. Eğer sınırlı satıĢlara izin verilirse, kısıtlı mükemmel rekabet sağlanabilir fakat denge dıĢsallıkların varlığı nedeniyle etkin değildir. ĠĢletmeler, inovasyonun özel kazançları, sosyal kazançlardan farklıdır.

(40)

24 Cerny (1994), bir ülkenin finansal piyasaları artan küreselleĢme ile birlikte politika, kamu politikası ve ulusal devlet politikaları gibi birkaç önemli değiĢken tarafından etkilenmektedir. Bu makalede finansal küreselleĢme artan Ģekilde politikacıları ve Ģartları, ülkenin politik kapasitesini daraltmaktadır. Ancak günümüzde teknolojik değiĢimi en temel bağımsız değiĢkendir. ĠĢlem maliyetlerini ve fiyat hassasiyetini arttırdığı için bu önem iyice artmaktadır. Teknolojik inovasyonlar yardımıyla farklı çıkar grupları ve bölünmüĢ devlet yapıları arasında

―düzenleme arbitrajı‖ görülmektedir. Ayrıca fiyat hassasiyetlerinin artması pazarların etkinliğini arttırmak için büyük önem arz etmektedir.

Merton ve Bodie(2005) ise finansal inovasyonun, finansal sistemi daha yüksek bir ekonomik etkinliğe ulaĢtırmak için merkezi bir güç olarak belirlenmesinin hem araĢtırmacılar hem de uygulayıcılar tarafından kabul edilen bir gerçek olduğu vurgulanmaktadır.

Merton (1987)‘da, finansal inovasyonlardan bir akım olarak bahsedilmiĢtir.

Summers ve Summers (1989), finansal inovasyonlar ticari fırsatları büyük ölçüde çoğaltan bir kavramdır. Ball (2009)‘a göre, finansal inovasyon, piyasadaki değer yaratmayan tüm diğer inovasyonları ayıkladığı için yararlı sayılabilir.

1.5.3. Finansal Ġnovasyon ve Finansal Risk

Literatürde finansal inovasyonu, finansal risk kavramını birlikte ele alan çalıĢmalardan birkaçına aĢağıda değinilmektedir.

Elul (1997), Ġhtiyatı Tedbir Teorisi göstergelerinden hareketle, finansal inovasyonların risksiz faiz oranı üzerindeki etkisini incelemektedir. Buna göre finansal inovasyon risksiz faiz oranında bir artıĢa neden olmaktadır. Genneaioli, Schleifer ve Vishny(2012)‘e göre finansal inovasyonlar belirsiz risklere sebep olmaktadır, bu durum finansal kırılganlığa neden olmaktadır. Cocco ve Gomes (2012) ve Doherty (1998) sigortacılık alanında finansal inovasyonların önemi ve kullanımı üzerine örnekler vermektedir. Santomero ve Trester (1998), bankacılık sektöründe finansal inovasyonlar ve risk alma kavramı üzerinde durmakta, finansal inovasyonların bankalarda riskli varlık portföylerinde artıĢa neden olduğunu belirtmektedir. Judge (2012) ise, ―Kırılma düğümleri‖ adı verilen iĢlem yapıları, sınırlı Ģeffaflık ve esneklik altında finansal inovasyonların, finansal sistemin

(41)

25 dengesini bozmakta olduğunu ve finansal regülasyon adı verilen düzenlemelerin yetersiz kaldığını belirtmektedir.

1.5.4. Finansal Ġnovasyon ve Finansal Kriz

Literatürde finansal inovasyon ile iliĢkilendirilen diğer bir önemli kravram finansal krizdir.

Boz ve Mendoza (2014) aĢırı özgüven ve finansal inovasyonun 2008 A.B.D kredi krizinin arkasındaki temel faktör olduğunu belirtmektedir. Duca, Muellbauer ve Murphy (2010), 2008 krizindeki finansal inovasyon yapılarının regülasyon, kredi politikaları ve finansal dengesizlik gibi kavramların yeniden ele alınması gerektiğini belirtmektedir. Kim, Koo ve Park (2013), finansal inovasyonların, finansal dengeyi etkilemek suretiyle, krizlerde azaltıcı ve artırıcı etkiye sahip olduğunu belirtmektedir.

Bordo (2008)‘ya göre, finansal inovasyonlar, finansal krizlerin odak noktasıdır.

Reinhart ve Rogoff (2008) kıyaslamalı finans tarihine göre, finansal inovasyonların piyasada radikalizasyon aracı olduğunu savunmaktadır. Barrell ve Davis (2007)‘e göre, 2008 krizinde finansal inovasyonların menkul kıymetleĢtirme süreçlerine yarayan ve opak (saydam olmayan) bir ürün rolünü üstlenmiĢtir. Nesvetailova (2015), 2008 krizinde gölge bankacılık faaliyetlerinin etkili olduğunu ve gölge bankacılık finansal inovasyona dayalı olduğunu ileri sürmektedir. Gai, Kapadia, Millard ve Perez (2008)‘e göre, finansal inovasyon, geçmiĢe göre finansal krizlerin Ģiddetini azaltacak bir etkiye sahiptir. Carmasi, Gros ve Micossi (2009)‘a göre, 2008 finansal kriz mali politikaların bir sonucu olduğunu ve finansal inovasyonlarda müdahaleci kurallara gerek olmadığını belirtmektedir. Lee, Clark, Pollard, Leyshon (2009) finansal inovasyonun, makro ekonomik dengesizlikler, jeopolitik atılım, ırkçılık ve değiĢen tutumlar ile birlikte finansal kriz doğuran yapıya sebep olduğunu belirtmektedir. Obstfeld ve Rogoff(2009), 2008 krizine neden olan pek çok dengesizliği ortaya koymuĢ ve finansal inovasyonları toksik(zehirli) Ģartlar altında baĢlıklandırmıĢtır.

1.5.5. Finansal Ġnovasyon, Regülasyon, Deregülasyon ve Finansal Liberalizasyon Finansal inovasyon konusunda yapılan çalıĢmalar içinde, en ilgi çekenin finansal inovasyon, regülasyon, deregülasyon ve finansal liberalizasyon konusunda olduğu belirlenmiĢtir.

(42)

26 Pennacchi(2006)‘ye göre, finansal inovasyonlar eknomik riski dağıtmanın yollarından birisidir ve risk almayı, likiditeyi korumayı ve enformasyon sinerjilerini hedefleyen bir regülasyon modeli önermiĢtir. White (1996) da, finansal inovasyonun yararlı ve hızlı yönlerinin korunduğu, finansal inovasyonun yarattığı tehlikeyi sönümleyebilecek bir kamu politikası önermektedir. Jayaratne ve Strahan (1996) ise bankacılıkta finansal inovasyonlar konusuna değinmekte, deregülasyon yapılarının altını çizmektedir. Arestis ve Glickman (2002), Güneydoğu Asya‘da vuku bulan krizden yola çıkarak, finansal liberalizasyon ile finansal inovasyonları birbirinden ayrı tutmamaktadır. Kane (1988), finansal ve regülatif finansal inovasyonlar olarak bir ayrıma gitmiĢ, regülatif finansal inovasyonların, zamanlama ve maliyet açısından, uzun/kısa dönemli çok farklı sonuçlar doğurabileceğini belirtmiĢtir. Bayoumi (1993), kısa dönemde finansal deregülasyonun ve finansal inovasyonun servete, reel faiz oranına ve halihazırdaki gelire bağlı olarak hane halkı tasarruflarında azalmaya neden olduğunu ileri sürmüĢtür. Kane (1981), enflasyon, teknolojik inovasyon ve bankacılık regülasyonun etkililiğinin azalması üzerinde durmaktadır. Buna göre, enflasyonun azalması için, finansal inovasyonları kısıtlayıcı regülasyonlara ihtiyaç olduğunu belirtmiĢtir. Gerardi, Rosen ve Willen (2006), 1980‘li yıllardan itibaren, inovatif ev kredisi ürünlerinin, deregülasyonun ve ikincil piyasaların, hanehalkına yönelik Ģirketler karĢısında, devlet sponsorlu Ģirketleri baĢarısız kıldığını belirtmektedir. Funk ve Hirschman (2014), finansal inovasyonların regülasyona göre yapılması gerektiğini ve regülasyonlar tarafından yorumlanabilen finansal inovasyonların değerli birer araç olarak görünebileceğini belirtmiĢlerdir. Crotty (2009), finansal deregülasyonların, finansal evrimin bir parçası olduğunu, hükümetler tarafından yapılan deregülasyonların, finansal inovasyonların nedeni olduğunu ve bunların büyük, toplum için yıkıcı ve yine hükümetler tarafından önlem alınmasına neden olduğunu belirtmektedir. Partnoy (2009), krizlerin kronolojik bir sıralamasını yapmıĢ, finansal inovasyon ve kredi derecelendirmesinin öneminin altını çizmiĢtir. Immergluck (2009) finansal inovasyon, finansal deregülasyon ve yüksek sermaye tedariğini 2008 krizinin nedeni olarak görmektedir. Gerardi, Rosen ve Willen (2010), müdahalenin olmadığı piyasa (mükemmel piyasa) varsayımlarından hareketle, emlak piyasasını değerlendirmiĢ, mükemmeliyetin zamanla azaldıkça, finansal inovasyonların arttığını ve ikincil bir piyasanın geliĢtiğini belirtmiĢtir. Palley (2011), neoliberal iktisat, finansal deregülasyon ve finansal inovasyon arasında kurduğu iliĢkide Amerikan makroekonomisinin bu iki değiĢkenden etkilendiğini

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu bağlamda, Trabzon ilinde yer alan on sekiz büyükĢehir ilçe belediye meclisinin üyeleriyle görüĢülmüĢ (272 kiĢi) ve elde edilen verilerin (cinsiyet, yaĢ,

İnsanoğlu için çok büyük yararlar sağlayan bu gelişmelerin kötü niyetli bazı kişiler tarafından suistimal edilmesi, siber ortamın tehdit, saldırı, cana ve

muhasebe meslek mensuplarının TFRS hakkındaki genel görüşlerini tespit etmeye yönelik; muhasebe meslek mensuplarının TFRS üzerine ilgili kurumlar tarafından

Organizasyonların hayatını idame ettirmesi ve çevrede lider organizasyon olması ve diğer strartejik hedeflerini gerçekleĢtirmesi için organizasyonların bünyesinde

Bu araştırmada, vişnenin mekanik hasadın önemli parametreler olan tutunma kuvveti ve bu tutunma kuvvetinin büyümeyi düzenleyici madde olan Ethrel ile değişimi ve en etkin

Tarihi kaynaklar, Otranto‘nun Türkler tarafından fethedildiği bilgisini doğrular. Yılmaz Öztuna bu konuda şunları söyler: ― 28 Temmuz 1480‘de, Otranto yakınlarında

AraĢtırma sonucunda ĠMKB’de 1992 yılından 2009 yılına kadar sürekli olarak iĢlem gören 77 Ģirketin verilerinin incelenmesi sonucu elde edilen bilgiler tablo haline

115 ġekil 23: Ġç denetçileri, denetimin hangi alanlarında en çok kullanmaktasınız sorusunu öncelik sırasına göre beĢinci sırada gelir ve gider iĢlemleri