• Sonuç bulunamadı

Sosyal Bilimler Lisesi. 5-8 Haziran 2017 KÜTAHYA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Sosyal Bilimler Lisesi. 5-8 Haziran 2017 KÜTAHYA"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sosyal Bilimler Lisesi

5-8 Haziran 2017

KÜTAHYA

(2)

2

ÇALIŞTAY SAHİBİ Ahmet İREN

Kütahya Sosyal Bilimler Lisesi Okul Müdürü

ÇALIŞTAY KOORDİNATÖRÜ Mehmet Ali YILMAZ

Kütahya Sosyal Bilimler Lisesi Okul Müdür Yardımcısı

ÇALIŞTAY SEKRETERYA Ahmet USLU

Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

(3)

3

ÇALIŞTAY PROGRAMI

Tarih Konu Başlığı

5 Haziran Pazartesi Ötekiyle Nasıl Yaşanır?

Doğayla Mesafemiz Doğru mu?

6 Haziran Salı Öfke, Küfür ve Şiddet Önlenebilir mi?

Nasıl Tüketmeliyiz?1

7 Haziran Çarşamba Zamanı Nasıl Kullanmalıyız?

Gençlik Geleceğe Nasıl Bakıyor?

8 Haziran Perşembe Değerlendirme ve Çalıştay Raporunun Hazırlanması

KATILIMCI LİSTESİ

1 Bu konu ilan edilmesine rağmen çalıştaya dahil edilmemiştir.

Sıra Öğrenci Adı Sınıfı

1. Rana ERDOĞAN 9 - D

2. Beyza PEHLİVANOĞLU 9 - D

3. Şevval KARAKUŞ 9 - D

4. Zeynep YILMAZ Hazırlık - A

5. Yeliz ABYA 9 – A

6. Merve BİLGİN 9 – B

7. Beyza YAKTIYOL 9 – B

8. Rabia Nur KAHRAMAN 9 – B

9. Nesrin BAĞIRMAZ 9 – A

10. Havva NUR BİYTUR 9 – A

11. Mustafa Cihan ÇOLAK Hazırlık-E

(4)

4

Öteki ile nasıl yaşanır?

Öteki Nedir?

Öteki “ben” merkezli bir yaklaşımdır. “Ben”den farklı olan, “ben”e ters düşen “ben”in sevdikleri dışında kalan ötekidir.

“Ben”ler birleştiğinde “ben”den daha geniş bir “ben” olan “biz” ortaya çıkar. “Biz”in karşısında olan “öteki” aslında bizden farklı düşünendir. Her düşünenin bir “öteki”si vardır.

Öteki’ nin Yaşadığı Sorunlar Nelerdir?

“Biz” ve “öteki” için en büyük sorun kabül, anlayışsızlıklık, ön yargı, saygısızlık, dışlanmışlık, kendini ifade edememedir.

Yaşadığımız asrın hastalığı bencillik, “en” olma kaygısı ötekini ortaya çıkarır. Ötekinin daha iyi olma ihtimali insanları korkutuyor. Teknolojinin unsurları, yalnız kalma korkusu, ilgisizlik, değersizlik, ailenin ilgisizliği, kişinin yetersizliği gibi sıkıntılar insanları toplumdan uzaklaştırmatadır. Ön yargı, dış görünüşle yargılama, başarılı olanın eleştirilmesi ve en yoğun olarak da siyasi görüş ayrılıkları öteki ve biz arasında örülen duvarın en kalın olduğu bölümdür.

Öteki ile Nasıl Yaşanır?

Düşünceyi ifade etme bir haktır.

Tek doğru senin fikrin değildir.

Öteki olduğu gibi ön yargısız kabul edilmelidir.

Ötekinin fikri senin fikrinden daha iyi olabilir ve bu seni geliştirir.

Öteki ve fikri eleştirilebilir ama yargılamak hukukun işidir.

Biz ve öteki görüşünü kabul ettirmeye çalışmamalıdır.

Fikir alışverişi için saygı, hoşgörü, empati ve dinleme şarttır.

Öteki kalıplara sokulup dışlanmamalıdır. Taraflar ortak paydada buluşmalıdır.

(5)

5 Ötekinin düşüncesini ifade etmesine saygı duyulmalıdır. Bu saygı içselleştirilmelidir.

Öteki ve biz arasındaki çatışmaya vaktinde müdahale edilmezse küfür ve kavgaya gidebileceği için çatışmalar geç kalınmadan önlenmelidir.

Ötekisiz bir dünya siyah-beyaz bir televizyon gibidir. Renkli bir hayat için öteki ve biz bir arada yaşamayı öğrenmelidir.

(6)

6

Doğayla mesafemiz doğru mu ?

Doğa nedir?

Canlı ve cansız unsurların oluşturduğu topluluk, yaşam alanı, tabiat, canlıların ev sahibi olarak tarif edilebilir. Doğadaki unsurlar birbiriyle ilişkili ve birbirlerine muhtaçtır. Su, güneş, hava, toprak; hayvanlar ve bitkiler doğa elamanlarıyla bir bütündür. Bu bütünlüğü bozup bazı unsurlardan vazgeçemeyiz. Doğa ve insan arasındaki ilişki karşılıklıdır. İnsan ve doğa etkileşim halinde birinin diğerine ihtiyacı var ve bu bir düzen içinde işlemektedir. Bitkiler ve hayvanlar da bu doğanın bir parçası hatta hem öznesi hem nesnesi konumundadır. Ancak insanın yeni doğası alan olmuştur ve bu alan sanal bir alandır.

Doğayla ilgili yaşanan sorunlar nelerdir?

İnsanlar doğayı ormandan ibaret görmektedir. Kirlenen doğa değil düşüncelerimizdir. Düşüncesizlik doğanın tahrip olmasına sebep olmaktadır. Bu tahribatta en önemli aktör insandır. İnsan olmadan da doğa varlığını sürdürebilir. İnsan belki doğanın ömrünü kısaltıyor. Doğaya karşı duyarlılık ve bilinç yeterli düzeyde değil. Bilinç düzeyi konusunda iyimser olabiliriz belki ama doğaya karşı uygulamalarda sınıfta kalıyoruz. Çıkarlarımız için doğaya zarar vermeye devam ediyoruz.

Doğayla mesafeyi kısaltmak veya doğa sevgisi ifadelerini insanlar yanlış anlamaktadır. Çiftçiliği oyunlardan öğrenen veya bilgisiyar oyunlarıyla doğaya yaklaşıyormuş gibi görünen insanoğlu hızla doğadan uzaklaşıyor. İnsanlar kolaycılıktan ötürü doğa yerine dijital dünyayı tercih ediyor. Huzuru doğada değil bu sanal dünyada arıyoruz ve huzuru bulmamız güçleşiyor. Aslında doğaya yaklaşımla ilgili sıkıntılar içeren ama insanlar tarafından zevk, spor ve hobi olarak tarif edilen doğayla ilgili aktivitelerin bazıları doğaya zarar vermektedir.

Doğayla olan mesafeyi nasıl azaltabiliriz?

İnsan doğa varsa vardır.

Doğadaki bozulma insan nesli için de tehlikelidir.

Doğa bizim evimizdir, evimize sahip çıkmalıyız.

Okul ve aile doğa bilincinin üssü olmalıdır.

(7)

7 Doğa eğitimi bireyleri doğadan uzaklaştırma üzerine kurgulanmamalıdır.

Doğa eğitim çok erken yaşlarda başlamalıdır.

Beton yığınının arasından çocuğu kurtarmada aile önemli rol üstlenmeli ve çocuğun merak duygusu doğaya yaklaşmada bir araç olarak kullanılmalıdır.

Aileler ve eğitimciler doğaya karşı olan ifadelerini gözden geçirmelidir.

Doğa konusundaki bilinçlendirme çalışmaları teorik değil uygulamalı olmalıdır.

Okullarda uygulamalı dersler olmalıdır. Okullardaki ödevler doğadaki uygulamaları içermelidir.

Dijital dünya doğaya yaklaşımını gözden geçirmelidir ve kullandığı dile dikkat etmelidir.

İnsan ve doğaya yaklaşmalıdır. Sanal alemdeki gayretler insanı doğaya yaklaştırmaz.

Zevk, spor ve hobi olarak tarif edilen doğayla ilgili aktivitelerin tarifleri tekrar yapılmalıdır.

(8)

8

Zamanı Nasıl Kullanmalıyız ?

Zaman ve zaman kullanımı nedir?

Hediye değerlidir. Zaman da değerli bir hediyedir. Zaman sınırsızdır. Zamana başlangıç ve son tayin etmek insanların kolay anlamasına yönelik bir çabadır. Diğer taraftan insan sınırlı bir varlıktır ve amaçların gerçekleştirilmesinde bir araç olan zaman kıymetini tam kavrayamadığımız gelecektir.

Zaman kullanımıyla ilgili sorunlar nelerdir?

İnsanlar zamanı ölçmeye çalışmaktadır. İnsanoğlunun hayatı ve işlerinin başı ve sonu olduğu için insanlar zamanın da başı ve sonu varmış gibi davranmaktadır. Zaman insana hükmetmektedir. İnsanlarsa zamandan şikayet etmektedir. İnsanlar zamanı bahane etse de asıl bahane insanın kendisidir. Zamanın dili olsaydı muhtemelen insanoğlu ondan utanırdı.

İnsanlar zamanı planlamakta ve gereği gibi doldurmakta zorlanıyor ve zamanı israf ediyor. İnsanlar herhangi bir iş için ayrılan sürenin başlangıcında “zaman öldürürken” işin yoğun kısmını son dakikaya bırakmaktadır. Sona sıkışan işin yoğunluğu işlerin aksamasına sebep olmaktadır. Atasözü erken kalkanın yol alacağını ifade etmesine rağmen insanlar günlerini bereketsiz geçiriyor. Hayali ve ideali olan insan için zamanı değerlendirmek önemlidir. Tersinden ifadeyle zamanı değerlendirmeyenlerin hayali veya ideali olduğunu söylemek zordur. Zaman kullanımında iş sıralaması doğru yapılmamaktadır. Tali konular asıl işmiş gibi gündeme alınmaktadır. İnsanlar sorumluluklarını abartmakta, sorumluluklarını biriktirmektedir. Bu istifçilik tembellikle birleştiğinde işler ertelenmekte ve sonuç daha yıkıcı olmaktadır.

Teknoloji zamanı etkin kullanmada kolaylık sağlamanın yanında tam aksine zaman israfına da yol açmaktadır.

Teknolojinin bilinçsiz kullanımı insanları tembel ve üşengeç yapıyor. Dijital çağın dikkat dağıtıcısı araçlar insanın zamanı heba etmesine ve gelecek nesle kötü bir miras bırakmasına sebep olmaktadır.

Zamanı nasıl etkin kullanabiliriz?

Zaman kullanımı yaşama anlam kazandırmakla ilgilidir.

İnsanlar hayattaki önceliklerini doğru sıralayabilmelidir.

(9)

9 Zaman kullanımında sorumluluk ve hobi dengesi iyi kurulmalıdır.

Amacı, ideali olan insanlar zaman hediyesine sahip çıkar.

Bir işi en iyi yapmanın yolu zamanı iyi değerlendirmekten geçer.

Zaman kullanımında kalıplar, sabit planlar yerine esnek yapı ve planlar tercih edilmelidir.

Başarı için zamanı doğru değerlendirmek gerekir.

Teknoloji bilinçli kullanılmalıdır. Teknoloji zamana değer katabileceği gibi zamanın israfına da sebep olabilir.

Zamanın hesabını bir şekilde vereceğimiz gerçeğini göz önünde bulundurarak erteleme hastalığından vazgeçilmelidir.

Zaman karşısındaki çaresizliği bir kenara bırakıp zamanı etkin kullanan başarılı insanlar örnek alınmalıdır.

(10)

10

Öfke, küfür ve şiddet önlenebilir mi?

Öfke, küfür ve şiddet nedir?

Öfke, yanlış karar vermeye sebep olan duygudur. Öfke, yaşadığımız olumsuzluklara verdiğimiz içsel tepkidir. Bu içsel tepkinin dışavurumu saldırganlıktır. Öfke dozunda olduğu sürece faydalıdır. Öfke motivasyona çevrilirse faydalı, silaha dönüştürülürse zararlı olur. İnsanın yetersiz olduğunu hissettiğinde, düşündüğünde kendini tatmin etme yoludur. Öfke dışavurumunda iki yol bulunur. Yollardan biri saldırganlık olarak kendini gösterirken, diğeri sözel bir tepkidir.

Küfür, argo kelimelerden oluşan sözlü şiddet türüdür. Küfür değerlere ve davranışa yapılan olarak ayrılabilir. Küfür utanma duygusu ve saygı kaybolduğunda ortaya çıkmıştır. Kızdığımızda, hazım sorunu yaşadığımızda veya nefret ettiğimizde karşı tarafa daha fazla zarar verebilmenin yolu olarak küfür kullanılıyor olabilir. Küfür aynı zamanda karşı tarafın değerlerine saldırmaktır. Okul, arkadaş ortamı, futbol maçları, spor müsabakaları küfrün en yaygın olduğu yerlerdir. Sosyal medya küfrün yaygın olduğu yerlerdir. Toplum sağlığı sorunudur. Hak ve özgürlük ihlalidir.

Öfke ve küfrün bir sonraki adımı şiddet, fiziksel, ekonomik, psikolojik şiddet gibi alt başlıklara ayrılabilir. Şiddetin temelinde sevgisizlik vardır. Şiddet, başta kadına olmak üzere hayatın her alanında karşılaşılan bir saldırıdır.

Öfke, küfür ve şiddetle ilgili sorunlu alanlar nelerdir?

En ufak bir olay öfkelenmek için bir sebep olarak kabul edilmektedir. Bu da bireysel ve toplumsal bir yara haline gelmiştir.

İnsanlar öfkenin karşıtı sakinleşmeyi istiyor görünmemektedir.

Küfür çok yaygındır. Küfür o kadar yaygınlaştı ki insanlar artık nesnelere, objelere bile küfreder hale geldi. En çok aileye edilen küfürler tepkiye neden olmaktadır. Televizyonlardaki diziler küfrün yaygınlaşmasına sebep oldu. Küfür içeren, bel altı esprilerin yer aldığı komedi filmlerindeki artış bunun göstergesidir. Komedinin içinde küfre yer verilmesi küfrün normalleşmesine sebep oldu. İnsanın duygusal yıkımına sebep olduğu için küfür zararlıdır. Olumlu ve güzel ifadeler sadece insanlar üzerinde değil diğer canlılar üzerinde de pozitif etkiye sahiptir. Tam tersine olumsuz ve çirkin ifadelerde canlılar üzerinde negatif etkiye sebep olmaktadır. Küfür espriye eşdeğer kabul edilir hale gelmiştir. Küfre maruz kalanlar önce alışıyor sonra küfür eder hale geliyor. Küfür ailede başlıyor: “Hadi amcaya bir söv!” Küfrü kadınlarda da yaygındır.

Ama iş yerlerinde, trafikte de çok yaygındır. Sokakta, evde, sosyal medyada, televizyonda küfre maruz kalmak küfrü

(11)

11 yaygınlaştıran etkenlerdir. Küfrün normal olarak sunulması küfrün nedenleri arasındadır. Medyada küfür içeren ifadeler sansürlense de insanlar bunun küfür olduğunu biliyor ve bunun herhangi bir etkisi yok. “Bip” sesi duyan çocuğun merakını artıyor ve büyüdüğünde o kelimeyi öğreniyor. Televizyondaki küfre yumuşaklık küfrü artırıyor. Zevk için, rahatlamak için küfredenler bulunmaktadır. Küfür bir dil yarasıdır, geçmez ve etkisi çok derindir. Öfkeyi küfrün sebebi olarak görenler bulunmaktadır. Gazetelere yansıyan şiddet nedenlerine baktığımızda saçını kızıla boyatmaktan, yemeğe tuz katmamaya kadar saçma sebeplerden şiddete başvurulabilmektedir.

Öfkelenen insan bir şekilde karşı tarafa zarar verme ihtiyacı duyuyor. Saldırı sözel ve fiziksel olabilmektedir. Şiddetin tasvip edilecek bir tarafı yoktur ve şiddete tolerans düşünelemez.

Öfke, küfür ve şiddet nasıl önlenebilir?

Eleştirel düşünme ve mantık eğitimi küçük yaşta verilmelidir.

İnsanlar bir uğraş bulduğunda öfke, küfür ve şiddet azalabilir.

Öfke, küfür ve şiddeti önlemeye yönelik psikoloji biliminden faydalanılmalıdır.

Öfke, küfür ve şiddet içermeyen medya araçları ön plana çıkarılmalıdır.

(12)

12

Gençlik geleceğe nasıl bakıyor

Gençlik ve gelecek nedir?

Hukukun, biyolojinin ve psikolojinin genç tanımı farklıdır. Kendini geliştirebilin insanı genç saymak gerekir. Hukuken ve biyolojik olarak genç olsa da ruhen genç olmayan insanlar da vardır. Genç, idealleri olandır. Gençlik gelecek kavramıyla ilgilidir. Gelecek bizi bekleyendir.

Gençliğin geleceğe bakışıyla ilgili sorunlu alanlar nelerdir?

İçine kapanık gençlik dünyanın güzelliklerinin farkında değildir ve gelecekten umutsuzdur. Umutsuzluğun sebebi iş garantisinin olmamasıdır. Gençler nimetlerin farkında değil ve doyumsuz. Ailer, gençlerle ilgilenemiyor. Aileler bu açığı, gençlerin her istediğini yaparak ve alarak örtmektedir. Teknoloji çok fazla vakit alıyor. Bu da gençleri bilinçsizleştiriyor.

Gençler ahlaki açıdan sorun yaşımakta ve yozlaşmaktadır. Teknoloji ihtiyaçlarımızın çok ötesinde dünyayı gösteriyor.

Sonsuz arzulara yetişme ve doyuma ulaşma imkanı yoktur. İnsanın derin duygularından çok çabuk tatmin edilebilir duygular ön plana çıkarılıyor. Gençler ihtiyaçtan fazlasını arzuluyor ve piyasa bunu pompalıyor. Varsa tüketip mutlu olmak veya içe kapanmak şeklinde dışa vuruyoruz. Gençler tüketim hazzını yaşarken üretimin zevkine varamadılar.

Gençler çözüm başkalarından bekliyor, kendilerini yormuyor ve gençlerde tembellik var. Gençler yapabileceğinin en iyisini istemiyor ve başkalarının dediklerini çok takıntı haline getiriyor; başarısız olma korkusu bunu tetikliyor. Bazı gençler de tecrübeyi hiç dikkate almıyorlar. Gençlerin başkalarını çok dikkate alması veya hiç dikkate almaması psikolojik gelişimle ilgilidir. Gençlerde aileye verilen değer az. Gençler birçok şeyin ailede hallolduğunun farkında değil. Gençlerin çevresi ve arkadaş ortamı gençleri olumsuz etkiliyor. Gençleri çocukluktan çıkışta ilkokul öğretmenleri çok etkiliyor. Biyolojik tanım içerisinde genç olan ama ruhen yaşlı bireyler bir sorundur. Bu gençler geleceğimiz olacak. Gençler oluşturulan imajlardan olumsuz etkileniyor. Gençler gruba dahil olma ihtiyacı hissediyor. Grubun kabulü gençleri yalnızlıktan kurtarıyor. Gençler geleceğin teminatı ama gençlerin geleceği sıkıntılı. Doyumsuz ve her şeyi elde etmiş gençler hayattan bıkıyor. Gençler arasında değerlere karşı tolerans düşük. Gençlerin çok değerler alakası yok ve değerlerinin olmadığının farkında değiller.

Gençler kendilerini kanıtlamaya çalışıyor. Bu bazen olumsuz olabiliyor. Gençlerin ekonimik sorunu, hırsları, özentileri ve bilinç düzeyleriyle ilgilidir. Gençlerde çevrede olan bende niye olmasın duygusu hakim. Gençlerde “yok” yok. Gençler, ihtiyaçlarını ihtiyaç olduğu için değil alışkınlık olduğu için alıyor. Gençler küçük düşme korkusuyla toplum içinde fikirleri

(13)

13 ifade etmeye korkuyor. Toplumun gençleri küçümsemesi de gençleri ikinci plana itiyor olabilir. Toplum tarafından dışlanmak gençlerin korkusu. Gençlerin sorunu, ortadaki insan sorunu. Başarıyı doğru tarif edilmiyor. Başarı ve başarısız arasında bir yer oluşturulmalı. Gençlerin ve toplumun gerçekçi olmayan hayalleri gençleri zor durumda bırakıyor. Gençler kendilerini tanımıyor. Toplum ve aileler gençlerin isteklerini dikkate almıyor. Gençler kalıplara sokulmaya çalışılıyor.

Üreten bir gençliğe sahip olmamız ve toplumun bunu teşvik etmemesi bir başka sorunlu alan. Aileler akademik başarıya odaklanıyor ve gençlerin yeteneklerini, ilgilerini göz ardı ediyor.

Gençler ve gelecek için neler yapılabilir?

Geleceğe emin olarak bakmak isteyenler gençlerden işe başlamalıdır.

Gençlerin akıl ve ruh terbiyesi eş değer öneme sahiptir.

Gençlerin bilinçlenmesi için hedef ve ruhla desteklenmelidir.

Gençler asgari evrensel değerlerden habardar edilmelidir.

Gençler ailelerin halinden anlaması için “hayır”ı duymalı ve yokluğu görmelidir.

Gençlerin kendini tanımasına fırsat verilmeli, sosyal aktiviteler bunda araç olmalıdır.

Sanat, spor, kültürel ve sosyal faaliyetlerle gençlerin yol bulmasına yardımcı olunmalıdır.

Aileler gençlere nasihat etmek yerine duruşlarıyla örnek olmalıdır.

(14)

14

Referanslar

Benzer Belgeler

As Israel’s leading defense exhibition, ISDEF attracts an audience of end users from private and public security agencies, as well as military sectors from both Israel and abroad,

Özellikle Türkiye gibi ulusal imkanları sınırlı olan, gelişmekte olan ülkelerde, askeri karar almada ekonomik etkinliğe dikkat etmek hayati bir önem taşımaktadır.

Toplum ruh sağlığı araştırma ve uygulamalarının gelişimi, te' kelci kapitalizmin gelişmesiyle bir paralellik gösterir. Bmmsel teknolojide devrim aşamasında

Toplantıda söz alan Bodrum belediye başka- nı Ahmet Aras ''Turgut- reis'imiz için hazırlanan ''Turgutreis Kültür Sanat ve Müzik Festivali'' basın toplantısı

• Ototrofik organizmalar karbon kaynağı olarak CO2, enerji kaynağı olarak da, inorganik bileşikleri ya da ışığı kullanarak besin oluşturlar.. • Ototrofik metabolizmaya

AB’ye giriş süreci çerçevesinde uzun süreden beri hazırlıklarının yapıldığı bilinen, ancak kimi HES bölgelerinin doğal sit alanı ilan edilmesinden sonra apar

Kaban ve Malezya Çevre Bakanı Azmi bin Khalid'in geçen Şubat ayında imzaladıkları deklarasyona göre, Borneo yağmur ormanlarında sanayi ve turistik tesis dahil hiçbir

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu tarafından yanıtlanması