• Sonuç bulunamadı

Avrupa Konseyi Belgelere Erişim Özgürlüğü Sözleşmesi Karşısında Türkiye de Bilgi Edinme Hakkı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Avrupa Konseyi Belgelere Erişim Özgürlüğü Sözleşmesi Karşısında Türkiye de Bilgi Edinme Hakkı"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Amme İdaresi Dergisi, Cilt 47, Sayı 3, Eylül 2014, s. 91-110.

Sözleşmesi Karşısında Türkiye’de Bilgi Edinme Hakkı

Ramazan Şengül

Özet: Günümüzde bireyler devlet faaliyetleri konusunda daha fazla bilgilenme ihtiyacı hissetmektedirler. Kişisel veya toplumsal bir konuda bireylerin bilgilenme taleplerinin karşılanması temel bir hak olarak kabul edilmektedir. Devletlerin kendi iç hukuklarında benimsedikleri bilgi edinme hakkı ulusüstü kurumların da ilgi alanındadır. Avrupa Kon- seyi, bilgi edinme hakkı konusunda aldığı çeşitli tavsiye kararlarından sonra bu hakkı bir sözleşmede bütüncül şekilde düzenlemiştir. Çalışma, Avrupa Konseyi Belgelere Eri- şim Özgürlüğü Sözleşmesi karşısında Türkiye’deki bilgi edinme hakkının durumunu in- celemektedir. Bu bağlamda Türkiye’deki bilgi edinme hakkının sözleşmede benimsenen çerçeveyle karşılaştırılması yapılarak iki mevzuat arasındaki benzerlik ve farklılıklar ortaya konulmuştur. Bilgi edinme hakkının kapsamı, içeriği, istisnaları ve yöntemi ko- nusunda değerlendirmeler yapılarak Türkiye’de ve sözleşmede benimsenen anlayışlara ilişkin bulgular tartışılmıştır.

Anahtar Sözcükler: Avrupa Konseyi, bilgi edinme hakkı, Türkiye.

The Council of Europe Convention on Access to Official Documents Vis A Vis the Turkish Law on the Right to Information

Abstract: Nowadays, individuals require even more information regarding state activi- ties. Responding requests for government-held information in individual and social is- sues are being regarded as a basic right. Legislations considering the right to access in- formation in national level have become an important issue for supra-national estab- lishments as well. After adopting several recommendations about the right to infor- mation, the European Council has signed a convention collecting this right in a unified document. This study examines the Council of Europe Convention on Access to Official Documents vis-a-vis the Turkish Law on the Right to Information. In this regard, we compare the Turkish Law with the norms adopted in the Convention in an attempt to find out the similarities and differences between the two official documents. In this study, we discuss the basic findings in the Turkish Law and the European Convention together with the scope, content, methods, and exceptions of the right to access infor- mation.

Key Words: The Council of Europe, the right to information, Turkey.

Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi, İİBF, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, Umuttepe Yerleşkesi, 41380, Kocaeli/Türkiye.

(2)

GİRİŞ

Devletler, gerek kişileri gerekse toplumu ilgilendiren çok çeşitli bilgilere sa- hiptir. En önemli bilgi üreticisi olan devlet, bilgi stokları sayesinde bireysel ve toplumsal yaşamı doğrudan ilgilendiren çeşitli sektörlerde kamu politikaları uy- gulamaktadır. Bireyler kamu politikalarından etkilenen özneler olarak talep, is- tek ve şikayetlerini kamu otoritelerine aktarmak için bilgilenme ihtiyacı hisse- derler. Bu yöndeki ihtiyaç, devletler tarafından garanti altına alınmakta ve bilgi akışının sağlıklı şekilde işlemesi devletlerin sorumluluğunda gerçekleştirilmek- tedir. Bilgiye erişim hak ve özgürlüğünün devletlerin sınırlarını aşarak yaygın hale gelmesinde uluslar arası kurumların önemli payı vardır. Uluslararası ku- rumların ülkelerin tecrübelerinden istifade ederek yapmış oldukları düzenleme- ler bilgi edinme hakkına evrensel nitelik kazandırmıştır.

Bilgi edinme hakkı Avrupa Konseyi ülkeleri arasında öncelikle kuzey ülke- lerde görülmüştür. İlk defa İsveç’de 1766’da bilgi edinme hakkının anayasal değer kazanmasını takiben bu hak diğer kuzey ülkelerinde benimsenmiştir (La- ubadere, 1977: 205-206). Avrupa Konseyi ülkeleri bilgi edinme hakkına ilişkin düzenlemeleri anayasa veya kanunlarla gerçekleştirmektedir. Bilgi edinme hak- kının tanınması ve uygulanması Avrupa ile sınırlı kalmamıştır. Birleşmiş Mil- letler’in kabul ettiği çeşitli belgelerde de bilgi edinme hakkı garanti alınmıştır.

Kamu yönetimlerindeki resmi belgelere erişiminin Avrupa Konseyi düze- yinde kişilere hak olarak tanınması 2009 yılında kabul edilen Avrupa Konseyi Belgelere Erişim Özgürlüğü Sözleşmesi ile gerçekleşmiştir1. Sözleşme, bilgi edinme hakkı konusunda doğrudan ve kapsamlı düzenlemeleri ihtiva etmekte- dir. 1970’li yıllardan itibaren aldığı tavsiye kararlarıyla bilgi edinme hakkını gündeme getiren Avrupa Konseyi, sözleşmeyle birlikte bu hakkı sistematik bir çerçeveye kavuşturmuştur. Avrupa Konseyi üyesi olarak Türkiye, sözleşmenin kabulünden önce 2003 yılında 4982 sayılı kanunla bilgi edinme hakkını kabul ederek kamu yönetimiyle yönetilenler arasındaki bilgi paylaşımının hukuki alt- yapısını kurmuştur.

BİLGİ EDİNME HAKKININ KAVRAMSAL ÇERÇEVESİ

Kamu yönetiminin işleyişi geleneksel olarak yazılı belgeler üzerinden ger- çekleşmektedir. Yazılılık, kamu kurum ve kuruluşlarının iradesini ortaya koy- mada en fazla kullandığı yöntemdir. Yazılılık sayesinde bireylerle iletişim ku- rulmakta ve yönetimle bireyler arasındaki ilişkinin hukuki dayanakları oluşmak- tadır. Bireyler ve toplumla kurduğu iletişimin yoğunluğuna bağlı olarak yöne- timin sahip olduğu bilgi stokları gün geçtikçe artış göstermektedir.

1Sözleşmenin Fransızca metni için bkz. http://www.conventions.coe.int/Treaty/FR/Treaties/Word/205.doc 25.11.2011.

(3)

En güçlü bilgi üreticisi ve kullanıcısı durumunda olan yönetimin şeffaflaşa- rak bilgilerini toplumla paylaşması günümüz demokrasinin ilgilendiği temel konular arasına girmiştir. Demokrasinin gelişmesine bağlı olarak bilgi edinme hakkı yaygınlaşmaktadır. Demokrasiler açık rejimler olduğundan halkın yöne- time katılması ve kamu otoritelerinin kararlarını etkilemesi temel bir ilkedir.

Yönetime katılma, toplumun bilgi sahibi olmasıyla mümkün ve anlamlı olur.

Yönetimin sahip olduğu bilgileri gizlemesi veya manipüle etmesi keyfiliğe se- bebiyet vereceğinden demokratik yönetimde bozulmalar meydana gelecektir (Eken, 1996: 64). Yönetsel süreçlere ilişkin bilgi edinme hakkının tanınmaması devlet ile halk arasında kopukluğa yol açar (Önder, 2010: 39). Gizliliğin meşru kabul edilebilecek sınırları aşması kişilerin devlet tarafından mağdur edilmesine sebep olmaktadır. Yönetsel faaliyetlerden kaynaklanan çeşitli sorunlar konu- sunda toplumun yeterince ve doğru şekilde bilgi elde edememesi devlete olan güveni azaltmaktadır (Toprak-Karaman, 2000: 48). Oysaki toplumsal desteğin sağlanması yönetsel faaliyetlerin kamuoyuna açık bir şekilde yapılmasıyla ger- çekleşir. Bilgi edinme yoluyla kamuoyuna açılım, yönetimde kalite, verimlilik ve etkinliği güçlendirecek ve yozlaşma sorununu asgariye indirecektir (Fındıklı, 1996: 106-109). Bilgi edinme hakkı sayesinde kamu kurum ve kuruluşlarıyla bi- reyler arasındaki ilişkiler korku temelli olmaktan çıkıp karşılıklı güvene dayalı bir temele kavuşur (Eroğul, 1991: 70).

Bilgi edinme hakkının tanımlanması, devlet ile birey ilişkilerinin açıklanma- sında yol gösterici niteliğe sahiptir. Hak kavramı “insanların gidişatını düzen- leme, ya da belli bir davranış biçimini insanlara buyurmak veya yapılması ko- nusunda izin vermektir” şeklinde tanımlamaktadır (Eisenmann, 1982: 367).

Türk Dil Kurumu’nun verdiği tanımlardan birisine göre bilgi “öğrenme, araş- tırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf” anlamına gel- mektedir. Belge ise “bir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb., ve- sika, doküman” olarak tanımlanmaktadır2. Avrupa Konseyi Sözleşmesine göre ise yönetsel belge “kamu otoritelerinin hangi biçimde olursa olsun ürettiği, ken- disine ulaşan ve kendisinde bulunan her türlü enformasyonu” kapsamaktadır.

Sözleşme, erişime açık belge tanımını oldukça geniş tutmuştur. Sözleşmedeki tanımla, hem kamu kurumlarının işleyişlerinde ortaya çıkan belgeler hem de herhangi bir şekilde kamu hizmetlerine ilişkin olarak yönetime ulaşan belgeler söz konusudur. Kamu kurum ve kuruluşlarının ürettiği veya kendilerinde bulu- nan belgelerin şekli konusunda sözleşme herhangi bir sınırlama öngörmediğin- den belge olarak nitelendirilebilecek materyallerin kapsamı genişlemektedir.

Belge, kağıt şeklinde düzenlenebileceği gibi, elektronik ortamda veya diğer şe- killerde düzenlenmiş olabilir.

2http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.4f60a4ee9ab240.07106222 http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.4f60a476ad4149.75624567, 14.03.2012.

(4)

Türkiye’deki 4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu bilgi ve belgeyi kamu kurum ve kuruluşları açısından tanımlamıştır. Kanuna göre bilgi, “kurum ve ku- ruluşların sahip oldukları kayıtlarda yer alan bu kanun kapsamındaki her türlü veriyi” ifade etmektedir. Aynı kanuna göre belge, “kurum ve kuruluşların sahip oldukları bu kanun kapsamındaki yazılı, basılı veya çoğaltılmış dosya, evrak, kitap, dergi, broşür, etüt, mektup, program, talimat, kroki, plân, film, fotoğraf, teyp ve video kaseti, harita, elektronik ortamda kaydedilen her türlü bilgi, haber ve veri taşıyıcılarını”içermektedir.

Bilgi edinme hakkına ilişkin düzenlemelerde kavram farklılıkları görülmek- tedir. Bilgi edinme hakkı, bilgi edinme hakkı ve özgürlüğü, yönetsel belgelere erişim hakkı, yönetsel belgelere erişim özgürlüğü gibi çeşitli kavramlar benim- senmektedir. Farklı kavramların ortak noktası bireylerin kamu kurumlarından bilgi ve belge edinmesini kapsamasıdır. Diğer yandan bilgi edinmenin hak mı özgürlük mü olduğu ve bu ayrımın sonuçları doktrinde tartışma konusudur (Şengül, 2008a: 38-39). Bilgi edinmenin hak olarak kabul edilmesi, hak sahibi bireylere yönetimden bilgi isteme imkanı sağlamaktadır. Başvurunun yapıldığı kurum ve kuruluşlar bilgi ve belge taleplerini karşılamakla yükümlüdür. Bilgi edinme başvuru sahipleri yetkili kamu otoritelerinin yükümlülüklerini yerine getirmemeleri durumunda sorunu yargı organlarına taşıyabilecektir. Bilgi edin- menin özgürlük olarak kabul edilmesi durumunda yönetimin herhangi bir ey- lemde bulunma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Kamu otoritelerinden beklenen bireylerin özgürlüklerini engellememesidir (Önder, 2010: 89).

BİLGİ EDİNME HAKKINA İLİŞKİN AVRUPA KONSEYİ’NDE ALINAN KARARLAR

2009 Sözleşmesine kadar Avrupa Konseyi bilgi edinme hakkına ilişkin bir- çok karar kabul etmiştir. Avrupa Konseyi 28 Eylül 1977 tarihli tavsiye kararı3 yönetsel işlemlerin yapılmasında gözetilecek kimi ilkeleri saptamaktadır. Karar, yönetilenlerin haklarını düzenlemeye yöneliktir. Karara göre kamu kurum ve kuruluşları ile kamu hizmeti yürüten kişiler yükümlü olarak düzenlenmiştir.

Yönetimin işlemlerinden karar kapsamına girenler bireylerin çıkar, özgürlük ve hakları üzerinde doğrudan etki üretebilecek işlemlerdir. Kararın kapsamındaki işlemler kişilere uygulanan işlemler olup üye devletlerin uyması gereken ilkeler

“dinlenilme hakkı”, “bilgi kaynaklarına giriş”, “hukuki yardım ve temsil”, “yö- netsel işlemlerin gerekçeli olması” ve “yönetsel işleme başvuru yollarının belir- tilmesi” olarak düzenlenmiştir (Akıllıoğlu, 1981: 38-39; Eken, 2005: 31; Las- serre vd., 1987: 172).

3 Résolution no:77/31 du 28 septembre 1977 Relative a la Protection de L’individu au Regard des Actes de L’administration.

(5)

Avrupa Konseyi’nin 25 Kasım 1981 kararı4 ise yönetsel belgelere erişim hakkını düzenlemektedir. Kararda belirtilen prensipler gerçek ve tüzel kişilere uygulanır. Karardaki ilkeler iyi ve etkili yönetim için gerekli olan ilkelerdir. Ka- rara göre kişilere bilgi edinme hakkı konusunda garantiler sağlanmalı, hakkın uygulanması eşitlik temeli üzerinde yapılmalı ve hakkın etkin kullanımı için ge- rekli olanaklar sağlanmalıdır. Karar gereğince herkes, yasama ve yargı organları hariç kamu otoritelerinin elindeki belgelere ulaşabilir. Karar, bilgi edinme hak- kının yasal temele dayanmasını ve başvuru sahibinin talep ettiği belgeyle ilişki- sinin aranmamasını içermektedir. Bilgi edinme hakkı ulusal güvenlik, kamu dü- zeni, ülkenin ekonomik çıkarları, suçların önlenmesi, gizli bilgilerin yayınlan- masının önüne geçilmesi gibi meşru sebeplerle sınırlandırılabilmektedir. Bilgi edinme talebinin reddedilmesi ülkelerin kanunlarında belirtilen sebeplere da- yanmalı ve red kararları gerekçeli olmalıdır. Red kararı durumunda başvuru yol- ları güvence altına alınmalıdır (https://wcd.coe.int, 12.02.2012).

Avrupa Konseyi’nin 21 Şubat 2002 Kararı5“Yönetsel Belgelere Erişim” baş- lığını taşımaktadır (https://wcd.coe.int, 12.03.2012). Karara göre belgelere eri- şim eşitlik temelinde yapılmalı ve açık kurallarla belirlenmelidir. Yönetsel bel- gelere erişim hakkının sağlayacağı yararlar kararda şu şekilde sıralanmıştır:

-Kamuoyunun devlet faaliyetleri konusunda fikir sahibi olmasını sağlamak ve böylece genel yararın oluşumuna halkın katılımını kolaylaştırmak

-Kamu yönetiminin etkin işleyişini sağlamak, bütünlüğünü korumasına yar- dımcı olmak ve yozlaşmanın önüne geçmek

-Kamu yönetiminin meşruluğunu güçlendirmek

Karar, kamu otoritelerini organik ve fonksiyonel ölçütler açısından tanımla- mıştır. Organik ölçüte göre kamu otoritesi, hükümet ile yerel, bölgesel ve ulusal düzeydeki yönetimleri kapsamaktadır. Fonksiyonel ölçüte göre kamu otoritesi, kamu hizmeti gören veya kamu otoritesi kullanan gerçek ve tüzel kişileri tanım- lamaktadır. Erişim, kamu otoritelerinde bulunan yönetsel belgeler için uygula- nacaktır. Yasama ve yargı organlarının sahip olduğu bilgi ve belgelerin erişime açılıp açılmaması üye ülkelerin takdirine bırakılmıştır.

Kararın benimsediği genel prensibe göre üye devletler kamu otoritelerinde bulunan yönetsel belgelere erişim hakkını herkes için garanti altına almakla yü- kümlüdür. Bu prensip kişilerin ulusal kökenine bakılmaksızın ve hiçbir ayrım yapılmaksızın uygulanmalıdır. Üye ülkeler kanunlarında belirtmek şartıyla bilgi edinme hakkına sınırlamalar getirebilir. Bilgi edinme hakkıyla ilgili istisnalar demokratik toplum gereklerine uygun olmalı ve korunması amaçlanan çıkarlarla

4 Recommandation no: r (81) 19 du 25 novembre 1981 Comité des Ministres aux Etats Membres sur L'accès à L'information Détenue Par Les Autorités Publiques

5 Recommandation no: (2002)2 du du 21 février 2002 Comité des Ministres sur L'accès aux Documents Ad- ministratifs.

(6)

sınırlandırılmalıdır. Kararda belirtilen sınırlamaların hepsi 2009 Sözleşmesinde de benimsenmiştir.

Karara göre başvuru sahipleri talep ettikleri belgelerle ilişkilerini açıklamak zorunda değillerdir. Belgelere erişim konusundaki formaliteler minimum dü- zeyde saptanmalıdır. Belgeye erişim talebinin reddedilmesi durumunda yönetsel karar gerekçeli olmalıdır. Red kararına karşı kişilerin başvurabileceği yargı or- ganı olmalı veya bağımsız bir kurul yetkilendirilmelidir. Belgenin yerinde gö- rülmesi prensip olarak ücretsizdir. Kopyasının verilmesinin ücretlendirildiği du- rumlarda maliyetin üzerinde ücret talep edilmemelidir.

2002 Yılındaki Avrupa Konseyi’nin kamusal belgelere erişim hakkındaki tavsiye kararı 2009’da kabul edilen Avrupa Konseyi Belgelere Erişim Özgürlü- ğü Sözleşmesine esin kaynağı olan temel belgedir. Deklarasyon niteliğindeki belgelerin bilgi edinme hakkının tanınmasına yönelik etkisi, zorlayıcı hukuki belgelerden önceki aşama olması ve esas belgelerin oluşmasına katkı sağlama- sıdır (Edel, 2011: 63).

AVRUPA KONSEYİ BELGELERE ERİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜ SÖZLEŞMESİNİN KABULÜ

Avrupa Konseyi Belgelere Erişim Özgürlüğü Sözleşmesi, uluslararası dü- zeyde yönetsel belgelere erişimi tanıyan ilk belgedir. Sözleşmenin imzalanma ve onaylanma sürecine yönelik Avrupa Konseyi ülkelerinin çekinceli tutumları6 yönetsel şeffaflığın güçlükle ulaşılan bir hedef olduğunu göstermektedir. Söz- leşmenin benimsediği hukuki çerçeve birçok ülkenin uzun geçmişe dayanan gizlilik kültürünü sorgulamaktadır (Edel, 2011: 60). Sözleşme kimi yetersizlik- ler içermesine rağmen bilgi ve belgeye erişim hakkını temel bir kişisel hak ola- rak benimsemiştir. Bilgi edinme hakkı, tamamlayıcı insan hakkı olarak görül- mektedir (Edel, 2011: 77). Bilgi ve belgelere erişim hakkı, AB Temel Haklar Şart’ının 41. maddesinde düzenlenen iyi yönetim hakkıyla bağlantılıdır (Jacqué, 2011: 81).

Bilgi edinme hakkı, Avrupa Konseyi üyesi bazı ülkelerde anayasal düzeyde benimsenmişken bazı ülkelerde ise kanunla düzenlenmiştir. Bilgi edinme hakkı İsveç’de anayasal hak iken Finlandiya, Danimarka ve Norveç’de bilgi edinme hakkı kanunları anayasal bloğa dahil değildir (Lasserre vd., 1987: 179). Belçika, Estonya, Finlandiya, Polonya, Çek Cumhuriyeti gibi ülkeler bilgi edinme hak- kını temel bir hak olarak kabul etmektedir. Bilgi edinme hakkı, ya düşünce ve ifade özgürlüğünün uzantısı olarak düzenlenmekte ya da ayrı bir hak olarak be- nimsenip temel haklar kategorisine eklenmektedir (Edel, 2011: 61-62).

6 Türkiye’nin henüz imzalamadığı sözleşme, 14 ülke tarafından imzalanmış, 5 ülke tarafından onaylanmıştır.

http://conventions.coe.int, 20.03.2012.

(7)

Türkiye’de bilgi edinme hakkının düzenlenmesi ilk defa kanunla yapılmıştır.

4982 Sayılı kanunun kabulüyle bireylere yönetsel bilgi ve belgelere erişim hak- kı tanınmıştır. Bu kanundan önce hangi bilgilerin gizli kalmasına ilişkin liste olmadığı gibi bilgi verme konusunda yasal ve anayasal düzenleme mevcut de- ğildi (Akıllıoğlu, 1990: 811). Bilgi edinme hakkına ilişkin boşluk 2003 yılında 4982 sayılı kanunla giderilmesine karşın 1982 Anayasası’nda bilgi edinme hak- kına ilişkin doğrudan bir dayanak bulunmamaktaydı. 2010 Anayasa değişikliği- ne kadar bilgi edinme hakkı anayasadaki çeşitli hak ve özgürlüklerle ilişkilendi- rilmiştir. Hukuk devleti, düşünce ve ifade özgürlüğü, dilekçe hakkı, hak arama özgürlüğü, basın özgürlüğü gibi prensiplerin bilgi edinme hakkının dayanağı olduğu konusunda görüşler ileri sürülmüştü (Kaya, 2005: 210).

2010 Anayasa değişikliğiyle bilgi edinme hakkının anayasal değeri konu- sunda yapılan tartışmalar sonuçlanmış ve bu hak anayasal düzeyde koruma altı- na girmiştir. “Dilekçe Hakkı” başlığını taşıyan 1982 Anayasası’nın 74. maddesi

“Dilekçe, Bilgi Edinme ve Kamu Denetçisine Başvurma Hakkı” şeklinde de- ğişmiştir. Bu maddeye eklenen fıkrayla herkesin bilgi edinme hakkına sahip ol- duğu anayasa tarafından benimsendiğinden bilgi edinme hakkı temel bir hak olarak anayasal niteliğe kavuşmuştur.

Avrupa Konseyi Belgelere Erişim Özgürlüğü Sözleşmesinde belgeye erişim konusunda yapılan düzenlemeler imzacı devletler için minimum standartlardır.

Sözleşme yöneticileri, sözleşme dışında bilgi edinme hakkının genişletilmesini imzacı devletlerin inisiyatifine bırakmalarına rağmen standartların yükseltilmesi konusunda çabalarına devam etmektedirler. Bu bağlamda bir taraftan imzacı devletler, sözleşmede tercihe bırakılan düzenlemeleri benimsemeleri konusunda cesaretlendirilmektedir. Diğer taraftan, imzacı devletlerin sözleşmede belirtilen haklar konusunda daha ileri düzenleme yapılmasına karşı olunmadığı belirtil- mektedir. Sözleşme yöneticilerinin ikinci yoldaki tutumu sözleşmenin zayıf kaldığının itirafı şeklinde yorumlanmıştır (Edel, 2011: 76).

Edel, sözleşmenin bizzat kendisi tarafından daha geniş bir koruma sağlama- sının iki yolla gerçekleştirilebileceği kanısındadır. Birincisi, kendisinden bilgi ve belge talebinde bulunabilecek kurum ve kuruluşların sayısı arttırılabilir. Ka- mu hizmeti yürüten kurumlar ve kamu fonları kullanan özel kişiler bilgi edinme hakkı kapsamına alınabilir. Danimarka, İrlanda, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelerde hangi nedenle olursa olsun kamu fonlarından yararlanan özel kişiler bilgi edin- me hakkı yükümlüsüdür. Ayrıca bilgi edinme hakkının genişletilmesi yönetsel faaliyetler dışındaki faaliyetlerin bu kapsama alınmasıyla sağlanabilir. Macaris- tan, yasama ve yargı faaliyetleriyle ilgili olarak bilgi edinme hakkını kabul et- mektedir. İkincisi, devletler belge talebinde bulunanların anonim kalma hakkını tanıyarak belgeye erişimi kolaylaştırabilirler. Finlandiya, Norveç ve İsveç mev- zuatlarında böyle bir düzenleme bulunmaktadır (Edel, 2011: 76-77).

(8)

BİLGİ EDİNME HAKKININ KAPSAMI

Karar alma süreci aleni olmayan yönetimler, tek yanlı işlemleriyle kişilere yükümlülükler getirmektedir. Bilgi edinme hakkının tanınmadığı dönemde yö- netsel işlemlerden mağduriyetler yaşamamak için kişiler kamu otoritelerini gizli çabalarla etkilemeye çalışmışlardır. Yönetimden kişilere doğru keyfi ve tek yön- lü bir bilgi akışı yaşanmıştır (Özay, 1996: 74). Bilgi edinme hakkı, yönetsel ka- rarları hukuka uygun şekilde etkileyebilmek için ilgililere hukuki destek sağlar.

Bilgi edinme özgürlüğü, yapılmakta olan yönetsel işlemleri kapsadığı gibi bit- miş yönetsel işlemlere ilişkin bilgilere erişimi de kapsamaktadır (Yıldırım, 1998: 228-229).

Bilgi edinme hakkı kamu yönetimleriyle bireyler arasındaki ilişkileri derin- den değiştirmekte ve bu sayede bireyler açık pozitif haklara sahip olmaktadırlar (Chevallier, 2011: 222). Bilgi edinme hakkı sayesinde devlet yönetiminde şef- faflık ilkesi değer kazanmakta ve kamu yönetimlerin yapı ve işleyişinde dönü- şümler yaşanmaktadır. Sözleşmenin önsözünde şeffaflığın çoğulcu demokratik toplumlardaki önemi dile getirilmiştir. Sözleşmeye göre belgelere erişim özgür- lüğü, kamuya bilgi kaynağı sunmak ve toplum ile kamu otoritelerinin durumu hakkında bilgi sahibi olmasına yardımcı olmak, kamu yönetimlerinin iyi işleyi- şini özendirmek ve böylece meşruiyetlerini güçlendirmek amaçlarını gerçekleş- tirmeye yöneliktir.

Sözleşme, Avrupa Konseyi üyesi ülkelerin bilgi edinme hakkı düzenlemele- rini birbirine yaklaştırmaktadır. Benimsediği minimum standartlarla sözleşme, uluslararası düzeyde bir boşluğu doldurmaktadır. Sözleşmeye kadar bilgi ve belgelere erişim hakkı uluslar arası düzeydeki belgelerde kapsamlı ve sistematik şekilde ele alınmayıp sınırlı şekilde düzenleme konusu olmuştur. Bilgi edinme hakkının sınırlı şekilde benimsenmesi iki nedene dayandırılmaktadır. Birincisi, belgelere erişim hakkı genel anlamda kabul edilmekle beraber hukuki bağlayıcı- lığı esnek olmuştur. Çoğunlukla bilgi edinme hakkı deklarasyon niteliğindeki belgelere (soft law) yazıldığından etkisi zayıf kalmıştır. İkincisi, bilgi edinme hakkına ilişkin hukuki açıdan bağlayıcılığı güçlü metinler kabul edilmekle be- raber bu hak genel niteliğe kavuşturulamamış, sınırlı alanlar için geçerli olmuş- tur (Edel, 2011: 63).

Sözleşmeye göre bir kısım düzenlemeler zorunludur. Böylece belgelere eri- şim hakkının korunmasına yönelik “çekirdek alan” kabul edilmiştir. Seçmeli düzenlemelerle sözleşmeyi imzalayan ülkelere belgelere erişim hakkının geniş- letilmesi konusunda inisiyatif bırakılmaktadır. Sözleşmeye göre belgeye erişim hakkı kural iken sınırlamalar istisnadır (Edel, 2011: 71).

Türkiye’de bilgi edinme hakkı mevzuatına göre yükümlü kamu kurum ve kuruluşlarından bilgi veya belge talebinde bulunulmalıdır. Yönetimden bir edimde bulunulmasının talep edildiği durumlar bilgi edinme hakkı kapsamında

(9)

değerlendirilmemektedir. Bu durumlarda 4982 sayılı kanunla bilgi edinme iti- razlarını incelemek üzere oluşturulan Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu (BEDK) dilekçe hakkının kullanılmasını tavsiye etmektedir7. Kamu kurum ve kuruluşlarından ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgeler talep edilebilir. Dolayısıyla yönetim, hem kendisinin hazırladığı hem de kendisine dışardan gönderilen bilgi ve belgeleri erişime açmakla yü- kümlüdür (Kaya, 2005: 235). Başvuru konusu olan bilgi veya belgenin başvuru- lan kurum veya kuruluşta olup olmadığı ilgili kurum ve kuruluşun sorumlulu- ğundadır. BEDK, başvurulan kurum ve kuruluşun verdiği cevabın aksi ispat edilene kadar doğruluğu karinesini benimsemiştir8.

Türkiye’de yönetimin kamuya açıkladığı bilgi ve belgeler başvuru konusu olamaz. Yönetime düşen ödev yayınlanmış veya kamuya açıklanmış bilgi veya belgelerin ne şekilde, ne zaman ve nerede yayımlandığı veya açıklandığını baş- vurana bildirmesidir. Kamuya süreli şekilde açıklanmış bilgi ve belgelere erişim imkanının ortadan kaldırılması yönetime ilgilinin bilgi edinme başvurusunu reddetme olanağı vermez. BEDK’ya göre kamuya açıklanmış bilgiler nedeniyle yönetimin olumsuz yanıt vermesi ancak kamuya açıklanmış bilgilere erişim im- kanı başvuru anında devam ediyorsa mümkündür9. Bilgi Edinme Hakkı Kanunu yönetime ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesin- de oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılan başvurulara olum- suz cevap verme imkanı sağlamaktadır. BEDK, çeşitli kararlarında bu mahiyette olan bilgi ve belge taleplerinin reddeden kamu kurum ve kuruluşlarının kararla- rını yerinde görmüştür10.

BİLGİ EDİNME HAKKINDAN YARARLANANLAR

Sözleşmeye göre taraf devletler resmi belgelere erişim hakkını ayrımcılık yapmaksızın herkese tanımak zorundadır. Bilgi edinme hakkından yararlanabi- leceklerin kapsamı geniş tutulmuştur. Gerçek ve tüzel kişiler, özel hukuk kişile- ri, çalışan veya emekli kamu görevlileri hakkın muhatabıdır. Sözleşmeye göre bilgi edinme hakkı temel haklar kategorisinde olduğundan vatandaşlar gibi ya- bancı kişiler de haktan yararlanabileceklerdir. Haktan yararlanmak için imzacı devletin topraklarında yaşama şartı aranmadığından imzacı devletin toprakları dışında yaşayanlar haktan istifade edebileceklerdir. Bilgi edinme hakkı, her tür- lü yönetsel ve sosyal bağdan soyutlanarak herkesin her yerden kullanabileceği bir hak şeklinde düşünülmüştür (Edel, 2011: 71). Bilgi edinme hakkının vatan- daşlarla sınırlanmayıp herkese açılması azami ifşa ilkesinin bir görünümünü ifade eder (TESEV, 2004).

7 29/07/2010 Tarihli 2010/1242 Sayılı Karar, http://www.bedk.gov.tr/OrnekK.aspx, 15.03.2012.

8 30/10/2010 Tarihli 2010/- Sayılı Karar, http://www.bedk.gov.tr/OrnekK.aspx, 16.03.2012.

9 05/03/2009 Tarihli 2009/215 Sayılı Karar, http://www.bedk.gov.tr/OrnekK.aspx, 16.03.2012.

10 16/09/2010 Tarihli 2010/1573 Sayılı Karar, http://www.bedk.gov.tr/OrnekK.aspx, 16.03.2012.

(10)

Türkiye’de bilgi edinme hakkı vatandaşlara olduğu gibi yabancılara da ta- nınmıştır. Ancak yabancıların bilgi edinme haklarını kullanabilmesi şarta bağ- lanmıştır. Bilgi Edinme Hakkı Kanununa göre Türkiye’de ikamet eden yabancı- lar ile Türkiye'de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişiler, isteyecekleri bilgi kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde bilgi edinme hakkından yararlanabilirler11. Yabancı gerçek ve tüzel kişilerin Türkiye’de ikamet etmesi veya faaliyette bulunması gerektiğinden Türkiye sınırları dışında yaşayan yabancıların bilgi edinme hakkından yarar- lanması mümkün görünmemektedir. Sözleşme karşısında Türkiye’deki uygula- ma daha dar kapsamlıdır ve azami ifşa prensibi koşullu ve sınırlı şekilde benim- senmiştir.

Sözleşmeye göre belgeye erişimde ilgililer gerekçe gösterme zorunda değil- lerdir. Diğer bir ifadeyle yönetim, kişilerden belge talep gerekçelerini soramaz ve belgeyle ilişkisini açıklamasını isteyemez. Sözleşmedeki bu düzenlemeye karşın farklı şekilde tutum alan ülkeler bulunmaktadır. İtalya’da belgeye erişim talebinde bulunan kişiler gerekçelerini açıklamak zorundadır. Ayrıca kişiler, ta- lep edilen belgelerle doğrudan ve güncel ilişkiye sahip olduklarını göstermeli- dirler. Hırvatistan’da ise arşiv belgeleri talep edildiğinde gerekçe gösterilmesi gerekmektedir. (Edel, 2011: 73). Türkiye’deki bilgi edinme hakkı mevzuatı söz- leşme doğrultusunda düzenleme içermektedir. Başvuru sahipleri talep ettikleri bilgiyle ilişkilerini göstermek ve gerekçe açıklamak zorunda değildir (Şengül, 2008a: 67-68).

Tüzel kişilerin bilgi edinme hakkından yararlanması olumlu bir düzenleme olarak görülmüştür. Tüzel kişilere bu hakkın tanınması yönetimin şeffaflaşma- sına katkı sağlar. Sivil toplum kuruluşları, faaliyet alanlarıyla ilgili konularda uzmanlık bilgisine sahiptirler. Kamuoyunu harekete geçirmede bireylere göre daha avantajlı konumdadırlar. Tüzel kişilere başvuru hakkı tanınması yönetimin iş yükünü azaltması yönüyle de olumlu içeriğe sahiptir. Temsil ettikleri üyelerin tek tek bilgi edinme hakkını kullanmaları yerine tüzel kişiler onlar adına yaptık- ları başvuruyla yönetimin işini kolaylaştırmaktadır (Önder, 2010: 151; Eken, 1996: 69).

BİLGİ EDİNME HAKKININ KULLANIMINDA YÖNTEM

Yönetimden talep edilen bilgi veya belgelere erişim belli usuller çerçevesin- de gerçekleşir. Bilgi edinme talebinin yönetim tarafından hangi süre içerisinde cevaplandırılacağı, bilgiye erişim usulleri, taleplerin reddedilmesi durumunda gerekçe gösterme zorunluluğu, red kararına karşı başvuru yollarının olup olma- dığı hususlarında sözleşme, çeşitli hükümler kabul etmiştir. Sözleşmeye göre

11 Karşılıklılık İlkesi Kapsamında Bulunan Ülkeler Hakkındaki Dışişleri Bakanlığı Tebliği 17/10/2008 Tarihli Resmi Gazetede yayınlanmıştır.

(11)

bilgi edinme hakkıyla ilgili formaliteler talebin incelenmesi için zorunlu olan hususlarla sınırlanmalıdır.

Bilgi Edinme Hakkında Süre

Sözleşme, belgeye erişim konusunda aşırı formalitelerden kaçınılmasını tav- siye etmektedir. Talepler hızlı şekilde sonuçlandırılmalı, belgenin başvurulan kurumda olmaması durumunda ilgililer belgenin bulunduğu kamu kurumuna yönlendirilmelidir. Sözleşme belge talebinin sonuçlandırılmasına ilişkin süre öngörmemektedir. Sözleşmeye taraf olan kimi ülkelerde taleplerin sonuçlandı- rılmasına yönelik azami süreler belirlenmiştir. Belgeye erişim Fransa, Finlandi- ya ve Polonya’da 1 ay, Hollanda’da 15 gün, Estonya’da ise 5 gündür. (Edel, 2011: 74). Türkiye’de yönetim, bilgi ve belgeye erişimi on beş iş günü içinde sağlamakla yükümlüdür. Bu kuralın istisnası talep edilen bilgi veya belgenin, başvurulan kurum ve kuruluş içindeki başka bir birimden sağlanması, başvuru ile ilgili olarak bir başka kurum ve kuruluşun görüşünün alınmasının gerekmesi veya başvuru içeriğinin birden fazla kurum ve kuruluşu ilgilendirmesi durumla- rında ortaya çıkmaktadır. Mevcut durumların varlığında bilgi veya belgeye eri- şim süresi otuz iş günüdür. İstisnai durumların varlığının başvuru sahibine yazılı olarak ve on beş iş günlük sürenin bitiminden önce bildirilmesi yönetimin so- rumluluğundadır.

Belgenin Kopyasının Verilmesi

Sözleşme, belgeye erişim hakkının etkili şekilde kullanılmasına yönelik se- çenekler sunmaktadır. Talepleri kabul edilen kişilere, belgenin aslını veya kop- yasını görme hakkı verilmiştir. Kişiler, belgenin kopyasını alma hakkına sahip- tir. Belgenin bir kısmındaki bilgiler erişime kapalıysa yönetim geri kalan bilgi- leri başvuru sahiplerine vermelidir.

Türkiye’de Bilgi Edinme Hakkı Kanunu belgenin onaylı kopyasının veril- mesini temel erişim yöntemi olarak düzenlemiştir (Eken, 2005: 159). Kopyası verilen belgelerin onaylı olmaması BEDK tarafından uygun görülmemiştir12. Yönetsel belgelere erişimde kopya verilmesi usulü tek değildir (Şengül, 2008a:

65). Bilgi veya belgenin niteliği gereği kopyasının verilmesinin mümkün olma- dığı veya kopya çıkarılmasının aslına zarar vereceği hallerde kanunda belirtilen usullerle erişim sağlanmalıdır. Bu çerçevede, yazılı veya basılı belgeler için, söz konusu belgenin aslının incelenebilmesi ve not alınabilmesi, ses kaydı şeklinde- ki bilgi veya belgelerin dinlenilebilmesi, görüntü kaydı şeklindeki bilgi veya belgelerin izlenilebilmesi öngörülmüştür. Bilgi veya belgelere kısmi erişim im- kanı da sağlanmıştır. Talep edilen bilgi veya belgelerde gizli bilgilerlerle açık- lanabilir nitelikte olanlar birlikte bulunuyor ve bunlar birbirlerinden ayrılabili-

12 03/06/2010 Tarihli 2010/943 Sayılı Karar, http://www.bedk.gov.tr/OrnekK.aspx, 16.03.2012.

(12)

yorsa, gizli bilgiler verilmeksizin diğer bilgiler erişime açılabilir. Bilgileri ayır- ma gerekçesinin başvurana yazılı olarak bildirilmesi yönetimin ödevidir.

Bilgi Edinme Hakkının Kullanımında Ücret

Sözleşmeye göre resmi belgelerin kamu binalarında incelenmesi ücrete tabi değildir. Bununla birlikte sözleşmeye taraf devletler, arşiv ve müze yönetimleri tarafından gerçekleştirilen belge erişim faaliyetlerini ücretlendirebilirler. Söz- leşme, bu kurumların yaptığı hizmetlerin ücretlendirilmesini devletlerin takdiri- ne bırakmıştır. Belgeye erişimin ücretsiz olması kural olmakla beraber bilgi ve- ya belgeye erişimin makul bir fiyata bağlanması yasaklanmamıştır. Devletler ta- rafından tespit edilecek ücret, belgenin üretim ve dağıtımına ilişkin gerçek ma- liyetini aşmamalı ve tarife kamuya ilan edilmelidir.

Fransa’daki düzenleme sözleşmedeki düzenlemeyle paraleldir. İdari yargı, aşırı fiyatlandırmaları iptal etmektedir (Edel, 2011: 74). Türkiye’deki uygula- mada kamu kurumları belgeleri ilk on sayfaya kadar ücretsiz vermektedir. Ku- rum ve kuruluşların belgeye erişim ücretini Maliye Bakanlığı tarafından çıkarı- lan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliğini dikkate alarak belirlemeleri gerekmektedir13. Ölçüsüz şekilde yapılan ücretlendirmeler BEDK tarafından ip- tal edilmektedir (Şengül, 2008a: 67).

Bilgi Edinme Talebinin Reddedilmesi

Sözleşmeye göre bilgi edinme talebi istisnai alanlarla ilgiliyse yönetim tara- fından reddedilebilir. Ayrıca talep edilen bilgi ve belge tam olarak belirlenme- diği ve makul olmayan bir talep yapıldığı durumlarda yönetim başvuruları red- dedebilir. Yönetimin red kararı gerekçeli olmalıdır ve talep etmeleri durumunda gerekçeli red kararı başvuru sahiplerine verilmelidir. Fransa’da bilgi edinme ta- lebinin reddedilmesi durumunda yönetimin red kararına karşı başvuru yolları ve süresi konusunda ilgiliyi bilgilendirmesi gerekmektedir (Delaunay, 2004: 106).

Türkiye’deki uygulama sözleşmedeki çerçeveyi benimsemiştir. 4982 Sayılı kanuna göre yönetim, kanunda belirtilen alanlarda bilgi edinme hakkının kulla- nımına olumlu yanıt vermeyebilir. Bilgi edinme başvurusunu reddeden yöneti- min kararı gerekçeli olmalı ve red kararına karşı başvuru yolları başvuru sahibi- ne gösterilmelidir. Yönetim, kanunda belirtilen hangi nedene dayanarak red ka- rarı verdiğini açıklamaktan kaçınamaz.

13 12/08/2010 Tarihli 2010/1390 Sayılı Karar, http://www.bedk.gov.tr/OrnekK.aspx, 16.03.2012.

(13)

Bilgi Edinme Hakkının Kullanımında Bağımsız Kurullar

Bilgi edinme hakkının etkili olabilmesi bireylerle yönetim arasındaki anlaş- mazlıkların çözümünü sağlayacak mekanizmaların varlığına bağlıdır. Bilgi edinme hakkının etkisiz kalmasını önlemek üzere bireylerin başvurabilecekleri yargısal veya yönetsel yapılar oluşturulmalıdır. Bilgi edinme başvurularının reddedilmesi, cevaplandırılmaması, eksik veya yanlış cevaplandırılması gibi du- rumlarda hak arama güvencesi sağlanmalıdır. Başvuru sahiplerinin hak ihlalle- rini düzeltecek, kanun koyucunun iradesini uygulamaya aktarabilecek aracı ku- rumların oluşturulması pozitif bir tutumdur. Sözleşme, bu ihtiyacın giderilmesi- ne yönelik olarak yargı, bağımsız kurul, ombudsman gibi mekanizmalar öngör- mektedir.

Türkiye’de bilgi edinme talebi reddedilen ilgililerin itirazlarını incelemek üzere Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu oluşturulmuştur. BEDK, birer üyesi Yargıtay ve Danıştay genel kurullarının kendi kurumları içinden önerecekleri ikişer aday, birer üyesi ceza hukuku, idare hukuku ve anayasa hukuku alanla- rında profesör veya doçent ünvanına sahip kişiler, bir üyesi Türkiye Barolar Bir- liği’nin baro başkanı seçilme yeterliliğine sahip kişiler içinden göstereceği iki aday, iki üyesi en az genel müdür düzeyinde görev yapmakta olanlar ve bir üye- si de Adalet Bakanının önerisi üzerine bu bakanlıkta idari görevlerde çalışan hakimler arasından Bakanlar Kurulunca seçilecek dokuz üyeden oluşur.

Başvuru sahipleri, bilgi taleplerinin reddedilmesi kararının tebliğinden itiba- ren on beş gün içinde BEDK’ya itiraz edebilir. Kişiler yargıya başvurabilecekle- ri gibi kurula da başvurabilirler. Kanun, kurula başvuruyu ihtiyari yol olarak düzenlemiştir. Kurulun, kendisine ulaşan itirazları otuz iş günü içinde karara bağlaması gerekmektedir. Kurulun vermiş olduğu kararlar kesin değildir. İdari yargı önünde kurul kararları dava konusu yapılabilir.

BEDK, bilgi edinme hakkının kullanımında bireylerle yönetim arasında meydana gelen uyuşmazlıkların çözüm yeridir. Şikayet nedeniyle vermiş olduğu kararlarla bilgi edinme hakkının kapsamını belirlemektedir. Bireylerin kolayca başvuruda bulunabilmesi nedeniyle BEDK, bilgi edinme hakkının kullanılma- sında cesaretlendirici rol oynamaktadır. Kendisinden görüş isteyen kamu ku- rumlarına yardımcı olarak uygulamada karşılaşılan tereddütleri gidermektedir.

BİLGİ EDİNME HAKKININ YÜKÜMLÜSÜ

Sözleşme, bilgi edinme hakkının yükümlüsü konusunda geniş bir çerçeve çizmektedir. Sözleşmeye göre bilgi edinme yükümlüsü kamu otoriteleri şunlar- dır:

-Yerel, bölgesel ve ulusal hükümet ve yönetimler -İdari faaliyetleri yönüyle yasama ve yargı organları

(14)

-Kamu otoritesi kullanan gerçek ve tüzel kişiler

Sözleşme, kamu hizmeti yürüten özel kişileri bilgi edinme hakkı kapsamında düzenlememiş, bu konudaki tercihi devletlere bırakmıştır. Yeni kamu yönetimi anlayışının sonucu olarak birçok kamu hizmeti özel kişilerce yerine getirilmek- tedir. Dolayısıyla kamu hizmeti yüklenicisi olan özel kişilerin bilgi edinme hak- kı yükümlüsü olarak düzenlenmemesi olumsuz bir tutum olarak değerlendiril- mektedir. Sözleşmenin bu konuda benimsediği tutum, imzacı devletlerdeki ka- mu sektörü faaliyetlerinin önemli bir bölümünün kapsam dışında kalmasına se- bebiyet verdiğinden “ölü doğmuş bir eğilim” şeklinde yorumlanmıştır (Edel, 2011: 71).

Sözleşmeye taraf olan ülkeler belgeye erişimi etkin hale getirmeye yönelik gerekli hukuki düzenlemeleri yapmakla sorumludur. Bu düzenlemeler en geç sözleşmenin yürürlüğe gireceği döneme kadar yapılmalıdır. Sözleşme, devletle- re bilgi edinme hakkının etkili şekilde işletilmesine yönelik tavsiyelerde bulun- maktadır. Söz konusu tavsiyelere göre kamu kurumları yükümlülükleri konu- sunda eğitilmelidir. Kurumların yetki ve faaliyet alanlarıyla ilgili olarak kamuya bilgilendirmede bulunulmalıdır. Belge yönetimi, başvuru sahiplerinin erişimini kolaylaştırıcı şekilde yapılmalıdır. Belgelerin saklanması ve imhasında kurum- sallaşmış ve açık prosedürler izlenmelidir. Kurumlar yönetimde açıklığı ve et- kinliği sağlamak üzere kendi inisiyatifleri sonucunda uygun gördükleri bilgileri kamunun bilgisine sunmalıdır. Aktif bilgilendirme anlamına gelen böylesi bir tercih kamunun yönetime katılımını teşvik edici niteliğe sahiptir.

Türkiye’de bilgi edinme hakkının yükümlüsü kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır. Bilgi Edinme Hakkı Kanunu- nun Uygulanmasına İlişkin Esas ve Usuller Hakkındaki Yönetmelik, bilgi edinme hakkı yükümlüsü kurum ve kuruluşları ayrıntılı bir biçimde saymıştır.

Yönetmeliğe göre merkezi idare kapsamındaki kamu idareleri ile bunların bağlı, ilgili veya ilişkili kuruluşları, köyler hariç olmak üzere mahalli idareler ve bun- ların bağlı ve ilgili kuruluşları ile birlik veya şirketleri, T.C. Merkez Bankası, İMKB ve üniversiteler de dahil olmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz olarak enstitü, teşebbüs, teşekkül, fon ve sair adlarla kurulmuş olan bütün kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları bilgi vermekle yükümlüdür. Kişiler ancak bu kurumlardan bilgi edinme talebinde bulunabilir- ler. BEDK, bu kapsama girmeyen kurum ve kuruluşlara yönelik bilgi edinme ta- leplerine ilişkin itirazları reddetmektedir14. Yasama ve yargı organlarının yönet- sel faaliyetlerinin bilgi edinme hakkı kapsamında olup olmadığı konusundaki tartışmaların sonuçlanmasında BEDK kararları belirleyici olmuştur. Bu konuda fonksiyonel ölçüt benimsenerek talep edilen bilgi ve belgenin yönetsel faaliyete

14 16/09/2010 Tarihli 2010/1548 Sayılı Karar, http://www.bedk.gov.tr/OrnekK.aspx, 15.03.2012.

(15)

ilişkin olması yeterli görülmüştür. Özel hukuk kişileri ise bilgi edinme kapsa- mında düzenlenmemiştir (Şengül, 2008a: 58-59).

Türkiye’de yönetim bilgi edinme hakkına ilişkin gerekli idari ve mali tedbir- leri almakla yükümlüdür. Bu tedbirlere ilişkin ayrıntılı düzenlemeler uygulama yönetmeliğinde yapılmıştır. Yönetmeliğe göre kurum ve kuruluşlar görev ve fa- aliyet alanıyla ilgili konuları kamuoyunun bilgisine sunmalıdır. Resmi internet sayfalarını bilgi edinme hakkının kullanımını kolaylaştıracak şekilde düzenle- melidir. Bilgi edinme başvurularının etkili şekilde incelenip sonuçlandırılmasını sağlamak üzere bilgi edinme birimleri oluşturulmalıdır. Bilgi edinme birimleri, kurumların basın ve halkla ilişkiler birimlerinde örgütlenmişlerdir. Basın ve halkla ilişkiler birimleri olmayan kurumlarda bilgi edinme birimleri herhangi bir birim içinde yapılandırılmaktadır. Fiziki mekan, teknik imkanlar, görevli perso- nelin donanımı ve bilinç düzeyi bilgi edinme birimlerinin işlevselliğini doğru- dan etkileyen faktörlerdir (Şengül vd., 2008b:1205-1207). Gerek kanunda ge- rekse de yönetmelikte belirtilen tedbirlerin uygulamaya aktarılması bilgi edinme hakkının sözleşmede öngörüldüğü şekliyle etkili kullanılmasını mümkün kıla- caktır.

BİLGİ EDİNME HAKKININ İSTİSNALARI

Bilgi ve belgelere erişim hakkı, sözleşme tarafından mutlak bir hak olarak kabul edilmemiştir. Kamu yönetiminin bütün faaliyetlerine ilişkin olarak bilgi edinmek mümkün değildir. Sözleşme, sayma yoluyla belirttiği kimi alanlarda hakkın sınırlanmasına meşruiyet sağlamaktadır. Dolayısıyla bilgi edinme hakkı nispi bir hak olarak benimsenmiştir. Bilgiye erişimin sınırlanması kamu yararı ve özel hayatın korunması amacına yöneliktir.

Bilgi edinme hakkının kullanılmasıyla elde edilecek bireysel yararlar ile ka- mu yararı arasında çatışma olması her zaman için muhtemeldir. Kişisel yarar ile kamu yararı arasında çatışmanın olması durumunda bilgi edinme hakkının sınır- lanması zorunlu hale gelir (Önder, 2010: 221). Bununla birlikte bilgi edinme hakkına getirilen sınırlamalar hakkın özünü zedelememelidir (Özkan, 2004: 80).

Bilgi edinme hakkının mevzuatla sınırlanması konusunda iki yaklaşım ön plana çıkmaktadır. Birinci yaklaşım genel ölçütler yaklaşımı olup bilgi edinme hakkının hangi alanlarda sınırlandığı kanunla belirlenmekte ve talep edilen bil- ginin bu alanlara girip girmediğinin tespiti yönetim tarafından yapılmaktadır.

İkinci yaklaşım detaylandırılmış gizlilik kuralları anlayışını benimsemiştir. Giz- lilik kapsamına giren bilgilerin türü, süresi ve gizliliğin devamının gerekçeleri somut şekilde tespit edilir. Belçika’daki uygulama birinci yaklaşımın örneğiy- ken, İsveç ve Finlandiya uygulamaları ikinci yaklaşımın örneğidir (Cottier, 2002: 100-101). Sözleşme birinci yaklaşımı benimsemiştir. Kanunda gösteril- mek şartıyla sözleşmede belirtilen alanlarda imzacı ülkelerin bilgi edinme hak- kını sınırlaması mümkündür. Demokratik bir toplumda sınırlamaların korunmak

(16)

istenen çıkar ile orantılı olması gerekir. Sözleşmeye göre bilgi edinme hakkının sınırlandırılabileceği alanlar şunlardır: Ulusal güvenlik, savunma, dış ilişkiler, kamu güvenliği, adli faaliyetler, idari soruşturmalar, yönetim tarafından gerçek- leştirilen denetim, teftiş ve vesayet görevleri, özel yaşam, ticari ve ekonomik çı- karlar, devletin para ve ekonomik politikaları, yargı önünde eşitlik ve yargının iyi işleyişi, çevre ve yönetimin iç işleyişi.

İsveç’de bilgi edinme hakkının istisnaları net ve ayrıntılı şekilde kanunda düzenlenmiştir. 1980 Gizlilik Kanunu 300’den fazla maddeden oluşmaktadır.

Hazırlık işlemlerine ilişkin belgeler veya tamamlanmamış belgelerin kamuya açılması ancak yönetsel karar alındıktan sonra gerçekleşmektedir (Öberg, 2004:

138-139). Finlandiya, Danimarka ve Norveç’te bilgi edinme hakkına ilişkin is- tisnalar İsveç’e göre daha gevşek düzenlenmiştir. Kamu kurum ve kuruluşlarına bilgi edinme hakkının istisnalarının çerçevesinin çizilmesinde geniş yetki ta- nınmıştır (Lasserre vd., 1987: 179).

Türkiye’de bilgi edinme hakkının sınırlandırılması birinci yaklaşıma göre yapılmaktadır. Bilgi Edinme Hakkı Kanunundaki sınırlama nedenleriyle söz- leşmedeki sınırlama nedenleri benzerlik göstermektedir. Bilgi edinme hakkının sınırları 4982 sayılı kanunun dördüncü bölümünde düzenlenmiştir. Yargı dene- timi dışında kalan işlemler, devlet sırrına ilişkin bilgi veya belgeler, ülkenin ekonomik çıkarlarına ilişkin bilgi veya belgeler, istihbarata ilişkin bilgi veya belgeler, idari soruşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler, adli soruşturma ve ko- vuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler, özel hayatın gizliliği, haberleşmenin giz- liliği, ticari sır, kurum içi düzenlemeler, kurum içi görüş, bilgi notu ve tavsiye- ler, tavsiye ve mütalaa talepleri bilgi edinme hakkının istisnalarını oluşturmak- tadır. Kanunun dördüncü bölümünde sayılan konularla ilgili bilgi ve belge ta- leplerinin gizlilik kapsamına girip girmediğine yönetim karar verir (Şengül, 2008a: 77). Bilgi edinme hakkına ilişkin sınırlamalar dışındaki diğer kanunlarda belirtilen sınırlamalar hükümsüzdür (Zengin, 2012: 47).

Sözleşme, yönetimin hazırlık işlemleri ve iç işlemleri konusunda açık bir ta- vır almamaktadır. İmzacı devletler arasında uygulamada farklılıklar görülmek- tedir. Avrupa Konseyi ülkelerindeki genel eğilim, yönetimin hazırlık işlemleri ve iç işlemlerine ilişkin bilgi ve belge talebinin reddedilmesi yönündedir. Birle- şik Krallık, Portekiz, Çek Cumhuriyeti’ndeki düzenlemelerde belgeye erişim hakkı tamamlanmamış işlemleri ve yönetsel karara dayanak teşkil eden belgele- ri kapsamaktadır. Fransa’da ise belgeye erişim hakkı ancak tamamlanmış işlem- ler için kullanılabilmektedir. Hazırlık işlemleri yönetsel işlemler tamamlandık- tan sonra erişime açılmaktadır (Edel, 2011: 72,77). Türkiye’deki anlayışta ku- rum içi düzenlemeler bilgi edinme hakkı kapsamı dışındadır. Kurum içi düzen-

(17)

leme kabul edilen konularda bilgi verilmemesine yönelik kamu kurum ve kuru- luşlarının verdiği kararlar BEDK tarafından uygun bulunmuştur15.

Bilgi edinme hakkının sınırlanmasında yaşanan sorunlardan birisi devletin emniyeti, milli güvenlik, devlet sırrı gibi belirsiz ve kapsamı çok geniş kavram- lara dayanılarak yönetimin talepleri reddetmesidir (İştar, 1998: 128). Sözleşme- nin 3.madde gerekçesinde belirtildiği üzere ulusal güvenlik, savunma, dış ilişki- lerle ilgili sınırlamaların ölçülü kullanılması gerekmektedir. Sınırlama sebepleri temel hakları zedeleyecek şekilde yönetim tarafından keyfi şekilde kullanılma- malı ve yönetimdeki yolsuzlukları örtmenin ve hataları kapatmanın aracı olma- malıdır.

SONUÇ

Bilgi edinme hakkı, kamu yönetimlerinin şeffaflaşmasında ve halka açılma- sında önemli işleve sahiptir. Yönetsel faaliyetleri tanıma imkanına sahip olan toplumun devlete olan güveni artar. Bilgi edinme hakkı sayesinde yönetsel faa- liyetlerden halkın haberdar olması yönetimlerin meşruiyetlerini güçlendirir.

Kamu yönetimlerinin sahip oldukları bilgilerin gerçek ve tüzel kişilerle pay- laşılmasında Avrupa Konseyi Belgelere Erişim Özgürlüğü Sözleşmesi ile yeni bir safhaya girilmiştir. Avrupa Konseyi, 2009 Sözleşmesinin kabulüne kadar bilgi edinme hakkına yönelik çeşitli kararlar almıştır. Üye ülkelere tavsiye nite- liğindeki bu kararlarla bilgi edinme hakkı konusunda sözleşmenin altyapısı ha- zırlanmıştır. Üye ülkeler arasında bilgi edinme hakkına ilişkin ortak bir anlayış olmadığından Avrupa Konseyi, tavsiye niteliğindeki kararlarıyla ülkeleri yönet- sel şeffaflık sürecine hazırlamıştır. Bilgi edinme hakkına ilişkin sistematik ve bütüncül bir düzenlemenin yapılmasında Avrupa Konseyi tavsiye kararları ön- cülük ve yapı taşı işlevi görmüştür. Sözleşme ile birlikte yönetsel bilgi ve belge- lerin erişime açılmasında ortak payda tespit edilmiş ve Avrupa Konseyi düzle- minde hukuki boşluk doldurulmuştur.

Birçok ülkedeki düzenlemeler dikkate alındığında sözleşmeyle düzenlenen bilgi edinme hakkının temel haklar kategorinde yer alması yönünde güçlü bir eğilim oluşmaktadır. Bireylerin devlet karşısında sahip olduğu özgürlük alanı- nın genişletilmesi sözleşmenin temel felsefidir ve hukuk devletinin liberal man- tığının derinleştirilmesini ifade eder (Edel, 2011: 73).

Avrupa Konseyi Belgelere Erişim Özgürlüğü Sözleşmesi, kişilerin yöneti- minden bilgi edinmesini hak olarak düzenlemekte ve hakkın kullanılmasının güvence altına alınmasına yönelik imzacı ülkelerin gerekli tedbirleri almasını

15 Karar Sayısı : 2007/452, http://www.bedk.gov.tr/KurulKararlari/75.TOPLANTI.doc, 14.03.2012.

(18)

öngörmektedir. Sözleşme, hakkın muhataplarının kapsamını oldukça geniş tut- muştur. Bilgi edinme hakkını temel bir hak olarak nitelendirmesinden dolayı sözleşme, haktan yararlanacaklara ilişkin yönetsel bir bağ kurmamıştır. Azami ifşa ilkesi gereğince üye ülkelerin topraklarında ikamet şartı aranmaksızın her- kesin bilgi edinme hakkından yararlanmasını mümkün hale getirmiştir.

Üye devletlerin ortaya koyduğu çekinceler nedeniyle sözleşmede minimum standartların ötesine geçilememiştir. İmzacı devletlerin bilgi edinme hakkının kapsamını genişletmesi sözleşme hükümleriyle teşvik edilmektedir. Gelinen noktanın asgari nokta olduğu, daha ileriye geçilmesi gerektiği sözleşmeyle zım- nen de olsa kabul edilmiştir. Bilgi edinme hakkına ilişkin sözleşmeyle belirle- nen çerçeve karşısında imzacı devletlerin konumları farklılık göstermektedir.

Kimi ülkeler sözleşmenin getirdiği özgürlüklerin çok ötesinde mevzuat ve uy- gulamaya sahipken kimi ülkeler ise sözleşmenin belirlediği asgari özgürlük ala- nıyla yetinmektedir.

Türkiye’de bilgi edinme hakkı Avrupa Konseyi Belgelere Erişim Özgürlüğü Sözleşmesi’nden önce yürürlüğe girmiştir. 2010 Anayasa değişikliğiyle bilgi edinme hakkının anayasaya dahil olmasıyla bu hak en üst düzeyde hukuki ko- ruma altına alınmıştır. Böylece bilgi edinme hakkının anayasada düzenlenen haklarından hangisiyle ilişkilendirileceği tartışmaları son bulmuş ve temel bir hak haline gelmiştir. Anayasal güce kavuşan bilgi edinme hakkı hukuki açıdan bağlayıcılığı güçlü ve genel bir hak hüviyetine kavuşmuştur.

Türkiye’nin bilgi edinme mevzuatı, sözleşmenin asgari standartlarını karşı- lamaktadır. 4982 Sayılı kanun ile sözleşme hükümleri arasında benzerlikler ol- dukça fazladır. Bilgi edinme hakkının kapsamı, bilgi ve belgenin hukuki tasnifi, bilgi edinme hakkından yararlananlar, bilgi edinme hakkının yükümlüsü, bilgi edinme hakkının istisnaları, red taleplerinin gerekçeli olması, red taleplerine karşı başvurulacak kurulun oluşturulması, bilgi edinme hakkının kullanılmasın- da formalitelerin azaltılması ve en kısa sürede başvuruların sonuçlandırılması konularında 4982 sayılı kanun sözleşmedeki çerçeveye uygunluk göstermekte- dir. Bilgi ve belge yönetiminin kanunla ve özellikle de yönetmelikle ayrıntılı şekilde düzenlenmesi sözleşmenin tavsiyelerini karşılamaktadır. Kişilerin baş- vurusu olmadan kurum ve kuruluşların yapı ve faaliyetlerine ilişkin bilgilerin internet sayfalarında açıklanması sözleşmede dile getirilen aktif bilgilendirmeyi gerçekleştirmeye yöneliktir.

Türkiye’deki bilgi edinme hakkı mevzuatı ile sözleşme arasında belirgin şe- kilde öne çıkan ayrılık bilgi edinme hakkının ülke toprakları dışındaki kişiler ta- rafından kullanılabilmesinde görülmektedir. Sözleşme, başvuru sahibiyle devlet arasında siyasal ve yönetsel bağ aranmamasını öngörürken Türkiye’de bilgi edinme hakkından istifade edecek gerçek ve tüzel yabancı kişilerin kanunda gösterilen şartları taşıması gerekir. Karşılıklılık ilkesinin esas alındığı anlayışta

(19)

yabancı kişilere Türkiye’de ikamet etmek veya ilgililik göstermek şartıyla bilgi ve belge edinmesi imkanı tanınmıştır. Diğer yandan kamu hizmeti yürüten ku- rumlar ve kamu fonları kullanan özel kişilerin bilgi edinme hakkı kapsamına alınması Türkiye’de bilgi edinme hakkını daha geniş alanlarda geçerlilik sağla- yacaktır.

KAYNAKÇA

Akıllıoğlu, Tekin (1990), “Yönetimde Açıklık-Gizlilik ve Bilgi Alma Hakkı”, I.Ulusal İdare Hukuku Kongresi, 2. Kitap Kamu Yönetimi, Ankara, s.805-821.

Akıllıoğlu, Tekin (1981), “Bireyin Yönetsel İşlemler Karşısında Korunması ve Yönetim Hukukumuz” Amme İdaresi Dergisi, Cilt:14, Sayı: 3, s.37-56.

Chevallier, Jacques (2011), “De L’administration Démocratique A La Démocratique Administrative”, Revue Française d’Administration Publique, No:137-138, s.217- 227.

Cottier, Bertil (2002), “Les Leçons des Expériences Etrangéres”, Tanquerel, Thierry- ve Bellanger, François (Ed.), L’Administration Transparente, Helbing&Lichtenhahn, Bale, Genéve, s.91-112.

Delaunay, Bénédicte (2004), “Le Cas Particulier des Collectivités Locales: Analyse A Partir De L’Exemple de la Région Centre”, İFSA/CADA (Ed.), Transparence et Secret, , Colloque pour le XXV eme anniversaire de la loi du 17 juillet sur l’accés aux documents administratifs, La Documentation Française, Paris, s. 99-111.

Edel, Frédéric (2011), “La Convention du Conseil de L’Europe sur L’Accés aux Docu- ments Publics: Premier Traité Consacrant Un Droit Général d’Accés aux Documents Administratifs”, Revue Française d’Administration Publique, No:137-!38, s.59-78.

Eisenmann, Charles (1982), Cours D.E.S. 1954-1955, L.G.D.J., Paris.

Eken, Musa (2005), Yönetimde Şeffaflık Teori-Uygulama, Sakarya Kitabevi, Adapazarı.

Eken, Musa (1996), “Bilgi Edinme Hakkı”, İnsan Hakları Yıllığı, Cilt: 17-18. s.61-75.

Eroğul, Cem (1991), Devlet Yönetimine Katılma Hakkı, İmge Yayınevi, Ankara.

Fındıklı, Remzi (1996), “Yönetimde Açıklık-Açık Yönetim”, Türk İdare Dergisi, S.426.

s.103-110.

Gözaydın, İştar (1998), “Yönetimde Şeffaflık Üzerine Notlar”, Başbakanlık İdari Usul Kanunu Hazırlığı Sempozyumu Bildiriler, T.C. Başbakanlık Basımevi, Ankara, s.124-129.

Jacque, Jean Paul (2011), “Le Droit A Une Bone Administration Dans La Charte des Droits Fondamentaux de L’Union Européenne”, Revue Française d’Administration Publique, No:137-!38, s.79-83.

Kaya, Cemil (2005), İdare Hukukunda Bilgi Edinme Hakkı, Seçkin Yayıncılık, Ankara.

Lasserre, Bruno.-Lenoir, Noelle.- Stirn Bernard (1987), La Transparence Administrati- ve, PUF, Paris.

Laubadere, M. André de (1977), “Chronique Générale de Législation”, Actuailité Juri- dique Droit Administratif (AJDA), 20 Avril 1977, s.202-217.

(20)

Öberg, Ulf (2004), L’Exemple Suédois”, İFSA/CADA (Ed.), Transparence et Secret, , Colloque pour le XXV eme anniversaire de la loi du 17 juillet sur l’accés aux docu- ments administratifs, La Documentation Française, Paris, s. 135-142.

Özay, İl Han (1996), Günışığında Yönetim, Alfa, İstanbul.

Önder, Ayhan (2010), Şeffaf Devlette Bilgi Edinme Hakkı ve Sınırları, XII Levha, İstan- bul.

Özkan, Gürsel (2004), Demokratik Yönetimin Birinci Adımı: Bilgi Edinme Hakkı, Tür- kiye Kamu-Sen, Ankara.

Şengül, Ramazan (2008a), Bilişim Çağında Şeffaf Yönetim, Nobel Yayıncılık, Ankara.

Şengül, Ramazan.- Es, Muharrem.- Nohutçu Ahmet (2008b),” Kamu Yönetiminde Bilgi Edinme Birimlerinin İşlevselliği Üzerine Bir Alan Araştırması”, Uluslararası Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi, Vol.II, Kocaeli, s.1203-1212.

TESEV (2004), Bilgi Edinme Hakkı Değerlendirme Raporu,

http://www.tesev.org.tr/etkinlik/Bilgi_Edinme_Hakki_%20Rapor.doc 02.12.2005.

Toprak Karaman, Zerrin (2000), “Yönetim Stratejilerindeki Gelişmeler”, Türk İdare Dergisi, S.426. s.37-53.

Yıldırım, Ramazan (1998), “İdare Hukuku Açısından Bilgi Edinme Hak ve Özgürlüğü”, İdari Usul Kanunu Hazırlığı Uluslar arası Sempozyumu Bildiriler, T.C. Başbakanlık Basımevi, Ankara, s.227-238..

Zengin, Mehmet Ali (2012), Türk Hukukunda Bilgi Edinme Hakkının Sınırları, Adalet Yayınevi, Ankara.

(https://wcd.coe.int/com.instranet.InstraServlet?command=com.instranet.CmdBlobGet

&InstranetImage=600643&SecMode=1&DocId=673734&Usage=2, 12.03.2012).

(https://wcd.coe.int/ViewDoc.jsp?id=262125&Site=CM, 12.03.2012).

(http://conventions.coe.int/Treaty/Commun/ChercheSig.asp?NT=205&CM=8&DF=&C L=FRE, 20.03.2012).

Referanslar

Benzer Belgeler

Optimize edilmiş immobilizasyon basamakları değerleri kullanılarak (5 mM 12- MDDA; 0.2 M EDC/0.05 M NHS; % 1.5 PAMAM; % 1 Glutaraldehit; 10 µg/mL Anti- LH) hazırlanan

2012 YGS Matematik Soruları ve

Bunun için de günümüz toplumlarında eğitim çalışanlarının düşünebilen, üretebilen, problemleri doğru tespit edebilme ve çözme yeteneğine sahip olması, kriz

Delgado (2002) ve arkadaşları yağda ve suda çözünen vitaminlerin elektrokinetik kapiler kromatografi ile ayırımı ve eşzamanlı tayini üzerine yapılan

Together with the high strength fibres of similar characteristics (HTS40 and T300), both material systems also exhibit very close elastic material properties

[r]

Aşağıdaki problemleri çözün ve cevaplarını işaretleyin.. 2 düzinenin 2 fazlası

Kazancı, Suludere, Mülazımoğlu, Tuzcu, Mengi ve Hakyemez (2008a), ‘Başkomutan Tarihî Millî Parkı (Afyon) ve Çevresi Jeositleri’ adlı çalışmada,