KAYMAKAM GÖDEKMERDAN İÇİN VEDA GECESİ DÜZENLENDİ
Tokat Vali Yardımcılığı görevine atanan Bodrum Kaymakamı Dr.
Mehmet Gödekmerdan için Bodrum Belediye Başkanlığı’nın Azka Otel’de organize ettiği geceye yoğun bir katılım oldu.
Kaymakam Gödekmerdan’a çeşitli kişi ve kurumlar tarafından çok sayıda hediye verilirken Belediye Başkanı Kocadon da el dokuma yöresel Mumcular halısı hediye etti.
Önceki akşam düzenlenen geceye Kaymakam Gödekmerdan ve ailesi başta olmak üzere, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon ile Kamu Kurumları amirleri, oda başkanları, muhtarlar sivil toplum örgütleri temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Gecede bir konuşma yapan şehit eşi Hülya Kuloğlu, kaymakam Göderkmerdan’a Bodrum’da görev yaptığı süre boyunca şehit ve gazi ailelerine verdiği desteklerden dolayı teşekkür ederek çiçek takdim etti.
Daha sonra kürsüye gelen Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon duygu ve düşüncelerini şöyle ifade etti:
“18 yıllık belediye başkanlığım döneminde en uzun görev yaptığım sayın kaymakamımızın yemeğinde buluştuk. Sayın kaymakamım Bodrum’a geldiğinde Bodrum daha büyükşehir olmamıştı. Kendisiyle çok güzel projelerin altına imza attık, çok güzel açılışlara katıldık. Bodrum’u sanki yeniden yaratmıştık sayın kaymakamımla. Çünkü ikimizde birbirimize inandık, güvendik. Kendi takdir haklarını hep bizden yana kullandılar. Tabi bu güzel günleri yaşarken sıkıntılı günlerimiz de oldu. İşte o zaman gönül insanlığının, vefanın ne demek olduğunu kaymakamım bana bir defa daha göstermişti.
Bana herkesin selam vermeye korktuğu bir dönemde, hapishanede ilk ziyaretime gelen kaymakamım olmuştu. Onun için burada bir defa daha kendisine teşekkür ediyorum. Bodrum’da sivil toplum
örgütleri ve bürokratlarla beraber müthiş bir birliktelik yakaladık. Bugün hala birçok ilçede örnek oluyoruz. Turizmde olsun, sağlıkta olsun, eğitimde olsun, sporda olsun. Sayın kaymakamımızın önderliğinde başarılardan başarılara imza attık, hem de bunun güzel meyvelerini hep beraber topladık.
Şimdi sayın kaymakamım laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Anadolu’nun birçok yerinde daha görev yapacak. İnşallah yolumuz bir daha güzel öykülerle, bir yerlerde karşılaşmak dileğiyle. Sayın kaymakamıma bir daha sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.
Bodrum Kaymakamı Dr. Mehmet Gödekmerdan ise geceye katılan herkese teşekkür ederek başladığı konuşmasında şunları söyledi:
” B e n ö n c e l i k l e b ö y l e D ü n y a ç a p ı n d a m e ş h u r , d o ğ a l güzellikleriyle, insanıyla, tabiatıyla, havasıyla güzel bir kent olan Bodrum’da kaymakamlık görevini yapmış olmaktan dolayı büyük gurur ve mutluluk duyuyorum. İlçeye geldiğim günden itibaren Bodrumlu insanlarımız, sizler bana kucak açtınız, sıcaklık gösterdiniz, yardımcı oldunuz. Ben bu sıcaklıkla, bu içtenlikle, bu samimiyetle elimden geldiği kadar Bodrumumuza insanlarımıza sizlere hizmet etmeye çalıştım. 6 yıla yaklaşan bir süre zarfında Bodrum’da kanun hakimiyetini sağlamak, asayişi, güvenliği sağlamak, insanlarımıza hizmet etmek, Bodrum’u her yönden geliştirmek için elimden gelen gayreti gösterdim. Bizim insanımız hizmetin en iyisine layık, bizim ülkemiz hizmetin en iyisine layık.
Tabi kaymakamlık yatırımcı bir kuruluş değil. Yol yapmaz, fabrika yapmaz, altyapı yapmaz. Kurumlar arasında koordinasyonu sağlar, denetimi sağlar, işbirliğini sağlar, kanun hakimiyetini sağlar. Ama biz bu klasik anlayışın dışına çıkarak köylerimizin altyapısından tutun ilçemize ihtiyacı olan hizmetleri elimizden geldiği kadar yapmaya çalıştık.
Bundan dolayı gerçekten büyük bir mutluluk duyuyorum.”
Görev süresi boyunca Bodrum’daki bütün kurumların kendisine destek verdiğini sözlerine ekleyen Gödekmerdan şöyle devam
etti:
“Sizler gerçekten bütün kurumlarınızla bana destek verdiniz.
T a b i t e k b a ş ı n a k a y m a k a m h i ç b i r ş e y y a p a m a z . Belediyelerimizle, daire müdürlüklerimizle, siyasi partilerimizle, muhtarlıklarımızla, odalarımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla derneklerimizle hep birlikte el ele vererek çalıştık. Bu saydığım kurumların bana çok yardımları oldu.
Başta belediye başkanlığımız olmak üzere kapanan belediye başkanlıklarımız, adli ve askeri kuruluşlarımız, oda başkanlıklarımız, muhtarlıklarımız, daire müdürlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, insanlarımız çok büyük ölçüde destek verdiler, yardımlaştılar, bana güven aşıladılar. Ben bu desteklerinden dolayı saydığımız bütün kurumların başındaki insanlarla beraber personeline de huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Bodrum’u unutmanın mümkün olmadığının altını çizen Gödekmerdan sözlerini şöyle noktaladı: “Bodrum bizim her an kalbimizde olacak, gönlümüzde olacak. Çünkü Bodrum gerçekten çok güzel bir yer, insanı çok güzel insan, tabiatı çok güzel bir tabiat.
Onun için Bodrum kalbimizde olacaktır her an için. Ben bu vesilelerle sizlere veda etmek istiyorum. Hakkınızı helal edin. İnşallah tekrar başka şartlarda görüşmek dileğiyle.
Hepinize Allah’a ısmarladık diyorum.”
şehit eşi Hülya Kuloğlu
Bodrum Marina Yacht Club’ ten Yardım Gecesi
‘’Bodrum Marina Yacht Club’’, Mutlu Keçiler İlkokulu yararına düzenlenecek olan konsere ev sahipliği yapacak.
Marina Yacht Club, Mutlu Keçiler’ in inatçı hayallerini paylaşmak için sizi, 16 Ekim Pazar gecesi saat 21.00’ da
‘’Bodrum Marina Yacht Club’ a davet ediyor. Bodrum Masalı oyuncularının oluşturduğu ‘’ Mutlu Orkestrası’ nda, Şevval Sam, Alperen Duymaz, Murat Aygen, Toprak Sağlam, Serel Yereli, Bora Cengiz, Hilmi Cem İntepe ve Dilan Çicek Deniz & Grupo Rikacha Cuban gibi isimler yer alıyor.Ünlülerin oluşturduğu
‘’Mutlu Orkestranın sahne alacağı konser, etkinliğinden elde edilecek olan gelirin tamamı ‘’Mutlu Keçiler İlkokulu’ na’’
bağışlanacak. Başka bir eğitimin mümkün olabileceği hayali ile 2013 yılında Bodrum da 30 öğrenci ile hayata geçen ‘’Mutlu Keçiler İlkokulu’’ Ankara, İstanbul ve İzmir ile çoğalarak devam etti. Her çocuğun keşfedilmemiş bir yeteneği ve potansiyeli olduğuna inanan ‘’ Mutlu Keçiler İlkokulu’ nun‘’
hedefi; Anadolu’ nun diğer illeri içinde aynı hedef ve doğrultuda çoğalarak devam etmek.
Neyzenler Gecesi ve Neyzen Tevfik Etkinliği
Bodrum’da, Hezarfen Sanat Topluluğunun sunumu ile 28 Mayıs Cumartesi günü saat 20.00’de, Neyzenler Gecesi ve Neyzen Tevfik Etkinliği düzenlenecek.
Neyzen Tevfik anılacak
Bodrum Belediyesi ve Bodrum Ticaret Odası tarafından Bodrum Belediyesi Herodot Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan etkinlik, Hezarfen Sanat Topluluğundan Mehmet Güntekin’in anlatımı ve Salih Bilgin’in yönetmenliğinde gerçekleşecek.
Bodrum ile bütünleşmiş, Bodrum doğumlu ünlü neyzen ve şair Neyzen Tevfik’in de anılacağı etkinlikte, gece boyunca neyin büyülü tınıları, izlemeye gelenleri mest ederek kulaklarının
pasını silecek.
Bodrum Belediye Başkanlığı ve Bodrum Ticaret Odasının işbirliğinde, halka açık olarak gerçekleşecek Neyzenler Gecesi ve Neyzen Tevfik Etkinliğine tüm sanatseverler davetli.
ÇYDD Bodrum Şubesi 24. Yılını Kutladı
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bodrum Şubesi üyeleri ve destekçileri kuruluşunun 24. Yılında düzenledikleri kutlama yemeğinde bir araya geldi.
Bodrum’da bir otelde gerçekleşen 24. Yıl yemeğine ÇYDD Bodrum Şubesi Başkanı Nadiye Sarıtosun, yönetim kurulu üyeleri ve destekçilerinin yanı sıra CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen, CHP Bodrum Kadın Kolları Başkanı Emel Çakaloğlu, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un Eşi Hülya Kocadon ile çok sayıda davetli katıldı.
ÇYDD Bodrum Şubesi Başkanı Nadiye Sarıtosun gecede yaptığı konuşmada, ülkede şehit olan insanlar, askerler olduğunu, her gün onların cenazeleriyle içlerinin, yüreklerinin yandığını yemeği bile iptal etmeyi düşündüklerini ifade ederek,”Yani ülke bu koşullardayken, ülke yangın yeriyken, yüreklerimiz yangın yeriyken biz nasıl kutlama yaparız dedik. Sonra şöyle düşündük. Acılarımızla evlerimizde oturup baş başa kalmak mı?
Yoksa bir araya gelerek dayanışmak, bir birimize güç vermek, kuvvet vermek mi? Belki de bizlerin evlere çekilmesi amaçlanıyor. Evet biz bu duygularla, bu düşüncelerle bir kutlama yapıyoruz. Sevgili arkadaşlar ÇYDD Bodrum şubesi 24.
Yılında ve Anadolu’da ilçe bazında kurulan ilk şubeyiz. Biz Muğla’dan, Aydın’dan, Denizli’den önce kurulan bir şubeyiz.
Tabiki sevgili hocalarımız Türkan Saylan’ı, Türker Minibaşı, Bodrum Şubesi kurucu üyemiz Günseli Tamkoç’u sevgiyle ve rahmetle anıyoruz. Bu 24 yıl içinde bizimde yitirdiğimiz, sonsuzluğu uğurladığımız sevgili arkadaşlarımız gözlerimiz hep arıyor. Bu günlere gelirken pek çok arkadaşımızın pek çok üyemizin bu derneğe emeği geçti. Yönetim kurulları, yönetim kurulu üyeleri her biri bir taş, bir harç koydu ve biz gerçekten başarılı bir şube olduk. ÇYDD’nin bu ülke için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz, halkın desteğinin de farkındayız bunu da görüyoruz. Şunun da bilincindeyiz ki bu toplumun bizden beklentileri var. Ve biz bu yükü, bu sorumluluğu omuzlarımızda taşıyoruz. Bir avuç gönüllü, azımızı çoğumuza, eksiğimizi yanlışımıza, doğrumuza denk getirerek, güçlerimizi birleştirerek sürekli üretiyor, emek veriyor. Bu günlere de ancak böyle gelinebiliyor” dedi.
-Artvinlilere selam söyledi
Sarıtosun,”Sevgili dostlar ben şimdi bu güzel ülkemin bir cennet köşesine, güzel insanlarına buradan selam göndermek istiyorum. Topraklarını zenginliklerini, güzelliklerini ve halkını koruyan, gelecek nesillere tam bir miras bırakmak için bütün cabalarıyla uğraşan, erkeklerin önünde yürüyen Artvinli kadınlara selam olsun. Tüm Artvinlilere selam olsun. Belki buradayız, belki sofra başındayız ama yüreğimiz onlarla.
Kimbilir belli olmaz, belki yarın sabah şöylece kalkıp yanlarına gidebiliriz” dedi.
ÇYDD Bodrum Şubesi Başkanı Nadiye Sarıtosun, geçmişten bugüne emeği geçen herkese teşekkür ederek,”Ben diyorum ki ülkemizi bilimin ışığı aydınlattı, yolumuz aklın ve bilimin yolu olsun, gönlümüz öfke ile değil, sevgi ile dolsun. Atamızın dediği gibi “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” olsun” cümleleriyle konuşmasını tamamladı.
CHP Bodrum İlçe Başkanı Recai Seymen ÇYDD Bodrum Şubesinin Bilkay Veray, Aydın Yazıcı ve Günseli Tamkoç tarafından kurulduğunu, o günden buyana Bodrum’da çok büyük ilerlemeler
kaydedildiğini dile getirerek, ”Bodrum şubesi olarak bundan sonrada nice 24 yıllara özveriyle çalışarak ülkemizi aydınlığa taşıyacaklarına inanıyorum. Başta ÇYDD’nin kurucusu Prof. Dr.
Türkan saylan olmak üzere tüm emeği geçen üyelere ve destekçilere şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Hülya Kocadon ise yaptığı konuşmada,”Biliyorsunuz ki dernek kurmak çok kolay. Ama o derneği toplum yararına yükseltmek ve yaşatmak zordur. ÇYDD’nin her şubesi gibi Bodrum şubesi üyeleri de 24 yıldır özveriyle vakti olan vaktini koyarak, nakdi olan nakdini paylaşarak bugüne getirdiler. Emek veren, gönül veren herkese ve tabiki bu uğurda ömür veren Türkan Saylan hocaya da şükranlarımı sunuyorum” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından geceye katılan konuklar Nezih Öget (Gitar ve Vokal)ve Hülya Sezgün (Vokal) müzikleri ile dans ederek geç saatlere kadar güzel vakit geçirdiler.
Haber : Uğur Yurtsev
BODRUMLU NEYZEN TEVFİK İÇİN ANMA GECESİ DÜZENLENDİ
İstanbul (Özel)- Ünlü ney ustası ve şair Neyzen Tevfik, ölümünün 63. yıl dönümünde Kartal Belediyesi tarafından Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde düzenlenen geceyle anıldı.
Gündüz Kartal Mezarlığı’nda düzenlenen anma töreninin ardından akşam Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi’nde Neyzen Tevfik için bir saygı ve anma gecesi düzenlendi. Anma gecesine Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ün yanı sıra; Kartal Belediyesi Başkan Yardımcıları Av. Hüsnü Yeşilyurt, Mustafa Fehmi Okay, Feyyaz Kaynak, Ali Apaydın, Kartal Belediyesi
Meclis Üyeleri, Kartal CHP Gençlik Kolları, Kartal Belediyesi Birim Müdürleri, Kartal Belediyesi Başkan Danışmanları, Karyapsan Yönetim kurulu Başkanı Nizamettin Zorgül, Samsunlular Derneği Federasyon Başkanı Metin Şenel, Kartal Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Gürsel Öğüt, Baba tarafından Neyzen Tevfik’in torunu Vildan Lokman Köse ve Kartallı vatandaşlar katıldı.
Hırsızın, arsızın belası, en sıkı devrimci, büyük ney üstadı Neyzen Tevfik’in yaşamı, bir usta kalemin, Gazeteci yazar Hıfzı Topuz’un elinde romanlaştı. Konuşmacı olarak yer aldığı Neyzen Tevfik anma gecesinde, Topuz ayrıca Atatürk’le olan karşılaşmalarını ve Hasan Ali Yücel’le geçen anılarını anlattı. Anma gecesinin moderatörlüğünü şair Yılmaz Özdemir yaptı. Gazeteci yazar Hıfzı Topuz’u yaşamındaki kariyer ve başarıları anlatarak sahneye davet eden Özdemir, Neyzen Tevfik’in hayatından kesitler sunarak, şiirlerini seslendirdi.
“Neyzen Tevfik, isyanın, barışın, öfkenin ve huzurun çözeltisi”
Gecede konuşma yapan gazeteci yazar Hıfzı Topuz, “Ben de Kartallıyım. 16 yaşıma kadar Kartal’da yaşadım. Neyzen Tevfik, isyanın, barışın, öfkenin ve huzurun çözeltisi adeta. Neyzen’i romanımda tüm ayrıntılarıyla yazdım. Neyzen’de bu saydıklarımızın hepsi var. Onun yaşamı; barış ve huzurun özlemini, sevgiyi içinde yaşatıyor. Yaşamdan zevk alıyor.
İnsanlarla barışık, çevresindeki herkesle iyi anlaşıyor.
K i m s e y e d ü ş m a n g ö z ü y l e b a k m ı y o r . A m a t o p l u m d a k i düzensizliklere de baş kaldırıyor. Her zaman barıştan yana.
Ülkeyi maceralara sürüklemek isteyenlere düşman. Kara inançlarla savaşıyor. Paraya ve koltuğa metelik vermiyor.
Hiçbir zaman cebinde beş para tutmuyor. Eline geçeni, ihtiyacı olanlara dağıtıyor. Üzerine giymiş olduğu yeni elbisesini sokakta gördüğü ihtiyaç sahibi birine verebiliyor. Özgürlüğünü asla dünya nimetleriyle değişmiyor. Dünya umurunda değil.
Neyzen’in şiirleri, bugün yazılmış gibi. Aramızdan ayrılalı 63 yıl olmuş; ama sanki hala aramızda. Düzensizliklere ve
yolsuzluklara dümdüz gidiyor. Neyzen’i hep sarhoş ve küfürbaz biri olarak tanıtıyorlar. Bu, doğru değildir. Neyzen çağının en duygulu sevda şairlerinden biridir. Şiirlerinde hepimizin duygularını paylaşıyor. Dönemin bütün büyüklerine saldırdığını sanmayın. Atatürk’e yaşamı boyunca saygılı kalmış. Onu görünce bayram etmiş, ölünce de yas tutmuş. Onun saldırdığı büyükler başka. Hak hukuk tanımayanlar, maceracı çılgınlar, ittihatçılar, sömürü düzenine, yolsuzluklara, hırsızlıklara yeşil ışık yakanlara karşı gelmiş. Gel de sevme böyle bir adamı. Neyzen, büyük bir devrimci. Bu devrimciliğin temelinde Atatürk hayranlığı var. Onu, bağımsızlık, özgürlük aşkı ve başkaldırı izliyor. Mevlevihane havası onu büyülüyor, dervişleri dinliyor, onlardan etkileniyor, ruh âlemine katılıyor ve kendini o duygu seline kaptırıyor; ancak onların geleneklerine baş eğmiyor. Belirli bir yere kadar onlarla yürüyor. Daha sonra yollar ayrılıyor. Neyzen için her şeyden önce özgürlük geliyor.” diyerek usta şairin hayatından kesitler sundu. Hıfzı Topuz, konuşmasının ardından Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e, Neyzen Tevfik’e vermiş olduğu değerden dolayı teşekkür etti.
“Hayatı Kartal’la kesişenlere sahip çıkmak görevimiz”
Anma gecesinde konuşan Kartal Belediye Başkanı Op. Dr.
Altınok Öz, “Neyzen Tevfik Kartal’da hiç yaşamadı. İnsanlar bir gün ölür gider. Eserleriyle, fikirleriyle yaşarlar. Biz şanslıyız. Neyzen’in mezarı burada ve biz onu bu şekilde yaşatıyoruz. Kim olursa olsun hayatının bir bölümü Kartal’la kesişenlere Kartallı olarak sahip çıkmak bizim görevimiz.
Kentler, geçmişle geleceği bir araya getirip bir kent hafızası oluşturabiliyorsa bir özelliği olur. Yoksa değişen dönüşen ruhsuz çizgi romanlardaki vahşi batı gibi bir kent hayali yaşarsınız. Öyle bir kent oluşsun istemiyoruz. Şair hocam, biraz önce 16 yaşına kadar yaşadığı Kartal’la bugünkü Kartal arasında hiçbir bağın olmadığını söylüyor. Doğrudur. O hiç bağ olmayan Kartal’ı, ruhu olan ete kemiğe bürünmüş bir kent haline getirmeye çalışıyoruz. İşte onun en büyük temeli de
geçmişle geleceği bir arada tutabilmektir. Neyzen Tevfik ile Kartallı Kazım ile bir arada tutabilmektir. Dolayısıyla biz kent hafızası oluşturmaya çalışıyoruz. İşte bunun en güzel örneklerinden birisi de 93 yaşında olan Hıfzı Topuz hocamızdır. Kartal’ın geçmişinde yaşamış olan hocamızın verdiği örnekler ve yaşadıkları, kentimizin hafızasına katkıda bulunuyor. Hocamıza ve katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum. 6 yıldan beri Kartal Belediyesi olarak Neyzen Tevfik Kolaylı’yı anıyoruz. Böyle değerleri yaşatmaya devam edeceğiz.” dedi.
Konuşmanın sonunda Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, gecenin anısına gazeteci yazar Hıfzı Topuz’a plaket ve Kartal’ın tarihini anlatan bir kitap hediye etti. Samsunlular Derneği Federasyon Başkanı Metin Şenel de böyle bir etkinliği düzenlediği için Başkan Altınok Öz’e teşekkür ederek üzerinde dernek logosunun olduğu Neyzen Tevfik tablosu hediye etti.
Gecenin sonunda gazeteci yazar Hıfzı Topuz, vatandaşlara kitaplarını imzaladı.
Neyzen Tevfik Kolaylı kimdir?
Haksızlık karşısında dik duran ve korkmadan düşündüklerini söyleyen Neyzen Tevfik Kolaylı, iyi eğitimli bir aileden geliyor. Dedesi hafızdır. 24 Mart 1879’da Bodrum’da doğan Neyzen Tevfik’in asıl adı Tevfik Kolaylı’dır. Babasının memleketi Bafra’nın Kolay nahiyesi olduğu için soyadı kanunuyla “Kolaylı” soyadını almıştır. Babası Rüştiye Mektebi muallimi Hasan Fehmi Bey, Annesi Emine Hanım’dır. Kendine özgü yergileri ve yaşam biçimiyle adını duyuran Neyzen Tevfik, babasının görevli bulunduğu Urla kasabasında, usta bir neyzen olan Berber Kazım’la tanışır ve ondan ney dersleri alır. Aynı günlerde de ilk sara nöbetini geçirir. Bu arada okulu bırakan Neyzen Tevfik’i babası yatılı olarak “İzmir İdadisi”ne yazdırır. Ancak sara nöbetlerinin yeniden başlaması üzerine eğitimini bir süre erteler. Neye duyduğu derin sevgiyle İzmir Mevlevihanesine girer. Burada Tokadizade Şekip, Tevfik Nevzat, Ruhi Baba ve Şair Eşref gibi pek çok ünlü isimle ile tanışır.
Onlardan Türkçenin yanı sıra; Arapça ve Farsça dersleri alır.
Şair Eşref, yalnızca dostu ve hocası olarak kalmayarak ona hicvin kapılarını açar.
1898 yılında, babası medrese öğrenimi için Neyzen’i İstanbul’a gönderir. Fethiye Medresesi’ne yerleştirir. Ama Neyzen Tevfik, zamanını daha çok Galata ve Yenikapı Mevlevihanelerinde geçirir. Bu arada Mehmet Akif Ersoy’la tanışır. Mehmet Akif, Neyzen’in dönemin seçkin müzisyen ve edebiyatçıları ile tanışmasını sağlar. 1901 yılında, medrese giyimi olan cüppe ve şalvar yerine Akif’in verdiği setre pantolonu giymesi, akşamları medrese dışında kalması, ileri geri konuşmalara yol açınca, Fethiye Medresesi’nden ayrılır. Önce Fatih’teki Şekerci Hanı’na, sonra da Çukurçeşme’deki Ali Bey Hanı’na yerleşir. Bu arada babasını tanıyan ve daha sonra Şeyhülislam olan Musa Kazım Efendi, onu kendi derslerine kabul eder. Onun sayesinde Neyzen Tevfik, Ahmet Mithat Efendi, Muallim Naci, Şair Şeyh Vasfi gibi edebiyatçılarla tanışır. Mehmet Akif’le dostluğu süren Neyzen, Mehmet Akif’e ney öğreten kişidir.
Mehmet Akif de Neyzen’e Arapça, Farsça ve Fransızca öğretir.
Bir gün gözaltına alınan Neyzen, sıkıntı dolu bir sorgulamadan geçirilir. Bu arada, daha önce tam 35 kez jurnal edilmiş olduğunu öğrenir. 15 gün sonra da serbest bırakılır. Sütlüce Bektaşi Tekkesi’ne devam ederek Şeyh Mümin Baba’dan nasip alır. Siyasi baskının artmasından sonra yurt dışına gitmeye karar vererek 1902 yılında Mısır’a gider. Bir süre sonra Mısır’dan da döner. Neyzen Tevfik, 1910 yılında sarıklı bir zâtın kızı olan Cemile Hanımla, kardeşinin ve babasının karşı çıkmasına karşın, annesinin ısrarı ile evlendirilir. Leman adında bir kızı olur. Ancak evliliği uzun sürmez. 1926 yılında Atatürk’le tanışan Neyzen Tevfik, 1927 yılında sara nöbetleri ve alkol yüzünden artık sık sık gideceği Toptaşı Tımarhanesi ve Zeynep Kamil Hastanesi’nde tedavi görmeye başlar. 1928 yılında, eski dostu Mehmet Akif’i görmek için tekrar Mısır’a gider ve 1 yıla yakın bir süre yanında kalır. 1940’lı yıllarda doktor ve aynı zamanda dostları Mazhar Osman ve Rahmi Duman’ın aracılığı ve valiliğin oluru ile Bakırköy Akıl Hastanesi’nin
21 no’lu koğuşu kendisine ayrılır. İstediği zaman gelir, yatar, dinlenir ve çıkar gider. Neyzen Tevfik’in yaptığı; ne hayatı, ne dünyayı, ne de kendisini “hiç” kavramıyla ifade etmek değildi. O, karşıtlıkların birbirini var ettiği algılayışımızda, var oluş derinliğinin sarhoşluğu içinde arayışını sürdürürken “Hiç” olanı fark etmişti. Para pul, mal mülk, şan şöhret, elinin tersiyle ittiği şeylerdendi.
Adaletsizliğe, çıkarcılığa, kör inançlara, baskıya, otoriteye, din istismarına sert ve etkili bir üslupla hicivlerinde ve hayatında baş kaldırdı. Çok dilli bir insan olan Neyzen Tevfik, hayata farklı açılardan bakmayı bilen biriydi.
TORBA UNLU MAMULLERİNDE PERSONEL EĞLENDİ
Karya Torba Unlu Mamulleri, açıldığı günden bu yana yaptığı g e l e n e k s e l p e r s o n e l g e c e s i n i g e ç t i ğ i m i z a k ş a m d a gerçekleştirdi. Tüm personelin katıldığı gece renkli
görüntülere sahne oldu.
Gece boyunca personel doyasıya eğlendi.
ÇEKİLİŞ YAPILDI
Yemeğin açık büfe olarak servis edildiği partide yemek sonrası Karya Fırın Yönetim Kurulu Üyesi ve Bodrum Fırıncılar Birliği Başkanı İbrahim Çelik ve Hüseyin Çirkin’in yaptıkları konuşmada Birlik beraberlik adına personellerinin göstermiş olduğu performansa teşekkür ettiler. Sonrasında tüm personel sahneye davet edildi. Personelin adeta kurtlarını döktüğü gecede dakikalarca halaylar çekildi. Personel partisinin ilerleyen saatlerinde çekiliş gerçekleşti. Herkesin bir hediye sahibi olduğu çekilişte çıkan isimler ve hediyeler heyecanla alkışlandı. Çekilişin ardından sona eren geceden tüm personel memnun ayrıldı.
BODRUM DA ÇUKUROVALILAR DAYANIŞMA GECESİ
Yaklaşık üç yıldır faaliyet gösteren Bodrum Adanalılar Derneği düzenli olarak gerçekleştirdiği etkinliklerden birini daha yaptı.
Bitez Ambrosia Hotelde yapılan dayanışma gecesine katılan Çukurovalılar ve Çukurova dostları geleneksel Çukurova yemekleriyle samimi bir ortamda sohbet etme, eğlenme fırsatı buldular.
Tiyatrocu Hüseyin Akşen’in sunumuyla başlayan gecede bir konuşma yapan dernek başkanı Ayhan Ongun, Yaşar kemal’in ardından yitirdiğimiz ünlü sanatçı Erol Büyükburç’u anarak başladığı konuşmasında özetle şunları söyledi.
“Bizler, ülkenin farklı coğrafyalarından gelerek Bodrum da yaşamayı tercih etmiş Anadolu insanları olarak kendi kültürümüzü de katarak, yaşadığımız yerde bir ortak kent kültürünün oluşmasına katkıda bulunmak istiyoruz. Bölgecilik yapmak, ayrımcı bir tutum içinde olmak kesinlikle kabul etmeyeceğimiz bir anlayıştır. Bodrum ve çevresinde yaşayan Çukurovalı hemşerilerimizin dayanışması ve kültürümüzü gelecek kuşaklara aktarmanın yanında Bodrum kent kültürüne de diğer Anadolu insanlarıyla birlikte zenginlik katmak, barış içinde bir arada, huzur ortamında yaşamak istiyoruz. Tüm bu çabalarımızın yanında değer kattığımız kadar da değer görmek en doğal hakkımızdır. Önümüzdeki günlerde diğer Anadolu dernekleriyle birlikte Bodrum Anadolu Kültür Platformu bünyesinde bir kültür merkezi oluşturmak istiyoruz. Bu amacımızı gerçekleştirmek için ihtiyacımız olan bir yerin tahsis edilmesi konusunda başvurduğumuz Bodrum Belediye Başkanımız ve Çukurova daki yerel yönetimlerden destek bekliyoruz.
Nisan ayı başında Adana da yapılacak Portakal Çiçeği karnavalına dernek olarak katılmayı düşündüğümüz gibi, Mayıs ayı içerisinde Bodrum da “Çukurova Günleri “ adıyla bir şenlik yapmayı planlıyoruz.
Bizim yüreğimiz Çukurova kadar geniş, yüreğimizde biriktirdiğimiz sevgi, Toroslar kadar engin, dostluğumuz ağustos ayının sarı sıcakları kadar sıcak. Dostlarımıza uzattığımız sevgi elini tutan, sevgi ve dayanışmamıza ortak olan herkese bir kez daha sonsuz teşekkürler ediyorum.
Bodrumun sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamına yapabileceğimiz her türlü katkı bizleri daha çok mutlu edecektir”
Sıcak bir atmosferde, neşe içerisinde geçen gecede Dernek Başkanı Ayhan Ongun ikinci kitabı “Barışa Dair Köşeli Yazılar
“ kitabını hemşerileri için imzaladı.
Bodrum Türküleri ve Yöre Gecesi-2
Bodrum’un kültürel değerlerini yaşatmak amacıyla düzenlenen
“Bodrum Türküleri ve Yöre Gecesi-2” adlı etkinliğe Bodrum’un kardeş şehri Tunus Djerba Adası’ndan Bodrum’a gelen Tunuslu misafirler de katılacak.
Bodrum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü, geçen yıl ilki gerçekleştirilen “Bodrum Türküleri ve Yöre Gecesi’nin”
ikincisini 06 Kasım Perşembe günü saat: 20.00’da Turgutreis Hayırlı Sabancı Anadolu Lisesi Çok Amaçlı Salonunda gerçekleştirecek. Bodrum’un kültürel değerlerini yaşatmak amacıyla düzenlenen etkinliğe Turgutreis Halk Ozanı Erol Özkaplan ile Bodrumlu Eczacı Yücel Ziylan da destek veriyor.
Etkinliğe Bodrum’un kardeş şehri olan Tunus Djerba Adası Houmt Souk Belediyesi Kardeş Şehir heyeti de katılarak Bodrum ve kendi kültürleri arasında bir bağ kuracak.
Her birinin ayrı bir hikayesi ve ayrı bir kültürel zenginliği olan türküleri, şiirleri, yöresel oyunları ile birçok uygarlığa da ev sahipliği yapmış Bodrum; özünden, sözünden,
türkülerinden, şiirlerinden, halk oyunlarından hiçbir zaman ödün vermeyerek gelenek ve göreneklerini günümüze kadar yaşatmaya çalışmıştır. Bu amaçla düzenlenen “Bodrum Türküleri ve Yöre Gecesi-2” adlı etkinliğin; Bodrum’a has türküler, halk oyunları, temsili kına gecesi, gün yüzüne çıkmamış nostaljik fotoğrafların gösterimi ve Erol Özkaplan’ın şiirleri ile kültürümüzün doyasıya yaşanacağı, büyüklerimizin geçmişimizi yad edeceği ve çocuklarımıza da örnek teşkil edecek bir etkinlik olması amaçlanıyor.
12. Uluslararası Bodrum Bale Festivali sona erdi
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından organize edilen Bodrum Belediyesi’nin desteği ve Deniz Bank’ın ana sponsorluğunda gerçekleştirilen 12. Uluslararası Bodrum Bale Festivali bu yıl için sona erdi.
12. Uluslararası Bodrum Bale Festivali, Türkiye’nin ilk Bale festivali olarak, ülkemizdeki kültür sanat yaşantısında ayrıcalıklı bir yere ev sahipliği yaptı. Yerli ve yabancı birçok sanat severin yoğun ilgi gösterdiği festival bu yıl için son buldu.
19 Temmuz-6 Ağustos tarihleri arasında seyirciyle buluşan 12.
Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nde 6 bale prodüksiyonunun 9 seçkin temsili sergilendi. Festival boyunca Türkiye’den ve dünyadan ismini bale sanatına yıldızlarla yazdırmış topluluklar izleyicilere gerçek bir sanat şöleni yaşattı.
Bodrum Kalesi’nin tarihi atmosferinde izleyicilerin beğenisine sunulan gösteriler 19 Temmuz gecesi Türk Edebiyatının önemli isimlerinden Yaşar Nuri Güntekin’in ölümsüz eseri ”Çalıkuşu”
balesi, Mersin Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenip ulusal çalgılarımız eşliğinde başlayarak 20 Ağustos gecesi tekrar sergilendi. Festivalin İspanya’dan gelen konukları Carlos Saura Gösteri Topluluğu “Flamenko Hoy” adlı gösterilerini, 23 Temmuz gecesi sergiledi. 1919 yılında Müslüman Türk kadınlarının sahneye çıkmasının yasak olduğu bir dönemde, bütün olumsuzluklara rağmen sahneye çıkan ilk Müslüman Türk kadını olan Afife Jale’nin hayatı üzerine kurulu olan ”Afife” isimli temsil, İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından 26 Temmuz günü sergilendi. Ülkemizde, konusunu Peygamber döneminden alan İslam tarihi içerikli ilk bale olan
”Kerbela” bale temsili, İzmir Devlet Opera ve Balesi tarafından 29-30 Temmuz geceleri sanatseverlerle buluştu. 2 Ağustos gecesi Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından sergilenen ve üç bölümden oluşan ”Tango’s” adlı program;
5Tango’s, Belero ve Entre Dos Aguas adlı koreografilerden oluştu. Festivalin kapanışındaki son iki temsilin sahibi ise Rusya’nın üç önemli bale topluluğundan biri olan Moskova Akademik Klasik Bale Tiyatrosu’nun ”Kamelyalı Kadın”ı, Rus ekolüyle bale sahnesine aktardı.
Her geçen yıl ilginin daha da arttığı Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği’nde düzenlenen festivale toplamda 18 bine yakın sanatsever katıldı. İlginin bir hayli yoğun olduğu festival, bu yıl da, Bodrumlu sanatseverlere ve tatile gelen yerli yabancı turistlere unutamayacakları anlar yaşattı.
Gümüşlük’te Rus piyanist Itin’den Chopin gecesi
Bodrum’un şirin balıkçı kasabası Gümüşlük’te devam etmekte olan 11. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, Koyunbaba Antik Taş Ocağı’nda Rus asıllı piyanist Ilya Itin’i konuk etti.
Klasik müzik tutkunu çift Füsun ve Faruk Yorgancıoğlu’nun etkinlik sponsorluğuyla gerçekleştirilen konserde Ilya Itin, Frederic Chopin’in 8 eserini seslendirdi. İki saati aşkın bir süre sahnede kalan Rus asıllı virtüöz daha önce de iki defa festivalin konuğu olmuştu. Konser öncesi bir konuşma yapan festival direktörü Lon Briet, izleyicilerin bayramını kutladı ve konserin etkinlik sponsorluğunu üstlenen Füsun ve Faruk Yorgancıoğlu’na teşekkürlerini iletti.
Dünyanın en iyi şef ve orkestralarıyla çalıştı
Gençlik yıllarından itibaren katıldığı tüm yarışmalardan başarıyla dönen ve üstün yetenekli öğrencilerin eğitim gördüğü okullarda okuyan Ilya Itin, gittiği her yerde övgü dolu eleştiriler aldı ve kapalı gişe temsiller verdi. Sanatçı, dünyanın en iyi şef ve orkestralarıyla birlikte çalışarak çok alkış toplayan bir solocu oldu. Tokyo’daki Musashino
Academy’nin ve Princeton University’deki Golandsky Institute’un öğretim kadrosunda yer alan Itin, kendine ait bir eğitim stüdyosunun da olduğu New York’ta ve aynı zamanda Tokyo’da yaşamını sürdürüyor.
Festival sahnesinde Chopin gecesi
Müzisyenliği, eleştirmenler tarafından “Ender rastlanan, heyecan verici” olarak adlandırılan İlya Itin, “Fevkalade tekniği” ile festival izleyicisine bir Chopin gecesi yaşattı.
Festival sahnesinde Frederic Chopin’in 8 eserini seslendiren, Ilya Itin, ilk olarak “Noktürn do-diyez minör” başlıklı eserle geceye başladı. Sanatçı daha sonra sırayla; “Andante Spianato et Grande Polonaise Brillante op.22”, “Noktürn do-diyez minör op.27 no.1”, “Barcarolle op.60” adlı eserlere yer verdi.
Gecenin ikinci yarısında yine Frédéric Chopin’in 4 baladını seslendiren Ilya Itin programda, “Balad no.1 sol minör, op.23”, “Balad no.2 fa majör, op.38”, “Balad no.3 la-bemol majör, op.47” ve “Balad no.4 fa minörm op,52” adlı eserleri seslendirdi. Programın sonunda 2 kere bis yapan Itin, yine Chopin’den bir vals ve bir noktürn daha seslendirdi.
Gümüşlük’ü çok sevdiğini söyleyen Ilya Itin, bir hafta boyunca festival kapsamında sürdürülen Gümüşlük Festival Akademisi yaz müzik okulunda eğitim gören 15 genç yeteneğe ustalık sınıfı dersleri verecek.
Sponsorlar
Bu yıl festivalin resmi sponsorluğunu, T.C. Başbakanlık Tanıtma Fonu, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, BODTO, Bodrum Belediyesi; kurumsal sponsorlukları ise Bosch ve Neoyapı üstleniyor.
Festivalde sonraki konserler
4 Ağustos Jean-Bernard Pommier (Fransa), Piyano
8 Ağustos Jean-Bernard Pommier ve Olga Martinova (Fransa), Piyano ve Keman
10 Ağustos Çimen Seymen, Soprano ve Mirella Gardelli, Piyano 12 Ağustos Trio Milhaud (Fransa, Türkiye)
15 Ağustos Gümüşlük Trio, Gülsin Onay, Piyano, Erkin Onay, Keman, Dorukhan Doruk, Çello
