• Sonuç bulunamadı

Çağdaş romancıya örnek:Yaşar Kemal

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çağdaş romancıya örnek:Yaşar Kemal"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

K Ö L T Ü R - Y A Ş A M

K - t - f x .

Çağdaş

Raymond WİLLİAMS

K

imi zaman, roman­ la her şeyin yapıla­ bileceği, çünkü ro- manm her kılığa gi rebileceği söylenir. Gerçek­ ten de doğru görünüyor bu söz. Çünkü «roman» bir bi çim değil, bir biçimler top­ lamı olduğundan esnekliği onun bir dizi olağandışı du­ rum ve yaşantının içine gi­ rebilmesi ve bunların dile ge tirilmesi olanağını sağlar. Ancak, sorun böyle konuldu ğunda, tıpkı benim inandı­ ğım gibi, romanın toplum­ sal değişmeyi yazmaya son derece uygun olduğuna ina nılabilir. Bunu, yıllar önce (Uzun Devrim’de) «toplu­ mun esas olarak kişisel açı dan, kişilerinse ilişkiler a- racılığıyla esas olarak top­ lumsal açıdan görüldüğü» bir yazma tarzını tanımlar­ ken açıklamaya çalışmıştım: «Bütünlük dengelidir, ama gene de rasgele varılabile­ cek bir sonuç değildir bu hiç kuşkusuz. Ulaşılırsa, an cak yaratıcı bir bulguyla u- laşılır böyle bir sonuca...» O gün bugündür, benden ne zaman böyle bir çağdaş romancı örneği vermem is­ tense, aklıma gelen ilk ad Yaşar Kemal olur.

Yaşar Kemal kendisi bu tanımı kabul eder mi bilmi

romancıya örnek: Yaşar Kemal

Ünlü Ingiliz edebiyat eleştirmeni Ray­

mond Williams'in Yaşar Kemal için

kaleme aldığı bu yazı, Pennsylvania Universitesi'nin Ortadoğu Edebiyatları Dergisi olan « Edebiyatım Yaşar Kemal

Özel Sayısında yayımlandı. 1921’de

Gollerde doğan Raymond Williams,

uzun yıllar Cambridge Üniversitesinde edebiyat dersleri verdi. Aynı zamanda New Left Review’nun ve Guardian ga­ zetesinin yazarlarından olan Raymond Williams’m en önemli yapıtları arasın da Kültür ve Toplum, Uzun Devrim,

Marksizm ve Edebiyat, K ır ve Kent, Dickens'dan Lawrence’a İngiliz Roma­ nı, Ibsen’den Brecht'e Tiyatro ve Mo­ dem Tragedya sayılabilir.

yorum. Benim burada söyle mek istediğim şu: Romanla n yalnızca unutulmaz birey se] karakterlerinden ötürü övdüğümüz zaman, onların erişebilecekleri başarının an cak bir bölümüne değinmiş oluruz. Hiç kuşkusuz, D.H. Lawrence’m deyimiyle «ya­ şayan insan» ı bize veren, ro manın özel bir niteliğidir. Ama kişisel olan, romanın yalnızca boyutu olarak ka­ lıyorsa, roman nerdeyse far kında olmaksızın, aşağı yu­ karı elli yıldır Batı Avrupa ve Kuzey Amerika yazını­ na egemen olan bir öznelci­ liğe kayabilir. O zaman da. ne tuhaftır ki, bütünüyle

kişisel olan yitirilir. Eğer toplumsal boyut dışlanırsa, toplumsal boyut bireylerin aktardığı ya da aktaramadı­ ğı salt bir çerçeve olup çı­ karsa ve bunun da ötesinde toplum gerçekleri yalnızca bir «dekor» ise eninde so­ nunda insani açıdan çok şey yitirilir. Çalışma, çatış­ ma, hesaplaşma ve kargaşa­ lık olgularının dışında ya da üzerinde bir yere oturtu­ lan insanlar yarım hayat ya şayan birer insan olup çıkar lar. ö te yandan, *toplum»un kendisinin her zaman en ger çek ve en önemli yanı, in­ sanlardan örülü olmasıdır. Bir tür modem romanın öz­

nelliğini savunan bazı re­ vaçta eleştirmenler, «toplum sal ilgiler» dedikleri şeyi toplumbilim, siyaset ve gaze teciliğe yakıştırırlar. Ne var ki, bu saydıklarımız, en ge­ nel olguyu betimleyip çözüm leyebilmekle birlikte, insan­ ları savlarının yalnızca bi­ rer noktası olarak görürler, yaşayan insanlar olarak de­ ğil. Dolayısıyla, her zaman, her iki sürecin, hatta tüm sürecin gerçeklikleri en ge­ nelle en kişiselin iç içe geç­ tiği yerde tam anlamıyla di le getirilebilir.

Demek ki, bu anlatım, top lumda derin bir değişim sözkonusu olduğunda en yo

ğun biçimini alır. Bir hayat tarzı çeşitli kişilere yediril- miştir, sonra -dış ekonomik ya da siyasal baskılardan ya da iç gelişmenin karma­ şıklıklarından kaynaklanan- bir başka hayat tarzı bu ha­ yat tarzını zorlamaya baş­ lar, daha sonra da yalnız­ ca hayat tarzım değil, ger­ çek insanların bedenlerini ve zihinlerini de zorlar. İşte bu olduğu zaman roman, o eşsiz düzeyine ve yoğunluğu na, o büyük yerel ve evren­ sel gücüne ulaşır. Yaşar Ke­ mal'in Ortadirek adlı roma­ nındaki o unutulmaz yolcu­ luğun .aynı zamanda derin birer gerçeklik de olan o güçlü imgeleri, ilk okudu­ ğumdan bu yana aklımdan çıkmadı. Benim gözümde ön çelik taşıyan, yabancı bir ül kenin ilginç yaşantısı değil. Daha çok, dışlanmış ve hor lanmış insanların, başkala­ rının dayattığı acımasız ko­ şullarda çalışmak için uzun ve güç bir yolculuğu bekle­ yişleridir öncelik taşıyan. Gerçi belli bir durumdur bu, ama aynı zamanda bir çok birey ve topluluğun gi­ riştiği, çoğu zaman yoksul luk ve terk edilmişlikten başkalarının denetimindeki uzak, yabancı ve keyfi ha» yat koşullarına doğru bir yolculuktur. İki ülke arasın­ daki uzaklığa karşın, özün­ de. benim ülkem Galler’in tarihine bir yolculuktur bu. Yeıelliğinin unutulmaz ay­ rıntıları arasında, dünya yoksullarının çetin, dıştan dayatılan göçünün uzun ve hatta sonsuz yolculuğunun özlü bir öyküsüdür.

Yaşar Kemal'in yapıtın­ da uzak olduğum için yaza­ madığım, ama sürekli oku­ duğum daha çok şey var. Ancak, kısaca, onun yapıtı­ nın benim için derin bir an lam taşıdığım söylemek, o uzun ve çetin yazma serü­ venine dayanma yeteneğine duyduğum saygıyı belirtmek isterim. Bütün bu değişimi gözler önüne serecek daha kapsamlı bir çabanın başlan gıcı olarak Akçasazm A ğa­ larında Yaşar Kemal’in ya pıtlarıyla ilgili düşünceleri­ min doğrulandığını görmek beni çok sevindirdi. Son za­ manlarda toplumsal deği­ şim gerçekliğinin en çarpıcı örnekleri daha çok hızla de­ ğişmekte olan toplumlarda gözlemlenmektedir. Bunu Ba tı Afrika'da Achebe’de sezin liyorum, örnekler çoğaltıla­ bilir. Benim toplumumda da bu değişimlerden bazıla a çok eskiden başladığı a- ma henüz tamamlanmadı­ ğı için, bu olayı kendi geç­ mişimden ve bugünümden de biliyorum. Kültürde ço­ ğunluk deneyimine pek az yer verilen çağımızda insan lığın büyük çoğunluğunun bu engin deneyimine kendi lerini bağlı sayan yazarla­ rın, aralarındaki mesafe ne olursa olsun, birbirlerini ta nımalan, benimsemeleri çok büyük önem taşımaktadır.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Red cell distribution width levels were found to be significantly higher in patients diagnosed with AA in comparison to the control group.. The commonly used, low-cost RDW test may

ve sayıları giderek artan işletmeleriyle Alman ekonomisine katkı sağlamaktadırlar. 2007 yılında bu işletmelerin sayısı 703 bine, yıllık toplam cirosu 32,7 milyar

Çünkü gezegen, ay›n ilk günlerinde bile Günefl’ten yaklafl›k bir saat sonra bat›yor ve par- lakl›¤› 1,7 kadir, yani oldukça düflük.. Bu s›rada Merkür’ü görmek

Geriye yüzer havuzlar yerine Pendik Tersanesi’nin büyük gemi inşaatları için yeni hizmete giren kuru havuzu kalıyor ki, bu havuz hem tamir havuzu olarak di- z.ajn

1933 yılında özel sektöre yalnızca yük taşımacılığının bırakılması, yolcu taşıma hakkının devlete verilmesi ile Şirketi Hayriye ke- penklerini indirdi..

Cenazesi 16 O cak 1998 Cuma günü saat 1 0.3 0'd a uzun yıllar hizmet etmek şerefine kavuştuğu Harbiye'deki İstanbul Radyosu'nda yapılacak saygı töreninden

Sinire uygulanan elektriksel bir stimulus uygula- nan akım belli bir düzeye ulaşınca sinirde depolarizas- yona neden olur. Düşük düzeyde verilen akımla olu- şan aktivite

Tip I, radial başın anterior çıkığıyla birlikte ulnanın kısa oblik veya yaş ağaç kırığı; tip II, radial başın posterior veya posterolateral