• Sonuç bulunamadı

buğdaycıl bülbüller üzerinde şöyle bir deney yaptılar: Erkek buğdaycıl bülbülün tüylerine kokusuz bir güneş kremi sürül- dü ve böylece mavi lekeden UV yansımaları azaltıldı.

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "buğdaycıl bülbüller üzerinde şöyle bir deney yaptılar: Erkek buğdaycıl bülbülün tüylerine kokusuz bir güneş kremi sürül- dü ve böylece mavi lekeden UV yansımaları azaltıldı. "

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ocak 1999 13 Bağdaycıl bülbül (Luscinia

svecica cyanecula) ötücü kuş- lar takımının karatavukgiller familyasından bülbüle akra- ba bir kuştur. Gerdanında mavi bir leke vardır. Er- kek buğdaycıl bülbüllerin gerdanı özellikle morötesi (UV) ışınları yansıtır. Bu kuşun dişilerinin eş tercih- lerinde, bu mavi lekeden yansıyan UV ışınları büyük rol oynar.

Oslo (Norveç) ve Göteborg (İsveç) Üniversiteleri araştır- macıları, açık havada yaşayan

buğdaycıl bülbüller üzerinde şöyle bir deney yaptılar: Erkek buğdaycıl bülbülün tüylerine kokusuz bir güneş kremi sürül- dü ve böylece mavi lekeden UV yansımaları azaltıldı.

Bu deneyin ortaya koyduğu iki sonuç çok çarpıcıydı: 1) Güneş kremi sürülerek UV yansıtması azaltılan erkek buğdaycıl bülbüller, eş bul- makta zorluk çektiler. 2) B u l- dukları eşler onlara hiç de sadık kalmıyordu.

Science et Vie, Ekim 1998

Buz neden suyun üzerinde yüzer?

Çünkü su, buz olunca genleşir; ağırlık aynı kaldığından yoğunluk azalır. Ar- tık öyle değil. Tokyo ve Lincoln (ABD) Üniversiteleri’nin fizikçileri, kristalize olurken hacmi küçülen bir buz buldular. Bu garip huylu buz, he- nüz bilgisayarda bir model şek- linde. Bunun için suyun aşırı koşullarda olması gerekiyor.

İki plaka arasına 1 nano- metre (10 -9 m) kalınlığın- da bir su katmanı ko- nulup 500 atmosfer basınç uygulanırsa buz normal koşul- l a rda dört yüzlü

kristaller yaptığı halde, bu koşullarda a l t ı g e n l e rden oluşmuş bir

kristal yapısı gösterecek.

Science et Vie, Ekim 1998

Güneş Kremleri ve Buğdaycıl Bülbül

Yeni Bir Buz Şekli UNESCO ve İklim

Şimdiye değin gerçekleştirilen en büyük ve kapsamlı uluslararası iklim araştırmaları programı başladı. Program 2 Aralık’ta Paris’teki UNESCO bina- sında başlayan ve 3 gün süren bir dizi konferansla başladı. UNESCO Hükü- metlerarası Oşinografi Komisyonu’nca ( I n t e rg o v e rnmental Oceanographic Commission-IOC) düzenlenen konfe- ransa 60 ülkenin temsilcileri katıldı.

“İklim Değişkenliği ve Tahmini”

(Climate Variability and Predictabi- lity-CLIVAR) adlı araştırma programı 15 yıl sürecek. Atmosferi, okyanusları ve bunların etkileşimlerini konu alan bu araştırma programıyla, uzun süreli,

“doğal” iklim değişiklikleri ve insan etkinlikleri sonucu ortaya çıkan deği- şikliklerin belirlenmesi amaçlanıyor.

CLIVAR araştırmacıları, uydular ve alıcılar yardımıyla atmosferde, ok- yanuslarda, yeryüzünde ve yerküre- nin buzla kaplı bölgelerinde uzun sü- reli, sistematik gözlemler yapacaklar.

Toplanan veriler, bilgisayar simülas- yonları yardımıyla değerlendirilecek.

CLIVAR Araştırma Programı sayesin- de 1990’lı yıllarda kaydedilen yüksek hava sıcaklıklarının nedenleriyle bir- likte El Niño, Bangladeş ve Çin’de sellere yol açan hava olayları ve At- lantik’i birbirine katan Mitch ve Ge- orges kasırgaları arasındaki ilişkinin anlaşılması bekleniyor.

Aslı Zülâl

www.ends.co.uk

El Niño olayları sırasında deniz seviyesinin global ortalama olarak 2 cm artmış olduğu bildirildi. TO- PEX/Poseidon uydusundan yapılan deniz seviyesi ölçümlerini inceleyen bilimadamları, denizlerin artık nor- mal seviyesine dönmüş olduğunu belirttiler. Austin’deki Teksas Üni- versitesi Uzay Araştırmaları Merke- zi’nde (Center for Space Research) çalışan bilimadamları, El Niño ile deniz seviyeleri arasında ilk kez böy- lesi bir bağlantı kurabildiklerini açıkladılar.

Aslında yıl içinde ve mevsimlere bağlı olarak gözlenen ortalama deniz seviyesi farklılıkları, okyanuslardaki sıcaklık değişimlerinin bir gösterge-

si. El Niño sırasında gerçekleşen or- talama 2 cm’lik yükselme de, bu sı- rada okyanusların ısınmış olabilece- ğine işaret ediyor.

TOPEX/Poseidon bilim ekibine göre, deniz seviyeleri 1997 Mart so- nunda yükselmeye başladı; 1997 Ka- sım başlarındaysa 2 cm yükselerek tepe noktasına ulaştı. Kasım’dan son- ra düşmeye başlayarak 1998 Temmuz ayı sonunda normale döndü. Deniz- lerin yüzey sıcaklıklarıysa 1996 yılı Ekim ayının sonunda artmaya başla- yıp, 1997 Aralık ayında fark 0.4 ºC olarak tepe noktasına ulaştı. Daha sonra şimdiki 0.1 ºC değere erişti.

Aslı Zülâl

cnn.com/TECH/

El NiñoOkyanus Sularını Yükseltiyor

Bir kadın gebe kaldığında embri- yon onun için yabancı bir dokudur.

Kadının bağışıklık sistemi bu yabancı dokuyu reddetmek ister. Bu nedenle bazı kadınlar tekrar tekrar çocuk dü- şürürler. Floransa Üniversitesi araştır- macıları bu gibi kadınlarda kanda si- tokin LIF (Leukemia Inhibiting Fac- tor) denilen proteinin çok azaldığını buldular. Sitokin LIF, yardımcı T len- fositleri (T helper ya da T

H

) tarafın- dan oluşturulur. Progesteron, sitokin LIF’i arttırarak greflerin reddedilme- mesini, bir diğer deyişle gebeliğin de- vamını sağlar. Bağışıklığın bir hormon tarafından kontrolü, gebelik fiz- yolojisinde yeni ufuklar açmakta.

Science et Vie, Kasım 1998

Düşüklerde Sitokin LIF

Referanslar

Benzer Belgeler

~ozgüç durchgeführten Ausgrabungen am Kültepe sind etwa 15.000 altassyrische Tontafeln gefunden aber nur sehr wenige Texte davon bis heute bearbeitet worden 1 Aus diesen

Çünkü o günün sosyal, politik şartlan, o güne hâkim olan fikir cereyanları hep Sabahattin Beyin karşısında idi.. Savunduğu fikirler bakımından çok

HAFTA: İNSAN ÜZERİNDE DENEY VE ORGAN VE DOKU TİCARETİ SUÇLARI - “Madde 90- (1) İnsan üzerinde bilimsel bir deney yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası

Selahaddin Enis, bu mektupların gerçekten de bahsi geçen ediplerin el ya- zılarıyla kaleme alındığından şüphe duymaz fakat Florinalı Nâzım, Şebâb idarehanesine her

Topbaş, bu durumun arıtma ile ilgili maliyeti art ırabileceğini ve deniz suyunun da içme suyu derecesinde arıtılabileceğini, bunun için de ihale hazırlığında

Size ölümsüzlük sözü verilen, ancak sağlık hizmetleri için biracık fazla harcanamayan dünyada yanlış bir şeyler vardır.. Belki de önceliklerimizi tam burada ortaya

Bu çalışmada erkek infertilitesi araştırılmak üzere başvuran ve infertilite tanısı alan erkek hastalarda erektil fonksiyon ile depresyon ve bedensel duyumları abartma

25 yıl iıizmet etmiş cimnastik hocalarını bir meslek yaratma­ nın şevki içinde Devlet adına okşayan sen olmadın mı?. Kızlı erkekli çocukların «kros»