• Sonuç bulunamadı

OMURİLİK YARALILARDA SEKSÜEL DİSFONKSİYONLAR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "OMURİLİK YARALILARDA SEKSÜEL DİSFONKSİYONLAR"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Eðitim / Education FTR Bil Der – J PMR Sci 2006;9(suppl):S79-S81

OMURÝLÝK YARALILARDA SEKSÜEL DÝSFONKSÝYONLAR

SEXUAL DYSFUNCTIONS IN SPINAL CORD INJURY

Salim Göktepe*

* GATA TSK Rehabilitasyon Merkezi/ Ankara

Omurilik yaralanmasýnýn cinsel fonksiyona etkisi ya-ralanmanýn seviyesi ve þiddetine baðlýdýr. Omurilik yaralanmasýndan sonra hem kadýnlarda hem erkek-lerde arzuda ve cinsel aktivite sýklýðýnda azalma bildi-rilmiþtir. Omurilik yaralý kiþinin cinsel kimliði vücut imajý ve kendine güven gibi psikolojik faktörlerle ve yaþ, cinsiyet ve kültür gibi sosyal faktörlerle þekille-nir.

Komplet üst motor nöron yaralanmalý erkeklerin hepsinin refleks ereksiyon yapabilmesi ancak hiçbiri-nin psikojenik ereksiyonu baþaramamasý beklenir. Li-teratüre bakýldýðýnda hiçbirinin psikojenik ereksiyo-na sahip olmadýðý, %70-93'ünün refleks ereksiyoereksiyo-na sahip olduðunu görülmektedir. Yine bu hastalarýn %4'ünün anterograd ejakülasyon yapabildikleri bildi-rilmektedir. Inkomplet üst motor nöron yaralanmalý erkeklerin %80'inin izole bir refleks ereksiyona sahip olduðu, %19'unun ise hem refleks hem psikojenik ereksiyona sahip olduðu bildirilmektedir. Anterograd ejakülasyon oraný %32 olarak bildirilmiþtir.

Komplet alt motor nöron yaralanmalý hastalarda, psikojenik ereksiyon %26-50 arasýnda bildirilmekte-dir. Anterograd ejakülasyon oraný ise %18'bildirilmekte-dir. In-komplet alt motor nöron hasarlý hastalarda %67-95 oranýnda ereksiyon, %70 oranýnda ejakülasyon bildi-rilmektedir.

Geçmiþteki yayýnlarda kadýn cinsel fonksiyonu-nun da erkektekine benzer þekilde etkilendiði,

yara-lanmanýn seviye ve derecesine baðlý olarak refleks ve psikojenik lubrikasyonun erkekteki kadar korundu-ðu öngörülmekteydi. Son yýllardaki laboratuvar çalýþ-malarý komplet üst motor nöron yaralanmalý kadýn-larýn refleks lubrikasyon kapasitesini korurken psiko-jenik lubrikasyon kapasitesini kaybettiklerini göster-miþtir. Yine çalýþmalar inkomplet üst motor nöron yaralanmalýlarda T11-L2 dermatomlarýnda iðne du-yusunun saðlam kalmasýnýn psikojenik lubrikasyon yeteneði için bir gösterge olabilceðini göstermektedir.

Omurilik yaralý erkeklerde orgazmýn %42-47 ora-nýnda oluþtuðu bilinmektedir. Kadýnlarda da %44-50 arasýnda orgazm oraný bildirilmektedir. Bir çalýþma-da C4 ile T9 arasýnçalýþma-da komplet yaralanmalý kadýnla-rýn orgazma ulaþtýklarý bildirilmiþtir. Bir baþka çalýþ-mada komplet yaralanmalý kadýnlarýn vajinal ve ser-vikal uyarýlarý algýladýklarý, menstruel rahatsýzlýðý hissettikleri ve orgazma ulaþtýklarý kaydedilmiþtir. Bunun spinal korda uðramadan vagus yoluyla beyne bilgi aktaran afferentlere baðlý olduðu düþünülmekte-dir. Altmýþ dokuz omurilik yaralý kadýn ile 21 saðlam kadýn üzerinde yapýlan bir çalýþmada S3-S5 spinal segmentleri etkilenen komplet alt motor nöron ha-sarlý kadýnlarýn diðer seviye ve derecelerdeki kadýnla-ra göre orgazma ulaþmalarýnýn daha az olduðu kayde-dilmiþtir.

Omurilik yaranmasýndan sonra cinsel aktivitenin hem kadýn hem erkekte azaldýðý bildirilmiþtir. Yine

Yazýþma Adresi / Correspondence Address:

Dr. A. Salim Göktepe, GATA TSK Rehabilitasyon Merkezi/ Ankara e-mail: ....

(2)

erkeklerde ve kadýnlarda tatmin seviyesinin azaldýðý gösterilmiþtir. Cinsel aktivitelerdeki ilginin yaralan-ma sonrasý ne zayaralan-man yeniden baþladýðýný araþtýran bir çalýþmaya göre hastaneden çýktýktan sonraki ilk altý ay cinsel eðitim ve danýþmaya daha yatkýn olduk-larý dönem olarak bulunmuþtur.

Erkeklerin çoðunda ereksiyon mevcuttur ancak bu ereksiyon cinsel aktivite için yeterli sertlik ve sü-rede olmayabilir. Ereksiyonu saðlamak için intraka-vernöz enjeksiyonlar, cerrahi implantlar ve vakum pompasý gibi seçenekler mevcuttur. Refleks ereksiyo-nu olan ancak buereksiyo-nu sürdüremeyen erkekler için pe-nis tabanýna yerleþtirilen silikon veya lastik halka ya-rarlý olabilir. Bu halkalar 30 dakikaya kadar kullaný-labilir, daha uzun kalmasý peniste iskemiye neden olur. Eðer ereksiyon hiç yoksa önce vakum pompasý ardýndan halka kullanýlabilir. Penil implant ilk kulla-nýlan tedavi tipidir. Ancak enfeksiyon ve implantýn penisten çýkmasý gibi komplikasyonlar kullanýmýný sýnýrlamýþtýr. Papaverin, fentolamin, prostoglandin E1 ve E2'nin intrakavernöz olarak enjekte edilmesi de omurilik yaralý erkeklerde ereksiyon elde etmek için kullanýlan yöntemler arasýndadýr. Omurilik yaralý er-keklerin bu ilaçlara cevabý saðlýklý kiþilerden daha fazla olduðundan dikkatli doze edilmeli ve düþük dozda baþlanmalýdýr. Çeþitli topikal ilaçlarýn penise uygulanmasý da denenmiþ ve kýsmi baþarý saðlamýþtýr. Aprostadilin intraüretral uygulamasý FDA tarafýndan onaylanmýþtýr. Yohimbin, trazodon, L-arginin ve apomorfin gibi oral ajanlar da denenmiþtir. Tip 5 fosfodiesterazýn selektif inhibitörü olan sildenafil de FDA tarafýndan erektil disfonksiyon tedavisinde onaylanmýþtýr.

Omurilik yaralanmalý kiþilerin çoðu için anne-ba-ba olmak önemli bir problemdir. Çocuk sahibi ol-mak isteyen omurilik yaralý erkekler ereksiyon ve eja-külasyon problemleri nedeniyle engellerle karþýlaþ-maktadýrlar. Anterograd ejakülasyon yapamamak da infertilitenin önemli nedenlerinden biridir. Yine sperm sayýsýnýn ve hareketliliðinin azalmasý da sözko-nusudur ve semen kalitesi bozulmuþtur. Muhtemel sebepler tekrarlayýcý üriner sistem enfeksiyonlarý, prostat sývýsý stazý, uzun süre tekerlekli sandalyede oturma, uzun süre ilaç kullanýmý ve idrarla spermin temasýna sebep olan retrograd ejakülasyondur.

Omurilik yaralanmalýlarda ejakülasyonu saðla-mak için intratekal neostigmin ve subkutan

fizostig-min gibi ilaçlar, penil vibratör, elektroejakülasyon, vas deferensten sývý aspirasyonu ve testis biyopsisi gi-bi pekçok yöntem denenmiþtir. Fizostigmin ve neos-tigmin yan etkileri nedeniyle terkedilmiþtir. Halen elektroejakülasyon ve elektrovibrasyon sýklýkla kulla-nýlan yöntemlerdir. Bunlar asistif reprodüktif tekno-lojilerle baðlantýlý þekilde baþarýlý bir þekilde kullaný-lýrlar. Elektro-ejakülasyon tekniði ilk defa 1948'de omurilik yaralý erkeklerde kullanýldý. Ýlk canlý do-ðum 1975'te bildirildi.

Elektro-ejakülasyon iþlemi hazýrlýkla baþlar. Ýdrar kültürü yapýlýr ve enfeksiyon varsa tedavi edilir; eðer idrar temizse profilaktik antibiyotik verilebilir. Ha-len var olan rektal lezyonlarý ekarte etmek için dijital rektal muayene ve anoskopiyi takiben otonomik dis-refleksi için proflaksi temin edilir. Bunlardan sonra ya ejakülasyon oluncaya veya kan basýncý çok yüksek deðerlere çýkýncaya kadar prostat üzerine yerleþtiril-miþ elektrotlarla rektal prob vasýtasýyla elektrostimü-lasyon yapýlýr. Eðer 15 kereden sonra ejaküelektrostimü-lasyon yoksa iþlem sona erdirilir. Üretilmiþ herhangi bir eja-kulat inseminasyon için toplanýr. Ayrýca retrograd ejakülasyonu elde etmek için kateterize edilmelidir.

Penil vibratuar stimulasyon (PVS) da elektro sti-mulasyona benzer ancak rektum muayene gereði yok-tur. Vibratör glans civarýnda penisin alt yüzüne uygu-lanýr ve ejakülasyon oluþuncaya kadar veya 5 dakika. kadar devam edilir. T6 ve yukarý seviyeli hastalarda da bu iþlem otonom refleks riski taþýr, bunun içinde kan basýncý monitorizasyonu ve potansiyel profilak-tik metodlar gereklidir. PVS için belirlenmiþ opti-mum stimulasyon parametreleri 100 Hz frekans ve 2,5 mm amplitüddür.

Ohl ve ark.larý PVS uygulanan 34 omurilik yaralý erkeðin %65'inde anterograd ejakülasyonu tesbit et-miþlerdir. Bracket ve arkadaþlarý PVS ile elde edilen hýzlý lineer hareketli sperm yüzdesi ve hareketli sperm yüzdesinin elektro ejakülasyonla elde edilen-lerden anlamlý derecede daha yüksek olduðunu kay-detmiþlerdir. Ohl ve ark.larý elektroejakülasyon ve vibratör yoluyla elde edilmiþ 11 denek semenini ký-yaslamýþlardýr. Onlar antegrad sperm sayýlarýnda farklýlýk bulmamýþlar ancak antegrad PVS örneklerin daha fazla olduðunu göstermiþlerdir.Bu araþtýrmalar temelinde PVS'nin elektroejakülasyondan daha iyi so-nuç verdiðini söylemek mümkündür.

Genel olarak bakýldýðýnda sakral spinal kordu saðlam olanlarda (üst motor nöron) ilk seçenek

FTR Bil Der – J PMR Sci 2006;9(suppl):S79-S81

OMURÝLÝK YARALILARDA SEKSÜEL DÝSFONKSÝYONLAR, Göktepe

(3)

PVS'dir. Bu baþarýlý olmazsa elektroejakülasyon dene-nebilir. Alt motor nöron yaralanmalýlarda elektroeja-külasyon bazen baþarýlý olabilir. Olmadýðý takdirde sperm aspirasyonu veya testis biyopsisine baþvurula-bilir.

Omurilik yaralanmasýnýn kadýn fertilitesi olum-suz etkilenmez. Yaralanmadan hemen sonra amenore görülmesi yaygýn ise de 1 yýl sonra kadýnlarýn %90'ý normal menstrüel siklusa geri döner. Bundan sonra da omurilik yaralý kadýn çocuk doðurma potansiyeli-ne sahiptir. Her potansiyeli-ne kadar fertilite bir problem deðil-se de dikkat edilmesi gereken prenatal, perinatal ve postnatal problemler vardýr. Prenatal olanlar kabýz-lýk, üriner enfeksiyonlar, vital kapasitede azalma, de-rin ven trombozu, basý yarasý, spastisitede artýþ ve otonomik disrefleksidir. Perinatal olanlar erken

do-ðum, otonomik disrefleksi derin ven trombozu ve ba-sý yaraba-sý, postnatal olanlar da epizyotomi yerinde ya-ra ve derin ven trombozudur.

Omurilik yaralanmalýlarda arzu ve cinsel iliþki sýklýðýnda azalma olduðu bilinmektedir. Ancak ka-dýnlarýn çoðu bazý sorunlar yaþamakla birlikte yara-lanma sonrasý cinsel deneyimlerinden tatmin olduk-larýný bildirmektedirler. Çoðu kadýn yaralanma son-rasýnda cinsel problemler hakkýnda bilgi verilmediði ve danýþmanlýk yapýlmadýðýndan yakýnmaktadýr. Omurilik yaralanmasýnýn annelik üzerine etkisi hak-kýnda fazla çalýþma mevcut deðildir. Bir çalýþmada omurilik yaralý annelerin ve çocuklarýnýn saðlýklý an-ne ve çocuklardan farklý hissetmediklerini bildirmiþ-tir.

FTR Bil Der – J PMR Sci 2006;9(suppl):S79-S81

Referanslar

Benzer Belgeler

Tedaviye cevap vermeyen bir hastanın yapılan değerlendirmesi ve incelemesinde; torakal bölgede geçirilmiş olan bir skar dokusunun neden olduğu 1 yıldır devam eden

Gözde temel olarak üç resim oluşumu (işlenmesi) olur. Birinci resim reseptör hücrelerince oluşturulur. İkinici resim bipolar hücrelerince, üçünçü resim ise

Araþtýrýlan parametreler ameliyat süresi, sinir ileti hýzý deðiþmesi, asemptomatik hale gelen hasta oraný, postoperatif komplikasyon oraný, hastanede kalýþ süresi ve

Sað kraniyal pozisyonda yapýlan anjiyografi sýrasýnda trombüs gövdesinden koparak koroner arterin distaline doðru akmaya baþladý ve bu trombüs akýmý anjiyografik olarak net

Bu yazıda, özellikle katı ve yağlı yiyecekleri yeme sırasında tetiklenen basit parsiyel ve sekonder jeneralize tipte nöbetlerin olduğu 28 yaşındaki erkek hasta

İdyopatik fotosensitif oksipital lob epilepsi (IFOLE), diğer görsel sensitif epilepsiler, primer okuma epilepsisi, startle epilepsi, süt çocuklarında sıcak su epilepsisi

Klinik olarak, pür refleks epilepsi, spontan nöbetlerle birlikte de olabilen jeneralize veya fokal epileptik sendromlarla ortaya çýkan refleks nöbetler ve epilepsi tanýsýna

Trombositopeni kemik iliði depresyonu, viral enfeksiyon iliþkili hemofagositik sendrom, immun aracýlýklý trombositlerin periferal yýkýmý veya dissemine intravasküler koagulasyon