• Sonuç bulunamadı

KORNEA Gl.OKOMDA

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "KORNEA Gl.OKOMDA"

Copied!
6
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 2000; 10 (3): 112-7 112

Gl.OKOMDA ULTRASONİK PAKİMETRİ İLE

KORNEA SAN'rRAL KALıNLIGININ DEGERLENDİRİLMESİ

ASSESSMENT OF CORNEAL CENTRAL THICKNESS V\!ITH ULTRASONIC PACHYMETER IN GLAUCOMA

§UMMARY

HülyaÖZCAN

AbdiiliHalı

YILDIRIM Ekrem TALAY

İlgün CANBEYLİ

Ziihal GÜRCAN

AIM: The central corneal thickness w as evaluated with uHrasonic pacl:ıymeteı: of 40 eyes of the 20 paHents with no:rmotensioın glaucoma (NTG) and 100 eyes of 50 patient wil:h primary open angle glaucoma (POAG) are compared wilh 100 eyes of 50 nonnal person"

MATEIUAL and METHOD: The ophthalmologkal examinations of the patients were done by the same ophthalrnologist. Our study was performed with Alcon U:ıtrası:mic Pachymeter after a of amesthetic to the both eyes during !:he patients looked straight the touched to globe 1,5 mm temporal to the comeal ligl:ü reflex and without pressure to the globe the measurement were done 5 times and the average value was considered as the corneal central thickness (CCT)

The value was evaluated §haffe test and variance analysis.

FINDINGS: In NTG group, the central comeal thicknesses were significanHy lower than both POAG and control group. In POAG group the central comeal thicknesses were not sta~

tisHcally significant when compared with control group. In control group we found positive correlantion wifh intraocular pressıı.re and CCT.

CONCLUSION: As a result, evaluation of İni:raocular pressun~ and CCT evaluated with UHrasonic Pachymeter are of value in glaucomatous patie:rıts.

(Key Words: Normotension glaucoma, Primary open angle glaucoma, Comea central thick~

ness)

Göz Kliniği (Kiin. Şefi Op. Dr.Z.Gürcan. Op.Dr.E.Talay.

Op.Dr.A.Yıldırım, Op.Dr.i.Canbeyli, Dr.H.Özcan SSK Tepecik Hastanesi, 35120-iZMiR Yazışma: Dr.H.Özcan

(2)

ÖZET

AMAÇ: 'Tepecik SSK Hastanesi Göz Kliniği Glokom biriminde normotansif glokom (NG) tanısı almış 20 hastanın 40 gözü, primer açıkaçılı glokom (P AAG) tanısı alrm.~ 50 hastanın

100 gözünün ortalama kornea santral kalınlıklan Ultrasonik Pakimetri ile ölçülüp, sonuçlar

sağlıklı 50 bireyin 100 gözü ile karşılaştınldı.

GEREÇ YÖNTEM: Hastaların oftalmolojik muayeneleri aynı hekim tarafından yapıldı.

Çalışmamız Alcon Ultrasonik Pakimetri ile gerçekleştirildi. Her iki göze aııestetik dam-

latıldıktan sonra hastalar karşıya doğru bakarken kornea ışık refleksinin 1,5 mm ternporalinden korneaya bası uygulamadan prob korneaya değdirilerek her bir göz toplam 5 kez kornea santral kalınlığı ölçüldü ve bunun ortalama değeri alınarak bu değer kornea santral kalınlığı kabul edildi. Değerler Shaffe testi ve varyans analizi ile istatistiksel olarak değerlendirildi.

BULGULAR: Normontansif glokom grubunda kornea santral kalınlığı prin:ıer açık açıh

glokom ve kontrol grubuna göre anlamlı derecede dü~ük saptanırken primer açık açılı glokom grubunda kontrol grubuna göre anlamlı fark saptanamadı. Kontrol grubumuzdaki hastalarda kornea kalınlığı ile göz içi basıncı arasmda olumlu ili~ki saptadık.

SONUÇ: Sonuç olarak; glokom bulgusu olan hastaların göz içi basıncı ve ultrasonik pakimetri ile ölçülen kornea santral kalınlığının birlikte değerlendirilmesinin doğru olacağı kanısındayız.

(Anahtar Sözcükler: Normotansif glokom, Primer açık açılı glokom, Kornea santral

kalınlığı)

GİRİŞ

Santral kornea kalınlığı, basınç

ölçümlerini etkileyen faktörlerden biridir.

Santral kornea kalınlığındaki artma, kor-

neanın düzleşmeye karşı daha fazla direnç göstermesine yol açarak göziçi basıncının olduğundan daha yüksek ölçülmesine neden olurken, kalınlığı azalmı'l kornealar da tüm tersine göziçi basıncını olduğundan düşük

ölçecektir (5,9).

Bu çalışmada; normotansif glokom ile primer açık açılı glokomlu hastalarm kornea santral kalınlıklan ultrasonik pakünetre ile ölçülerek, sonuçlar normal bireylerin santral kornea kalınlıklan ile karşılaştınlnı.ı~tır.

GEREÇ VE YÖNTEM

Bu ileriye dönük çalışmada SSK İzmir

Tepecik Eğitim Hastanesi Göz Kliniği Glo- kom Biriminde P AAG tanısı almış 50 has-

tanın 100 gözü, NG tanısı alınış 20 hastanın

40 gözü ile kontrol grubu olarak sağlıklı 50 bireyin 100 gözü karşılaştırıldı.

Tüm hastaların oftalmolojik muayenesi

aynı hekim tarafından yapıldı.

-Görnıe Keskinliği: Snellen eşeliyle be-

lirlenmi~ en iyi düzeltilmiş görme keskinliği saptandı.

-Biyomikroskobik Muayene: Ön segnı.ent patolojisi olup olmadığı ve Gold.mann üç

ayrıalı kontakt lensi ile açı değerlendirildi.

-Göz içi basınç ölçümü: Goldm.ann ap- lanasyon tonometresi ile içindeki dal-

galanmaları belirlemek için 4 kez göz içi

basıncı ölçüldü.

-Optik disk muayenesi: %1'lik tropikamid ile kısa sü.reli dilatasyon yapıldı. Direkt of-

talınoskop ve Goldmm:m ayrıalı lensi ile göz diib -- muayenesi yapıldL Optik diskte

çukurlaşrnanın genişliği, çukurlaşmanın

diske oranı (C/D), . her iki diskte

çukurlaşrnalar arasındaki asimetri, disk kenan (rim) incelmesi, kıymık hemoraji

varlığı, damarlarda nazale itilme, lamina

kribrozanın belirginleşmesi gibi glokom le- hine bulguların varlığı değerlendirildi.

Görme alanı: Tüm hastalarda görme alanı

Goldmann perimetrisi ile yapıldı.

NG olguları, bakılannda ön segment ve

(3)

J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 2000 Vol. 1 O No.3

açı patolojisi Göziçi basınç (GİB) değerleri 21 mmHg'nin altında olan, her- hangi bir göz operasyonu geçirmemiş, optik sinir başında glokomatöz değişiklikler iz- lenen ve görme alanında başlangıç veya

yerleşmiş görme alan defekti bulunan has-

talardı. Hastalar topikal veya sistemik an- tiglokom tedavi görmüyordu.

P AAG olguları, ön segment ve açı pa- tolojileri olmayıp tüm hastaların ön kamara

açıları açıktı. GİB'ları antiglokom topikal te- davi ile düzelmif_i, herhangi bir göz ope- rasyonu geçirmemiş, optik sinirde glokom

hasarı ve görme alanı kaybı olan hastalardan

oluşmaktaydı.

Kontrol grubunda; düzeltilmiş veya

düzeltilmemiş görmeleri tam, GİB'ları te- davisiz 20 mmHg'nin altında, normal görme

alanı ve normal papillaları sistemik

hastalığı olmayan ve herhangi bir göz ope- rasyonu geçirmemiş olgulardan oluşmak­

taydı.

Çalışma ALCON, (Seri No:3829) ultraso- nik pakimetri cihazı ile gerçekleştirildi.

Hastalar oturur pozisyonda, ba- karken her iki gözeanestetik ilaç (pantokain)

damlatıldL Korneaya bası uygulamadan kornea ışık reflesinin L5 mm temporalinden prob korneaya değdirilerek her gözden 5 kez kornea santral kalınlığı ölçüldü. Bunun or- talama değeri alınarak bu değer kornea santral kalınlığı (KSK) olarak kabul edildi.

Değerler Shaffe testi ve değişken analizi ile istatistiksel olarak değerlendirildi.

SONUÇ VE BULGULAR

Çalışma kapsammda 20 Normontansif glokom 50 Primer açık açılı glokom (100 göz), 50 sağlıklı bireyden kontrol göz) olmak üzere 120 olgu ve 240 göz

alındı.

NG'lu hastaların yaşlan P AAG ve kont- rol grubuna göre daha yüksekti (p>0.05).

Cinsiyete göre incelendiğinde; NG gru·, bunda 9 kadın (%45), ll erkek (%55), P AAG grubunda 30 kadın (%60), 20 erkek (%40).

Kontrol grubunda 22 kadın (%44), 28 erkek (%56) olgudan oluşmaktaydı.

i 14

Gruplar arasında cinsiyet bakırnından anlamlı bir fark yoktu,

Göziçi basıncı ortalamalan incelendi-

ğinde PAAG grubunda (19.48±4.79 mmHg), hem NG (14,27±2.30 mmHg) hem de kontrol grubuna (1453±251 mmHg) göre anlamlı

derecede yükseklik saptandı (p<0,05). Ancak norrnotansif glokom grubu ile kontrol grubu arasmda anlamlı fark yoktu

Olgular arasındaki çukur disk (C/D) oranlan incelendiğinde NG olgularında

P AAG ve Kontrol grubuna göre anlamlı

yükseklik bulundu (p<0,05).

Görme dereceleri incelendiğinde; NG de

düzeltilmiş görme derecesi ortalaması 0.48±

032 olarak ölçüldü,

P AAG da düzeltilmiş görme derecesi or-

talaması 0.65±0.32 olarak

Kontrol grubunda düzeltilmiş görme de- recesi ortalaması LO idi.

NTG

hernorajiye, 10 gözde

rastlanım~tır,

(%7.5) diskte paripapiller ha-

P AAG olgularında 4 gözde diskte hemorajiye, 12 gözde peripapiller ha-

rastlanrnı~tır,

Kontrol grubunda diskte hemoraji sap- 6 gözde peripapiller halo

gözlenmiştir.

NG ve P AAG'lu görme alan-

larında tipik defekte rast-

lanırken, kontrol grubunda herhangi bir görme alanı defektine rastlanmamıştıro

Olguların kornea santral kalınlığının ult- rasonik pakimetre ile değerlendirilmesi

sonuç;

NG'da 20 olgunun 40 gözünde ortalama kornea santral kalınlığı (KSK) 513.25ı;±9341

olarak tespit edilrni~tir. Sağ ile sol göz

arasında KSK ortalamalan bakımından fark

anlamlı bulunmamı~hr. Ayrıca KSK ile yaş arasında doğrusal ilişki anlamlı çıkma­

mıştır (r=;>0.05), KSK ortalamalarmda cin- siyete göre bir fark saptanmamı~tır (t=;p

>0,05). NG'un süresiyle KSK arasında an-

lamlı fark saptanmamıştır. NG'de KSK'nin

(4)

TABLO 1: NG, PAAG ve Kontrol grubunda Çeşitli Parameterelerin Ka.rşılaştınlması

~-"---~

NG PAAG

KONTROl

Olgu sayısı 40 100 100

Yaş ortalamasi 65.10±6.75 59.72±8.82 55.64±4.86

Cinsiyet ı<JE 9/11 30/20 22/28

GiB oıialaması 14.27±2.30 19.48±4.79 14.53±2.51

Çukur/Disk (C/D) 0.7±0.18 0.6±0.18 0.21±0.03

Disk hemarajisi 3(%7.5) 4(%4)

Peripapiler lao iO (%25) ~12 (%12) 6 ('%ı6)

KSK ortalarnası ( 513.25±9.341 548.68±34.87 552.42±12.28

NG: Normontansif glokom, PAAG: Primer açık açıl ı glokom, GiB: Göz içi basınci C/D: Çukur (Cup) disk oranı, KSK: Komea santral kalınlığı

P AAG ve Kontrol grubu ile kar~ılaştı­

nldığında anlamlı derecede azalma sap--

tanmıqtır (p<0.05)

P AAG'da toplam 50 olgunun 100 göz- önünde ortalama kornea santral kalınlığı

(KSK)=548.68fJ±34.87 olarak tespit edildi. Sağ

ve sol göz arasında anlamlı fark sap-

tanmamıqhr (p>0.05). Cinsiyet ve yaş

yönünden KSK arasmda anlamlı fark sap-

tanmamıştır (p>0.05). P AAG'un süresiyle KSK arasında anlamlı fark saptanmaıxuştır

(p>0.05).

Kontrol grubunda toplam 50 olgunun 100 gözünde ortalama komea santral kaln·ı1ığı

552.42fJ±l2.28 olarak tespit edilmiştir. Sağ ve sol göz arasında anlamlı fark saptanma-

mıştır (9.34lp>0.05). Cinsiyet ve yaş yö- nünde KSK arasında anlamlı fark sap-

tanmanuştır (p>0.05). Kontrol grubunda göz içi basıncının miktarı ile KSK arasmda olumlu ilişki olup, anlamlı fark saptannuŞ,tır

(p<0.05).

TARTIŞMA

Kornea kalınlığının değerlendirilmesin­

de günümüzde kullanılan üç yöntem mev- cuttur. Bunlar; speküler mikroskopi, optik pakimetri ve ultrasonik pakimetri yöntem- leridir.

Sağlıklı. insanlarda optik pakiınetri ile

yapılan bir çalışmada ortalama kornea sant- ral kalınlığı 520 mikron (1,2), Ultrasonik pa- kimetrede ise 540 mikron bulunmuqtur (3).

Yapılan bir çok çalışmada ultrasonik pa- kimetri ile ölçülen kornea santral kalınlığını

bir grup 560 mikron, başka bir grup 53'7 mikron bulunmuştur (4,5). Dohadwala (6) ve

arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada, beyaz

ırkta santral kornea kalınlığı 552,5 mikron

saptanmıştır.

Çalışmamızda normal popülasyondan seçilen ve herhangi bir göz patolojisi ol- mayan, göz operasyonu geçinnemi~ ya~ları

48-75 arasında deği~en kontrol grubu 50 ol- gudan oluşuyordu. 50 olgunun 100 gözü de

çalışmaya alındı. Ortalama KSK 552±12 mikron olarak saptmı.dı. Ya~,. cinsiyet, sağ ve sol göz arasında anlamlı fark yoktu.

Goldman aplanasyon tonometri Göziçi

basıncmm belirlenmesinde altın standartı oluşturur. Goldınan aplanasyon tono- metresinde KSK 520 mik".ron olarak kabul

edilmiEıtir. Ancak GİB nın doğru belirlenme- sini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır.

Bunlar; kornea kalınlığı, kornea sertliği,

ölçülen alanın genişliği, az miktarda flo- resan madde, düşük Ph, kuru kornea epi- telinde zedelenme, ölçülen kişiye bağlı

faktörler (8,10-12). Bunlar göziçi basıncmı

(5)

J SSK TEPECiK HOSP TURKEY 2000 Vol.1 O No.3

olumsuz veya olumlu yönde etkilerler.

İlk kez Ehlers ve Bramsen (13)4) tara-

fından yapılan çalışmalarda US-

ride 450 mikran olarak KSK'da ap- lanasyon tonometride 5.2 mmHg'lik yanlı~

düşük ölçüme, KSK':rıın 590 mikran lende ise 4.7 mmHg yanlış yüksek ölçüme

yolaçtığı Bir çalışmada, ap- lanasyon tonometride kornea kalınlığındaki

her 70 mikranluk deği~iklikte yaklaşık 5 mmHg düşük veya yüksek ölçüm yanılgısı olabileceğini belirtmişlerdir Kontrol grubu içinde çalışmamıza katılan 50 ol- gunun 100 gözünde KSK ile GİB arasında

olumlu ilişki saptandı bulgular literatürle idi. Goldman'ın (8) çalış-

malarda kornea bağlı olarak ap-

lanasyon GİB'nm yanlış

ölçülebileceği

NG çalışmaya 20 hasta 40 göz

dahil 58-83 arasında

değişmekteydi ve hiçbiri göz operasyonu

geçirmemi~ti. US-pakimetri ile ortalama KSK 513±9.341 mikron bulundu. Cinsiyet,

ya~ süre, sağ ve sol gözler arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Yapılan bir çalışmada

normotansif 21 hastada ortalama KSK US-pakimetri ile 521±37 mikron olarak

saptamışlar, P AAG ve kontrol grubuna göre ortalama KSK'yi anlamlı derecede düşük bulmuşlardır (15). Yapılan başka çalışma­

larda NG'de KSK'nin azaldığını be-

lirtmişlerdir (5,8,9,13,14). Çalışmamızda biz de NG grubunda ortalama CCT'nin azal-

dığını gördük.

P AAG grubunda; 50 hastanın 100 gözü dahil edildi, 59-72 arasında değiş­

mekte ve hastaların hiçbiri göz operasyonu

geçirmemişti. Antiglokomatöz tedavi al-

i 16

makta ve göz içi düzgün sey- retmekteydi. Ortalama KSK 548±34.87 mik- ran bulundu, sağ ve sol göz arasında anlamlı

fark yoktu, göz süresi, yaş ve

cinsiyetİn KSK'yi etkilemediği görüldü.

Goldmann ve arkadaşlarının

yaptıkları çalışmalarda P AAG' da ortalama KSK'nin kontrol grubu ile karşılaştırıldı­

ğında anlamlı fark saptamamışlardır, Bizim

çalışmamızda P AAG grubumuz, kontrol grubu ile karşılaştırıldığında anlamh fark

saptanmadı.

Çalışmaya alman grup kendi ara-

larında ortalama KSK yönünden karşılaş­

tırıldığırda NTG P AAG ve kont- rol grubuna göre ortalama KSK anlamlı şekilde düşük bulunmuştur

P AAG grubu kontrol grubu ile

ştmldığında ortalama KSK arasmda anlamlı

fark bulunamadı. Bu çalı~mada be- gibi artmış kornea kalınlığı !'."·'-"''-''"

için risk faktörü değildir,

NTG, oküler hipertansiyon ve kalın kor-

nealı akromegalili hastalarda, GİB değer­

lendirilirken yanlı~ yorum yapmamak için noninvaziv bir yöntem olan US-pakimetri ile birlikte değerlendirilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir. (5,9,15,16)

Kornea santral kalınlığının toplurnda

değişkenlikler gösterdiği aşikardır,

Normal basınçlı açık açılı glokomun Ap lanasyon tonometri ile ölçülen 21 mmHg'lık değer keskin sınırı oluştur­

maktadır. Bu ayırım yapılmadan önce in- vaziv olmayan bir yöntem olan US-pakimetri ile Kornea santral kalınlığının değerlendi,

rilmesinin klinisyene yardımcı olacağı kanı­

sındayız.

(6)

KAYNAKLAR

1. Alsbir/c PH. Corneal tlıickness.j: Age variation, sex differens and oculometric cone/ations. Jlcta Ophtalmol.

1978; 56: 95-104.

2. Hansen FK. A Clinical study of the normal human central tlıickness. Acta Optlıalmol. 1971 ; 49: 82-9.

3. Siu A, Herse P. Tlıe effecl of age on human corneal tlıickness statistical implications of power analysis: Acta

Oplıtlıalmol. 1993; 71 : 51-6.

4. Argus WA. Ocular lıypertension and central cornea/

tlzickness Ophthalmol. 1995: 102 : 1810-2.

5. Roger C, Wolfs W. Nonnal-tension glaucoma and central corneal thickness. Am J Ophtlıalmol 1997 ; 123 : 767-2.

6. Dolıadwale AA, Munger R. Central corneal thickness mensurement in normal human. Ophtlıalmol. 1978; 105 :1 849-54.

7. Giasson C, FortTıamme D, Comparisian of central cor- neal thic/oıess ıııeasurements between optical and ultrasound

pac/ıyınetry. Oplıt/ıalmol. 1989; 73 : 285-92.

8. Goldmann H, Schmidt T. Über applenetionstono- metric. Ophtlıalmol. 1957; 134 : 221-42.

9. Wlıitacre MM. Central comeal thickness measurement with U/trasound pac/ıymetry. Am J Ophthalmol. 1993; 115 :592-9.

10. Slıields MB, Texbook of Glaucoma, Baltimore:

Williams aııd Wilkiııs. 1992; 172-92.

11. Elılers N, Erensen T. Jipplanation tonometry and central corneal thickness. Acta Ophthalmol. 1975; 53 : 652.

12. Kaujmann HE: Pressure measurement wit/ı to- nometer. Iııvest Oplıthalmol1972; ll: 80.

13. Elılers N, Hansen F: Comeal thickness in law tensioıı glaucoma. Ophtlıalmol1974; 52: 740-6.

14. E/ılers N, Erensen T. Sperling S. Appalanation tae nometry and central corııeal thickness. Acta Ophthalmol 1975; 53: 34-43.

15. Yair M, Ellinar S. Cornea/ T/ıickness and curvature in Normal-tension Glaucoma. Am T Ophthalmol 1998 ; 125 : 164-8.

16. Barry E, Probst J. Central corneal thickness in pa··

tients with glaucoma Cataract Refmct 1998; 24: 1320.

Referanslar

Benzer Belgeler

Sonuç olarak, çalışmamızda diyabetes mellituslu hasta- larda santral kornea kalınlığı sağlıklı kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulunmuştur..

• Endotel hücreleri stromadan humor aköze sıvı geçişini düzenleyerek, stromal sıvı dengesinin kontrol altına alınmasında kritik bir rol oynar....

PANNUS / ÜBERREITER SENDROMU / KRONİK İMMUN ARACILI

 Tipik olarak lateral kornea etkilenir, bazen korneanın tamamı etkilenebilir..  Üçüncü göz kapağı ve konjunktiva da etkilenebilir  Klinik görünüm ve sitoloji ile

(korneal endotelial kayıp sürekli korneal opasite ve ödeme neden olur).. Kornea gözde en güçlü optik kırıcı özelliğe sahip transparan yapıda bir dokudur bu.. özelliğini;

Orbscan II korneal topografi ve üç farklı ultrasonik pakimetre santral korneal kalınlık ölçümleri arasında 15 µm’dan az veya fazla fark bulunan olgu sayısı ve

Amaç: Prematüre yenidoğanlarda santral kornea kalınlığı (SKK) düzeyleri, doğum haftası, doğum ağırlığı, ortalama oksijen alım süresi ve prematüre retinopatisi (ROP)

(19) 21 PES’li hastanın 26 gözünü (19 göz PES, 7 göz PEG) SKK ve kornea endotel morfolojisi açısından incelemiş ve PES’li hastalarda SKK’nın ve kornea