• Sonuç bulunamadı

Her filozof döneminden etkilenir Nitekim Platon da kendi döneminden etkilenmiştir. Platon’un fikirleri Atina demokrasisinin kriz içine girdiği bir ortam da gelişti ( Demirci, 2009).

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Her filozof döneminden etkilenir Nitekim Platon da kendi döneminden etkilenmiştir. Platon’un fikirleri Atina demokrasisinin kriz içine girdiği bir ortam da gelişti ( Demirci, 2009)."

Copied!
13
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

PLATON-DEVLET

Her filozof döneminden etkilenir Nitekim Platon da kendi döneminden etkilenmiştir. Platon’un fikirleri Atina demokrasisinin kriz içine girdiği bir ortam da gelişti ( Demirci, 2009).

Atina, Sparta ile savaşmış ve kaybetmiştir. Platon bu kaybedilen savaşa şahit olmuştur. “Platon ayrıca kentin yönetimini ele geçirmek için

demokratik ve oligarşik gruplar arasında bazı kötü siyasal iç çatışmalara da şahit oldu”(Demirci, 2009).

Atina Meclisi savaştan sonra dönüşüm içine girdi ve katı tiranlığa dönüştü.

“Atina savaşı kaybettikten sonra Sparta ordusunun desteklediği Otuzlar

Tiranlığı iktidara geldi. Otuzlar tiranlığı, demokrat düşmanlarına karşı

acımasız davrandı, öyle ki, yönetimde bulundukları sekiz ay içinde bin

(3)

PLATON-DEVLET

Platon, Devlet adlı eserinde ideal bir düzen gerçekleştirmeye çalışmıştır.

“Platon bu çabasında sadece yaşadığı dönemdeki toplum yapısına uygun yönetim şekli aramamış, bütün insanlık için geçerli, değişmez bir yönetim şekli oluşturmaya çalışmıştır” (Yılmaz, 2005).

“Platon yeryüzünde mevcut bulunan siyasal sistemlerin hiçbirinin iyi

olmadığı düşüncesindedir. Ona göre insanlık tarihinin ilk siyasal sisteminin her türlü sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel kararlarda erkeğin ve

erkeklik zihniyetinin egemen olduğu toplumsal örgütlenme biçimi olan

“patriarşi” olduğunu savunmaktadır” (Yılmaz, 2014).

Patriarşi’nin bir başka anlamı ataerkil otoritedir.

(4)

PLATON-DEVLET

Platon, devleti tiranların değil filozofların yönetmesini istemektedir.

Platon, ideal devleti oluştururken şöyle bir düşünce ortaya atar. Bir grup insan bir gemi ile yolculuğa çıkar. Gemi bir süre sonra yolda fırtınaya tutulur ve gemi batar. Gemideki insanlar ıssız bir adaya düşer.Issız adaya düşen insanlar hayatta kalmak için bir dizi eylemde bulunurlar. Fakat

işbölümü olmadığı için ortam anarşiye döner. Eğer bu ıssız adada insanlar işbölümü yaparlarsa işler daha kolay olmaktadır.

“Platon, devleti de ana bölümlerine ayırır. Buna göre, devlet, koruyucular, çiftçiler ve zanaatkarlar vb. ile yöneticiler olmak üzere üç sınıfa ayrılır. Ve bu sınıfta bulunacak insanlar kendi mayalarına göre seçilecek ki o devlet yıkılmadan ayakta uzun yıllar kalabilsin ve insanlar da mutluluğu

tadabilsinler” (Senemoğlu, 2016).

Yemekten anlayanlar yemek yaparlar.

Ayakkabı yapmaktan anlayanlar sadece ayakkabı yaparlar.

(5)

PLATON-DEVLET

Mimarlar ise sadece ev yaparlar.

Platon, ıssız adadaki insanları yönetebilecek kişilerin sadece filozof olması gerektiğini söyler. Ayrıca adaleti sağlamak için yargıcın adanın en yaşlı bireyinin olması gerektiğini savunur.

Ayrıca şehrin dış düşmanlara karşı korunması gerekir. Bunun için de koruyuculara ihtiyaç vardır.

Platon’a göre şehri koruyacak insanların cesur kişiler olması gerektiğini savunur.

“Anlaşılıyor ki şehir için iyi bir koruyucu olacak kişi, yaratılışı itibariyle filozof, coşkun ruhlu, atik, kuvvetli olmalıdır” (Platon, 2016, s.79).

Platon Devlet kitabında “ideal devlet” görüşünde eğitimin nasıl olması gerektiğinden de bahseder.

“Platon’un Devlet ve Yasalar adlı eserlerinde eğitim vurgusuna sıkça

rastlanmaktadır. Devlet’te eğitimi çocukluktan alıp yüce yöneticiyi yetiştirene kadar aşamalı olarak ve bu arada her sınıfa farklı eğitim vererek

sürdürmektedir. Eğitim sistemi ölçme yerleştirme yöntemine dayalıdır”

(Burkaz, 2014).

(6)

PLATON-DEVLET

Platon, Devlet kitabında gerçeğe gereken değerin verilmesini savunmaktadır.

İyi hikayeler yazılmasını öğütler.

Platon, müzik eğitiminin de doğru bir şekilde verilmesi gerektiğini savunur.

“… müzikle eğitim eğitimlerin en üstünüdür, çünkü ritim ve ahenk, ruhun ta

içine işler ve ona uyum kazandırarak her şeyden çok kavrar. Bu sayede ruhu

uyumlu kılar...”(Platon, 2016, s.115)

(7)

PLATON-DEVLET

Platon, müzik eğitiminin yanında beden eğitiminin öneminden de bahseder.

“Platon çocukların eğitiminde iyi hikayeleri, müzik ve beden eğitimini zorunlu görmüştür. Platon ideal devletin yöneticisi olacak elitlerin eğitiminde diyalektik ve felsefe eğitimine önem vermiştir. Çünkü bu eğitimin ardından birey her şeyin doğasını gerçek bir biçimde kavrar ve onun hesabını verebilecek duruma gelir” (akt. Burkaz, 2014)

Platon masalların denetim altında tutulması gerektiğini söyler. “O zaman anlaşıldığı kadarıyla, öncelikle masalcıların üzerinde durmalıyız; güzel olanları kabul, çirkin masalları yasaklamalıyız” (Platon, 2016, s.81).

Platon’un bu görüşlerine bakacak olursak iyi bir yurttaş yetiştirmek için iyi

hikayer, iyi müzik ve beden eğitiminin doğru bir biçimde yapılması gerek.

(8)

PLATON-DEVLET

Platon, yönetici ve koruyucuların amacından da bahseder. “… istediğimiz, birkaç kişiyi ayırıp mutlu etmek değil, tüm kenti mutlu kılmaktır” (Platon, 2016, s.140).

Platon’a göre bir kent ne çok zengin ne de çok fakir olmalıdır. “Öyleyse koruyuculara şu emri de vermeliyiz. Kentin ne çok küçük, ne de görünürde büyük bir kent olmamasına, kendine yeter ve tek kalmasına, gerektiği

takdirde her yolu deneyerek uğraşsınlar” (Platon, 2016, s.144).

(9)

PLATON-DEVLET

Platon bu kitabında “zorba”nın ruh analizini de yapar. “Devletin dokuzuncu kitabında Platon, zorbanın ruh yapısını derinlemesine tahlil ve tenkit

etmektedir. Böyle bir insan demokrasi insanından nasıl türeyebilmektedir?

Bunun cevabını “istekler” üzerine yapılacak yeterince bir aydınlatmadan sonra verilebileceğini belirtir. Bu nasıl olmaktadır? Biz uyurken uyanan istekler ş eklinde cevaplandırır bunu Platon” (akt. Yıldız, 2015).

“Yani insanın düşünen tarafı uyurken, bu istekler ayağa kalkar. Sebebi çok

aşırı yiyip içmedir. Cinsel sapkınlıktan, kan dökme isteğine kadar geniş bir

yelpazeyi kaplar. Her zaman olduğu gibi baba oğlunu kurtarmak ister ama

oğul yeni dostlarının peşinde zorba olma yoluna gider. Platon bu durumu

sevginin (erosun ) üstün gelmesi olarak yorumlar. Bir insan, doğası ve

alışkanlıkları ya da her ikisi tarafından sarhoş, aşık edildi mi, zorbalığın

yolu görünür artık” (Yıldız, 2015).

(10)

PLATON-DEVLET

“Platon’da eğitimin ikili bir işlevi vardır.Bunlardan birisi, verili insan doğasının varlığı görüşü ile uyumlu olarak, seçme işlevidir. Eğitim

sürecinden geçen kişi, gördüğü programdaki başarısı ya da başarısızlığı ile kendisine verilmiş yaratılışını ya da doğasını açığa vuracaktır. Ve bu

doğasına göre de ya yönetici ya yardımcı ya da zanaatçı olacaktır” (Ünder, 1993). Kısaca insanlar kendi yeteneklerine göre meslek seçeceklerdir.

Diğer işlevi ise insan doğasını yaratmaktır (Ünder, 1993).

(11)

MAĞARA SÖYLENCESİ

Platon’un mağara söylencesinde mağara da üç mahpus arkaları dışarıya dönük vaziyette küçüklükten beri zincire vurulmuş halde yaşamaktadırlar.

Bu süre zarfında mağaranın dışında geçen nesnelerin sadece yansımalarını

görmekteler. Bu üç mahpustan biri zincirlerden kurtulur ve ilk iş olarak

mağaranın dışına çıkar. Dışarı çıktığında ilk başlarda gözleri kamaşır fakat

sonradan düzelmeye başlar. O artık nesnelerin yansımalarını değil gerçek

hallerini yani kaynağını görür. O kurtulan mahpus mağaranın içine girer ve

içeridekilere gerçekleri anlatmaya başlar. Fakat içerdekiler ona inanmaz ve

alay ederler. Kurtulan mahpus için mağaradaki yansımalar artık anlamsızdı.

(12)

MAĞARA SÖYLENCESİ

Platon bu mağara söylencesiyle “idealar” ve “görünenler” dünyasından bahsetmektedir.

“İdealar dünyası, asıl gerçek olan bu dünya, tek tek nesnelerin özünü

barındırır. İdealar dünyası hep aynıdır, değişim ve devinim yoktur. Var

olmak için başka bir şeye ihtiyaç duymazlar. Çünkü varoluşları

kendilerindendir. Felsefenin görevi bunun böyle olduğunu ispatlamak

veya onu anlamaktır. Duyu dünyası ise sürekli değişim içinde olan

nesnelerin var olduğu ve meydana gelip yok olan şeylere tanık olunan

dünyadır” (Senemoğlu, 2016).

(13)

KAYNAKÇA

Burkaz, V. (2014, Aralık). Platon ve Rousseau’da İnsan Doğası Bağlamında Eğitim. Muş Alparslan Ünı̇versı̇tesı̇ Sosyal Bı̇lı̇mler Dergisi, cilt:2, sayı:2

Demirci, F. (2009). Platon’da Cumhuriyet-Demokrasi Gerilimi: Geçmişteki Bir İkilemin Günümüze Uzanan Etkileri. Journal of Azerbaijani Studies, Vol.12,(1-2), 113-127

Platon (2016)(Çeviren Yılmaz Dağlı). Devlet. Anonim Yayıncılık, İstanbul

Senemoğlu, O ( Güz 2016). Antik Yunan Siyasal Düşünüşünde İnsan Doğası ve Toplum Anlayışı: Platon ve Aristoteles. İnsan ve İnsan Bilim Kültür Sanat ve Düşünce Dergisi, sayı:10, s.42-63

Ünder, H.(1993).Platon’un Devletinde Eğitim Ve İnsan Doğası.s:185- 201,dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/40/498/5943.pdf, Cilt:26 Sayı:1

Yıldız, H. (2015).Çağdaş Totalitarizm Platon’a Dayandırılabilir mi?. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, (14)

Yılmaz, N.(2014). Antik Yunan Dönemi Karşılaştırmalı Siyaset Biliminde Siyasal Sistem Sınıflandırmalarına Genel Bir Bakış. Doğuş Üniversitesi Dergisi, 15

(1)2014, 123-138

Yılmaz, Z (2005).Platon’un Tiranlık Eleştirisi. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü Dergisi,cilt:6, sayı:2

Referanslar

Benzer Belgeler

Theaitetos ve Devlet di- yaloglarına göre felsefe merakla başlar ya da daha belirgin bir şekilde söylemek gerekirse, her birisi de açık bir şekilde aynı sağlamlıkta

Platon’un mimesise dair bu estetik kullanımları içerisinde ilk dikkat çekmemiz gereken şey mimesisi, kendi felsefi öğretisi temelinde “iyi” ve “kötü” anlamlar

Son olarak, cinsi 15’e kadar olan yansımalı düzgün figürlerin Petrie otomorfizmalarının mertebeleri, bütün Petrie çokgenlerinin sayıları ve uzunlukları

Ona göre, her sınıf üzerine düşen görevi yerine getirip erdemli olduğunda toplumsal uyum sağlanacaktır ve böylece de devlet için en önemli kavram olan adalet tesis

Özellikle Devlet diyalogu Birinci Kitapta Sokrates, adil bir devletin nasıl olması gerektiği üzerine tartışır ve adaletsizliğin açık bir biçimde savaşa

Platon, ideaların gerçekte var olan şeyler olduğunu söylerken Aristo, bağımsız bir biçimde var olanın belirli şeyler(particularia) yani ‘tözler’ olduğunu

Sokratik diyalogların ana konusu ağırlıklı olarak ahlaki değerlerdir, bu diyaloglarda tanımlara ulaşılmaya çalışılır, ancak bu çaba sonuçsuz kalır ve sonucun genelde

Genel felsefesi ise sadece kendi siyasal görüşlerini desteklemek için geliştirdiği bir düşünce sistemidir.  “Toplumlar, filozofların kral,