ETLER
2. Sarkoplazmik Proteinler
Toplam proteinin %29-30’unu oluştururlar.
Sarkoplazmanın değişik bölümlerinde protein yapısı da farklıdır.
Su ve dilue tuz solüsyonlarında çözünürler.
Miyoglobin-Glikolitik enzimler-Diğer enzimler
Kasa rengini veren miyoglobin sarkoplazmik bir proteindir.
Miyoglobin suda çözünür
2. Bağ Doku Proteinleri
Kas proteinlerinin %10-20’sini oluşturur.
Suda, tuz çözeltilerinde çözünmezler
Kollojen-Elastin-Mitokondrial proteinler
Bağ dokunun temel yapıtaşı glikoproteinlerdir.
Hücre dışı lifler, elastin, kollajen ve retikulin
içermektedir.
Kollojen:
Memeli hayvanların toplam proteininin %20-25’i kollajendir.
Glikoproteindir (glikoz ve galaktoz).
Bir kollojen molekülü 3000 aa ünitesi içerir.
Toplam aa içeriğinin 1/3’ü glisin, 1/3’ü hidroksiprolin ve prolindir. Dibazik ve diasidik aa’ler yüksek oranda bulunur.
Triptofan ve sistin içermez.
Genç hayvanların kollojeni yaşlı hayvanlara göre daha çözünür niteliktedir
Isı >80
oC memeli kollojeni, jelatine dönüşür.
Kollojen:
Kollojen şişer ancak çözünmez. Enzimatik olarak parçalanabilir.
Ette ölüm sonrası biriken laktik asit kollojeni denatüre eder
Pepsin ve tripsin enzimleri pişmiş etteki kollojeni parçalar.
Her kollojen molekülü 3 jelatin liften oluşur.
Kollojen miktarı ve türü etin sertliğinin temel belirleyicisidir.
Kollojen liflerinin temel yapısal ünitesi tropokollojendir.
Jelatin
Jelatin deri ve kemikli etlerde bulunan kollajenin hidrolizi sonucu oluşur.
Jelatin su tutma özelliğine sahip
Jelatin yapısında fazla miktarda bulunan prolin ve hidroksiprolinden dolayı α-helix yapısı oluşturmaz.
Moleküller daha kolay birbirine yaklaşarak jel oluşumunu kolaylaştırır ve aralarında su tutar.
Bu özellik fom oluşturmada da kolaylık
sağlar.
Jelatin Jeli
Jelatin sulu ortamda sol olarak dağılır. Ortam sıcaklığının düşürülmesi ile karışımın viskozitesi artar ve jel oluşur. Karışım katı halden sıvı hale geçer.
Jelatin 3-4 hacim soğuk suda kısa süre ıslatılırsa jelatin molekülleri şişer.
Jel oluşumu argininin guanido gruplarının varlığına
bağımlıdır
Jelatin Jeli
Jelatin konsantrasyonu %4-6 tercih edilmelidir. Jelatin konsantrasyonu arttıkça jel sert, azaldıkça yumuşak olur.
Jelatinin molekül ağırlığı; MA küçük olan (15.000) jelatin moleküllerinin oluşturduğu jeller yumuşak, MA büyük olan (60.000-250.000) jelatin molekülleri daha sert jel oluşturur.
pH’ın jel oluşumuna etkisi azdır. İzopH’ya (pH:5) yaklaşıldıkça jel oluşumu kolaylaşır ve daha az jelatin konsantrasyonuna ihtiyaç vardır.
Şeker miktarı; şeker jölelere yumuşaklık verir, jelatinin olgunluğunu arttırır. Fazla şeker jel oluşumunu geciktirir. Çok az şeker jel oluşma zamanını kısaltır.
Bekletme süresi; bu süreçte su kaybı olabilir. Bu, jelin
normal dokusunu bozarak lastiğimsi bir yapı almasına
neden olur.
Jelatin Fomu
Jelatinin fom yapma özelliği jelatin sol durumda iken yüzey geriliminin çok düşük olmasından kaynaklanır.
Çırpma ile jelatin proteini uzar, yayılır, açılır.
İnce bir tabaka halinde açılan jelatin, hava kabarcıklarının etrafını ince bir tabaka halinde sarar.
Böylece fom oluşur.
Jelatinin fomu başlangıç hacmine göre 3 misli artar.
Elastin
Kollajene göre daha az bulunan bir bağ doku proteinidir.
%40 su içerir. Şişmez, oldukça stabildir.
Elastik bir proteindir.
Kolayca uzar ve tekrar kolayca eski haline döner.
Glisin, lisin en önemli AA’dir. Prolin çok az içerir. Desmosin ve isodesmosin içerir.
Sindirim enzimlerine dirençli olduğundan besin değeri önemsizdir.
Çözünmesi mümkün olmadığında farklı pişirme yöntemleri ile tüketilir hale getirilemez.
Papain, fisin, bromelin gibi bitkisel proteolitik enzimler ve pankreatik elastaz ile hidroliz olur.
Retikulun
Böbrek, dalak, yumurtalıkta bulunur.
Kollojen yapılı olan ve olmayan çeşitleri bulunmaktadır.
ETİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
Yapısal Özellikleri
Genetik yapı, yaşı cinsiyet, beslenme durumu kesim öncesi ve sonrası durumu etkiler.
Kas lifleri ve fibrillerin çapı ile bağ dokunun hücre içinde, lifler arasında topladığı yağ miktarı etin yapısını belirleyen en önemli faktördür.
Liflerin ve fibrillerin çapı inceldikçe yapı yumuşamaktadır.
Genç hayvanlarda lif çapı yaşlılara göre daha incedir.
Besi dönemi önemlidir.
Özgül ağırlık
Özgül ağırlığı kimyasal kompozisyonuna göre değişmektedir.
Başta su olmak üzere yağ ve proteinler etkilidir.
Yağ, su miktarı arttıkça özgül ağırlık azalır.
Protein oranındaki artışa göre ise artmaktadır.
Çeşitli etlerdeki özgül ağırlık 1054-1085 arası değişmektedir.
Donma noktası
Etin DN -0.5
0C’de başlar ve -5
0C’e kadar devam eder.
Sarkoplazmadaki sıvı ortamı genelde -3
0C’de donar. Bu sıcaklıkta oluşan kristal yapı etin özelliklerini etkilemektedir.
Etin DN -1.5
0C olarak belirlenmiştir.
Hücre içindeki bağlı suyun -75
0C’de bile donmadığı
bildirilmektedir.
Etin Isı İletkenliği
Isı iletkenliği etin kompozisyonuna (özellikle yağ, su) ve fiziksel boyutlarına bağlıdır.
Yağ, gıda maddeleri arasında en kötü ısı iletkenidir.
Etin yağ miktarı arttıkça ısı iletkenliği azalır.
Isı 40° C’yi geçtikçe proteinler denatüre olmaktadır.
Oluşan yeni bileşikler ısı iletimin azaltmaktadır.
Su Bağlama Özelliği
Ette bulunan suyun %70’i miyofibrillerde, %20’si sarkoplazmada, %10’u da bağ dokusunda
yoğunlaşmıştır.
Hücrede bulunan su 3 değişik formda bulunur
1. Bağlı su; su molekülü (+) ve (– ) yüklü iyonlara sahiptir. Bu yükler proteinlerle bağlanmaktadır.
2. Tutuklu su; diğer su moleküllerinin reaktif gruplara uzaklığına göre (miyofibriller arasında) tutuklu
bulunmaktadır.
3. Serbest su; su tutma kapasitesi ile pH arasında önemli
bir ilişki vardır.
Renk
Et rengini veren miyoglobin ve kan rengini veren hemoglobin.
Canlı hayvanda vücutta bulunan toplam demirin %10’
u Mb bulunurken, kesim sonrası kanın iyice akıtılması sonucu toplam demirin %90’ı Mb’den gelmektedir.
Katalaz, sitokrom oksidaz da renk maddeleri olarak
bilinmesine karşın, renk üzerindeki etkileri azdır.
Ette bulunan Mb miktarı;
Hayvanın türü
Yaş
Cinsiyet
Hayvanın fiziksel aktivitesi