• Sonuç bulunamadı

Kahve Makinesi. Macar halk masalından esinlenerek sahneye uyarlayan: Éva Kovács OYUNCULAR

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Kahve Makinesi. Macar halk masalından esinlenerek sahneye uyarlayan: Éva Kovács OYUNCULAR"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Kahve Makinesi

Macar halk masalından esinlenerek sahneye uyarlayan: Éva Kovács

OYUNCULAR Davulcu (I,II,III) Hakim / Hakim'in Eşi

Anne Pista Efendi (I,II,III)

Maris Peri

Kalabalık (çok sayıda) Genç Kız

NOT:

Şarkıların altyapısını, usta Macar şair Attila József’in şiirlerinden alınan bölümler oluşturmaktadır. Dramaturjik olarak öne çıkarılmış bölümlerdeki büyülü sözler, pek çok tarzda değerli eserler vermiş olan yazar-şair Sándor Weöres’in bir şiirinden alınmıştır.

Bahsi geçen unsurların, sadece Macar tiyatrocular açısından kültürel değeri bulunmaktadır. Türk tiyatrocu ve izleyiciler açısından önem teşkil eden eserlerle değiştirilmelerini öneriyoruz.

(2)

1. Sahne

Ortada bir hâkim ve karısı durmaktadır. (Kendinden emin, memnun bir duruş) Alanın çeşitli yerlerinde davulcular vardır. (Ellerindeki davullarla farklı ritimler çalıp, sonrasında repliklerini söylerler.) Kalabalık, bir o yana bir bu yana koşuşturmaktadır. (Davulcuları ortalarına alarak)

Davulcu 1: Duyduk duymadık demeyin. Bugünden sonra, cuma günü, Hâkim günü olacak. Herkes, öğlen çanlar çalmadan önce, Hâkim Bey’e bir hediye sunacak.

Hâkimin Eşi: Yaşasın, sürprizler olacak! Ne kadar da bilgesin, sevgili beyim! (Kıkır kıkır güler.)

Davulcu 2: …Ve duyduk duymadık demeyin, kesilmiş hayvanı olanlar, her on parçadan birini Hâkim Bey’e aktaracak!

Hâkimin Eşi: Kızarmış pilice bayılırım! Bu yeni kanun bir harika!

(Kahkahalar atar.)

Davulcu 3: …Ve yine duyduk duymadık demeyin, işlerini yaptırmak için işçi tutan, Hâkim Efendimizin toprağında iş görecek!

Hâkimin Eşi: Ne, anlamadım?

Hâkim: Ekip dikip, biçecek işçimiz olacak. (Sertçe, karısı onu anlamsızca rahatsız ediyormuş gibi konuşur.)

2. Sahne

Herkes topluca öne doğru koşar. Konuşanların arasında, kalabalığın içinde duranlar, kızgın, üzgün, korkmuş ve öfkelidir:

(3)

Şimdi bize ne olacak?

Tek başıma ekinleri nasıl kaldırayım?

Senin en azından kaldıracak ekinin var. Ya ben?

Gündeliğe gitmezsem kışın ailecek aç kalacağız!

Bu yeni kanunlara, daha ne kadar katlanacağız?

Dikkat edin, Hâkim geliyor!

3. Sahne

Birkaç adım gerileyip hareketsizce dururlar. (Korkarak, eğilerek birbirlerinin arkasına saklanırlar. Oyuncuların sağ tarafından, Pista1 ve annesi sahneye gelir ve diz çökerler. Annesi titremekte, Pista da ona destek vermektedir. (Annesinin başörtüsü, Pista’nın ise şapkası vardır.) Anne: Tanrı’nın soğuğu beni titretiyor!

Pista: Anneciğim çok hasta. (Annesinin başörtüsünü düzelterek) Anne: Korkma oğlum! İyi olacağım. (Oğlunun yüzünü okşar.)

4. Sahne

Oyuncuların sol tarafından, lap lap yürüyerek Efendi sahneye girer.

Pista’yı görünce duraklar.

Efendi: Pista, oğlum, ben de seni arıyordum! (Ne diyeceğini bilemiyor, gergin.) Yarın gelip hasata yardım etmene gerek yok.

Pista: Yoksa benden memnun değil misiniz? (Telaşla sıçrıyor.)

Efendi: İşi en iyi yapansın. Çalışkanlığının eşi yok. Ancak... Yeni kanunlar! Yapacak bir şey yok, kimseyi işe koşamıyoruz.

1 Pista okunur.

(4)

Pista: Ama bana iş lazım… Zavallı anneciğim de hasta oldu.

(Şapkasını çıkarıp, elinde eğip bükmeye başlar.)

Efendi: Al sana birkaç kuruş. (Elini cebine atıp, parayı çıkarır.

Yapabileceğim başka bir şey yok. (Parayı çocuğun eline tutuşturup hızlı adımlarla sahneden çıkar.)

Pista: Anneciğim sen korkma! Ben bir iş bulurum! (Annesinin yanına diz çöker, annesinin elini avuçlarının arasına alarak gururlu bir şekilde konuşur.)

Anne: Aman oğlum, yeter ki başını belaya sokmayasın!

Sahnede yarım bir tur atarlar ve sahnenin kendilerine göre sağ tarafından çıkarlar.

5. Sahne

Oyuncular küçük gruplar halinde durmakta, sessizce, tarım işlerinde çalışmakta olduklarını gösterir hareketler yapmaktadırlar. Hareketleri beş adımdan oluşacaktır. Bu beş adımı, prova sürecinde çocuklar kendileri belirleyecekler. Beş hareketi tekrarlamayı sürdürürler: Çapa yapma, testereyle kesme, tırmık yapma, dokuma, meyve toplama. Pista, oyuncuların arasında gezinir ve gruptan bazılarıyla konuşur.

Pista: Sayın Efendi! Bana verecek işiniz var mı?

Efendi 2: İş olmasına var daaa… Yeni kanun… Seni çalıştıramam ki!

Pista: Maris2 teyze! Ağaçların bayağı çok elma vermiş, biraz yardım iyi gelmez mi?!

2 Mariş okunur.

(5)

Maris: Maalesef yavrum. Aslına bakarsan, işimi zamanında bitiremezsem, elmalarım heba olacak hep!

Pista: İyi günler Efendi! Bakıyorum yardım lazım!

Efendi 3: Lazım, elbet lazım ama kanun izin vermez! (Pista, sahnenin kendisine göre sol tarafından çıkar.)

6. Sahne

Herkes ortaya doğru gelir ve bilerek birbirlerinin sözünü kesip, gittikçe yükselen ses tonuyla sayıp söverler. Replikler kısa ve doğaçlamadır. Pista ve annesi içeriye girer ve kalabalık onlara bakıp, susarak, geriye adım atar. Anne güç bela ayakta durmaktadır ve Pista ona destek olmaktadır.

Anne: Sevgili oğlum, bize ne olacak?

Pista: Sen üzülme anneciğim! Ormana gidip ağaç keseceğim.

Kocaman bir ateş yakacağım ki ısınalım. Kalan odunları da satıp para kazanacağım. (Sorunlarına çözüm bulduğu için bunları gururla söyler.)

Kucaklaşırlar. Birbirlerine bakarak sahnenin kendilerine göre sol tarafından çıkarlar. Sağ taraftan, bir peri dans ederek sahneye çıkar.

Perinin hareketine üçgen veya herhangi bir enstrüman eşlik eder.

Sahnedeki çocuklar çömelir.

7. Sahne

Ormanın doğuşu: Çocuklar sahneye yayılmıştır ve peri ortada durmaktadır. Peri, narin el hareketleriyle ağaçları uyandırır. Çocuklar

(6)

büyüyüp ağaç olurlar. (Hareketleri, prova sürecinde kendileri seçerler.

Hepsi farklı bir ses çıkarır ve bu sesi çıkarmaya devam ederler. Yağmuru müjdelen üçgen, melodisini çalar.)

8. Sahne

Çocuklar, hareketsizce sahnenin ön tarafında durmaktadırlar. Ağaçların karakterleri olmalıdır. Örneğin, birisi yıldırım çarpmış, diğeri yaşlı gibi hareket ederler. Zavallı bir delikanlı yavaşça sağdan sola doğru yürürken, diğerleri de onu izlerler. Şarkının ilk iki dizesini delikanlı, üçüncü ve dördüncü dizesini tüm çocuklar söylerler ve ilk iki dizeyi hep birlikte tekrarlarlar. Sahneye giren Peri, ağaçların yanında büyü hareketleri yapar ve ağaçlar yavaşça kıpırdamaya başlayıp konuşurlar. Replikleri bitince hareketsiz durmaya devam ederler:

Artık yaşlı bir meşe olsam da gölgeme sığınan bir daha asla susuzluk hissetmez.

Yapraklarımın hışırtısını bir kere duyan, düzenbazlığın her türlüsünü de duyar!

Bir damla çiğim değen, sonsuza dek genç yaşar.

Dallarımın sana değmesinden korkma, hastalığı yenme gücü verir onlar!

Dünyamın kokusunu duyduğunda, bulursun müstakbel nişanlını yakında.

Pista ormana girer ve şarkı bittiğinde, baltasını savurur. Çığlıklar duyulur.

(7)

Şarkı:

Şimdilerde iyi değilsem, bana hoyrat davranmayın, Eğer şimdi biraz sessiz yaşıyorsam kızmayın.

Bulutlar da yaşıyorlar sakin, sessizce, Ölüler de öyle kırlar da öyle.

Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne halden anlayan bulunur;

Ah aklımdan ölümüm geçer;

Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur.

Cahit Sıtkı Tarancı/ Gün Eksilmesin Penceremden

Tam otların sarardığı zamanlar Yere yüzükoyun uzanıyorum Toprakta bir telaş, bir telaş Karıncalar öteden beri dostum.

Behçet Necatigil / Kır Şarkısı

Sonbahar geliyor serçe Yuvanı ne yapacaksın?

Ayva çiçek açmadan önce.

Meyvelerin içi geçecek Rüzgâr başka çeşit esecek Yağmurlarla ıslanacaksın.

Halbuki ne kadar sıcaksın Cahit Külebi / Sonbahar Geliyor

9. Sahne

Delikanlı ağaçların arasında kaybolur. Sahnenin kenarında, sessizce ağaç kesme hareketleri yapar. Diğer çocuklar sahneye çıkarlar. Konuşmalar

(8)

arasında dörder adım atarlar ve sessizce dururlar. Repliklere uygun yüz ifadesi ve duruş takınırlar.

Güneş şimdi doğdu. (4 adım) Pista artık uyandı. (4 adım)

Nereye gidiyor acaba böyle aceleyle? (4 adım) Tabii ki ormana ağaç kesmeye. (4 adım)

Buna ne gerek var ki, zaten bütün kışı orada geçirmedi mi? (4 adım)

Zavallı dul annesiyle, yiyecek bir şeyleri yok ki. (4 adım) Ne kadar da güçlü. (4 adım)

Baltasını ne de hızlı sallıyor. (4 adım)

Akasya ağacını nasıl da deviriyor! (4 adım; flüt ya da ksilofon müziği, sessizlik)

Bu ses de ne?

10. Sahne

Ksilofon sesi, basit bir melodi. Çocuklar, melodi çalarken kahve makinesi formu oluştururlar. Pista ortada durur, kahve makinesi de karşısında.

Müziği duyan Peri, ağaçlardan birinin arkasından, zarif dans hareketleriyle ortaya çıkar. Makine: Çocuklar iki sıra halinde birbirlerinin arkasına geçerler ve ellerini kollarını gelişigüzel oynatırlarken 15 metrelik sarı bir kurdele bu kollara sarınır.

Şarkı:

Gök yeşil bir dumanken, yavaşça kızarır, Zillerin çıngırtısı, sakin göle yağarken,

Süt beyazı bir çiçek, buz tabakasına gömüldüğünde, Donan yaprağında süzülür dünya.

Ve gönül Tanrısına der ki:

Pervam yok verdiğin elemden;

(9)

Her mihnet kabulüm, yeter ki Gün eksilmesin penceremden!

Cahit Sıtkı Tarancı / Gün Eksilmesin Penceremden Bir melek su taşıdı,

Biri serinlik taşıdı uzaktan Biri yeşillik getirdi.

Yıldırım gibi, ama sessiz

Çimenler sökün etti kara topraktan.

Cahit Külebi / Yeşeren Otlar

Şimdi bir rüzgâr geçti buradan Koştum ama yetişemedim.

Nerelerde gezmiş tozmuş Öğrenemedim.

Cahit Külebi / Rüzgâr

Pista: (Periyi fark eder ve ona seslenir.) Sen de kimsin?

Peri: (Konuşurken minik, süzülür gibi adımlar atar.) Ben ormanın perisiyim.

Pista: (periyi takip ederek) Sen gerçekmişsin demek. Babacığım bahsetmişti.

Peri: Görüyorsun işte! Sana kızgınım, ağaçlarıma zarar verdin.

Pista: Ama sevgili Peri, ben buna mecbur kaldım. Zavallı dul anneciğime yiyecek bir şeyler bulmam lazım. Kanunlar pek kötü.

Peri: Sana bir kahve makinesi vereceğim ve dertlerinden kurtulacaksın. Ama karşılığında, ormanıma daha fazla zarar vermeden uzaklaşacaksın. (Yavaş yavaş çalışmaya başlayan

(10)

makineyi gösterir. Çocuklar, kollarıyla yavaş hareketler yapmaktadırlar. Çocukların kendi buldukları, tek tük makine sesleri de olabilir.)

Pista: Nasıl çalışır bu makine? (Peri, Pista’ya bir klaket verir.

Klaketi daha hızlı kullandıkça, çocuklar klaketin sesine göre, robot gibi bir yavaş bir hızlı hareket ederler ve kurdele de kollarına, vücutlarına dolanır.)

Peri: (Koro şefi gibi çocukları idare eder.) Kudora panyigai panyigai

kudora ü.

Elemtere fiş Kem gözlere şiş Bedri Rahmi Eyüboğlu

(Bu bölüm, Sándor Weöres’in Táncdal (Dans Şarkısı) isimli eserinden alınmıştır. Çeşitli varyasyonlarını kullanmak mümkündür ve bu da dramaturjik olarak önemlidir. Hatırlanması zor, uydurma bir metin de kullanılabilir.)

Herkes: (makinedekiler) panyigai panyigai panyigai ü, panyigai ü

panyigai panyigai panyigai ü panyigai ü

Elemtere fiş Kem gözlere şiş

Benim bir yarim var müthiş Bazen yedi yaşında, bazen yetmiş Peri:

kudora panyigai panyigai kudora ü

(11)

Elemtere fiş, kem gözlere şiş

(Makine durur, kurdele çocukların üzerinden düşer ve Pista kurdeleyi alır.)

Pista: Ne de çok altın var, teşekkür ederim Peri!

Peri: Dikkat et! Açgözlü olma! Makineyi zamanında durdur!

11. Sahne

Peri ve makineyi oluşturan çocuklar sessizce makineyi durduran cümleyi fısıldarlar. Herkes Pista’yı izlemektedir. Fısıldama esnasında üçlü gruplara ayrılıp pazarda kutu diziyormuş gibi yaparlar. Kutu dizme hareketleri, şarkının ritmine göredir.

Şarkı:

Az eltaposott orrú fekete a sárga, kinek kékebb az ege, a rézbőrű, kin megfagyott a vér és lidércként rugódzó fehér.

Burnu basık olan siyah, Göğü daha mavi olan sarı, Bakır tenlinin kanı donmuş;

Beyaz ise hayalet olmuş.

12. Sahne

Sahnede bir pazar kurulmuştur. Pazardaki satıcılar üçerli gruplar halinde durarak mallarını satmaktadırlar. Alışveriş yapan kalabalık bir o satıcıya bir bu satıcıya koşar. Alışverişçiler malları seçerler ve sonra pazarcılar da alışverişçilere dönüşüp tekerlemelerini okurlar:

(12)

Elma, armut, üzüm;

Gel tadına bak iki gözüm.

Vişneleri al götür, Neşeli ol bir ömür.

Kurdele, boncuk, Altın ve de taç!

Genç kız da olsa yaşlı kadın da, Tüm bunlar parıldasın saçlarında.

At nalı ve yeni tırpan, Delikanlı olan girer sıraya, Arpalar eğilirken,

Başlar hasat yapmaya.

Çörek, börek ve ekmek, Çocuklar ağlamasa gerek.

Kalp, kalp, kalp;

Balla kaplı kalp Genç kıza ballı çörek, Eşine de bir öpücük gerek.

13. Sahne

Hâkim pazara gelir (sahnedekilerin solundan) ve yanında da karısı vardır. Herkese tatlı sözler söylese de herkes ondan korkar. Kalabalık suskunlaşır.

Hâkim: Sevgili çocuklarım! Görüyorum ki bolca malınız var.

Oldukça fazla bunlar! Yeni kanun lazım bize. Halimiz vaktimiz yerinde, ben de boğazıma kadar işlere batmışım. Sabahı edecek olsam da çalışıp köyün işlerini düzenleyeceğim. Böylece her şeyi değiştireceğim. Ben topraklarımı sadece cumartesi değil, pazar da işliyorum. (Hakim’in karısı gülümseyerek başıyla onaylar.)

(13)

Delikanlı: (kalabalığın içinden) Buna dayanamayız sayın efendim, yeterince çalışıyoruz zaten.

Kalabalıktan birisi: Dokuz çocuğuma ne olacak?

Kalabalıktan başka bir ses: Ekinlerime ne olacak?

Hâkim: Bir şey mi dediniz? Sevgili çocuklarım. (Emir verircesine, zoraki bir nezaketle)

Genç kız: O zaman nasıl kiliseye gidip dua edeceğiz?

Hâkim: Papaz da tarlada çapa yapacak, sadece sen değil kızım.

Başka sorusu olan var mı?

14. Sahne

Pista sahneye çıkar. (Sahnenin sağından) Hâkim de sahneden çıkmaktadır. Yolları kesişir, birbirlerinin gözüne bakarlar. Hâkim, kıskançlıkla Pista’nın elindeki altını temsil eden kurdeleyi görür. Herkes Pista’nın etrafına toplanır. Şarkıyı dize dize söylerler. (Şikayetçi ses tonuyla) Sonra şarkının tamamını söylerler.

Şarkı:

Sazdan sepet taşıyoruz, Zayıf marulları çapalıyoruz, Tuğla için çamur yoğuruyoruz, Hanımefendinin kıyafetini dikiyoruz, Ve akşam vakti gelince,

Mutlu olmak yerine, borçlu çıkıyoruz.

Pista: Ey ahali, unutmayın, kanunlar kötü. Çil çil altınlarla değiştireceğim pazar gününü.

(14)

15. Sahne

Pista’nın annesi sendeleyerek sahneye çıkar ve sahnenin ortasında duran Pista’ya seslenir. Pista ve annesi konuşurken, çocuklar kahve makinesini oluştururlar.

Anne: Sevgili oğlum! Geldiğine çok sevindim, ormanda kaybolduğunu zannettim.

Pista: Duydum ki anneciğim köye yeni bir kanun gelmiş.

Anne: Sefaletimizin asla sonu gelmeyecek.

Pista: O zaman bana bak da ne bulduğumu gör! Ama ikimizin arasında sır olarak kalsın, aman Hakim’in kulağına gitmesin!

(Pista tekerlemeyi söyleyerek makineyi başlatır, annesinin kulağına fısıldamaktadır.)

16. Sahne

Makine, 10. sahnedeki gibi benzer şekilde çalışmaya başlar. Hâkim sahneye çıkar, şaşkınlıkla makineye bakar ve ayağını yere vurarak, makineyi hazır olda durdurur. Hâkimin karısı içeriye girer ve sırıtarak makineye bakmaya başlar.

Hâkim: Karıcığım bak, ne biçim bir makine! (Hayretle donakalır.) Hâkimin Eşi: Paslı! (Küçümseyerek)

17. Sahne

Pista sarı kurdeleyi, yani altını eline alır. İnsanlar etrafına toplanır

(15)

ve hayretle altına dokunurlar. Pista’dan altın istemek için repliklerini söylerler:

Çatı başımıza çökecek, hemen onarmak gerek.

Ah keşke daha büyük toprağım olabilse.

Ev alacak param olsa.

Seni artık o bile kurtarmaz!

Tek istediğim dört tane at!

At mı? On tane kaz gerek!

Pista: Herkes dursun! Para sizi bozacak. Altını, Pazar gününü Hakim’den geri almak için kullanacağız. (Pista şaşkın ve korkmuştur. Paranın insanların aklını bu derece almasına hayret etmektedir.)

Kalabalık:

Böylesi daha iyi olacak.

Kanunlar kötü.

Böyle olsun.

Yaşasın! Pazar günü bedavaya çalışmamız gerekmeyecek!

Gidelim! Pazar gününü kurtaralım! (Arkalarını dönerler ve sahnenin gerisine doğru ilerlerler. 2-3 adım attıktan sonra hareketsiz dururlar.)

18. Sahne

Hâkim ve karısı, sahnenin kenarında durmuş, olan biteni izlemektedir.

(Şüpheyle hem beklenen altına sevinip hem de insanlar yeni kanunlardan şikâyet ettikçe kızmaktadırlar.)

Hâkim: Karıcığım, şu bir sürü altını görüyor musun? (Gözlerine inanamıyor.)

(16)

Hâkim'in Eşi: Elbette görüyorum. (İçi giderek) Hâkim: Makinenin bizim olması lazım!

Hâkim'in Eşi: O köhne şeyin mi? (Aptal ve mızmızca) Hâkim: E altını o yapıyor.

Hâkim'in Eşi: Nasıl yapıyor? (Hayretle) Hâkim: Büyülü sözler lazım. (Açıklıyor.) Hâkim'in Eşi: Neden acaba? (Anlamıyor.) Hâkim: E, makine çalışsın diye.

Hâkim'in Eşi: O köhne kahve makinesi mi?

Hâkim: Onu çalacağız. (Kararlılıkla, sessizce sahneden çıkarlar.)

19. Sahne

Sahne değişir: Çocuklar, doğaçlama oyunlar sayesinde buldukları hareketlerle temsil ettikleri mobilyaları canlandırırlar. Neyi sembolize ettiklerini sözlü olarak da belirtirler. Birkaç çocuk birlikte de bir mobilya oluşturabilir:

Eski bir sandalye,

Uykulu bir sofa, (Esner ve yatar.)

Başı dönen bir hamak, (Bacakları ve kolları çapraz, açık; sallanıyor.) Gıcırdayan bir şifonyer,

Ocak ve alevi, Aç fareler,

(17)

Eski püskü çıkrık, (iki çocuk kollarıyla çember yaparak) Çürük yumurta,

Üç ayaklı masa.

20. Sahne

Hâkim ve karısı sessizce sahneye çıkarlar ve ortam karanlıkmış gibi el yordamıyla ilerlemeye çalışırlar. Hareketlerine ksilofonun sesi eşlik eder.

Hâkim: Makine buralarda bir yerlerde olmalı. (Eliyle etrafı kontrol ederek)

(Cik cik sesler)

Hâkim'in Eşi: Ay, ay! … Yardım edin, fareler!

Hâkim: Sessiz ol, herkesi uyandıracaksın! (Fısıldayarak) Hâkim'in Eşi: Şuna bak, amma çok altın var. (Tiz bir sesle) Hâkim: Onları boş ver, makineyle çok daha fazlasını yapabiliriz.

Hâkim'in Eşi: Ama evdeki kahve değirmenimiz bundan çok daha iyi.

Hâkim: Karıcığım sen delisin. (Hâkim çocuklara dokundukça çocuklar belli bir tempoyla sesler çıkarırlar.)

Hâkim: Buldum, hadi gidelim! (Mutlulukla ve alçak sesle) 21. Sahne

Hâkim ve karısı sahnenin ön tarafına gelirler ve Hâkim tekerlemeyi

(18)

söyleyerek makineyi çalıştırır. Çocuklar teker teker sözlere katılırlar ve makineyi oluşturmaya başlarlar.

Hâkim: Gel, makineyi çalıştıralım!

Hâkim'in Eşi: Neden? Canın kahve mi istiyor?

Hâkim: Senin yaptığın kötü kahveyi mi? Hayır, şimdi altın yapacağız!

Hâkim'in Eşi: Kahve yapmayacak mıyız?

Hâkim: Kudora, panyigai, kudora ü Elemtere fiş, kem gözlere şiş!

(Çocukların elindeki sarı

kurdele gittikçe daha görünür olmaya başlar.) Ne çok altın! Komşu evi bile satın alabiliriz!

Hâkim'in Eşi: O zaman dünyanın efendisi biz olacağız!

Hâkim: Yeni kanun getireceğim!

Makine: (Gittikçe daha yüksek sesle ve daha hızlı söylemektedir.)

Panyigai panyigai panyigai ü panyigai ü

panyigai panyigai panyigai Ü panyigai ü.

Elemtre fiş, kem gözlere şiş.

Kem gözlere şiş, elemtere fiş.

(Tekerlemeyi üç defa söylerler ve kurdele hareket etmeye devam ederken makine dağılır, çocuklar birbirlerinden uzaklaşır ve kurdeleyi hakimle karısının etrafına dolarken yüksek sesle ve hızla tekerlemenin devamını söylerler.)

(19)

Hâkim'in Eşi: Aman Tanrı’m şunu durdursana! (Kurdeleyle birlikte dönmektedirler.)

Hâkim: Altınların yüzünden nefes alamıyorum. (Çırpınır.) Hâkim'in Eşi: Bir şey yapsana! (Çığlık çığlığa)

Hâkim: Durduramıyorum. (Panik halinde) Hâkim'in Eşi: Büyülü sözleri söylesene!

Hâkim:

Kotta kudora panyigai kudora kotta ü

Ketenpere miş, Kerempete fiş,

Çalışmıyor, sözleri unutmuşum!

(Pista sahneye çıkar. Bu sırada, makine yüksek sesle gürültü çıkarmaktadır. Sesler, makinenin bozulmakta olduğunu göstermektedir ve çocuklar da robot gibi aynı hareketleri tekrarlamaktadırlar.)

Pista: Evet Hâkim Bey, yeni kanun mu lazım?

Hâkim: Pista oğlum, makineyi durdur!

Pista: Dediğinizi anlayamadım.

Hâkim: Hayır, hayır, hayır, yeni kanuna gerek yok.

Pista:

Kudora panyigai panyigai kudora ü.

Elemtere fiş, Kem gözlere şiş.

(20)

garip duruşlar sergilerler.

Pista: Gördünüz mü Hâkim Bey, yeni kanun sadece kayıp getirdi size!

22. Sahne

Kapanış şarkısı:

(Selam vermek üzere sıraya girerken) Akár egy halom hasított fa,

hever egymáson a világ, szorítja, nyomja összefogja egyik dolog a másikat.

İçinde

Denizlerimiz var, güneş içinde;

Ağaçlarımız var, yaprak içinde;

Sabah akşam gider gider geliriz, Denizlerimizle ağaçlarımız arasında, Yokluk içinde.

Orhan Veli Kanık

-Son-

Referanslar

Benzer Belgeler

6) İlgili mevzuatlarda belirlenen kullanım ömrü süresince malın azami tamir süresi 20 iş gününü, geçemez. Bu süre, garanti süresi içerisinde mala ilişkin arızanın

Isıtma süresi uzadıysa, su miktarı doğru değilse ve tam otomatik kahve makinesinin performan- sı düştüyse, İçecekler orta akıtma ünitesinden daha yavaş akıyorsa. Tam

• Çalıştırma esnasında filtre sepetinden su damlamıyorsa, cihazın fişini prizden çekin ve 10 dakika soğumaya bıraktıktan sonra filtre kapağını açıp kontrol edin..

^ Kahve makinesini enerji tasarrufu modunda kullanmak isterseniz, seçme düðmesini ekranda ECO MODE (ECO-MODU) yazýsý görülünceye kadar

cleaned for a long time Soaking the connection milk tube into warm water for an hour, follow the “cleaning the milk container and connection milk tube” in section “Daily

Kahve makinesini doldurmadan, boşaltmadan veya temizlemeden önce veya kullanmadığınız zaman kapatınız ve fişini prizden çekiniz.. Çok aşırı doldurmayınız, kaynamış

Garanti süresi Grundig Kahve Makinesi'nin, kullanım kılavuzunda gösterildiği şekilde kullanılması ve Grundig’in yetkili kıldığı servis elemanları dışındaki

6) İlgili mevzuatlarda belirlenen kullanım ömrü süresince malın azami tamir süresi 20 iş gününü, geçemez. Bu süre, garanti süresi içerisinde mala ilişkin arızanın