• Sonuç bulunamadı

Küreşelleşme ve Medya Sahiplik Politikaları

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Küreşelleşme ve Medya Sahiplik Politikaları"

Copied!
20
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Küreşelleşme ve Medya

Sahiplik Politikaları

(2)

Küreselleşme Nedir?

 1980 ve 1990 yıllarda dünya medyası ve politikasında, büyük bir iyimserlikle savunulan, propagandası yapılan yeni ekonomik düzeni, sanki yeni bir şeymiş gibi takdim edilen şey aslında tabu içeriği kazandırılan pazar ekonomisinin tartışılması denebilir. İleri sürülen bütün iddiaların aksine politik ve ideolojik bir içerik ve sunum söz konusu.

(3)

Devlet sadece düzen koruyucu bir mekanizmaya indirgenmiş

 Pazarın ve pazar güçlerinin kayıtsız şartsız egemenliğinin dünyanın her tarafında ve dünya üzerinde yaşayan her toplumun ekonomik olarak bütünleşmesi ve siyasetin de ancak bu koşulları gerçekleştirmeye yönelik bir işlev tanımak olarak tanımlanabilir.

(4)

Küreselleşme denen şey aslında kapitalizmden başka bir şey değil.

 Kapitalizm gelişimine bakmak gerek: 16 ve 18. yüzyıl arasında Batı Avrupa’da kendini gösteren yeni toplumsal düzen olarak tanımlanabilir.

Bu toplumsal düzen, yaşamın her alanında, ekonomide, politikada, düşüncede, bilimde ve teknolojide, estetikte yepyeni oluşumları kapsamaktadır.

(5)

Aslında küreselleşme olarak tanımlanan şey kapitalizmin bir aşamasından başka bir şey değil.

 Kapitalizm krizlerden geçerek gelişir.

 En büyük yeteneği de krizleri aşabilmedir

(6)

Piyasa ya da Pazar mekanizmasının kayıtsız koşulsuz egemenliği, özelleştirme, devletin ekonomik ve toplumsal işlevlerinin asgariye

indirgenmesi ya da sıfırlanması birer politika önerisi olarak ortaya çıkar ve bütün bu politika önerileri her yerde uygulanır.

(7)

Ulusal devletin giderek arkayık bir yapı olma özelliği taşıdığı ve devletin egemenliği yerine karşılıklı bağımlılığın bir toplumsal gerçeklik haline geldiğini ileri süren tezler sözü edilen içerik tartışmasının önde gelen örnekleri arasındadır.

(8)

Kapitalizm 1980’lerde girdiği krizi küreselleşme adıyla formüle ederek ideolojik bir içerik ile sunmuştur.

 Thatcherism-Reaganism olarak bilinen dönem aslında krize giren kapitalizmin yeniden yapılanmanın siyasal sürecidir.

 Neden

 Çünkü Thatcher ve Reagan tarafından uygulanan politikalar Dünya sistemini yeniden yapılandırmaktadır.

(9)

Reaganism- Thatcherism sosyo-politikacıdan üç önemli değişimi gerçekleştirmiştir:

 1. Toplumsal bölüşüm düzeninin köklü bir biçimde değişmesi

 2. Devletin ekonomiye müdahale biçimlerinin radikal bir biçimde değişmesi

 3. Bütün ekonomik süreçlerin küreselleşmesinin hız kazanması

(10)

Sonuç olarak, sermayenin örgütlü emeğe karşı kesin bir üstünlük sağlaması, devletin işlevlerinin esas olarak sermaye birikimi ve adil bölüşüm taleplerini bastırmaya doğru dönüşmesi ve küreselleşme yani uluslararasılaşan sermayenin önündeki coğrafi- politik engellerin

temizlenmesidir.

(11)

1990’larda küreselleşmiş dünya 1970’lere göre çok daha eşitsiz ve adaletsizdir. Kapitalizmin yeniden yapılanması çerçevesinde ideolojik olanda karşı konulmaz modalar haline gelen devletin küçültülmesi, deregülasyon, serbest pazar düzeni, özelleştirme gibi politikalar bir çözüm olamamıştır.

(12)

Yeni dünya düzeni olarak sunulan küreselleşme aslında kapitalizmin seçeneksiz bir sistem olarak üstünlüğünü dünya ölçeğinde kabul ettirmesinden başka bir şey değildir.

(13)

Bu yeni sistemle daha doğrusu adına karşılıklı bağımlılık olarak

tanımlanan bu yeni durumda bütün dünyada neyin nerede ne kadar üretileceğine, nerede ne kadar ve me türlü yatırım yapılacağı kararları uluslararası finansman kurumları tarafından verilmektedir.

(14)

Yeni dünya düzeni ideolojisinin minimal devlet önerisi, siyaset ile

ekonomi arasına kesin bir ayrım çizgisi koyma çabaları kaçınılmaz olarak temsili demokrasinin bunalımına yol açmaktadır.

(15)

Paradoksal olarak kapitalizmin gelişim sürecinde, döngüsel olarak içine girdiği krizleri devlet müdahalesi ile aşar.

 Kapitalizmin merkezi olarak kabul gören ABD son olarak emlak alanında büyük bir kriz yaşadı ve batık kredileri devlet, kamu bütçesi ile kurtardı.

 Daha önce 1980’lerde girdiği krizi ise bilişim alanına yatırım yaparak aştı. Pentagon aracılığı ile bilişim alanına büyük yatırımlar yapıldı.

(16)

yeni dünya düzenin bir ayağı küresel para piyasaları ise diğer ayağı ise eş zamanlı gelişen Global Medyadir.

 Bunu ifade eden önemli bir kavram enformasyon toplumu

(17)

19. yy.dan günümüze uzanan en zengin Amerikalılar listesine bakıldığında her dönem mutlaka medya işin içinde vardır.

 1990’larda en büyük otuz servetten dokuzu medya

 2000’li yıllardamedya sektörü en hızlı en çok büyüyen sektör

(18)

Bu nasıl mümkün olmuştur?

 Özelleştirme ve deregülasyon politikaları sonrasında medya sermaye birikiminin başlıca motorlarından birisine dönüşmüştür.

 Serbest rekabetin özgürlükleri sağlayacağı varsayımı üzerine kurulu bir retorik ile yürütülen deregülüsyon politikaları telekomünikasyon ve

radyo-televizyon alanlarının özel yatırımcılara açılması kamusal tellere son verilmesi alanda sadece mülkiyet yapısını değiştirmemiş yatırılan sermayenin yapısını da kökten değiştirmiştir.

(19)

Tekelleşmeye bu hızlı yöneliş iki biçimde gerçekleşmiştir:

 Sektörde yalnızca tek bir alanda faaliyette bulunan kimi firmalar, faaliyetlerini sektörün diğer alanlarına doğru genişletmiştir.

 İkincisi birçok firma da birleşmeler veya satın almalar yoluyla bütünleşerek büyümüşlerdir

(20)

Referanslar

Benzer Belgeler

Daha önce de belirtildiği gibi, Avrupalıların ABD’ye stratejik açıdan bağımlı oldukları Soğuk Savaş döneminde de ABD ve Batı Avrupalı müttefikleri arasında dış

Örneğin; Niloya çizgi filminin 18 bölümünde 22 değer içerisinde adil olmak değerinin üç kez geçtiği (Karakuş, 2015); Küçük Hezarfen çizgi filminde 21 değerden biri

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 22 yıldır Garanti Bankası sponsorluğunda gerçek- leştirilen İstanbul Caz Festivali, bu sene de çağdaş müziğin

Modernizmin ve Yeni Dünya Düzeni’nin romandaki görünümü ile Alatlı’nın roman üzerinden getirdiği eleştiriler, modernizm sonucu olarak ortaya çıkan ve

devrimciliği ise toplumsal bir yıkıcılıktan başka bir şey değildir. Bu nedenle barbarlık sistemi kendini yıkıcılıkla ve varlık koşullarını iğdiş ederek dışa

Nano teknoloji alan›ndaki geliflme- ler, içinde bulundu¤umuz ça¤›n yeni hedefini belirledi: Araflt›rmac›lar art›k daha küçük olan üzerinde, daha çok

Kendine verimli ve kısmen verimli çeşitlerde tozlayıcı kullanıldığında meyve tutumu daha yüksek olur, verim artar, meyve daha iri ve gösterişli olur, çekirdek

Olayların den-geler metaforu ile değil süreç metaforu ile değerlendirilmesi; değişken uluslararası dinamikle-re uygun değişken çok boyutlu uluslararası politika