ĠLKÖĞRETĠM 6. SINIF ÖĞRENCĠLERĠNĠN 7. SINIF MATEMATĠK KAZANIMLARINA YÖNELĠK
TUTUMLARININ ĠNCELENMESĠ
Erkam GAZEL
Çobanköy Ġlköğretim Okulu, TavĢanlı, Kütahya ÖZET
İnsanlar günlük yaşamda ihtiyaç duyduğu sayma, zamanı okuma, ölçme, tartma gibi işlemleri gerçekleştirmek için matematiğe ihtiyaç duymaktadırlar. Bunun dışında günümüzde her alanda kullandığımız teknolojinin matematik olmadan işlemesi, üst düzey matematik kullanılmadan gelişmesi mümkün değildir. Bütün bunlar iyi bir matematik eğitimini zorunlu kılmaktadır. Ülkeler arası matematik yarışmalarında ülkemizin üst sıralarda olmaması, ülkemizdeki matematik eğitiminde bir sorun olduğuna işaret etmektedir. Matematik eğitiminde öğrenci, öğretmen, eğitim ortamı, eğitim felsefesi ana başlıkları ile incelenebilecek onlarca sorun vardır. Öğrencilerin matematiğe karşı olumsuz tutumu ise davranışa dönüştüğünde matematik eğitimindeki sorunlardan biri olmaktadır.
Fakat bu sorun (kaygı) belki de en önemli sorundur. Bu çalışmanın amacı, 2011-2012 Eğitim Öğretim yılında 6. Sınıfta öğrenim gören bir grup öğrencinin, 7. Sınıfta edinmeleri beklenen matematik kazanımlarına yönelik tutumlarını belirlemektir. Araştırma sonunda, 6. Sınıf öğrencilerinin 7. Sınıf matematik kazanımlarına yönelik olumsuz tutumları belirlenecek, öğretmene kazanım bazında ilgili kazanıma ait olumsuz tutumu değiştirecek önlemleri alması için önerilerde bulunulacaktır. Bu araştırmada tarama yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini; Kütahya’da eğitim gören 28 ilköğretim 6. Sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Verilerin toplanması aşamasında; Kazanım Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Toplanan veriler analiz edilerek öğretmenler için daha iyi bir matematik eğitimi için ipuçları bulunmaya çalışılmıştır. Araştırma sonucunda, bir matematik öğretmenine üç anahtar madde ile öneride bulunabilir: Daha iyi matematik eğitimi için “günlük hayatla ilişkilendirme”,
“eğlenceli matematik” ve “görsellik”.
Anahtar Kelimeler: 6. Sınıf Öğrencileri, 7. Sınıf Matematik Kazanımlarına Yönelik Tutum, Kazanım Tutum Ölçeği
1.GĠRĠġ
Öğrenciliğim zamanında arkadaşlarımın matematik dersinde matematik öğretmenime “Biz bu konuları nerelerde kullanacağız?” diye sorduklarına defalarca şahit oldum. Bugün ise öğrencilerim bana “Matematiği kullanmadığımız bir alan var mı?” diye soruyor. Öğrencilerle birlikte bu soru üzerinde düşündüğümüzde ise matematiği kullanmadığımız bir alana rastlamadık. Gerçekten alışveriş yapma, ölçme, tartma, zamanı kullanma, orantıdan faydalanma günlük hayatımızda defalarca yaptığımız matematiksel işlemlerdir. Ev hanımlığından mühendisliğe, sporculuktan hukukçuluğa matematiğin kullanılmadığı bir alan bulunmamaktadır. Sanatta estetiği yakalamak için ise matematik zorunludur. Doğada rastladığımız örüntüler doğanın matematiğinin en basit örneğidir.
Wynn (1992), altı aylık bebeklerin bile sayılara karşı tepki verdiklerini, hatta birden dörde kadar eksiltme ve arttırma işlemlerini yapabildiklerini savunmuştur. Buradan hareketle, matematik bilgisinin ve matematiksel becerinin, en erken gelişim evremizden itibaren var olduğu söylenebilir (Alkan,2011). Sonuç olarak matematiği kullanmak insan için bir ihtiyaç, belki de zorunluluktur. İşte bu yüzden matematik eğitiminin önemi tartışılamaz.
Ülkeler arasında bilimi geliştirmek ve teknolojiyi kullanmak bakımından büyük rekabet vardır. Bu yüzden teknolojiyi geliştirecek bireyler yetiştirmek için iyi bir matematik eğitimi ülkemiz için de çok önemli ve vazgeçilmezdir. Fakat uluslararası matematik yarışmalarında ülkemizin üst sıralarda olmaması; matematik eğitiminin üzerinde durulmasını, sorunlarının araştırılıp çözüme kavuşturulmasını gerektirmektedir.
Bu araştırmada matematik eğitiminin duyuşsal alan sorunları üzerine yoğunlaşılmıştır. Yapılan araştırmalarda (Bloom,1979) bireylerin öğrenmeleri arasındaki farklılıkların yaklaşık dörtte birinin duyuşsal özelliklerden geldiği görülmüştür. Tutum ve kaygı duyuşsal özelliklerin en önemlileridir. Tutum Smith tarafından “bir bireye atfedilen ve onun bir psikolojik objeyle ilgili düşünce, duygu ve davranışlarını düzenli bir şekilde oluşturan bir eğilim” olarak tanımlanmıştır.(Smith, 1968; Kağıtçıbaşı, 1999). Bir objeye karşı olumlu tutum gerçekleşebileceği gibi olumsuz tutum da gerçekleşebilir. Eğer bir birey bir objeye karşı olumsuz tutum geliştirmişse, ona karşı ilgisiz kalır, onunla ilgilenmez.
(Baykul, 2003). Matematik kaygısının birçok nedeni vardır. Öğrencinin matematiğe karşı olumsuz tutumu matematik kaygısının bir nedeni olmaktadır. Yatılı öğretmen okulu öğrencileri örnekleminde yapılan bir araştırmada öğrencilerin matematik kaygı ortalamaları ile matematik tutum ortalamaları arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (Yenilmez ve Özabacı,2003)
.
Matematiğe karşı olumsuz tutum, davranışa dönüştüğünde matematik kaygısı olarak ortaya çıkıyor; bu yüzden bu bir matematik eğitimi sorunudur. Bu sorunu çözmek isteyen bir Matematik öğretmeninin yapması gereken, öğrencinin olumsuz tutumunu önceden keşfederek gereken önlemi almaktır.Bu çalışmada amaç 6. Sınıf öğrencilerinin 7. Sınıf matematik kazanımlarına yönelik tutumlarını ölçmek ve öğretmenin bu tutumlara göre ilgili kazanımlara daha etkili biçimde hazırlanmasını sağlamaktır. Bu şekilde matematik eğitimi sorunlarından birinin çözümüne yardımcı olunabilir.
2. YÖNTEM
İlk aşamada konuyla ilgili aracı geliştirmek için kaynak taraması yapılmıştır. Daha sonra 7. Sınıf matematik kazanımları incelenmiştir. Öğrencilerin matematik kazanımları ile ilgili tutumlarını ölçmek için 75 kazanımın hepsini içine alan bir tutum ölçeği hazırlanmış fakat bazı kazanımların çok uzun olması nedeni ile ve 75 kazanımlık bir ölçeğin öğrenci tarafından cevaplanmasının uzun süreceği ve bu nedenle amaç dışına çıkılabileceği düşüncesi ile kazanımlar alt başlıklar altında toplanarak 26 maddelik bir tutum ölçeği hazırlanmıştır. Bu aşamada ölçeğin olası anlatım bozukluklarını içermemesi için uzmanlardan görüş alınmıştır.
18 olumlu ve 8 olumsuz madde içeren ölçek, “Kesinlikle katılmıyorum, Katılmıyorum, Kararsızım, Katılıyorum, Tamamen katılıyorum” tepki kategorilerinden oluşmuştur. Bu tepki kategorileri 1,2,3,4,5 olarak olumlu maddeler için, 5,4,3,2,1 olarak olumsuz maddeler için puanlanmıştır. Puanın yüksek olması ilgili madde için olumlu tutuma sahip olunduğunu gösterir. Teorik olarak bir maddenin alabileceği en yüksek puan ortalaması 5, en düşük puan ortalaması ise 1’dir.
Son şekli verilen kazanım tutum ölçeği Kütahya ili Tavşanlı ilçesinde bulunan bir ilköğretim okulunun 6. Sınıf öğrencilerine uygulanmıştır. Araştırmanın örnekleminde 28 öğrenci yer almıştır. Araştırmanın evrenini ilköğretim 6. Sınıf öğrencileri oluşturmaktadır.
2.1. Verilerin Analizi
Verilerin analizi her bir madde için ayrı ayrı yapılmış ve aritmetik ortalama dikkate alınarak en olumlu tutuma sahip maddeden en olumsuz tutuma sahip maddeye doğru sıralama yapılmıştır. Aritmetik ortalaması aynı olan maddeler ise standart sapmalarına bakılarak sıralanmıştır.
3. BULGULAR
Maddelerin sıralaması yapıldığında ilk 8 sıradaki maddeler ve istatistiksel verileri tablo 1’de gösterilmiştir.
Tablo.1 En yüksek puana sahip maddeler
Aritmetik
Ortalama Standart Sapma
18. Madde 4,571 0,997
8. Madde 4,071 1,119
10. Madde 4,071 1,152
4. Madde 4,035 0,999
26. Madde 3,964 0,881
19. Madde 3,857 0,97
2. Madde 3,857 1
21. Madde 3,857 1,078
Maddelerin sıralaması yapıldığında son 8 sıradaki maddeler ve istatistiksel verileri tablo 2’de gösterilmiştir.
Tablo.2 En düşük puana sahip maddeler
Aritmetik
Ortalama Standart Sapma
24. Madde 3,321 0,818
16. Madde 3,321 0,983
6. Madde 3,285 1,212
17. Madde 3,25 1,004
23. Madde 3,214 1,031
5. Madde 3,178 1,02
14. Madde 3,142 0,97
20. Madde 3,071 1,015
4. YORUM/TARTIġMA
Öğrencilerin “eğilim” , “yayılma” , “aritmetik”, “olası durumlar” kelimelerinin bulunduğu maddelere yönelik tutumunun daha olumsuz olduğu anlaşılmıştır. Bunun nedeni olarak öğrencilerin bu kelimeleri daha önce duymaması veya günlük hayatta bu kelimeleri kullanmıyor olması gösterilebilir. Öğrencilerin “işlem yapma” “ölçme” kavramlarına da olumsuz tutum geliştirdikleri anlaşılmıştır. “Rasyonel sayılarla uğraşmak” , “Çember ve daire ile uğraşmak” maddeleri sıralamada üst sıralarda yer alırken, “Rasyonel sayılarla işlemler yapmak”, “Çemberin ve çember parçasının uzunluğu” , “Daire ve daire diliminin alanı” ile ilgili maddeler sıralamada alt sıralarda yer almıştır. “Örüntü ve süslemeler” ,
“Çokgenler”, “Geometrik cisimler” , “Açılar” ile ilgili maddeler ile ilgili tutumların çok olumlu oldukları görülmüştür. Bu durum öğrencilerin matematiğin görsel alanlarına daha fazla ilgi gösterdiklerini açığa çıkartmaktadır.
5. SONUÇ VE ÖNERĠLER
Sonuç olarak araştırma, görselliği kullanmanın, günlük hayattaki örnekleri keşfettirmenin, olumlu tutum oluşturacağını göstermekte ve öğretmene bir ipucu vermektedir. Sınıf tasarımında matematiksel görsellerin ve matematiksel terimlerin kullanılması, öğrencinin olumlu tutuma sahip olmasını sağlayabilir. Öğretmenin bir sonraki kazanıma ait terimleri, bulmaca, kelime avı gibi eğlenceli araçlar kullanarak tanıtması da öğrencinin olumlu tutumu için etkili bir yol olabilir. Yalın olarak araştırma, bir matematik öğretmenine üç anahtar madde ile öneride bulunuyor: Daha iyi matematik eğitimi için
“günlük hayatla ilişkilendirme”, “eğlenceli matematik” ve “görsellik”.
TEMEL KAYNAKLAR:
Wynn, K. (1992). Addition and subtraction by human infants. Nature, 358,749-750.
Alkan, V. (2011). Etkili Matematik Öğretiminin Gerçekleştirilmesindeki Engellerden Biri: Kaygı ve Nedenleri. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Sayı 29 (Ocak 2011/I), 89-107
Yenilmez, K. ve Özabacı, N. (2003). Yatılı Öğretmen Okulu Öğrencilerinin
Matematik ile İlgili Tutumları ve Matematik Kaygı Düzeyleri Arasındaki İlişki Üzerine Bir Araştırma. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi Yıl:2003 (2) Sayı:14
Bindak, R. (2005). İlköğretim Öğrencileri İçin Matematik Kaygı Ölçeği. F. Ü. Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi, 17 (2), 442-448
Işık, A. ve Çiltaş, A. ve Bekdemir, M. (2008). Matematik Eğitiminin Gerekliliği ve Önemi. KKEFD. Yıl:2008 Sayı:17, 174-184
Ersoy, Y. (2003). Teknoloji Destekli Matematik Eğitimi-1: Gelişmeler, Politikalar ve Stratejiler. İlköğretim-Online 2(1) 18-27
EK.1 Kazanım tutum ölçeği
Kesinlikle katılmıyorum (1) Katılmıyorum (2) Kararsızım (3) Katılıyorum (4) Tamamen katılıyorum (5)
1
Tam sayılarla işlemler yapmak bana zor gelmez.2
Rasyonel sayılarla uğraşırken çok eğleneceğimi tahminediyorum.
3
Doğrular ve açılar alanında başarılı olacağımdan endişeediyorum.
4
Açıları ölçme konusunun bana çok kolay geleceğindeneminim.
5
Rasyonel sayılarla işlemler yaparken zorlanmayacağımıtahmin ediyorum.
6
Cebirsel ifadeler benim için çocuk oyuncağıdır.7
Denklemlerle uğraşırken sıkılabileceğimi tahmin ediyorum8
Çember ve daire ile uğraşmak için sabırsızlanıyorum.9
Oran orantı ile uğraşmak bana zor gelmez.10
Çokgenler ile ilgilenmek benim için çok zevkli olacak.11
Eşlik ve benzerlik konusunun beni zorlamayacağınıdüşünüyorum.
12
Tablo ve grafiklerde çok başarılı olacağımı tahmin ediyorum.13
Merkezi eğilim ve yayılma ölçüleri beni zorlayabilir.14
Olası durumları belirlemek konusunda zorlanabilirim.15
Olay çeşitlerini öğrenmek bana çok zevkli gelecektir.16
Olasılık çeşitlerini öğrenmek bana çok sıkıcı gelir.17
Dönüşüm geometrisi ile uğraşmanın kolay olmayacağınıdüşünüyorum.
18
Örüntü ve süslemeler ile uğraşmak için sabırsızlanıyorum.19
Örüntüler ve ilişkiler benim için çok kolaydır.20
Bilinçli tüketim aritmetiği konusunda endişe etmiyorum.21
Geometrik cisimler ile uğraşmanın çok zevkli olacağınıtahmin ediyorum.
22
Dörtgensel bölgelerin alanı konusunda başarısız olacağımıtahmin ediyorum.
23
Çemberin ve çember parçasının uzunluğunu kolaycaöğreneceğimden kuşkum yok.
24
Daire ve daire diliminin alanını kolayca öğreneceğimdenkuşkum yok.
25
Geometrik cisimlerin yüzey alanı ile uğraşmak bana sıkıcıgelir.
26
Geometrik cisimlerin hacmi ile uğraşmanın çok zevkliolacağını tahmin ediyorum.