• Sonuç bulunamadı

CERRAHİ GİRİŞİM SONRASI ANJİOÖDEM: BİR OLGU SUNUMU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "CERRAHİ GİRİŞİM SONRASI ANJİOÖDEM: BİR OLGU SUNUMU"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

www.turkplastsurg.org

Cilt 20 / Sayı 1

CASE REpORT OLGu SuNuMu

35

pOSTOpERATIvE ANGIOEdEMA: A CASE REpORT

GİRİŞ

İlaç reaksiyonları immünolojik ve immünolojik ol- mayan olarak ikiye ayrılır. İmmünolojik reaksiyonlar tüm ilaç reaksiyonlarının %5-10’udur ve IgE aracılıklı alerjik reaksiyonları içerir. İmmünolojik olmayan reaksiyonlar ise idiyosenkratik intolerans, ilaç toksisitesi, aşırı doz ve yalancı alerjik reaksiyonları içerir.1 Alerjik reaksiyonlar genelde hafiftir, ancak anjyioödem şeklinde de olabilir.

Anjyioödem ortalama %15 oranında görülür ve kadın- larda daha sıktır.2 Genellikle yüz bölgesinde başlar ve mukozalarda devam eder. Larinks ödemine bağlı olarak ölüme neden olabilir.3

Lokal anestetikler, farmakolojik etkileri ve içerikle- rinde bulunabilen vazokonstrüktör maddeler ve sülfit- ler nedeniyle alerjik reaksiyonlara neden olabilirler.1 Bu çalışmada, lokal anestezi altında gerçekleştirilen cerrahi girişim sonrası gelişen ve başlangıçta cerrahi girişime bağlı ödem olarak değerlendirilen bir anjyioödem ol- gusu sunulmaktadır.

OLGu SuNuMu

Otuz beş yaşındaki erkek hasta frontal bölgedeki keratotik lezyon nedeniyle başvurdu (Şekil 1). Hikaye- sinde alerjik reaksiyon öyküsü olmayan hasta, lidokain kullanılarak uygulanan lokal anestezi altında opere edil-

di. Hasta sorunsuz olarak taburcu edildi, ancak ameli- yat sonrası ikinci günde yara yerinden dudak çevresine yayılan ödem nedeniyle yeniden başvurdu (Şekil 2).

Ödemli alanda lokalize ısı artışı olan hasta selülit ön ta- nısıyla yatırıldı. Enfeksiyon hastalıklarına danışılan has- taya intravenöz antibiyotik tedavisi başlandı. Ancak bir haftalık tedaviye rağmen düzelme olmaması, aksine şiş- liğin boyun ve karşı göz çevresine ve yanağa yayılması üzerine (Şekil 3), dermatoloji kliniğine danışılan hastaya anjyioödem tanısı konuldu. Antibiyotik tedavisi sonlan- dırılarak, betametazon tedavisi başlandı. Betametazon tedavisi ile hastanın bulgularında hızlı bir düzelme sağ- landı (Şekil 4). Üç günlük tedavi sonrasında bulguları ta- mamen gerileyen hasta sorunsuz olarak taburcu edildi.

TARTIŞMA

Lokal anestetikler kimyasal yapılarına göre amid yapılı, ester yapılı ve diğerleri olarak üç gruba ayrılırlar.

Ester yapılı olanlar, plazma kolinesterazı ve karaciğer esterazları tarafından parçalandıklarından etki sürele- ri kısadır. Amid yapılı olanlar, karaciğerde mikrozomal enzimler tarafından daha yavaş parçalandıklarından etki süreleri daha uzundur. Lidokain klinik kullanıma ilk giren amid yapılı lokal anestetiktir. Yüksek etki gücü, etkisinin hızlı başlaması ve uzun sürmesi ve topikal et- kisi nedeniyle lokal anestezide en sık kullanılan lokal

ABSTRACT

Allergic drug reactions are usually simple, but can be seen as acute laryngeal edema and anaphylactic shock. Di- agnosis of the advanced angioedema cases is usually simple.

However, mild (Type 1) angioedema due to local anesthetic can easily be misdiagnosed as postoperative edema. In this study we are presenting a case of angioedema that occurred two days after surgical intervention under local anesthesia, which initially evaluated as edema due to surgical trauma.

Keywords: Local anesthetics; Surgery; Angioedema.

ÖZET

Alerjik ilaç reaksiyonları genelde hafif seyreder, ancak akut larinks ödemi ve anaflaktik şok şeklinde seyredebilir. İleri evre anjyioödem olgularının tanısı genellikle kolaydır. Ancak, lokal anestetiklere bağlı geç dönemde gelişen hafif anjyioö- dem olguları (Tip 1), cerrahi girişime bağlı ödem ile karışabil- mektedir. Bu çalışmada, lokal anestezi altında gerçekleştirilen cerrahi girişim sonrası gelişen ve başlangıçta cerrahi girişime bağlı ödem olarak değerlendirilen bir anjyioödem olgusu su- nulmaktadır.

Anahtar kelimeler: Lokal anestetikler; Cerrahi girişim;

Anjyioödem.

Sağlık Bakanlığı Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği, Ankara

* Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Sağlık Bakanlığı Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği, Ankara

Geliş Tarihi :12.12.2011 Kabul Tarihi : 13.05.2012

Elif Sarı, Hülda Rıfat Özakpınar, Tolga Eryılmaz, Mustafa Durgun, Hüseyin Fatih Öktem, *Ali Teoman Tellioğlu

CERRAHİ GİRİŞİM SONRASI ANJİyOÖdEM: BİR OLGu SuNuMu

(2)

www.turkplastsurg.org

36 Turk Plast Surg 2012;20 (1)

36

Anjiyoödem

Şekil 1. Hastanın ameliyat öncesi görünümü

Şekil 2. Ameliyat sonrası ikinci günde ameliyat alanında ve göz çev- resinde ödem gelişti.

Şekil 3. Antibiyotik tedavisine rağmen ödem gerilemedi. Şekil 4. Betametazon tedavisinin birinci gününde belirgin düzelme meydana geldi.

(3)

TÜRK PLASTİK REKONSTRÜKTİF ve ESTETİK CERRAHİ DERGİSİ - 2012 Cilt 20 / Sayı 1

www.turkplastsurg.org

37

KAYNAKLAR:

Çelik M, Soyer ÖU, Şekerel BE. Lidokaine Bağlı Allerji veya Tok- 1.

sisite? Astım Allerji İmmünoloji. 2008;6(1):22-4.

Frigas E, Park M. Idiopathic recurrent angioedema. Immunol Al- 2.

lergy Clin North Am. 2006;26(4):739-51.

Temiño VM, Peebles RS Jr. The Spectrum and Treatment of An- 3.

gioedema. Am J Med. 2008;121(4):282-6.

Greenberger PA. Drug allergy. J Allergy Clin Immunol. 2006;117(2 4.

Suppl Mini-Primer):S464-70.

Frank MM. Urticaria and angioedema. In: Goldman L, Bennett 5.

JC (eds). Cecil Textbook of Medicine. 21st ed. Philadelphia: W.B.

Saunders, 2000:1440- 5.

Frigas E, Nzeako UC. Angioedema pathogenesis, differen- 6.

tial diagnosis and treatment. Clin Rev Allergy Immunol.

2002;23(2):217-31.

Krnacik MJ, Heggeness MH. Severe angioedema causing 7.

airway obstruction after anterior cervical surgery. Spine.

1997;22(18):2188-90.

Chiu AG, Newkirk KA, Davidson BJ, Burningham AR, Krowiak EJ, 8.

Deeb ZE. Angiotensin-converting enzyme inhibitor–induced angioedema: a multi-center review and an algorithm for airway management. Ann Otol Rhinol Laryngol. 2001;110(9):834-40.

anestetiklerdendir. Genellikle güvenilirdir, fakat alerjik reaksiyonlar ve yüksek doz kullanımına bağlı sistemik intoksikasyon görülebilir. Sistemik intoksikasyon geliş- tiğinde sersemlik, dil ve ağız çevresinde uyuşma, ataksi, ajitasyon, konvülziyon, solunum depresyonu ve koma gibi santral sinir sistemi bulguları ve kardiyovasküler kollaps gözlenebilir.4 Alerjik reaksiyonlar arasında en önemlisi anjyioödemdir ve cerrahi girişime bağlı ödem- le karıştırılabilir.3 Nitekim olgumuzda da ameliyat son- rası gelişen ödem başlangıçta cerrahi girişime bağlandı.

Ancak, uygulanan tedaviye yanıt vermemesi ve klinik tablonun ağırlaşması üzerine anjyioödem tanısı konul- du ve steroid tedavisi ile iyileşme sağlandı.

Vazodilatasyona bağlı damar geçirgenliğin artması sonrası plazmanın ekstravasküler alana çıkması anjyi- oödemin temel mekanizmasıdır. Bu mekanizma kinin- kallikrein sistemi ve kompleman yolaklarının aktivasyo- nu sonucu başlamaktadır. Ödem genellikle yüzde başlar ve mukozalara yayılır.5,6 Neden çoğu zaman idiyopatik- tir, fakat ilaçlar, fiziksel travma, alerjenler, herediter ya da kazanılmış otoimmün kompleman bozuklukları da anj- yioödeme sebep olabilmektedir.7 Anjyioödem üç gru- ba ayrılır. Tip 1’de ödem yüz ve mukozalardadır, tip 2’de ağız tabanı, dil, yumuşak damağa yayılmıştır, tip 3’te ise supraglottik ya da subglottik alanlara ilerlemiştir.8 Tip 2 ve tip 3 olgularda endotrakeal entübasyon gerekebilir- ken, tip 1 olgularda konservatif tedavi yeterlidir. Etyoloji ne olursa olsun anjyioödemde temel tedavi yaklaşımı steroid, epinefrin, antihistaminik ve oksijen tedavisidir.

Literatürde dilde ödemle başlayan ve aniden or- taya çıkan anjyioödem olguları bildirilmiştir. Ancak li- teratürde lokal anestezi uygulamasından iki gün sonra başlayıp, yavaş gelişen bir anjyioödem olgusu bildiril- memiştir. Bu nedenle başlangıçta cerrahi girişime bağlı ödem olduğu düşünülmüştür.

Sonuç olarak, ameliyat sonrası gelişen ödemin nedeni enfeksiyon veya cerrahi girişimin lokal etkisine bağlı olabileceği gibi, lokal anestetiğe bağlı alerjik reak- siyon da olabilir. Bu nedenle hayati tehlike yaratabilen bu yan etkinin lokal anestetiklere bağlı olarak da oluşa- bileceği akılda tutulmalıdır.

Dr. Elif SARI

Fethibey Sok. 21/12, Kavacık Subayevleri- ANKARA E-posta: drelifsanli@hotmail.com

Referanslar

Benzer Belgeler

İlk olguda hastanın genel durumunun bozukluğu, düşük solunum kapasitesi, akciğerlerde yaygın alveoler hidatidoz varlığı, ciddi pnömoni, INR yüksekliği,

uygulama kolaylığı hem tanı doğruluğu nede- niyle ilk uygulanacak yöntem olması gereğini vurgulamaktadır. Niekerk 7 parotis olgusundan ancak 4'ünde US ile tanı

Dokuzyüzyirmibeş alkol ve madde kullanım bozukluğu olan, yaşlı yetişkinlerle genç ve orta yaşlı yetişkinlerin karşılaştırıldığı bir çalışmada; yaşlı

Ancak Olanzapin kullanımına bağlı periorbi- tal ödem gelişen diğer bir olguda ödem 10 mg/gün dozunda başlamış ve Olanzapin tedavisi kesilip Keti- yapin

[r]

Aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Yatay sıralara periyot denir. B) Dikey sıralara grup denir. C) Aynı gruptaki elementlerin son katmanındaki elektron

Yukarıda ver len tabloda, yalnızca m toz bölünmeye a t olan özell kler n bulunduğu kutuları aşağıdak cevap tablosu üzer nde s yaha boyayınız.. Çok hücrel canlı-

Study conducted by Yousef Rasheed & Hammoud iMaamar (2013) on (Ijarah Muntahia Bittamleek under Shariah Standard No.9 and Islamic Accounting Standard No.8)