• Sonuç bulunamadı

Sendrom enflasyonu Bunlar arasında en sık rastlananlar, “sendrom” adıyla tanımlananlar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sendrom enflasyonu Bunlar arasında en sık rastlananlar, “sendrom” adıyla tanımlananlar"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hastalık uydurmak”tan söz edince belki her şey çok vahşice görünüyor ve insan “yok canım bu kadarı da olmaz”

diyor ama ilaç tekellerinin para kazanma hırsının gerçekten de bir sınırı yok. İlaç tekellerinin baskısıyla her gün yeni hastalıklar tıp literatürüne giriyor ve girince de kalıyor! Endüstri ülkelerinde son yıllarda yaklaşık olarak 30 bin yeni hastalık keşfedildi ve artık her hastalığın bir ilacı olduğu gibi her ilacın da bir hastalığı var! Hatta İngilizce’de

“disease mongering” yani hastalık ticareti gibi bir isim bile var artık.

Pasta çok büyük

500 milyar dolarlık cirosu ile dünyada üçüncü sektör olan ve gelirinin/personelinin neredeyse üçte birini pazarlama için kullanan ilaç endüstrisi, “korkutma” yoluyla çalışıyor. Korkutma, ilaç pazarlama taktiklerinden biri. Direkt ilaç

reklamı, birkaç ülke dışında dünyada yasak. İlaç firmaları da, satışları artırmak için gizli reklâm veya başka türlü yollara sapıyor. Bunlardan birisi de korkutma. Kuş gribi vakasında Tamiflu isimli ilacın nasıl sular seller gibi satıldığı hâlâ belleğimizde.

Sendrom enflasyonu

Bunlar arasında en sık rastlananlar, “sendrom” adıyla tanımlananlar. Kuşkusuz, metropol hayatı ve kapitalizmin yarattığı rekabet gerginliği, vb. yeni hastalıklar yaratıyor ama örneğin “Sisi- sendromu” adlı “hastalık” çok tipiktir.

Sendrom, ilk olarak 1998 yılında Smith Kline Beecham firmasının, tek sayfalık bir reklam ilanıyla ortaya çıktı.

Kuruluşa göre, ruhsal çöküntü içinde olan sözde hastaların ilaçla tedavi edilmesi gerekiyordu. Kuruluş, sendroma Avusturya İmparatoriçesi Elisabeth’in (“Sisi”) adını vererek,

adeta bir soylu hastalığı olarak göstermeyi de ihmal etmedi.

Sendrom daha sonra o kadar desteklendi ki, artık sadece Almanya’da üç milyon kadar Sisi hastası var. Münster Ü;niversite Kliniği psikiyatrı Markus Burmer ve arkadaşları bu hastalığın gerçekten de endüstrinin bir uydurması olduğunu ortaya çıkardılar ama durum değişmedi.

çocuğunuz yaramaz mı?

Örneğin, 1990’dan sonraki on yılda ‘dikkat eksikliği sendromu’ alanında kullanılan ilacın üretimi, yüzde 800 arttı.

Önde gelen bilimsel dergiler, küçük çocuklar için yazılan reçetelerde, bu ilaçların giderek daha fazla yer aldığını yazdılar. Bazı bilim insanlarına göre dikkat eksikliği sendromu yaygın ve kanıtlanmış bir bozukluktu; başkalarına göre ise bu doğru değildi. Ama sonuçta, milyonlarca insan çocuklarındaki her yaramazlıkta bunu düşündüler ve yaygın propaganda işe yaradı.

Menopozun istismarı

İlaç şirketlerinin kadınların doğal bir süreci olan menopozu bir hastalık olarak “keşfetmesi” bir başka örnektir.

Kadınların vücutlarında, yaş ilerledikçe sorunlar olacağı ve ilaçların bu sorunları düzelteceği fikri şöhretlerin oynadığı reklamlarla toplumda yerleştirildi. İlaçlar, uzun vadede, kadınların kemik kırılma riskinin, kalp hastalığının ve

algılamada çöküşün azaltabileceğini ima eden kanıtlara dayandırılarak pazarlanıyordu; oysa bütün bunlar doğal yaşamın parçalarıydı ve sağlıklı beslenme ve insanın kendisiyle barışık olmasıyla aşılabilecek sorunlardı.

Kellik bir hastalık mı?

Hayatın sıradan bir süreci olan erkeklerde saç dökülmesi de bir hastalık haline dönüştürüldü. çünkü, saç dökülmesi tüm dünyada çok yaygın olarak rastlanan bir problem ve üstelik de ‘saçı olmayan, ama parası olan’ milyonlarca insan var yer yüzünde. Geçmişte erkeklerin çok da önemsemediği saç dökülmesi, ilaç şirketlerine göre panik ve duygusal bozukluklara yol açan, ruhsal dengeleri bozan ve hatta iş bulmalarını zorlaş tıran çok ciddi bir hastalık haline geldi.

İlaç sektörünün marifetleri saymakla bitmez ama biz saymaya devam edeceğiz. Kapitalizmin bu en kirli sektörü, milyonlarca doları cebe indirmek için, “aslında hepimizin hasta olduğu” tezi üzerinden çalışıyor ve metropol hayatının rahatsızlıklarını şişirip bizi korkuturken, yoksul ülkelerde yeniden hortlayan gerçek hastalıkları ise karlı bulmuyor.

(2)

Yunanistan skandalının öğrettikleri

İlaç firmalarının nasıl bir işleyişe sahip olduğunun en trajik örneği, 2010’da Yunanistan’da yaşandı. Danimarka kökenli ilaç şirketi büyük bir ekonomik krizin pençesinde olan Yunanistan hükümetinin fiyatlarda yüzde 25 indirime gidilmesi kararı ardından bu ülkedeki faaliyetlerini sonlandıracağını açıkladı.. Leo Pharma, önde gelen iki ilacının satışını durduracağını, çünkü fiyat indiriminin Avrupa’da iş kayıplarına yol açacağını savundu. Yine Danimarka şirketi Novo Nordisk de diyabet hastalarının tedavisinde kullanılan insülin iğnesini benzer gerekçelerle Yunanistan pazarından çekeceğini açıklamıştı. Yunan Diyabet Derneği ilacın piyasadan çekilmesi kararını “ölümcül kapitalist şantaj” olarak nitelendirdi. Bütün bunlar olurken, Yunanistan’da yaklaşık 50 bin kişi bu özel insülin enjeksiyon kitini kullanıyordu.

HABERLINK-04-03-2013

Referanslar

Benzer Belgeler

Hasta grubunda metabolik sendromu olanların medyan PAŞİ değeri 13,6 iken, metabolik sendromu olmayanların medyan PAŞİ değeri 11,2 idi ve fark istatistiksel olarak anlamlı

 İnsülin direncinin üstesinden gelinmesi, tip 2 diyabet gelişiminin önlenmesi, kalp krizi ve inme gibi tabloların önüne geçilmesi başlıca tedavi hedeflerini

1-Çift-kör, plasebo kontrollu, karfl›laflt›rmal› olup PMDB tan›s› olan kad›nlara 24/4 rejimi veya pla- sebo uygulanm›fl; Daily Record of Severity of Problem scores’da

Mikroangiopatik hemolitik anemi ile birlikte görülen SLE, malign hipertansiyon gibi akut böbrek yetmezli¤i nedenleri ve bilateral renal ven trombozu ile ay›r›c› tan›

Pansitopeni ve düflük retikülosit say›s› ile karakterizedir ve kemik ili¤i tipik olarak normoselüler veya hiperselülerdir.. Hücrelerde morfolojik anormaliteler, displastik

•  İmmun ve enerji metabolizmasının işlevsel ve biyokimyasal etkileşimlerinin bozulması, T1DM, T2DM ve ateroskleroz gibi kronik metabolik hastalıklarda sık

Kombine karaciğer- böbrek transplantasyonu endikasyonları ise sirozu olan son dönem böbrek yetmezliği hastasında semptomatik portal hipertansiyon ve hepatik ven kama (wedge)

Herhangi bir sebebe bağlı periferik HE ile organ yetmezliğine neden olan doku HE’sinin olması hipereozinofilik sendrom (HES) olarak tanımlanmaktadır (3). HES