Brezilya polisinin Amazonlar'daki bir çiftliğe yaptığı baskında 1000'den fazla köle işçi kurtarıldı.
Tarım işçilerinin, etanol üretiminde kullanılan şekerkamışı tarlalarında günde 13 saat ücret almadan borçlarına karşılık çalıştırıldıklarını geçen hafta tespit eden yetkililer, önceki gün Amazonlar'ın ücra kentlerinden Ulianapolis'te yaptıkları baskında 1108 köle işçiyle karşılaştılar. Daha önce de benzer baskınların yapıldığına dikkat çeken Brezilya Adalet Bakanlığı, bu baskının şimdiye kadarkilerin en büyüğü olduğuna dikkat çekti.
Baskın yapılan çiftliği işleten Para Pestoril e Agricola AŞ suçlamaları reddederek işçilerinin Brezilya standartlarına göre iyi para kazandığını savundu. 1969'dan beri faaliyet gösteren ve yılda 50 milyon litre etanol üreten şirketin
yöneticilerinden Fernao Zancaner , "Daha önce hiç böyle bir sorun yaşamamıştık ve sürekli devlet denetimine tabiyiz'' diye konuştu.
Ayrılmaya izin yok
Özellikle Amazon'da yaygın olan köle işçilik sistemi, işçilerin borçlarına karşı çalıştırılmaları üzerine kurulu. Kandırılarak devletin varlığının hissedilmediği ücra yerlerde çalışmaya götürülen yoksul işçiler, beslenme ve ulaşım giderleri için olağanüstü ücretler ödemeye zorlanarak çiftlik sahibine borçlandırılıyorlar. Aldıkları maaş doğrudan borçlarına sayılan ve ellerine hiç para geçmeyen işçilerin sürekli artan borçlarını ödemeden çiftlikten ayrılmalarına izin verilmiyor.
Ulianapolis'te kurtarılan işçilerin sabah 04.30'dan akşam 17.30'a kadar çalıştırıldıkları, molalarının kısa bir öğle yemeği arasından ibaret olduğu, işe gitmek için her gün kilometrelerce yol yürüdükleri belirtildi. Gıda ve ilaç için aşırı ücret ödediklerini söyleyen işçilerin önemli kısmının bozuk yemek ve sudan hastalandığı bildirildi.
Brezilya çalışma Bakanlığı bünyesinde 1995'te kurulan ve Ulianapolis'teki baskını düzenleyen Gezici Denetim Özel Kuvveti şimdiye kadar 1600 çiftlikteki 21 binden fazla köle işçiyi kurtardı. Roma Katolik Kilisesi'ne bağlı Taşra Papazları grubuysa Brezilya'da şu anda 25 bin kadar köle işçi bulunduğunu tahmin ediyor.
ABD Başkanı George W. Bush 'un da desteklediği etanol kampanyasının başını çeken Brezilya, dünyanın en büyük etnanol üreticileri arasında yer alıyor. Satılan her 10 yeni arabadan 8'inin etanol ve benzin karışımı olan "karma-yakıt'' la çalıştığı Brezilya, aynı zamanda etanol tüketimi en yüksek ülkeler arasında yer alıyor. Dünya çapında artan etanol talebi, Brezilya'daki etanol sanayiinin her yıl milyarlarca dolar yatırım çekmesini sağlıyor.
Lula'yı zorluyor
Brezilya'ya her yıl milyarlarca dolar kazandıran etanol sanayii, şekerkamışı tarlalarında çalışan işçilerin yüzünü güldürmüyor. Resmi istatistiklere göre asgari ücretin üzerinde ücret almalarına karşın oldukça kötü koşullarda çalışan şekerkamışı işçilerinin durumu, sol ve halkçı bir söylem kullanan Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva 'yı zor duruma düşürüyor.
Lula, etanol patronlarını "ulusal ve evrensel kahramanlar'' olarak niteleyen ve büyük tepki çeken konuşmasının ardından önceki ay etanol sanayiinin patronlarıyla emekçilerini bir araya getirip "şekerkamışı sanayiinin insanileştirilmesini'' tartışacağını söylemişti.
Fosil yakıt kaynaklarının dünya çapında hızla tükenmesine çare olarak görülen ve çevre dostu olduğu düşünülen etanolün, dünyaya felaket getireceğini savunanlar da var.
Küba Devlet Başkanı Fidel Castro , iyileşmesinin ardından geçen aylarda yazdığı bir dizi makalede gıda olarak da kullanılan şekerkamışı gibi yağlı bitkilerden üretilen etanolün dünyadaki gıda üretimini azaltacağını, yoksul ülkelerin açlıkla karşı karşıya kalacağını savunmuştu.
