• Sonuç bulunamadı

Obama nın Ekonomiyle İmtihanı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Obama nın Ekonomiyle İmtihanı"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Amerika Birleşik Devletleri’nde

başkanların iki dönem seçilme geleneği, Obama döneminde de devam etti ve Obama bir 4 yıl daha Amerikan başkanlığını devam ettirme hakkını kazanmış oldu.

A

merikan başkanları genelde ilk dönemlerinde bir sonraki dönem içinde seçilme kaygısı olduğundan gerçekten inandıkları politikaları veya kısa vadede uygulaması zor olan reformları hayata geçirmekte ürkek davranabiliyorlar.

Obama artık tekrar seçilme kaygısı olmadığı için muhtemelen bazı yapısal problemler konusunda daha cesur davranması beklenecektir.

Obama’nın bu dönemde önündeki en büyük imtihanı ekonomi ile olacaktır.

Başkan 2008 yılının Kasım ayında göreve geldiğinde Amerikan ekonomisi konut kredilerine dayalı olarak başlayan krizden çoktan etkilenmeye başlamıştı.

2008 yılının başında % 5 seviyesinde olan işsizlik oranı yıl sonu itibarıyla

% 7,3’e kadar yükselmiştir. Bu yükseliş 2009 yılının Ekim ayına kadar sürdü ve işsizlik çift haneli rakamları görmüş oldu. Dolayısıyla Obama seçildiğinde ekonomik kriz çoktan başlamıştı ve

Amerikan halkı yaşanan krizden ve daralan ekonomiden Obama’yı sorumlu tutmadı.

Hatta seçmenler Obama’nın ekonomik krize karşı uyguladığı politikaların doğru olduğuna inanmış olacak ki, Başkan ikinci kez seçilmeyi başarmış oldu. Gerçekten Obama hem maliye politikası ile hem de

FED’in uyguladığı para politikası ile ekonomiyi tam olarak kriz öncesi hıza ulaştıramasa da toparlanmasını sağlamış oldu. Öncelikle FED, Lehman Brothers’ın batışından itibaren

başlayan süreçte çok büyük bir parasal genişleme

0,0 5,0 10,0 15,0

2007-01 2007-06 2007-11 2008-04 2008-09 2009-02 2009-07 2009-12 2010-05 2010-10 2011-03 2011-08 2012-01 2012-06

İşsizlik Oranı

Obama’nın Ekonomiyle İmtihanı

Dr. Fatih Macit

Süleyman Şah Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanı

(2)

dönemine girdi. Örneğin, 2008 yılının Eylül ayında 950 milyar dolar seviyesinde olan FED’in bilanço büyüklüğü şu an neredeyse 3 trilyon dolara kadar yükselmiş durumda. Merkez Bankası’nın yaptığı bu hızlı genişleme ilk etapta ekonomik canlanmaya çok fazla katkı yapmasa da bankaların bilançolarının hızlı bir şekilde toparlanmasına çok ciddi şekilde yardımcı

oldu. FED bunu yaparken Obama da maliye politikası yoluyla ekonomiye destek olmaya çalıştı. Başkan, çıkardığı 787 milyar dolar büyüklüğündeki ekonomiyi canlandırma paketi ile hem istihdamı artırmayı hem de krizden en çok etkilenen

kesimlere biraz olsun nefes aldırmayı planlıyordu.

Özellikle altyapı, eğitim, sağlık ve enerji alanlarında ciddi harcamalardan ve tüketimi artırmayı hedefleyen vergi teşviklerinden oluşan paket de ekonominin krizden sonra toparlanmasına

yardımcı oldu. Bütün bu uygulanan politikalar neticesinde ekonomi dört çeyrek

küçülmenin ardından 2009 yılının üçüncü çeyreğinde uzun vadeli ortalamaların altında olsa bile tekrar büyümeye başladı.

Fakat ekonomiyi tekrar toparlamak için verilen bu uğraşlar özellikle 2008 yılından itibaren Amerika’da mali dengeleri ciddi şekilde bozdu. Ekonomideki daralma

yüzünden düşen vergi gelirlerine ve ekonomiyi canlandırmak için artan harcamalara bir de finans sektöründe oluşan zararları giderme çabası eklenince bütçe açığı rekor seviyelere yükseldi. 2009 ve 2010 yıllarında bütçe açığının GSYİH’ya oranı çift haneli seviyelere ulaşırken 2011 yılı içinde toplam borcun yine GSYİH’ya oranı % 100’ü geçmiş oldu. Hatta 2011’in yaz aylarında Amerika’nın borçlanma tavanı konusunda sınıra dayanmış olması ve bu

-10,0 -5,0 0,0 5,0 10,0

1990q1 1991q3 1993q1 1994q3 1996q1 1997q3 1999q1 2000q3 2002q1 2003q3 2005q1 2006q3 2008q1 2009q3 2011q1 2012q3

GSYİH Büyüme Oranı

10000000 2000000 3000000 4000000

2008-01-02 2008-04-16 2008-07-30 2008-11-12 2009-02-25 2009-06-10 2009-09-23 2010-01-06 2010-04-21 2010-08-04 2010-11-17 2011-03-02 2011-06-15 2011-09-28 2012-01-11 2012-04-25 2012-08-08

FED'in Bilanço Büyüklüğü

(3)

 

0.00   20.00   40.00   60.00   80.00   100.00   120.00  

Kamu  Borcu/GSYİH  

konuda Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasında bir türlü anlaşma sağlanamamış olması Amerika’yı temerrüdün eşiğine getirmiş oldu. Son anda varılan

anlaşmayla borçlanma limiti 400 milyar dolar artırılmış ve Amerika o dönem temerrüdün eşiğinden dönmüştü. Fakat

varılan bu anlaşma o dönem mevcut olan yaraya pansuman yapmaktan başka bir şey değildi ve Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında bütçe açığının nasıl düşürüleceği konusundaki görüş ayrılığı ortadan kalkmış değildi.

Cumhuriyetçiler herhangi bir vergi artırımı olmaksızın harcamaların azaltılarak

açığın düşürülmesini savunurken,

Demokratlar

harcamaların azaltılarak değil özellikle yüksek gelir grubundaki kesim için vergilerin artırılarak bütçe açığının küçültülmesini istiyordu. Nihai karar oluşturulan “Süper Komite”’ye devredilmiş, fakat bu komitede de Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında bir anlaşmaya varılamamıştı.

Normalde 2011 yılı sonuna kadar bu komitenin önümüzdeki 10 yıl içinde yapılacak yaklaşık 1,2 trilyon dolarlık

harcama kesintilerine ilişkin bir karar vermesi bekleniyordu fakat harcama

kesintilerinin hangi kalemlerden yapılacağı üzerinde mutabakat sağlanamadığı için komite çalışmalarını sonlandırmıştı.

T

abii bütün bu tartışmalar sürerken Amerika tarihinde ilk defa kredi notu indirimi ile karşılaştı ve S&P ABD’nin kredi notunu AAA seviyesinden AA+ seviyesine indirdi. Fakat pratikte bu not indiriminin piyasalara ciddi bir etkisi olmadığı gibi Amerikan Hazinesi  

-­‐5.00   0.00   5.00   10.00   15.00  

Bütçe  Açığı/GSYİH  

(4)

eskisinden daha rahat borçlanabilir hale geldi.

Obama tekrar başkan seçildi fakat özellikle ekonomi anlamında kendisini zor günlerin beklediği muhakkak. Başkan ilk sınavını yaklaşan Mali Uçurum konusunda verecek. Mali Uçurum 1 Ocak 2013 tarihi itibarıyla gerçekleşecek bazı otomatik vergi artırımları ve harcama kesintilerinin oluşturacağı etkilere vurgu yapıyor.

Önceki başkan Bush döneminde ekonomiyi canlandırmak amacıyla getirilen bazı vergi indirimlerinin süresi 2010 yılında dolmuştu. Fakat Obama o dönem ekonominin içinde bulunduğu durumu dikkate alarak bu vergi indirimlerinin iki yıl daha uzamasını sağlamıştı. Şimdi eğer değişiklik yapılmaz ise, Bush döneminde getirilen vergi indirimleri 1 Ocak 2013 tarihi itibarıyla sona eriyor. Böylece birçok Amerikalı için harcanabilir gelir düşmüş olacak.

Özellikle tüketim harcamaları konusunda sıkıntı çeken ve toparlanma konusunda yavaş hareket eden ekonomi önemli bir yara almış olacak. Mali uçurumun diğer bir boyutu da harcama kesintileri ile ilişkili. 2 Ağustos 2011 tarihinde Kongre, yaşanan borç tavanı artırım krizini aşmak için Bütçe Kontrol Kanunu (Budget Control Act of 2011) adlı bir yasa çıkardı.

Bu yasayla borç tavanının artırılması krizi geçici olarak aşıldı fakat bütçe açığının nasıl düşürüleceği yönündeki tartışmalar “Süper Komite” adı verilen bir yapıya bırakıldı. Bu yapının 2011 yılının sonuna kadar önümüzdeki on yıl içinde bütçe açığının yaklaşık 1,2 trilyon

dolar düşürülmesine yönelik bir çözüm paketi hazırlaması bekleniyordu. Fakat daha önce de belirttiğimiz gibi komite bu konuda bir anlaşma sağlayamadı.

Yasadaki diğer bir madde, anlaşma sağlanamaması durumunda 2 Ocak 2013 tarihinden itibaren savunma ve diğer bazı harcama kalemlerinde otomatik kesintiler öngörüyordu. İşte bu yüzden eğer yasada değişiklik yapılmazsa birçok harcama kaleminde ciddi kesintiler yaşanacak. Bu mali tablo karşısında gerçekten durumu bir uçuruma benzetmek çok yanlış görünmüyor.

A

merikan ekonomisi özellikle Avrupa ekonomisine göre daha iyi durumda fakat hala toparlanma oldukça yavaş ilerliyor.

Dolayısıyla böyle bir ortamda hem vergilerin artırılması hem de harcamaların kesilmesi ekonomiyi ciddi bir durgunluğun içine sokabilir.

Bütçe açığının düşürülmesi orta ve uzun vadede büyümeyi teşvik edecektir fakat bu şekilde sert bir düşüş 2013 yılında Amerikan ekonomisini tekrar resesyona sürükleyebilir. Obama şimdi ilk sınavını bu mali uçurum konusunu çözme konusunda verecek. Her iki tarafta bütçe açığının düşürülmesi konusunda hemfikir olsa bile Demokratlar ve Cumhuriyetçiler bu konuda ciddi görüş ayrılığı içinde bulunuyor. Demokratlar ekonominin daha yeni yeni toparlanmaya başladığı bir dönemde harcamaların kesilmesi taraftarı değiller. Bunun yerine bütçe

(5)

açığının özellikle yüksek gelir grubundaki bireyler için yapılacak vergi artırımı ile çözülmesini istiyorlar. Cumhuriyetçiler ise yeni bir vergi artırımının her türlüsüne karşı çıkıyorlar ve bütçedeki açığın harcamalarda yapılacak kesintilerle düşürülmesini savunuyorlar. Obama ekonomiyi gerçekten bu uçurumun eşiğinden alabilmek için bu iki görüş arasında bir orta yol bulmaya çalışacaktır.

Muhtemelen kalıcı yapısal bir çözüm bulunamasa da en azından şimdilik bu Mali Uçurum’un ekonomi üzerinde oluşturabileceği olası zararları önleyecek bir sonuç çıkacaktır.

Obama’nın ekonomiyle ilgili diğer bir imtihanı; mevcut durumda yavaş ilerleyen toparlanmanın nasıl hızlandırılacağı ve istihdamın artırılması olarak görünüyor.

U

ygulanan politikalar zor günlerin geride kalmasını sağladı fakat ekonomi hala potansiyel büyüme hızının altında seyrediyor. İşsizlik çift haneli rakamlardan % 7,9 seviyesine kadar geriledi ama hala uzun vadeli ortalaması olan

% 5 oranının çok üzerinde bulunuyor.

Para politikası şu an ekonomiye verebileceği desteğin sınırına gelmiş bulunuyor. Son dört yıldır 2 trilyon doların üstünde bir parasal genişlemeye gidildi ve faizler neredeyse sıfira kadar indirildi. Fakat özellikle hanehalkı borçluluğu yüksek seviyelerde olduğu için bunun ekonomi üstündeki etkisi son

derece sınırlı oldu. Obama ekonomik büyümeyi desteklemek için maliye politikasını kullanmayı daha çok istiyor.

Özellikle yapılacak altyapı yatırımları ve sosyal güvenlik harcamaları ile ekonomiye yeni istihdam yaratmayı planlıyor. Bunun yanında Obama özellikle temiz enerji programları ile ekonomide yeni sektörlerin oluşmasını ve yaklaşık 5 milyon kişiye istihdam oluşturulmasını planlıyor. Güneş ve rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir enerji alanlarına yapılacak yatırımlar sayesinde ülkenin hem ithal enerjiye olan ihtiyacının azaltılması hem de yeni iş sahaları

yaratılması Obama’nın gündemindeki bir diğer ekonomi politikası olacaktır.

Obama ikinci defa seçildi ama özellikle ekonomik durum anlamında kendisini zor bir dönem bekliyor. Eğer Cumhuriyetçileri ikna edip özellikle mali anlamda istediği politikaları uygulayabilirse ve bu da ekonominin tekrar büyüyüp istihdam oluşturmasına yardımcı olabilirse

Amerikan ekonomisi mali alanda derin bir nefes alabilir.

A

merikan ekonomisinin tekrar potansiyel büyüme hızına ulaşması ve mali dengeleri sağlaması sadece Amerika’ya değil tüm dünyaya olumlu katkı yapacaktır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Etkili öğrenmeyi sağlamak için yüz yüze eğitimde yardımcı bir araç olarak harmanlanmış öğrenme ortamı olarak Moodle ÖYS kullanmanın avantajları

IMF , 2020 yılı için küresel büyüme tahminlerini yüzde 0,4 artırarak yüzde 3,4’e çıkarmıştır.. Dünya Bankası’na göre ise küresel büyümenin 2019 yılındaki

Bu çalışmanın genel olarak amacı öncelikle federalizmi ve bu bağlamda mali federalizmi incelemek, mali federalizmin teorileri ışığında politik ve ekonomik

Ben diyorum ki, “burası Fransa, başka bir ülke, Türkiye için geçerli olan mücadele tarzı burada yürümez”; karşımdaki cevap olarak Mahir Çayan’dan alıntı yapıyor..

Burada, yani biricik balkonunda, uzun gecelerin ölüm sessizliğine aralandığı bu yerde, yaşadığı hayatın dış dünyaya olan bu uzamsal limanında, ömrünün

Hiçbir şekil ve surette ve her ne nam altında olursa olsun, her türlü gerçek ve/veya tüzel kişinin, gerek doğrudan gerek dolayısı ile ve bu sebeplerle uğrayabileceği

Bu bakımdan İstanbul’un fethi sıradan bir fetih değildi ve fethin sembolü olan Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesi İslam ve Türk tarihi açısından kabul edilebilir

A) I ve II B)Yalnız II C) II ve III D) II ve IV 14-)2n = 40 kromozomlu hücre, bir mitoz geçirdiğinde oluşacak hücrelerin sayısı ve bu hücrelerin her birinde