• Sonuç bulunamadı

MASA BAŞI ÇALIŞAN BİREYLERDE BESLENME DURUMUNUN VE FİZİKSEL AKTİVİTE SEVİYESİNİN SAĞLIKLA İLİŞKİLİ YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "MASA BAŞI ÇALIŞAN BİREYLERDE BESLENME DURUMUNUN VE FİZİKSEL AKTİVİTE SEVİYESİNİN SAĞLIKLA İLİŞKİLİ YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ"

Copied!
105
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

MASA BAŞI ÇALIŞAN BİREYLERDE BESLENME DURUMUNUN VE FİZİKSEL AKTİVİTE SEVİYESİNİN SAĞLIKLA İLİŞKİLİ YAŞAM

KALİTESİNE ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

BÜŞRA MELTEM ECERTAŞ

BESLENME VE DİYETETİK ANABİLİM DALI

DANIŞMAN

Dr. Öğr. Üyesi NİHAL ZEKİYE ERDEM

İSTANBUL-2020

(2)

iii TEŞEKKÜR

Tez çalışmam süresince bana yardımcı olan, mesleki bilgi birikim ve deneyimleriyle yol gösteren ve her zaman bana destek olan değerli danışman hocam Sayın Dr. Öğr. Üyesi Nihal Zekiye ERDEM’e,

Tez çalışmam boyunca desteğini hep hissettiğim, sabırla yanımda olan ve her zaman olduğu gibi bu süreçte de beni hep destekleyen çok sevgili eşim Av. Nezih ECERTAŞ’a,

Bu günlere gelmemde büyük emekleri olan ve desteklerini her zaman hissettiren, tüm başarılarımın mimarları çok sevgili annem Ayfer YILMAZ ve babam İbrahim YILMAZ'a,

Yüksek lisans konusunda beni her zaman yüreklendiren ve tez çalışmam için elinden geldiğince yardımcı olan çok sevgili arkadaşlarım Öğr. Gör. Hatice Kübra GÜZELDERE ve Uzm. Dyt. Begüm YÜCESOY’a,

Tez yazım sürecim boyunca kendince destek olmaya çalışan çok sevgili oğlum İbrahim Taha ECERTAŞ’a,

Tez çalışmam süresinde yanımda olan ve desteklerini esirgemeyen tüm ailem ve arkadaşlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

(3)

iv İÇİNDEKİLER

TEZ ONAY ... i

BEYAN ...ii

TEŞEKKÜR ... iii

KISALTMALAR VE SİMGELER LİSTESİ ... vi

TABLOLAR ve ŞEKİLLER LİSTESİ ... vii

1. ÖZET ... 1

2. ABSTRACT ... 2

3. GİRİŞ VE AMAÇ ... 3

4. GENEL BİLGİLER ... 5

4.1. Beslenme ve Sağlık İlişkisi ... 5

4.2. Masa Başı Çalışanlar ve Sağlık Riskleri ... 6

4.3. Diyet Kalitesinin Ölçülmesinin Sağlıkla İlişkisi ve Sağlıklı Yeme İndeksi ... 7

4.4. Fiziksel Aktivitenin Sağlıkla İlişkisi ve Uluslararası Fiziksel Aktivite Formu 10 4.5. Yaşam Kalitesinin Sağlıkla İlişkisi ve Kısa Form-36 ... 12

5. GEREÇ VE YÖNTEM ... 15

5.1. Araştırma Yeri ve Zamanı ... 15

5.2. Örneklem Seçimi ... 15

5.3. Verilerin Toplanması ... 16

5.3.1. Demografik Bilgiler... 16

5.3.2. Antropometrik Ölçümler ... 16

5.3.3. Beslenme Alışkanlıkları ... 17

5.3.4. Kısa Form-36 ... 17

5.3.5. Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi ... 18

5.3.6. 24 Saatlik Geriye Dönük Besin Tüketim Formu ... 19

5.4. Sağlıklı Yeme İndeksi Puanının Hesaplanması ... 19

5.4.1. Toplam Meyve ... 20

5.4.3. Toplam Sebze ... 20

5.4.4. Koyu yeşil yapraklılar ve taze baklagiller ... 21

5.4.5. Tam Tahıllar ... 21

(4)

v

5.4.6. Süt ve süt ürünleri ... 21

5.4.7. Toplam Protein ... 21

5.4.8. Deniz Ürünleri, Kuru Baklagiller ve Yağlı Tohumlar ... 22

5.4.9. Yağ Asitleri ... 22

5.4.10. İşlenmiş Tahıllar ... 22

5.4.11. Sodyum ... 22

5.4.12. İlave Şeker ... 23

5.4.13. Doymuş Yağ ... 23

5.5. İstatistiksel Değerlendirme... 23

5.6. Araştırmanın Sınırlılıkları ... 24

6. BULGULAR ... 25

6.1. Bireylerin Genel Özellikleri ... 25

6.2. Bireylerin Antropometrik Ölçümleri ... 27

6.3. Bireylerin Beslenme Alışkanlıkları ... 28

6.4. Bireylerin SYİ Puanı Verileri ... 39

6.4. Bireylerin Kısa Form-36 Puanı Verileri ... 48

6.5. Bireylerin UFAA Verileri ... 58

7. TARTIŞMA ... 64

7.1. Bireylerin Genel Özellikleri ile İlgili Bulgular ... 64

7.2. Bireylerin Beslenme Alışkanlıklarına Yönelik Bulgular ... 65

7.3. Sağlıklı Yeme İndeksi ile İlgili Bulgular ... 68

7.4. Kısa Form-36 ile İlgili Bulgular ... 70

7.5. Uluslararası Fiziksel Aktivite Kaydı ile İlgili Bulgular ... 72

8. SONUÇ... 74

9. ÖNERİLER ... 77

10. KAYNAKLAR ... 78

11. EKLER... 84

EK-1 ETİK KURUL FORMU ... 84

EK-2 Anket Formu ... 87

12. ÖZGEÇMİŞ ... 98

(5)

vi KISALTMALAR VE SİMGELER LİSTESİ

DSÖ: Dünya Sağlık Örgütü KF-36: Kısa Form-36

OECD: Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü SYİ: Sağlıklı Yeme İndeksi

SİYK: Sağlıkla İlişkili Yaşam Kalitesi

TBSA: Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması TÜBER: Türkiye Beslenme Rehberi

UFAA: Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi VKİ: Vücut Kütle İndeksi

(6)

vii TABLOLAR ve ŞEKİLLER LİSTESİ

Tablo 1. VKİ Değerleri ve Sınıflandırma ... 17

Tablo 2. KF-36 Alt Başlıkları ve Puanlama ... 18

Tablo 3. Bireylerin Cinsiyete Göre Genel Özelliklerinin Dağılımı ... 26

Tablo 4. Bireylerin Cinsiyete göre VKİ Sınıflandırması... 27

Tablo 5. Bireylerin Cinsiyete Göre Antropometrik Ölçümleri ... 28

Tablo 6. Bireylerin Cinsiyete Göre Öğün Sayısı ... 29

Tablo 7. Bireylerin Cinsiyete Göre Öğün Alışkanlıkları ve İçerikleri ... 30

Tablo 8. Bireylerin Sıvı Tüketim Alışkanlıkları ... 32

Tablo 9. Bireylerin Cinsiyete Göre Sıvı Tüketim Alışkanlıkları ... 33

Tablo 10. Bireylerin Cinsiyete Göre Diyet Yapma ve Beslenme Bilgi Durumları ... 35

Tablo 11. Bireylerin Cinsiyete Göre Enerji ve Besin Öğesi Dağılımı ... 38

Tablo 12. Bireylerin Cinsiyete Göre Sağlıklı Yeme İndeksi Puanı Sınıflandırması . 39 Tablo 13. Bireylerin Cinsiyete Göre SYİ Bileşenleri Puanları ... 40

Tablo 14. Bireylerin Genel Özelliklerinin SYİ Puanlarına Göre Dağılımı ... 43

Tablo 15. Bireylerin SYİ Puanları ve VKİ Dağılımı ... 44

Tablo 16 Bireylerin SYİ Puanları ve Öğün Sayıları Dağılımı ... 45

Tablo 17. Bireylerin SYİ Puanları ve Öğün Alışkanlıkları İlişkisi ... 46

Tablo 18. Bireylerin Enerji ve Besin Öğesi Alımlarıyla SYİ Puanlarının Korelasyonu ... 47

Tablo 19. Bireylerin Cinsiyete Göre KF-36 Puanları ... 49

Tablo 20. Bireylerin Medeni- Eğitim Durumları ve KF-36 Puanları Dağılımı ... 51

Tablo 21. Bireylerin Sigara-Alkol Kullanma Durumuna Göre KF-36 Puanlarının Dağılımı ... 52

Tablo 22. Beslenme Bilgi Durumu ve KF-36 Puanları ... 53

Tablo 23. Vücut Kütle İndeksi ve KF-36 Puanları ... 54

Tablo 24. Bireylerin Enerji ve Besin Öğesi Alımı ile KF-36 Puanlarının Korelasyonu ... 56

Tablo 25. Sağlıklı Yeme İndeksi ve KF-36 Puanları Dağılımı ... 57

Tablo 26. Cinsiyete Göre UFAA Puanlarının Dağılımı ... 58

Tablo 27. Bireylerin Genel Özellikleri ve UFAA Puanları ... 60

Tablo 28. VKİ ve UFAA Puanları ... 61

(7)

viii Tablo 29. Kısa Form-36 ve UFAA Puanları ... 62 Tablo 30. SYİ ve UFAA Puanları ... 63

Şekil 1. Bireylerin Cinsiyete Göre SYİ Bileşenlerinden Aldığı Puanlar ... 42

(8)

1 1. ÖZET

MASA BAŞI ÇALIŞAN BİREYLERDE BESLENME DURUMUNUN VE FİZİKSEL AKTİVİTE SEVİYESİNİN SAĞLIKLA İLİŞKİLİ YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Bu çalışma masa başı çalışan bireylerin, beslenme durumu ve fiziksel aktivite seviyesinin yaşam kalitesiyle arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla, İstanbul ilinde masa başı çalışan 19- 65 yaş aralığındaki 208 bireyle yapılmıştır. Yaşam kalitesini değerlendirmek için Kısa From- 36 (KF-36), fiziksel aktivite seviyesini değerlendirmek için Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi (UFAA) uygulanmış olup, beslenme durumunu değerlendirmek için de bireylerden kayıt tutma yöntemiyle alınan üç günlük besin tüketim kaydı ile Sağlıklı Yeme İndeksi-2015 (SYİ) hesaplanmıştır. Erkeklerin ernerji, karbonhidrat, yağ ve sodyum alımları kadınlara göre yüksek bulunmuştur (p<0,05). Ortalama sağlıklı yeme indeksi puanı kadınlarda 46,7±13, erkeklerde 41,4±12,8’dir, cinsiyetle SYİ puanları arasında istatistiksel olarak önemli fark bulunmamıştır (p>0,05). Bireylerin %64,9’u kötü diyet kalitesine sahipken, %35,1’i normal diyet kalitesine sahiptir. Sağlıklı yeme indeksinin bazı bileşenleri ve cinsiyet arasında istatistiksel olarak önemli farklılıklar mevcuttur (p<0,05). Kısa Form-36 bileşenlerinden, fiziksel fonksiyon, emosyonel rol güçlüğü ve mental sağlık puanları erkeklerde kadınlara göre daha yüksek bulunmuştur (p<0,05).Vücut kütle indeksi azaldıkça KF-36’nın fiziksel fonksiyon bileşen puanı artmaktadır (p<0,05). Beslenme eğitimi alan bireylerin KF-36 genel sağlık bileşeni puanları daha yüksektir (p<0,05). Bireylerin beslenme durumları ile fiziksel aktivite seviyeleri ve yaşam kalitesi bileşenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunamamıştır (p>0,05). Günümüzde masa başı çalışanların sağlıklı beslenme ve fiziksel aktiviteye teşvik edilerek hem mevcut iş verimi arttırılabilir hem de çalışanların bazı kronik ve mesleki hastalıklardan korunması sağlanarak toplumsal sağlık masraflarının da azaltılmasına yardımcı olunabilir.

Anahtar kelimeler: Diyet kalitesi, Masa başı çalışan, Sağlıklı yeme indeksi-2015, Yaşam kalitesi

(9)

1. ABSTRACT

EVALUATION OF THE EFFECT OF NUTRITION AND PHYSICAL ACTIVITY LEVEL ON HEALTH-RELATED QUALITY OF LIFE IN WHITE COLLAR WORKERS

This study was conducted with 208 individuals between 19-65 years of age working in Istanbul province in order to determine the relationship between individuals' nutritional status and physical activity level with quality of life. Short From-36 (KF-36) was used to evaluate the quality of life, International Physical Activity Questionnaire (UFAA) was used to evaluate the level of physical activity, and Healthy Eating Index-2015 (HEİ-2015) with a three-day food consumption record taken from individuals to evaluate nutritional status is calculated. Men's intake of energy, carbohydrates, fat and sodium was higher than women (p<0,05). The average healthy eating index score was 46,7±13 in women and 41,4±12.8 in men, and no statistically significant difference was found between gender and SYI scores (p>0,05). While 64,9% of individuals have poor diet quality, 35,1% of them have a diet quality normal. There are statistically significant differences between some components of the healthy eating index and gender (p<0,05). Among the Short Form-36 components, physical function, emotional role difficulty and mental health scores were higher in men than in women (p<0,05). As the body mass index decreases, the physical function component score of KF-36 increases (p<0,05).

Individuals who received nutrition education had higher KF-36 general health component scores (p<0,05). No statistically significant relationship was found between individuals' nutritional status, physical activity levels and quality of life components (p>0,05). Today, by promoting desk workers to healthy nutrition and physical activity, both their current work efficiency can be increased and employees can be protected from certain chronic and occupational diseases, thus reducing social health costs.

Key words: Diet quality, Healthy Eating Index-2015, Quality of life, White collar worker

(10)

3 3. GİRİŞ VE AMAÇ

Sağlık, sadece hastalık veya yaralanma durumlarının var olmaması değil;

insanın zihinsel, fiziksel ve sosyal açılardan bütünsel iyilik halinde olmasıdır (1).

Kalıtım ve çevre bireylerin, dolaylı olarak da toplumun sağlığını etkileyen başlıca unsurlardandır. Kalıtım, insanın doğuştan ailesinden aldığı nitelikleridir. Sağlığı etkileyen çevresel unsurların başında ise; beslenme, barınma, fiziksel çevre, kültürel imkanlar ve eğitim gelir (2).

Sağlıklı bir yaşam sürebilmek, sağlığı koruyabilmek, büyümek için besinlerin vücuda alınması ve kullanılması beslenme olarak adlandırılır. Beslenme, insanın en temel ihtiyaçlarındandır, beslenmeden yaşam mümkün değildir (3). Kaliteli beslenmenin kaliteli yaşamı sağladığı düşüncesi günümüzde önem kazanan ve kabul edilen bir olgu haline gelmiştir. Mevcut sağlığın korunması ve devam ettirilmesi, büyüme ve gelişme, hastalıkların tedavisi ve yaşam kalitesi bireyin beslenme tarzı ile yakın ilişkilidir. Beslenme, bireyin eğitim ve çalışma hayatındaki performansını etkileyerek dolaylı olarak başarısını da etkileyen tercihler bütünüdür. Beslenme tercihlerinin veya alışkanlıklarının kötü olması, dolaylı yoldan ülkenin sağlık ve eğitim harcamalarını yüksek derecede etkilemektedir. Halkın büyük bir kısmı yetersiz ve dengesiz beslenen toplumlarda; eğitim ve sağlık masrafları artarken üretim ve verimlilik azalır. Bu durum ülke ekonomisini olumsuz yönde etkiler (4).

Beslenme, çalışanların üretim miktarını ve kalitesini etkileyen koşullardan biridir. İş sağlığı ve iş güvenliği, ancak çalışan bireylerin yeterli ve dengeli beslenmeleri ve enerji ihtiyaçlarının karşılanması ile sağlanabilir. Yetersiz ve dengesiz beslenen çalışanlar, vücut dirençleri azaldığı için daha sık hastalanabilir ve/

veya iş kazalarına daha fazla maruz kalabilir. Bu durum, azalan üretim hızıyla birlikte artmış sağlık harcamalarına da neden olmaktadır. Ayrıca, iş ve iş verimi arasındaki ilişkide de beslenme çok önemlidir ve bu durum yapılan birçok çalışma ile gösterilmiştir. Bu çalışmalarda, beslenme durumu daha iyi olan çalışanların iş veriminin, daha düşük olanlara oranla birkaç kat daha yüksek olduğu belirtilmiştir.

Fakat, çalışan ve işverenlerin beslenme eğitimi ve beslenme bilincinin eksikliği,

(11)

4 çalışanlarda yetersiz ve dengesiz beslenmeye neden olmakla birlikte, ortaya çıkan sonuçlar daha da belirgin hale gelmektedir (3,4).

Düzenli yapılan fiziksel aktivitenin mental sağlığı iyileştirme ve kalp hastalıkları, tip-2 diyabet, tüm nedenlere bağlı ölüm ve bazı kanserlerin oluşum riskini azaltmak gibi sağlığa pozitif etkileri vardır (5).

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yaşam kalitesini, bireyin içinde yaşadığı kültürel ve değerler sistemi ile bağlantılı olarak kendi amaçları, beklentileri, standartları ve endişeleri açısından yaşamdaki durumunu algılaması olarak tanımlamaktadır. Diğer yandan, sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi fiziksel veya zihinsel olarak sağlığı etkileyen genel yaşam kalitesi yönlerini kapsar. Bireysel olarak, fiziksel ve zihinsel sağlık algılarını ve bunların ilişkilerini içerir (6).

Diyet kalitesi ölçekleri, bazı biyobelirteçler ve sağlık sonuçları ilişkilerini ölçmek için kullanılır. Düşük diyet kalitesi skorlarının, tüm nedenlere bağlı ölüm oranları ve bazı hastalıkların oranları veya mortalitesiyle ilişkili olduğu bulunmuştur (7).

Günümüzde kaliteli yaşamak ve yaşam kalitesini maksimum seviyede arttırmak, uzun yaşamak kadar önemlidir. Beslenme ve fiziksel aktivite, mevcut sağlığı korumak, sağlıkla ilişkili riskleri en aza indirmek ve sağlıklı yaşlanmak için temel etmenlerdir (8). Buna rağmen literatürde masa başı çalışanların, beslenme durumu ve fiziksel aktivite seviyeleri ile yaşam kaliteleri arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışmalar sınırlıdır. Bu çalışmada masa başı çalışan bireylerin, beslenme durumlarının ve fiziksel aktivite seviyelerinin, yaşam kalitesine üzerine etkilerinin araştırılması amaçlanmaktadır.

(12)

5 4. GENEL BİLGİLER

4.1. Beslenme ve Sağlık İlişkisi

Dünya Sağlık Örgütü, sağlığı; insanın "zihinsel, fiziksel ve sosyal açılardan bütünsel iyilik halinde" olarak tanımlar. İnsanın sağlıklı olduğunu hastalık ve yaralanma gibi durumlarının mevcut olmaması göstermez. Koruyucu sağlık önlemlerinin alınması, insanın fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden bütünsel bir iyilik halinde olmasıyla yüksek oranda ilişkilidir (2).

Yeterli ve dengeli beslenme mevcut sağlığın korunması ve sürdürülebilmesi için ve hastalıklardan korunma, hastalıkların tedavisi ve tedavi süresinin kısaltılmasında gerekli bir unsurdur. Besinler içerdikleri benzer besin öğelerine göre gruplandırılır. Bu gruplardan tüketilmesi gereken miktarlar bireylerin yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite seviye, biyokimyasal değerler ve bir hastalık durumunun varlığı veya yokluğu gibi durumlara göre değişir ve belirlenir (9).

Beslenmenin kompleks karbonhidratlar ve bitkisel besinlerden zengin olması kalp damar hastalıkları, bazı kanser türleri, insüline bağımlı olmayan diyabet ve hipertansiyon oluşum riskini en aza indirir. Beslenmede alınan enerji miktarı harcanan enerjinin üzerinde ise bu durum obezite oluşumuna neden olur ve insüline bağımlı olmayan diyabet, kalp-damar hastalıkları, bazı kanser türleri, karaciğer ve safra hastalıkları riskini arttırır (2).

Dünya çapındaki ölümlerin %63’ünü bulaşıcı olmayan hastalıklar (kalp- damar hastalıkları, diyabet, kanserler ve solunum yolu hastalıkları) oluşturmaktadır.

Bu hastalıkların gelişmesinde sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, alkol ve tütün kullanımı gibi faktörler önemli rol oynamaktadır. Bulaşıcı olmayan hastalıklar ülkelerin ekonomisine, hem sağlık maliyeti oluşturarak hem de üretim kaybına neden olarak ekonomik yük oluşturmaktadır (10).

(13)

6 4.2. Masa Başı Çalışanlar ve Sağlık Riskleri

Ekonominin büyümesi ve sanayinin gelişmesi, insanların sadece çalışma ortamıyla değil, aynı zamanda onların refahıyla da daha fazla ilgilenilmesine yol açmıştır. Eskiden, çalışanlar çoğunlukla endüstriyel kazalarda yaralanırken, bugün işle ilgili kronik hastalıklara daha çok maruz kalmaktadırlar (11). Günümüzde, özellikle endüstriyel toplumlarda aktif ve ergonomik olmayan yaşam ve çalışma koşulları mevcuttur. Bu koşullara bir de stresin yarattığı etki eklendiğinde bireylerin fiziksel, psikolojik ve sosyal sağlığı bozulmaktadır (12).

Masa başı çalışanlar, mesleki çalışma koşullarından dolayı daha az hareket etmekte ve fiziksel aktivite oranları düşük olduğu için obezite ve diğer kronik hastalıklara sahip olma riskleri yüksektir. Masa başı çalışanlar uygun fiziksel aktivitelere teşvik edildiğinde sağlık riskleri azalmakta ve daha sağlıklı bir yaşam sürmektedirler (13).

Vakitlerinin çoğunu sedanter olarak geçiren bireyler, egzersiz yapsalar ve daha az sedanter vakit geçirseler bile, olumsuz sağlık sonuçları açısından aktif bireylere göre daha fazla risk altındadırlar. Sedanter davranışları bırakmanın özellikle kardiyometabolik risk faktörleri açısından sağlığa faydası vardır (14).

Gelişmiş ülkelerde çalışan yetişkinlerin genellikle çalışma günlerinin en az yarısını oturarak geçirdiği göz önüne alındığında, işyeri hareketsiz zamanın azaltılmasını amaçlayan müdahaleler için uygun bir alandır. Sadece yakın zamanlarda yapılan bazı deneysel çalışmalar, iş yeri ve sınıf ortamlarında geçirilen oturma zamanını ayakta durma ile değiştirmeye çalışmıştır (14).

Birçok hastalık riskini düşüren fiziksel aktivitenin, fiziksel, fonksiyonel, mental ve sosyal iyilik halinin çok boyutlu ölçütü olan sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi ölçeği puanlarını arttırdığı da gösterilmiştir. Genel yetişkin popülasyonda, yüksek sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi sonuçları ile daha yüksek fiziksel aktivite seviyeleri ilişkilendirilmiştir (5).

(14)

7 Günümüzde sayısı hızla artan masa başı çalışanlarla yapılan bir çalışma, hem kadın hem de erkek bireylerin santral obezite ve kalp-damar hastalıkları açısından risk grubunda olduklarını belirtmiştir (15).

Balcı ve ark. (16)'nın yaptığı çalışmada, ofis çalışanlarında masa başı çalışma süresi yıl olarak arttıkça bireylerin metabolik sendrom risklerinin de arttığını belirtirken düzenli kahvaltı yapan bireylerde metabolik sendrom sıklığının daha düşük olduğunu belirtmiştir.

Nishitani N ve ark. (17)'nın Japonya’da erkek ofis çalışanları ile yaptığı çalışmasında, obeziteyle ilişkili yeme alışkanlıklarının iş yoğunluğuna bağlı stres, endişe, kaygı ve depresyon ile ilişkisi olduğunu bildirmiştir.

Strauss ve ark. (18)'nın ofis çalışanları ve itfaiyecilerin metabolik sendrom risklerini karşılaştırdıkları çalışmalarında, ofis çalışanlarının bel çevrelerinin iftaiyecilerden önemli derecede yüksek olduğunu ve HDL kolesterol seviyelerinin de önemli derecede düşük olduğunu belirterek, ofis çalışanlarının metabolik sendrom risklerinin daha yüksek olduğunu ifade etmiştir.

Yapılan başka bir çalışmada ise diyet kalite puanlarının düşmesiyle, kronik hastalıklara bağlı ölüm oranlarının arttığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla, sağlığın olumsuz etkilendiği belirtilmiştir (7).

4.3. Diyet Kalitesinin Ölçülmesinin Sağlıkla İlişkisi ve Sağlıklı Yeme İndeksi

Beslenmenin bireyin sağlığı üzerine etkisi değerlendirmek için beslenme durumunun saptanması gerekmektedir. Bireyin beslenme durumu, bireyin besin ögelerine olan fizyolojik ihtiyacının karşılanma seviyesini gösterir. Bireyin besin ögelerine ihtiyacı ve besin ögelerini alımı denge halindeyse ideal beslenme düzenine sahiptir denilebilir. Bireyin mevcut sağlığı, büyüme-gelişmesi, hastalıklara karşı direnci ve günlük yaşamındaki performansı beslenme durumu ile yakından ilişkilidir.

Beslenme durumunun saptanması kişinin sağlık durumu ile ilgili bilgiler elde edilmesini sağlar (19).

(15)

8 Diyet şeklinin, tüm diyetin analiziyle değerlendirilmesi potansiyel avantajdır.

Örneğin, diyet şekli analizi kompleks olarak tüm diyete odaklanır; çünkü spesifik besinlerin veya besin öğelerinin yüksek miktarda alınması sıklıkla birbirlerinin biyoyararlılığına etki edebilir. Diyet indeksleri, diyet kalitesini hesaplarken, besinleri beslenme kurallarına ve beslenme önerilerine göre öncül besin gruplarına ayırarak değerlendirir (20).

Beslenme epidemiyolojisindeki çalışmalar, tipik olarak, bir veya birkaç besin/besin öğesi ile hastalıklar arasındaki ilişkiyi inceler. Bu tür analizler oldukça değerli olmasına rağmen, bazı sınırlamalar olabilmektedir. Bu sınırlamalarda öncelikle bireyler besin/ besin öğelerini izole tüketmek yerine kompleks besin kombinasyonları içeren, çeşitli besinlerden oluşan yemekleri tüketirler. Bu yemekler ise birbirleri ile etkileşimli veya sinerjik olabilecek besin veya besin öğelerini içerebilir. Bazı besinler arasındaki yüksek düzeyde sinerjik ilişki (potasyum ve magnezyum gibi), birbirinden ayrı etkilerini incelemeyi zorlaştırır. Bunun yanı sıra tek bir besin öğesinin etkisi tespit edilemeyecek kadar küçük olabilir, ancak bir diyet düzeninde yer alan çoklu besin öğelerinin toplu etkileri tespit edilebilecek kadar büyük olabilir.

Klinik çalışmalarda diyet modellerini değiştiren müdahalelerin, kan basıncını düşürmede, tek besin takviyesinden daha etkili olduğu görülmüştür. Bu nedenle bir diyetin kalitesinin değerlendirilmesinde birden çok bileşenin incelendiği diyet kalite indeksleri kullanılır (21).

Literatürde çok sayıda indeks önerilmiş ve kullanılmıştır. Bunların büyük çoğunluğu yetişkinlerin diyet kalitesini değerlendirmek için yapılırken, çocuklar ve ergenler için de bazı özel diyet kalitesi endeksleri geliştirilmiştir. Genel olarak, diyet kalite indeksleri beslenme kılavuzlarına/tavsiyelerine dayanarak oluşturulmuştur.

Yetişkinlerde diyet kalitesini ölçmek için sıklıkla kullanılan indeksler; Diyet Kalite İndeksi, Akdeniz Diyet Skoru, Sağlıklı Yeme İndeksi, Sağlıklı Diyet İndeksi, Besin Bazlı Diyet Skoru olarak örneklendirilebilir (22).

Sağlıklı Yeme İndeksi [Healthy Eating Index (SYİ)], Birleşik Devletler Tarım Departmanı [United States Department of Agriculture (USDA)] tarafından 1995

(16)

9 yılında, Amerikan Beslenme Kılavuzu baz alınarak oluşturulmuştur. İndeks, belirli bir zamanda diyet kalitesini ölçme ve zaman içinde besin düzenindeki değişiklikleri izleme imkanı oluşturmuştur. Bu indeks, tahıllar, sebzeler, süt ve et çeşitleri, toplam yağ ve doymuş yağ oranının toplam enerji alımı içerisindeki oranı, sodyum, kolesterol alımının mg olarak miktarı ve bireyin diyet çeşitliliği olmak üzere 10 bölümden oluşmaktaydı. Her bölüm için 0-10 arasında bir puan elde edilmekte, 0 alınması gereken miktarın altını yansıtırken 10 ise alınması gereken miktara yakınlığı yansıtmaktadır. Her bileşene verilen puanlar toplanarak 0-100 arasında bir toplam puan elde edilmektedir (22,23).

Amerikan Beslenme Kılavuzuna göre, SYİ 2005, 2010 ve 2015 yıllarında yeniden güncellenmiştir. Sağlıklı Yeme İndeksi-2015, 9’u tüketilmesi istenen, 4’ü az tüketilmesi gereken toplam 13 bileşenden oluşmaktadır. Bu bileşenlerden tüketilmesi istenen 9’u, toplam meyve, tüm meyve, toplam sebze, yeşil yapraklılar ve taze baklagiller, tam tahıllar, süt ürünleri, proteinli yiyecekler, deniz ürünleri ve bitkisel proteinler, yağ asitleridir. Sınırlı tüketilmesi gereken 4’ü ise, işlenmiş tahıllar, sodyum, ilave şeker ve doymuş yağlardır. İndekste, bileşenlerin puanlaması 0-5 veya 0-10 arasında değişmekte olup, bütün bileşenler için düşük puanlar kötü beslenmeyi yansıtırken, yüksek puanlar iyi beslenmeyi yansıtır. Toplam puan ise tüm 13 bileşenler için 100’dür. Bu puanlandırmaya göre 51 puanın altında kalan diyet kötü, 51-79 puan aralığında olan diyet normal ve 80 puanın üzerinde olan diyet iyi olarak sınıflandırılmıştır (24).

Diyet kalite ölçekleri ile yapılan bir meta-analiz çalışmasında, düşük diyet kalite puanlarının tüm nedenlere bağlı ölüm oranları ve seçilmiş hastalıklara bağlı ölüm oranları ile ciddi ilişkisi olduğunu belirtmiştir. Bu ilişki özellikle erkek bireylerde ve kalp-damar hastalıklarına bağlı ölümlerde daha yüksektir (7).

Previdelli ve ark. (25)'nın fabrika çalışanları üzerine yaptığı çalışmada, SYİ puanları yüksek bireylerin, SYİ puanı düşük olan bireylere göre, vücut kütle indeksi (VKİ) değerlerinin önemli derecede düşük olduğunu belirtmiştir.

(17)

10 Masa başı çalışanlar ile yapılan bir çalışma, bireylerin genel olarak düşük fiziksel aktivite seviyesine sahip olduğunu fakat VKİ'si daha yüksek olan obez bireylerin fiziksel aktivite seviyesinin önemli derecede daha düşük olduğunu göstermiştir. Fiziksel aktivite seviyesinin düşük, VKİ'nin ise yüksek olmasının masa başı çalışanların sağlık risklerini daha da arttırdığını belirtmiştir (9).

4.4. Fiziksel Aktivitenin Sağlıkla İlişkisi ve Uluslararası Fiziksel Aktivite Formu

Fiziksel aktivite, günlük yaşam içinde kalp ve solunum hızını arttıran, enerji harcaması ve kas ve eklemlerin kullanılması ile gerçekleşen aktiviteler olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde yaşam koşullarının insanların fiziksel aktivite düzeyini olumsuz etkilediği görülmektedir (8).

Düşük fiziksel aktivite seviyelerinin kan basıncı yüksekliği ve obezite gibi hastalık risklerini arttırabilirken, düzenli fiziksel aktivite hareketsizliğin neden olduğu kardiyovasküler hastalıklar, kanser, diyabet ve obezite gibi hastalıkları ve bu hastalıkların yol açtığı erken ölümleri önleyebilir. Ayrıca düzenli fiziksel aktivitenin sağlık yönünden yüksek bir hayat kalitesi sağladığı günümüzde çalışmalarla gösterilmiştir. Egzersizin yokluğu ve düşük fiziksel uygunluk seviyesi hastalık ve er- ken ölümler için çok önemli bir risk faktörüdür (6, 26).

Fiziksel inaktivite, dünya genelinde bulaşıcı olmayan hastalıkların artmasından sorumlu değiştirilebilir bir risk faktörüdür. Fiziksel inaktivitenin neden olduğu 1,9 milyon ölüm ve 19 milyon erken ölümden dolayı kaybedilen potansiyel yaşam yılı olduğu hesaplanmıştır (27). Ayrıca fiziksel inaktivitenin, tüm dünyada meme kanseri, kolorektal kanserler ve diyabet hastalıklarının yaklaşık %10-16’sına ve kalp damar hastalıklarının ise %22’sine yol açtığı saptanmıştır (28).

İş yeri, ulaşım, ev içi işler ve boş zaman aktiviteleri bireylerin gün boyu fiziksel olarak aktif olabilecekleri temel alanlardır. Bireylerin okula ya da iş yerine ulaşım sağlarken yürümesi, toplu taşıma araçlarını kullanırken birkaç durak önce

(18)

11 inerek/binerek yürüme süresinin arttırması, birçok alanda asansör yerine merdivenleri kullanması fiziksel aktiviteyi arttırmaya yardımcı olacak basit önerilerdir. Günümüzde insan iş gücünün yerini makinelerin alması iş hayatında fiziksel aktiviteyi azaltan önemli nedenlerden biridir. Günlük yaşamda çalışma koşullarından dolayı fiziksel aktivite seviyeleri düşük olan masa başı çalışanların ve diğer sedanter bireylerin aktivitelerini arttırmaları için uygun şekillerde yönlendirilmeleri gerekir (28).

Düzenli egzersiz yapmak, vücudu fiziksel olarak uygun duruma getirir. Kilo kontrolü ve fizik kontrolü sağlayan bu fiziksel uygunluk ile kalp damar hastalıkları ve birçok hastalığın riski yüksek derecede azalır. Ayrıca yaşamı koruyucu vücut rezervi oluşturarak bireyin sağlığını korumasına katkı sağlar (29).

Cenevre'de 1998'de Uluslararası Konsensus Grubu ülkeler arası popülasyonlarda fiziksel aktivite seviyelerini değerlendirmek için uygun bir fiziksel aktivite ölçüsü geliştirmek amaçlı toplandı. İlk pilot deneme 1998-1999 arasında yapıldı ve anketin dört kısa ve dört uzun versiyonuyla birlikte Uluslararası Fiziksel Aktivite Formu’nun [International Physical Activity Questionnare (UFAA)] sekiz versiyonu geliştirildi. Anketteki soruların cevaplanmasında “son 7 gün” içerisinde veya “herhangi bir haftada” ölçüsü kullanıldı. Bu anketlerin ölçüm özelliklerini belirlemek için 2000 yılında 12 ülkede 14 merkezde güvenilirlik ve geçerlilik çalışması yapılmıştır (30). Türkiye’de ise geçerlilik ve güvenilirlik Çalışması Öztürk (31) tarafından üniversite öğrencileri ile yapılmıştır.

Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi ile bireylerin bir haftalık düşük, orta ve şiddetli seviyedeki fiziksel aktivite süreleri ile yürüme süreleri kayıt altına alınarak bazal metabolik hıza denk gelen MET puanları hesaplanır. Bireylerin fiziksel aktivite seviyesi MET-dk/hafta skoru ile sınıflandırılır. Buna göre, <600 MET-dk/hafta düşük düzey, 600-3000 MET-dk/hafta orta düzey, >3000 MET-dk/hafta yüksek düzey fiziksel aktivite olarak sınıflandırılır (30).

Masa başı çalışan bireylerle yapılan çalışmalar düşük fiziksel aktivite seviyelerinin, VKİ, bel çevresi ve kan şekeri yükselme hızı ile negatif ve HDL

(19)

12 kolesterol ile pozitif ilişkili olduğunu dolayısı ile fiziksel aktivite seviyesinin metabolik sendrom ile ilişkili olduğunu göstermiştir (13,32).

Genç ve ark. (29)'nın kadın ve erkek genç yetişkinler üzerinde yaptıkları çalışmalarında, fiziksel aktivite seviyesinin erkeklerde önemli derecede daha yüksek olduğunu ve bununla birlikte erkek bireylerin yaşam kalitesi göstergelerinin daha yüksek olduğunu belirtmiştir.

4.5. Yaşam Kalitesinin Sağlıkla İlişkisi ve Kısa Form-36

Günümüzde yaşam kalitesi farklı bilim alanlarında farklı şekillerde tanımlanabilmektedir. Fakat bütün tanımlardaki kesişim noktası insan ve onun öznel değerlendirme biçimidir. Yaşam kalitesini DSÖ, “bireyin kişisel amaçlarına, beklentilerine, standartlarına ve çıkarlarına göre kendi yaşamını bir kültür ve değer sisteminde algılaması” olarak tanımlamıştır. Bu tanımda önemli olan, bireyin kendi yaşamını bütünüyle kendisinin değerlendirmesi ve yaşam kalitesi hedeflerine dışarıdan herhangi bir unsurun müdahalesinin olmamasıdır (33).

Yaşam kalitesi ile ilgili çalışmalar ilk olarak 1973’te yayınlanmış, günümüzde de bu konu ile alakalı çalışmaların sayısı gün geçtikçe artmaktadır.

Sağlıkla ilgili yaşam kalitesi (SİYK), bireyin yaşamındaki fiziksel, sosyal ve mental alanlara algısını ve bireyin mevcut sağlığının işlevlerini yapabilme yetisini ifade eder. Sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi ölçekleri, sağlık programlarında ve uygulanan tedavilerin başarılarının değerlendirmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır (34).

Yaşam kalitesinin değerlendirilmesinde kullanılan ölçekler iki gruba ayrılabilir, bunlar: genel ölçekler ve hastalığa özgü ölçeklerdir. Genel ölçekler tüm popülasyona uygulanabilir ve hasta gruplara uygulandığında hem hastalıklar arası karşılaştırma hem de hasta grup ile toplum arasında karşılaştırma yapma olanağı sağlayabilir. Hastalığa özgü olmadıkları için bazı hasta gruplarına daha az duyarlıdır.

Yaygın olarak kullanılan genel yaşam kalitesi ölçekleri: Kısa Form-36 (Medical Outcome SF-36), Hastalık Etki Ölçeği (Sickness Impact Profile), Nottingham Sağlık

(20)

13 Ölçeği (Nottingham Health Profile), Tıbbi Sonuç Çalışması (Medical Outcome Study General Health Survey), Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi (World Health Organization Quality of Life-WHOQOL) şeklindedir.

Hastalığa özgü ölçekler belirli bir hastalık grubunun, bir bulgunun ya da fonksiyonel bozukluğun yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini inceler. Bu ölçekler hastalığa özgü hassas değerlendirme yapabilirler. Yaygın olarak kullanılan hastalığa özgü yaşam kalitesi ölçekleri: McGill Ağrı Anketi, Barthel Engellilik İndeksi, Pediatrik Astım Yaşam Kalitesi Anketi (PAQLQ), Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği (HADS) şeklindedir (35).

Genel yaşam kalitesi ölçeği sınıflandırmasında olan ve genel değerlendirmelerde daha etkili olan Kısa Form-36 [Short Form-36 (KF-36)]; 1992 yılında Rand Corporation tarafından geliştirilmiştir (35).

Kısa Form-36, 36 soru içeren, kısa bir sağlık ölçeğidir. Fiziksel ve mental sağlığı içeren sekiz boyutlu bir skor profili oluşturur. Genel ve spesifik popülasyonları karşılaştırmak, hastalıkların göreceli etkilerini karşılaştırmak, çok çeşitli farklı tedavilerin sağlık yararlarını ayırt etmek ve hastaları taramak için KF-36 kullanışlıdır (36).

Bir öz değerlendirme ölçeği olan KF-36, beş dakika gibi bir sürede doldurulabilmektedir. Ayrıca sağlık durumunun olumlu ve olumsuz yönlerini değerlendirebildiği gibi küçük değişimleri saptamada diğer SİYK ölçeklerinden daha duyarlıdır. Bu form, fiziksel fonksiyon (10 madde), fiziksel rol kısıtlılığı (4 madde), sosyal fonksiyon (2 madde), emosyonel rol kısıtlılığı (3 madde), enerji/vitalite (4 madde), ağrı (2 madde), mental sağlık (5madde), ve genel sağlık algısı (5 madde) şeklinde alt başlıklardan ve 36 sorudan oluşur. Ölçekte tek bir puan hesaplanamamaktadır, her bir alt başlık için ayrı ayrı toplam puan hesaplanır ve bu puanlar 0-100 arasında değişmektedir. 100 puan iyi sağlık durumunu, 0 puan ise kötü sağlık durumunu göstermektedir (37, 38). Bu formun Türkçe versiyonunun geçerlik ve güvenilirlik çalışması Koçyiğit ve ark (38) tarafından yapılmıştır.

(21)

14 Kim ve ark. (11)’nın ofis çalışanları ile yaptığı çalışmada, hafif şişman ve obez grubundaki bireylerin normal ağırlıkta bireylere göre, mental ve total SİYK puanlarının önemli derecede daha düşük olduğunu ve bu bireylerde anksiyetenin daha yüksek oranda görüldüğünü belirtmiştir.

Gong ve ark. (39)'nın bilim insanları ile yaptıkları çalışmada, diyet kalitesi yüksek olan bireylerin SİYK puanlarının da yüksek olduğunu belirtmişlerdir.

Özellikle yüksek miktarda sebze-meyve tüketen ve yiyeceklerini pişirirken bitkisel yağ kullanan bireylerin fiziksel SİYK puanları yüksek bulunmuştur.

(22)

15 5. GEREÇ VE YÖNTEM

5.1. Araştırma Yeri ve Zamanı

Bu araştırma 1 Ağustos-1 Ekim 2019 tarihleri arasında, İstanbul’da yatırım alanında çalışan özel bir şirkette, farklı meslek dallarında masa başı çalışan bireyin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Kesitsel ve tanımlayıcı tipteki çalışma için İstanbul Medipol Üniversitesi Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’ndan 03.05.2019 tarihli ve 10840098-604.01.01-E.15023 sayılı etik kurul raporu alınmıştır (Ek-1).

5.2. Örneklem Seçimi

Araştırmada örneklem genişliği, istatistiksel yöntemlerle %80 güç ve %5 yanılma payı ile 218 kişi olarak belirlenmiştir. Araştırmaya şirkette masa başı çalışan 208 kadın ve erkek birey gönüllü olarak katılmıştır, tüm şirket çalışanlarının yaklaşık

%70’i çalışmaya katılmıştır. Çalışmada kullanılan anket formu (EK-2) dahil edilme kriterlerine uyan, tüm masa başı çalışan şirket personeline elektronik ortamda gönderilmiştir.

Masa başı çalışanlar, hafta içi 5 gün boyunca, şirketteki 9 saatlik mesai süresinde, iş tanımının gereği olan görevlerini bilgisayar başında oturarak

gerçekleştiren bireyler olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda araştırmaya dahil edilme kriterleri; 18-65 yaş aralığında olmak, masa başı pozisyonunda oturarak çalışıyor olmak ve gönüllü olmak olarak belirlenmiştir.

Araştırmaya dahil edilmeme kriterleri; çalışma pozisyonunun 9 saatlik mesai süresinde, iş tanımının gereği olan görevlerini ofis dışında bulunmayı gerektirmesi, şirkette danışmada veya güvenlikte oturarak çalışıyor olmak ve gebelik.

(23)

16 5.3. Verilerin Toplanması

Araştırmada katılımcılardan elektronik ortamda doldurulabilen anket aracılığıyla 6 farklı veri toplanmıştır. Bunlar, demografik bilgiler, boy, kilo ve VKİ'yi içeren antropometrik ölçümler, beslenme alışkanlıkları, yaşam kalitesi ölçümü için KF-36, fiziksel aktivite değerlendirmesi için UFAA ve SYİ-2015 ile diyet kalitesini değerlendirmek için 2'si hafta içi 1'i hafta sonu olmak üzere kayıt tutma yöntemiyle alınan 3 günlük besin tüketim kaydıdır.

5.3.1. Demografik Bilgiler

Bu bölümde katılımcıların yaş, cinsiyet, birlikte yaşadığı kişi, meslek, medeni ve eğitim durumları, sigara, alkol ve ilaç kullanma durumu, hekim tarafından tanısı konulmuş hastalık bilgileri ankette sorulan sorular aracılığıyla kayıt altına alınmıştır.

5.3.2. Antropometrik Ölçümler

Bu bölümde bireylerin kilo ve boy ölçüleri bireylerin kendi beyanlarına dayalı olarak elde edilerek, elde edilen verilerle VKİ’leri hesaplanmıştır. Bunun hesaplama ve sınıflandırmasında Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği verileri esas alınmıştır. Vücut kütle indeksi, bireylerin vücut ağırlığının (kilogram), boy uzunluğunun (metre) karesine bölünmesiyle hesaplanmıştır. Hesaplanan VKİ'ler Tablo 1'deki gibi sınıflandırılmıştır (40).

(24)

17 Tablo 1. VKİ Değerleri ve Sınıflandırma

VKİ Sınıflandırma VKİ

Zayıf <18,4 kg/m²

Normal 18,5-24,9 kg/m²

Hafif Şişman 25,0-29.9 kg/m² 1. Derece Obez 30,0-34,9 kg/m² 2. Obez + > 35 kg/m²

5.3.3. Beslenme Alışkanlıkları

Bu bölümde bireylerin tükettiği ve atladığı öğünler, öğünlerini nerede tükettikleri, öğünlerinde tercih ettikleri besinler, gün içerisinde tükettikleri sıvı türü ve miktarı, daha önce beslenme eğitimi alıp, almadıkları ve daha önce diyet uygulayıp, uygulamadıkları bireylere gönderilen anketteki sorular ile sorgulanmıştır.

5.3.4. Kısa Form-36

Bu bölümde bireylerin son 4 hafta içerisindeki yaşam kalitesini değerlendirmeyi amaçlayan KF-36 uygulanmıştır (EK-2). Bu formun Türkçe versiyonunun geçerlik ve güvenilirlik çalışması Koçyiğit ve ark (38) tarafından yapılmıştır. Formun 8bileşeninin her birinin puanlaması farklıdır, her bir bileşenin puanlaması ve soru sayısı Tablo 2’de belirtilmiştir (41). Bireylerin vermiş olduğu cevaplarla her bir bileşenin puanı hesaplanmıştır.

(25)

18 Tablo 2. KF-36 Alt Başlıkları ve Puanlama

5.3.5. Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi

Bu bölümde bireylerin fiziksel aktivite seviyelerini belirlemek için UFAA’nın 7 sorudan oluşan kısa şekli uygulanmıştır. Formda fiziksel aktivitelerin, son 7 gün içerisinde ve tek seferde en az 10 dakika süresince yapılıyor olması sorgulanmıştır.

Anket ile son 7 gün içerisinde şiddetli fiziksel aktivite (hızlı bisiklet çevirme, futbol, basketbol gibi takım oyunları, aerobik, ağırlık kaldırma, yük taşıma vb) süresi, orta dereceli fiziksel aktivite (normal hızda bisiklet çevirme hafif yük taşıma, halk oyunları, masa tenisi, dans, bowling, vb) süresi ve yürüme süreleri dakika olarak sorgulanarak bazal metabolik hıza denk gelen MET’e çevrilerek toplam fiziksel aktivite skoru (MET-dk/hafta) hesaplanmıştır (27).

UFAA verileri hesaplanırken:

• Yürüme:3,3 MET

• Orta şiddetli fiziksel aktivite:4,0 MET

Alt Başlık Soru Sayısı Soruların Puanlandırılması

Fiziksel Fonksiyon 10 0-50-100

Fiziksel Rol Güçlüğü 4 0-100

Ağrı 2 0-25-50-75-100 ve 0-20-40-60-80-100

Genel Sağlık 5 0-25-50-75-100

Vitalite 4 0-20-40-60-80-100

Sosyal Fonksiyon 2 0-25-50-75-100

Emosyonel Rol Güçlüğü 3 0-100

Mental Sağlık 5 0-20-40-60-80-100

(26)

19

• Şiddetli fiziksel aktivite:8,0 MET olarak hesaplanmıştır.

Örneğin, haftada 4 gün 60 dakika yürüyen bir kişinin yürüme MET-dk/ hafta skoru; 3.3 x 60 x 4=792 MET-dk/ hafta olarak hesaplanmaktadır. Bu skorlamanın yanı sıra, edinilen sayısal verilerle, kategorisel skorlama da yapılmaktadır (27).

Toplam fiziksel aktivite skoruna göre katılımcıların fiziksel aktivite düzeyleri

“düşük, orta ve yüksek” biçiminde sınıflandırılmıştır. Fiziksel Aktivite Düzeyleri,

• Düşük düzey: 600 MET-dk/hafta altı.

• Orta düzey: 600-3000 MET-dk/hafta arası.

• Yüksek düzey: 3000 MET-dk/hafta üstü (30).

5.3.6. 24 Saatlik Geriye Dönük Besin Tüketim Formu

Sağlıklı yeme indeksi puanlarını hesaplamak üzere bireylerden 2’si hafta içi 1’i hafta sonu olmak üzere üç günlük besin tüketim formunu kayıt tutma yöntemi ile doldurmaları istenmiştir. Bireyler besin tüketim formunu doldururken miktar (kaşık/bardak/gr gibi ölçü) ve çeşit belirtmeleri istenmiştir. Besin tüketim formları analizi BeBiS 7.1 programı ile yapılmıştır (42).

5.4. Sağlıklı Yeme İndeksi Puanının Hesaplanması

Sağlıklı Yeme İndeksi-2015 toplam 13 bileşenden oluşmaktadır. Bu bileşenlerden 9’u yeterli alınması gereken grup (toplam meyve, tam meyve, toplam sebze, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve taze baklagiller, tam tahıllar, süt ve süt ürünleri, toplam protein, deniz ürünleri-kuru baklagiller ve yağlı tohumlar, yağ asitleri), yüksek skorları yüksek tüketimi ifade eder. Bileşenlerden 4’ü ise sınrlı alınması gereken gruptur (işlenmiş tahıl, sodyum, ilave şeker, doymuş yağ), yüksek skorları düşük tüketimi ifade eder.

(27)

20 Toplam SYİ-2015 puanı, 50’nin altı yetersiz (kötü), 51-79 arası geliştirilmesi gereken (normal), 80 ve üzeri ise yeterli (iyi) diyet kalitesi şeklinde sınıflandırılır (24).

5.4.1. Toplam Meyve

Toplam meyve bileşeni puanı hesaplanırken en üst puan, günlük alınan 1000 kalori başına en az 189,2 gr meyve ve meyve suyu tüketimidir. En üst puan 5’tir, hiç tüketim yoksa puan 0’dır (24).

5.4.2. Tam Meyve

Tam meyve bileşeni puanı hesaplanırken en üst puan, günlük alınan 1000 kalori başına en az 94,6 gr taze, kurutulmuş, dondurulmuş, konserve meyve tüketimidir. En üst puan 5’tir, hiç tüketim yoksa puan 0’dır (24).

5.4.3. Toplam Sebze

Toplam sebze bileşeni puanı hesaplanırken en üst puan, günlük alınan 1000 kalori başına en az 260,2gr sebze tüketimidir. En üst puan 5’tir, hiç tüketim yoksa puan 0’dır (24).

(28)

21 5.4.4. Koyu yeşil yapraklılar ve taze baklagiller

Koyu yeşil yapraklılar ve taze baklagiller bileşeni puanı hesaplanırken en üst puan, günlük alınan 1000 kalori başına en az 47,3gr koyu yeşil yapraklılar ve taze baklagiller tüketimidir. En üst puan 5’tir, hiç tüketim yoksa puan 0’dır (24).

5.4.5. Tam Tahıllar

Tam tahıllar bileşeni puanı hesaplanırken en üst puan, günlük alınan 1000 kalori başına en az 42,5gr tam tahıl tüketimidir. En üst puan 10’dur, hiç tüketim yoksa puan 0’dır (24).

5.4.6. Süt ve süt ürünleri

Süt ve süt ürünleri bileşeni puanı hesaplanırken en üst puan, günlük alınan 1000 kalori başına en az 307,5gr süt ve süt ürünleri tüketimidir. En üst puan 10’dur, hiç tüketim yoksa puan 0’dır (24).

5.4.7. Toplam Protein

Toplam protein bileşeni puanı hesaplanırken en üst puan, günlük alınan 1000 kalori başına en az 70,8 gr toplam protein kaynağı tüketimidir. En üst puan 5’tir,hiç tüketim yoksa puan 0’dır (24).

(29)

22 5.4.8. Deniz Ürünleri, Kuru Baklagiller ve Yağlı Tohumlar

Deniz ürünleri, kuru baklagiller ve yağlı tohumlar bileşeni puanı hesaplanırken en üst puan, günlük alınan 1000 kalori başına en az 22,6 gr deniz ürünleri, kuru baklagiller ve yağlı tohumlar tüketimidir. En üst puan 5’tir, hiç tüketim yoksa puan 0’dır (24).

5.4.9. Yağ Asitleri

Yağ asitleri bileşeni puanı hesaplanırken diyetteki (ÇDYA+TDYA) / Doymuş Yağ oranının en az 2,5 olmasıdır. En üst puan 10’dur, bu oran fazla 1,2 ise puanı 0’dır (24).

5.4.10. İşlenmiş Tahıllar

İşlenmiş tahıllar bileşeni puanı hesaplanırken diyetteki günlük alınan 1000 kalori başına en az 51 gr işlenmiş tahıl tüketimidir. En üst puan 10’dur, eğer günlük işlenmiş tahıl tüketimi 1000 kaloride 121,9 gr’a eşit veya fazlaysa puan 0’dır (24).

5.4.11. Sodyum

Sodyum bileşeni puanı hesaplanırken en üst puan, günlük alınan 1000 kalori başına en fazla 1,1 gr sodyum alımıdır. En üst puan 10’dur, eğer günlük sodyum alımı 1000 kaloride 2 gr’a eşit veya fazlaysa puan 0’dır (24).

(30)

23 5.4.12. İlave Şeker

İlave şeker bileşeni puanı hesaplanırken en üst puan diyetteki şeker alımının toplam kalorinin %6,5’inin altında olmasıdır. En üst puan 10’dur, eğer günlük eklenmiş şeker alımı toplam kalorinin %26’sına eşit veya fazlaysa puan 0’dır (24).

5.4.13. Doymuş Yağ

Doymuş yağ bileşeni puanı hesaplanırken en üst puan diyetteki doymuş yağ alımının toplam kalorinin %8’inin altında olmasıdır. En üst puan 10’dur, eğer günlük eklenmiş şeker alımı toplam kalorinin %16’sına eşit veya fazlaysa puan 0’dır (24).

5.5. İstatistiksel Değerlendirme

Analizde öncelikle değişkenlerin tanımlayıcı istatistikleri ve sayısal değişkenlerin normal dağılıma uygunlukları incelenmiş, verilerin tutarlılığı kontrol edilmiştir.

Sayısal değişkenlerin normallik sınaması Kolmogorov-Smirnov,Shaphiro Wilk testleri ve grafiksel yöntemler ile yapılmıştır. Kategorik değişkenlerin bağımsız iki veya daha fazla grup karşılaştırılırken Ki-kare Testi kullanılmış, bağımsız iki grupta normal dağılım gösterenler için iki bağımsız örneklem testi, bağımsız ikiden fazla grupta normal dağılım gösterenler için OneWay ANOVA, bağımsız iki grupta normal dağılım göstermeyenler için non-parametrik Mann Whitney – U testi, bağımsız ikiden fazla gruplarda normal dağılım göstermeyenler için non-parametrik Kruskal Wallis testi uygulanmıştır. Normal dağılım gösteren sürekli değişkenlerin korelasyon analizinde Pearson’un Korelasyon Katsayısı kullanılmış, normal dağılım göstermeyen sürekli değişkenlerin korelasyon analizinde Spearman Sıra Korelasyonu uygulanmıştır (43). Sonuçlar %95’lik güven aralığında, p<0.05 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir.

(31)

24 İstatistiksel değerlendirmede IBM SPSS 21.0 paket programı kullanılmıştır.

5.6. Araştırmanın Sınırlılıkları

Araştırmada katılımcıların SYİ-2015 puanlarının ortalamasına göre diyet kalitelerinin sınıflandırması yapılmıştır. Bu sınıflandırmaya göre yalnızca 1 kişinin puanı “iyi” sınıflandırmasında olmuştur, 1 veri ile istatistiksel analiz yapılamayacağı için veri kaybı olmaması adına o kişi “normal” diyet kalitesi sınıflandırmasına dahil edilmiştir.

Araştırmada verilerin elektronik ortamda doldurulabilen anket aracılığıyla toplanmış olması, bireylerin boy-kilo ölçümlerinin standart şekilde alınamamasına neden olmuştur. Yine aynı sebepten dolayı da bireylerin bel ve kalça çevre ölçümleri alınamamıştır.

(32)

25 6. BULGULAR

6.1. Bireylerin Genel Özellikleri

Çalışmaya katılan bireylerin genel özellikleri Tablo 3’te belirtilmiştir. Yaş aralığı 19-24 olan bireylerin %90,7’si kadın, %9,3’ü erkek; yaş aralığı 25-29 olan bireylerin %66,7’si kadın, %33,3’ü erkek; yaş aralığı 30-34 olan bireylerin %47,4’ü kadın, %52,6’sı erkek; yaş aralığı 35-39 olan bireylerin %54,5’i kadın %45,5’i erkek ve yaş aralığı 40 üzeri olan bireylerin % 61,9’u kadın, % 38,1’i erkektir. Kadınların ve erkeklerin yaş dağılımları arasında istatistiksel açıdan önemli fark bulunmaktadır (p<0,05).

Kadın bireylerin ortalama yaş değeri 28,62±7,1 yıl, erkek bireylerin ortalama yaş değeri ise 31,84±6,9 yıldır. Kadınların ve erkeklerin yaş ortalamaları arasında istatistiksel açıdan önemli fark bulunmaktadır (p<0,05).

Bireylerin cinsiyete göre medeni durumu istatistiksel olarak önemlidir (p<0,05). Kadınların %60,9’u bekar, %39,1’i evli, erkeklerin ise %37,1’i bekar,

%62,9’u evlidir.

Kadınların %89,1’i ailesiyle, %10,9’u tek veya arkadaşlarıyla yaşarken, erkeklerin %88,6’sı ailesiyle, %11,4’ü tek veya arkadaşlarıyla yaşamaktadır.

Cinsiyet ve birlikte yaşanılan kişi arasında istatistiksel açıdan önemli fark bulunmamaktadır (p>0,05).

Bireylerin eğitim durumu cinsiyete göre karşılaştırıldığında istatistiksel olarak önemli fark bulunmamaktadır (p>0,05). Eğitim durumu kadınların %8,7’sinde lise,

%68,8’inde üniversite, %22,5’inde lisansüstüyken, erkeklerin %15,7’sinde lise,

%61,4’ünde üniversite, %22,9’unda lisansüstüdür.

Sigara kullanan bireylerin % 48,1’i kadın, %51,9’u erkek, alkol kullanan bireylerin %52,6’sı kadın %47,4’ü erkektir. Kadın bireylerin %70,3’ünün erkek bireylerin ise %29,7’sinin devamlı kullandığı bir ilaç bulunmaktadır. Tanısı koyulmuş bir hastalık bulunan bireylerin %60'ı kadın, %40'ı erkektir. Sigara, alkol

(33)

26 kullanımı sürekli kullanılan ilaç varlığı, tanısı konulmuş hastalık varlığı ile cinsiyet arasında istatistiksel olarak önemli fark bulunmamıştır (p>0,05).

Tablo 3. Bireylerin Cinsiyete Göre Genel Özelliklerinin Dağılımı Cinsiyet

Kadın (n:138)

Erkek (n:70)

Toplam

(n:208) p

Genel Özellikler n % n % n %

Yaş (yıl)

19-24 39 90,7 4 9,3 43 100

0,001*

25-29 56 66,7 28 33,3 84 100

30-34 18 47,4 20 52,6 38 100

35-39 12 54,5 10 45,5 22 100

40-44 13 61,9 8 38,1 21 100

( X ) ± SS (yıl) 28,62 ± 7,1 31,84 ± 6,9 0,002*

Medeni Durum

Bekar 84 60,9 26 37,1 110 52,9

0,001*

Evli 54 39,1 44 62,9 98 47,1

Birlikte Yaşanılan Kişi

Aile 123 89,1 62 88,6 185 88,9

Tek veya

Arkadaş 15 10,9 8 11,4 23 11,2 0,903

Eğitim Durumu

Lise 12 8,7 11 15,7 23 11,1

0,293

Üniversite 95 68,8 43 61,4 138 66,3

Lisansüstü 31 22,5 16 22,9 47 22,6

Sigara İçme Durumu

Evet 26 48,1 28 51,9 54 100

0,001*

Hayır 112 72,7 42 27,3 154 100

Alkol Kullanma Durumu

Evet 20 52,6 18 47,4 38 100

0,074

Hayır 118 69,4 52 30,6 170 100

Sürekli İlaç Kullanma Durumu

Var 26 70,3 11 29,7 37 100

0,577

Yok 112 65,5 59 34,5 181 100

Tanısı Koyulmuş Hastalık

Yok 99 69,2 44 30,8 143 100

0,192

Var 39 60 26 40 65 100

*p<0,01 aKi-Kare Testi uygulanmıştır

(34)

27 6.2. Bireylerin Antropometrik Ölçümleri

Çalışmaya katılan bireylerin cinsiyet ve VKİ ilişkisi Tablo 4’te gösterilmiştir.

Kadınların % 7,2’si zayıf, % 58 ’i normal ağırlıkta, %28,3’ü hafif şişman, % 2,9’u 1.derece obez, %3,6’sı ise 2.derece üstü obezdir. Erkekler de zayıf birey bulunmazken, %30’u normal ağırlıkta, %48,6’sı hafif şişman, % 17,1’i 1.derece obez, %4,3’ü 2.derece üstü obezdir. Bireylerin cinsiyetleri ve VKİ sınıflandırması arasında istatistiksel açıdan önemlilik mevcuttur (p<0,05).

Tablo 4. Bireylerin Cinsiyete göre VKİ Sınıflandırması Cinsiyet

Kadın (n:138) Erkek (n:70) Toplam (n:208) p

n % n % n %

VKİ Değerleri

Zayıf 10 7,2 0 0 10 4,8

0,000*

Normal 80 58 21 30 101 48,6

Hafif şişman 39 28,3 34 48,6 73 35,1

1.Derece obez 4 2,9 12 17,1 16 7,7

2.Derece obez+ 5 3,6 3 4,3 8 3,9

*p<0,001 aKi-Kare Testi uygulanmıştır

(35)

28 Bireylerin cinsiyete göre antropometrik ölçümleri Tablo 5’te gösterilmiştir.

Bireylerin ortalama VKİ değeri kadınlarda 23,7±4,8 kg/m², erkeklerde 27±4 kg/m²'dir. Ortalama ağırlık değeri kadınlarda 63,6±13,1 kg, erkeklerde 84,2±15 kg'dır. Ortalama boy kadınlarda 164±5,7 cm erkeklerde 175,6±7,5 cm'dir. Cinsiyete göre ağırlık, boy ve VKİ istatistiksel olarak önemli fark göstermektedir (p<0,05).

Tablo 5. Bireylerin Cinsiyete Göre Antropometrik Ölçümleri

Cinsiyet Kadın

(n:138)

Erkek (n:70)

Toplam

(n:208) p

Antropometrik

Ölçümler 𝑿𝑿̅ ± SD Ortanca Alt-Üst 𝑿𝑿̅ ± SD Ortanca Alt-Üst

V 23,7±4,8 23,7 16-44 27±4 27,7 21-41 0,000*

Ağırlık 63,6±13,1 60 44-118,2 84,2±15 83 59,1-144 0,000*

Boy 164±5,7 164 150-178 175,6±7,5 175,5 160-193 0,000*

*p<0,001 aMann Whitney U Testi uygulanmıştır

6.3. Bireylerin Beslenme Alışkanlıkları

Bireylerin ana ve ara öğün sayıları incelendiğinde (Tablo 6) cinsiyete göre istatistiksel olarak önemli bir fark gözlemlenmemiştir. Kadınların %3,6’sı tek ana öğün, %20,3’ü iki ana öğün, %76,1’i üç ana öğün tüketirken, erkeklerin % 20’si iki ana öğün, %80’i üç ana öğün tüketmekte ve tek ana öğün alan birey de bulunmamaktadır.

Kadınların %59,4’ü erkeklerin %72,9’u ara öğün yapmamaktadır. Kadınların

%26,1’i bir ara öğün, %14,5’i iki ve daha fazla ara öğün tüketirken; erkek bireylerin

% 18,6’sı bir ara öğün, %8,5’i iki ve daha fazla ara öğün yapmaktadır.

(36)

29 Tablo 6. Bireylerin Cinsiyete Göre Öğün Sayısı

Cinsiyet Kadın

(n:138)

Erkek (n:70)

Toplam

(n:208) p

Öğün Sayıları n % n % n %

Ana Öğün

1 5 3,6 0 0 5 2,4

0,268

2 28 20,3 14 20 42 20,2

Ara Öğün

0 82 59,4 51 72,9 133 63,9

0,155

1 36 26,1 13 18,6 49 23,6

2+ 20 14,5 6 8,5 26 12,5

aKi-Kare Testi uygulanmıştır

Bireylerin öğün alışkanlıkları ve öğünlerdeki besin tercihleri incelendiğinde (Tablo 7) bireylerin %30,8’i kahvaltıyı evde, %58,2'si iş yerinde yaparken, %11'i hiç kahvaltı yapmamaktadır. Katılımcıların %61,5'i geleneksel Türk kahvaltısı, %3,8’i kahvaltılık gevrek vb, %43,2’si pastane ürünleri tüketmektedir. Kahvaltı yapılan yer ve kahvaltıdaki besin tercihleri kadın ve erkek bireyler arasında karşılaştırıldığında istatistiksel olarak önemli bir fark bulunmamıştır (p>0,05).

Bireylerin %78,8’i öğle yemeklerini iş yerinde yerken, %12,5’i dışarıda yemekteyken ve %8,7’si öğle yemeği yememektedir. Öğle yemeğinde tüketilen besinler incelendiğinde bireylerin %3,9’u batı tipi, %13,4’ü döner-kebap lahmacun vb, %75,5’i ev yemekleri tercih etmekteyken %7,2’si ise öğle yemeği yemediğini belirtmiştir. Öğle yemeği yenilen yer ve öğle yemeğindeki besin tercihleri kadın ve erkek bireyler arasında karşılaştırıldığında istatistiksel olarak önemli bir fark bulunmamıştır (p>0,05).

Bireylerin %1,9’u akşam yemeğini iş yerinde, %92,8’i evde, %4,3’ü dışarıda yemekteyken, %1’i ise akşam yemeği yememektedir. Akşam yemeğinde tüketilen besinler incelendiğinde bireylerin %1,9’u batı tipi, %5,8’i döner-kebap lahmacun vb,

%91,8’i ev yemekleri tercih etmekteyken %0,5’i ise akşam yemeği yemediğini belirtmiştir. Akşam yemeği yenilen yer ve akşam yemeğindeki besin tercihleri kadın

(37)

30 ve erkek bireyler arasında karşılaştırıldığında istatistiksel olarak önemli bir fark bulunmamıştır (p>0,05).

Tablo 7. Bireylerin Cinsiyete Göre Öğün Alışkanlıkları ve İçerikleri Cinsiyet

Kadın (n:138)

Erkek (n:70)

Toplam

(n:208) p

Genel Özellikler n % n % n %

Kahvaltı Yapılan Yer

Ev 40 19,2 24 11,5 124 30,8

0,449

İş Yeri 81 38,5 41 19,7 122 58,2

Yapmıyorum 17 8,7 5 2,3 22 11

Kahvaltıda Besin Tercihi

Geleneksel Türk kahvaltısı 86 41,3 42 20,2 128 61,5

0,240

Kahvaltılık gevrek, müsli vb 7 3,4 1 0,5 8 3,9

Pastane ürünleri 42 20,2 27 13 69 43,2

Yapmıyorum 3 1,4 - - 3 1,4

Öğle Yemeği Yenilen Yer

İş yeri 106 51 58 27,9 164 78,8

Dışarıda 16 7,7 10 4,8 26 12,5 0,101

Yemiyorum 16 7,7 2 1 18 8,7

Öğle Yemeği Besin Tercihi

Batı tipi 6 2,9 2 1 8 3,8

0,312

Döner-kebap-lahmacun vb 19 9,1 9 4,3 28 13,5

Ev yemekleri 100 48,1 57 27,4 157 75,5

Tüketmiyorum 13 6,2 2 1 15 7,2

Akşam Yemeği Yenilen Yer

İş yeri 3 1,4 1 0,5 4 1,9

0,176

Ev 131 63 62 29,8 193 92,8

Dışarıda 3 1,4 6 2,9 9 4,3

Yemiyorum 1 0,5 1 0,5 2 1

Akşam Yemeği Besin Tercihi

Fastfood 2 1 2 1 4 1,9

0,219

Döner-kebap-lahmacun vb 6 2,9 6 2,9 12 5,8

Ev yemekleri 130 62,5 61 29,3 191 91,8

Tüketmiyorum - - 1 0,5 1 0,5

aKi-Kare Testi uygulanmıştır

(38)

31 Bireylerin günlük sıvı tüketim alışkanlıkları incelendiğinde (Tablo 8) bireylerin %8,7’si 1-2 bardak, %18,8’i 3-4 bardak, %23,6’sı 5-6 bardak, %18,8’i 7-8 bardak, %14,4’ü 9-10 bardak, %15,9’u 10 bardaktan fazla su her gün tüketmektedir.

Bireylerin %8,7’si hiç çay içmezken, %34,6’sı 1-2 bardak, %27,9’u 3-4 bardak, %18,3’ü 5-6 bardak, %7,7’si 7-8 bardak, % 0,5’i 9-10 bardak, %2,4’ü 10 bardaktan fazla çay her gün tüketmektedir.

Bireylerin % 24,5’i hiç kahve tüketmezken, %64,4’ü 1-2 bardak, %8,2’si 3-4 bardak, %1,9’u 5-6 bardak, %1’i 7-8 bardak kahve her gün tüketmektedir.

Bireylerin %81,7’si hiç kolalı içecek tüketmezken, %16,8’i 1-2 bardak, % 0,5’i 3-4 bardak, %1’i 5-6 bardak her gün tüketmektedir.

Bireylerin %78,4’ü hiç gazlı içecek tüketmezken, %19,7’si 1-2 bardak, % 1’i 3-4 bardak, %1’i 5-6 bardak her gün tüketmektedir.

Bireylerin sıvı tüketim alışkanlıkları cinsiyete göre incelendiğinde (Tablo 8), erkeklerin kadınlardan daha fazla çay ve hazır meyve suyu tükettiği bulunmuştur (p<0,05). Kadınların ve erkeklerin su, kahve, kolalı (kafeinli) içecekler, gazlı içecekler, hazır doğal meyve suları, taze meyve suları, süt-ayran-kefir, sade maden suyu tüketim alışkanlıkları ise benzerdir (p>0,05). aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

Referanslar

Benzer Belgeler

 Alakart servis kuverinde tatlı takımları ana yemek servisi tamamlandıktan sonra alınan sipariş doğrultusunda, diğer takımlarda olduğu gibi tatlı servisi

Bu çalışma, sagital servikal dizilim bozukluğu olan masa başı çalışanlarda klinik pilates egzersizleri (KPE) ile ev egzersiz programının (EEP) postüral

Beyazmasa Çözüm Ekibi olarak 3 birim halinde faaliyetlerini yürütmektedir. a) Beyazmasa Ön Büro; Beyazmasa’ya bizzat başvuran kişi veya kurumlarla ilgilenme, onları

Vural ve diğerleri (2010) tarafından masa başı çalışanlar üzerine yapılan araştırmada fiziksel aktivite düzeylerine göre yaşam kalitesi skorları

Uygun el aletleri kullanarak, ahşap malzemeyle düzgün, ölçüsünde, kurallara uygun elde düz ayak yapabilecektir.. Uygun el aletleri kullanarak, ahşap malzemeyle

Epikondilitis İç rotasyonla birlikte radial deviasyon Ganglionik kistler Tendon ve eklemde zorlanmalar Parmaklarda nöritis

Bu çalışmada Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde masa başı işlerde çalışan bireylerin fiziksel aktivite düzeyleri cinsiyet, yaş, çalışma süresi,

Bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin