B Ö
L Ü M 5
ÜLKELER ARASI ETKİLEŞİM
- KÜLTÜR BÖLGELERİNİN OLUŞUMU VE TÜRK KÜLTÜRÜ A. Dünya Kültüründe Türk İzleri
B. Türk Kültürü
C. Türk Kültürünün Genel Özellikleri - KÜRESEL TİCARETİN ÜÇ ELEMANI:
HAM MADDE, ÜRETİM, PAZAR . Ham madde, Üretim ve Pazarın Küresel Ticaretteki Yeri -DÜNYANIN HIZLA GELİŞEN ENDÜSTRİSİ: TURİZM
A. İnsanları Turizm Faaliyetlerine Yönelten Faktörler B. Turizmin Etkileri
C. Milli Parklar
D. Dünyanın Yedi Harikası
Bilgi Köşesi
KÜLTÜR BÖLGELERİNİN OLUŞUMU VE TÜRK KÜLTÜRÜ
A. DÜNYA KÜLTÜRÜNDE TÜRK İZLERİ
Bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktardığı her türlü maddi ve manevi özellikle- rin bütününe kültür denir.
Bir kültürün doğduğu yere kültür ocağı yani kaynak alanı denir.
Ülkelerin ve bölgelerin, alışkanlık ve geleneklerinin, yeme içme, giyim kuşam, müzik, mimari, din ve dil gibi özelliklerini inceleyen kültürel coğrafyadır.
Kültürler arasındaki farklılığın en önemli nedenleri dil, din ve coğrafî bölgelerdir. Coğrafi bölgelere bağlı olarak ortaya çıkan iklim de kültür farklılığı yaratan etkenlerdendir.
Kültür, bir toplumda ilerlemenin, üretimin, eğitimin, bilimin, güzel sanatların, insan ve toplum anlayışının gelişim düzeyini gösterir. İnsanlar doğayla ilişkisin- de, ihtiyaçlarını gidermek için üretimde bulunurlar. Aynı zamanda yaşamlarını sürdürmek için diğer insanlarla toplumsal ilişkilere girerler. İşte bu üretim etkinli- ği ve toplumsal ilişkiler sonucunda kültür ortaya çıkmıştır.
Kültür, toplumun doğal çevresinden yani coğrafi koşullardan etkilenir. Örneğin, dağlık bölgelerde yaşayan toplumların kültürüyle deniz kıyısındaki ovalarda yaşayan toplumların kültürü birbirinden farklıdır.
Dil, kültür unsurlarının başında gelir, kültüre ait bütün unsurları bünyesinde barındı- rır. Her millet yaşayışını dile yansıtır ve kültür ögeleri dil aracılığı ile yansıtılır. Dil bir milletin ses dünyasıdır.
Din, inanışların milletlerin yaşamındaki etkisi açıktır. Bu sebeple din de kültürü oluşturan önemli unsurlardandır. Özellikle eski zamanlarda yüzyıllarca bu kültür unsuru ön planda bulunmuş ve öteki kültür unsurlarını gölgede bırakmıştır.
Tarih, bir milletin çağlar içindeki yürüyüş ve görünüşüdür. Tarih mazidir, fakat bu mazi bugünün ve dünün fertlerini millet içerisinde birbirine bağlayarak geleceğe taşır. Fertler arasında kader birliği sağlar. Aynı millete mensup insanlar tarih sayesinde akrabalıklarının farkına varabilirler. Tarih bir milletin nereden gelip nereye gittiğini gösteren kültür unsuru olarak, o milletin hayatında önemli bir yer tutar.
Örf ve adetler, yazılı olmayan bu kanunlar, toplumun yaşayışı üzerinde etkilidir. İnsanların davranışlarını düzen- ler. Her toplum kendi gelenek- göreneklerine göre bir yaşam tarzı oluşturur. Bu da kültürün bir parçası olur. Bu açıdan bakıldığında kültürün ulusal bir kimlik taşıdığı söylenebilir. İnsanın toplumda birçok sosyal ilişkileri bulun- maktadır: Özür dilemek, selamlaşmak, saygı göstermek, davetlere katılmak, konuşmak, tartışmak, yazmak gibi davranışlarda nasıl bir usulün gerektiğini kanunlar değil örf ve adetler belirler.
Sanat, bir millete ait duygu, düşünce ve zevklerin yansıması olan sanat, o milletin güzeli bulma ve yaratma çabasıdır. Her milletin sanat eğilimi ayrı bir özellik taşır. Söz, ses, mekân, renk, ışık, zevk ve anlayışı farklıdır. Sanat bir milletin ortak zevkinin ifade edilişidir. Bir kültür unsuru edebiyat, resim, mimari, heykel vb. gibi kollara ayrılır. Dünya görüşü, bir milletin başka milletlerden farklı olan hayat felsefesidir. Bir milletin fertleri ortak kültür dolayı- sıyla tutum, zihniyet ve davranış bakımından çeşitli ortak özellikler gösterirler. Sosyal ve ruhî olaylar karşısında fertlerin bu ortak tutum ve davranışları o milletin dünya görüşünü meydana getirir. Bunun için her millette değerler ve değer yargıları farklıdır. Askerlik, kahramanlık, aşk, namus, temizlik, ahlak, ölüm, eğlence vb.
KÜLTÜRÜ OLUŞTURAN UNSURLAR
Maddi (Somut) Unsurlar
Manevi (Soyut) Unsurlar Coğrafi
Konum Simgeler
Doğal Ortam Özellikleri
İklim Özellikleri
Su
Özellikleri Toprak Özellikleri
Dil
Din ve İnançlar
Ahlak Kuralları
Örf ve Adetler
Komşu Kültürler
Dünya Görüşü
Hukuk Kuralları
Belirli kuralları vardır Kültürün Özellikleri
Öğrenilebilir
Toplumsaldır
Aktarılabilir
Değişebilir
Süreklidir
Bütünleştiricidir
İhtiyaçları gidericidir
195
Bilgi Köşesi
C. TÜRK KÜLTÜRÜNÜN GENEL ÖZELLİKLERİ
Çok köklü ve eski bir kültürdür.
Hem göçebe hem yerleşik özellikler taşır.
Ekonomik faaliyetleri tarım ve
hayvancılıktır.
Karasallık etkisinin fazla olduğu bir
kültürdür.
Birçok kültürden etkilenmiş ve bu kültürleri etkilemiştir.
İnsan sevgisini ve dünya barışını
temel alır.
Çin, Tibet, Hint, İran-Pers, Yunan ve
Arap kültürleriyle komşu olmuştur.
TÜRK KÜLTÜRÜNÜ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Ekonomik faaliyetler
Karakter yaşam tarzıve
Din ve inanışlar Komşu
medeniyetler
Yer şekilleri
Coğrafi konum
İklim ve bitki örtüsü
B. TÜRK KÜLTÜRÜ
Dünya’nın en eski kültürlerinden bir olan Türk kültürünün ocağı yani ilk ortaya çıktığı bölge ’’Orta Asya’’dır.
Bu bölge, Altay - Sayan Dağları’nın kuzeybatısı, Tanrı Dağları’nın kuzeyi, Hazar Denizi’nin doğusu, Sibirya steplerinin güneyi olarak belirlenmiştir.
Türk kültürü kaynaklandığı yerde Çin, Hint, Moğol ve Tibet kültürlerinden etkilenmiş ve onları etkilemiştir.
Doğal ve beşerî nedenlerden dolayı anayurtlarını terkederek göç etmek zorunda kalan Türklerin bir kolu, Anadolu’ya yerleştiğinde İran-Pers, Yunan, Roma, Bizans
ve İslam kültürüyle komşu olmuş ve etkileşime girmiştir.
Türk kültürünün en önemli özelliklerinden biri, yüzyıllar boyunca büyük kül- türlerle komşuluk yaparken onları etkileyip etkilenirken varlığını hala en sağlam şekilde sürdürmesidir.
Türklerin anayurdu olan Orta Asya’da karasal iklim koşullarının hüküm sür- mesi ve doğal bitki örtüsünün bozkır olması nedeniyle göçebe bir yaşam tarzı sürmüşler, tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sürmüşlerdir. Bundan dolayı Türkler’in oluşturduğu kültüre bozkır kültürü ya da atlı göçebe kültürü ismi verilmiştir.
Türkler gerek göçebe hayat sürdürürken gerekse yerleşik hayata geçtiklerinde yaşadıkları yerlerde çok çeşitli kültürel değerler bırakmışlardır. Göçebe hayat sürdürdükleri dönemde atı ev-
cilleştirip çok iyi kullanmış, çadırlarda yaşamış, basit el sanatları örneği olan eşyalar yapmışlar ve kullanmışlar, askeri ve savaşçı özelliklerini geliştirmişlerdir. Yerleşik hayata geçtiklerinde ise dünyanın en eski kültürleriyle rekâbet edebilecek mimari eserler ve sanat eserleri meydana getir- mişlerdir. Kervansaraylar, medreseler, camiler, çeşmeler, hanlar, hamamlar, köprüler bunun en güzel örnekleridir. Türkler bunun yanısıra hukuk ve devlet yönetiminde de önemli gelişmeler yaşamışlardır.
Türklerin bıraktıkları bu eserlere Çin ve Moğolistan gibi Orta Asya ve Doğu Asya’dan başlayıp batıda Bosna-Hersek ve Macaristan’a kadar uzanan çok geniş bir coğraf- yada rastlamak mümkündür.
Türk kültürünün yaşandığı bağımsız Türk devletleri; Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan’dır.
Bilgi Köşesi
TÜRK KÜLTÜRÜNÜN SİMGELERİ
196
Bilgi Köşesi
TÜRKLERİN YAPTIĞI MİMARİ ESERLER
Tac Mahal (Hindistan)
Şirdar Medresesi
(Özbekistan) Kavalalı Mehmet Ali Paşa Camisi (Mısır)
Mostar Köprüsü
(Bosna Hersek) Selimiye Camisi
(Türkiye) İshak Paşa Sarayı Camisi
(Türkiye)
Malabadi Köprüsü
(Türkiye) Sivas Ulu Cami
(Türkiye) Çifte Minerali Medrese
(Türkiye)
Mevlana Türbesi
(Türkiye) Divriği Ulucami ve Darüşşifası
(Türkiye) Sultanhanı Kervansarayı
(Türkiye)
198
Bilgi Köşesi
KÜRESEL TİCARETİN ÜÇ ELEMANI: HAM MADDE, ÜRETİM VE PAZAR
HAM MADDE, ÜRETİM VE PAZARIN KÜRESEL TİCARETTEKİ YERİ
Malların ya da ürünlerin üretim sürecinden tüketimine kadar geçen zamanda, ekonomik değer taşıyan başka nesneler ile değiştirilmesi, alışı ve satışına ticaret denir. Ticaret binlerce yıldan beri süregelen bir ekonomik faaliyettir. Ticaretin insanlık tarihindeki ilk şekli takas olmakla bir- likte günümüzde para ile yapılmaktadır. Ticaret bir ülke sınırları içerisinde yapıldığı gibi ülkeler arasında da yapılmaktadır. Bir ülkenin sınırları içinde, bölge ve bölümler arasında yapılan alışverişe iç ticaret, bir başka ülkeyle yaptığı alışverişe dış ticaret denir. Uluslararası sınırlar ve bölgeler arasında yapılan mal ve hizmet ticaretine ise küresel (uluslararası) ticaret denir.
Önceleri dünya ticaretinin cazibe merkezleri Çin ve Hindistan gibi Uzak Doğu ülkeleriydi. Haftalar, aylar süren zahmetli taşımacılık sonrası (İpek ve Baharat yolları) doğunun malları, batıdaki pazarlara ulaştırılırdı. Dolayısıyla, küresel (uluslararası) ticaretin binlerce yıl öncesinden başladığı herkes tarafından bilinmektedir. Günümüzde uluslararası ticareti yapılan ürünlerin büyük çoğunluğu gelişmiş ülke firmaları tarafın- dan üretilmektedir. Bunun temel nedeni, gelişmiş ülkeler ve firmalarının sahip oldukları nitelikli insan gücü sayısı ve kullandıkları teknolojilerin üstünlükleridir. Ticaret faaliyetinin üç önemli unsuru bulunmaktadır. Bu unsurlar; ham madde, üretim ve pazardır. Ticaretin bu üç ana unsuru arasında sürekli olarak bir etkileşim söz konusudur.
Dünya üzerinde ham maddelerin bulunduğu bölgeler, sanayi tesisleri ve ürünlerin pazarlanacağı bölgeler farklı yerlerde bulunabilmektedir. Bu durum ham mad de, üretim ve pazar arasındaki ilişkiyi kuran küresel (uluslararası) ti careti ortaya çıkarmaktadır. Küresel ticaretin gelişmesinde;
Ülkelerin ham madde bakımından farklılıklar göstermesi, Ülkeler arasında mal ve hizmet üretiminin farklılıklar göstermesi,
Ülkelerin kendilerinin üretemediği ya da çok pahalıya ürettikleri malları daha ucuza elde etmek istemeleri, Ülkelerin iç talebi karşıladıktan sonra üretim fazlası ürünleri ellerinden çıkarmak istemeleri etkili olmuştur.
Dünyada hiçbir ülke kendi ihtiyaçlarını üretebilecek kaynağa ve kapasiteye sahip olmadığından her ülke ihtiyaçlarını karşılamak ve üretim fazla- larını pazarlayabilmek için ticaret yapmak zorundadır. Bu bağlamda küresel ticarette gelişmiş ülkeler (Japonya, ABD, İngiltere vb) genellikle ham madde alırlarken sanayi ürünlerini satarlar. Gelişmemiş ülkeler ise (Sudan, Mozambik, Çad vb) sanayi ürünlerini alırlarken ham madde satarlar.
PAZAR
Mal ve hizmetlerin tüketildiği (satıldığı) yere pazar denir.
Pazarlama ise, mal ve hizmetlerin üretim alanlarından tüketim alanlarına doğru hareketini sağlayan satış faaliyeti-
ne verilen isimdir.
Pazar ticarette oldukça önemlidir. Üretim faaliyetlerinin yoğun olduğu alanlar aynı
zamanda yoğun nüfuslu alanlar oldukları için önemli pazar
alanlarını oluşturur.
HAM MADDE Sanayi tesislerinde kullan- mak üzere işlenmiş ya da yarı işlenmiş maddeler ham madde denir.
Ham maddeler
bitkisel (buğday, pamuk, ayçiçeği vb), hayvansal (et, süt, yün vb), madenler (demir, krom, boksit, doğal
gaz, petrol vb), orman, toprak ve su ürünleri kökenli
olabilir.
ÜRETİM
Ham maddeyi işleyerek bir sanayi ürünü, bir mal üretme işlemlerinin bütününe üretim denir.
Üretim faaliyeti sonunda ortaya çıkan maddelere de ürün denir. Sanayi üretimi imâlat şeklinde olurken tarım ve
hayvancılığa dayalı üretim yetiştirme şeklinde yapılmaktadır. Bu nedenden
dolayı tarımsal üretim bölgeleri ile sanayi üretim bölgeleri farklı
coğrafyalarda gelişme gösterebilmektedir.
199
Bilgi Köşesi
DÜNYADAKİ ÖNEMLİ ÜRETİM ALANLARI VE BÖLGELERİ
Maden ve enerji kaynakları üretim alanları Orman ürünleri üretim alanları Tarımsal üretim alanları
Balıkçılık üretim alanları
Sanayi üretim alanları Hayvancılık üretim alanları
Hizmet üretim alanları H
Pazar üretim alanları P
Çizim: Kadir DOĞRUSÖZ
P P
H H P H
H
TARIMSAL HAM MADDE ALANLARI SANAYİ ÜRETİM ALANLARI MADENLER VE ENERJİ KAYNALARI
ÜRETİM ALANI
HİZMET ÜRETİM ALANLARI PAZAR ALANLARI
Toprak ürünleri üretim alanları: ABD, Rusya, Çin, Hindistan
Orman ürünleri üretim alanları:
Amazon Havzası, Kongo Havzası, Kuzey Amerika, Kuzey Avrupa
Balıkçılık ürünleri üretim alanları:
Japonya ve çevresi, Peru ve çevresi, Kanada’nın batısı, Amerika’nın doğu kıyıları
Hayvancılık ürünleri üretim alanları:
Avustralya, Kuzeybatı Avrupa, Orta ve Güney Afrika
Kuzey Amerika Batı Avrupa
Japonya Çin Güneydoğu Asya Rusya Federasyonu
Avrupa ABD Japonya Güneydoğu Asya
Avrupa ABD Japonya Güneydoğu Asya
Kuzey Amerika Orta Asya Büyük Sahra Kongo Havzası Güney Amerika Orta Kesimi Orta Avustralya (Çöl Bölgesi)
Orta Doğu Avrasya Bölgesi (Orta ve Kuzey Avrupa ile
Rusya’nın kuzeyi)
199
200
Bilgi Köşesi
Dünya çapında binlerce çeşit yeni iş imkânları yaratılmıştır, Haberleşme ve iletişim imkânları daha geniş kitlelere ulaştırıl- mıştır,
Kredi ve yatırımlarda ciddi artışlar görülmüştür, Teknoloji transferi sağlanmıştır,
Enerji, haberleşme alt yapıları kurulmuştur,
Eğitim verilmek suretiyle beşerî kaynaklar etkinleştirilmiştir, Çalışma koşullarında iyileşmeler sağlanmıştır,
Şirketler için “iyi davranış” kodları belirlenmiştir,
Hukuka, mülkiyete, insan haklarına saygılı yönetim tarzları yaygınlaşmıştır,
Sivil toplum kuruluşları ve bunlar arasındaki ilişkiler ve dayanış- ma ruhu gelişmiştir.
Yukarıdaki haritada incelendiğinde küresel ticaretin büyük bir kısmının Kuzey Yarım Küre’de olduğu görülür. Ticaret hacminin Kuzey Amerika, Batı Avrupa, Doğu ve Güneydoğu Asya’da yoğunlaştığı anlaşılmaktadır. Söz konusu bu yerler aynı zamanda büyük pazar alanları oldukları gibi çeşitli yatırımların kaynağı, üretim faaliyetlerinin ve yatırımların yoğunlaştığı alanlardır. Ticaretin yoğunlaştığı bölgeler ve o bölgelerde bulunan ülkelerin gelişmişlik seviyelerine göre farklılık göstermektedir. Küresel ticaretin yoğunlaştığı bölgele- rin en önemli özellikleri; gelişmişlik düzeyinin, pazarlama olanaklarının, tüketim miktarının fazla olmasıdır. Ülkeler ve bölgeler arasında- ki ticaretin hızla gelişmesine olanak sağlayan faktörler şüphesiz ulaşımdaki teknolojik ve yapısal değişimlerdir. Son yıllarda dağıtımın önemi de giderek artmaktadır. Üretilen mal ve hizmetlerin istenilen yer ve zamanda tüketiciye sunumunda dağıtım olanaklarının önemli bir rolü bulunmaktadır. ‹letişim ve ulaş›m teknolojilerindeki gelişmeler, sadece ürünler, hizmetler ve sermayenin de¤il, bireylerin de hem daha kolay seyahat etmesine hem de bilgiye daha h›zl› ulaşmas›na olanak sa¤lamıştır.
Büyük ve uluslar arası çalışan şirketler ön plana çıkmıştır, Ucuz emeği kullanan, yerel şartlardan yararlanan, çevreyi tahrip eden bir sömürü düzeni getirilmiştir,
Yoksulun sermayesi olan emeği, rekabet faktörü haline getirmiştir, Geri kalmış veya gelişmekte olan ve özellikle kalifiye olmayan iş gücü için ücret sınırlamaları getirilerek sosyal dampinglere yol açılmıştır, Küresel zenginleşmeye karşılık gelirler belli kesimlerde toplanmıştır, Son 10 yılda yoksul sayısı artarak 1.3 milyara ulaşmıştır, Ticaret hacmi artarken, ticarete hep batılı zengin ülkeler yön vermiştir, Serbest sermaye hareketleri Latin Amerika, Uzak Doğu, Rusya ve en son olarak da ülkemizde krizlere neden olmuştur,
Adetler, gelenekler, yerel ve ulusal algılamalar erozyona uğratılmıştır, Ulus devletin varlığı tehdit ve risklerle karşı karşıya kalmıştır, Doğal hayatın dokunulmazlığı zarar görmüş çevre kirliliği tehlikeli boyutlara ulaşmıştır,
Geleneksel yapının aşınması toplumsal çöküntülere yol açmıştır.
Küreselleşmenin Olumlu Yanları:
KÜRESEL TİCARET
Küreselleşmenin Olumsuz Yanları:
BATI
AVRUPA BDT
AVRUPADOĞU
JAPONYA
AVUSTRALYA GÜNEYDOĞU
AFRİKA ASYA
Ticaret Hacmi (milyar dolar)
Çizim: Kadir DOĞRUSÖZ DÜNYA TİCARET AĞI
ORTADOĞU
GÜNEY AMERİKA KUZEY
AMERİKA
50 250 1000
80’den fazla 40 - 55 arası 25 - 40 arası 25’den az
201
Bilgi Köşesi
Para kazanma amac› olmaks›z›n, dinlenmek ve e¤lenmek için ya da kültürel, bilimsel, sportif, idari, dinî, sa¤l›k vb. nedenlerle oturdu¤u yer d›ş›na geçici olarak ç›kan, tüketici olarak belirli bir süre seyahat edip kalan ve yeniden ikametgâh›na dönen kimseye turist denir. İnsanlar›n para kazanma amac›
olmaks›z›n dinlenme, e¤lenme, merak, spor, sa¤l›k, kültür, akraba ziyareti, kongre ve seminer- lere kat›lma, kutsal sayd›klar› yerleri ziyaret etme gibi nedenlerle, sürekli ikâmet ettikleri ve çal›şt›klar›
yerlerin d›ş›na seyahatleri ve buralardaki turizm işletmelerinin üretti¤i mal ve hizmetleri talep ederek geçici konaklamalar›ndan do¤an olaylar ve ilişkilerin bütününe turizm denir. Kendi ülkesi içinde seyahat edenlere yerli turist, yaşad›klar› ülkenin d›ş›nda başka bir ülkeye seyahat edenlere yabanc› turist denir. Turistin geldiği yer açısından turizm ikiye ayrılmaktadır: Bir ülkede yaşayan insanların, turizm amacıyla başka bir ülkeye seyahat etmesine dış turizm; bir ülkede yaşayan insanların, kendi ülkeleri içerisinde katıldıkları turizm faaliyetlerine, iç turizm denir. İç turizmin ekonomiye döviz getirici etkisi yoktur. Fakat dış turizmin en önemli ayırıcı özelliği döviz getirici etkisidir.
Turizm gelir ve giderleri, görünmeyen gelir ve giderler arasında olduğu için dış turizm hareketlerinin bir ülkeye kazandırdığı gelire görünmeyen ihracat, ülkedeki bir çok ekonomik sektörde üretimi arttırdığı için de bacasız sanayi denilmektedir. Çünkü turist gittiği ülkede yeme, içme, geceleme gibi ihtiyaçlarını karşılamak için para harcar ve gittiği ülkeye döviz girdisi sağlar. Bu ihracat şekli, diğer malların ihracatında olduğu gibi herhangi bir sözleşmeye bağlanmadığından “görünmez” niteliği taşımaktadır.
Dinlenme, e¤lenme, ailevi, sa¤l›k vb nedenlerle seyahat edenler, Bilimsel, idari, dini, sportif nedenlerle veya çeşitli toplant›lara kat›lmak amac› ile seyahat edenler,
Ticari nedenlerle seyahat edenler,
Deniz gezileri ile gelenler turist say›l›rlar. Bu kişiler bir ülkeye gemi ile gelip 24 saatten az kalsalar bile turist kabul edilirler.
Bunlar “günübirlikçi” olarak adland›r›l›rlar. Bu gezi süresi 24 saatten az olsa bile turist say›l›rlar.
Bireylerin eğitim ve gelir düzeyindeki gelişmeler, Hızlı kentleşme ve beraberinde getirdiği sorunlar,
Nüfus artışı, Eğitim ve kültür düzeyinin yükselmesi,
Ulaşım olanaklarının gelişmesi, Tanıtım, reklâm ve iletişim teknolojindeki gelişmeler, Uluslar arası turizm hareketini geliştiren önemli unsurlardır.
Ülkeye iş sözleşmesi ile veya böyle bir sözleşme olmaks›z›n gelip, bir iş yapmak veya bir işte çal›şmak isteyenler,
Bir başka ülkede kamu amaçl› görevlendirilen kimseler (örne¤in, diplomatlar),
Ülkeye yerleşmek, devaml› kalmak için gelenler,
Okullarda veya konaklama kurumlar›ndaki üniversite ö¤rencileri veya di¤er gençler,
Bir s›n›r bölgesinde ikâmet edenler ve başka bir ülkede yaşay›p komşu ülkeye çal›şmak için gelenler,
Bir ülkede durmaks›z›n transit geçenler, seyahatleri 24 saatten fazla sürse dahi turist olarak kabul edilmezler.
Kimler turist olarak kabul edilir?
Turizmin ortaya çıkmasına ve gelişmesine neden olan faktörler
Kimler turist olarak kabul edilmez?
DÜNYANIN HIZLA GELİŞEN ENDÜSTRİSİ: TURİZM
202
Bilgi Köşesi
A. İNSANLARI TURİZM FAALİYETLERİNE YÖNELTEN FAKTÖRLER
Doğal güzellikleri
görme Sağlık Eğitim
öğretim
Aile, dost ve akraba ziyaretleri
Doğal güzellikleri
görme Sağlık Eğitim
öğretim Aile dost ve akraba ziyaretleri
İnanç (din)
İnanç (din) Dinlenme
eğlence
İş Sportif
aktiviteler
Tarihi, kültürel değerleri görme
ve tanıma
Kongre ve toplantılara
katılma
Dinlenme eğlence
İş Sportif
aktiviteler
Tarihi, kültürel değerleri görme
ve tanıma
Kongre ve toplantılara
katılma Kültür; bir toplumun
maddi ve manevi değerlerini, gelenek ve göreneklerini, yaşam ve düşünce biçimlerini ve bu değerlerin maddî sonuçları olan sanatsal varlıkları kapsayan değerler bütünüdür.
Dolayısıyla, bu değer- leri tanımak öğrenmek ihtiyacı ve merakı insanları, seyahat etmeye yöneltmektedir.
İnsanlar ülke içinde ve dışında seminer, konfe- rans, kongre gibi çeşitli toplantılara katılmak için seyahatlere çıkmaktadır. Bu tür toplantılar; düzenlen- dikleri ülke ve kentler için bir turizm fırsatı oluşturmaktadır.
Spor yapan, spora ilgi duyan kişilerin su kayağı, sörf, tenis, golf, bisiklet turu, jimnastik, koşu, basketbol gibi spor faaliyetlerinde bulunurlar. Ayrıca turistler sportif yarışmaları izlemek amacıyla da seyahate çıkarlar.
İnsanlar, aşırı sanayi- leşme ve şehirleşme- den kaynaklanan çevre kirliliğinden, gürültüden, yoğun çalışma ortamından uzaklaşmak, seyahate çıkarak eğlenmek, bedensel ve zihinsel yorgunluktan kurtul- mak isterler. Bu doğrultuda insanlar yaşadıkları ortamdan çıkmak, rahatlamak isterler.
İnsanlar içinde bulun- dukları alışılmış yaşamdan uzaklaşa- rak farklı kültürleri tanımak, doğal güzel- likleri, yaban hayvanla- rını, tarihi eserleri görmek, fuar, festival vb aktiviteleri izlemek, sportif faaliyetlere katılmak arzusu duymakta ve bu nedenle turistik hareketlere (seyahat, konaklama, yeme - içme vb) katılmaktadır- lar.
‹nsanlar, inand›klar›
dinle ilgili kutsal yerleri ziyaret etmek, dini toplant›lara kat›lmak ve bu toplant›lar› ile dini görevlerini yerine getirmek için seyahat ederler.
İnsanlar eğitim almak, yeni bilgiler öğrenmek ve kendilerini geliştir- mek için eski çağlar- dan beri seyahat etmektedir. Günümüz- de öğrenciler, Ameri- ka, Fransa, Almanya ve İngiltere gibi ülkelerdeki eğitim kurumlarına başvur- maktadırlar.
İnsanlar ailelerini, akrabalarını ve dostla- rını ziyaret etmek amacıyla seyahate çıkmaktadırlar. Örne- ğin, ülkemizde özellik- le dinî bayramlarda önemli bir turizm hareketliliği yaşan- maktadır.
Sanayileşme ve aşırı kentleşme sonucu hava, su ve toprağın kirlenmesi, insan sağlığını olumsuz yönde etkilemiştir. Bu nedenle; temiz hava, deniz, şifalı su gibi doğal kaynakların dinlendirici, tedavi edici, zindelik kazandı- rıcı etkilerinden yarar- lanma ihtiyacı artmış- tır.
Meslek alanındaki yeni gelişmeleri izlemek veya bir işi sonuçlandır- mak ya da bir ürünü pazarlamak için yapılan seyahatler sonucu insanlar turizm faaliyetlerine katılmak- ta, gidilen bölge ya da ülkede turizm hareket- lerine katkıda bulun- maktadır.
203
Bilgi Köşesi
B. TURİZMİN ETKİLERİ
Ekonomik
Etkileri Politik
Etkileri
Sosyal ve Kültürel Etkileri
Çevre ve Ekolojik Etkileri
1. Ekonomik Etkileri
Turizm geliri, turizm endüstrisinin ulusal gelire olan katkısıdır, dolayısıyla ekonomik açıdan ödemeler dengesine katkıda bulunur.
Yatırım olanakları sağlayan bir özelliğe sahiptir. Bu yatırımlar ithalata dayalı olmayan, istihdam olanakları yaratan, ham madde sorunu çıkarmayan yatırımlardır. Dış borçlanmayı gerektirmeyen bu yatırımlar, eldeki kaynakların verimli olarak kullanımını sağladığı gibi, üretken niteliklerden dolayı da sürekli döviz kaynağı olma durumunu sağlamaktadır.
Turizm çok çeşitli olması nedeniyle turizm, ulusal ekonomi içindeki birçok sektörü etkilemektedir. Örneğin, turist harcamaları otelleri, alış- veriş merkezlerini, restoranları, dinlenme ve eğlenme hizmeti veren işletmeleri, ulaşım hizmetlerini etkiler.
Turizm, mevsimsel dalgalanmalar ile olumlu iç ve dış gelişmelerden yavaş etkilenir, olumsuz iç ve dış gelişmelerden ise çok çabuk etkile- nen bir sektördür.
Turizm sayesinde dış satımı olanaklı olmayan varlıkların ve bazı hizmetlerin ihracatı yapılmakta ve döviz girişi sağlanmaktadır.
Turizm ürününün bir başka özelliği de ürün pazarlamasındaki farklılıktır. Diğer ihraç ürünleri fuarlarda somut bir ürün olarak sergilenebi- lirken, turizm ürünü sergilenememektedir. Acentalar aracılığı ile satılan turizm ürünü sözlü tanıtım ve poster, slayt, film, broşür vb görüntülü araçlar yardımıyla satılabilmektedir.
Ödemeler dengesine etkisi, istihdam ve gelir yaratması, katma değerinin çok yüksek olması, altyapı ve üstyapıya olumlu etkileri ve diğer sektör- lere (örneğin gıda, eğlence, inşaat sektörü gibi) etkisi nedeniyle özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından önemli bir sektör konumuna gelmektedir.
2. Politik Etkileri
Turizm, halkları birbirine yakınlaştıran, kaynaştıran, onların birbirleri hakkındaki ön yargılarının değişmesine yol açan bir rol oynamaktadır.
İşte çeşitli ülkelerin insanları arasında oluşan bu olumlu atmosfer devlet yönetimlerini de etkilemektedir. Günümüzde ülke yöneticileri, ka- muoyunun düşüncelerine, taleplerine önem vermek zorunda olduklarından, politikalarını bu esaslara göre belirlemektedir. Seyahat etmeyi kolaylaştırıcı önlemler almaktadırlar. Bugün birçok ülke vatandaşı yalnızca kimlik kartlarıyla, bazı ülke vatandaşları ise hava alanlarında aldıkları vize ile ülkemize tatile gelebilmektedirler.
3. Sosyal ve Kültürel Etkileri
Farklı toplumlardan gelen bireylerin birbirleri ile bilgi alışverişinde bulunmaları ve kültürel yapılarını daha yakından tanımaları, oluşan dost- luk ve arkadaşlıklar sonucunda dünya barışının sağlanmasına katkıda bulunur.
Turist kabul eden ülke halkının turistlerle daha yoğun bir iletişime girebilmek için okuma ve araştırma zorunluluğu hissetmeleri sonucunda eğitim ve kültür düzeyi yükselir.
Farklı kültürleri tanımak, yeni arkadaşlıklar oluşturmak ve bölgeye gelen turistlere yardımcı olabilmek amacıyla bölge halkının yabancı dil öğrenme isteğini artırır.
Turizm olgusunu korumak amacıyla kültürel değerlere sahip çıkılması ve bu değerlere gereken önemin verilmesini sağlar.
Turizm kırsal bölgelerde çağdaşlaşmayı hızlandırır.
Aile yapısı ve kadın hakları konusunda birtakım yenilikleri de beraberinde getirir.
Ulusal değerlerin korunmasını sağlayarak halkı bilinçlendirir.
Yeni meslek gruplarının ortaya çıkmasını sağlar.
Doğal ve tarihi kaynaklar koruma altına alınır. Kültürel olarak sanat, folklor, festival, tiyatro gibi etkinliklerin kalitesinin yükseltilmesine ve yıllarca yaşamasına yardımcı olur.
Turizmin küreselleşmesi sebebiyle insanlar daha farklı yerlere gidebilmekte ve gittikleri bu yerlerde kendi ülke ahlâklarını yerel halkla tanış- tırarak geleneksel ahlakın bozulmasına etki yapabilmektedirler.
4. Çevre ve Ekolojik Etkileri
Turizmin kaynağını oluşturan çevrenin sürekli ve dengeli bir şekilde yönetilmesi bu kaynakların tahrip edilmesinin aksine kalitesinin arttı- rılmasını sağlamaktadır.
Turizmin çevreye bazı zararları da vardır. Örneğin, fiziki zararlar gibi. Turizmde kitle (toplu) olarak seyahat etme durumu nedeniyle doğal ve tarihi çevre yapısının tahrip edilme riski vardır. Havaalanı, marinalar ve otellerin yapılması ile doğal alanlar bozulabilmektedir.
204
Bilgi Köşesi
C. MİLLİ (ULUSAL) PARKLAR
Bir veya birden fazla ekosistemin ekolojik bütünlüğünü bugün ve gelecek nesiller için korumak, doğal çevrenin işgalini ve sömürülmesini engellemek ve çevreyle uyumlu biçimde bilim, eğitim, rekreasyon ve ziyaretçi aktivitelerinin gelişimine olanak sağlamak amaçları için ayrıl- mış (kara ya da deniz) doğa parçalarına milli park ya da ulusal park denir.
Doğal kaynakların kullanım alanları; hızlı nüfus artışı, sanayileşme, kentleşme ve teknoloji alanındaki gelişmelerden dolayı sürekli ge- nişlemiş ve doğal kaynaklar üzerindeki baskı da buna paralel olarak artmıştır. Özellikle geçtiğimiz ve yaşadığımız yüzyılda insanoğlunun doğal kaynakları aşırı ve plansız kullanmaya devam etmesi ile birlikte; ciddi çevre problemlerinin ortaya çıkması, canlı türlerinin yok olmaya başlaması, doğal dengenin değişmesi, başta insan olmak üzere birçok canlının yaşadığı ekosistemlerin bozulmaya başlaması, “milli park”
kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Bir alanın milli park olabilmesi için,
- Alan doğal, kültürel veya rekreasyonel kaynak değerleri açısından az bulunur nitelikte olmalıdır.
-Alanın korunmaya ihtiyacı olmalıdır.
-Alan korunabilir (korunmaya uygun – kaynak değerleri tahrip olmamış) olmalıdır.
Dünya’da ilk olarak ilan edilen milli park; 1872 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde 8 670 km2 büyüklüğündeki “Yellowstone Milli Parkı”dır. Avrupa’da ise ilk milli park, daha çok bilimsel çalışma amaçlı olarak 1909 yılında İsveç’de, ikincisi de 1914 yılında İsviçre’de ilan edilmiştir.
1800’lü yılların sonunda ABD’de ortaya konulan ‘Milli Park’ kavramı, Türkiye’de Cumhuriyet’in ilânından sonra gündeme gelmiştir. İlk kez 1956’da yürürlüğe giren 6831 Sayılı Orman Kanunu kapsamında, Türkiye’de milli park alanları belirlenmeye başlanmıştır. 1958’de Yozgat Çamlığı, Türkiye’nin ilk milli parkı olarak ilân edilmiştir.
Günümüzde milli parkların en fazla olduğu yerler ABD ve Afrika’dır.
2014 yılı itibariyle Türkiye’deki milli park sayısı 40 adet, Dünya genelinde ise toplam 6.555 adettir.
1. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Ulusal Parklar Yellowstone Ulusal Parkı
ABD’nin kuzeyindeki İdaho, Montana ve Wyoming eyaletlerinin kesiştiği yerde bulunan, dünyanın ilk milli parkıdır. 1872 yılından beri milli park statüsünde olan park başta ayılar olmak üzere bir çok canlı için bir doğal yaşam
cennetidir. Ayrıca dünyanın en büyük gayzerlerine ev sahipliği yapmak- tadır. Dünyanın sıcak su kaynağının yarısı burada bulunur ve aynı zamanda 290’dan fazla büyüklü küçüklü şelale vardır. Milli park aynı zamanda kuşlar, meme- liler ve sürüngenlerin evi konumundadır.
Yüzlerce canlıya ev sahipliği yapan Yellowstone Milli Parkı içerisin- de binlerce bitki türüde bu- lunmaktadır. Boz ayılar, bizonlar, kurtlar ve canlı volkanlara ev sahipliği yapan dün- yanın ilk m i l l i parkı
205
Bilgi Köşesi
2. Afrika Ulusal Parkları Serengeti Milli Parkı
Vahşi yaşamın en popüler milli parklarından birisi olan Serengeti Milli Parkı Tanzanya’da bulunan bir milli parktır. Serengeti Milli Parkı, 1981 yılında, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilmiştir. Milli parkın bulunduğu yer 1 milyondan fazla yaban hayvanının göç yolu üzerinde bulunmasıyla önem kazanmaktadır. Yerli halk Masai’lerin anavatanı olan bölgede gnuların yanı sıra “Beş Büyükler” olarak da bilinen aslan, fil, leopar, gergedan ve Afrika Bufalosu’nun tamamı görülebilir. Bunun yanında zürafa, çita, babun, impala, ceylan gibi pek çok diğer vahşi hayvan da parkın sakinleri arasında yer almaktadır.
Selous Ulusal Parkı
Tanzanya’da bulunan milli park aynı zamanda Orta Afrika’nın en önemli ulusal parklarından biridir. Milyonlarca yaban hayvanının bulunduğu park tamamiyle savan bölgesidir. Arslan, zürafa, fil, gergedan, su aygırı, bizon, zebra, sırtlan, çita ve babun park sınırları içinde en fazla görülen hayvanlardır.
Kruger Ulusal Parkı
Güney Afrika’da bulunan Kruger Milli Parkı dünyanın en iyi vahşi yaşam alanlarından biri durumundadır. 18,989 km2’lik alan genişliği ile dünyadaki en büyük milli parklardan biri olma özelliğini taşımaktadır. 1898 yılında beri koruma altında olan park 1926 yılında resmen milli parklar statüsüne alınmıştır. Safari için en iyi mekânlardan biri olarak değerlendirilen bir milli parktır.
Bilgi Köşesi
Mısır’ın başkenti Kahire’deki Giza yakınla- rında bulunmaktadır. Yedi harika içerisin- deki en eski yapı olup günümüze kadar ulaşan tek eserdir. Piramit MÖ 2560 yılında Mısır firavunu Khufu (Keops) tarafından yaptırılmış ve yapımı yaklaşık 22 yıl sürmüştür. Piramit yapıldığından itibaren 4300 yıl boyunca dünyadaki en yüksek yapı olarak kayıtlara geçmiştir.
Irak’ta MÖ 605’de Babil kralı Nebukadne- zar tarafından yaptırıldığı söylenmektedir.
Çorak mezopotamya çölünün ortasında yapay dağlar, çeşitli ağaçlar, bitkiler ve akan suların bulunduğu tahmin edilen çok katlı bir bahçedir.
MÖ 456’da yapımı bitirilen Zeus Heykeli, adına olimpiyat oyunları düzenlenen “Tanrıla- rın Kralı Zeus” adına yapılmıştır. O dönemler- de Yunanlıların en büyük eğlencesi olan bu oyunlar adını, bulunduğu Olimpos (Olympia) şehrinden almaktadır. Yunanlıların olimpiyat adını verdikleri bu oyunların öneminin artma- sı ve yayılmasıyla Tanrıların Kralı Zeus’un adına yakışır bir tapınak yapmak istemişlerdir.
MÖ 282’de Rodoslular tarafından, güneş tanrısı Helios adına yapılmıştır. 32 metre yüksekliğe sahip olan ve elinde bir meşale tutan bu heykelin yapımı tam olarak 12 yıl sürmüştür. Rodoslular için birlik ve beraberliğin simgesidir.
Gemicilerin güvenliğini sağlamak ve yönlendirmek için, MÖ 290’lı yıllarda Büyük İskender tarafından yaptırılmış fenerdir. 166 metre yüksekliğindeki fener, Mısır’ın İskenderiye kenti kıyısındaki Faros (Pharos) adasında beyaz mermer- den yaptırılmıştır ve bugüne kadar yapılan en yüksek fenerdir.
MÖ 350 yılında Kral Mausollos için karısı ve kız kardeşi tarafından Pythea adlı bir mimara yaptırılan mezardır. Bodrum o zamanki adıyla Halicarnassus civarında yapılmıştır. Mozolenin tepesinde zaferi simgeleyen dört atlı bir savaş arabası ve arabanın üzerinde de Kral Mausollos ve karısının heykelleri yer almaktaydı. Mezar (16. yüzyıla kadar korunmuş) günümüze kadar korunamamıştır.
Lidya kralı Croseus tarafından Efes’te MÖ 550’de tanrıça Artemis adına, yunan mimar Chersiphron tarafından tasarlan- mış ve dönemin en ünlü heykeltraşlarına yaptırılmıştır. Tamamen mermerden yapılmış olan bu yapı bronz heykellerle süslenmiştir. Tapınak dini mekân olarak kullanıldığı gibi ticaret merkezi olarak da kullanılmıştır.
KURTARICI İSA HEYKELİ CHİCHEN ITZA
PİRAMİDİ MACHU PİCCHU
DÜNYANIN YEDİ HARİKASI (ESKİ)
ARTEMİS TAPINAĞI
ZEUS HEYKELİ
HALİKARNAS MOZOLESİ İSKENDERİYE FENERİ
RODOS HEYKELİ
KEOPS PİRAMİDİ
BABİL’İN ASMA BAHÇELERİ
207
Bilgi Köşesi
Yapımına 2 bin 227 yıl önce başlanan ve günümüzde UNESCO tarafından koruma altına alınan dünyanın en uzun abidesi, Pasifik Okyanusu'ndan Orta Asya'ya kadar uzanıyor. Büyük Çin Seddi, mevcut surları birleştirilmiş bir savunma sistemi şeklinde birbirine bağlamak ve Çin'i Moğol ve Türk saldırılarından korumak için inşaa edilmişti.
Chichen Itza Piramidi (MÖ 800 öncesi) Yucatan Yarımadası, Meksika Chichen Itza, Maya medeniyetinin ekonomik ve politik merkezi olarak hizmet vermiş en meşhur Maya tapınak sitesidir. Piramidin kendisi Maya tapınaklarının en sonuncu- su ve hiç şüphesiz en büyüğüdür.
İnka İmparatoru Pachacutec MÖ 15.
yüzyılda Manchu Picchu (Eski Dağ) olarak bilinen dağda bulutlar içinde bir şehir inşa ettirmiştir. Bu muhteşem yerleşim merkezi And platosundan başla- yarak balta girmemiş Amazon ormanları- nın Urubamba Nehrine kadar uzanmakta- dır. İnkalar tarafından çiçek hastalığı salgınından dolayı terkedilmiştir.
Roma şehrinin merkezinde bulunan bu muhteşem amfi tiyatro başarılı lejyonerle- rin ve Roma İmparatorluğu'nun onuruna inşa edilmiştir. Dizayn tasarımı bugün dahi geçerli olan bir anıttır ve yapılışından 2 bin yıl sonra modern stadyumlar Coliseum'un orijinal tasarımından etkilen- mektedir.
Müslüman Moğol İmparatoru, Jahan Şahın emir üzerine, vefat eden çok sevdi- ği karısının hatırasına ve onuruna inşa edilmiştir. Her yıl yaklaşık 3 milyon ziyaret- çinin gezdiği beyaz mermerden yapılan saray, duvarlarla çevrili bahçelerin içinde yer almaktadır. Tac Mahal Hindistan'da Müslüman sanatının en mükemmel bir mücevheri olarak kabul edilmektedir.
Ürdün’de bulunan Petra antik şehri, Kral IV. Aretas'ın (MÖ 9 - MS 40) imparatorluğu döneminde Nabataean'ın muhteşem başkenti idi. Su teknolojisi konusunda uzman olan Nabateanlılar, şehirlerini büyük su kanalları ve su hazneleriyle donatmışlardır.
Heykel 38 metre yüksekliğinde ve Brezilya’nın Rio de Janeiro şehrine tepeden bakan Corco- vado Tepesi'nin üzerine yerleştirilmiştir.
Brezilyalı Heito da Silva Costa tarafından tasarlanan ve Fransız heykeltıraş Paul Landowski tarafından gerçekleştirilen bu anıt, dünyanın en çok tanınan anıtlarından biridir.
Yapımı 5 yıl süren heykel 1931'de açılmıştır.
İSKENDERİYE FENERİ
BABİL’İN ASMA
BAHÇELERİ ÇİN
SEDDİ
PETRA ANTİK ŞEHRİ
TAC MAHAL ROMA
COLİSEUM'U
KEOPS PİRAMİDİ ZEUS
HEYKELİ
RODOS HEYKELİ ARTEMİS
TAPINAĞI HALİKARNAS MOZOLESİ
DÜNYANIN YEDİ HARİKASI (YENİ)
ÇİN SEDDİ KURTARICI İSA HEYKELİ
CHİCHEN ITZA PİRAMİDİ
MACHU PİCCHU
TAC MAHAL ROMA COLİSEUM'U
PETRA ANTİK KENTİ
Bilgi Köşesi
İstanbul, 1985 tarihinde UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 4 ana bölüm olarak dahil edilmiştir. Hipodrom, Ayasofya, Aya İrini, Küçük Ayasofya Camisi ve Topkapı Sarayı’nı içine alan Arkeolojik Park;
Süleymaniye Camisi ve çevresini içine alan Süleymaniye Koruma Alanı; Zeyrek Camisi ve çevresini içine alan Zeyrek Koruma Alanı ve Tarihi Surlar koruma alanını içermektedir.
Kuzeyde Kızılırmak, doğuda Yeşilhisar, güneyde Hasan ve Melendiz Dağları, batıda Aksaray ve kuzeybatıda Kırşehir ile sınırlanan bölge ilk çağlardan beri devam- lı yerleşim alanı olmuştur. Nevşehir’deki alanın en önemli özelliği, Erciyes Dağı ve Hasan Dağı tüflerinin, rüzgâr ve su aşındırması sonucunda oluşan olağanüs- tü peri bacası oluşumlarıdır.
Divriği yöresi, Mengücekoğullarının yönetimi altında olduğu dönemde Ahmet Şah ve eşi Turan Melek tarafından camii ile birlikte 1228-1229 yıllarında yaptırılmıştır. İslam mimarisinin bu başyapıtı iki kubbeli türbeye sahip bir cami ve ona bitişik bir hastaneden oluşmaktadır. Yapılar, mimari özelliklerinin yanı sıra, sergilediği zengin Anadolu geleneksel taş işçiliği örnekleriyle UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer almaktadır.
TÜRKİYE’DEKİ DÜNYA MİRASLARI Dünya Mirası, UNESCO’ya bağlı Dünya Miras Komitesi tarafından belirlenmiş ve bulundukları ülke tarafından korunması garanti edilmiş, doğal ve kültürel varlıklara denir. Dünya miraslarının korunması için 175’ten fazla ülke bir antlaşma imzaladı. Bu şekilde dünya miraslarının gelecek nesillere aktarılması planlanıyor. Ülkemizden listeye giren tarihi, arkeolojik ve coğrafi 13 nokta bulunuyor.
Çorum ili sınırları içinde yer alır. Hitit Devleti'nin başkenti olan Hattuşa sanat ve mimarlık alanında gelişmeler göstermiştir.
Hattuşa sözcüğü Hattuş sözcüğünden yani Hatti insanlarının verdiği orijinal addan gelir.
Hattuşa çok geniş bir alana yayılmıştır.
Yapılan kazılarda 5 kültür katı ortaya çıkmış- tır. Bu katlarda Hatti, Asur, Hitit, Frig, Galat, Roma ve Bizans dönemlerinden kalma kalıntılar bulunmuştur.
Adıyaman’ın Kahta İlçesi’nde 2150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı yamaçlarında hükümdarlık yapmış olan Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara ve atalarına minnet- tarlığını göstermek için yaptırdığı mezarı, anıtsal heykelleri ve benzersiz manzarası ile Helenistik Dönemin en görkemli kalıntıların- dan biridir.
Xsantos, Fethiye yakınlarındaki antik kenttir.
Antik Çağda Likya'ya başkentlik yapmıştır.
Xanthos’a 4 km. uzaklıkta bulunan Letoon, Antik Çağda Likya’nın dini merkezi konumundaydı. Bu kutsal alanda Leto, Apollon ve Artemis tapınakları ile birlikte, bir manastır, bir çeşme ve Roma Tiyatrosu kalıntıları bulunmaktadır.
DİVRİĞİ ULU CAMİİ VE DARÜŞŞİFASI
HATTUŞA (BOĞAZKÖY) MİLLİ PARKI
NEMRUT DAĞI MİLLİ PARKI
NEMRUT DAĞI MİLLİ PARKI
XANTHOS - LETOON
XANTHOS - LETOON İSTANBUL’UN TARİHİ ALANLARI
HATTUŞA (BOĞAZKÖY) MİLLİ PARKI DİVRİĞİ ULU CAMİİ VE
DARÜŞŞİFASI
KAPADOKYA VE GÖREME MİLLİ PARKI KAPADOKYA VE GÖREME
MİLLİ PARKI
209
Bilgi Köşesi
Eski kaynaklara göre metal ve taş işleme- ciliği, dokuma kumaşları ile ünlü olan kent, Büyük Konstantin döneminde Frigya bölgesinin başkentliğini yapmış, Bizans döneminde Piskoposluk merkezi olmuştur.
Kalsiyum oksit içeren suların oluşturduğu görkemli beyaz travertenler ve geç Helenistik ve erken Hıristiyanlık dönemle- rine ait kalıntılar içeren Hierapolis arkeolo- jik kenti, antik çağlardan bugüne kadar ulaşan en çarpıcı merkezlerden biridir.
Safranbolu UNESCO tarafından 1994 tarihinde Dünya Miras Listesi'ne alınarak
"Dünya Kenti" unvanını almıştır. Türk kentsel tarihinin bozulmamış bir örneği olan bu şehir, geleneksel şehir dokusu, ahşap yığma evleri ve anıtsal yapılarıyla bütünü sit alanı ilan edilmiş ender kentler- den biridir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olarak kurulan ve külliyelerle şekillenen Bursa’nın tarih boyunca sahip olduğu önemli ticari rolü, kentteki büyük hanlar, bedesten ve çarşılarla ortaya konulmaktadır. Hanlar Bölgesi 14. yüzyıldan bu yana kent ekonomi- sinin kalbi olmuştur.
Çanakkale’de bulunan Truva antik şehri, dünyadaki en ünlü antik kentlerden birisidir.
Truva’da görülen 9 katman, kesintisiz olarak 3000 yıldan fazla bir zamanı göstermekte ve Anadolu, Ege ve Balkanların buluştuğu bu benzersiz coğrafyada yerleşmiş olan uygar- lıkları izlememizi sağlamaktadır. Homeros tarafından yazıldığı sanılan iki manzum destandan biri olan İlyada'da bahsi geçen Truva Savaşı'nın gerçekleştiği antik kenttir.
Çatalhöyük’teki (Konya) içlerine çatılardan girilen birbirine bitişik evler ile sokağı olma- yan yerleşim özelliği sergilemektedir.
Ortadoğu ve Anadolu’da diğer Neolitik alanlar bulunmuş olmasına rağmen, Çatal- höyük Neolitik Kenti, kalıntıların boyutu, yaşayan toplumun yoğunluğu, güçlü sanat- sal ve kültürel gelenekler ve zaman içindeki sürekliliğin benzersiz bileşimi ile olağanüstü evrensel değer taşımaktadır.
Kale Dağı’nın tepesindeki antik Pergamon yerleşimi anıtsal mimarisiyle Helenistik dönem şehir planlamacılığının en iyi örneği- ni temsil etmektedir. Athena Tapınağı, Trajan Tapınağı, Helenistik dönemin en dik tiyatro yapısı, kütüphane, Heroon, Zeus Sunağı, Dionysos Tapınağı, agora ve gymnasion yapıları bu planlama sisteminin ve dönem mimarisinin en seçkin örnekleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
BURSA VE CUMALIKIZIK: OSMANLI İMPARATORLUĞUNUN DOĞUŞU
ÇATALHÖYÜK NEOLİTİK KENTİ
ÇATALHÖYÜK NEOLİTİK KENTİ
SAFRANBOLU ŞEHRİ
SAFRANBOLU ŞEHRİ
TRUVA ANTİK KENTİ PAMUKKALE-HİERAPOLİS
Edirne’nin en önemli anıtsal eseri olan Selimiye Camii ve Külliyesi, 16. yüzyılda Sultan II. Selim adına yaptırılmıştır. Teknik mükemmelliği, boyutları ve estetik değerleriy- le döneminin ve sonraki zamanların en muhteşem eseri olan cami ve külliye, Osmanlı mimarlarından en önemlisi Sinan’ın ustalık dönemi eseri, mimarlık sanatının en görkemli örneklerinden biri ve insanın yaratıcı dehası- nın bir başyapıtı olarak kabul edilmektedir.
EDİRNE SELİMİYE CAMİİ VE KÜLLİYESİ
BERGAMA ÇOK KATMANLI KÜLTÜREL PEYZAJ ALANI (İZMİR) BERGAMA ÇOK KATMANLI
KÜLTÜREL PEYZAJ ALANI PAMUKKALE-HİERAPOLİS TRUVA ANTİK KENTİ
COĞRAFYABÖLÜM - 5 Palme Yayıncılık
Ülkeler Arası Etkileşim ETKİNLİKLER
ETKiNLiK • 2
Aşağıda kültürü oluşturan bazı simgeler verilmiştir. Türk kültü- rüne ait olmayan simgeleri işaretleyiniz.
ETKiNLiK • 1
Aşağıda kültürü oluşturan unsurlar verilmiştir. Bunların hangilerinin maddi unsur ya da manevi unsur olduklarını belirtiniz. (Örnek, 1 - Maddi Unsur)
Coğrafi Konum
Hukuk Kuralları
Dünya Görüşü
Simgeler
Komşu Kültürler
Doğal Ortam Özellikleri
İklim Özellikleri
Örf ve Adetler
Su Özellikleri
Ahlâk Kuralları
Din ve İnançlar
Toprak Özellikleri
Dil
Maddi Unsur Manevi Unsur
Maddi Unsur Manevi Unsur
Maddi Unsur Manevi Unsur
Maddi Unsur Manevi Unsur
Maddi Unsur Manevi Unsur
Maddi Unsur Manevi Unsur
Maddi Unsur Manevi Unsur
Maddi Unsur Manevi Unsur
Maddi Unsur Manevi Unsur
Maddi Unsur Manevi Unsur
Maddi Unsur Manevi Unsur
Maddi Unsur Manevi Unsur
Maddi Unsur Manevi Unsur
1 1
2 2
3 3
4
4
5
5
6
6
7
7
8
8
9 9
10
10
11
11
12
12
13
13
Palme Yayıncılık BÖLÜM - 5COĞRAFYA
22
23
ETKiNLiK • 3
Aşağıdaki tabloda Dünyadaki önemli üretim alanları ve bölgelerini örnekteki gibi işaretleyiniz.
ABD Çin Rusya
Hindistan
Kongo Havzası Amazon Havzası Kuzey Avrupa Kuzey Amerika Kanada’nın Batısı Peru’nun çevresi
Avustralya Orta ve Güney Afrika
Japonya
Güneydoğu Asya Büyük Sahra
Ortadoğu Avrasya Bölgesi Orta Asya 1
2 3
4
5 6 7 8
9 10
11 12
13
14 15
17 18
19
Güney Amerika Orta Kesimi Kuzeybatı Avrupa
Batı Avrupa Avrupa 20
21
ABD’nin doğu kıyıları
B Ö L G E L E R V E A L A N L A R
16
TOPRAK ÜRÜNLERİ
ÜRETİM ALANLARI
ORMAN ÜRÜNLERİ
ÜRETİM ALANLARI
BALIKÇILIK ÜRETİM ALANLARI
HAYVANCILIK ÜRETİM ALANLARI
SANAYİ ÜRETİM ALANLARI
MADENLER VE ENERJİ KAYNAKLARI
ÜRETİM ALANLARI
HİZMET ÜRETİM ALANLARI
PAZAR ALANLARI
COĞRAFYABÖLÜM - 5 Palme Yayıncılık
Ülkeler Arası Etkileşim ETKİNLİKLER
ETKiNLiK • 4
Aşağıda Dünya’nın Eski Yedi Harikası, Dünya’nın Yeni Yedi Harikası ve Türkiye Kültür ve Doğa Mirasları verilmiştir. Buna göre, söz konusu kültür ya da doğa mirasının bunlardan hangisine ait olduğu belirtiniz. (Örneğin: 1 - Dünya’nın Yeni Yedi Harikası)
1. Chichen Itza 2. İstanbul'un Tarihi
Alanları 3. El Hamra Sarayı 4. Keops Piramidi
5. Kurtarıcı İsa Heykeli 6. Kremlin Sarayı 7. Divriği Ulu Camii ve
Darüşşifası 8. Artemis Tapınağı
13. Özgürlük Heykeli 14. Nemrut Dağı 15. Machu Picchu 16. Zeus Heykeli
9. Hattuşa 11. Çatalhöyük 12. Babil’in Asma
Bahçeleri 10. Çin Setti
Palme Yayıncılık BÖLÜM - 5COĞRAFYA
29. Bergama 30. Tac Mahal 31. Stonehenge 32. Edirne Selimiye
Camii
25. Kolezyum 26. Truva Antik Kenti 27. Pamukkale
Hierapolis 28. İskenderiye Feneri 17. Kapadokya 18. Kral Mozoles’in
Mezarı 19. Xanthos-Letoon 20. Petra Antik Kenti
21. Rodos Heykeli 22. Sidney Opera Evi 23. Safranbolu Şehri 24. Bursa ve
Cumalıkızık
COĞRAFYABÖLÜM - 5
214
Palme Yayıncılık
Ülkeler Arası Etkileşim
1. Kültür ile ilgili olarak aşa¤›daki ifadelerden hangisi yanl›şt›r?
A) Kültür, insan› di¤er türlerden ay›ran bir olgudur.
B) Ekonomik olgular ile kültür olgular› aras›nda önem- li bir ilişki vard›r.
C) Bir toplumun kültürü de¤işmez, sabittir.
D) Kültür inanç, de¤er, teknoloji, simge, norm gibi bile- şenlerden oluşur.
E) Kültürün, insan›n simge üretme etkinli¤inin bir so- nucudur.
2. Aşa¤›dakilerden hangisi, kültürün maddi unsurlar›ndand›r?
A) ‹spanyollar›n bo¤a güreşi
B) Eski M›s›rl›lar›n yeniden do¤uş inanc›
C) ‹ngilizlerin beş çay›
D) Çinlilerin şapkas›
E) Türklerin büyüklerinin elini öpmesi
3. Aşağıda kültürle ilili verilen özelliklerden hangisi doğru değildir?
A) Kültürün manevi yönü, maddi yönünden hızlı gelişir.
B) Kültür, toplumda bireyleri ve kurumları bütünleştir- me işlevi taşır.
C) Kültürün temel taşıyıcısı dildir.
D) Kültür toplumsal ve bireysel gereksinimleri karşılar.
E) Toplumlararası ilişkiler kültürü etkiler ve değiştirir.
4. Aşağıdakilerden hangisi kültürü etkileyen unsurlar arasında gösterilemez?
A) Ekonomi ve teknoloji B) Bilim ve sanat C) Devlet sistemleri D) Din ve ahlâk E) Sportif faaliyetler
5. Kültürün özellikleri arasında aşağıdakilerden hangi- si yer almaz?
A) Kültür öğrenilir. B) Kültür paylaşılır.
C) Kültür adapte edilir. D) Kültür durağandır.
E) Kültür kuşaktan kuşağa geçer.
6. ..., dünya kültürlerinin coğrafi yakla- şımlarla incelenmesini ifade eder. Ülkelerin ve bölgele- rin, alışkanlık ve geleneklerinin, yeme içme, giyim ku- şam, müzik, mimari, din ve dil gibi özelliklerinin incelen- mesini içine alır.
Paragrafta boş bırakılan yere aşağıdakilerden han- gisi getirilmelidir?
A) Kültürel coğrafya B) Medeniyet
C) Uygarlık D) Kültür ocağı
E) Tarihi coğrafya
7. Aşağıdakilerden hangisi herhangi bir kültürün sim- gesi değildir?
A) Bayrak B) Olimpiyat işareti
C) Zıplayan çocuk D) Halı E) Kanguru
8. Aşağıda kültür ile ilgili bazı özellikler verilmiştir:
I. Gelecek kuşaklara dil sayesinde aktarılır.
II. Tarihsel süreç içerisinde gelişimini sürdürür.
III. İnsanoğlunun ortaya koyduğu bilgi ve etkinlik biri- kimini konu alır.
IV. Gündelik yaşamı düzenleyen her şey, unsurları arasında yer alır.
V. Kalıcı olabilmesi için farklı kültürden etkilenmesi ve geniş bir coğrafyaya yayılması gerekir.
Kültür kavramıyla ilgili olarak yukarıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I B) II C) III D) IV E) V
9. Aşağıdakilerden hangisi, kültürü doğrudan oluştu- ran unsurlar arasında sayılamaz?
A) Gelenek - görenekler B) Tarih C) Dünya görüşü D) Dil
E) Duygular
10. Aşağıdakilerden hangisi Türk kültürünün simgesi değildir?
A) Baykuş B) Lale C) Türk kahvesi D) Halı
E) At
Test 1
215
Palme Yayıncılık BÖLÜM - 5COĞRAFYA
11. Türk kültürünün yayılış coğrafyası dikkate alındığın- da aşağıdaki kültürlerden hangisiyle etkileşimin ol- duğu söylenemez?
A) Maya kültürü B) Arap kültürü C) Roma kültürü D) Çin kültürü
E) Moğol kültürü
12. Aşağıdakilerden hangisi kültürü oluşturan manevi unsurlardan biridir?
A) İklim özellikleri B) Su özellikleri
C) Simgeler D) Komşu kültürler
E) Coğrafi konum
13. Bir kültürün doğduğu yere kültür ocağı yani kaynak alanı denir.
III
II IV
V I
Buna göre, yukarıdaki haritada numaralandırılarak verilen yerlerden hangisi Türkler’in kültür ocağıdır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
14. Türkler yaşadıkları yerlerde çeşitli kültürel değerler bı- rakmışlardır. Bunlar arasında özellikle yerleşik hayata geçtiklerinde köprüler, çeşmeler, kervansaraylar, hanlar, hamamlar, camilere yüzyıllar öncesinde yapılmış eser- lere günümüzde de rastlanmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi, Türk kültürünü yansıtan önemli mimari eserlerden biri değildir?
A) Bosna-Hersek’teki Mostar Köprüsü B) Hindistan’daki Tac Mahal Sarayı C) Trabzon’daki Sümela Manastırı D) Özbekistan’daki Şirdar Medresesi E) Mısır’daki Kavalalı Ahmet Paşa Camii
15. Aşağıdakilerden hangisi Türk kültürünün yaşandığı bağımsız Türk Devletleri arasında gösterlemez?
A) Türkmenistan B) Azerbaycan C) Kazakistan D) Özbekistan
E) Gürcistan
16. Kültürün ögeleri maddi ve manevi ögeler olmak üzere iki- ye ayrılır. Araç, gereç, giysi gibi ögeler maddi ögelerdir.
İnançlar, değerler ise manevi ögelerdir.
I. Türk Kahvesi II. Türk Mutfağı III. Gelenek göreneklerimiz IV. Türk Lokumu V. Ortaoyunu
VI. Nasrettin Hoca
Buna göre, yukarıda verilen kültürümüze ait unsur- lardan hangileri kültürün maddi unsurlarına örnek olarak verilebilir?
A) I - II - III B) I - II - IV C) II - IV - V D) III - V - VI
E) IV - V - VI
17. Orta Asya’daki göçebe hayat tarzından kalma Türk kül- tür simgelerini günümüzde de görmek mümkündür.
Aşağıdakilerden hangisi bu simgelerden biri değil- dir?
A) Kilim B) At C) Kervansaray D) Halı
E) Ebru sanatı
18. Aşağıdakilerden hangisi kültürün özellikleri arasın- da gösterilemez?
A) Kültür, insanlar arasındaki etkileşimden doğar ve gelişir.
B) Kültür doğuştan gelir.
C) Kültürün taşıyıcısı dildir.
D) Kültür, insanların biyolojik, psikolojik ve toplumsal ihtiyaçlarını karşılar ve tatmin eder.
E) Kültür değişir ve değişme, uyum yoluyla gerçekleşir.
19. Bir topluluğun hayatında ve kültürünün ortaya çıkmasında iklim, göller, denizler, akarsular, bitki örtüsü, tarım ürünleri, ormanlar, madenler vs.’nin insanın akla gelebilecek bütün faaliyetlerini etkilediği inkâr edilmez bir gerçektir.
Buna göre, aşağıda verilen medeniyetlerin ilişki- li oldukları akarsulardan hangisi yanlış verilmiştir?
A) Mısır Medeniyeti, Nil’in eseridir.
B) Mezopotamya Medeniyeti, Fırat ve Dicle’nin eseridir.
C) Hint Medeniyeti, Ganj ile İndus nehirlerinin eseridir.
D) Çin Medeniyeti, Sarı Nehir ile Yangçe nehirlerinin eseridir.
E) Roma Medeniyeti, Tuna nehrinin eseridir.
COĞRAFYABÖLÜM - 5
216
Palme Yayıncılık
Ülkeler Arası Etkileşim
1. Aşağıda verilenlerden hangisi küresel ticaretin bera- berinde getirdiği yararlar arasında gösterilemez?
A) Ülke içi rekabet artmıştır.
B) Ülkelerin üretim miktarları ve hızları artmıştır.
C) İstihdam artmıştır.
D) Küresel işbirliği ve verimlilik artmıştır.
E) Ucuz emeği kullanan, yerel şartlardan yararlanan, çevreyi tahrip eden bir sömürü düzeni getirilmiştir.
2. Aşağıdaki bölgelerden hangisi dünya tarımsal ham madde üretim alanlarının dışında yer alır?
A) Japonya B) Çin
C) ABD D) Rusya E) Hindistan
3. Ülkeler, sahip oldukları fazla kaynakları ve ürettikleri malları başka ülkelere satarlar. Bu olay sonucunda ulus- lararası (küresel) ticaret ortaya çıkmıştır.
Buna göre, aşağıda verilen ülkelerden hangileri ara- sındaki ticaret potansiyeli daha fazladır?
A) Japonya - Fransa B) Almanya - Sudan C) Afganistan - Avustralya D) Çin - Mısır
E) Fransa - Moğolistan
4. Ülkelerin birbirleriyle ticaret yapmalarının temel nedeni, kendi ülkelerinde üretilmeyen ya da çok büyük maliyetler gerektiren malları daha ucuza almaktır.
Paragraftaki bilgiye göre, aşağıda verilen ülkelerin doğal koşulları düşünüldüğünde, hangi iki ülke ara- sında petrol ürünlerine yönelik ticaret yoğunluğu- nun en az olduğu söylenebilir?
A) Japonya - Endonezya B) Irak - Türkiye
C) Kuveyt - Suudi Arabistan D) Meksika - İngiltere E) Azerbaycan - Fransa
5. Genelde yıllık yağış miktarının fazla olduğu bölgeler or- man ürünleri üretim alanlarının olduğu yerlerdir.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi orman üretim bölgelerinin dışında kalır?
A) Kongo Havzası B) Kuzey Avrupa C) Amazon Havzası D) Kuzey Amerika
E) Güneydoğu Asya
6.
III
II IV
V I
Dünya’daki önemli üretim ve tüketim alanları göz önüne alındığında, yukarıdaki haritada numaralandı- rılarak verilen alanlardan hangi ikisi arasında ticaret hacminin daha fazla olduğu söylenebilir?
A) I ve II B) II ve III C) II ve IV D) III ve V
E) IV ve V
7. Yukarıdaki haritada ticaretin yoğunlaştığı bölgeler göste- rilmiştir.
Haritada verilen bilgiler dikkate alındığında aşağıda- ki bölgelerin hangisinde ticaret yoğunluğu fazla de- ğildir?
A) Güneydoğu Asya B) Güney Afrika C) Doğu Asya D) Batı Avrupa
E) Kuzey Amerika
Test 2
217
Palme Yayıncılık BÖLÜM - 5COĞRAFYA
8. Bir ülkede ticaret etkinlikleri o ülkenin gelişimini de etkiler.
Herhangi bir ülkede dış ticaret hacminin arttırılma- sında aşağıdakilerden hangisi etkili olur?
A) Ulaşım olanaklarının geliştirilmesi B) Tüketici nüfus oranının azaltılması C) Dış ticaret açığının arttırılması
D) Ülkeye yabancı sermaye girişinin kısıtlanması E) Gümrük vergilerinin arttırılması
9.
III II
IV
V I
Yukarıdaki haritada numaralandırılarak verilen yer- lerden hangisi orman ürünleri üretim alanları arasın- da gösterilemez?
A) I B) II C) III D) IV E) V
10. Küresel ticaret binlerce yıldan beri süregelen bir eko- nomik faaliyettir. Önceleri küresel ticaretin cazibe mer- kezleri ... ve ... gibi ülkeler- di. Haftalar, aylar süren zahmetli taşımacılık sonrası do- ğunun malları, batıdaki pazarlara ulaştırılırdı. Dolayısıy- la, küresel (uluslararası) ticaretin binlerce yıl öncesinden başladığı herkes tarafından bilinmektedir.
Paragrafta boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangi- leri getirilmelidir?
A) Brezilya ve Arjantin B) ABD ve Kanada C) Avustralya ve Endonezya D) Çin ve Hindistan
E) Rusya ve Japonya
11. Aşağıdaki tabloda sanayi ürünleri üretim alanı ve pa- zar alanı olarak verilen seçeneklerden hangisi doğ- rudur?
Sanayi ürünü üretim alanı
Sanayi ürünü pazar alanı
A) ABD Kuzey Afrika
B) Brezilya Norveç
C) Rusya Federasyonu İngiltere
D) Almanya Japonya
E) Hindistan Malezya
12. Günümüzde küresel ticareti yapılan ürünlerin büyük ço- ğunluğunun gelişmiş ülke firmaları tarafından üretildiği- ni görüyoruz.
Bu durumun temel nedeni aşağıdakilerden hangi- sidir?
A) Ham maddeyi kolay ve ucuza temin etmeleri B) Ulaşım olanaklarının gelişmiş olması
C) Nitelikli işgücü ve sayısı ile kullandıkları teknolojile- rin üstünlükleri
D) Kaliteli ürünler üretmeleri
E) Her türlü sanayi koluna sahip olmaları
13. Bir malın veya hizmetin küresel ticaretinin yapılabilmesi için olmazsa olmaz ön koşul, o mala karşı gerçek bir ta- lebin olmasıdır.
Buna göre, bir malın küresel ticaretinin yapılabil- mesinde gerekli olan talebi belirleyen unsurlardan biri olduğu söylenemez?
A) Malın fiyatı B) Malın şekli ve rengi C) Malın kalitesi D) Tasarım farklılıkları
E) Tüketicinin gelir düzeyi
14. Eşit veya yakın gelişmişlik düzeyine sahip ülkeler arası serbest ticaret oldukça zor ve risklidir. Örneğin, ABD ile Japonya dünyanın en önemli otomotiv üreticileridir. Ja- pon firmalarının ABD otomotiv pazarına girmesi olduk- ca zordur.
I. Tüketici açısından daha ucuza otomobil üretmeli II. Daha kaliteli otomobil üretmeli
III. Daha farklı tasarım örnekleri ortaya koymalı Bu durumda Japon firmalarının ABD otomotiv paza- rında yer bulabilmeleri için yukarıda verilenlerden hangisini ya da hangilerini yapması gereklidir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II ve III
E) I, II ve III
15. Aşağıdaki ülkelerden hangisinde hizmet üretiminin diğerlerine göre daha fazla geliştiği söylenebilir?
A) İsviçre B) Hindistan C) Malezya D) Türkiye
E) Güney Afrika Cumhuriyeti