Mart 1999
13
"Tüpte döllenme" günümüzde olağan hale geldi. Bu yöntem yumur- talık kisti , ya da başka nedenlerle normal yoldan çocuk sahibi olamayan kadınlardan alınan yumurta hücrele- rinin, erkeğin sperm hücreleriyle bir deney tüpü içinde döllenmesi ve ye- niden rahme yerleştirilmesine daya- nıyor. Peki, kemoterapi görecek kan- serli kadınlar ne yapacak? Kansere karşı uygulanan ilaç tedavisi, yumur- talıklara zarar veriyor. Oysa doğurgan yaşta kansere yakalanan kadınlar, te- daviden sonra çocuk sahibi olmak is- teyebilirler. . Erkeklerde durum ko- lay: Sperm hücrelerini kolayca don- durabiliyorsunuz. Böylelikle bir er- kek ölümünden sonra bile baba ola- biliyor. Gelgelelim, yumurta hücresi- ni dondurmaya çalışan araştırmacılar çoğu kez başarısızlıkla karşılaşıyorlar- dı. Yumurtaların yarısı dondurucudan ölü olarak çıkıyor ve döllenebilenle-
rin de ancak onda biri hamilelik süre- cini başlatabiliyordu.
Sonunda, ABD Üreme Bilimi ve Tıp Enstitüsü’nden James Stachec- ki, kabahatin, yumurtaları dondur- mada kullanılan tuzlu solüsyonda olabileceğini düşündü. Çünkü hüc- redeki suyun donması halinde kes- kin kristal yapılara dönüşmesinden ve bunun hücre dokularına zarar ver- mesinden çekiniliyor. Dondurma uz- manları şimdiye kadar bu işlem için vücut sıvılarına benzeyen tuzlu bir eriyik kullanıyorlardı. Stachecki, bu tür eriyikler içinde bulunan sodyum iyonlarının yumurtalara geçerek on- ları zehirlediğinden kuşkulandı. Alı- şılmış maddeler yerine, bitki ve hay- van dokularında sıkça rastlanan ve B- kompleks vitaminlerin temel yapı- taşlarından olan kolin (choline) iyon- ları içeren bir eriyik kullandı. Kolin iyonları hücre zarlarından kolay kolay
g e ç e m e z . F a re yu- m u rt a l a r ı üzerinde yapılan d e n e y l e rde yu- murtaların yüzde 90’ının dondurma ve eritme sürecin- den canlı çıktıkları ve bunların yüzde 60’ının da döllenme so- nunda "blastocyst" denilen hücre topaklarına dönüştüğü gö- rüldü. Stachecki sonucun "cesaret ve- rici " olduğunu ve bundan sonraki deneylerin insan hücreleri üzerinde yürütüleceğini söylüyor. Daha şimdi- den birçok kadın araştırma için yu- murtalarını bağışlamayı önermiş. De- neylerin başarılı olması halinde, sperm bankalarının yanısıra "yumurta bankaları" da kurulabilecek.
New Scientist, 16 Ocak 1999
Kadın Yumurtaları Artık Dondurulabiliyor
Doğum kontrolü için ufukta yeni bir dizi ilaç görünüyor. Yeni yöntem- lere ufuk açan gelişme, araştırmacıla- rın yumurta hücresi üzerinde, sperm yüzeyindeki bir proteinle bağ kuran bir alıcı (reseptör) bulmaları. İşte bu alıcıyı hedef alan yöntemlerle, yu- m u rtayı döllendiğine "inandırm a k "
ve başka spermlerin "girmemesi" için kabuğunu kalınlaştırmasını sağlamak olanaklı hale gelmiş bulunuyor.
Fiziki engellemeye ya da hormon manipülasyonuna dayalı bilinen ge- belik önleme yöntemlerinin tümü bir takım sakıncalar taşıyor. Bu da bi- lim adamlarını, dikkatlerini sperm ve yumurtalar arasındaki biyo-kimyasal etkileşimler üzerinde toplamaya yö- neltti. Artık bu etkileşimi engelleye- rek döllenmeyi önleme yolları araştı- rılıyor. Şimdiye kadar sperm üzerin- de en az üç ayrı yapışma proteini saptandı. Ne var ki bu proteinlere karşılık gelen alıcıları yumurta üze- rinde bulmak kolay olmuyor. Bir ke- re, milyonlarca sperme karşılık, yu-
murta sayısı sınırlı. Böyle olunca da deney için yeterli stok bulunmuyor.
Ancak bütün bunlara karşın New York Eyalet Üniversitesi araştırmacı- larından Nicole Sampson ve Hui Chen, fare yumurtaları ile yaptıkları deneylerde, sperm yüzeyindeki "fer- tilin-beta" adlı bir yapışma proteini- nin alıcısını bulmayı başardılar. Fer- tilin-beta genleri hatalı olan hayvan- ların spermlerinin kolayca yumurta- ya yapışamadığını gördüler. Bunun üzerine sperm proteininin yapışmayı sağladığı sanılan bölgesini laboratu- v a rda sentezlediler; radyoaktif bir işaret koydular, ve işaretli peptidi fa- re yumurtaları ile karıştırdılar. Gör- düler ki işaretli bölüm yumurta üze- rinda yalnızca "alpha-6/beta-1 integ- rin" adlı bir alıcıya yapışıyor. Araştır- macılar artık tüm çabalarını integrini
hedef alan ve ona yumurta kabuğu- nu geçirmez yaptırtacak kandırm a yöntemleri üzerinde yoğunlaştırd ı- lar. Ancak bu göründüğü kadar kolay değil. Çünkü sperm, yumurtaya bir- den çok yolla girebiliyor. Ayrıca he- nüz hiçbir memeli yumurtası bu yol- la kandırılabilmiş değil. Ama araştır- macılar başarıdan emin görünüyor.
Bazıları ise çabaların integrin yerine sperm yapışma proteinleri üzerinde yoğunlaştırılmasını savunuyor. Çün- kü alpha-6/beta-1 integrini yalnızca yumurtalarda değil, başka hücrelerin üzerinde de bulunuyor. Dolayısıyla bu alıcıyı tıkayacak ilaçlar büyük ola- sılıkla öteki hücreleri de etkileyebi- lecek. Bu durumda gene istenmeyen yan etkilerle uğraşmak durumunda kalacağız.
New Scientist, 23 Ocak 1999