• Sonuç bulunamadı

İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ AR & GE ve MEVZUAT ŞUBESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ AR & GE ve MEVZUAT ŞUBESİ"

Copied!
48
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

D D E E R R İ İ V V E E D D E E R R İ İ M M A A M M U U L L L L E E R R İ İ S S E E K K T T Ö Ö R R Ü Ü

2 2 0 0 0 0 8 8 Y Y I I L L I I

O O C C A A K K - - H H A A Z Z İ İ R R A A N N

İH İ HR RA A CA C A T T P P ER E RF F OR O RM MA A N N S S D D E E Ğ Ğ E E R R L L E E N N D D İ İ R R M M E E S S İ İ

İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ

AR & GE ve MEVZUAT ŞUBESİ

TEMMUZ 2008

(2)

İÇİNDEKİLER

İÇİNDEKİLER ___________________________________________________________________1 YÖNETİCİ ÖZETİ_________________________________________________________________2 Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ______________________________________________ 2 Türkiye Genel İhracatı ve Deri Sektörünün Payı _____________________________________________ 4 Ülke Grupları Bazında Deri ve Deri Mamulleri İhracatı_________________________________________ 4 Fasıllar Bazında Deri Sektörü İhracatının Görünümü _________________________________________ 5 I. DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER __________________________________6

Dünya Ekonomisi ABD Gölgesinden Çıkamıyor _____________________________________________ 6 Euro Bölgesi’nde Enflasyon Tarihi Zirvede_________________________________________________ 7 Asya Ekonomileri ___________________________________________________________________ 11 Türkiye Ekonomisi __________________________________________________________________ 13 II. İHRACATIN GENEL GÖRÜNÜMÜ _________________________________________________15

Deri Sektöründeki İhracat Artışı % 18,9___________________________________________________ 15 Deri Sektöründeki İhracat Artışı Genel İhracatın Gerisinde Kaldı _______________________________ 16 III. AYLAR İTİBARİYLE İHRACATIN SEYRİ ____________________________________________16

En Yüksek Artış Ocak ve Nisan Aylarında Yaşandı __________________________________________ 16 IV. BAŞLICA ÜLKE GRUPLARI VE ÜLKELER İTİBARİYLE İHRACAT ________________________18

Genel Değerlendirme ________________________________________________________________ 18 AB-15’de Performans Vasat ___________________________________________________________ 20 Almanya’ya İhracatta Toparlanma ______________________________________________________ 20 Yeni AB Ülkelerine İhracat Hız Kesti _____________________________________________________ 21 Diğer OECD Ülkelerine İhracat Artarken, ABD Pazarı Düşüşte _________________________________ 22 Diğer Avrupa Ülkelerinde Sert Fren _____________________________________________________ 23 Eski SSCB Ülkelerine İhracat Yükselişte__________________________________________________ 24 Ortadoğu Ülkelerine İhracat Hızla Artıyor _________________________________________________ 25 Afrika Pazarı Toparlanıyor ____________________________________________________________ 26 Asya Ülkelerine İhracat Artışta _________________________________________________________ 26 V. ALT SEKTÖRLERE İLİŞKİN TESPİTLER ____________________________________________27

Fasıl 41: Ortadoğu Ülkelerine İhracatta Yüksek Artış ________________________________________ 28 Fasıl 42: Deri Giyim, Saraciye ve Seyahat Eşyaları En Çok İhraç Edilen Ürünler ____________________ 29 Fasıl 43: Kürk ve Kürkten Mamul Eşya İhracatında Düşüş ____________________________________ 30 Fasıl 64: Rusya’ya İhracat Hazlı Artışta.. __________________________________________________ 32 Deri ve Deri Mamülleri İthalatı Artmaya Devam Ediyor _______________________________________ 33 EK 1: FASILLAR BAZINDA İHRACAT KAYIT RAKAMLARI ________________________________35 EK 2: ALT ÜRÜN GRUPLARI BAZINDA İHRACAT KAYIT RAKAMLARI _______________________40

(3)

YÖNETİCİ ÖZETİ

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler

Yılın ikinci çeyreğinde, dünya ekonomisinin gündemini başta gıda fiyatları olmak üzere küresel çapta yükselişe geçen enflasyon ve hızla artan petrol fiyatlarına dayalı olarak yükselen enerji maliyetleri oluşturdu. Başta gıda olmak üzere emtia ve enerji fiyatlarındaki artış dünya genelinde fiyat istikrarını olumsuz yönde etkilemektedir.

Gelişmekte olan ülkeler global ekonomik görünümdeki bozulmaya karşı kırılgan olmaya devam ederken, bütün dünyanın iyi haberler beklediği ABD ekonomisinden, umulan derecede iyi haberler gelmemektedir.

OECD’nin güncel tahminlerine göre ABD ekonomisi bu yıl sonuna kadar resesyondan yavaş yavaş çıkarak 2009 yılında büyüme trendine girecektir.

OECD’nin ABD ekonomisi büyüme tahmini 2008 yılı için % 1,2, 2009 yılı içinse

% 1,1 olarak açıklanmıştır.

Avrupa Birliği'nde (AB) 15 ülkenin dahil olduğu Euro Bölgesi’nde Mayıs ayında

% 3,7 olarak gerçekleşen enflasyon, Haziran ayında % 4 olarak gerçekleşerek rekor seviyeye yükselirken, Euro Bölgesi’nde son 12 ayda enerji fiyatlarındaki artışın % 13,7’yi bulduğu açıklanmıştır.

ABD’de yaşanan kredi krizinin yarattığı resesyon endişesine rağmen Euro Bölgesi, 2008 yılı ilk çeyreğinde binde 8’le beklentilerin üzerinde büyümüştür. Eurostat verilerine göre Euro Bölgesi son 4 çeyrekte % 2,2 büyüme göstermiştir.

Euro Bölgesi’nde işsizlik oranı Mayıs ayında, Nisan ayındaki % 7,2’lik seviyesini korumuştur. En yüksek oranlar % 10,5 ve % 9,9 ile Slovakya ve İspanya’da yaşanırken, en düşük oranlar sırasıyla % 2,7 ve % 2,9 ile Danimarka ve Hollanda’da gerçekleşmiştir.

Euro Bölgesinin en büyük ekonomisi olan Almanya'da enflasyon oranı Haziran ayında % 3,3 ile son 15 yılın en yüksek düzeyine ulaşırken, 2007 yılı son çeyreğinde yavaşlayan Alman ekonomisi 2008 yılı ilk çeyreğinde toparlanarak

% 1,5 büyüme göstermiştir.

Yılın ilk çeyrek döneminde ekonomide sadece % 0,3 oranında büyüme yaşanan İngiltere’de ekonomiyle ilgili karamsar hava artarak devam ederken, Mayıs ayı enflasyonu % 3,3 ile 1992’den bu tarafa en yüksek seviyesine ulaşmıştır.

Artan enflasyon oranlarının yanısıra yavaşlayan büyüme oranları, Asya genelinde bir çok ülkeyi olumsuz etkilerken, Dünya Bankası’na göre Japonya dışında kalan Asya ekonomileri 2008 yılında % 7,3 oranında büyüme gösterecektir. Çin ekonomisinde, bu yılın ilk çeyreğinde % 10,6 büyüme kaydedilirken, dış ticaret fazlasında azalma söz konusudur.

(4)

Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında Türkiye ekonomisi gündemini, başta hızla artan petrol fiyatlarına paralel yükselen enerji maliyetleri olmak üzere yükselişe geçen enflasyon ile siyasi belirsizlikten olumsuz etkilenen piyasalar oluşturmuştur.

Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde beklentilerin üzerinde bir oranla % 6,6 büyürken, dünya ekonomisindeki gelişmeler ile siyasi belirsizlikler ve faiz oranlarındaki artışa bağlı olarak yılın ikinci çeyreğinden itibaren büyümenin yavaşlaması beklenmektedir.

Türkiye toplam ihracatı 2008 yılı Ocak-Haziran döneminde % 36,1 artışla 67 milyar 138 milyon dolara ulaşmıştır. 2008 yılı Ocak-Mayıs döneminde cari açık, bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında % 33,3 oranında artış göstererek 16 milyar 157 milyon dolardan 21 milyar 541 milyon dolara yükselmiş bulunmaktadır.

TÜİK verilerine göre, Haziran ayı Üretici Fiyatları Endeksi’nde (ÜFE) Mayıs ayına göre % 0,32, bir önceki yılın aynı ayına göre ise % 17,03 oranında artış gerçekleştiği görülmektedir. Haziran ayında Tüketici Fiyatları Endeksi’nde (TÜFE) Mayıs ayına göre % 0,36 düşüş yaşanırken, bir önceki yılın aynı ayına göre ise

% 10,61 artış gerçekleşmiştir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan, 2008 yılı Mayıs ayı Sanayi Üretim Endeksi sonuçlarına göre, Aylık Sanayi Üretim Endeksi, 2008 yılı Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre % 2,4 artarak 155,6 olmuştur. İlk beş aylık verilere göre ise toplam sanayi endeksi geçen yılın aynı dönemine göre % 5,8 artış göstererek 147,6 olarak gerçekleşmiştir.

Açıklanan sanayi üretim endeksi verilerine göre, geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, Mayıs ayında, derinin işlenmesi bavul, çanta vb. imalatı

üretim endeksi % 16,1 düşüş göstermiştir.

Bir önceki ay ile karşılaştırıldığında ise, Mayıs ayında derinin işlenmesi bavul, çanta vb. İmalatı üretim endeksi ise % 13,4 azalmıştır.

Beş aylık ortalamalara göre ise, geçen yılın aynı dönemine göre derinin işlenmesi bavul, çanta vb. imalatı üretim endeksi % 8,7 düşüş göstermiştir.

TÜİK verilerine göre, imalat sanayiinde kapasite kullanım oranı, Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre 1,2 puan azalarak %82,3 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Yine TÜİK verilerine göre derinin işlenmesi bavul, çanta vb. imalatı sektöründe kapasite kullanım oranı Haziran ayında geçen yılın aynı dönemine göre 0,8 puan

azalarak % 65,7 seviyesine gerilemiştir.

2008 yılında, global piyasalardaki belirsizliklerin artmasının yanısıra artan enflasyonist baskılar nedeniyle Merkez Bankası’nın Mayıs ayından itibaren faiz artırımına gitmesi, talep göstergelerini olumsuz yönde etkilemiştir. Son dönemde, yurtiçinde artan siyasi belirsizlik de tüketici ve yatırımcıları “bekle-gör” politikası uygulamaya sevk etmektedir.

(5)

Türkiye Genel İhracatı ve Deri Sektörünün Payı

Türkiye genel ihracatı Haziran ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre % 34,9 artış göstererek 12 milyar 75 milyon dolara ulaşmış bulunmaktadır. Ocak-Haziran dönemine ait altı aylık ihracat ise, % 36,1’lik artış göstererek 67 milyar 138 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

2008 yılı Haziran ayında yapılan deri ve deri mamulleri ihracatı yaklaşık 106,9 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2007 yılının aynı döneminde gerçekleştirilen ihracat tutarı ise yaklaşık 103,2 milyon dolar olup, yüzde olarak ifade edildiğinde deri ve deri mamulleri sektöründe 2008 yılı Haziran ayında % 3,5’lik bir ihracat artışı sağlanmıştır.

2008 yılı Ocak-Haziran döneminde yapılan deri ve deri mamulleri ihracatı ise yaklaşık 601,7 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2007 yılının aynı döneminde gerçekleştirilen ihracat tutarı ise yaklaşık 505,9 milyon dolar olup, yüzde olarak ifade edildiğinde deri ve deri mamulleri sektöründe 2008 yılı Ocak-Haziran döneminde % 18,9’luk bir ihracat artışı sağlanmıştır.

Öte yandan, 2008 yılı Ocak-Mayıs döneminde yapılan deri ve deri mamulleri ithalatı ise yaklaşık 828,5 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2007 yılının aynı döneminde gerçekleştirilen ithalat tutarı ise yaklaşık 710,5 milyon dolar olup, bu verilere göre deri ve deri mamulleri sektöründe 2008 yılı Ocak-Mayıs döneminde

% 16,6’lık bir ithalat artışı gerçekleşmiştir.

Ülke Grupları Bazında Deri ve Deri Mamulleri İhracatı

Toplam deri ve deri ürünleri ihracatından aldığı % 50,3’lük pay ile en büyük alıcı konumundaki AB-27 ülke grubuna 2008 yılı ilk altı aylık döneminde yapılan deri ve deri mamulleri ihracatı bir önceki döneme göre % 13,8 oranında artarak 302,9 milyon dolara ulaşmıştır.

AB pazarı içinde, 2004 yılından önce Birliğe üye olmuş ülkelerden oluşan AB-15 ülke grubuna yapılan deri ve deri mamulleri ihracatı 2008 yılı ilk altı ayında % 17,9 artışla 240,8 milyon dolar olurken, AB-12 olarak adlandırılan gruba yapılan ihracat aynı dönemde yalnızca % 0,4 artış göstererek 62,1 milyon dolarlık ihracat düzeyiyle düşük bir performans sergilemiş bulunmaktadır.

AB-27 pazarından sonraki ikinci önemli ihracat pazarımız olan eski S.S.C.B ülke grubuna yönelik ihracatımız ise olumsuz geçen 2007 yılını takiben 2008’in ilk yarısında yükselişe geçerek % 33,6 oranında artış ile 167,3 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Son dönemde durgunluk yaşanan Diğer OECD ülkeleri grubuna yapılan deri ve deri mamülleri ihracatında 2008 yılının ilk altı aylık döneminde % 10 oranında artış kaydedilmiş ve yaklaşık 30 milyon dolar seviyesine ulaşılmıştır.

(6)

2007 yılında en yüksek ihracat artışı sağlanan Diğer Avrupa Ülkeleri grubuna yapılan deri ve deri mamülleri ihracatında 2008 yılı ilk yarısında gerileme mevcut olup, bu ülkelere yönelik ihracat % 9,4 oranında düşüş göstererek 15,9 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Asya ülkeleri grubuna ortalamanın altında bir ihracat artışı gerçekleşmiştir. 2008 yılı ilk altı ayında bu ülke grubuna yapılan ihracat 19,5 milyon dolar düzeyinde gerçekleşerek % 7,6 oranında artmış olsa da, % 18,9 oranındaki deri ve deri mamülleri genel ihracat artış oranına göre düşük bir performans kaydedilmiştir.

Deri ve deri mamulleri ihracatımızda % 5’lik paya sahip Ortadoğu ülkelerine yönelik ihracat ise 2008 yılı ilk altı ayında % 25 artış göstererek 30 milyon dolara ulaşmış olup, 2006 yılında yaşanan düşüşten sonra 2007 yılında yaşanan yükseliş trendinin bu yılın ilk yarısında da devam ettiği görülmektedir.

2006 ve 2007 yıllarında gerileme sürecine giren Afrika ülkelerine yapılan deri ve deri mamulleri ihracatındaki düşüş bu yılın ilk 6 ayında yerini artışa bırakarak

% 13,7 oranında yükselmiş ve bu ülkere 3,9 milyon dolar düzeyinde ihracat gerçekleştirilmiştir.

Fasıllar Bazında Deri Sektörü İhracatının Görünümü

Ham post ve işlenmiş deri (Fasıl 41) ihracatında 2008 yılının ilk yarısında 61,9 milyon dolarlık ihracat performansı ile geçen yıla göre % 17,4 oranında artış yakalanırken, bu fasılın toplam deri sektörü ihracatı içindeki payı % 10 olarak gerçekleşmiştir.

Sektörün en büyük ihracat kalemi olan deri giyim, saraciye ve seyahat eşyalarının (Fasıl 42) ihracatı aynı dönemde % 25,4 oranında artarak yaklaşık 257 milyon dolara ulaşmıştır. Bu ürün grubunun toplam deri ve deri mamulleri ihracatından aldığı pay % 41’den, % 43’e yükselmiştir.

Kürk ve kürkten mamul eşya ürün grubundan (Fasıl 43) gerçekleştirilen ihracat ise, 2008 yılı ilk altı aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine oranla % 11,5 oranında artarak 92,5 milyon dolar seviyesine ulaşmıştır. Bu fasılda gerçekleştirilen ihracat toplam deri ürünleri ihracatından 2007 yılı aynı döneminde

% 16 pay alırken, 2008 yılının ilk yarısında bu oran % 15 seviyesine gerilemiştir.

Dünya deri ürünleri ticaretinin yarıdan fazlasının gerçekleştirildiği fasıl olan ayakkabı ve ayakkabı aksamı ihracatında (Fasıl 64), 2008 yılının ilk altı aylık döneminde 189,3 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmiş olup, bir önceki yıl aynı dönemine oranla % 14,9’luk artış sağlanmıştır. Bu ürün grubunun toplam deri ve deri mamulleri ihracatı içerisindeki payı ise, geçen yılın aynı dönemindeki % 33 oranından % 32 seviyesine gerilemiştir.

(7)

DERİ VE DERİ MAMULLERİ SEKTÖRÜNÜN 2008 YILI OCAK-HAZİRAN DÖNEMİ

İHRACAT PERFORMANS DEĞERLENDİRMESİ

I. DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Dünya Ekonomisi ABD Gölgesinden Çıkamıyor

Yılın ikinci çeyreğinde, dünya ekonomisinin gündemini başta gıda fiyatları olmak üzere küresel çapta yükselişe geçen enflasyon ve hızla artan petrol fiyatlarına dayalı olarak yükselen enerji maliyetleri oluşturdu. Başta gıda olmak üzere emtia ve enerji fiyatlarındaki artış dünya genelinde fiyat istikrarını olumsuz yönde etkilemektedir. Uluslararası para piyasalarında zayıflayan dolar başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarını yükseltirken, yükselen fiyatlar dünya ülkelerine enflasyon olarak geri dönmektedir.

Mart ayının sonlarında 100 $/varil seviyesinin altına gerileyen petrol fiyatları ise, arza ilişkin kaygılar nedeniyle Mayıs ayında 120 $/varil seviyesinin üzerine çıkmış, Haziran ayının ilk haftasında 130 $/varil seviyesini aşarak Temmuz ayına 145

$/varil seviyesinde girmiştir. Temmuz ayının ikinci haftasına girildiğinde, petrol fiyatları 135 $/varil seviyesinde seyretmektedir.

Uluslararası piyasalardaki dalgalanmalardan sanayileşmiş ülkelere göre daha az etkilenmekle birlikte, halen pek çok gelişmekte olan ülke global ekonomik görünümdeki bozulmaya karşı kırılgan olmaya devam etmektedir. Özellikle Türkiye gibi yüksek cari işlemler ve bütçe açıkları veren ülkeler açısından yurtdışı piyasalardaki gelişmeler büyük önem taşırken, enerjide dışa bağımlı olan gelişmekte olan ekonomiler artan petrol fiyatları nedeniyle zorlanmaya başlamışlardır.

Öte yandan, bütün dünyanın iyi haberler beklediği ABD ekonomisinden, umulan derecede iyi haberler gelmemektedir. ABD'nin dış ticaret açığı Nisan ayındaki 60,9 milyar dolarlık seviyesinden Mayıs ayında 62,4 milyar dolara çıkarak son 14 ayın en yüksek seviyesine ulaşırken, hızlı ihracat artışına rağmen, açığın büyümesinde petrol ithalat faturasının Mayıs ve Haziran aylarındaki yükselişinin etkili olduğu belirtilmektedir.

Geçtiğimiz hafta içinde açıklanan olumsuz verilerden birisi ABD Haziran ayı tüketici güven endeksiydi. Haziran’da 56,5 olması beklenen endeks 50,4 olarak açıklanarak son 16 yılın en düşük değerinde gerçekleşmiştir. Endeksi oluşturan beş alt kalemin hepsi tüketici güvenindeki bozulmaya işaret ederken, enflasyona ilişkin kaygılar da yükselmektedir.

Nisan ayında % 1,3 artış gösteren sanayi mamûlleri talebi, Mayıs ayında % 0,6 artış göstererek 448,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Mayıs ayında ABD

(8)

genelinde dayanıklı mamûl siparişlerinde ise çok küçük bir artış yaşanarak 213,6 milyar dolar olarak geçekleşmiştir. Dayanıklı mamûl siparişleri Nisan ayında ise % 1 düşmüştü.

ABD'de Mayıs ayında sözleşmeleri imzalanan ve bekleyen konut satışları % 4,7 olarak, öngörülenden daha fazla, düşmüştür. Ekonomistler, bekleyen konut satışlarında %2,8 oranında düşüş öngörmekteydi. Bir yıl önceyle karşılaştırıldığında ise bekleyen konut satışları % 14 gerilemiştir.

İstihdamla ilgili olarak ise, ABD genelinde özel sektör istihdamının Haziran ayında 79 bin kişi azaldığı açıklanmıştır. Bu rakam 2002 yılından bugüne gerçekleşen en yüksek istihdam düşüşüdür. Güncel verilere göre Mayıs ayında % 5,5 olan işsizlik oranı, Haziran ayında değişmeyerek aynı seviyede kalmıştır.

ABD Çalışma Bakanlığı, Tüketici Fiyat Endeksi'nin Haziran ayında % 1,1 arttığını, bunun Haziran 1982'den bu yana en yüksek aylık artış olduğunu açıkladı. Geçen ay itibarıyla yıllık Tüketici Fiyatları Endeksi % 5 olurken, bu da 1991 yılından bu yana en yüksek yıllık artış olmuştur.

Bu arada ABD genelinde Haziran ayında perakende satışlar % 0.1 artmıştır. ABD Ticaret Bakanlığı, Mayıs ayında % 0.8 artan perakende satışların Haziran ayında

% 0.1 arttığını açıklamıştır.

ABD ekonomisiyle ilgili az sayıdaki iyi haberden en önemlisi ise 2008 yılı ilk çeyrek dönemi için daha önce % 0,6 olarak açıklanan büyüme oranının Haziran ayı sonunda % 1 olarak revize edilmesi olmuştur. Yine de, revize edilen rakam bile konut kredileri, kredi ve mali sıkıntılarla sarsılan ABD ekonomisinin kırılganlıktan kurtulamadığını göstermektedir.

OECD’nin güncel tahminlerine göre ABD ekonomisi bu yıl sonuna kadar resesyondan yavaş yavaş çıkarak 2009 yılında büyüme trendine girecektir.

OECD’nin ABD ekonomisi büyüme tahmini 2008 yılı için % 1,2, 2009 yılı içinse % 1,1 olarak açıklanmıştır.

Euro Bölgesi’nde Enflasyon Tarihi Zirvede

Avrupa Birliği'nde (AB) 15 ülkenin dahil olduğu Euro Bölgesi’nde Mayıs ayında % 3,7 olarak gerçekleşen enflasyon, Haziran ayında % 4 olarak gerçekleşerek rekor seviyeye yükselirken, Euro Bölgesi’nde son 12 ayda enerji fiyatlarındaki artışın % 13,7’yi bulduğu açıklanmıştır.

Öte yandan, Haziran ayı enflasyon oranları, Euro Bölgesi’nin en büyük ekonomisi olan Almanya'da % 3,3 ile son 15 yılın en yüksek oranına çıkarken, AB’nin diğer büyük ekonomisi İngiltere’de Mayıs ayında % 3,3 ile son 16 yılın en yüksek seviyesine yükselen enflasyonun, Haziran ayında daha yüksek açıklanması beklenmektedir.

Yükselen enflasyon oranları nedeniyle, AB üyesi ülkelerde yaşayan halk tarafından enflasyon en ciddi sorun olarak görülmeye başlanmıştır. 24 Haziran 2008 tarihinde AB Komisyonu’nca yayımlanan bir ankete göre AB genelinde halkın % 37’si

(9)

enflasyonu en önemli ekonomik sorun olarak görürken, daha önceden en önemli sorun olarak görülen işsizliğin % 11 ile ikinci sıraya gerilediği görülmektedir.

AB’nin diğer ağır topları İtalya ve İspanya'da enflasyon Haziran ayında sırasıyla % 4, ve % 5,1'e yükselirken, Belçika’da Mayıs ayı sonu itibariyle yıllık enflasyon % 5,8 ile son 23 yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır.

Hollanda ve Portekiz sırasıyla % 2,1 ve % 2,8’lik enflasyon oranları ile AB’nin en düşük enflasyon oranlarına sahip ülkeleri durumundadır. Fransa’da Mayıs ayında

% 3,7 olarak son 12 yılın en yüksek oranında gerçekleşen enflasyonun Haziran ayında daha yüksek olması beklenirken, tüketici güven endeksinin 1987’den beri en düşük seviye olan -42’ye gerilemesi moralleri bozmuştur. Resmi istatistik kurumundan yapılan açıklamaya göre ise Fransız ekonomisinin 2008 yılında % 1,6 oranında büyümesi öngörülmektedir.Öngörülen bu büyüme oranı son 5 yılın en düşük büyüme oranıdır.

AB’nin refah düzeyi yüksek ülkelerinden İsveç’te yıllık enflasyonun % 4 seviyesine ulaşması düşük enflasyona alışık halk arasında endişeye neden olmaktadır.

AB’de en yüksek enflasyona sahip ülkeler % 17,9 ile Letonya, % 14 ile Bulgaristan,

% 12,3 ile Litvanya ve % 11,4 ile Estonya’dır.

AB’ye 2004’te üye olan ülkelerden Polonya’da Haziran ayı enflasyonunun % 4,3 olması öngörülürken, Macaristan’da ise bu oran % 7 seviyesine yükselmiştir. Çek Cumhuriyeti’nde enflasyon Mayıs ayında % 5,2 oranına yükselirken, Slovakya’da bu oran % 4,6 olarak gerçekleşmiştir.

Öte yandan, Mayıs ayı itibariyle Avrupa’da en yüksek enflasyon oranı% 31 ile Ukrayna’da gerçekleşti. Artan enflasyonla mücadele için Ukrayna Hükümeti 21 Mayıs’ta ulusal para birimi Hryvnia’yı revalue etme kararı alırken, Merkez Bankası tarafından, ihracatçıların zarar göreceği gerekçesiyle bu kararın veto edilerek ulusal para biriminin dalgalanmaya bırakılacağını açıklanmıştır.

Doğu Avrupa’nın yükselen ekonomisi Rusya’da ise, artan petrol fiyatlarıyla birlikte hayat standartları ve refah seviyesi yükselirken, ortalama hane gelirinin artmasıyla tüketim harcamaları da artmaktadır. Bu çerçevede, perakende satışları Mayıs ayında % 14,1 oranında artmıştır. Öte yandan Rusya’da enflasyon da yükseliş trendinde olup Mayıs ayı enflasyon oranı % 15,1 olarak gerçekleşmiştir.

Rusya ekonomisi yılın ilk çeyreğinde % 8,5 oranında büyürken, artan iç talebin de etkisiyle aynı dönem ithalat ta % 53 oranında artış göstermiştir.

Öte yandan, istihdam maliyetlerinin de beklenenin üzerinde artış gösterdiği Euro Bölgesi’nde, Eurostat verilerine göre, yılın ilk çeyrek döneminde ortalama ücretlerin

% 3,7 oranında arttığı, ücret dışı istihdam maliyetlerinin ise % 2,3 artış gösterdiği görülmektedir.

ABD’de yaşanan kredi krizinin yarattığı resesyon endişesine rağmen Euro Bölgesi, 2008 yılı ilk çeyreğinde binde 8’le beklentilerin üzerinde büyümüştür. Eurostat verilerine göre Euro Bölgesi son 4 çeyrekte % 2,2 büyüme göstermiştir.

Son 4 çeyrekteki büyüme oranları Slovakya’da % 8,7, Romanya’da % 8,2, Litvanya’da % 6,7, Polonya’da % 6,4, Çek Cumhuriyeti’nde % 5,4, Yunanistan’da

% 3,6, Hollanda’da % 3,1, İspanya’da % 2,7, Fransa’da % 2,2, Belçika’da % 2,1 ve İtalya’da % 0,2’dir.

(10)

Geçen yıl AB’nin en hızlı büyüyen ekonomisi olan Estonya ekonomisinde ise yılın ilk çeyrek döneminde % 1,9 oranında daralma görülürken, Letonya’da % 3,6, Litvanya’da ise % 6,4 oranında büyüme görülmüştür.

Euro Bölgesi’nde işsizlik oranı Mayıs ayında, Nisan ayındaki % 7,2’lik seviyesini korumuştur. En yüksek oranlar % 10,5 ve % 9,9 ile Slovakya ve İspanya’da yaşanırken, en düşük oranlar sırasıyla % 2,7 ve % 2,9 ile Danimarka ve Hollanda’da gerçekleşmiştir.

Euro Bölgesi’nde Mart ayında % 1,2 gerileyen yeni sanayi siparişleri endeksi, Nisan ayında % 2,5 artış göstermiştir. Mart ayında % 1 gerileyen AB genelindeki yeni sanayi siparişleri endeksi ise Nisan ayında % 3,6 yükselmiştir.

Euro Bölgesi’nde Nisan ayında % 0,6 gerileyen perakende satışlar, Mayıs ayında

% 1,2 artış gösterirken, AB genelinde ise Nisan ayında % 0,4 azalan perakende satışlar, Mayıs ayında % 1,3 artmıştır.

Almanya Ekonomisi Rahat Değil

Euro Bölgesinin en büyük ekonomisi olan Almanya'da enflasyon oranı Haziran ayında % 3,3 ile son 15 yılın en yüksek oranına çıkarken, yılın ilk iki ayında % 8 seviyesinde seyreden işsizlik oranının Mayıs ayı itibariyle % 7,8’e gerilediği açıklanmıştır.

2007 yılı son çeyreğinde yavaşlayan Alman ekonomisi 2008 yılı ilk çeyreğinde toparlanarak % 1,5 büyüme göstermiştir. Bu rakam son 12 yılın en iyi çeyrek dönem büyüme oranı olmuştur.

Federal Ekonomi Bakanlığı verilerine göre Almanya’nın sanayi üretimi Mayıs ayında Nisan ayına göre % 2,4 düşüş gösterirken, ülke genelinde perakende satışlar ise Nisan ayındaki % 1,7’lik düşüşün ardından Mayıs ayında % 2,6 artış göstermiştir.

Nuremberg’te bulunan Gfk Pazar Araştırma Kuruluşu’nca yapılan araştırmaya göre artan enerji fiyatlarına paralel yükselen enflasyon nedeniyle Almanya tüketici güven endeksinin Temmuz ayında % 3,9 gerileyerek, 2005 yılı Aralık ayından bu yana en düşük seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Yine aynı kuruluşun değerlendirmesine göre özel tüketim harcamalarının ise bu yıl yalnızca % 0,5 oranında artması öngörülmektedir.

Münih’te bulunan IFO Enstitüsü tarafından yapılan açıklamaya göre ise İş Ortamı Güven Endeksi Nisan ayında 102,4 olan seviyesinden Mayıs ayında 103,5 seviyesine yükselirken, Haziran ayında ise tekrar 101,3 ile 2005 yılı Aralık ayından b tarafa en düşük seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu gerilemede artan petrol fiyatlarına paralel yükselen enflasyon sonucu alım gücünün azalmasının etkili olduğu düşünülmektedir.

Bu arada, Financial Times gazetesinde 2 Haziran 2008 tarihinde yayımlanan bir habere göre, Alman işverenler istihdam üzerindeki yüksek vergi yükü nedeniyle hükümeti dava etmeye hazırlanmaktadır. Ülkenin güçlü işveren sendikasının başkanı Dieter Hundt tarafından yapılan açıklamaya göre, işveren istihdam sigorta sisteminden 5 milyar euro’yu yeni sosyal güvenlik reformu çerçevesinde Federal

(11)

Bütçeye aktarmak isteyen Federal Hükümet’e karşı işverenler Ağustos ayı sonunda Anayasa Mahkemesine başvurmayı planlamaktadır.

İngiltere Ekonomisine Karamsar Hava Hakim

Yılın ilk çeyrek döneminde ekonomide sadece % 0,3 oranında büyüme yaşanan İngiltere’de ekonomiyle ilgili karamsar hava artarak devam ederken, Haziran ayı enflasyonu % 3,8 ile 1992’den bu tarafa en yüksek seviyesine ulaşmıştır.

İngiltere’de enflasyon oranının bu yıl sonunda % 4 seviyesine yükselmesinden korkulmaya başlanmıştır. Enflasyonu son dönemde hızla artan petrol ve gıda fiyatları körüklerken, maaş artışlarının ilk kez enflasyon oranının gerisinde kaldığı belirtilmektedir.

Sanayi üretiminin Mayıs ayında % 0,8 azaldığı İngiltere’de reel sektör yavaşlama sinyalleri verirken, tüketici güveni ve hizmetler sektörü verileri son yılların en olumsuz görünümünü sergilemektedir. İngiltere Merkez Bankası (BOE) tarafından, ekonomik büyümenin ilk çeyrekte 1992’den bu yana en düşük oran olan % 1’e gerileyeceği tahmin edilmektedir. Merkez Bankası uzmanları ayrıca, 2008’in bazı çeyrek dönemlerinde negatif büyüme kaydedilebileceği yönünde uyarıda bulunmaktadır. Ülkede, konut fiyatlarında son 15 yılın en hızlı düşüşü kaydedilirken, bu durum, özellikle mortgage kredilerinde geri ödenmeme riskini artırarak finans sektörüne ilişkin kaygıları canlı tutmaktadır.

Öte yandan, İngiliz Ticaret Odası'nın (BCC) raporuna göre, İngiltere'de küçük ve orta ölçekli 5 bin firma ekonomik durgunluk beklentisine girmiştir. BCC'nin yılın ikinci çeyreğini değerlendirdiği raporunda kredi krizi ve giderek yükselen yaşam maliyetinin ekonominin en önemli sektörlerinde faaliyet gösteren firmaları bile vurduğuna dikkat çekilmektedir. Üretim ve hizmet sektörlerinde satış ve ileriye dönük anlaşmaların geçen üç ayda yavaşladığına dikkat çekilen BCC raporunda, trendin böyle sürmesi halinde ekonomik durgunluğun sadece "aylarla ifade edilebilecek kadar yakın olduğu" uyarısında bulunulmaktadır.

İngiltere'de, tüketici güven endeksi Haziran'da da rekor seviyede düşüş göstermeyi sürdürmüştür. Uzmanlar, özellikle basın ve görsel medyada ekonomiye ilişkin olumsuz haberlerin üst üste yayımlanmasının güven unsurunda büyük bir zedelenme meydana getirdiğini belirtirken, buna ekonomik belirsizliklerin, giderek zayıflayan emlak sektörünün, durmaksızın yükselen gıda ve akaryakıt fiyatlarının da eklenmesiyle birlikte, Mayıs'ta 65 olan tüketici güven endeksinin Haziran ayında 61'e gerilediği bildirilmiştir. Aynı endeks geçen yılın Haziran ayında ise 91 seviyesinde gerçekleşmiştir. Endeksteki düşüşün 6 aydır büyük oranlarda gerçekleştiğine işaret eden ekonomistler, tüketicinin ekonominin önümüzdeki aylarda daha da bozulmasından endişe ettiğini belirtmişlerdir.

Öte yandan, ekonomik durgunluk ve kriz beklentisi yaşanan İngiltere’de müşteri sıkıntısı çeken mağazalar her yıl Temmuz ayında başladıkları indirimli satışlara bu yıl Haziran ayı başında başlamışlardır.

İngiltere’de olumsuz haber ve verilerine rağmen, Mayıs ayı perakende satış rakamlarının pozitif olarak gerçekleşmesi moralleri biraz olsun düzeltmiştir. İngiltere Perakende Konsorsiyumu (BRC) verilerine göre, İngiltere genelinde perakende

(12)

satışların Mayıs ayında % 3,5 oranında artarak, son 22 yılın en yüksek aylık artışı kaydedilmiştir.

Asya Ekonomileri

Artan enflasyon oranlarının yanısıra yavaşlayan büyüme oranları, Asya genelinde bir çok ülkeyi olumsuz etkilerken, Dünya Bankası’na göre Japonya dışında kalan Asya ekonomileri 2008 yılında % 7,3 oranında büyüme gösterecektir.

Endonezya’da enflasyon oranı % 11’e çıkarken, yıl sonuna kadar bu oranın % 12,5’e ulaşması beklenmektedir. Hindistan’da enflasyon % 8,1 ile son 3 yılın en yüksek oranına yükselirken, büyüme oranı da beklentilerin üzerinde gerçekleşerek

% 8,8 olmuştur. Singapur’da ise enflasyon son 26 yılın en yüksek oranına ulaşarak

% 7,5 olarak gerçekleşmiştir.

Tayland’da enflasyon Haziran ayında son 10 yılın en yüksek seviyesi olan % 8,9’a çıkarken, kıtanın gelişen ekonomilerinden Vietnam’da enflasyonun % 26,8 ile zirveye ulaştığı, büyüme oranının ise son 7 yılın en düşük seviyesi olan % 6,5’e gerilediği görülmektedir. Hong Kong’da ise enflasyon oranı % 7 seviyesine erişmiştir. Enflasyonun % 3 ile düşük seyrettiği Malezya’da ise son dönemde artan petrol fiyatları sonucu enflasyon oranının önümüzdeki dönemde % 4-5 seviyesinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Enflasyonun yüksek seyrettiği ülkelerden Kazakistan’da ise Haziran ayı itibariyle yıllık enflasyon oranı % 20’ye yükselmiştir.

Bu yılın ilk çeyreğinde % 5,8 büyüme oranı yakalayan Güney Kore’de Nisan ayında

% 4,4 olarak gerçekleşen tüketici fiyatları, Mayıs ayında % 4,9’a yükselmiştir.

Ulusal para birimi Won yılbaşından itibaren Dolar karşısında % 12 değer kaybederken, artan petrol fiyatları enflasyonla mücadeleyi zorlaştırmaktadır. Güney Kore Dünya’nın 5. Büyük ithalatçısı durumunda olup en büyük pazarlardan biridir.

Güney Kore’de artan enflasyon oranı tüketimi olumsuz etkilerken, ihracatın artış trendini sürdürmesi ekonomiyi ayakta tutmaktadır. Mayıs ayında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre % 27,2 oranında artarak 39,5 milyar dolar olarak gerçekleşirken, ithalat ise % 28,8 artışla 38,5 milyar dolar olmuştur.

Pakistan’da ise tüketici fiyatları Nisan ayında % 17,2 olan seviyesinden Mayıs ayında % 19,3 seviyesine yükselmiştir. Hükümetin sübvansiyonları azaltma kararı sonrasında, tüketici fiyatlarının daha da artması beklenmektedir.

Japon Ekonomisi Sıkıntılı

Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Japonya, yılın ilk çeyreğinde % 4 büyüme göstermiştir. Ekonomistler tarafından, Japon ekonomisine ilişkin sonuçların normal göründüğünü, ancak küresel ekonomik dengesizlikler ve artan emtia fiyatlarının Japonya’da yılın ikinci çeyreğinde büyümeyi yavaşlatmasının beklendiği belirtilmektedir.

Son dönemde tüketici talebinin durgun seyrettiği Japonya’da, 10 yıldır süren deflasyon döneminden sonra, Nisan ayı itibariyle tüketici fiyatları enflasyonunun % 0,9 oranına yükselmesi, uzun süredir deflasyondan şikayet eden ekonomi yönetimini sevindirmemiştir. Zira talep artışından ziyade girdi maliyetlerinin

(13)

artışından kaynaklanan (cost-push inflation) bir enflasyon söz konusudur. Fiyat artışlarının en büyük nedeni olarak artan petrol maliyetlerinin yanı sıra son dönemde hızla yükselen gıda fiyatları bulunmaktadır. Tüketici talebinde belirgin bir artış olmadığından, artan fiyatların ülkede stagflasyona neden olmasından korkulmaktadır. Zira, Nisan ve Mayıs aylarında toplam iç tüketim geçen yılın aynı dönemine göre sırasıyla % 2,7 ve % 3,2 düşüş göstermiştir.

Öte yandan, Nisan ayında sanayi üretiminin % 0,3 azaldığı Japonya’da, aynı dönemde işsizliğin de % 4 seviyesine yükselmesi ülkede zaten mevcut durgunluk endişelerini daha da arttırmıştır.

Çin Ekonomisi

Çin ekonomisinde, bu yılın ilk çeyreğinde % 10,6 büyüme kaydedilirken, yılın ikinci çeyreğindeki büyüme oranı ise % 10,1 olarak gerçekleşmiştir.

Ticaret fazlası konusunda ise, Çin Gümrük Genel İdaresi'nce açıklanan verilere göre, ülkenin dış ticaret fazlası Mayıs ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre % 10 azalarak 20.2 milyar dolara gerilemiştir. Bu verilere göre, petrol ve diğer hammaddelerin fiyatlarındaki yükselişin etkisiyle ithalat Mayıs ayında, geçen yılın aynı ayına göre % 40 artarak 100,3 milyar dolara ulaşmıştır. İhracat ise Çin'in potansiyel pazarı olan ABD ekonomisine ilişkin kaygılara karşın, Mayıs ayında, geçen yılın aynı ayına göre % 28 artarak 120,5 milyar dolar olmuştur.

Çin ulusal para birimi Yuan’ın yılbaşından itibaren ABD Doları karşısında yaklaşık

% 4 değer kazanması da ithalatın artışı ve ihracatın yavaşlamasında etkili olmuştur. Son dönemde artan enflasyonu kontrol etmekte zorlanan Çin Hükümeti, başta gıda fiyatları olmak üzere fiyat artışlarını yavaşlatabilmek için Yuan’ın Dolar karşısında değer kazanmasına izin vermektedir.

Öte yandan, Nisan ayında % 8,5 seviyesine yükselen enflasyon oranı, Mayıs ayında ise % 7,7 olmuştur. Bilindiği gibi, son dönemde Çin’de enflasyonun yükselmesinde, özellikle gıda fiyatlarındaki artış etkili olmaktadır. İhracatta yaşanan patlama nedeniyle enflasyonun en yüksek seviyesine ulaşarak büyük bir baskı unsuru olmaya başladığı Çin'de yetkililer, aşırı ısınan ekonomiyi soğutma gayreti içindedir. Ancak tüm bu çabalara karşın, ülke ekonomisi çift haneli oranlarda büyümeye devam etmektedir.

Diğer taraftan Çin’de, Haziran ayında alınan ihracat siparişlerinde, 2005 yılı Ağustos ayından bu tarafa en düşük artış oranı gerçekleşmiştir. Yeni ihracat ürünleri sipariş endeksi Mayıs ayında 53,4 iken, Haziran ayında 50,2 seviyesine gerilemiştir. Çin’de Ocak-Mayıs döneminde genel ihracat bir önceki yılın aynı dönemine göre % 22,9 artış göstermiştir. 2007 yılında ise ihracat % 25,7 artış göstermişti.

Çin’de sanayi üretimi, Mayıs ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 16 artmıştır.

Nisan ayındaki artış oranı ise % 15,7 olarak gerçekleşmişti. Ocak-Mayıs dönemi sanayi üretimi ise % 16,3 artarken, aynı dönemde perakende satışlarda ise % 21,6 oranında artış kaydedilmiştir. Bu artışta, son dönemde hızla artan tüketici fiyatlarının da rolü bulunmaktadır.

(14)

Türkiye Ekonomisi

Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında Türkiye ekonomisi gündemini, başta hızla artan petrol fiyatlarına paralel yükselen enerji maliyetleri olmak üzere yükselişe geçen enflasyon ile siyasi belirsizlikten olumsuz etkilenen piyasalar oluşturmuştur.

TÜİK verilerine göre, 2008 yılı birinci üç aylık dönemine ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla 24,232 Milyon YTL düzeyinde gerçekleşmiştir. Bu verilere göre, global kredi krizine ve artan volatiliteye rağmen, iç talebin ilk çeyrekteki güçlü seyrine bağlı olarak, Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde beklentilerin üzerinde bir oranla % 6,6 büyümüştür. Ekonomi, geçen yılın ilk çeyreğinde % 7,6, yıl genelinde ise % 4,5 oranlarında büyümüştü. Bununla birlikte, dünya ekonomisindeki gelişmeler ile siyasi belirsizlikler ve faiz oranlarındaki artışa bağlı olarak yılın ikinci çeyreğinden itibaren büyümenin yavaşlaması beklenmektedir.

Türkiye’de, harcamalar yöntemiyle GSYH incelendiğinde ise; 2007’nin son çeyreğinde yavaşlayan özel sektör tüketim harcamalarının 2008 yılının ilk çeyreğinde önemli ölçüde arttığı görülmektedir. Yılın ilk çeyreğinde, özellikle mal ve hizmet alımlarındaki artışa bağlı olarak kamunun tüketim harcamalarında artış meydana gelmiştir. Yatırım harcamalarına bakıldığında; geçen yılın aynı döneminde yatırımlarını % 1,8 arttıran özel sektörün bu yılın ilk çeyreğinde yatırımlarını % 11,3 arttırdığı, geçen yılın ilk çeyreğinde % 4,3 büyüyen kamunun yatırım harcamalarının ise son beş çeyrektir ilk defa % 7,7 oranında daraldığı dikkat çekmektedir.

Yılın ilk çeyreği itibarıyla ihracattaki artışın son yılların en yüksek seviyesine yakın olduğu görülmekle birlikte net ihracatın büyümeye katkısı negatif olmaya devam etmektedir. Bununla birlikte, geçen yılın son iki çeyreğinin aksine ilk çeyrekte ihracat artışı ithalatın üzerinde gerçekleşmiştir.

Öte yandan, Türkiye'nin 2008 yılı Haziran ayı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine kıyasla % 34,9 artışla 12 milyar 75 milyon dolara yükselmiştir. 2008 yılı Ocak- Haziran döneminde ise toplam ihracat % 36,1 artışla 67 milyar 138 milyon dolara ulaşmıştır. Haziran ayı itibariyle son 1 yıllık ihracat ise % 29,9 artışla 123 milyar 763 milyon dolar olmuştur.

Türkiye’de, uluslararası kredi piyasalarındaki sorunlara rağmen 2007 yılından bu yana ihracat güçlü seyrini korumaktadır. Bu gelişmede, Türkiye’nin ihracatının yarısından fazlasının Avrupa Birliği ülkelerine yönelik olduğu da dikkate alındığında, Euro’nun uluslararası piyasalarda değer kazanmasının etkili olduğu düşünülmektedir.

Genel ihracatta dolar bazında yüksek oranlı artışa rağmen, YTL’nin güçlü seyri ve enerji fiyatlarında devam eden yükseliş cari açık üzerinde baskı yaratmaktadır.

İthalattaki artışta yüksek düzeydeki enerji fiyatları etkili olmaya devam etmektedir.

Nitekim, geçtiğimiz yılın ilk beş aylık döneminde 12,1 milyar dolar olan enerji ithalatı, Ocak-Mayıs döneminde 19,7 milyar dolara ulaşmıştır.

Cari açık, Mayıs ayında 2007 Mayıs ayına göre % 28,8 oranında artarak 3 milyar 601 milyon dolardan 4 milyar 637 milyon dolara yükselmiştir. 2008 yılı Ocak-Mayıs döneminde ise cari açık, bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında % 33,3

(15)

oranında artış göstererek 16 milyar 157 milyon dolardan 21 milyar 541 milyon dolara yükselmiş bulunmaktadır.

Cari açığın finansmanında doğrudan yatırım gibi borç yaratmayan kaynakların azalması dikkat çekmektedir. Ayrıca, global risk algılamasındaki artış portföy yatırımlarının önemli bir şekilde azalmasına neden olmuştur. Cari açığın giderek daha fazla oranda borç yaratan kaynaklarla finanse edilmesi endişe yaratırken, yüksek düzeydeki enerji fiyatları da cari açık üzerinde baskı yapmaya devam etmektedir.

Türkiye açısından 2008 yılının ikinci yarısı için, uluslararası likidite koşullarındaki ve kredi piyasalarındaki olumsuz gelişmeler, AB üyelik sürecinde karşılaşılan sorunların artması, mali disiplinde gevşeme eğilimi, başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarının yüksek seyri ile yurtiçinde artan siyasi belirsizlikler temel risk faktörleri olarak öne çıkmaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon verilerine göre, 2008 yılı Mayıs ayında Üretici Fiyatları Endeksi’nde (ÜFE) Nisan ayına göre %2,12, bir önceki yılın aynı ayına göre ise % 16,53 oranında artış gerçekleştiği görülmektedir. Mayıs ayında Tüketici Fiyatları Endeksi’nde (TÜFE) Nisan ayına göre % 1,49, bir önceki yılın aynı ayına göre ise % 10,74 artış gerçekleşmiştir.

Haziran ayı verilerine göre ise, Üretici Fiyatları Endeksi’nde (ÜFE) Mayıs ayına göre % 0,32, bir önceki yılın aynı ayına göre ise % 17,03 oranında artış gerçekleştiği görülmektedir. Haziran ayında Tüketici Fiyatları Endeksi’nde (TÜFE) Mayıs ayına göre % 0,36 düşüş yaşanırken, bir önceki yılın aynı ayına göre ise

%10,61 artış gerçekleşmiştir.

TÜFE’nin yılın ilk 6 ayındaki seyri, enflasyon hedefinin 2008 yılında da tutmayacağına işaret ederken, emtia ve petrol fiyatlarındaki artışın ÜFE üzerinde olumsuz etkisinin sürmesi ve ÜFE’deki hızlı artışın önümüzdeki dönemde TÜFE üzerinde maliyet yönlü baskı yaratması beklenmektedir.

Öte yandan, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2008 yılı Mayıs ayı Sanayi Üretim Endeksi sonuçlarını açıkladı. Buna göre, 1997=100 temel olmak üzere Aylık Sanayi Üretim Endeksi, 2008 yılı Mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre

%2,4 artarak 155,6 olmuştur. İlk beş aylık verilere göre ise toplam sanayi endeksi geçen yılın aynı dönemine göre % 5,8 artış göstererek 147,6 olarak gerçekleşmiştir.

Açıklanan verilere göre Mayıs ayında, imalat sanayiinde % 1,9 oranında üretim artışı görülerek endeks 154,7 olarak gerçekleşirken, 2008 yılının beş aylık döneminde, imalat sanayi endeksi bir önceki yılın beş aylık ortalaması ile karşılaştırıldığında % 5,4 artış göstererek 145,7 olarak gerçekleşmiştir.

Açıklanan sanayi üretim endeksi verilerine göre, geçen yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, Mayıs ayında, derinin işlenmesi bavul, çanta vb. imalatı üretim endeksi % 16,1 düşüş göstermiştir.

Bir önceki ay ile karşılaştırıldığında ise, Mayıs ayında derinin işlenmesi bavul, çanta vb. İmalatı üretim endeksi ise % 13,4 azalmıştır.

(16)

Beş aylık ortalamalara göre ise, geçen yılın aynı dönemine göre derinin işlenmesi bavul, çanta vb. imalatı üretim endeksi % 8,7 düşüş göstermiştir.

TÜİK verilerine göre, imalat sanayiinde kapasite kullanım oranı, Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre 1,2 puan azalarak % 82,3 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Aylık İmalat Sanayi Eğilim Anketi geçici analiz sonuçlarına göre, 2007 yılı Haziran ayında % 83,5 olan üretim değeri ağırlıklı kapasite kullanım oranı, 2008 yılı Haziran ayında % 82,3 seviyesinde gerçekleşmiştir.

Yine TÜİK verilerine göre derinin işlenmesi bavul, çanta vb. imalatı sektöründe kapasite kullanım oranı Haziran ayında geçen yılın aynı dönemine göre 0,8 puan azalarak % 65,7 seviyesine gerilemiştir.

Söz konusu verilere göre, işyerlerinin, tam kapasite ile çalışmamasının nedenleri arasında talep yetersizliği ilk sıradadır. Hammadde yetersizliği, mali imkansızlıklar, işçilerle ilgili meseleler ve enerji yetersizliği diğer nedenlerdir. İç pazarda talep yetersizliği % 46,5 ve dış pazarda talep yetersizliği % 19,6 oranında etkili olmuştur.

Mali imkansızlıklar % 4,6, hammadde yetersizliği; yerli mallarda hammadde yetersizliği % 5,2 ve İthal mallarda hammadde yetersizliği % 4,2, işçilerle ilgili meseleler % 2,1 oranında etkili olmuştur.

Diğer taraftan, 16 Haziran’da toplanan TCMB Para Politikası Kurulu, kısa vadeli faiz oranlarını beklentiler paralelinde 50 baz puan artırarak % 16,25’e yükseltmiştir.

2008 yılında, global piyasalardaki belirsizliklerin artmasının yanısıra artan enflasyonist baskılar nedeniyle Merkez Bankası’nın Mayıs ayından itibaren faiz artırımına gitmesi, talep göstergelerini olumsuz yönde etkilemiştir.

Son dönemde, yurtiçinde artan siyasi belirsizlik de tüketici ve yatırımcıları “bekle- gör” politikası uygulamaya sevk etmektedir. Yılın ikinci çeyreğinde kredi hacmindeki artışın yavaşladığı görülmektedir. Önümüzdeki dönemde de, finansal piyasalardaki oynaklık ile kredi koşullarındaki sıkılaşmanın kredi hacmindeki genişlemeyi sınırlandırmaya devam edeceği tahmin edilmektedir.

TOBB’nin açılan kapanan şirket istatistiklerine göre 2008 yılının ilk 6 ayında geçen yılın ilk 6 ayına göre açılan şirket sayısında % 0,59’luk azalma olurken, yine aynı dönemde kapanan şirket sayısında % 19,24’lük bir artış olmuştur.

II. İHRACATIN GENEL GÖRÜNÜMÜ

Deri Sektöründeki İhracat Artışı % 18,9

2008 yılı Ocak-Haziran döneminde Türkiye toplam ihracatı 67,14 milyar dolar düzeyine ulaşmıştır. Bunun 59,2 milyar dolarını sanayi ürünleri teşkil ederken, deri ve deri mamulleri sektörünün içinde bulunduğu tarıma dayalı işlenmiş ürünler grubunda yapılan ihracat 4,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu sonuçlarla, sözkonusu dönemde Türkiye toplam ihracatı % 36,1 artış gösterirken, sanayi grubu ihracatı % 37, tarıma dayalı işlenmiş ürünler grubunda yapılan ihracat ise

% 18,3 artış göstermiştir.

(17)

2008 yılı Ocak-Haziran döneminde yapılan deri ve deri mamulleri ihracatı ise 601,7 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakamlara özel faturalar kapsamında yapılan satışların önemli bir bölümü ile yolcu beraberi veya turistik satışlar dahil değildir. 2007 yılının aynı döneminde gerçekleştirilen ihracat tutarı ise yaklaşık 505,9 milyon dolar olup, yüzde olarak ifade edildiğinde deri ve deri mamulleri sektöründe 2008 yılı ilk yarısında % 18,9’luk bir ihracat artışı sağlanmıştır. (bkz.

Tablo II.1)

Öte yandan, 2008 yılı Ocak-Mayıs döneminde yapılan deri ve deri mamulleri ithalatı ise yaklaşık 828,5 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2007 yılının aynı döneminde gerçekleştirilen ithalat tutarı ise yaklaşık 710,5 milyon dolar olup, bu verilere göre deri ve deri mamulleri sektöründe 2008 yılı Ocak-Mayıs döneminde

% 16,6’lık bir ithalat artışı gerçekleşmiştir.

Deri Sektöründeki İhracat Artışı Genel İhracatın Gerisinde Kaldı

2008 yılı ilk yarısında deri ve deri mamulleri ihracatında 601,7 milyon dolarlık ihracat tutarı ile % 18,9 oranında bir ihracat artışı sağlanmasına karşın, bu oran Türkiye toplam ihracatındaki % 36,1’lik ihracat artışının gerisinde kalmıştır. 2008 yılı ilk yarısında gerçekleştirilen 601,7 milyon dolar tutarındaki deri ve deri mamulleri ihracatı ile sektörün Türkiye toplam ihracatındaki payı % 0,9 olmuştur.

2007 yılı aynı döneminde bu rakam % 1 olarak kaydedilmiştir.

Tablo – II.1

Birim:1000$

2007 Ocak-Haziran

2008 Ocak-Haziran

08/07 Değişim % Türkiye Genel İhracatı 49.340.105 67.138.084 36,1 Deri ve Deri Mamülleri İhracatı 505.888 601.730 18,9 Deri ve Deri Mamülleri İhracatının Genel

İhracat İçindeki Payı % 1,0 0,9

Sanayi İhracatı 43.237.638 59.217.048 37,0 Tarıma Dayalı İşlenmiş Ürünler İhracatı 4.091.725 4.841.856 18,3 Sanayi Ürünleri İhracatının Toplam

İhracattaki Payı% 87,0 88,2

Deri ve Deri Mamülleri İhracatının

Sanayi Ürünleri İhracatındaki Payı% 1,2 1,0 Kaynak: TİM

Türkiye'nin Genel İhracatında Deri ve Deri Mamülleri İhracatının Payı

III. AYLAR İTİBARİYLE İHRACATIN SEYRİ

En Yüksek Artış Ocak ve Nisan Aylarında Yaşandı

2008 yılı ilk yarısında deri ve deri mamullerinin aylık bazdaki ihracat performansına bakıldığında, Ocak, Şubat, Nisan ve Mayıs aylarında deri ve deri mamulleri ihracatının ciddi biçimde arttığı, Mart ayında ise hafif bir düşüş olduğu görülmektedir.

(18)

Yılın ilk yarısının son ayı olan Haziran’da ise bir önceki yılın aynı ayına göre küçük bir artış gerçekleşmiştir.

Yeni yıla ihracatta hızlı bir giriş yapan deri ve deri mamülleri sektörü, Ocak ayını

%56,1 gibi yüksek bir artış oranı ile kapatırken, Şubat ayı ihracat artışı ise % 21,5’te kalmıştır.

Mart ayında ise deri ve deri mamulleri ihracatında, % 0,4 oranında az da olsa bir düşüş meydana gelmiş bulunmaktadır.

Nisan ayında % 31,5 ve Mayıs ayında da % 20,2 artış gösteren deri ve deri mamülleri ihracatı, Haziran ayında ise % 3,5 oranında yükselmiş bulunmaktadır.

Aylar bazında gerçekleştirilen ihracat tutarlarına bakıldığında ise 2008 yılı Ocak- Nisan aylarında 97 ve 99 milyon dolar düzeylerinde değişen tutarlarda ihracat gerçekleştirilirken Mayıs Haziran aylarında 104 ve 107 milyon dolarlar düzeyine ulaşılmıştır.

2007 yılında sözkonusu dönemlerde ise Ocak-Nisan aylarında dalgalı bir seyirle 63 ve 97 milyon dolarlar düzeyinde ihracat gerçekleştirilirken Mayıs ayında 86 milyon dolar ve Haziran ayında 103 milyon dolarlık ihracat yapılmıştır.

Tablo – III.1

Birim: 1000 $

Aylar 2007 2008 Değişim %08 / 07

Ocak 63.375 98.912 56,1 Şubat 80.028 97.228 21,5 Mart 97.347 96.926 - 0,4 Nisan 75.693 99.541 31,5 Mayıs 86.230 103.675 20,2 Haziran 103.215 106.874 3,5 Temmuz 123.735 -

Ağustos 130.027 - Eylül 118.122 - Ekim 113.649 - Kasım 142.392 - Aralık 105.644 -

Aylar İtibariyle Deri ve Deri Mamülleri İhracat Kaydı 2007-2008

(19)

Grafik – III.1

Aylar İtibariyle Deri ve Deri Mamülleri İhracat Kaydı

- 20.000 40.000 60.000 80.000 100.000 120.000

Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran

$

2007 2008

Kaynak: İhracatçı Birlikleri

Grafik – III.2

Aylar İtibariyle Deri ve Deri Mamülleri İhracat Kaydı

- 20.000 40.000 60.000 80.000 100.000 120.000

Ocak Şubat Mart Nisan May ıs Haziran

2007 2008 Kaynak: İhracatçı Birlikleri

IV. BAŞLICA ÜLKE GRUPLARI VE ÜLKELER İTİBARİYLE İHRACAT

Genel Değerlendirme

Toplam deri ihracatından aldığı % 50,3’lük pay ile en büyük alıcı konumundaki AB-27 ülke grubuna 2008 yılının ilk altı aylık döneminde yapılan deri ve deri mamulleri ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre % 13,8 oranında artarak 302,9 milyon dolara ulaşmıştır. Bu durum AB ülkelerindeki pazar payımızı korumak adına olumlu bir gelişmedir.

AB pazarı içinde 2004 yılından önce Birliğe üye ülkelerden oluşan AB-15 ülke grubuna yapılan deri ve deri mamulleri ihracatında 2008 yılı ilk altı aylık döneminde 240,8 milyon dolar ile % 17,9 artış sağlanırken, AB-12 olarak adlandırılan ülkelere yapılan ihracat aynı dönemde yalnızca % 0,4 artış göstererek

(20)

62,1 milyon dolar ile düşük bir performans sergilemiş bulunmaktadır. Önceki dönemlerde AB-12 ülke grubuna yapılan deri ve deri mamülleri ihracatının hızlı artışlar gösterdiği göz önüne alınırsa, son dönemdeki düşük performans dikkate değerdir.

AB-27 pazarından sonra ihracatımız içindeki % 27,8’lik payıyla ikinci önemli ihracat pazarı olan eski S.S.C.B ülke grubuna yönelik ihracat ise olumsuz geçen 2007 yılını takiben 2008’in ilk yarısında yükselişe geçerek % 33,6 oranında artış ile 167,3 milyon dolar olarak gerçekleştirilmiştir.

Bu pazara yönelik ihracat artışının yüksek olmasının nedeni ise deri sektörü açısından çok önemli bir pazar olan Rusya’ya yapılan ihracatta yaşanan % 32,8 oranındaki artıştır.

2007 yılında en yüksek ihracat artışı sağlanan Diğer Avrupa Ülkeleri grubuna yapılan deri ve deri mamülleri ihracatında 2008 yılı ilk yarısında gerileme mevcut olup, bu ülkelere yönelik ihracat 15,9 milyon dolar düzeyinde gerçekleşerek % 9,4 oranında düşüş göstermiştir.

Geçen dönemlerde hızlı artış oranları yaşanan Asya ülkeleri grubuna bu dönemde ortalamanın altında bir ihracat artışı gerçekleşmiştir. 2008 yılı ilk altı ayında bu ülke grubuna yapılan ihracat 19,5 milyon dolar düzeyinde gerçekleşerek % 7,6 oranında artmış olsa da, % 18,9 oranındaki deri ve deri mamülleri genel ihracat artış oranına göre düşük bir performans kaydedilmiştir.

Son dönemde durgunluk yaşanan Diğer OECD ülkeleri grubuna yapılan deri ve deri mamülleri ihracatında 2008 yılının ilk altı aylık döneminde % 10 oranında artış kaydedilmiş olup ihracat düzeyi 29,9 milyon dolar olmuştur. İhracattaki %2,7’lik payıyla bu grubun en önemli pazarı olan ABD’ye yapılan deri ve deri mamülleri ihracatında ise % 4,2 oranında düşüş yaşanarak ihracat düzeyi 16,8 milyon dolardan 16,1 milyon dolara gerilemiştir.

Deri ve deri mamulleri ihracatımızda % 5’lik paya sahip olan Ortadoğu ülkelerine yönelik ihracat ise 2008 yılı ilk altı ayında 30 milyon dolara yükselerek % 25 artış göstermiş olup, 2006 yılında yaşanan düşüşten sonra 2007 yılında yaşanan yükseliş trendinin bu yılın ilk yarısında da devam ettiği görülmektedir.

Toplam deri ve deri ürünleri ihracatında % 0,6 ile çok küçük bir paya sahip olan Afrika ülkelerine yapılan ihracat ise 2006 ve 2007 yıllarında gerileme sürecine girmiş iken, bu yılın ilk altı ayında yerini % 13,7 oranında yükselişe bırakmış ve bu dönemde ihracat tutarı 3,9 milyon dolar olmuştur.

Ülke gruplarına yönelik ihracatın seyri 2007 ve 2008 yılları ilk altı aylık dönemler itibariyle aşağıdaki tabloda yer almakta olup, raporun sonraki bölümlerinde deri ve deri mamulleri ihracatının durumu ülkeler bazında daha ayrıntılı açıklanacaktır.

(21)

Tablo – IV.1

Birim: 1000 $

2007 OCAK-HAZİRAN

1000 $

TOPLAM DERİ.'DE

PAY %

2008 OCAK-HAZİRAN

1000 $

TOPLAM DERİ.'DE

PAY %

08 / 07 DEĞİŞİM

%

AB ÜLKELERİ TOPLAMI 266.161 52,6 302.940 50,3 13,8

DİĞER OECD TOPLAMI 27.237 5,4 29.963 5,0 10,0

DİĞER AVRUPA ÜLKELERİ TOPLAMI 17.521 3,5 15.866 2,6 -9,4

ESKİ S.S.C.B TOPLAMI 125.271 24,8 167.343 27,8 33,6

ORTADOĞU TOPLAMI 24.024 4,7 30.033 5,0 25,0

AFRİKA TOPLAMI 3.422 0,7 3.890 0,6 13,7

ASYA ÜLKELERİ TOPLAMI 18.095 3,6 19.467 3,2 7,6

DİĞER ÜLKELER VE BÖLGELER 24.157 5,0 32.228 5,4 33,4

TOPLAM DERİ İHRACATI 505.888 100 601.730 100 18,9

Kaynak: Ihracat-Net Bilgi Sistemi

Başlıca Ülke Grupları İtibariyle Türkiye Deri ve Deri Mamulleri İhracat Kaydı 2007-2008 Ocak-Haziran

AB-15’de Performans Vasat

Deri ve deri mamulleri ihracatımızda % 40’lık pazar payı ile geleneksel olarak en büyük pazarımız olan AB-15 ülkelerine yönelik ihracatımız 2008 yılı Ocak-Haziran döneminde % 17,9 oranında artarak 240,8 milyon dolara yükselmiştir. AB-15 ülkeleri arasında en büyük pazarlar 65,1 milyon dolarlık ihracat ve % 10,8’lik payla Almanya, 37,3 milyon dolarlık ihracat ve % 6,2’lik payla İtalya, 30,9 milyon dolarlık ihracat ve % 5,1’lik payla Fransa ve 30,4 milyon dolarlık ihracat ve % 5,1’lik payla İngiltere en büyük alıcılardır.

2008 Ocak - Haziran döneminde AB 15 ülkeleri içinde önemli paya sahip bu ülkelere deri ve deri mamulleri ihracatı Almanya’ya % 13,3 oranında artmış, İtalya’ya % 2,7 oranında azalmış, Fransa ve İngiltere’ye ise sırasıyla % 20,6 ve % 25,2 oranlarında artmıştır.

AB-15 ülke grubunda 2008 yılı ilk yarısında deri ve deri mamulleri sektöründe oransal olarak en büyük ihracat artışı % 137,5 ile Danimarka’ya yapılan ihracatta yaşanırken, İspanya’ya yapılan ihracat % 53, İsveç’e yapılan ihracat % 41,8, İngiltere’ye yapılan ihracat ise % 25,2 gibi yüksek oranlarda artmıştır.

Almanya’ya İhracatta Toparlanma

Rusya Federasyonu’ndan sonra en önemli ikinci önemli pazarımız olan Almanya’ya yapılan deri ve deri mamulleri ihracatında 2007 yılında yaşanan durgunluk, 2008 yılının ilk yarısında yerini toparlanmaya bırakmış ve bu ülkeye yapılan ihracat söz konusu dönem itibariyle % 13,3 artış göstermiştir.

(22)

Almanya pazarına en fazla deri giyim ihracatı yapılmış ve bu gruptaki ürünlerden yapılan ihracat 2008 yılının ilk altı ayında % 26,9 oranında artış göstererek yaklaşık 31,5 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir.

Deri ürünleri ihracatımızda önemli payı olan saraciye ürünleri ve ayakkabılarda ise Almanya’nın pazar payı sırasıyla % 11,6 ve % 6,2 olup 2008 yılının 6 aylık döneminde bu ülkeye saraciye ürünleri ihracatında % 7,4’lük düşüş meydana gelmiş ve ihracat seviyesi 11,7 milyon dolara gerilemiştir. Ayakkabılarda ise

%20,4’lük artışla 11,6 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmiştir

Toplam ihracattan aldığı pay itibarıyla Almanya’da yaşanan her gelişme sektörün ihracat performansı üzerinde doğrudan etkili olmaktadır. Toplam deri ve deri ürünleri ihracatımızda Almanya’nın % 10,8’lik bir payı olmasına karşın, alt sektörlere inildiğinde Almanya’nın ülkemiz deri ihracatındaki önemi daha da artmaktadır.

Örneğin, deri giyim ihracatında Almanya’nın pazar payı yaklaşık % 20,2’dir. Deri giyim ürünlerinde AB ülkelerinin pazar payı da Almanya’daki duruma paralel şekilde artmaktadır. Bu ürün grubunda AB-15 ülkelerinin pazar payı % 54,7’ye çıkmaktadır.

Yeni AB Ülkelerine İhracat Hız Kesti

Son dönemde, AB-12 olarak adlandırdığımız ülkelere yönelik ihracatın kayda değer bir şekilde arttığı görülürken, bu artış 2008 yılı ilk altı aylık döneminde yerini durgunluğa bırakmış bulunmaktadır.

Sözkonusu dönemde bu ülke grubuna yapılan deri ve deri mamulleri ihracatı yalnızca % 0,4 oranında artarak 62,1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmiştir.

Durgunluk daha çok bu gruptaki önemli alıcılar olan Litvanya ve Slovenya’ya yapılan ihracatta yaşanan sırasıyla % 57,4 ve % 40,7 oranlarındaki düşüşlerden kaynaklanmaktadır. Litvanya’ya ihracat 8,9 milyon dolardan 3,8 milyon dolara, Slovenya’ya ihracat ise 2,4 milyon dolardan 1,4 milyon dolara gerilemiştir.

Bu grupta % 3,6 ve % 3’lük payları ile önemli pazarlardan olan Romanya ve Bulgaristan’a ise, Romanya’ya %9,7lik artış ile 21,7 milyon dolar ve Bulgaristan’a ise %13,9’luk artış ile 17,9 milyon dolarlık ihracat yapılmıştır.

AB ülkelerine 2007-2008 Ocak-Haziran döneminde yapılan deri ve deri mamulleri ihracatı aşağıdaki tablodaki gibidir.

(23)

Tablo– IV.2

Birim: 1000 $

2007 OCAK-HAZİRAN

1000 $

TOPLAM DERİ.'DE

PAY %

2008 OCAK-HAZİRAN

1000 $

TOPLAM DERİ.'DE

PAY %

08 / 07 DEĞİŞİM %

ALMANYA 57.414 11,3 65.062 10,8 13,3

AVUSTURYA 3.274 0,6 4.435 0,7 35,5

BELÇİKA 5.196 1,0 6.608 1,1 27,2

DANİMARKA 4.362 0,9 10.359 1,7 137,5

FİNLANDİYA 4.677 0,9 3.263 0,5 -30,2

FRANSA 25.662 5,1 30.938 5,1 20,6

HOLLANDA 14.103 2,8 15.534 2,6 10,1

İNGİLTERE 24.315 4,8 30.432 5,1 25,2

İRLANDA 292 0,1 127 0,0 -56,5

İSPANYA 13.057 2,6 19.976 3,3 53,0

İSVEÇ 818 0,2 1.160 0,2 41,8

İTALYA 38.297 7,6 37.265 6,2 -2,7

LÜKSEMBURG 16 0,0 7 0,0 -56,3

PORTEKİZ 951 0,2 1.249 0,2 31,3

YUNANİSTAN 11.861 2,3 14.393 2,4 21,3

AB(15) ÜLKELERİ TOPLAMI 204.295 40,4 240.808 40,0 17,9

BULGARİSTAN 15.766 3,1 17.964 3,0 13,9

ÇEK CUMHURİYETİ 1.669 0,3 3.421 0,6 105,0

ESTONYA 1.009 0,2 1.361 0,2 34,9

DİĞER BÖLGELER 0 0,0 0 0,0 0,0

LETONYA 1.945 0,4 909 0,2 -53,3

LİTVANYA 8.866 1,8 3.779 0,6 -57,4

MACARİSTAN 4.068 0,8 4.529 0,8 11,3

MALTA 117 0,0 111 0,0 -5,1

POLONYA 4.883 1,0 5.616 0,9 15,0

ROMANYA 19.830 3,9 21.745 3,6 9,7

SLOVAK CUMH. 1.285 0,3 1.258 0,2 -2,1

SLOVENYA 2.428 0,5 1.439 0,2 -40,7

YENİ AB TOPLAMI 61.866 12,2 62.132 10,3 0,4

AB (27) TOPLAMI 266.161 52,6 302.940 50,3 13,8

Kaynak: Ihracat -Net Bilgi Sistemi

AB Ülkelerine Deri ve Deri Mamulleri İhracatı 2007-2008 Ocak-Haziran

Diğer OECD Ülkelerine İhracat Artarken, ABD Pazarı Düşüşte

2008 yılı Ocak-Haziran döneminde OECD ülkelerine %10’luk artışla 29,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmiştir.

Diğer OECD ülke grubunda yer alan en büyük pazar olan ABD’ye yönelik ihracat 2008 yılının ilk altı ayında % 4,2 oranında düşmüş ve 16,1 milyon dolar seviyesine gerilemiştir. Böylelikle, ABD pazarının toplam deri ihracatımızdaki payı 2007 yılı Ocak-Haziran döneminde % 3,3 iken, 2008 yılı ilk yarısı itibariyle % 2,7 seviyesine gerilemiştir.

Bu ülke grubundaki ihracatımızın yaklaşık % 53’ü ABD’ye yapılmaktadır, ancak ABD’nin pazar büyüklüğü ve potansiyeli dikkate alındığında 2008 yılı ilk altı ayında yapılan 16,1 milyon dolarlık deri ve deri mamülleri ihracatı çok düşük kalmaktadır.

Referanslar

Benzer Belgeler

2013 yılının ilk yedi ayının sonunda makina halısı ihracatımız 2012 yılı Ocak - Temmuz dönemine kıyasla % 13,8 oranında artarak 1 milyar 170 milyon dolar

Başta tekstil ve hammaddeleri olmak üzere ihracat sektörlerimizin önemli bir pazarı olan Ortadoğu ülke grubundaki Suriye tarafından Serbest Ticaret Anlaşması’nın

Başta tekstil ve hammaddeleri olmak üzere ihracat sektörlerimizin önemli bir pazarı olan Ortadoğu ülke grubundaki Suriye’de yaşanan iç karmaşa ve bu ülke ile aramazdaki

Deri konfeksiyon ürün grubunu oluşturan iki önemli kalemden deri giyim ürün grubundan gerçekleştirilen ihracat, 2014 yılının Ocak-Mart döneminde geçen yılın aynı dönemine

Deri konfeksiyon ürün grubunu oluşturan iki önemli kalemden deri giyim ürün grubundan gerçekleştirilen ihracat, 2014 yılının Ocak-Haziran döneminde geçen yılın

Kürk giydirmek padişahların vezirlerin ve diğer devlet erkanının fevkalede iltifat ve tevecühünün bir nişanesiydi Padişahlar ta- rafından vezir-i azama, seraser kaplı samur

3.1: Bitmiş ürün ölçülerinin ölçü tablosuna göre kontrolünü deri model makineci ile yapar. 3.2: Ürün üzerindeki süsleme ve aksesuarların yerlerini ve ölçülerini

İtalya’nın En Fazla Ham ve İşlenmiş Kürk İthal Ettiği Ülkeler 2010 yılında İtalya dünya’dan, %50,9 oranında artışla 195,3 milyon dolar değerinde ham ve işlenmiş