"Güneyden gelen ölüm haberlerinin ardından ülkenin batısında estirilen şovenist havanın etkisiyle, Kürt mahallelerine yapılan baskınlar ve geniş kitlelerin diline dolanan geleneksel MHP sloganları ülkeyi altından kalkılmaz bir
boğazlaşmanın eşiğine taşıyor..."
Yarınlar Dergisi 48 sayfaya çıkan yeni içeriğiyle bayilerde. Kapak dosyası:
Ankara'dan Kuzey Irak'a... Sınır tanımayan ABD uşaklığı
Güneyden gelen ölüm haberlerinin ardından ülkenin batısında estirilen şovenist havanın etkisiyle, Kürt mahallelerine yapılan baskınlar ve geniş kitlelerin diline dolanan geleneksel MHP sloganları ülkeyi altından kalkılmaz bir
boğazlaşmanın eşiğine taşıyor. TSK, sözü edilen operasyona tüm gücüyle başladığında, ekim ayının sonunda yaşananların, daha sık, daha yoğun ve daha şiddetli bir şekilde gündeme gelmesi kaçınılmaz. Medya başta olmak üzere tüm kuvvetler tarafından halka pompalanan açık Kürt düşmanlığı, MHP kadroları dışarıda bırakılırsa halkın çoğunluğunun desteğini henüz alamamış görünüyor. Ancak operasyonun kanlı canlı sürdürülmesi Kürt düşmanlığının da kitleselleşmesi türünden bir sonuca yol açacaktır.
Kürt sorunu bir ‘kışkırtma’ mıdır?
PKK tarafından öldürülen her askerin cenazesinin mitinge dönüştürüldüğü, Büyükşehirlerde vasıfsız işçi olarak çalışan Kürt gençlerinin Kürtçe konuştukları için, üzerlerinde Ahmet Kaya’nın resmi bulunan tişört giydikleri için linç edilmek istendiği bir dönem yaşıyoruz. İçinde bulunduğumuz durum, PKK’nin şiddet eylemlerinin dozunu da
artırmasıyla birlikte Doğan medyasının pompalamasıyla Türk çoğunluktaki ruh hali “pis Kürtler”den “terörist Kürtler”e dönmüş durumda. Öyle ki, artık sağduyu telkin etmek hiçbir işe yaramıyor.Ancak sorunun güvenlik ya da ‘terör’ sorunu olmadığını sabırla ve ısrarla anlatmaktan başka bir çare de yok.
Kürt ulusu kurucu unsurdur... Liberal Rüya:
Silahlar sussun, dolarlar aksın
Her girişimci malını satılsın diye üretir, ama OYAK sıradan bir ticarethane değil; kamu kurumu niteliğinde yarı-ticari tam-yurtsever, şerbetli yapılanma.Şerbetli dememizin sebebi, başka kurumlar karşılaştığında yakıcı bir soruna
dönüşebilecek dertlerin OYAK’ın duvarlarına çarptığına ortadan kalkıvermesidir. Halkların kardeşliği için sosyalistler ne yapacak?
Sosyalistlerin esas işinin sınıf siyaseti yapmak olduğu hatırlanırsa, kamplaşmanın değil birlikteliğin nesnel zeminin nasıl sağlanabileceği açığa çıkar. Sol, kamplaşmada bir tarafın varyantına dönüşerek herhangi tarihsel rol oynayamaz. Ancak Kürtlerin haklarını savunmanın yanında iyi sınıf siyaseti yapabilen bir sol kendi kampını oluşturabilir.
Kasım sayısında öne çıkan diğer başlıklar: Venezuela ve Türkiye süreçleri:
Öyle de anayasa yapılır böyle de…
Biz referandum saçmalığıyla uğraştığımız sıra, Venezuela’nın tüm eyaletlerinde ve beldelerinde, toplam 9020 noktada kurulan sokak parlamentolarında yeni anayasa metnini oluşturmak için tartışmalar ve forumlar düzenleniyordu. Bu platformların % 56’sı siyasi partilerin, sendikaların, işçi ve öğrenci örgütlerinin, yerel meclislerin, köylü meclislerinin temsilcilerinden ve % 44’ü bireysel olarak katılan vatandaşlardan oluştu...
Prof. Dr. Cem Eroğul:
"Korkarım ki 1982 Anayasası’nı arar duruma geleceğiz..." Bir tarihsel zorunluluk olarak LENİN
Lenin’i, örgütlü kitlelerin devrimci gücünü eski iktidarı alaşağı etmek üzere hazırlanmaya yönelten tarihsel deneyim, aynı zamanda fikri faaliyeti ile pratik faaliyeti arasında herhangi birini görmezden gelerek “sindirme” olanağını da
ortadan kaldırmıştır. Bu yüzden, işçilerin ve genel olarak emekçilerin politik bakımdan püskürtüldüğü koşullarda burjuvazi, Marks’a en azından bir düşünür olarak bir değer vermeyi aklından geçirebilir. Ama Lenin için hiçbir koşulda bunu yapamaz. Lenin, tarihsel eylemiyle, bu kapıyı onların yüzüne kapatalı en azından 90 yıl geçmiş bulunuyor. Lenin burjuvaziye, kendisine karşı centilmenlik yapma şansı bile bırakmıyor. çok yaşa Lenin! Yoksullar ve yoksulluk yasaları: Burjuvazinin ümmeti
(Ahmet Haşim Köse-Serdal Bahçe)
Herkese aş ve iş verseydi kapitalizmin hali ne olurdu? Kapitalizm sistematik olarak işsizlik ve yoksulluk üretir. Sistemin veremediğini vicdanlar ve ahlak vermelidir öyleyse. Ancak hem ahlak hem de vicdan tehlikeli birer hayırseverdirler. Neo-liberalizm bu tehlikeli hayırseverlere başvurmaktan başka çare bulamamıştır.
Sermaye ve yoksulluk (Benan Eres)
Yoksullar az ya da çok sayıda her zaman vardılar belki. Ancak, bu yoksulluk konumuna düşmelerinin kökeni ne idi? Talihsizlik mi, beceriksizlikler mi, yetersizlik mi, ya da artık onların varlığına dayanan bir şekilde mi örgütleniyordu insan toplumu?
Metin Özuğurlu:
"Piyasa toplumunun bildiğimiz anlamda bir toplum olabilmesi mümkün müdür sorusu ciddi bir sorudur. Ben buna olumlu bir yanıt verilebileceği kanısında değilim."
Nobel Bar Ödülü Al Gore’a! Oyuna devam
“Ülkede haksızlık kol geziyor, Tui okulunda da neden böyle olması gerektiği öğreniliyor. Burada geniş nehirler üzerine taş köprüler yapıldığı doğru. Ama bunların üzerinden geçerek güçlüler tembelliğe ulaşıyor, yoksullar ise köleliğe varıyorlar. İyileştirme sanatı olduğu doğru. Ama bir kesim haksızlık yapmak için, bir kesim de onlar için çalışmak üzere yetiştiriliyor. Balık satar gibi düşünce satıyorlar, böylece aklın adı kötüye çıkıyor…”
www.yarinlar.com.tr
adres: Karanfil Sokak 17/11 Kızılay/ANKARA telefon: 0312 418 83 29
