Yapı sona erdiği zaman, sağlam ve dayanıklı malze-me ile vücude getirilmiş bir bina ile karşılaşırsınız. Bina-nın maliyeti sair usullerle yapılan binalar maliyetinden daha ucuzdur. Binanın aydınlanma, ısıtma, mutfak teç-, tibatı ve umumî konforu yerindedir. Her hususta \eniden keşfolunan kolaylıkları binaya her zaman ilâve etmek ka-bildir. Haricî manzarası zariftir. Her memleketin mimarî üslûbuna göre istenilen eb'atta inşası mümkündür.
Mahalleden mahalleye, şehirden şehre ve hattâ mem-leketten memlekete sandıklar içinde ucuzca ve kolaylıkla naklolunabilir. İhtiyaçlara göre büyütülüp küçültülebilir.
Bu suretle inşa edilmiş Plank Pannel evlerinde zevk ve huzur içinde yaşamak kabildir.
2 — Bu resim, Plank Pannel tipinde iki duvarın nasıl
birbirine bağlandığını, bu bağlantıyı temin ve takviye eden maden çubukların duvarlar arasından rıasıl £ giril-diğini göstermektedir.
r
Ş E H R I Ç I R K I N L E Ş T I R E N B I N A L A R ! .
Daima tekrarlanan bir hataya, bilhassa yeni devlet binalarında tesadüf ediyo-ruz!...
Istanbulun müstesna silu-etini bozan, âbidelerini maskeleyen, sahillerini çir-kinleşdiren, bir takım yeni resmî binalar kuruluyor.
Şehir yapı talimatnamesi bu gibi hareketleri önleyici tedbirler almıştır. Şehrin güzelliğini bozacak binaları yapdvrmaz. Şahıs binaların/-da kıskanç bir şekilde tatbik edilen bu yasak; bazı resmî teknik bürolardaki garip bir zihniyetle hiçe sayılmakta, bu suretle giizel lstanbulun. çehresine yeni yeni çirkin-likler katılmaktadır.
Devlet yapılarındaki, şeh-rimize reva görülen bu zih-niyetin elan devam etmekte olduğunu misaller gösteri-yor.
1928 de Anadolu hisarın-da yapılan ilk mektep yapı-sı, 1935 de bir yabancı pro-fesörün, Süleymaniyeyi maskeleyen enstitüsü ve ni-hayet 1944 de Heybeliada
sahilindeki mektep binaları bu kötü ve geri zihniyetin elan devam etmekte oldu-' gunu göstermektedir.
İdarecilerin şehirin silue-tine ve güzelliğine uymayan programlar tatbik edilmesi-ni isteyebilecekleri belki kabul edilebilir, fakat Mi-marlarımızın, Mühendisleri-mizin, şehircilik ve estetik kaidelerini, bu derece unu-tacak kadar ileri giderek, yapacakları binaları, yuka-rıda verdiğimiz misallerde olduğu gibi, etrafını düşün-meden birer mücerret mev-zu ad etmeleri af edilmiye-cek meslekî bir geriliktir.