• Sonuç bulunamadı

Osmanlı'dan Cumhuriyet'e askere alma sistemi (1826-1970)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Osmanlı'dan Cumhuriyet'e askere alma sistemi (1826-1970)"

Copied!
213
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

KIRIKKALE ÜN VERS TES SOSYAL B L MLER ENST TÜSÜ

TAR H ANA B L M DALI

MEHMET VURMAZ

OSMANLI’DAN CUMHUR YET’E ASKERE ALMA S STEM

(1826–1970)

YÜKSEK L SANS TEZ

TEZ DANI#MANI

YRD.DOÇ.DR.HÜSEY N ÇINAR

KIRIKKALE-2007

(2)

ÖZET

Osmanl Devleti’nin yönetiminde zamanla ortaya ç kan zaaflar, sava larda al nan yenilgiler, di er ülkelerdeki askerlik sistemi ve teknolojisindeki geli meler Devlet erkân n yeni tedbirler almaya itmi tir. Bu maksatla yap lan tüm slah çabalar na ra men bir türlü eski etkinli ine kavu turulamayan, yenilik ve geli melerin önündeki en büyük engel haline gelen Yeniçeri Oca ’n n kald r lmas bir zorunluluk haline gelmi tir. Yeniçeri Oca ’n n kald r lmas yla da Türk toplumu aç s ndan yeni bir askere alma uygulamas ba lam t r. Ancak, Osmanl Devleti’nin yap s , ekonomik durumu ve vatanda lar n n sahip olduklar özellikler ile Yeniçeri Oca ’n n kald r l ndan hemen sonra ba layan sava lar, askere alma uygulamalar n n yaz l kurallar haline getirilmesini geciktirmi tir.

Tanzimat Ferman ile ilân edilen ilkeler yeni dönemdeki askere alma kurallar n n belirlenmesindeki esas faktörü olu turmu tur. +lk olarak 1846 tarihli Kur’a Kanunu ile yaz l kurallar haline getirilen askere alma i lemleri, gayrimüslim unsurlar n tutumlar , yap lan düzenlemelerdeki istisnai durumlar n fazlal ve uygulamalardan do an noksanl klar nedeniyle amac na ula amam t r. Bir önceki düzenlemenin aksayan hususlar n gidermekten öteye geçemeyen 1870 ve 1886 tarihli Kanunlarla, 1908 tarihli düzenlemeler de bu hedefi gerçekle tirmekte yeterli olamam lard r. Ayn amaç do rultusunda, sava lardan ve yap lan uygulamalardan elde edilen tecrübeler nda yeni bir anlay la ele al nan, ancak ihtiyaç duyulan konularda s k s k yeni düzenlemeler yap lmas n gerektiren 1914 tarihli Kanun, I. Dünya Sava öncesinde muvakkat olmak kayd yla ç kar lm , Millî Mücadele dönemi ile Cumhuriyet’in ilk y llar nda da uygulanm t r.

1914 tarihli Kanun’un birçok de i ikli e u ramas , uygulanmas ndaki zorluklar, yetersizlikler ve askere alma uygulamalar nda meydan gelen geli meler sonucunda, 1914 tarihli Kanunla yap lan düzenlemelerden büyük oranda etkilenen 1927 tarihli Askerlik Kanunu kabul edilerek yürürlü e konmu tur. Türk toplum hayat nda, yaz l kurallar haline getirildikten sonra, en uzun süreli yürürlükte kalma özelli ine sahip olan 1927 tarihli Askerlik Kanunu, ba lang çta teferruatl ve her durumu kar layacak ekilde

(3)

düzenlenmi tir. Ancak, zaman içerisinde ortaya ç kan; beklenmeyen durumlar, kar la lan yeni olaylar, devletin ve bireylerin ihtiyaçlar , di er alanlardaki kanunî geli meler ile tehdit ortamlar nda eksik kalan yönler, s k s k kanun de i ikli i yap lmak suretiyle giderilmeye çal lm t r. Özellikle, tehdit ortam nda ve sosyal ya ant da meydana gelen de i iklikler ç kart lan kanun de i ikliklerinin nedenlerini olu turmu tur.

1927 ilâ 1970 y llar aras nda, do rudan Askerlik Kanunu’nda de i iklik yapan 40 yeni kanun ç kart lm t r. Yap lan düzenlemelerin bir k sm n n ilâve hükümler getirdi i, bir k sm n n mevcut uygulamalar n eklini de i tirdi i, bir k sm n n da art k uygulanmas na gerek kalmayan hükümleri iptal ederek eski duruma dönülmesini sa lad görülmü tür. Dolay s yla, yasal zorunluluklar d nda, askerlik hizmeti gibi Türk toplumunda son derece önemli olan bir konuyu düzenleyen kurallar n; ülkenin geli mi li i, geli meye elveri lili i, siyasî, ekonomik, askerî ve sosyal faktörlerdeki de i imlerin etkileri ile di er ülkelerde meydana gelen geli melerin de dikkate al narak genel hususlar içerecek ekilde düzenlemeye gidilmesinin daha mant kl olaca sonucuna var lm t r. Ayr ca, 1914 tarihli Kanun’dan büyük oranda etkilenen 1927 tarihli Askerlik Kanunu’ndaki düzenlemelerin; geçen süre zarf nda edinilen tecrübeler, uygulamalardan elde edilen sonuçlar, teknolojik ve modern geli meler ile ülkenin ve toplumun içinde bulundu u durum ve ihtiyaca cevap verecek ekilde yeniden ele al nmas n n askere alma uygulamalar n daha etkin yapaca dü ünülmektedir.

(4)

ABSTRACT

The lack of power and defeats suffered in wars during the Ottoman reign, as well as the military service systems and technological developments in other countries have all compelled the Government officials to take some new measures. Hence, abolishment of the Janissary corps that was unable to regain their previous effectiveness in any way despite all the amelioration efforts put forth has become inevitable since they were the most prominent obstacles averting the relevant reforms and developments. With abolishment of the Janissary corps, a new conscription method has started to be practiced for the Turkish people. However, the structure, economical status of the Ottoman Empire and peculiarities of the citizens in addition to the wars broke out immediately after abolishment of the Janissary corps have delayed regulation of conscription in black and white.

The principles announced with the Ottoman Reformation Decree have been the basic factor in designation of conscription rules in the new era. Conscription proceedings, which were first regulated in writing with the Law of Drew Lots in 1864 has not served its purpose due to the attitudes of non-Muslim elements, superfluity of exceptional cases in the arrangements regulated and the shortcomings arising from applications. The Laws dated 1870 and 1886 which were no more than eradicating the defective matters covered in the previous regulation, as well as the one dated 1908, have not been sufficient to achieve the goal, either. In line with the same goal, the Law dated 1914, which was handled on a new understanding in the light of experiences gathered from wars and the applications conducted and yet necessitating more frequent arrangements when required, has been enacted during the Independence War era and in the first years of Republic.

In consequence of many amendments made to the Law dated 1914, difficulties faced in its application and developments occurred in putting the conscription law into practice, the Military Service Law dated 1927, which was influenced to a great extent by the regulations enacted with the Law dated 1914, has been brought into force. The Law of Military Service dated 1927, which is the law that has remained in effect for the

(5)

longest period in Turkish social life, was initially prepared in detail to cover any situation possible. However, the unexpected situations that were met during the course of time, the needs of the individuals and the state, legal developments in other areas of life and the parts omitted in cases of threat were amended through successive changes in laws. Especially, cases of threat and changes in social life formed the basis of the changes made in the laws.

40 new laws amending the Law of Military Service have been enacted from 1927 to 1970. It has been observed that some of the mentioned amendments introduced further clauses; some changed the existent applications, while some annulled the clauses that were no longer needed. Hence, it has been concluded that, except legal exigencies, it would be more suitable to revise the regulations on military service which is considered as an essential part of Turkish social life considering current state of development of the country, its potential for development, the effects of the change in political, economic, military and social factors and the developments in other countries.

Moreover, we conclude that the clauses put forward in the law dated 1927, which was largely effected by the law dated 1914, shall be revised in view of the experience gained, the consequences obtained as a result of the applications, technological and modern developments, and the situation and needs of the country in order to make recruitment applications more efficient.

(6)

K # SEL KABUL / AÇIKLAMA

Yüksek Lisans tezi olarak haz rlad m “Osmanl ’dan Cumhuriyet’e Askere Alma Sistemi (1826-1970)” adl çal mam , ilmî ahlâk ve geleneklere ayk r dü ecek bir yard ma ba vurmaks z n yazd m ve faydaland m eserlerin bibliyografyada gösterdiklerimden ibaret oldu unu, bunlara at f yaparak yararlanm oldu umu belirtir ve bunu eref ve haysiyetimle do rular m.

EYLÜL 2007 Mehmet VURMAZ

(7)

ÖNSÖZ

Eski tarihlerden beri ad her ne olursa olsun, her ülkenin bir silâhl gücü olmu tur. Silâhl gücü bulunmayan devlet yoktur. Devlet olman n ve her eyden önce sahip olunan toprak parças n n korunmas için silâhl güçlere ihtiyaç vard r ve her geçen gün önemleri daha da artmaktad r. Silâhl güçlerin varl kadar, onu olu turan unsurlar ve hangi artlarda bir araya geldikleri de son derece önemlidir. Özellikle, zorunlu askerlik hizmeti uygulamas toplum hayat n çok yak ndan etkileyen bir olayd r.

Bu çal mada, Türk toplum hayat nda son derece önemli olan askerlik hizmetinin inceleme dönemine kadar olan geli iminin bir bütün olarak ortaya konmas ; hem askere alma uygulamalar n n geçirdi i de i iklikleri, hem bu görevi yürüten birimlerin zaman içerisindeki te kilâtlanmas n , hem de sonradan bir yükümlülük haline gelen bu göreve kar vatanda lar n tav rlar n n ortaya konmas amaçlanm t r. Bedel-î ahsî, bedel-î nakdî, bedelli askerlik, yedek subayl k, muvazzaf subay/astsubayl k, uzman erba l k ile seferberlik konular , yap lan incelemenin boyutlar n geni letece inden çal man n d nda tutulmu ; yo unla ma ve a rl k er statüsünde yap lan askere alma uygulamalar na verilmi tir.

+nceleme dönemi olarak, Osmanl Devleti’nin son döneminde özellikle Tanzimat sonras dönemdeki askere alma uygulamalar üzerinde durulmu , buna ba lang ç te kil etmek üzere Yeniçeri Oca ’n n kald r lmas na de inilmi , Osmanl döneminde ç kar lan askere alma kanunlar ele al nd ktan sonra Cumhuriyet döneminde ç kar lan 1927 tarihli Askerlik Kanunu 1970 y l ndaki düzenlemeye kadar getirilmi tir. Bu çerçevede, Osmanl ’dan Cumhuriyet’e Türkiye’de askere alma uygulamalar genel olarak ve ana hatlar ile incelenmeye çal lm , kanunlar n birbirlerine olan etkisi ve uygulama ekilleri ele al nm t r. Çal mam z 1970 y l yla s n rlamam z n nedeni, askere alma faaliyetlerini yürüten te kilât n, 31 Temmuz 1970 tarihinde kabul edilen 1325 say l “Millî Savunma Bakanl Görev ve Te kilât Hakk nda Kanun”

çerçevesinde Millî Savunma Bakanl bünyesine al nmas ve günümüzde de halen bu uygulaman n devam etmesiyle olu an yeni durumdan kaynaklanm t r. 1970’ten itibaren

(8)

askere alma uygulamalar nda yeni bir dönem ba lam t r. Çal mam z n hacmini geni letece inden bu dönem inceleme alan m z d nda b rak lm t r.

Bu çal ma s ras nda, öncelikle bu konuda muhtelif kaynaklarda yer alan bilgilerin kaynak taramas yap lm , 1927 tarihli Askerlik Kanunu’ndan önce ç kar lm olan kanunlar n incelenmesine ve yap lan ara t rmalara geni ölçüde yer verilmi ; bu kaynaklardaki bilgilerden uygulamaya dönük olan esaslar üzerinde durulmu tur. Yine önceki çal ma, seminer ve toplant larda, inceleme konusu ile yak ndan ilgili olan hususlar, Gnkur. ATASE Ba kanl kaynaklar ndan ve özellikle Tarih Seminerleri Bildirilerinde yer alan bildiriler ile bu oturumlarda ortaya at lan görü lerden faydalan lm t r. Ara t rmam zda, 1927 tarihli Askerlik Kanunu’nun ilk metni ve metinde de i iklik yapan di er kanunlar ile gerekçelerini TBMM kütüphanesindeki Kanunlar Dergisi ile Tutanak Dergisinden; uygulamaya yönelik, hükümetlerin ald klar kararlar ortaya koyarken de Ba bakanl k Cumhuriyet Ar ivi’nde bulunan belgelerden istifade edilmi tir.

Elde edilen bilgi ve belgeler, esas olarak bugünkü askere alma uygulamalar na etki eden yönleriyle ortaya konulmaya çal lm t r. +lk olarak 1846 tarihli Kur’a Kanunu ile yaz l hale getirilen askere alma uygulamas kurallar n n, sonraki dönemlerdeki düzenlemelere olan yans malar , uygulamalarda tespit edilen noksanl klar ile al nan tedbir ve sonuçlar na yer verilmi tir. Dolay s yla ç kar lan her kanunun yap lma nedeni aç klanmaya çal lm ve yürürlü e konulan uygulamalarla askerlik hizmeti ile ilgili olarak toplumda hakim olan genel fikir ve vatanda lar n dü ünceleri belirtilmeye çal lm t r. Uygulamaya konan kanunlar n, uygulanamayan hükümler ile nedenleri ve bu durumda vatanda n gösterdi i tepkiler de belirtilen hususlar aras nda yer almaktad r.

1927 tarihli Askerlik Kanunu’nun yürürlü e girmesi, yap lan de i iklikler ile de i iklikleri gerektiren nedenler, sebep sonuç ili kisi çerçevesinde belirtilmeye çal lm t r. Özellikle, de i ikliklerin nedenleri olarak; dünya genelinde ve ülkemizde meydana gelen siyasî, askerî, ekonomik, sosyal ve akademik geli meler ile ihtiyaç duyulan hizmetlerin belirleyici rol oynad vurgulanm t r. Ayn zamanda Bakanlar Kurulu Kararlar ’na da yer verilmek suretiyle, devletin yönetim organlar n n bu durumlar kar lamak için ald klar tedbirlerin mahiyeti de ortaya konmu tur. Özellikle,

(9)

tehditlerin artt dönemlerde; hem kanun de i ikliklerinde, hem de Bakanlar Kurulu Kararlar ’nda bir art n oldu u gözlenmi tir.

Yukar da belirtilen hususlar çerçevesinde, yap lan inceleme 4 bölümden olu maktad r.

Birinci bölümde; zorunlu askerlik hizmeti uygulamas n n ba lamas na neden olan Yeniçeri Oca ’n n kald r lmas ve sonras nda, askere alma i lemlerini düzenleyen kural ve kanunlar ile söz konusu kanunlar n birbirlerine olan etkileri incelenmi tir.

+kinci bölümde; askere alma uygulamalar n yeni bir anlay la ele alan 1914 tarihli Kanun ve uygulamaya yönelik hükümleri ile Millî Mücadele dönemi uygulamalar n n genel özellikleri belirtilmi tir.

Üçüncü bölümde; 1927 tarihli Askerlik Kanunu’nun ç kar lma nedenleri, uygulamalar , yap lan de i iklikler, de i ikliklerin temel özellikleri ile ilgi çeken Bakanlar Kurulu kararlar incelenmi tir.

Dördüncü bölümde; elde edilen veriler nda askere alma uygulamalar n düzenleyen kanunlar n birbirlerini etkileme durumlar ile askere alma i lemlerini bizzat yerine getiren birimlerin, zaman içerisinde te kilâtlanmalar ortaya konulmu tur.

Bu ara t rman n ortaya ç kmas nda emekleri geçen herkese, ba tan itibaren çal malar m n her safhas nda yard mc olan, bilgilendiren, yönlendiren ve tecrübelerinden yararland m de erli Tez Dan man m Say n Yrd. Doç. Dr. Hüseyin ÇINAR’a, Yrd. Doç. Dr. Say n Hamit PEHL+VANLI’ya, Yrd. Doç. Dr. Say n Orhan AVCI’ya ve ders ald m K r kkale Üniversitesi’nin de erli ö retim üyesi hocalar ma, kaynak temini s ras nda gerekli kolayl klar gösteren Gnkur. ATASE, TBMM Kütüphanesi ve Ba bakanl k Cumhuriyet Ar ivi görevlilerine sonsuz te ekkürlerimi sunar m.

Ayr ca, çal malar m s ras nda daima destek olan ve beraber görev yapmaktan büyük bir onur ve gurur duydu um sayg de er büyüklerime tez konusunun

ekillenmesindeki katk lar ndan dolay Say n Hakan Cemil AKÇAL’a, de erli

(10)

katk lar ndan dolay Say n Murat D+KER ve Say n Ömer D+NÇER ile taslak metinlerden itibaren yard mc olan Say n Birol DURMUU’a te ekkür ederim.

Yine çal malar m s ras nda sab r ile deste ini esirgemeyen de erli e im Ay e’ye ve her an beraber bilgisayar kar s nda oldu umuz sevgili k z m Begüm’e ayr ca te ekkür ederim.

Eylül, 2007

Mehmet VURMAZ

(11)

Ç NDEK LER

ÖZET …………...……….……...…I ABSTRACT ………...………...…………...………...……III K # SEL KABUL / AÇIKLAMA ………..……....………..V ÖNSÖZ ....………...……….………...…VI

Ç NDEK LER ....………..………..………..X KISALTMALAR ....………..………...XIV G R # .………...……….………...1

I. BÖLÜM

YEN ÇER OCA3I’NIN KALDIRILMASINDAN 1914 TAR HL KANUN’A KADAR ASKERE ALMA UYGULAMALARI

A) YEN ÇER OCA3I’NIN KALDIRILMASI ...……..12

B) YEN ÇER OCA3I’NIN KALDIRILMASINDAN TANZ MAT’IN

LÂNINA KADAR OLAN SÜREÇTE ASKERE ALMA UYGULAMALARI ...14

C) TANZ MAT’IN LÂNINDAN 1846 TAR HL KUR’A KANUNU’NA KADAR OLAN SÜREÇTE ASKERE ALMA UYGULAMALARI ...17 D) 1846 TAR HL KUR’A KANUNU VE UYGULAMALARI ...20

(12)

1) 1846 TAR+HL+ KUR’A KANUNU’NU GEREKT+REN NEDENLER ...20

2) 1846 TAR+HL+ KUR’A KANUNU VE UYGULAMALARI ...21

E) 1870 TAR HL KUR’A KANUNU VE UYGULAMALARI ...……….28

1) 1870 TAR+HL+ KUR’A KANUNU’NU GEREKT+REN NEDENLER ...28

2) 1870 TAR+HL+ KUR’A KANUNU VE UYGULAMALARI ...29

F) 1886 TAR HL KUR’A KANUNU VE UYGULAMALARI ...……….32

1) 1886 TAR+HL+ KUR’A KANUNU’NU GEREKT+REN NEDENLER ..…....32

2) 1886 TAR+HL+ KUR’A KANUNU UYGULAMALARI ...…....35

II. BÖLÜM 1914 TAR HL MÜKELLEF YET- ASKER YE KANUNU’NUN KABULÜNDEN 1927 TAR HL KANUN’A KADAR ASKERE ALMA UYGULAMALARI A) 1914 TAR HL KANUN’U GEREKT REN NEDENLER ...46

B) 1914 TAR HL KANUN’UN UYGULAMALARI ....………....48

C) M LLÎ MÜCADELE DÖNEM ASKERE ALMA UYGULAMALARI ....57

III. BÖLÜM 1927 TAR HL 1111 SAYILI ASKERL K KANUNU VE UYGULAMALARI A) 1927 TAR HL KANUN’U GEREKT REN NEDENLER ...63

(13)

B) 1927 TAR HL ASKERL K MÜKELLEF YET KANUNU VE

UYGULAMALARI ...…………...………....66

C) 1927 TAR HL KANUN’DA YAPILAN DE3 # KL KLER VE

NEDENLER ...80

D) 1927 TAR HL ASKERL K KANUNU HÜKÜMLER N N

UYGULANMASINA YÖNEL K BAKANLAR KURULU KARARLARI ...….116

E) 1927 TAR HL KANUN’DA YAPILAN DE3 # KL KLER VE

NEDENLER ...…...119

IV. BÖLÜM

ASKERE ALMA FAAL YETLER N DÜZENLEYEN KANUNLARIN B RB RLER NE OLAN ETK LER VE ASKERE ALMA FAAL YET N

YÜRÜTEN B R MLER

A) 1846, 1870 ve 1886 TAR HL KUR’A KANUNLARININ B RB RLER NE OLAN ETK LER ……….………...125

B) 1846, 1870 ve 1886 TAR HL KUR’A KANUNLARININ 1914 TAR HL KANUN’A ETK LER ....……….……..126 C) 1914 TAR HL KANUN’UN 1927 TAR HL KANUN’A ETK LER ...127

D) ASKER ALMA UYGULAMALARINI YÜRÜTEN B R MLER N

TE#K LATLANMASI .……….128

SONUÇ ....……...……….136

(14)

EKLER ...………...………..151

EK-1: M+LLÎ MÜCADELE SIRASINDA S+LÂH ALTINA ALINACAKLARLA +LG+L+ DUYURU

EK-2: BÜYÜK M+LLET MECL+S+ ÜYELER+N+N M+LLÎ MÜCADELEYE F++LEN KATILMALARI

EK-3: 1111 SAYILI ASKERL+K MÜKELLEF+YET+ KANUNU

EK-4: FAZLA +Z+N SÜRELER+N+N ASKERL+K H+ZMET+NDEN SAYILMASINA DA+R BAKANLAR KURULU KARARLARI

EK-5: TERH+SLER+N GEC+KT+R+LMES+NE DA+R BAKANLAR KURULU KARARLARI

EK-6: S+YASÎ VE ASKERÎ MÜLAHAZALARLA TERH+SLER+N GEC+KT+R+LMES+NE DA+R BAKANLAR KURULU KARARLARI

EK-7: ASKER CELB+N+N FARKLI DÖNEMLERDE YAPILMASINA DA+R BAKANLAR KURULU KARARLARI

EK-8: BAZI MEMUR VE GÖREVL+LER+N ASKERL+K H+ZMET+N+N TEH+R ED+LMES+NE DA+R BAKANLAR KURULU KARARLARI

EK-9: ÖZGEÇM+U

(15)

KISALTMALAR

a.g.e. : Ad geçen eser a.g.m. : Ad geçen makale a.g.t. : Ad geçen tez

ATASE : Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Ba kanl Bkz. : Bak n z

B.C.A. : Ba bakanl k Cumhuriyet Ar ivi Çev. : Çeviren

Gnkur. : Genelkurmay Ba kanl H.A.K. : Harp Akademileri Komutanl

.Ü. : +stanbul Üniversitesi K.K. : Kara Kuvvetleri

K.K.K : Kara Kuvvetleri Komutanl MSB : Millî Savunma Bakanl TED : Tarih Enstitüsü Dergisi TTK : Türk Tarih Kurumu

TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi

(16)

G R #

Devletlerin ve milletlerin millî varl klar n sürdürebilmeleri ve millî menfaatleri do rultusunda ya amlar na devam ederken, vatan bütünlü ünün de devaml olarak muhafaza edilebilmesi için öncelikle güçlü bir silâhl kuvvetlere ihtiyaç duyacaklar kaç n lmaz bir gerçektir. Bunun yan nda; ekonomik, sosyal ve kültürel ba lar n sürekli canl tutularak; yurt savunmas söz konusu oldu unda, millî birlik ve beraberli in sa lanmas da son derece önemlidir.

Yurt savunmas nda görev alacaklar n kimlerden olu aca , görevin ne ekilde ve ne kadar süreyle yerine getirilece i, silâhl gücün miktar n n ne olaca ve bu ki ileri bir araya getirecek kurallar ile kurumlar, eskiden beri üzerinde en çok tart lan konular aras nda yer alm t r. Bu sorulara basit olarak ve hemen cevap vermek mümkün de ildir. Toplumlar n sahip olduklar tarihî, kültürel, ekonomik, demografik, jeopolitik ve jeostratejik durumlar gibi hususlar, bu alandaki düzenlemelere yön veren ba l ca etkenler aras nda yer almaktad r.

Devletler, imparatorluklar veya krall klar, ordular n kurarken, içinde bulunduklar devrin ve bireylerin özellikleri, ekonomik gücü ile içinde bulunduklar siyasî, ekonomik ve sosyal olgulardan özellikle etkilenmi lerdir. Ordular meydana getiren ve yurt savunmas görevini yürütenlerin silâh alt na al nmalar , zaman içerisinde ve topluluklara/milletlere göre de i ik ekillerdeki uygulamalarla sa lanm t r.

Devletler, varl klar n sürdürmek ve toprak bütünlüklerini sa lamak için, maruz kald klar tehditleri profesyonelce ortadan kald rmak maksad yla; güçlü bir silâhl kuvvet te kil etmenin yan nda, ihtiyaç duyuldu unda bu gücü destekleyecek potansiyel bir takviye gücünün de haz r olmas n arzu etmi lerdir. Potansiyel takviye gücünü olu turan unsurlar, normal olarak yurt savunmas görevini yürüten ve bunu meslek olarak edinenlerin haricinde, e itilmi ki ileri içermektedir. De i en ve geli en dünya artlar nda, sava lar n klasik tan m n n da d na ç karak, art k her alanda kendini göstermesi ve milletlerin tüm güç unsurlar n n kullan lmas n gerektirmesi nedeniyle, e itilmi insan faktörü daha çok önem kazanm t r. Bundan dolay , tarih boyunca devlet niteli i ta yan bütün te kilâtlar, askerli e önem vermi ler, ordular kurmu lard r.

(17)

Devletlerin kurulmas ve güçlenmesi ile ordular n güçlenmesi ayn zaman dilimi içinde oldu u gibi, zay flamalar ve da lmalar da ayn zamanlara rastlam t r.1

Elde güçlü ve daimî bir ordu bulundurmay amaçlayan ülkeler, zaman içerisinde de i ik askere alma sistemlerini uygulam lard r. Uzun y llar askerli i bir ya am ekli olarak benimsemi olan toplumlar bile zamanla, büyük bir nüfusu devaml olarak silâh alt nda bulundurman n do al bir sonucu olarak ortaya ç kan malî ve i gücü kayb gibi ekonomik gerekçelerin yan nda, toplumda meydana gelen de i iklikler nedeniyle, di er askere alma sistemlerine yönelmi lerdir. Çe itli amaçlar bünyesinde bar nd rmakla beraber, XVII. yüzy l n sonlar ile XX. yüzy l n ba lar aras nda Ortado u ve Avrupa’da ordu ve donanma için askere alma i lemlerinde dört ana biçim görülmektedir. Bunlar;

feodal askere alma, özgür olmayan askere alma, i gücü piyasas ndan askere alma ve zorunlu askerliktir.2Bu sistemler içerisinde genel ve zorunlu askerlik hizmeti, XIX. ve XX. yüzy llar n büyük bölümünde hakim olan askere alma biçimini olu turmu tur.

Askerî mülâhazalar bir yana b rak l rsa, zorunlu askerli e dayanan ordular ulus in as için önemli birer araç olarak görülmü tür. Bu XIX. yüzy lda da anla lm olmakla birlikte, esas olarak I. Dünya Sava sonras nda imparatorluklar n y k lmas yla kurulan ulus-devletlerde ve II. Dünya Sava sonras nda sömürgelerin tasfiye sürecinde önem kazanm t r.3

En son olarak ortaya ç kan zorunlu askerlik biçimi, esas olarak kökleri Frans z Devrimi’nde olan modern bir sistemdir. 1793 A ustos ay n n me hur konvansiyon deklarasyonu, bütün Fransa’da her vatanda a bireysel olarak askerlik yapma yükümlülü ünü ve hakk n getirmi tir.4Ancak, her ne kadar zorunlu askerlik sistemi, en son meydana ç kan askere alma sistemi olarak gözükmekte ise de, kendine has

1Mehmet Özdemir, “Balkan Sava ’nda Gönüllüler ve Gönüllü Askerî Birlikler”, Askerî Tarih Ara t rmalar Dergisi, Gnkur. ATASE ve Gnkur. Denetleme B k.l Yay nlar , Say : 5/2005, Ankara, s.71.

2Jan Lucassen-Erik Jan Zürcher, “Zorunlu Askerlik ve Direni : Tarihî Çerçeve”, Devletin Silâhlanmas Ortado u ve Orta Asya’da Zorunlu Askerlik (1775-1925), Derleyen: Erik Jan Zürcher, Çev. M.Tanju Akad, +stanbul Bilgi Üniversitesi Yay nlar , +stanbul, 2003, s.3. Belirtilen askere alma biçimlerinin Osmanl Devleti’ndeki kar l klar n u

ekilde belirtmek mümkündür: Feodal askere alma, t mar sistemine; özgür olmayanlar n askere al nmas , Yeniçeri Oca ’na; i gücü pazar ndan askere alma, Cezayir, Tunus, Trablusgarp gibi bölgelerde yerel olarak istihdam edilen paral askerlere; zorunlu askerlik uygulamas da Yeniçeri Oca ’n n kald r lmas ndan sonraki dönemde uygulanan askere alma uygulamalar na benzemektedir.

3J. Lucassen-E. J. Zürcher, a.g.m., s.1, 15.

4J. Lucassen-E. J. Zürcher, a.g.m., s.10. Bununla beraber, zorunlu askerlik sisteminin ba lang ç yeri ve zamanlamas konusunda bir di er de erlendirmeye göre; XVIII. yüzy lda Prusya’da ba layarak, Napolyon taraf ndan Fransa ordusunda uygulanmas ve di er ülkelere daha sonra yay ld n n tespitidir. Bkz. Faruk Yi it, Temel Askerlik Sistemi Nas l Olmal d r? Mevcut Sistemin Bile enleri Nelerdir? Daha Etkin Hale Nas l Getirilir?, H.A.K., Yay mlanmam

(18)

özellikleri ile zorunluluklar bulunan bu sistemin ba ar yla uygulanabilmesi için öncelikle potansiyel insan gücünü saptamaya yönelik güvenilir bir nüfus say m gerekmektedir. Bu durum askerî mekanizman n d nda, devlet bürokrasisinde önemli bir art , askere alma i lemleri için etkili bir mekanizmay ve her ko ulda asker kaçakl n önlemek için cayd r c yapt r mlar gerektirir. Ço u durumda hizmete al nacak ki ilerin kur’a çekimi suretiyle belirlenmesi nedeniyle, bir kur’a çekimi sisteminin de geli tirilmesi ve uygulanmas gerekir. Ayr ca, bürokratik yap n n tam olarak geli medi i toplumlarda, zorunlu askere alma sisteminde, bir bireyin silâh alt na al nmas için gerekli olan safhalar n fazlal n n (kay t i lemi, muayene, erteleme, muafiyet vb.) yerle ik bürokratik yap ya sahip devletlere oranla daha fazla asker kaça na sebep olaca da öne sürülebilir. Bununla beraber, zorunlu askerli e en büyük tepki profesyonel ordunun içerisinden gelmi tir.5

Profesyonel ordunun tepkisinin aksine geli meler aksi yönde olmu tur. Viyana Kongresi’nden sonra Avrupa ordular , 1789 y l na oranla daha çok büyümü ler, tamamen gönüllü askerlik uygulayamayacak hale gelmi lerdir. Ayn zamanda ordular, politik yönden daha istikrarl ve teknik yönden daha geli mi olan uzun süreli askerlik sistemini benimsemi lerdir. Buna kar l k Prusya ise, nüfusu daha az oldu undan, k sa süreli zorunlu askerlik uygulamas na devam etmi tir. Zira Prusya’n n, 1866-1870 y llar nda zorunlu askerlik uygulamas ile olu turdu u güçleriyle büyük ba ar elde etmesi, Avrupa’daki her ülkenin benzer sistemi getirmesine sebep olmu tur.6

Türk toplumlar n n sahip oldu u özellikler ve fertlerin yeti me tarz , asker ve askerlik meslek/ya am na olan bak aç s n çok yak ndan etkilemi tir. Nitekim; Türk Ordusu’nun tarihi, Türk’ün tarihi ile ya t olarak kabul edilmektedir. Yüzy llar öncesinden bu yana, her Türk’ün çocukluk ça ndan ba layarak büyüklerini, çevresindekileri göre göre k sa zamanda askerlik ve ordu uuruna eri ti i, bütün hayat boyunca da bu uurun içinde ya ad bir gerçektir. Esasen Türklerin tarih alan nda görünmeleri de te kilâtlanm ordu hüviyeti içinde olmu tur. Türklerin henüz göçebe olarak ya ad klar çok eski devirlerde mevcut kabile ve a iret kurulu lar da askerlik ilkelerine uygun bir karakter ta m t r. Büyük göçler, sürek avlar gibi çe itli yönlerden

5J. Lucassen-E. J. Zürcher, a.g.m., s.15.

(19)

disiplin ve düzen gerektiren durumlar kar s nda uygulanan ordu disiplin ve düzeni mahiyetindeki davran lar, askerlik yasalar n n ilk temellerini te kil etmi tir. Bu özellikleri dolay s yla Türk devletleri “asker devlet”, Türk milleti de “asker millet” olma vas flar yla ön plâna ç km ve ça da di er devletleri geni çapta etkilemi tir.7

Türk toplumlar nda her zaman ayr bir yeri ve önemi olan asker veya askerlik görevi; tarih boyunca de i ik co rafyalarda ve ko ullarda devletler kuran Türklerin;

gerek gündelik ya amlar nda, gerekse güttükleri hedeflerinde daima etken bir unsur olmu tur. Türklerde askerli in tarihine bakt m zda; ilk Türk devletlerinde her Türk sava ç durumda bulundu undan, askerli e özel bir meslek gözüyle bak lmam t r.

Kurulan devletlerin say s , de i ik co rafyalarda hüküm sürmeleri de göz önünde bulunduruldu unda, Osmanl Devleti’nin kurulu una kadar geçen süre içerisinde Türk Ordusu’nun pek çok tecrübe ve a amalardan geçti ini belirtmek mümkündür. Buna kar l k devaml silâh alt nda bulunan ve bugünkü manada düzenli bir ordudan söz etmek imkâns zd r. Türklerde ilk düzenli ordu, Do u Hun Devleti’nde Mete Han zaman nda, profesyonel askerlik ise, Selçuklular zaman nda kurulmu tur.8

Osmanl Devleti’ndeki ekline bakt m zda, ba lang çta di er Türk devletlerinde oldu u gibi düzenli bir ordudan ve askere alma i lemlerinden söz etmek do al olarak mümkün de ildir. Osman Gazi devrinde sadece atl ak nc lardan ibaret olan ve yaln zca sava s ras nda bir araya gelen birlikler, I. Orhan devrinde beyli in emniyetini sa lamak maksad yla yaya (Yaya Müsellah) te kilât n meydana getirmi ler ve bu te kilât süreklilik kazanm t r. Osmanl Devleti’nin güttü ü amaç do rultusunda, bu te kilât da zaman içerisinde geli me göstermi , yaya birliklerine ilâveten atl lardan olu an birlikler kurulmu tur. Bu a amaya kadar birliklerin kayna n gönüllüler olu turmu tur. Girilen sava lar ve Devlet’in hedefleri bak m ndan bu birliklerin de yetersiz oldu unun anla lmas ile I. Murat, disiplinli ve daimî bir ordu fikrini ortaya atm ve Selçuklu Devleti örnek al narak “Yeniçeri Oca ” ad yla, daimî ve ücretli bir Osmanl Ordusu ve bu orduyu personel bak m ndan beslemek üzere “Acemi Oca ” kurulmu tur. Yeniçeri Oca ’n n kayna n sava larda ele geçen esirlerin ve rehinelerin

7Osmanl Ordu Te kilat , Haz rlayan: Cengiz Ero lu – Hülya Yarar – +. Göktu Demiröz, Milli Savunma Bakanl Yay nlar , TTK Bas mevi, Ankara , 1999, s.5-14.

(20)

be te biri oran ndaki miktar olu turmu tur.9Yeniçeri ad verilen bu te kilâtta, askerlik yapacaklara daha önce kurulmu olan yaya ve atl lara göre yüksek bir ücret ve di er birliklere nazaran daha bol yiyecek verilmeye ba lanm t r. Di er taraftan “dev irme”

ad verilen yöntemle yap lan asker toplamada, ayn zamanda geni imparatorluk hudutlar içinde biraz fazlaca bulunan gayrimüslimlerin +slâmla t r lmas gayesi de güdülmü tür.10 Bunun yan nda, orduyu te kil eden di er birliklerin kurulmas na da devam edilmi tir.11

Bir genelleme yap l rsa, Osmanl Devleti, içinde bulundu u ça n ko ullar na uygun olarak askerlik sistemine yön vermi ve özellikle yükselme döneminde profesyonel askerlik sistemini, duraklama ve gerileme dönemlerinde ise zorunlu askerlik sistemini uygulam t r denilebilir. Yukar da da belirtildi i gibi esas n Yeniçeri Oca ’n n olu turdu u ordunun asker kayna n n kar lanmas nda, Yeniçeri Oca kald r lana dek uygulanan askere alma yöntemlerini; Pençik Sistemi, Dev irme Sistemi, T mar Sistemi, Ak nc Sistemi, Yaya, Müsellem ve Yörük Sistemi, Esirlerden Yararlanma, H ristiyanlardan Askere Alma, Azaplar Sistemi, Gönüllüler, Ücretliler ve Yevmiyeliler, Gulam Sistemi, Kulo ullar ve Veleda , Yerlikulu Yeniçerileri, M s r Kanunu ba l klar alt nda toplamak mümkündür.12 Bunun yan nda, Osmanl Ordusu’nun büyük k sm n te kil eden, eyalet askerinin en önemlisi olan t marl sipahilerden ba ka, Evlad- Fatihan, Martolozlar, Geçici Gönüllüler, Garp Ocaklar , Leventlik sistemleri gibi usullerle de askere alma i lemleri yürütülmü tür. 13

Askerlik görevi ile ilgili göz önünde bulundurulmas gereken bir di er husus da Osmanl +mparatorlu u’nun yap s d r. Osmanl +mparatorlu u’nda idarî ve malî sistem bak m ndan vilâyetlerin salyaneli ve t mara dahil (mîrî rejim) eklinde bir tasnife tabi tutulduklar görülmektedir. Salyaneli vilâyetler; daha çok merkeze uzak olan vilayetleri ifade etmekte olup, Osmanl Devleti’nin buralarda daha çok hukukî bir hakimiyetinden söz etmek mümkündür. Ancak, mîrî rejim, Devlet’in idarî, askerî ve iktisadî düzeninin tam anlam yla uyguland rejim olup, Devlet’in vergi ald , tasarruf tevcih etti i ve

9+smail Hakk Uzunçar l , Osmanl Devleti Te kilât ndan Kapukulu Ocaklar -I, TTK Bas mevi, Ankara, 1943, s.5, 144-146; Osmanl Ordu Te kilât , s.22.

10 +. H. Uzunçar l , Osmanl Devleti Te kilât ndan Kapukulu Ocaklar -I, s.13, 139.

11 M. Jh Mie Jouann n-M. Jules Van Gaver; Osmanl 6mparatorlu u Askerlik Sanat Örf ve Adetleri, Çev.M.Re at Uzmen, And Kartpostal ve Yay nlar , +stanbul, 2000, s. 26- 27.

12 C. Özkaya, a.g.t., s.3-15, 16.

(21)

buna kar l k yükümlülük istedi i bir rejimdir. Salyaneli vilâyetler için asker ç karma zorunlulu u yok iken, mîrî rejim uygulanan yerlerde böyle bir husus söz konusu de ildir.14

Öte yandan, Osmanl Devleti’nde askere alma i lemleri, Türk milletinin tarihten gelen al kanl klar na, kültürüne ve devlet yönetimi anlay na göre kendine has özellikler ta maktad r. “Asker” veya “askerî” kelimesinin tan mlanmas , toplumda yer eden bu konudaki dü ünceyi yans tmas aç s ndan önemlidir. Genel olarak Osmanl ’da halk “reaya” ve “askerî” diye ikiye ayr lm t r. “Askerî” yani “asker s n f ” mensuplar , bugünkü anlam yla, sadece silâhl kuvvetlere mensup olanlarla s n rl de ildir. Askerî tabiri, reayadan farkl olarak, padi ah n berat na haiz, vergi ve yarg lamada özel statüye sahip ordu mensuplar n n yan nda, bunlar n aileleri ile asl nda askerlikle ilgisi bulunmayan kamu görevlilerini, yarg mensuplar n ve din görevlileri gibi Devlet’ten bir ücret/maa alan ki ileri de kapsamaktad r.15

Türk toplumunun yukar da belirtilen nitelikleri, yurt edindi i bölgelerin özellikleri, içinde bulundu u jeopolitik, jeostratejik, ekonomik, siyasî ve sosyal durumlar; askerlik ve dolay s yla askere alma sistemini de etkilemi tir. Zira “Askerlik Sistemi”, sosyolojik bir olgu olarak, toplumun tamam n ilgilendirmekte ve olumlu veya olumsuz etkileri ülkenin tamam nda hissedilmektedir.16

Zamanla, Osmanl Devleti’nin yönetiminde ortaya ç kan zaaflar, sava larda al nan yenilgiler ve Yeniçerilerin nitelikleri, Osmanl Devleti’ni yeni tedbirler almaya itmi tir. Çünkü, Osmanl Devleti esas olarak iki temel sisteme, “kul” sistemi ve “t mar”

sistemine dayanmaktad r. Bu iki sistem, Devlet’in askerî, malî ve ziraî politikalar n iç içe, birbiriyle bütünle mi durumda uygulayabilmeye olanak vermi , yani Devlet;

yönetim, maliye ve ordu kurumlar n sözü edilen sistemleri i leterek yaratm t r.17 Bu kapsamda, köylü kitlesinin ve sipahilerin ya am özel bir toprak mülkiyeti ve vergi

14 Mustafa Öztürk, “Osmanl Mîrî Rejiminin Misak- Millî +le Münasebetleri”, Be inci Askeri Tarih Semineri Bildirileri I De i en Dünya Dengeleri 6çinde Askerî ve Stratejik Aç dan Türkiye (23-25 Ekim 1995 6stanbul), Gnkur.

Bas mevi, Ankara, 1996, s. 186-188.

15 Halil +nalc k, Osmanl ’da Devlet, Hukuk, Adâlet, Eren Yay nc l k, +stanbul, 2000, s. 36; Halil +nalc k, Osmanl 6mparatorlu u’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi I. Cilt:1300-1600, Editör: Halil +nalc k ve Donald Quartaert, Çev.

Halil Berktay, Eren Yay nc l k, +stanbul, 2000, s.50; Mustafa Uentop, Osmanl Yarg Sistemi ve Kazaskerlik, Klasik Yay nlar , 1.Bas m, +stanbul, 2005, s. 10.

16 F. Yi it, a.g.t, s. II.

17 Özer Ergenç, “Osmanl Merkez Askerinin Nitelik ve Fonksiyonlar ”, Birinci Askeri Tarih Semineri-II, Gnkur.

(22)

politikas na dayand ndan, Devlet’in özellikle, toprak mülkiyetini ve tar msal üretimi elinde tutmaya çal t anla lmaktad r.18 Bu bak mdan, I. Mahmud devrinden itibaren ba layan çal malarla, Devlet’in içinde bulundu u kötü gidi attan kurtulabilmesi için Tanzimat öncesinde yap lan bütün yeni düzenlemelerin a rl k noktas n askerî slahat te kil etmi tir.19 Çünkü, ordunun düzelmesi durumunda, vatan n da refaha kavu aca beklentisi mevcuttur. Orduyu slah çal malar n n genel amac , Osmanl Ordusu’nu, Avrupa ordular ile sava acak bir düzeye, özellikle, Rusya’ya kar modern hale getirmektir.20 Bunun için bat l ordular n kulland silâhlar ve e itim usullerini almak kadar, ordu için gerekli olan askerin tedarik i i de önemli olarak görülmü tür.21 Islahatlar n ordudan ba lat lmas dü üncesinin yanl oldu u yönünde görü ler de vard r. Zira gerilemenin ana nedeni olarak ordunun görülmesi ve ordunun düzelmesi durumunda, Devlet’in eski evket ve kudrete ula laca yönünde yanl bir yarg ya var ld da ileri sürülmektedir. 22 Ancak, Osmanl Devleti ileri gelenleri, esas olarak ordunun modern hale getirilmesini öngörmü ler ve bu yönde çal malar na devam etmi lerdir. Bu kapsamda, özellikle III. Selim ve II. Mahmud dönemlerinde yap lan çal malar, konuya verilen önemin bir göstergesi olmu tur.

III. Selim, tahta geçmesini müteakip Osmanl Devleti’nin kötü gidi ine son verecek, ülkenin tamam na hitap edecek düzenleme ve slahatlar yapmay tasarlam t r.

Ancak, yapt çal malar sonucunda edindi i izlenimlerle beraber slahatlar n daha çok askerlik alan nda olmas gere i üzerinde durmu ve eski gücünden uzak olan Yeniçeri Oca ’n n yan nda ve Yeniçerilerin tepkilerine ra men,23 ça n gereklerine uygun bir askeri birli in olu turulmas n uygun görmü tür. Bu nedenle, Rusya ile Ya Antla mas imzaland ktan sonra Nizâm- Cedîd’i kurmu tur.24 Ancak, ayn zamanda mevcut di er

18H. +nalc k, Osmanl 6mparatorlu u’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi I. Cilt:1300-1600, s.85-86. Ayr ca, Osmanl Devleti’nin toprak, emek ve sermaye üzerinde etkin bir ekilde kontrol sa lamaya ve bu ilkesine ba l kalmaya çal t belirtilmektedir. Bkz. Hakan Y ld z, Haydi Osmanl Sefere! Prut Seferi’nde Lojistik ve Organizasyon, Türkiye + Bankas Kültür Yay nlar , +stanbul, 2006, s.19.

19 Enver Ziya Karal, Osmanl Tarihi, V. Cilt, TTK Bas mevi, Ankara, 1970, s. 178.

20 +lber Ortayl , 6mparatorlu un En Uzun Yüzy l , Hil Yay n, +stanbul, 1987, s. 34; E. Z. Karal, Osmanl Tarihi, V.

Cilt, s. 178

21 Osmanl Ordu Te kilât , s.1

22 Bülent Daver, “Ordu ve Politika (Siyaset)”, Birinci Askeri Tarih Semineri-II, Gnkur. Bas mevi, Ankara, 1983, s.

139.

23 U ur Ünal, “III. Selim Döneminde Osmanl Bahriyesi”, Askerî Tarih Ara t rmalar Dergisi, Gnkur. ATASE Yay nlar , Say 1/2003, Ankara, s. 81

24 Osmanl Ordu Te kilât , s.34. Nizâm- Cedîd dar manada, Avrupa usulünde yeti tirilmek istenen e itimli askerleri, geni manada ise, sadece askerlik alan nda de il, ayn zamanda, toplum hayat n da kapsayan slahatlar ifade eder.

Geni anlam ndaki tan m , olaylar n de erlendirilmesinde, tarih aç s ndan daha uygun dü mektedir. Nizâm- Cedîd’in

(23)

ocaklar n slah ve askerî kurum ve kurulu lar n yeniden düzenlenmesini de uygun görmü tür.25 Zira, Yeniçeri Oca ’n n hemen kald r lmas için Devlet’in dayanaca ba ka bir güç bulunmamaktad r.26

Bir kanunnâmeye ba l olarak kurulan, kendine has bir hazinesi (+râd- Cedîd – Yeni Gelir- Hazinesi) bulunan bu oca n asker kayna n ; Anadolu’dan çiftçi ve a iret mensubu kimseler, i bulmak için ba kent +stanbul’a gelenlerle, eyaletlerden toplat larak gönderilenler olu turmu tur.27 III. Selim’in, Yeniçeri Oca ’ndan genç olanlar n da Nizâm- Cedîd’e kat lmas iste i, Yeniçeri Oca taraf ndan kabul görmemi tir.28 Nizâm- Cedîd’in kurulmas na varan süreçte askere alma mant n n temelinde; hem ta rada güçlü bir yerel liderlik alt nda, hem de +stanbul’da geleneksel birliklerden ayr lm k lalarda, iyi yeti mi silâhl birliklerin (tüfenkçi) örgütlenmesinin öngörüldü ü ileri sürülebilir. 29 Yeni askerlik sisteminin, halk n Anadolu’da da kurulu una gönüllü olarak destek verdi i Nizâm- Cedîd ortalar sayesinde, ehirlerde, yeni k la, asker ve talimlerde kullan lan silâh araç-gereçleriyle ekonomik bir canlanmay da beraberinde getirdi i anla lmaktad r.30 +ç ve d tahrikler ile etkili propagandalar, Nizâm- Cedîd Ordusu’nun sonunu haz rlam t r.31

III. Selim döneminde uygulamaya konan Yeniçeri Oca ’n n kald r lmas fikri, II. Mahmud döneminde de devam etmi tir. Çünkü, II. Mahmud da al nan ma lubiyetlerin, geri kalm l n sebebi olarak Yeniçeri Oca ’n görmekte, Yeniçeri Oca ’n n ortadan kald r larak, yerine devrin gereklerine göre modern e itime tâbi tutulmu birliklerin kurulmas n istemektedir. Ayr ca, Yeniçerilerin son zamanlarda

Oca ’na ba l olarak kurulmu tur. Bkz. Enver Ziya Karal, Selim III’ün Hat-t Hümayûnlar –Nizam- Cedit- 1789- 1807, TTK Bas mevi, Ankara, 1946, s. 29, 51; Ayr ca Bkz. E. Z. Karal, Osmanl Tarihi, V. Cilt, s. 61, 65. Öte yandan, Bostanc Tüfenkçisi Oca ad alt nda ilk e itimlerini yapt klar belirtilmektedir. Bkz. Musa Çad rc , Tanzimat Döneminde Anadolu Kentleri’nin Sosyal ve Ekonomik Yap lar , TTK Bas mevi, Ankara, 1991, s. 54. Bunun yan nda, önceleri yeni sistemin düzenlemeleri için kullan lan bu terimin, sonradan sadece yeni birlikler için kullan lmas ilginç bulunmaktad r. Bkz. Bernard Lewis, Modern Türkiye’nin Do u u, Çev.: Metin K ratl , TTK Bas mevi, 2000, Ankara, s. 59-60.

25 Musa Çad rc , “Osmanl Ordusu’nda Yeni Düzenlemeler (1792-1869)”, Birinci Askeri Tarih Semineri-II, Gnkur.

Bas mevi, Ankara, 1983, s. 85; E. Z. Karal, Selim III’ün Hat-t Hümayûnlar , s. 44; E. Z. Karal, Osmanl Tarihi, s. 64

26 Rifat Uçarol, Siyasi Tarih (1789-1994), Filiz Kitabevi, +stanbul, 1995, s. 106.

27 M. Çad rc , Tanzimat Döneminde Anadolu Kentleri, s. 54, 55.

28 E. Z. Karal, Selim III’ün Hat-t Hümayûnlar , s. 50.

29 Virginia H. Aksan, “18. Yüzy l Sonlar nda Osmanl ’da Zorunlu Askerlik Stratejileri”, Devletin Silâhlanmas Ortado u ve Orta Asya’da Zorunlu Askerlik (1775-1925), s. 40.

30 M. Çad rc , Tanzimat Döneminde Anadolu Kentleri, s. 57; M. Çad rc , “Osmanl Ordusu”, s. 86- 87, 91.

31 Osmanl Ordu Te kilât , s. 34; E. Z. Karal, Osmanl Tarihi, V. Cilt, s. 83.; +smail Hakk Uzunçar l , Osmanl Devleti Te kilât ndan Kapukulu Ocaklar -II, TTK Bas mevi, Ankara, 1944, s.268. Asl nda, III. Selim’in 1805 y l nda, Yeniçeri Oca yerine, Nizâm- Cedîd için genel olarak halktan zorla asker toplanmas yönünde emir verdi inde, ilk kuvvet denemesinin ba lad ve hem Yeniçerilerin hem de uleman n yeni düzene kar olan tav rlar n n artmas na

(24)

asayi i sa laman n aksine, asayi sizli in esas sebebini olu turmalar münasebetiyle, bu Oca n bir an önce kapat lmas Devlet’in öncelikli hedefi haline gelmi tir.

Gerek Yeniçeri Oca ’n n, gerekse Osmanl Devleti’nin içinde bulundu u durumu göz önünde bulunduran II. Mahmud, 1808’de Nizam- Cedid’e benzer ekilde, ba lang çta Sekban- Cedîd ad verilen bir ocak kurmu ve Yeniçeri Oca ’nda da

slahat yap lm t r. 32 Ancak, ortaya ç kan ayaklanma sonucunda bu oca n da kurulu undan bir y l sonra ortadan kald r lmas gerekmi tir.33 Müteakip dönemde II.

Mahmud’un yapt çal malar Yeniçeri Oca ’n n tamamen ortadan kald r lmas na yönelik faaliyetler üzerinde yo unla m t r.

Osmanl Devleti yöneticilerini yeni aray lara iten bu sebepler, Devlet içindeki geli melerin yan nda, d ar daki askerlik sistemi ve teknolojisindeki geli melerden de kaynaklanmaktad r. Çünkü, kökleri 1789 Frans z Devrimi’ne uzanan zorunlu askerlik hizmeti uygulamalar , Avrupa’da ba lam ve yap lan uygulamalardan olumlu sonuçlar al nd gözlenmi tir. Ancak, zorunlu askerlik hizmetinin kendine özgü baz problemleri bünyesinde bar nd rd a ikârd r. Özellikle ba lang çta, Frans zlar nki gibi nispeten uzun hizmet dönemlerine dayanan zorunlu askerlik sistemlerinin (sekiz y l veya daha fazla), oldukça büyük ve pahal muvazzaf ordulara yol açmas büyük bir problem olarak ortaya ç km t r. Zira, sava zamanlar n n d nda ât l durumda kalan bu askerlerin, devlet için hem ek külfet, hem de genç nüfusun silâh alt nda olmas ndan dolay , i gücü kayb na neden olmas söz konusudur. Bunun yerine, Prusya’da oldu u gibi erkek nüfusun düzenli muvazzaf orduda bir ilâ üç y l hizmet etmesi, bunu takiben birinci ve ikinci s n f ihtiyat olarak kalmas ve nihayet, sadece bir dü man i gali durumunda faal hale getirilen milis güçlerinde görev almas modelinin daha etkili ve devletler için daha ekonomik olaca görülmü tür.34

Bu kapsamda, 1826 y l nda Yeniçeri Oca ’n n kald r lmas ndan sonra zorunlu askerlik uygulamas na geçi çal ma ve uygulamalar , Osmanl Devleti’nin ve bireylerinin özellikleri (az nl klar n talepleri, halk n askerlik hizmetine bak , sava lar n

32 Yak n tarihte ya anan ve Nizâm- Cedîd’in kapat lmas ile sonuçlanan olumsuz olaylardan dolay oca a bu isim verilmi tir. Sekban- Cedîd, bir dereceye kadar ba ms z bir ocak olarak kurulmu tur. Bkz. E. Z. Karal, Osmanl Tarihi, V. Cilt, s. 93. Ayr ca, II. Mahmud’un Yeniçeri Oca ’n kapatmaktan çekinenler aras nda oldu u, zira, Yeniçeri Oca ’n kendi kuraca ordu ile kapatmak istedi i yönünde görü te mevcuttur.Bkz. +. Ortayl , a.g.e., s. 29.

33 M. Çad rc , “Osmanl Ordusu”, s. 91.

(25)

süreklili i vb.) nedeniyle, di er devletlere göre farkl uygulamalar gerektirmi tir. Bu artlar alt nda yap lan askere alma düzenlemeleri, toplum ve millet hayat n uzun y llar etkilemi ve sonradan yap lan düzenlemelerin temelini olu turmu tur.

Toplum hayat n düzenleyen kurallar n tüm vatanda lara e it olarak ve öngörüldü ü ekilde uygulanmas büyük önem arz etmektedir. Özellikle, vatan savunmas n yürüteceklerin askere alma i lemlerindeki uygulamalar, hem vatanda lar n hem de ailelerinin hayatlar n yak ndan ilgilendirmesi nedeniyle, farkl uygulamalar toplum taraf ndan dikkatle izlenmektedir. Uygulamalardaki farkl tutumlar, toplum taraf ndan alg lanma derecesine göre de i ik tepkilerin do mas na neden olmaktad r.

Yeniçeri Oca ’n n kald r larak kur’a sistemine geçilmesinden sonra uygulamaya konan kur’a sistemiyle, askere al nanlar aras nda e itlik sa lanamamas ve askerlik hizmetinin sadece Türk ve Müslümanlara has bir görev haline gelmesi, vatan savunmas söz konusu oldu unda s n r tan mayan Türk toplumunun, uygulamadaki farkl l klar ile bunlar n ortadan kald r lmas nda ba ar elde edilememesi üzerine askerlik hizmetine bak ve yakla m da de i mi tir. Toplumun, Millî Mücadele dönemi öncesinde sergiledi i bu olumsuz tutumun bir yans mas olarak ortaya ç kan asker kaçaklar n n say s ndaki art , yerini i gallere kar gönüllü olarak kurulan ve yerel olarak direnmeyi amaçlayan te killere b rakm t r. 1927 tarihli Askerlik Kanunu’yla beraber tüm erkek vatanda lar taraf ndan e it artlarda, ayn kurallar n uyguland askere alma sistemine geçilmi tir. Askerlik hizmeti, erkek vatanda lar kapsayan zorunlu bir görev oldu u kadar, ayn zamanda bir hak olarak yerine getirilen vatanda l k görevi haline gelmi tir.

Meydana gelen teknolojik, siyasî, ekonomik, sosyal, bilimsel ve kültürel de i im ve geli meler, insan hayat n oldu u kadar devlet yönetimini de etkilemektedir. Bu nedenle, toplum hayat n düzenleyen kurallarda sürekli bir de i im, geli im ve güncellemeler ya anmaktad r. Bu kapsamda, askere alma uygulamalar da zaman içerisinde de i ikliklere u ram , kurallar ihtiyaç duyulan konular kar layacak ekilde devaml geli tirilmi tir.

Bunun yan nda, askere alma i lemleri ile bu i lemleri yürüten kurumlar n incelenmesi ve geçmi le ba n n kurulmas da büyük önem ta maktad r. Ancak, Osmanl Devleti’nin müesseseleri üzerine birçok çal ma yap lm olmakla birlikte, esas temel kurumlar n tam olarak ortaya ç kart ld klar n söylemek mümkün de ildir. Bunun

(26)

bir sebebi oldukça uzun bir tarihi dönemde ayn isimle devam eden kurumlar n muhteva olarak önemli de i iklikler geçirmi olmas d r. Tanzimat dönemi üzerine yo unla an çal malar, mevcut kurumlar n önceki dönemlerde de ayn mahiyette olduklar n farz ederek, hatal genellemeler yapmaktad r. Di er bir sebep ise, Osmanl kurumlar n n kendi ça da devletlerde veya modern devletlerde bulunan kurumlarla kar la t r lmas sonucunda var lan hükümlerdeki yetersizliktir.35 Osmanl Devleti’nde mevcut Ortaça 'a özgü kurum ve kurulu lar n geli en ve de i en dünya artlar na ayak uydurabilmelerinin ilk basama olarak, “Ordu”nun modernle tirilmesi fikrinin kabulü ile uygulamalar n bu yönde yo unla mas , askere alma sistem ve faaliyetlerinin de de i mesine ve geli mesine neden olmu tur.

(27)

I. BÖLÜM

YEN ÇER OCA3I’NIN KALDIRILMASINDAN 1914 TAR HL KANUN’A KADAR ASKERE ALMA UYGULAMALARI

A) YEN ÇER OCA3I’NIN KALDIRILMASI

Kurulu undan itibaren Yeniçeri Oca , Osmanl Devleti’nin yükselmesindeki ve geni lemesindeki en büyük paylardan birinin sahibi olmu tur. Devlet’in devaml ordusu konumundaki Yeniçeri Oca özellikle, kanunnâmelerine göre hareket etti i sürece Devlet’in geni lemesinin en büyük etkenlerinden birisi olmu tur.36 Ayr ca, Türk Ordusu’nun bugünkü anlamda ilk te kilini ifade eden Yeniçeri Oca , zaman içerisinde bozularak eski anl günlerinden uzakla m ve Devlet’in yapmak istedi i yenilik ve slahatlar n kar s ndaki en büyük güç haline gelmi tir.37 Hatta, sivil iktidarlar üzerinde daima bir bask unsuru olu turarak, her türlü yenili e kar ç kt , daha do rusu yenilik kar tlar n n aleti haline geldi ini belirtmek mümkündür.38

XVII. yüzy ldan itibaren, Yeniçeri Oca ’n bu duruma iten sebep, esas kurallar n b rak larak, yerine manas z geleneklerin yerle mesidir.39 Yeniçeri Oca ’n n Devlet için var oldu u gerçe inin terk edilmesinin yan nda,40 Oca n bozulma sebebi olarak birçok neden ileri sürmek mümkündür. Bu kapsamda genel olarak, ba lang çta son derece etkin bir güç olan Yeniçeri Oca ’n n dev irme usulünün bozulmas , sosyal alandaki yozla ma, ekonomik ve teknolojik gerileme gibi sebeplerle birlikte ordunun da gerilemesine neden oldu u ileri sürülebilir.41 Yeniçeri Oca ’n n hükümete kar isyanlar , sadece ordu veya hükümeti de il, ayn zamanda, Devlet otoritesinin eyâletler

36 E. Z. Karal, Osmanl Tarihi, V. Cilt, s. 7; +. H. Uzunçar l , Osmanl Devleti Te kilât ndan Kapukulu Ocaklar -I, s.501, Süleyman Kocaba , Osmanl 6htilâllerinde Yabanc Parma , Vatan Yay nlar , +stanbul, 1993, s. 11.

37 Osmanl Ordu Te kilât , s.86.

38 Fahri Çeliker, “Birinci Dünya Harbi’nde Osmanl +mparatorlu u’nda Ordu-Hükümet +li kileri”, 6kinci Askeri Tarih Semineri Bildiriler, Gnkur.Bas mevi, Ankara, 1985, s. 23.

39 E. Z. Karal, Osmanl Tarihi, V. Cilt, s. 7. Kendine has kanun ve kurallara göre yönetilen Yeniçeri Oca ’n n, kanun ve kurallardan uzakla t r lmas amac yla, özellikle, nizamnâmesinin bozulmas ndan sonra Yeniçerilerin içerisine yabanc ajanlar n girdi i ve böylece, 1589 y l ndan ba layarak Yeniçeri Oca ’n n tüm isyan ve ihtilâllerin sebebi olmaya ba lad ileri sürülmektedir. Bkz. S. Kocaba , a.g.e., s. 11; +. H. Uzunçar l , Osmanl Devleti Te kilât ndan Kapukulu Ocaklar -I,s.478, 502.

40 M. Çad rc , Tanzimat Döneminde Anadolu Kentleri, s. 53.

41 B. Daver, a.g.m., s. 139. Özellikle para düzeninin bozulmas n n, Yeniçeri isyanlar n n ba lamas ndaki temel etken

(28)

üzerinde sars lmas na da neden olmu tur.42 Ancak, bu olgular n sadece ordu için geçerli olmad da ortadad r. Zira Devlet’in son dönemlerinde, tüm unsurlar nda görülmekle birlikte, yozla ma orduda daha belirgin hale gelmi tir. Devlet’in içinde bulundu u bu duruma, bat n n eri mi oldu u düzeyden kopuklu un yol açt anla l nca, bu kopuklu u gidermek için ilk önlemlerin ordu aç s ndan al nmaya ba land görülmektedir.43 Bu maksatla, özellikle III. Selim zaman nda ba layan slah çal malar , II. Mahmud döneminde de devam etmi , fakat ilk çabalar ba ar s zl kla sonuçlanm t r.

Osmanl Devleti’nin d ve iç güvenli inin sars lmas na, sava larda al nan sürekli yenilgilere ve toprak kay plar na neden olan Yeniçeri Oca ’n n acizli ine, halk n rahats z edilmesi ile slahat çal malar n n sürekli engellenmesi eklenince, tarihi misyonunu çoktan tamamlayan bu oca kald rmaktan ba ka ç kar yol kalmam t r.44 Bu nedenle, 15 Haziran 1826 tarihinde ayaklanmalar üzerine, Yeniçeri Oca II. Mahmud taraf ndan kald r lm , yerine yeni bir te kilât kurulmas na karar verilmi tir. 45 Ayaklanmadan üç gün sonra yay nlanan bir emirname ile Yeniçeri Oca kald r lm ve olay tarih kay tlar na “Vak’a-i Hayriye” olarak geçmi tir. 46 Yeniçeri Oca ’n n kald r lmas n müteakip “Asakîr-i Mansûre-i Muhammediye” ad yla, eski devirden kalma e itim gören askerlerle subaylar n çekirdek kadrosunu olu turduklar , ücretli askerlerden olu an yeni bir te kilât kurulmu tur.47 Bir Kanunnâme’ye ba l olarak kurulan ve ayr bir hazineye sahip olan bu ordu,48 Fransa ile olan ili kiler göz önüne al narak, ba lang çta, Osmanl Devleti’nin d politikas gere i Prusya’dan gelen subaylar taraf ndan e itilmi ve 1840 y l na kadar varl n devam ettirmi tir.49 Bu

42 E. Z. Karal, Osmanl Tarihi, V. Cilt, s. 7.

43 Zekeriya Türkmen, Mütareke Döneminde Ordunun Durumu ve Yeniden Yap lanmas (1918-1920), TTK Yay nlar , Say : 86/2001, Ankara, s. 1; Seçil Akgün, “Atatürk’ün Büyük +lkesi: Ordunun Siyasetten Ayr lmas ”, 6kinci Askeri Tarih Semineri Bildiriler, Gnkur.Bas mevi, Ankara, 1985, s. III. Ate li silâhlardaki geli melere kar n, askerî e itimden uzak olan ve kendilerini tamamen esnafl a veren Yeniçerilerin, askerli i sadece, sava zamanlar nda cepheye gitmek eklinde alg lad klar da belirtilmektedir. Bkz. Sina Ak in, “1839’da Osmanl Ülkesinde +deolojik Ortam ve Osmanl Devleti’nin Uluslararas Durumu”, Tanzimat De i im Sürecinde Osmanl 6mparatorlu u, Derleyen: Mehmet Seyitdanl o lu-Halil +nalc k, Phoenix Yay nevi, Ankara, 2006, s. 84.

44 E. Z. Karal, Osmanl Tarihi, V. Cilt, s. 144-145.

45 Yeniçeri Oca ’n n kald r l na ili kin bir ba ka tarih de 16 Haziran 1826’da yay nlanan bir hatt- erif ile ile yap ld belirtilmektedir. Bkz. M. Jh Mie Jouann n-M.Jules Van Gaver; a.g.e., s. 410, 413 ,415.

46 Osman Köksal, Mükellefiyet-i Askeriye Kanun-u Muvakkati 29 Nisan 1330 (Osmanl Devleti’nde Askeralmada Son Durum), Ankara Üniversitesi Türk +nk lâp Tarihi Enstitüsü, Yay mlanmam Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 1987, s.8.

47 Osmanl Ordu Te kilât , s. 86; E. Z. Karal, Osmanl Tarihi, V. Cilt, s. 151. Yeniçeri Oca ’n n ortadan kald r lmas ndan sonra 15 gün içerisinde 10.000’den fazla tertipli askerin yaz lmas yla olu turuldu u ileri sürülmektedir. Bkz. Uamil Mutlu, Yeniçeri Oca n n Kald r l ve II. Mahmud’un Edirne Seyahati Mehmed Dâni Bey ve Eserleri, Edebiyat Fakültesi Bas mevi, +stanbul, 1994, s. 24. Asakîr-i Mansûre-i Muhammediye Ordusu’nun kurulu tarihi olarak 17 Haziran 1826 tarihi belirtilmektedir. Bkz. B. Lewis, a.g.e., s. 80.

48 Hazinenin ad , Asakîr-i Mansûre Hazinesidir. Bkz. M. Çad rc , Tanzimat Döneminde Anadolu Kentleri, s. 60.

(29)

zamana kadar kurulan ordular n kayna n gönüllüler ve seçilenler olu turmu tur. Bu dönemin bir ba ka özelli i de II. Mahmud’un ba kanl nda yap lan ve askerlikle ilgili konular n görü üldü ü ilk “Dâr- Uûrâ-y Askerî” adl meclisin kurulmas d r. Bu meclisin ba l ca görevi; ki ilerin askerlikle ilgili ödevlerini saptamak, bat ülkelerindeki askerlik usullerini inceleyerek, Osmanl Ordusu’nun güçlendirilmesi ve ilerlemesi için gerekli önlemleri almakt r.50 Bu meclisin yan nda, II. Mahmud taraf ndan “Meclis-i Uûra” toplant lar n n yap ld ve bu mecliste de askerlikle ilgili konular n görü üldü ü anla lmaktad r.

Osmanl Devleti’nin siyasal ya am n saray, ordu ve ulema olu turmaktad r.

Devleti buhrana sürükleyen olaylarda, genellikle ulema ile ordu birle erek saraya kar bir tutum sergilemi ve bunun sonucunda da, ya taht de i ikli i ya sadrazam de i ikli i ya da Devlet’in ileri gelenlerinden baz lar n n yönetimden uzakla t r lmas olaylar ya anm t r. Ancak, Yeniçeri Oca ’n n daha önceki dönemlerde de denenmesine ra men, ancak 1826’da kald r lmas nda, bu denge de i mi ; saray ve ulema, halk n da deste ini sa lamak suretiyle Yeniçeri Oca ’n n y k lmas sa lanm t r.51 Yenile menin önündeki engelin ortadan kald r lmas yla, Devlet otoritesinin gözle görülür ekilde yeniden kuruldu u ileri sürülebilir.52

B) YEN ÇER OCA3I’NIN KALDIRILMASINDAN TANZ MAT’IN LÂNINA KADAR OLAN SÜREÇTE ASKERE ALMA UYGULAMALARI

Askere alma kanunlar , ordu nizamlar ve askerî e itim sistemi gibi önemli askerî hususlar n, Avrupa normlar na uygun hale getirilmesinin önündeki en büyük engelin kald r l , do al olarak askere alma sisteminin yeniden incelenmesini, sorgulanmas n ve di er ülkelerin uygulamalar da göz önüne al narak yeniden düzenlenmesini zorunlu k lm t r.53 Ancak, Yeniçeri Oca ’n n kald r lmas ndan hemen sonra, 1828-1829 Osmanl -Rus Sava n n ba lamas , askere alma i lemlerine de tesir

50 M. Çad rc , Tanzimat Döneminde Anadolu Kentleri, s. 60-61; M. Çad rc , “Osmanl Ordusu”, s.92-93; E. Z. Karal, Osmanl Tarihi, V. Cilt, s. 153.

51 Bülent Daver, “+stiklâl Sava ’nda Ordu-Politika +li kileri (1919-1922)”, 6kinci Askeri Tarih Semineri Bildiriler, Gnkur.Bas mevi, Ankara, 1985, s. 192-193; Enver Ziya Karal, “Gülhane Hatt- Hümayûnu’nda Bat ’n n Etkisi”, Tanzimat De i im Sürecinde Osmanl 6mparatorlu u, Derleyen: Mehmet Seyitdanl o lu-Halil +nalc k, Phoenix Yay nevi, Ankara, 2006, s. 71.

52 Stefan Yerasimos, “Tanzimat’ n Kent Reformlar Üzerine”, Tanzimat De i im Sürecinde Osmanl 6mparatorlu u, Derleyen: Mehmet Seyitdanl o lu-Halil +nalc k, Phoenix Yay nevi, Ankara, 2006, s. 350.

53 Osmanl dan Günümüze Bedelli Askerlik, Proje Yöneticisi: M.Kemal Savc , Millî Savunma Bakanl Yay nlar ,

(30)

etmi ve askere alma i lemlerinin yaz l kurallar haline getirilmesine en az ndan bir süre daha engel olmu tur. Yeniçeri Oca ’n n kald r lmas ndan 1846 tarihli Kur’a Kanunu’na kadar ihtiyaç duyulan askerler, dev irme usulü (bu usul Yeniçeri dev irme usulü de ildir) ile toplanm t r.54

Dev irme usulü ad verilen bu yöntemle silâh alt na al nanlar, Divân- Hümâyûn taraf ndan her y l veya ihtiyaç duyuldukça yap lan toplant larda saptanan, her vilâyet ve kazadan al nmas gereken miktara göre belirlenmi tir. Anadolu’daki valiler ve önde gelen ki iler taraf ndan +stanbul’da e itim görmek üzere gönderilen köylü çocuklar ndan olu an silâh alt na al nanlar n belirlenmesinde, yaz l bir kural olmad gibi, devaml uygulanan belirli bir k stas da bulunmamaktad r.55 Önemli olan husus, vilâyet veya kaza için tespit edilmi olan kontenjan n tamamlanmas d r. Bu nedenle, 1826 tarihinden sonraki askere alma uygulamalar nda, askerlik hizmetinin bir vatanda l k görevi oldu u fikrinin olu turulamad ve bu hizmetin Devlet’in tüm unsurlar na e it artlarla payla t r lamad , keza gazilerden ve Balkan halklar ndan çok yo un bir direni geldi i için II. Mahmud’un zorunlu askerlik hizmetini Anadolulu gençler üzerine yo unla t rd ve sadece Müslümanlar için zorunluluk getirdi i belirtilebilir.56

Bu dönemin bir ba ka özelli i de, zorunlu askerlik sisteminin ön artlar ndan birisi olan nüfus say m ve eldeki potansiyel asker kayna n n bilinmesi prensibinden hareketle, uygulamalar n 1831 tarihli nüfus say m na dayand r lmas d r.57 Bir di er önemli husus da, Yeniçeri Oca ’n n kald r lmas ndan sonra kurulan ve büyük bir ço unlu u silâh alt nda bulundurmadan e itilmi gücün istendi inde teminine imkân veren Redif-i Asâkir-i Mansûre’nin 8 Temmuz 1834 tarihinde kurulmas d r. Askerlik ça na gelenlerin, kendi bölgelerinde aral klarla e itilerek, sava zamanlar nda görev yapabilecek yeterli asker elde etmeyi amaçlayan bu sistemle;58 hem çal an insanlar

54 Osmanl dan Günümüze Bedelli Askerlik, s.1.

55 Erik Jan Zürcher, “Teoride ve Pratikte Osmanl Zorunlu Askerlik Sistemi (1844-1918)”, Devletin Silâhlanmas Ortado u ve Orta Asya’da Zorunlu Askerlik (1775-1925), Derleyen: Erik Jan Zürcher, Çev.M.Tanju Akad, +stanbul Bilgi Üniversitesi Yay nlar , +stanbul, 2003, s. 87-88.

56 V. H. Aksan, a.g.m., s. 43; Faruk Ay n, Osmanl Devleti’nde Tanzimat’tan Sonra Askeralma Kanunlar (1839- 1914), Gnkur. ATASE Yay nlar , Ankara, 1994, s. 2-4; Osmanl lardan Günümüze Bedelli Askerlik, s.1.

57 V. H. Aksan, a.g.m., s. 43. Nitekim, yeni ordu için potansiyel asker kayna ile bu orduyu beslemek üzere daha sa l kl vergi toplanmas için mükelleflerin tespitinin, yap lan nüfus say m n n esas amac n olu turdu u ileri sürülmektedir. Bkz. B. Lewis, a.g.e., s. 91.

(31)

topraklar ndan kopartmadan askerlik yapt rmak, hem de iç güvenli i temin ederek hükümet emirlerinin eksiksiz uygulanmas n sa lamak öngörülmü tür. Bu kapsamda, Devlet’in daha az masraf yapmas anlay yla, Nizâm- Cedîd Ortalar gibi bir nizamnâme ve hazineye59 ba l olan “Redif-i Asâkir-i Mansûre” adl yeni birlikler kurulmu tur. Bu tedbir +mparatorlu a güçlü bir ordu sa layarak durumunu önemli ölçüde düzeltmesini sa lam t r. Halbuki, harp zamanlar yap lan askere almalar n disiplinsiz ve e itimsiz kalabal klardan ba ka bir eye benzemedi i ileri sürülmektedir.60 Bu nedenle, sava ç kt nda Redif Ordusu ile askerlerin geli igüzel ve aceleyle Ordu’ya al nmalar önlenmi olacakt r.61

Prusya’n n Landwehr sistemini 62 temel alarak uygulamaya konan Redif Nizamnâmesi’ne göre, 23-32 ya lar aras nda, sa lam olan gençlerin kur’a çekerek askerlik hizmetini yerine getirmeleri öngörülmü tür. Sancaklar n birer tabur te kil etmeleri suretiyle, Asâkir-i Mansûre’den emekli olanlardan, hareket kabiliyetlerini kaybetmemi ve gönüllü olanlar n redif birlikleri içerisinde yer alabilmeleri, birliklerin harp zaman nda kullan lmalar , e itimlerinin yapt r lma yeri, ekli ve zaman ayr ayr belirtilmi tir.63 Nizamnâmede ayr ca, bunlara verilecek elbise, ayl k, silâh ve ku am konular aç k olarak yer alm t r.64 1836’da mevcut redif birliklerine süvari alaylar n n kat l m yla daha etkin hale getirilmesi hedeflenmi se de, ba ar yla uygulanan bu sistemin i leyi inde, yapt r lan e itimlerin modernli ini kaybetmesi, Devlet’in malî durumu yan nda, yükümlülük alt na girenlerin i ve geçim dertleri ile uygulaman n tamamen sancak ve kaza yöneticilerinin inisiyatifine b rak lmas nedeniyle, s k nt lar ortaya ç kmaya ba lam ve sonuçta Tanzimat’la birlikte yeniden ele al narak, 1843

59 Redif Hazinesi asl nda Mansure Hazinesi’nin bir parças olarak 1834 y l nda olu turulmakla beraber Redif-i Mansûre Hazinesi olarak adland r lm t r. Bkz. Yavuz Cezar, Osmanl Maliyesinde Bunal m ve De i im Dönemi (XVIII.yy dan Tanzimat’a Mali Tarih), Alan Yay nc l k, +stanbul, 1986, s. 277; M. Çad rc , Tanzimat Döneminde Anadolu Kentleri, s. 62.. Ancak, ekonomik durumun getirdi i zorunluluklar nedeniyle, daha sonraki dönemlerde, redif birliklerinin ihtiyaçlar n kar lamak için, gereken paray halktan kar lama yoluna gidilmi ve bu maksatla, Anadolu ve Rumeli’de bulunan sancak ve kazalara iâne-i cihâdiyye ismiyle, her kazan n içerisinde bulundu u ödeme gücüne göre tarh ettirilecek ve ilk ve sonbaharda iki taksitte toplanmak üzere yeni bir vergi ihdas edilmi tir. Bkz.

Mübahat S. Kütüko lu, “Redif Askeri Giderlerini Kar lamak Üzere Al nan Bir Vergi “+ane-i Cihadiyye”, Birinci Askeri Tarih Semineri Bildiriler-II, Gnkur. ATASE Ba kanl Yay nlar , Ankara, 1983, s. 145-146.

60 M. Jh Mie Jouann n-M.Jules Van Gaver; a.g.e., s.431.

61 Frank Edgar Bailey, “Palmerston ve Osmanl Reformu 1834-1839”, Tanzimat De i im Sürecinde Osmanl 6mparatorlu u, Derleyen: Mehmet Seyitdanl o lu-Halil +nalc k, Çev.: Yasemin Avc , Phoenix Yay nevi, Ankara, 2006, s. 210.

62 E.J. Zürcher, a.g.m., s. 89.

63 William Hale, 1789’dan Günümüze Türkiye’de Ordu ve Siyaset, Türkçesi: Ahmet Fethi, Hil Yay n, +stanbul, 1994, s. 29.

64 Mübahat S. Kütüko lu, “Sultan II. Mahmud Devri Yedek Ordusu Redif-i Asakir-i Mansure”, 6.Ü.TED,

(32)

y l nda yap lan yeni bir düzenleme ile redif birlikleri devaml orduya kat lm lard r. 65 Ayr ca, rediflikteki askerlik süresi s n rlanmak suretiyle Osmanl Devleti’nin y k l na kadar genel olarak bu yap s n muhafaza eden Redif Ordusu, gerçek anlamda yedek bir ordu haline getirilmi tir.66

Donanmada görevlendirilecek olan kürekçilerin temini de benzer ekildeki bir uygulamaya dayanmaktad r. Vilâyetlerden kürekçi temininde uygulanan yöntemler;

bedel yoluyla temin, hane halk say s na göre adam gönderme ve bu yöntemlerle de kürekçi bulunamazsa, askerî devriyeler ç kartmak suretiyle, kürek çekmeye muktedir olan herkesin tutuklanmas eklindedir.67

C) TANZ MAT’IN LÂNINDAN 1846 TAR HL KUR’A KANUNU’NA KADAR OLAN SÜREÇTE ASKERE ALMA UYGULAMALARI

1826 y l ndan sonra uygulamaya konan askere alma i lemlerinin, e itlikten ve hakkaniyetten uzak, suiistimallere ve adam kay rmalara aç k olmas , sadece Müslüman tebaa için zorunluluk içermesi ve silâh alt na al nanlar n ya am artlar ile ko ullar n n göz önünde bulundurulmamas ndan kaynaklanan uygulamalar n kabal ve sertli i,68 sava lar n çoklu u ile hizmet süresinin belirsizli i halk üzerinde y lg nl a neden olmu tur. Ayn zamanda, uygulanan yöntem demografik, ekonomik ve i gücü bak m ndan Müslüman tebaan n y k m na yol açacak ekilde etkilere de sebep olmu tur.

Durumun fark nda olan Devlet erkan , askere alma sisteminde çok önemli de i ikliklere gitmi tir. Bu de i ikliklerin gerekçeleri Tanzimat Ferman ’nda "Askerlik meselesinin devletin bekas ve yükselmesi için vazgeçilmez bir husus ve bunun bütün Osmanl +mparatorlu u içinde ya ayan tebaalar için yerine getirilmesi gereken bir vatanda l k borcu" oldu u eklinde yer alm t r. 69 Dolay s yla, Ferman’da yer alan ve

65 M. S. Kütüko lu, Sultan II .Mahmud Devri, s. 147-149.

66 M. Çad rc , Tanzimat Döneminde Anadolu Kentleri, s. 63; M. Çad rc , “Osmanl Ordusu”, s.94-96.

67 Daniel Panzac, “Yelkenli Gemilerin Alt n Ça nda Osmanl Donanmas na +nsangücünün Sa lanmas (1660- 1850)”, Devletin Silâhlanmas Ortado u ve Orta Asya’da Zorunlu Askerlik (1775-1925), Derleyen: Erik Jan Zürcher, Çev.M.Tanju Akad, +stanbul Bilgi Üniversitesi Yay nlar , +stanbul, 2003, s. 47.

68 E. Z. Karal, Osmanl Tarihi, V. Cilt, s. 178.

69 Söz konusu metinde askerlikle ilgili hususlar, “Askerlik maddesi önemli maddelerdendir. Vatan n korunmas , için ahalinin asker vermesi kutsal bir borçtur. Ancak imdiye kadar oldu u gibi memleketin türlü bölgelerinin mevcut nüfusuna bak lmayarak, kimisinden kald rabilece inden fazla, kimisinden ise az asker istenmi tir ki, bu ise hem düzensizli e sebep olmakta, hem de ziraat ticaret gibi i leri aksatmaktad r. Kald ki askerli e gelenlerin, hayatlar n n sonuna kadar askerlik yapmak zorunda olmalar , kendilerinde ruhî yorgunluk do urmakta ailesiz b rakmaktad r. Bu

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunun nedeni insan tabiatýnýn onlar tarafýndan çözülmesi gereken büyük bir gizem olduðunun farkýna varmalarý, bu baðlamda ne kadar çok yardýma muhtaç olduklarýný

90 Farsça hudâ (Tanrı) kelimesine mülkiyet ve aidiyet atfeden -vend ile yine benzerlik, nisbet ve mübalağa ifade eden -gâr eklerinin getirilmesiyle oluşturulan bir kavramdır.

Analiz sonuçlarına göre, SAGP hipotezi ADF, PP ve KPSS birim kök testlerine göre geçerli değilken, yapısal kırılmalı birim kök testi sonucuna göre TÜFE’ye göre

Osmanlı elçilik heyetleri Balkanlardaki orta kol (Via Militaris) güzergâhı olan Edirne, Filibe, Sofya, Niş ve Belgrad üzerinden Budin’e devam edip serhadde

Bu zaman zarfında kültür varlıklarından sorumlu olan Maarif Vekâleti ve Vakıflar Umum Müdürlüğü başta olmak üzere Belediye, İl Özel İdaresi,

İntihar Vak’alarının ‘Hikâyesi’: Müntehirin Mahremiyeti-nin Sınırları Bir  intihar  hikâyesini  resmî  evrak  ya  da  gazeteden  okurken   ma

Şarlken; Fransa üzerinde egemenlik kurma, Balkan toprakları üzerinden Osmanlı aleyhine genişleme, Osmanlı Devleti’ne karşı denizlerde Venedik doğuda İran ile ittifak

Topluma daha iyi hizmet vermek, kamu hizmetlerinin daha etkin ve hızlı çalışmasını sağlamak için Devletler bilgi ve iletişim teknolojisini fazla kullanmaya