• Sonuç bulunamadı

Sigara birincil faktördür

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sigara birincil faktördür"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KRONIK OBSTRÜKTİF PULMONER HASTALIK- PERİODONTAL HASTALIK İLİŞKİSİ

Kronik obstruktif pulmoner hastalık,kronik bronşit ve anfizem nedeniyle hava

akımının engellenmesidir.

Bronşiyal mukoz bezler büyür ve

inflamatuar hücreler akciğer dokusunda akümüle olurlar.

 Sigara birincil faktördür

(2)

Kronık obstrüktif pulmoner hastalık (COPD) periodontal hastalıkla benzer patojenik

mekanizmaya sahiptir.

Nötrofil akını nedeniyle oksidatif ve hidrolitik enzimler salınır

Bunlar doku destrüksiyonuna direkt sebep olurlar

Monosit ve makrofaj takviyesi ileri proinflamatuar mediatör salınımına neden olur

(3)

Alveoler kemik kaybı COPD riski ile ilişkili bulunmuştur.

Zayıf oral hijyene sahip bireyler COPD için artmış riske sahiptirler

Sigara içen bireylerde şiddettli periodontitis varlığı COPD için artmış risk oluşturur.

SİGARA MAJOR ETKİLEYİCİ FAKTÖRDÜR

(4)

AKUT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI - PERİODONTAL HASTALIK İLİŞKİSİ

Üst solunum yolları sıklıkla oral,nazal ve farengial bölgeden kaynaklanan

mikroorganizmalarla kontamine olur.

Alt solunum yolları ise tersine, genel olarak mikroorganizma içermez

Bunun nedeni konak immün faktörleri vasıtası ile ve mekanik olarak öksürme refleksi sonucu temizlenmesi olarak

açıklanabilir .

(5)

Pnömoni akciğerlerin bakteri,virüs,mantar veya mikoplazma ile enfekte olması sonucu oluşur.

Çok çeşitli bakteri türleri pnömoniye sebep olabilir

Bunlar çevresel ve hastane orijinli olmalarına göre çeşitlilik gösterir.

Çevresel nedenlerle gelişmiş bakteriel pnömoni primer olarak infeksiyöz havanın inhale

edilmesi veya orofarengial organizmaların aspirasyonu ile oluşur.

(6)

St.coccus Pneumonia ve Haemophilus influenza sıklıkla rastlanan bakterilerdir

Çevresel nedenlerle oluşan pnömonilerde antibiyotik tedavisi başarılıdır.

Bugün için oral hijyen veya periodontal hastalık ile çevresel nedenlerle oluşmuş akut respiratuar hastalıklar arasında bir ilişki bulunamamıştır.

(7)

Hastane kökenli pnömoni(hastane koşullarında edinilmiş) akciğerlerin hastane sürecinde maruz kaldığı enfeksiyondur.

Bu tip pnömoni çok düşkün (immün yetmezliği olan) hastalarda ve uzun süre ventilatöre bağımlı kalan bireylerde görülür

Hastane kökenli pnömoni genellikle orofarengial içeriklerin aspire edilmesi ile oluşur.

Pek çok hastada subgingival florada bulunan bakterilere benzer anaerobik bakteriler nedenlı enfeksiyon görülür

Hospitalizasyon esnasında bunların kolonizasyonunda artış gözlenir.

(8)

Solunum yolu patojenleri(Potencial Respiratory Pathojens:PRP) yoğun olarak gastrointestinal sistem kökenli olabilir ve orofagial reflüksü geçer,orofarenkse gelir,burada kolonize olur.

Aspirasyon pnömonisine neden olur.

Arka orofarenks PRP ile kolonize olur ne

hastane kökenli pnömoni için artmış risk teşkil eder.

(9)

Dental plak PRP için rezervuardır.

Plakdaki pek çok kolonizasyon potansiyel aspirasyon için kaynak olabilir.

Orofarenks PRP kolonizasyonu için birincil bölgedir.

PRP oral kaviteden de orijin alabilir,dental plak bu organizmalar için rezervuardır

PRP supragingival plak ve yanak mukozasındada bulunmuştur

(10)

Rutin olarak bulunmayan bu

mikroorganizmalar uzun hastane sürecinde plakda kolonize olabilirler

Subgingival plak da PRP kaynağı olabilir.

(11)

PERİODONTAL HASTALIK VE İNME (STROKE)

İskemik serebral infarktüs (stroke) sıklıkla sistemik bakteriyel veya viral enfeksiyon nedeniyle oluşur.

Yapılan bır çalışmada inme vakalarında, inme olmadan bır hafta önce sistemik enfeksiyon gelişmiş olma

insidansı inme geçirmeyen vakalara göre beş kat fazla bulunmuştur

Enfeksiyon nedenli inme geçiren hastalarda gelişen iskemik lezyon ve nörolojik bozukluklar ,diğerlerine göre daha şiddetli bulunmuştur.

(12)

İnme hemarojik veye non hemarojik olabilir.

Periodontal hastalık daha çok

nonhemarojik inme nedenlerinden olabılir

Periodontal enfeksiyon direct olarak atherosclerosis pathogenesisinde rol oynayabilir

Damar endoteline bakteri istilası ile birlikte

monocyte/macrophage kaynaklı inflamatuar olay gerçekleşir

bunun sonucunda atheromatosis gelişir ve sonuç olarak damar lumeni daralır.

(13)

Sonuç olarak , periodontal enfeksiyon

indirekt olarak artmış fibrinogen üretimi, ve CRP de yükselme gibi pek çok sistemik etkiyi uyarabilir.Bu durum ise inme riskini

arttırabilir.

Sonuç olarak periodontopatojenlerle gelışen bakteriemi platelet aggregasyonunu

arttırır,bu da trombus oluşumuna neden olur ve tromboemboli gelişerek inmeye sebep

olabilir.

(14)

50 Yaşın üzerinde inme geçiren bireylerde inme geçirmeyenlere göre daha şiddetli periodontitis varlığı saptanmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Atabek ve ark., klinik kesitsel çalışmalarında obezite ile oluşan oksidatif hasar değişimlerini obez ve normal kilolu bireylerin serumlarındaki ileri protein

Bu çalışmanın sonucuna göre; sigara ve zayıf ağız bakımının kronik solunum yolu hastalıkları için istatistiksel olarak anlamlı risk faktörleri olarak kabul

Kli- nik düzelme zamanı, komplikasyon gelişmeyen hastalarda 8.2 gün iken, komplikasyon gelişen hastalarda 14.7 gün olarak saptandı (p< 0.001) Hastaların başvuru döneminde

Sistemik Olarak Sağlıklı Bir Grup Bireyde Oral Malodoru Etkileyen Faktörlerin Araştırılması Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 9(2), 1-5.. ve Gelgör,

Bu sırada değerli bir musikişinasla da izdivaç eden Afife ne yazık ki — belki de sahneye intisa­ bından önce alışmağa başladığı__ morfine durmadan artan

 Pankreas yeterli insülin üretmediğinde veya vücut üretilen insülini etkili kullanamadığında ortaya çıkan kronik bir rahatsızlıktır.. Diyabetin iki temel formu mevcuttur:

• Çocuk ve genç erişkinlerde Tip 1 veya insüline bağımlı diyabet, tip 2 diyabete oranla daha sık görülür Diyabetik yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da dişeti

Neoplastik hastalıklar gibi sistemik durumlar, plağa bağlı periodontitisten bağımsız olarak periodontal dokuları etkileyebilir. Bu tür klinik durumlar birincil sistemik