• Sonuç bulunamadı

Ülkemizin bakir kalabilmi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ülkemizin bakir kalabilmi"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ülkemizin bakir kalabilmiş nadide yerlerinden Datça’ya 10 adet golf sahası yapılmak isteniyor. Sayısız ağaç kestiren, su kaynaklarını kurutan golf sahaları doğal hayata büyük bir tehdit oluşturuyor.

Türkiye’de yeni bir turizm dalı gelişiyor. Adı da golf turizmi. Zenginlerin sporu olarak bilinen golf turizminde turist sayısı az, para girişi bol oluyor!

Golf sahası olan bir otel yapabilmek için, çok büyük bir açıklığa sahip olmak (yaklaşık 1 kilometre kare) ve daha sonra da çimlerini yaşatabilmek için, çok fazla yeraltı suyuna ihtiyaç duyulmaktadır. Bu yüzden golf, İskoçya gibi bol yağışlı bölgelerde doğmuştur. Bizim gibi su fakiri ülkelerde, golf sahası bulunanı otel işletmenin ve tabii yeraltı suyunu bitirmenin, ülkeye ne gibi katkısı olacağını, doğrusu anlamakta zorlanıyorum.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Genel Müdürü Filiz Demirayak “bir golf sahasında kullanılan yıllık kimyasal gübre ve ilaç miktarının, aynı büyüklükte bir tarım alanında kullanılandan, tam 6 kat daha fazla” olduğunu ve “bu kimyasalların daha sonra yeraltı suyuna sızarak, bu suları ve diğer çevre suları kirlettiğini” söylemektedir. Bir golf sahası kurulduktan sonra, yılda hektar başına ortalama 10 – 15 bin metreküp su gerekmektedir. Bu durumda 100 hektarlık normal bir golf sahasının, yılda tüketeceği su miktarı, yaklaşık 1 milyon metreküp tutmaktadır! Bu sayı, 12 bin nüfuslu bir yerleşim yerinin (Datça’dan biraz büyük), yıllık su tüketimine eşittir. Sıcak iklimlerde bir golf sahasının sulanması sırasında, 1 metrekare alana haftada 140 litre su harcandığını çok kimse bilmemektedir. Ayrıca, toprağın kimyasal gübrelerle nasıl kirletildiği, bir daha o toprağın asla temizlenemeyeceği, yine hiç kimseye

söylenmemektedir. Bu otellere gelecek zenginlerin, Türkiye’ye bırakacağı döviz miktarını ballandıra ballandıra

anlatan yatırımcıların ve Golf Federasyonu’nun, ne golf sahası yapılırken kesilen ağaçların fazlalığından, ne endemik bitkilerin yaşam alanlarının yok olacağından, ne de Datça florasına uygun olmayan yeni çim tohumlarının, etrafa yayılarak çevredeki florayı bozacağından, söz etmeye pek niyetleri olmadığı görülmektedir.

Türkiye’nin yıllık kullanılabilir su miktarı 112 milyar metreküp. Bu suyun % 70’i tarımdaki sulamaya, % 10’u içme ve kullanmaya, % 20’si ise sanayide kullanmaya gidiyor. Bu durumda bize zar zor yetişen suyumuzu, bir de golf sahalarıyla paylaşmamız mutlaka engellenmelidir.

Benim anlayışıma göre golf sahaları seçilirken, özellikle su kaynaklarının durumu, bölgenin ekolojik yapısı, iklimi ve tarım potansiyeli mutlaka göz önüne alınmalıdır. Ama, Golf Federasyonu resmi sitesine bilgi almak için girdiğimde, oldukça şaşırdım. Nedeni de, Datça’ya 10 golf sahası yapılmasının planlanmış olması idi. 20 golf sahasıyla rekoru elinde tutan İstanbul/ Kilyos’tan sonra, Datça 10 sahayla ikinci sırada yer almıştı. Antalya’ya bile kurulması planlanan saha sayısı, 4’te kalmış!

Bu bilgiye dayanarak, artık bizim de golf sahalarımız olacak demektir! Bu günlerde bazı şirketler, golf sahası kuracaklarını söyleyerek, Datça’daki yazlık evleri, İrlandalılara pazarlamaya başladılar bile! Tabii bunu yaparken, Datça’da su sorunu varmış, toprak kirlenirmiş, bir daha temizlenemezmiş, bütün bunlar evleri pazarlayan kişi veya şirketi ilgilendirmiyor. Üstelik Yarımada’da, bu kadar büyük alanlar bulunmamasına karşın, onlar yine de bu satışları yapıyor ve yabancıları da resmen kandırıyorlar.

Golf sahalarıyla ilgili bazı sayılara bakmak, tartışmaların asıl nedenini ortaya koyuyor. Günümüzde, Türkiye’de herhangi bir tarım alanında kullanılan kimyasalın yedi katı, golf sahalarında kullanılıyor! Bir golf sahasının kurulacağı alana, 110 bin kızıl çam ağacı dikilebileceği söyleniyor. Klasik bir golf sahası için (100 hektar = 1 kilometre kare), hektar başına kullanılan yıllık tarım ilacı (peptisit) 14.5 kilo civarında olurken, aynı büyüklükte normal bir tarım alanında, hektar başına kullanılan yıllık peptisit miktarının 2.1 kilogram olduğu uzmanlarca söyleniyor! Tarım alanlarında kullanılan kimyasalın tam 7 katı, golf sahalarındaki çimlerin bakımı için

kullanılmaktadır! Neden bir avuç para babasının keyfi için, topraklarımız kirlensin ve yeraltı suyumuz tüketilsin? Kızmamak elde değil.

Türkiye’de halen faaliyet gösteren 13 golf sahası var. Buralarda yılda 65 bin turiste hizmet veriliyor. Ve bu sahalar, kentlerin yeraltı sularını adeta yutuyor. Bir golf sahasının günlük su ihtiyacı ortalama 2.000 ton, yani 55 insanın yıllık su ihtiyacını bir günde harcıyor. Antalya ve İstanbul’daki toplam 13 golf sahası, demek ki günde 26.000 ton su

(2)

harcıyor. Bu sayı, Ankara’nın yaz aylarında kullandığı günlük su ihtiyacının 40’ta birinden fazla, İstanbul’un ise 80’de birine karşılık gelmektedir. Bir avuç elit golf oynayabilsin diye, sular tükeniyor ve toprak kirletiliyor… TEMA’nın verdiği bilgiye göre, altı milyarlık dünya nüfusunun günlük su ihtiyacıyla, bütün dünyadaki golf

sahalarının sulanması ve bakımı için harcanan suyun miktarı aynıymış! 547 milyon metreküp… Bir başka anlatımla, bir avuç insanın golf keyfi yüzünden, dünyaya yetecek kadar su golf sahalarında harcanıyor…

Datça’da golf sahası yapımına, mutlaka karşı çıkmalıyız… Cengiz Karaköse, Datça Ekspres Gazetesi

Referanslar

Benzer Belgeler

 Uydu fotoğraflarına göre, dünyanın en geniş yağmur ormanlarına sahip olan, Brezilya’da yılda ortalama 15 000 kilometrekarelik bir orman alanının yok

TAHSİS EDİLEN SANAYİ PARSEL SAYISI. BOŞ SANAYİ

İdil ilçesinin tek Ezidi köyü olan Mağaraköy'deki (Kiwex) 150 hektar ormanlık alanın "güvenlik" gerekçesiyle yok edilmesine tepki gösteren köylüler, Ba

- 13-15 Ekim 1918 - Cloquet, Minnesota'daki (ABD) yang ında bine yakın kişi öldü, 101 bin hektar alan harap oldu.. - 20-21 Ağustos 1910 - Idaho, Montana ve Washington'daki

Bizim için bu kadar öneme sahip bu ğdayı doğal koşulların belirlemesine terk etmemek için doğal koşullara dayanaklı tohum yeti ştirme amaçlı araştırma yapmaya,

Milli Savunma Bakanl ığı’nın şehir merkezindeki kışlaların kent dışına taşınmasıyla ilgili çalışma yürüttüğünü aç ıklamasının ardından kentlerin en

Öz Amaç: Bu çalışmada obezite polikliniğinde takip edilen hastaların yaşam tarzı müdahalesi ile bir yıllık kilo takip sonuçlarını değerlendirmek, obezite takip

Araştırmanın ilk yılı, 7 adet çok yıllık baklagil, ll adet çok yıllık buğdaygil, 77 adet tek yıllık baklagil, 16 adet tek yıllık buğdaygil ve 3 adet