Burası İstanbul’un Avcılar ilçesine bağlı Yeşilkent Mahallesi. Buradaki insanlar dört gözle geceyi bekliyor. Çünkü gece saatlerinde, gün boyunca kesik olan su geliyor ve tüm boş şişeler ve bidonlar doldurulmaya başlanıyor.
Çocuklara banyo yaptırılıyor. Çamaşır ve bulaşıklar yıkanıyor. Sabah saatlerine kadar süren bu hareketlilik ise saat 06.00’da bitmek zorunda kalıyor. Ve tekrar susuz saatler ile hayat başlıyor. Bu durum mahalle sakinine göre 14 yıldır devam ediyor.
Burası İstanbul’un Avcılar ilçesine bağlı Yeşilkent Mahallesi. Buradaki insanlar dört gözle geceyi bekliyor. çünkü gece saatlerinde, gün boyunca kesik olan su geliyor ve tüm boş şişeler ve bidonlar doldurulmaya başlanıyor.
Çocuklara banyo yaptırılıyor. Çamaşır ve bulaşıklar yıkanıyor. Sabah saatlerine kadar süren bu hareketlilik ise saat 06.00’da bitmek zorunda kalıyor. Ve tekrar susuz saatler ile hayat başlıyor. Bu durum mahalle sakinine göre 14 yıldır devam ediyor.
Yıllar önce mahalleli kanalizasyonundan elektriğine kadar tüm altyapıyı el birliği ile yapmış. Devlet de imarı çıkmadığını belirttiği mahalleye ilk elden elektrik ve su faturası yollamaya başlamış. Böylece mahalle olmaya aday Yeşilkent’e devletin yardımı oy zamanı yapılan yarım çalışmalar ve ödettiği vergi ile faturaları dışında hiçbir şey olmamış. Hikaye bu ya; isterseniz, baharın gelişi ile birlikte temizliğini gece yapmak zorunda bırakılan mahalle halkının gözünden bakalım olan bitene.
‘ÇOCUKLAR MUSLUK AÇMAYI UNUTTULAR’
Evine öğleden sonra konuk olduğumuz Nuran ve Mustafa Bayrak çifti bidonlarını gece için hazırlıyor. çoğu kullanıldığı için boşalan bidonları gösteren Nuran Bayrak, “Gece sular geldiğinde bidonları doldurup, çamaşır yıkayacağız. Yani 13-14 yıldır burada böyle yaşıyoruz” diyor.
Bayrak, üst katlarda oturmalarından dolayı da sıkıntı yaşıyor. Su musluklarına ulaşana kadar saatin 02.00’yi bulduğunu söyleyen Bayrak, gece bidonlara doldurduğu suyu çocukları hasta olmasınlar diye sabah ısıtıp banyo yaptırıyor. Bulaşıkları da oldukça birikmiş olan Bayrak’ın tek umudu, misafir gelmesin diye dua etmek. Bütün temizliğini gece yapmak zorunda kalan Bayrak, “Benim çocuklarım musluk açmayı unuttular. Musluktan su geldiğinde şaşırıyorlar” diyor. Bayrak, şofbeni aldıklarından beri hiç kullanmadıklarını söylüyor.
KAÇAKSA OKULUN NE İŞİ VAR?
1991 yılında Yeşilkent Mahallesi’ne gelen Mustafa Bayrak, “Devlet burayı kaçak olarak ilan ediyor. Ama insanların tapusu var ve yeri hazine arazisinde de değil. Burada devletin yaptığı Nihat çandarlı ve Seyit Onbası İlköğretim Okulları var. Eğer ki bizim evlerimiz kaçaksa, devlet de bunun içinde” diyor. 2 yıl önce Yeşilkent Mahallesine su için İSKİ’nin ihale açtığını söyleyen Bayrak, müteahhidin 635 sokağı bulanan mahallenin sadece 30 sokağının yaptığını ifade etti.
“Altyapıyı, suyu kendimiz yaptık. Sular plastik ufak borulardan geçiyor. 20-30 sokaktan çelik borular geçiyor. 13 senedir bunu çekiyoruz” diyen Bayrak, belediyenin mahallelerine imar vermemekte inat ettiğini ancak, çöp ve emlek vergisi almayı sürdürdüğüne dikkat çekiyor. Bayrak su sıkıntısının imar verilmediği sürece bir 13 yıl daha böyle devam edeceğini sözlerine ekliyor.
BAHAR TEMİZLİĞİ YİNE GECEYE KALDI
Günün tümünü susuz geçiren mahalle sakinlerinden Nurettin Baynal, “Bu mahalle böyledir. Hiçbir zaman suyu aydınlıkta göremedik. Su sıkıntısı geldiğimizden beri ya şıyoruz. Genelde gece gelen su sabah 05.00 gibi azalıyor.
Suyu kullanabilmek için uyumamak gerekiyor” sözleri ile anlatıyor yaşadıklarını.
Türkan Baynal da, bahar ile birlikte gelen temizliği gece yapmayı planlıyor. “Artık köyde bile sular var” diye yaşadığı duruma isyan eden Baynal, yetkililerin bu sese kulak vermesini istiyor.
HALILAR DA GECE YIKANIYOR
İki çocuğu olan Ayşe Gülaydoğan, çoğu zaman çamaşır makinesini çalıştıramıyor. “Bahar temizliğimizi yapmak için bir umut su gelir diye bekliyoruz” diyen Gülaydoğan, geçen sene olduğu gibi bu sene de gece halı yıkamak zorunda kalacak.
6 senedir Yeşilkent Mahallesinde oturan Semra Bayrak, en üst katta olmanın zararlarını yaşıyor. Normalde gece 01.00’de gelen su Bayrak’ın evine gece saat 03.00’te ulaşıyor. Beşinci katta otaran Semra Bayrak, “Temizlik yapamıyoruz yazın daha kötü oluyor. Makine bile yılda birkaç defa çalıştırmak dışında olmuyor” diyor.
09.05.2009 evrensel
