Doymamış yağ asitlerinin oksidasyonu
• Yapısında doymamış bağ bulunduran yağ
asitlerinin oksidasyonu için, yukarıda anlatılan
doymuş yağ asitlerinin oksidasyonunda işlev
gören klasik beta-oksidasyon enzimlerine ilave
olarak, tek doymamış bağa sahip olanlar için
bir, birden fazla doymamış bağa sahip olanlar
için iki farklı enzime daha ihtiyaç vardır.
• Bu enzimler sayesinde yağ asidinde bulunan cis konfigürasyonundaki doymamış bağların (beta oksidasyon için gerekli olan) trans
konfigürasyonuna dönüştürülmesi ve molekül üzerindeki konumunun değiştirilmesi
sağlanmaktadır.
• Yapısında (9 ve 10’uncu karbonlar arasında) tek doymamış bağ bulunan oleik asidi örnek olarak verecek olursak; doğmuş yağ
asitlerindekine benzer şekilde 3 tur beta-
oksidasyona maruz kaldıktan sonra, üçüncü ve dördüncü karbonları arasında cis
konfigürasyonunda çift bağı olan açil-CoA
oluşur.
• Burada beta-oksidasyonun ilerleyebilmesi için çift bağın ikinci ve üçüncü karbonlar arasına transfer edilmesi ve trans konfigürasyonuna dönüştürülmesi gerekir (bknz: beta-
oksidasyonun ilk basamağı).
• Bu işlem Δ
3, Δ
2-enoyl-CoA izomeraz enzimi tarafından gerçekleştirilir.
• Bundan sonra beta-oksidasyon işlemleri normal olarak devam eder ve yağ asidi molekülünün
tamamı asetil-CoA’lara parçalanır.
• Yapısında birden fazla doymamış bağa sahip olan yağ asitlerinin oksidasyonu için, 9-10 ve 12-
13’üncü karbonları arasında cis
konfigürasyonunda 2 doymamış bağı bulunan linoleik asiti örnek olarak verecek olursak; oleik asitte olduğu gibi 3 tur beta oksidasyona maruz kaldıktan ve Δ
3, Δ
2-enoyl-CoA izomeraz enzimi tarafından işlem gördükten sonra meydana gelen ürün, 2-3’üncü karbonları arasında trans ve 6-
7’inci karbonları arasında cis konfigürasyonunda
doymamış bağa sahip 12 karbonlu bir açil-CoA’dır.
• Bu ürün üzerinde bir tur beta oksidasyonun
ilerlemesi ve ikinci tur beta oksidasyonun ilk
reaksiyonunun gerçekleşmesiyle bu defa, 2-
3’üncü karbonları arasında trans ve 4-5’inci
karbonları arasında cis konfigürasyonunda 2
doymamış bağa sahip 10 karbonlu bir açil-CoA
meydana gelir.
• Bu ürün önce, 2, 4-dienoyl-CoA redüktaz
enziminin katalizlediği ve NADPH’ın koenzim
olarak katıldığı reaksiyonla trans-Δ
3, sonra Δ
3, Δ
2- enoyl-CoA izomeraz enziminin katalizlediği
reaksiyonla trans-Δ
2konfigürasyonunda tek
doymamış bağa sahip 10 karbonlu bir açil-CoA’ya dönüştürülür.
• Oluşan bu ürünün 4 tur daha beta oksidasyon
işlemine maruz kalmasıyla yağ asidi molekülünün
tamamı asetil-CoA’lara parçalanmış olur.
Tek sayıda karbon atomuna sahip yağ asitlerinin oksidasyonu
• Tek sayıda karbon atomuna sahip yağ asitleri de yukarıda anlatılan yollarla beta oksidasyon işlemine tabi tutularak 2 karbonlu ünitelere parçalanırlar.
• Ancak, sona kalan 5 karbonlu açil-CoA’dan da
bir asetil-CoA’nın ayrılmasından sonra geriye 3
karbonlu propiyonil-CoA kalır.
• Propiyonil-CoA bazı aminoasitlerin oksidasyonu sonucunda da oluşur.
• Propiyonil-CoA 3 tane enzimatik reaksiyonun yer aldığı farklı bir metabolik yolla süksinil-
CoA’ya çevrilir.
• Birinci reaksiyonda propiyonil-CoA karboksilaz enziminin katalizlediği reaksiyonla D-
metilmalonil-CoA sentezlenir.
• Biyotin’in koenzim olarak rol aldığı bu
reaksiyonda, moleküle bir karboksil grubu ilave edilir.
• Reaksiyonun gerçekleşmesi esnasında HCO
3−biyotin’e bağlanır ve karboksibiyotin ara ürün olarak oluşur.
• Bu iş için gereken enerji ATP’den sağlanır.
• İkinci reaksiyonda D-metilmalonil-CoA, L- metilmalonil-CoA’ya çevrilir.
• Reaksiyonu katalizleyen enzim metilmalonil-
CoA epimeraz’dır.
• Üçüncü reaksiyonda metilmalonil-CoA mutaz enziminin yardımıyla molekül içinde yapılan bir düzenleme ile süksinil-CoA meydana gelir.
• Oluşan süksinil-CoA sitrik asit döngüsüne girebilir veya okzaloasetat üzerinden
glukoneogenezde kullanılabilir.
• Reaksiyonda koenzim olarak
deoksiadenozilkobalamin’e (koenzim B
12)
ihtiyaç vardır.
• Süksinil-CoA yağ asidi oksidasyonunda elde edilen tek glukojenik üründür.
• B
12vitamini yetersizliği (veya B
12vitamininin koenzimine çevrilmesinde yetersizlik) olan hastaların idrarlarında propiyonat ve
metilmalonat görülür.
Yağ asidi oksidasyonunun düzenlenmesi / denetlenmesi
1
• Yağ asidi oksidasyonunun gerçekleştiği yer mitokondri matriksidir, bu nedenle yağ
asitlerinin karnitin mekiği aracılığıyla
sitoplazmadan mitokondriye taşınması gerekir.
• Mitokondriye taşınma işlemi, yağ asitlerinin
oksidasyonu için hız sınırlayıcı bir işlemdir ve
dolayısıyla önemli bir düzenleme/denetleme
noktasıdır.
2
• Sitoplazmadaki yağ asidi biyosentezinin ilk ara ürünü olan malonil-CoA’nın konsantrasyonu, organizmaya dışarıdan karbonhidrat alımı
ihtiyacın üzerinde olduğunda artar.
• Çünkü ihtiyacın üzerindeki karbonhidrat, eğer glikojen depoları da doluysa, triaçilgliserol
olarak depolanmak üzere yağ asidi
biyosentezinde kullanılır.
• Malonil-CoA, karnitin açil transferaz I enzimini inhibe eder.
• Böylece organizma, bir taraftan ihtiyaç fazlası
enerji kaynağını depolamaya çalışırken, diğer
taraftan ihtiyacı olmadığı halde yağ asitlerini
enerji temini maksadıyla mitokondriye taşıyıp
oksidasyona uğratmamış olur.
3
• Mitokondride [NADH] / [NAD
+] oranının yüksek olması, beta oksidasyonun üçüncü
reaksiyonunu katalizleyen ‘β-hidroksiaçil-CoA dehidrogenaz’ enziminin inhibe olmasına
neden olur.
4
• Mitokondride asetil-CoA konsantrasyonunun yüksek olması, beta oksidasyonun dördüncü reaksiyonunu katalizleyen ‘açil-CoA
asetiltransferaz (tiyolaz)’ enziminin inhibe
olmasına neden olur.
5
• Yoğun kas kontraksiyonu ya da açlıkta, ATP konsantrasyonundaki azalma ve AMP
konsantrasyonundaki artma, AMP’ce aktive edilen- Protein Kinaz’ı aktive eder.
• Protein kinaz, malonil-CoA sentezini katalizleyen asetil-CoA karboksilaz enzimini fosforile ederek inhibe eder, böylece malonil-CoA konsantrasyonu azalır.
• Bu sayede karnitin açil transferaz I enzimi üzerindeki inhibisyon ortadan kalkar ve
sitoplazmadan mitokondriye yağ asitlerinin girişi tekrar başlar.