• Sonuç bulunamadı

Obstrüktif azospermili erkeklerde perkütan sperm toplama işlemi ve intrastoplazmik sperm enjeksiyonu sonrası obstrüksiyon sebebine göre reproduktif potansiyelin ölçümü

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Obstrüktif azospermili erkeklerde perkütan sperm toplama işlemi ve intrastoplazmik sperm enjeksiyonu sonrası obstrüksiyon sebebine göre reproduktif potansiyelin ölçümü"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

273

Obstrüktif azospermili erkeklerde perkütan sperm toplama işlemi ve intrastoplazmik sperm enjeksiyonu sonrası

obstrüksiyon sebebine göre reproduktif potansiyelin ölçümü

ERKEK ÜREME SAĞLIĞI

Güncel Makale Özeti

Azospermi tüm erkeklerin yaklaşık %1’inde ve infertil erkeklerin %10-15’inde görülmektedir. Obstrüktif Azos- permi (OA) reprodüktif yolun vaz deferens, epididim ve ejekülatuar kanal dahil olmak üzere herhangi bir yerinde gerçekleşen mekanik bloğuna bağlıdır. OA spermatoge- nez bozulmadığı sürece erkek infertilitesine dair en iyi prognostik durumlardan biri olarak değerlendirilmelidir.

Erkek reprodüktif sisteminde obstrüksiyon konjenital veya edinilmiş olabilir. Edinilmiş OA’nin en sık sebebi vazekto- midir. OA’nin diğer edinilmiş sebepleri ise enfeksiyon ve travmadır. En sık rastlanan konjenital OA şekli kistik fibro- zis transmembran-geçirgen regülasyon genindeki mutas- yonla ilişkili Konjenital Bilateral Vaz Deferens Yokluğu’dur (CBAVD). Son derece başarılı olmasına rağmen mikrocer- rahi, CBAVD’li, post-enfeksiyoz obstrüksiyonlu veya va- zektomi geri çevrimi başarısız olmuş vakalar başta olmak üzere OA’li tüm erkeklerde endike değildir. Bu gibi vaka- larda Intrastoplazmik Sperm Enjeksiyonu (ICSI) için sperm toplanması yapılabilir. Çalışmada multipl sperm toplama tekniklerinden PESA ve TESA üzerine yoğunlaşılmıştır.

Sperm eldesinden sonra daha yüksek fertilizasyon oranı sebebiyle standart in vitro fertilizasyon yerine ICSI tercih edilmiştir.

Literatür sperm toplanması ve ICSI’nin sonuçları ile il- gili çalışmalar açısından oldukça zengindir. Ne var ki çok az sayıda çalışma grubu OA’lı erkeklerdeki sperm eldesi sonuçlarını obstrüksiyon etiyolojisini göz önüne alarak bildirmiştir. Bunu belirlemek, infertilite ile ilgili hekime sperm eldesi ve ICSI işlemine dair ümidi olan hastaları bil- gilendirmede yardımcı olacağı için önemlidir. Dahası OA’li vakalarda sperm enjeksiyonu ile doğan neonatallerle ilgili veriler seyrektir. Bu çalışmayla, ilgili kategorilerdeki erkek infertiliteleri sonucunda gerçekleşen gebeliklerin neona- tal sonuçları da sağlanmaktadır.

Çalışmada Ocak 2002 ile Aralık 2008 arasında sperm eldesi ve ICSI yapılan 146 OA’li hastanın sonuçları retros- Esteves SC, Lee W, Benjamin DJ, Seol B, Verza S, Agarwal A.

The Journal of Urology 2013; 189: 232-237.

pektif olarak analiz edildi. Hastalar obstrüksiyon etiyoloji- sine göre gruplandırıldı: Grup 1-CBAVD’li 32 hasta, Grup 2-59 vazektomili hasta, Grup 3-55 enfeksiyon geçirmiş hasta. Tüm hastaların öyküleri, fizik muayene bilgileri ve serum FSH-LH ve total testosteronu içeren hormon pro- filleri mevcuttur. Tüm CBAVD’li hastalara CFTR gen mu- tasyon taraması yapıldı. Azospermi WHO rehberleri göz önüne alınarak en az 2 ejakülat incelemesi ile konfirme edildi. Sperm eldesini tek bir üroloji uzmanı gerçekleş- tirdi. Yaklaşım olarak ilk PESA denendi. Her epididimden PESA ile 2 deneme sonucunda motil sperm elde edile- memesi halinde TESA kullanıldı. Girişim intravenal bolus propofol enjeksiyonu ile lokal anestezi altında, hastalar aynı gün taburcu edilecek şekilde yapıldı. Aspirasyon es- nasında küçük damarlardan kaçınmak için lup büyütme kullanıldı. Aspire edilen epididimal sıvı veya testis dokusu tüpe alınarak inceleme için embriyoloji laboratuarına gön- derildi. Başarılı toplama işlemi, motil sperm varlığına göre tanımlandı. Over stimulasyonu, oosit toplanması, sperm işlenmesi, sperm enjeksiyonu ve embriyo transferi daha önce tanımlanan şekillerde yapıldı. Klinik olarak gebelik, 5.-7. haftalar arasında ultrasonografide kardiak aktivite gösteren embriyo ile gestasyonel sac ile konfirme edil- di. Canlı doğum oranı en az bir canlı doğum ile sonuçla- nan girişim ile embriyo transferi sayısı arasındaki oranla hesaplandı. Niteliksel değişkenler arasındaki ilişki ki-kare testi ve Fisher testi ile değerlendirildi. Kruskal-Wallis testi sayısal değişkenleri karşılaştırmada kullanıldı.

Veriler incelendiğinde Ocak 2012’den Aralık 2008’e kadar başvuran azospermisi olan 318 erkekten 146’sında OA tanımlandı (%45.9). Konjenital obstrüksiyonu olan, vazektomili ve post-enfeksiyoz obstrüksiyonlu hasta oranları sırasıyla %21.9, %40.4 ve %37.7 ölçüldü. Kumula- tif sperm toplama oranı %97.3 olarak saptandı. CBAVD’li, vazektomili ve post-infeksiyoz grup arasında bir farklılık gözlenmedi. PESA’nın başarısı CBAVD’li grupta vazekto-

(2)

mili ve post-infeksiyoz gruba göre daha yüksek bulundu (sırasıyla %96.8’e %69.5 ve %76.4, p=0,001). TESA’ya ih- tiyaç duyan erkek sayısı CBAVD’li grupta anlamlı derece daha az saptandı. Toplam sperm eldesi ile ilgili kompli- kasyon oranı %5.5 ölçüldü ve gruplar arası anlamlı farklılık gözlenmedi. Gruplar yaş, endokrin profil ve fertiliteyle iliş- kili problemler yüzdesi gibi kadınlar ile ilgili faktörler açı- sından homojendi. Toplanan oosit sayısı açısından gruplar arası anlamlı farklılık saptanmadı. 142 ICSI işlemi sonucu toplam 50 canlı doğum (%34.2) gerçekleşti. Enjeksiyon sonrası canlı doğum oranları arasında anlamlı farklılık tespit edilmedi(p=0.69). Toplam 65 neonatal yenidoğan elde edilmiş olup, ortalama yenidoğan ağırlığı ortalama

doğum haftası vazektomili grupta daha yüksek olmasına karşın anlamlı bulunmadı. Renal agenezi sebebiyle bir pe- rinatal ölüm ve bir malformasyon (%1.5) (hipospadias) ra- por edildi. Bunların hiçbiri OA sebebiyle istatistiksel olarak ilişkili bulunmadı.

Sonuç olarak, veriler perkutan sperm toplama işlemi- nin ICSI için sperm eldesinde obstrüksiyon sebebine bak- maksızın oldukça başarılı olduğunu tekrar onaylamakta- dır. Canlı doğum elde etme şansı ve neonatal profili ile obstrüksiyon sebebi arasında ilişki görülmemektedir.

Çeviri

Dr. Emir Akıncıoğlu, Prof. Dr. Barış Altay

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

ERKEK ÜREME SAĞLIĞI Güncel Makale Özeti

274

Referanslar

Benzer Belgeler

Tek değişkenli LR analizi sonucunda yaş, varikoselektomi, testis biyopsisi sonuçları, testis volümü, FSH, LH, testosteron ve Klinefelter sendromu sonuçları

• Seminal plazma boğa ve koç sperması için çok hafif asit, domuz ve aygırda ise hafif alkalidir.. • Ozmotik basınç kanın ozmotik basıncına eşdeğerdir (% 0,9 luk

2009 年 5 月 23 日檢驗暨生物技術學系第一屆授服典禮 台北醫學大學醫學檢驗暨生物技術學系的第一屆授服典禮於 98 年 5 月 23

Bugünse kamikaze sperm hipotezi- nin tersine, birden fazla erkekli ve sperm rekabetinin yüksek oldu¤u efl- leflme sistemlerinde, spermlerin çok da- ha az

PTSA olan hastalarda VAS skoru 1,93±0,96, mTESE yapılan ve sperm bulunan grupta 2,32±0,74, mTESE yapılıp sperm bulunmayan grupta ise 5,41±1,15 olarak saptandı.. SONUÇ:

Testisten elde edilen spermlerin hemen kul- lanılmasıyla yapılan ICSI ile bu spermlerin dondurulup sonrasında yapılan ICSI sonuçları karşılaştırılınca donmuş

Comet ve TUNEL testlerine göre sperm DNA hasarı yüksek olan grupta YÜT sonrası implantasyon oranı belirgin düşük saptanmış ancak FCCE ile böyle bir

Sperm DNA hasarının, IVF sonrası gebelik oranlarına etkisi değerlendirildiğinde ise, yüksek DNA hasarı olanlarda düşük DNA hasarı olan- lara kıyasla gebelikte anlamlı